IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
3Beğeni(ler)
  • 3 Post By Zeytin

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Haziran 2023, 16:52   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bir Hüznün Hikayesi: 60 Çift Ayakkabı





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kim 60 çift ayakkabıyı bir arada görmek ister?

Bence, bir arada gördüğümüz ayakkabıların vermek istedikleri bir mesaj vardır, çoğu zaman biz fark etmeden bize bir şeyler anlatırlar. Mesela; yorgunluktan bitap düşmüş, uyuma hayaliyle okuldan eve dönerken kapıda gördüğünüz ayakkabılar, yorgunluğunuzun annenizin altın günüyle denk geldiğini anlatır. Düğün yaptığınızda eviniz, hayırlı olsunlar ile dolup taşarken; karşı komşuya kadar uzanan ayakkabılar, ne kadar da sevildiğinizi fark ettirir. Acaba bu 60 çift ayakkabı bize ne anlatıyor diye sorarsanız işte onun biraz daha farklı bir hikayesi var. Biraz daha yürek burkan cinsten bir hikaye…


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Macaristan’ın başkenti Budapeşte, yeni yerler görmeyi sevenlerin favori şehirlerinden bir tanesidir. İnsanı baktıkça büyüleyen Matthias Kilisesi, şehrin eski Buda ve Peşte taraflarını birleştiren Zincir Köprü, bol bol alışveriş yapıp kafelerinde hoş sohbetin zirvesine varacağınız Vaci Utca Caddesi, tüm ihtişamıyla nehrin kenarında salınan Parlamento binası ve daha sayamadığım bir sürü turistik mekanıyla Budapeşte, gezmeyi sevenlerin gözde şehirleri arasındadır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Gulaş, Langos, Strudel gibi özgün ve farklı tatlara sahip yemeklere ev sahipliği yapan Budapeşte’nin kendine has bir hikayesi olan bir mekanı da var. Parlamento binasından nehir kıyısına doğru birkaç yüz metre yürüdüğünüzde nehrin kenarında, alelade bir şekilde bırakılmış gibi görünen ayakkabıları fark ettiğinizde biraz şaşırabilirsiniz. Bu ayakkabılar; küçük bir kız çocuğunun okul ayakkabısı, bir kadının çizmesi, çarşıya çıkmış yaşlı bir amcanın ayakkabıları gibi dururlar. Sanki biri gelip hemen ayağına giyip gidecekmiş ya da eline alıp sallana sallana yürüyecekmiş hissi veren bu ayakkabıların, orada öyle hüzünlü bir sabitlikle nehre bakması yüzünüze acı bir gerçeği çarpar: Maalesef sahipleri tarafından bir daha hiç kullanılamadılar.

1944 yılında Macar hükümetinin Adolf Hitler’e yenilmesinden sonra yerine geçen yeni hükümet Hitler ideolojisini destekler ve bu kan dondurucu olaylar yaşanmaya başlanır. 1944-1945 yılları arasında Budapeşte’nin soğuk gecelerinde yaklaşık 20.000 Yahudi, ayakkabıları çıkartılarak Tuna Nehri’ne karşı kurşuna dizilir. Hatta ne acıdır ki yaşanan bu olaylardan ötürü o dönemde Tuna Nehri’ne “Yahudi Mezarlığı” da denir. İşin bir diğer can yakan kısmı ise ayakkabıların çıkartılma nedenidir: Ayakkabıları karaborsada satmak! Evet, kurşuna dizilerek infaz edilen Yahudilerin ayakkabıları sonrasında karaborsada hayat bulmuştur. Bu yaşanan acı olayların üstü kapatılarak hatırlanmadan geçen uzun yıllardan sonra Macaristan’da doğan Türk yönetmen Can Togay, yaşanan bu vahşete sessiz kalmayıp sanatının en keskin hattı olan yaratıcılığı kullanarak 2005 yılında bir açık hava müzesi tasarlar. Heykeltıraşlığını üstlenen Gyula Pover ile birlikte, yaşanan bu utanç dolu olayı hatırlatmak ve kaybedilen binlerce Yahudi’yi anmak için nehrin kenarına 60 çift demir ayakkabı gerçek boyutlara sadık kalınarak sabitlenir. Ayrıca, açık hava müzesinin 3 noktasına konumlandırılmış biçimde Macarca, İngilizce, İbranice olarak; “Kurbanların anısına. 1945’te Arrow Cross militiamen tarafından Tuna’ya ateş edildi. 16 Nisan 2005.” yazıyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Sanki, dokunsak hala sıcakmış gibi hissedeceğimiz buz gibi demir ayakkabıların hikayesini öğrenince değil altmışına, bir çiftine bile bakarken yüreğimiz burkulur. Şimdi baştaki sorunun cevabını bir daha düşünün, kim 60 çift ayakkabıyı bir arada görmek ister?

sanatkaravanı.com

__________________
Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum...
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 06 Haziran 2023, 17:01   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Bir Hüznün Hikayesi: 60 Çift Ayakkabı




MutLaka Herkesin Okuması Lazım... TşkLer...

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Yılda 1 milyon çift ayakkabı üretiyor Seth Haber Arşivi 0 08 Kasım 2014 18:19
Bir Çift Ayakkabı - Sunay Akın Afrodit Kitap Tanıtımları 0 06 Ekim 2012 17:28
~Hüznün" hikâyesi aynadaki yüz~ Ezgi Aşk ve Sevgi Köşesi 0 03 Aralık 2011 16:09