IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29 Mayıs 2012, 00:42   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Osmanlı Döneminde Tarih Yazıcılığı




Osmanlı Döneminde Tarih Yazıcılığı - Türklerde Tarih Yazıcılığı

Osmanlı Döneminde Tarih Yazıcılığı

Osmanlılarda tarih yazıcılığı Osmanlı Beyliği'nin kuruluşundan 100-150 yıl sonra başlamıştır. Osmanlı tarih yazıcılığının geç başlaması Anadolu’da Osmanlılardan önce tarih yazıcılığının gelişmemesi ile bağlantılıdır.

Osmanlı Dönemi

13. yüzyılın sonunda kurulmuş olan Osmanlı Devleti hakkında bilgi veren tarih kaynakları ancak 15. yüzyılın başlarından itibaren yazılmaya başlanmıştır. Bu bakımdan 15. yüzyılın ilk yarısı özellikle II. Murat devri Osmanlı tarih yazıcılığının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

15. yüzyıl Osmanlı tarihçileri ve eserleri


1.Ahmedi (1334-1412Amasya) Dasitan-i Tevarih-i Mülük-ü Al-i Osman (İskendername)
Osmanlı tarihinden bahseden en eski eser Ahmedî’nin "İskender-nâme" adlı eserine müstakil bir kısım olarak ilâve ettiği
“Dâsitân-ı Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i 'Osmân” isimli manzum parçadır. 8754 beyitten oluşan ve uzun bir mesnevî özelliği taşıyan İskendername bir “evrensel tarih"tir;
Âdem ile başlar Makedonya kralı Büyük İskender’in hayatı ve kahramanlıklarını anlatır.
1390 yılında tamamlanmış ve Germiyanoğlu Süleyman Bey’e sunulmuştur.
Ahmedî daha sonra bu eserinin sonuna Yıldırım Bayezid’e kadar gelen bir Osmanlı tarihi eklemiş ve bunu 1410 yılında I .Bayezid’in oğlu Emir Süleyman’a takdim etmiştir.
“Dâsitân-ı Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i 'Osmân” adını taşıyan 340 beyitlik bu bölüm Ertuğrul Gazi’den başlayarak Emir Süleyman’a kadar gelen ilk 200 yıllık Osmanlı tarihi hakkında bilgi verir.
Bu eserin İÜ'de kayıtlı olan en eski tarihli nüshasının 1983 yılında İ. Erünsal tarafından tıpkıbasımı yapılmıştır.

2.Şükrullah (1388-1464) Behçetü't-tevarih
Şirvanlı olan müellif 1456’da yazmaya başladığı eserini 1459’da tamamlamış ve devrin (Fatih devri 1451-1481) meşhur sadrazamı Mahmut Paşa’ya ithaf etmiştir. Behçetü’t-Tevarih adlı eseri 13 kısımdan meydana gelen umumi bir tarihtir. 8.kısım II. Mehmet’in tahta çıkmasına kadar gelen Osmanlı tarihinden bahseder.

Çelebi Mehmet II.Murat ve II. Mehmet zamanlarını (1413-1481) idrak eden müellifin 1407’den itibaren verdiği bilgiler çok önemli olup ana kaynak mahiyetindedir.
Farsça olan eser Kanuni devrinde Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Eser Karamani Mehmet Paşa Sarıca Kemal Ruhi Çelebi Mehmet Zaim ve pek çok tarihçi tarafından kaynak olarak kullanılmıştır.
Türk Boyları ve Osmanlı'larla ilgili son kısmı Nihal Atsız tarafından 1939-49'da iki defa Türkçe’ye çevrilerek neşredilmiştir.


3. Kaşifi Gaza-name-i Rum
"Gaza-name'-i Rum";[[II. Mehmed|Fatih Sultan Mehmed]'in saray şehnamecisi Kaşifi tarafından yazılan ve padişaha sunulan en eski gazavat-name örneklerindendir.
Farsça olarak kaleme alınan eser Sultan II. Murad'ın tahttan çekilerek yerine oğlu II. Mehmed'i geçirmesiyle başlar ve Varna Savaşı'nın ayrıntılı bir biçimde tasvir edilmesinden sonra Sultan II. Murad'ın tekrar tahta davet edilmesi ve akabinde meydana gelen olaylarla devam eder.
Eserin en önemli özelliği; diğer tarih kaynaklarında Sultan II. Murad'ın ikekşi kez tahta geçişi müstakil bir padişahlık gibi ele alınırken Kaşifi'nin diğer kaynaklarda rastlanmadık bir biçimde II. Mehmed'in saltanatını hala devam eder gibi göstermesidir.
Bunda kuşkusuz müellifin II. Mehmed'e duyduğu özel yakınlığın büyük rolü olmalıdır.
Eserin günümüze ulaşan yegane nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Farsça Yazmalar nr.: 1388'de kayıtlıdır. 2005 yılında M. Esmail'in doktora tezine konu olan eser dönemin diğer kaynaklarında yer almayan ciddi bilgiler içerdiği için II. Murad döneminde yazılmış en eski ve en önemli vekayinameler arasında yer alır.


4. Oruç b. Âdil el-Edrenevî (Oruç Beg) Tevarih-i Al-i Osman
1503’e (H. 908) kadar gelen olayları anlatır. Fatih Sultan Mehmed ve II. Bâyezid devirleri için ana kaynaktır. Her iki dönemi de ayrıntılarıyla verir. Yahşi Fakih’in "Menâkıb-nâme"sinden söz eder. Aşıkpaşazade ile Neşri tarihlerini tamamlayacak değerdedir. Nesir tarzında yazılan en eski Osmanlı tarihidir.


5. Nişancı (Karamani) Mehmet Paşa Tevarihü's-Selatinü'l-Osmaniyye
Uzun yıllar nişancılık yaptığı için nişancı vasfı ile ün yapan Mehmet Paşa aslen Karamanlı bir Türk’tür.1 478-1481 senelerinde II. Mehmet’in sadrazamı iken padişahın ölümünü müteakip yeniçeriler tarafından öldürülen Karamani Mehmet Paşa iki kısımdan ibaret bir Osmanlı Tarihini Arapça olarak kaleme aldı. 1.risale Osman Gazi’den II. Mehmet’in cülusuna kadar (1451) 2.risale 1451’den Mart 1480 arasındaki olayları anlatır. Bu eser yalnızca Osmanlı tarihinden bahsettiği için evrensel bir özellik taşımaz.


6. Aşıkpaşazade (1393-1481) Tevarih-i Al-i Osman
Çorum Elvançelebi’de 1393’te dünyaya gelen ve bu asrın sonlarına kadar yaşamış olan müellifkendini Derviş Ahmet Aşıki olarak tanıtır. II. Murat’ın Balkan seferinde bulunmuş ve II. Mehmet’in bütün seferlerini yakından takip etmiştir.
15. yüzyıl Osmanlı devleti tarihi için en önemli kaynak mahiyetinde olan bu “menkıbe” tarzındaki eser tarih yazma amaçlı yazılmamıştır. Karşılıklı konuşma tarzında yazılan bu eserOsmanlı padişahlarını birer Gazi olarak gösterir.
Eser adeta gazaya giden ordunun maneviyatını artırmak için destani bir şekilde kaleme alınmıştır.Aynı zamanda bir halk destanı şeklindedir.
Türkçe nesir (düzyazı) olarak yazılmış ilk Osmanlı tarihidir ve bütünüyle Osmanlı tarihini ele alan ilk Türkçe eserdir.
Bu eserinde ilk defa Osmanlı devletinin kuruluşunda rol oynayan 4 önemli zumreden bahseder:
Gaziyan-ı Rum Ahiyan-ı Rum Abdalan-ı Rum ve Baciyan-ı Rum. Aşıkpaşazade tarihini şahit olduğu yıllardan önceki devirlerini Orhan Gazi’nin imamının oğlu Yahşi Fakih’in menakıbnamesinden ve II. Murat devrinde Bursa naibi (vekili) olan bir zattan okuyup dinleyip naklettiğini söyler.
Eserini 86 yaşında yazmıştır.


7. Enveri Düsturname-i Enveri
II. Mehmet ve II. Bayezid devirlerinde (1451-1512) yaşamış olan Enveri 1464 senesinde veziriazam Mahmut Paşa’nın emriyle genel bir İslam tarihi Aydınoğulları ve Osmanlı tarihini ihtiva eden 3730 beyitten oluşan mesnevi tarzında
“Düstur-name” isimli manzum bir eser yazmıştır.Bunun 842 beyti Osmanlı tarihine aittir ve 1466’ya kadarki Osmanlı tarihini içerir. Eser Türkçe yazılmış olup "evrensel tarih" özelliği taşır.
Eserde Fatih ve Timur mukayese edilmiştir.
Eser 3 bölüme ayrılır. Birekşi bölümde genel İslam tarihi ikekşi bölümde Aydınoğulları tarihi geniş sayılabilecek şekilde anlatılır. Bu yüzden Enveri’nin eseri özellikle Aydınoğulları tarihini aydınlatmak bakımından büyük bir öneme sahiptir.


8. Mehmed Neşrî (ö.1520) Cihan-nüma
II. Murat II. Mehmet ve II. Bayezid devirlerinde yaşamıştır. II. Bayezid dönemi tarihçisidir. Eser evrensel olup Âdem’den başlar.8 kısımdan oluşur. Son kısmı Osmanlı tarihi ağırlıklı olup 1485 yılına kadar olan olayları anlatır.

Neşri’nin Cihan-nüma’sı “tarihi tarih için yazmada” ilk kıpırdanmayı gösterir. Neşri’nin Cihannüma’sı “tenkitçi” tarzda yazılmış ilk eserdir.

Neşri Cem Sultan ile II.Bayezid arasında geçen taht mücadelesinde Cem’in tarafını tutmuş Cem ölünce II. Bayezid’den af dileyip saraya kabul edilmiştir. II.Bayezid’i öven kasidesi vardır.
Neşri’nin Cihan-nüma’sı kendinden sonraki tarihçilere kaynaklık etmesi açısından önemlidir ve 15. asır için en önemli kaynaklar arasındadır. Eser Türk Tarih Kurumu Yayınları'nca yayınlanmıştır.
9. Dursun Bey Tarihi-i Ebu'l Feth-Sultan Mehmet Han
İstanbul’un zaptında bizzat bulunmuştur.
Divan katibi Anadolu ve Rumeli defterdarlığı makamlarında da bulunmuş olan Dursun Bey "Tarih-i Ebu’l Feth-Sultan Mehmet Han" isimli II. Mehmet’in ve II. Bayezid’in saltanatının ilk 6 senesini içeren bir eser bırakmıştır. Yazar Sultan II. Murat devrini kısaca özetledikten sonra Fatih devrini ve II. Bayezid devrini anlatır. Bu kitap 1497-1500 seneleri arasında yazılmıştır.
Eser 1977 yılında Mertol Tulum tarafından İstanbul Fetih Cemiyeti yayınları arasında yayınlanmıştır.

10. Sarıca Kemal Dasitan-ı Ali Osman (Selatin-name)
Bergamalı olan müellif 1490 yılında II.Bayezid’in emriyle 300 beyitten oluşan Dasitan-ı Ali Osman veya Selatin-name adıyla bilinen Türkçe bir tarih yazmıştır.Yazar Osmanlı komutanlarının kahramanlıklarını över özellikle Osmanlı Türklerinin Anadolu’ya gelmelerini ve Sultan Alaaddin ile karşılaşmalarını tasvir eder. Eser günümüze kadar hala neşredilmemiştir.


11. Behiştî Sinan Çelebi
Asıl ismi Ahmed bin Sinan olup "Behiştî" mahlâsı ile şöhret bulan müellif İstanbul'un ilk subaşısı olan Karıştıran Süleyman Bey’in oğludur. II. Bâyezid döneminde sancak beyliği yapmış olan Behiştî tezkire kitaplarında Dîvân edebiyatında ilk "hamse"yi yazan asrının en büyük şairleri arasında zikredilir.

II. Bayezid döneminde işlediği bir suçtan dolayı pâdişahın hışmından korkarak Herat'a kaçan müellif burada tanıştığı Molla Câmî ve Ali Şir Nevâî'nin şefaati sayesinde affedilerek tekrar İstanbul'a dönmüş ve eski vazifesine yeniden tayin edilmiştir.

"Leylî-vü Mecnûn" "Yûsuf-u Züleyhâ" "Vâmık-u Azrâ" "Hüsn-ü Nigâr" ve "Süheyl-ü Nev-bahâr" adlarını taşıyan şiir kitaplarından günümüze yalnız "Leylî-vü Mecnun" adlı eseri ulaşmış olup yegâne nüshası İstanbul Üniversitesi

Kütüphanesi'nde (TY no.: 5591) kayıtlıdır.
Şairliğinin yanısıra tarihle de meşgul olan Behiştî kuruluştan II. Bayezid'in saltanatının ilk yıllarına kadar gelen bir "Tevârîh-i Âl-i 'Osmân" kaleme almıştır.
Eserini yazarken Âşık Paşa-zâde Neşrî ve Anonim târihlerden yararlanmistir.

Behiştî'nin vekâyînâmesinin II. Bayezid dönemiyle ilgili kısmı A. Moser tarafından yayınlanmıştır.
Münşiyâne bir üslûpla manzum ve mensur olarak kaleme alınan eserin başı ve sonu eksik olan ve Yıldırım Bâyezid'in cülûsundan Fâtih'in ölümüne kadarki olayları içine alan British Museum nüshası ile Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde kayıtlı bulunan ve II. Bâyezid'in ilk yıllarını anlatan son kısmı Hakan Yılmaz tarafından yayına hazırlanmaktadır.


12. Ruhi Çelebi
Ruhinin hayatı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Müellifin eserinin birekşi kısmına Mebadi ikekşi kısmına Metâlib adı verilmektedir. Ruhi’nin eseri 1511 yılına kadar devam etmektedir.
Basit bir üslupla ele alınmıştır. 16. yüzyılın meşhur tarihçilerinden Ali Ruhi’yi kaynaklarında sık sık zikreder.
Müneccim başı da Ruhi’den faydalanmıştır. Osmanlı tarihçiliği için önemli bir kaynak değeri bulunmaktadır. Henüz neşredilmemiştir.


13. Hasan b. Mahmûd el-Bayâtî Câm-ı Cem-Âyîn
Fatih Sultan Mehmed ve II. Bayezid dönemlerinde yaşamış olan Hasan bin Mahmûd el-Bayâtî Fâtih Sultan Mehmed'in saltanatının son yılında 1481 (h. 886)'da çıktığı bir Hacc yolculuğu esnasında padişahın küçük şehzadesi Cem Sultan'la karşılaşmış ve tarih ve "ensab" ilmine meraklı olan şehzadenin isteği üzerine yanında bulunan bir "Oğûz-nâme" nüshasına dayanarak Osmanoğulları'nın nesep silsilesini kronolojik bilgiler ışığında anlatan "Câm-ı Cem-Âyîn" adlı silsilenâmesini yazmıştır.
Eser içerdiği bilgiler ve kurgulama tarzı bakımından alanında tek olması nedeniyle büyük bir değer taşımaktadır.
Nitekim sözkonusu eserin Türkler'in her peygamber döneminde İslâm dinini tasdik ettiklerine ve müslümanlıkla tanışmalarının bilinenin aksine sonraki asırlarda değil bizzat Muhammed peygamber döneminde gerçekleştiğine dair ciddî tarihsel veriler içermesi; onun daha önce Reşîdüddin'in "Câmi'ü't-Tevârîh"inde verdiği bazı bilgileri tasdik edecek yapıda ve tarihin akışını tamamen değiştirecek bir tarzda Türk tarihi açısından son derece kıymetli ve önemli bilgiler içeren eşsiz bir kaynak olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Eserin Ali Emîrî Efendi tarafından Yanya'nın Delvino kazasında bulunan nüshası müellif tarafından hicrî 1331 yılında "Nevâdirü'l-Eslâf" külliyatının 5. eseri olarak basılmış; daha sonraki yıllarda yine Ali Emîrî tarafından eserin öncekine nisbetle imlâ yönünden daha tam olan başka bir nüshası bulunarak Millet Kütüphanesi'ndeki Tarih koleksiyonuna katılmıştır.
Ali Emîrî Efendi'nin kütüphanesine sonradan kazandırdığı bu ikekşi nüsha Fahrettin Kırzıoğlu tarafından sadeleştirilerek Atsız'ın "Osmanlı Tarihleri" içinde yayınlanmıştır.

(Türkiye Yayınevi İstanbul 1949.) Yakın zamana kadar yegâne nüshası Ali Emirî nüshasından ibaret sanılan eserin Hakan Yılmaz tarafından yurtiçi ve yurtdışı kütüphanelerinde yapılan araştırmalar neticesinde 4 nüshası daha bulunduğu tespit edilmiş ve mevcut 5 nüsha karşılaştırılarak Ali Emîrî ve Nûruosmâniye nüshalarının tıpkıbasımları ile birlikte transkripsiyonlu olarak neşredilmiştir.
(İstanbul 2007.) Bu neşrin giriş kısmında diğer Osmanlı kaynaklarında yer alan "Oğuz-nâme" kaynaklı bilgiler ayrıntılı olarak incelenmiş ve ayrıca metin kısmında "Câm-ı Cem-Âyîn"deki bilgilerle kıyaslanarak malûmat tenkidi verilmiştir.

__________________
Exy..
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
döneminde, osmanlı, tarih, yazıcılığı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Osmanlı Döneminde Balkanlar InTheDarK Tarih 0 09 Nisan 2012 19:32
Osmanlı Döneminde Spor Liaaa Tarih 0 31 Mart 2012 13:49
Osmanlı Döneminde Şiir Kalemzede Tarih 0 28 Ağustos 2011 11:36
Osmanlı devletinin kuruluş döneminde anadolu ve balkanların genel durumu Ecrin Tarih 0 30 Nisan 2011 16:44
Osmanlı Döneminde Astroloji konTes Burçlar, Fallar ve Kehanetler 1 05 Şubat 2009 23:49