IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Ekim 2009, 13:43   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Uzak İhtimal Filmi - Ben, seni uzaktan sevebilme ihtimalini sevdim




Ben, seni uzaktan sevebilme ihtimalini sevdim


Yurtiçinde ve dışında, katıldığı birçok festivalden ödüllerle dönen 'Uzak İhtimal', bugünden itibaren sinemalarda. Mahmut Fazıl Coşkun'un yönettiği filmde bir müezzinle rahibe adayı bir kızın platonik ilişkisi anlatılıyor.

Sevindirici bir gelişme, Türk sineması sağdan ya da soldan, İslamcı ya da sosyalist, fark etmiyor; şablonları bir kenara atma ve karakterleri, hikâyeleri inandırıcı olsun ya da olmasın, hayatın içinden çekip çıkarma ve filmlere monte etme düzleminde, artık hem samimi, hem gerçekçi, hem de mantıki davranıyor. Bu konudaki en somut adımlardan biri de mesela din adamları tipolojisinde kıyıya vuruyor. Hoş, İsmail Güneş’in ‘The İmam’ında da benzer bir çabayı görmüştük ama söz konusu olan filmde, sadece dış görünüş (uzun saçları, motosikleti ve laptop’u vardı) durumu kurtarmıyordu. Güneş’in karakteri, modern bir çizgi roman kahramanı gibiydi ve kahraman at yerine, motosikletiyle dolaşıyordu sadece. Ama son dönemdeki örneklere bakıldığında, mesela ‘ulusalcı’ çizgilerde seyreden ‘Usta’nın imamı teknik direktörlük bile yapıyordu. Keza ‘Hayatın Tuzu’ndaki imam da, gençliğinde albüm çıkarmayı çok istemiş ama sonuçta sesini ezanda değerlendirebilmiş bir karakterdi. Ve, gerektiğinde de, annesinin “Nereye gidiyorsun?” sorusuna, sinirli bir biçimde “Cehennemin dibine” cevabını verecek kadar insaniydi. Bugünden itibaren vizyona çıkan ‘Uzak İhtimal’in din adamı karakteri, bu iki filmdekiler kadar sahici ve yönetmenin, sonuçta bir müftü oğlu olması itibarıyla da, dinle ilişkisi bakımından belki de daha gerçek çizgilerle donatılmış bir portrenin dışavurumu.

Suskunluk ömür boyu
Ama her zaman olduğu gibi kısaca öykü: Ankara-Beypazarılı genç müezzin Musa, İstanbul Tophane’deki bir camiye atanır. İlk kez çıktığı gurbet elde, ayakta kalma savaşı verirken bir yandan da büyük kentin insanı unufak eden eziciliğine karşı koymaya çalışır. Yalnızlığını ise iki insan yok eder. Biri, kendisini yetiştiren rahibe Anna’ya yaşlılığı süresince bakan komşusu Clara, diğeri de bir tesadüf eseri tanıştığı yaşlı sahaf Yakup. Musa, küçük tesadüflerle sık sık karşısına çıkan Clara’ya ilgi duymaya başlamıştır ama açılmak için cesareti yoktur. Öte yandan Yakup’un da kıza ilişkin bir derdi vardır ama bu da onun en büyük sırrıdır.
Genç yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un ilk uzun metrajlı çalışması olan ‘Uzak İhtimal’, tek bir veriyle açıklanmayacak türden bir yapım. Kuşkusuz ana karakterlerinin orijinleri itibarıyla, ortada iki büyük dinin yakınlaşması söz konusu. Dolayısıyla, bu haliyle tam da her konuda açılım yaşayan Türkiye’nin güncel konjonktürüne uygun bir proje. Her ne kadar yönetmeni, bu ayki sinema dergilerine verdiği söyleşilerde “Bu filmin Hırıstiyanlar-Müslümanlar ya da beraber yaşamakla ilgili olduğunu düşünmüyorum” dese de, ya da “En başında ‘Dinlerarası bir diyalog filmi yapalım’ gibi bir fikirden yola çıkmadık”a ısrarla vurgu yapsa da, sonuçta ‘Uzak İhtimal’i ilk elde kâğıt üzerinde değerli kılan bir müezzinle bir rahibe adayının, platonik çizgilerden hareketle gelişen ilişkisi (üstelik filmin, yurtdışı festivallerine gönderilen ‘tesbih ve haç’ esprili afişi de bu çabayı ‘itiraf’ ediyor). Üstelik bence, böyle bir çıkış noktası da, fena fikir değil. Öte yandan, elbette hiçbir filmi sadece çıkış noktasından ele alamayız, nitekim ‘Uzak İhtimal’ de, sonraki ihtimalleri üzerinden gelişiyor ve derdini açıyor.
Kuşkusuz öykünün karakterleri son derece güzel ve özel. ‘3G Çağı’nda, hâlâ takıldığı büfenin telefonunu tercih eden Musa elbette yeterince ayrıksı ama onu asıl ‘özgün’ kılan, insanlığın geveze ve gürültücü dönemine karşın, suskunluğu ve hayata yaklaşımındaki sadeliği. Kuşkusuz bunda taşralığının da rolü var ama, mesela saflığını göstermek açısından, aynı okul sıralarını paylaştığı arkadaşının, aynı ‘rahle-i tedris’ten geçmesine karşın çözümü hırsızlıkta görmesi bu açıdan basit bir örnek. Koca kentte kendisine arkadaş olarak eski kuşaktan, bir başka ‘suskun’ Yakup’u seçmesi de yine bir başka ayırt edici yan (bu arada tıpkı din adamları gibi, son dönem yapımlarında ‘sahaflar’ da sıkça karşımıza çıkıyor; ‘Yumurta’, ‘11’e 10 Kala’ derken şimdi de ‘Uzak İhtimal’). Ya âşık olduğu Clara’nın da benzer özelliklere sahip olmasına ne demeli? O da çok az konuşuyor, hızlı adımlarla her daim önünden, yanından kayıp giderken, bir bakıma Musa nezdindeki değerini daha bir artırıyor.

‘Az çoktur’ oyunculuğu Bu ayki dergilerdeki söyleşilerden anlıyoruz ki, senaryo farklı dokunuşların eseri ama son tahlilde Tarık Tufan ve Görkem Yeltan imzaları ağırlık kazanmış. Bu açıdan bakıldığında, filmin hüzünlü havasını hem durum komedileriyle, hem de diyaloglar vasıtasıyla yumuşatan ve sert bulutları dağıtan zarif öğeler var. Mesela cami imamının Musa’ya, ilişkisini sorgularken yönelttiği “Aday var mı?” sorusuna verdiği “Hayır” cevabı üzerine imamın “Öyle bir ‘Hayır’ dedin ki, ‘Evet’ der gibi” teşhisinde bulunurken gösterdiği (mizahi) olgunluk, hırsız arkadaşının Clara üzerine laflarken “Fena mı, Müslüman yaparsın hatunu”, ya da polisin sorgu sırasında “Camiyi de satsaydın ********” cümlesi gibi ayrıntılar, filmi samimileştirdiği kadar özel bir güzellik de katıyor. Clara’nın ordan buradan topladığı eski fotoğraflarla kendine bir aile albümü yapma çabası, Musa’nın kahve yaparken taşırması, camide tesbih yerine haçlı kolyeyi çekmesi ve Yakup’un Clara’yı eve çağırdığında, sevinçten ona limonlarla ‘jonglör’vari numaralar yapması, ilk elde akla gelen ayrıntılar...
Oyunculuklara gelince; Musa rolündeki Nadir Sarıbacak ‘az çoktur’ şiarında (çok iyi) oynuyor. Rolüne oturan fiziğinin yanı sıra çoğu kez mimikleriyle karakterin hayetiruhiyetisini son derece sade ama aynı ölçüde derin ortaya koyuyor. Özellikle Şile’deki gezi ve fotoğraf çekilme sahnelerinde, evet abartıyorum ama kendi çapında bir Charlie Chaplin oluyor. Görkem Yeltan da az, öz konuşan ve kurulu bir robot gibi bir yürüyüş stili geliştirmiş Clara’da, gayet başarılı. Ve karakterini, en çok sigara içtiği sahnelerde insanileştiriyor. Peter Ustinov tadındaki Ersan Uysal da, son derece mikrofonik ve etkileyici ses tonuyla, filmin bir başka artısı.

İki Beypazarlı üzerine... Sonuç? ‘Uzak İhtimal’, konjönktüre de, genel insani durumlara da uygun yapım. Kahramanının, finaldeki tevekkülünü hem dinle, hem de genel bir ruh durumuyla açıklamak mümkün. Ama film suskunluğu, yer yer röntgenciliği ama en çok da seslendirilememiş ve çoğu kez içe atılan duyguları gayet başarılı bir şekilde, seyircisine yansıtıyor. Keza çıkışsızlığı da... Peki bu karakterlerin 30 yıl sonraki durumlarını bir Ferzan Özpetek filminde izler miyiz, dersiniz?
Son bir not: Bu yıl 5 Mayıs’ta Mardin’in Bilge köyünde, bir düğün evinde gerçekleştiren ve 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamda, Kazım Ozan adlı imam da öldürülmüştü. ‘Uzak İhtimal’i ilk kez İstanbul Film Festivali’nde izlemiştim ve Musa’nın Beypazarılı olması, nedense bir not olarak zihnime düş-
müştü. ‘Rahmetli’ Ozan da, Beypazarılıydı ve bu haber, basında yer aldığı sürece nedense aklıma hep ‘Uzak İhtimal’ gelmişti. Aynı yerden iki imam; biri kurgusal, diğeri gerçek. Aynı ülkenin biri en doğusuna, diğeri en batısına gidiyorlar ve sonuç? Gerçeği çok çok acıtıcı. Öylesine bir zihin jimnastiği yapayım dedim de...


Radikal

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın




Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
ben, filmi, ihtimal, ihtimalini, seni, sevdim, sevebilme, uzak, uzaktan, İhtimal


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ben Seni Uzaktan Sevdim Afrodit Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 12 Kasım 2010 11:36
Chat yapma ihtimalini sevdim Satuk Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 06 Mart 2010 04:47
Uzaktan Sevdim Seni.. Collettivo Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 30 Temmuz 2008 13:36