IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
3Beğeni(ler)
  • 1 Post By Ecrin
  • 2 Post By Sevda

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Ağustos 2012, 22:14   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Smyrna (İzmir)




Smyrna Akropolü

İzmir’de (Smyrna) yapılan arkeolojik araştırmalar yöredeki ilk yerleşimin MÖ.3000 yıllarında, bugün Tepekule denilen Bayraklı yakınındaki yerde kurulduğunu göstermiştir. M.Ö 2000–1200 yılları arasında yaşamış olan Hitit Krallığı’nın etkisi altında kalan Smyrna, Hitit Devleti’nin M.Ö 1200 yılında Frigler tarafından yıkılmasından sonra MÖ. XI. yüzyılda Yunanistan’dan gelen göçmenler tarafından işgal edilmiştir. Bundan sonra Pagos Dağı’nın (Kadifekale) büyük bir bölümü liman çevresi ile akropol arasındaki alana yayılmıştır. MÖ. VII. yüzyılda Lydialıların ele geçiremediği bu şehri Kral Alyattes yakıp yıkmış, burada yaşayan halk da Smyrna’yı bırakarak çevre köylerine dağılmışlardır. Yörenin MÖ. V.-IV. Yüzyıllar arasındaki tarihi kısmen karanlıktır. Büyük olasılıkla, diğer İon kentlerinde olduğu gibi Pers egemenliğine girmiş ve tiranlar tarafından yönetilmiştir.
Büyük İskender’in Çanakkale yöresinde Pers kralı Darius’u yenişinden sonra (M.Ö.333) Anadolu’nun büyük bölümü Makedonyalıların egemenliğine girmiştir. Böylece İonia’da olduğu gibi Smyrna da Hellenistik dönemde gelişmiş, nüfusu artmış ve zenginleşmiştir. Bu arada da kent Pegas Dağı (Kadifekale) eteklerinden ovaya doğru yayılmaya başlamıştır. Büyük İskender bir bakıma Smyrna’nın da kurucusu sayılmıştır.

Mitolojik bir öyküye göre Pagos dağında avlanmaya giden Büyük İskender, bir ağacın altında uyuya kalmıştır. Orada gördüğü rüyada kendisine Smyrna’nın buraya taşınması öğütlenmiştir. Bunun üzerine Claros’daki Apollon kâhinlerine danışmış ve şu cevabı almıştır: “Kutsal Meles ötesinde Pagos’a yerleşmeye gidecek olan bu insanlar üç veya dört kez mutlu olacaklardır.”

Nitekim M.S.244–249 yıllarında Philippus döneminde basılmış bir Roma sikkesinde Büyük İskender’in Pagos dağında ağaç altında uyurken iki tanrıçanın rüyasına girmesi görülmektedir.

Pausanias’dan öğrenildiğine göre bu olaydan sonra Büyük İskender’in isteği üzerine kent Bayraklı’dan akropol olarak nitelenen Kadifekale’ye taşınmış ve İmparatorun kumandanlarından Lysimakhos bununla görevlendirilmiştir. Bundan ötürü de Smyrna’nın çevresinde akropolü kuşatan Lysmakhos ismi ile tanınan surlar yapılmıştır.

İonia bölgesi antik kentlerinden Smyrna, İzmir körfezi’nin kuzey-doğusunda yaklaşık 100 dönümlük bir alana yayılmıştır. Buradaki ilk yerleşmenin başlangıcını bulabilmek amacıyla Bayraklı yakınında Tepekule’de, akropolde yapılan kazılar M.Ö. V.-I. yüzyıllara inen kalıntıları ortaya çıkarmıştır. Buradaki ilk araştırmalara 1824–28’de Prokesch von Osten başlamıştır. Avusturya Arkeoloji Enstitüsünün 1930’da başlattığı kazıları ise Fransız Miltner sürdürmüştür. Böylece Yamanlar Dağı’nın eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmıştır.

İzmir Akropolündeki araştırmalarda da dikdörtgen yapı kalıntıları, kayalara oyulmuş temeller ortaya çıkmıştır. Ord. Prof. Dr.Ekrem Akurgal’ın Prof. James Cook ile beraber (1948–1951) de başladığı kazılarla Smyrna’nın tarihi gün ışığına çıkmıştır. Daha sonra E.Akurgal 1966’ya kadar kazıları yalnız yürütmüştür. Yakın zamana kadar da eşi Doç.Dr. Meral Akurgal çalışmaları sürdürmektedir. E.Akurgal, Athena Mabedi, su kemerleri (akuadük) ve antik evlerin yanı sıra çok sayıda M.Ö.3000-2500’e tarihlenen kalın çizgili, kaba hamurlu çanak çömlek çıkmıştır.

Kalıntıların bazılarının Troia I ve Troia II yapı katları ile aynı dönemde yapılmış olmaları dikkat çekicidir. İonia bölgesinde sıkça rastlanan, Helenistik çağda yapılmış çok odalı evlerle burada da rastlanılmıştır.

Akropolün surlarının uzantıları Basmane garından Tilkilik ve Altın park’a giden yolun başlarında görülmektedir. Kadifekale’de pek az örneği kalabilen surlar genellikle Orta Çağ’a ait olup bunların alt tabakalarında Helenistik Çağ’a ait izler görülmektedir. Gezginlerin ve tarihçilerin değindiği tiyatro, stadion gibi yapıların yerlerini, ne şekilde olduklarını öğrenebilmek oldukça zordur. Bunlardan tiyatro 1950’li yıllarda rahatça görülebildiği halde günümüzde yeni yapılanmalardan ötürü tamamen kaybolmuştur.

Smyrna’nın antik yıllarına ait akropol kalıntıları yeni caddelerin açılışında ve temel kazıları sırasında rastlantı sonucu ortaya çıkmıştır. Eşrefpaşa Caddesi yeniden düzenlenerek açılırken antik tarihçilerin değindiği antik yol ile karşılaşılmıştır. Günümüzde, Eşrefpaşa Parkı içerisinde kalıntıları görülen antik yol doğu-batı yönünde uzanan iki kutsal yolun daha bulunduğunu belirttiği gibi bunların denizden gelen esintilerin aracılığı ile kenti serinlettiği de ileri sürülmüştür.

Smyrna’da Roma döneminde yapılan yapılar da yeni inşaatlar arasında gözden kaybolmuştur. Pagos Dağı’nın (Kadifekale), akropolün kuzey-batı eteklerinde olan tiyatro ile stadiumun yakın tarihlerde görülebilen Cavea’nın destek duvarları, oturma kademelerine uzanan tonozlu geçit gibi izleri de ortadan kalkmıştır. Bugünkü Basmane istasyonundan yukarıya doğru çıkıldığında 1922 yangınından kurtulabilen eski evler arasında kalmış olan bu kalıntıların olduğu yer uzun süre büyük bir çukur olarak kalmıştır. Ancak kentin plânsız gelişmesi burasının evlerle dolmasına neden olmuştur. Bugünkü İzmir’de Namazgâh (Tilkilik) Roma Agorasında peş peşe yapılan kazılar, o dönemle ilgili kalıntıları ortaya çıkarmıştır.

Rudolf Naumann ve Selahattin Kantar’ın, Türk Tarih Kurumu ile Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü adına 1932–1941 yıllarında akropolde sürdürdüğü kazılarda agoranın 120 x 80 m. ölçüsünde bir dikdörtgen avlusu olduğu, doğu ve batısında da ikişer katlı stoaların olduğu anlaşılmıştır. Stoalar iki sütun dizisi ile üç’e bölünmüştür. Bunların arasındaki yapılar17.50 m. genişliğindedir. Burada halen devam eden bu kazıdan çıkarılan Poseidon-Demeter heykel grubu İzmir Arkeoloji Müzesindedir. M.S.178 depreminde kent ile birlikte akropoldeki yapılar yıkılmış, ancak Marcus Aurelleus Smyrna’yı yeniden yaptırırken yıkılan Stoa’nın batı kolonları üzerine karısı II.Faustina’nın portresini koydurmuştur.

Agoradaki çalışmalar; agora meydanı, kuzey kapısı, bazilika altı, batı yapısı (stoa), antik çarşı olmak üzere beş yerde kazı, restorasyon, arkeolojik temizlik ve çevre düzenlemesi şeklinde sürdürülmektedir.


Smyrna-Samornia M.Ö 3000 yıllarında Lelegler tarafından, bugünkü Bayraklı yakınında bulunan Tepekule mevkiinde kurulmuştur. Smyrna sözcüğü daha ziyade bir Amazon Kraliçesine atfedilmektedir. M.Ö 2000-1200 yılları arasında yaşamış olan Hitit Krallığı’nın etkisi altında kalan Smyrna, Hitit Devleti’nin M.Ö 1200 yılında Frig akınlarıyla yıkılması sonucu M.Ö XI. Yüzyılda Yunanistan’dan Batı Anadolu kıyılarına göç eden Aiollar, daha sonra da İonlar tarafından işgal edilmiştir. M.Ö.I.yy.da Smyrna’nın küçük bir bölümünün Pagos dağına,büyük bir bölümünün de liman çevresi ile dağ arasındaki alana yayıldığı görülür.

VII.yüzyılda Smyrna, Lydia’lıların düşmanca davranışları ile karşılaşmıştır. Özellikle Gyges, saldırıları Smyrna üzerine yöneltmişse de kenti bir türlü ele geçirememiştir. Kral Alyattes’in kenti yakıp yıkmasından sonra yaklaşık 300 yıl basit bir yerleşim alanı olmaktan ileri gidememiştir. Lydia baskısından bunalan İonialılar Smyrna’yı bırakarak çevre köylerine dağılmışlar, tehlikenin geçmesinden sonra da yeniden memleketlerine dönmüşlerdir. M.Ö.V-IV.yüzyıllarda Smyrna ile ilgili bilgilerimiz oldukça karanlıktır. Büyük olasılıkla, diğer İon kentlerinde olduğu gibi Pers egemenliğine girmiş ve tiranlar tarafından yönetilmiştir.

Büyük İskender’in Çanakkale yöresinde Pers kralı Darius’u yenişinden sonra (M.Ö.333) Anadolu’nun büyük bölümü Makedonyalıların egemenliğine girmiştir. Böylece İonia’da olduğu gibi Smyrna da Hellenistik dönemde gelişmiş, nüfusu artmış ve zenginleşmiştir. Bu arada da kent Pegas dağı (Kadifekale) eteklerinden ovaya doğru yayılmaya başlamıştır. Büyük İskender bir bakıma Smyrna’nın da kurucusu sayılmıştır.

Mitolojik bir öyküye göre Pagos dağında avlanmaya giden Büyük İskender,bir ağacın altında uyuya kalmıştır. Orada gördüğü rüyada kendisine Smyrna’nın buraya taşınması öğütlenmiştir. Bunun üzerine Claros’daki Apollon kahinlerine danışmış ve şu cevabı almıştır:

“Kutsal Meles ötesinde Pagos’a yerleşmeye gidecek olan bu insanlar üç veya dört kez mutlu olacaklardır”

Nitekim M.S.244-249 yıllarında Philippus döneminde basılmış bir Roma sikkesinde Büyük İskender’in Pagos dağında ağaç altında uyurken iki tanrıçanın rüyasına girmesi görülmektedir.

Pausanias’dan öğrenildiğine göre bu olaydan sonra Büyük İskender’in isteği üzerine kent Bayraklı’dan Kadifekale’ye taşınmış ve İmparatorun kumandanlarından Lysimakhos bununla görevlendirilmiştir. Bundan ötürü de Smyrna’nın çevresinde Lysmakhos ismi ile tanınan surlar yapılmıştır.

M.Ö.III.yüzyıl başlarında Ephesos’luların tavsiyesiyle onüçüncü üye olarak Panionion Birliğine kabul edilmiştir. Hellenistik dönemde bağımsızlığını sürdürmüş, Seleukosların yanında yer almıştır. Büyük İskender’in ölümünden sonra İmparatorluğu generalleri arasında bölüşülmüş. Smyrna da Seleukosların payına düşmüştür. Pergamon krallığının Seleukosları yenmesinden sonra da başta Smyrna olmak üzere İonia onların yönetimine girmiştir. Pergamon kralı III. Attalos’un ölümünün ardından vasiyet yoluyla Roma İmparatorluğuna bağlanmıştır.

Tiberius, Hadrianus, Caracalla gibi Roma İmparatorları Smyrna’ya özel bir konum tanımış ve bazı yetkiler vermiştir. M.S.178 depreminde kent büyük zarar görmüşse de Marcus Aurelius’un maddi yardımlarıyla yeniden eski görkemine ulaşmıştır. Onarılan yapılara yenileri de eklenmiştir.

Smyrna en parlak dönemini İonlar zamanında yaşamıştır. M.Ö 600 yılında Lidya Kralı Alyattase tarafından işgal edilen İzmir, M.Ö 546 yılında Persler’in, M.Ö 334 yılından sonra da Büyük İskender ve kumandanlarının idaresi altına girmiştir. M.Ö 302’de Trakya’dan gelerek Büyük İskender’in kumandalarından Antigones’i yenen Lizimaktos’un, daha sonra da Seleukoslar’ın hakimiyetine giren Smyrna, kısa bir müddet de Bergama Krallığı idaresinde kalmış, M.Ö 133 yılında kesin olarak Romalılar’ın eline geçmiştir M.Ö 88 yılında Pontus Kralı Mihridades ele geçirmiştir. Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile Bizanslılar’’ın bir eyalet merkezi olan İzmir, M.S 440 yıllarında Hun Hükümdarı Atilla’nın istilasına uğramıştır.

M.S 695 yılından itibaren iki defa Araplar’’ın akınına maruz kalmış, sonra yine Bizanslılar’ın eline geçmiştir. Bizans döneminde önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur. Aziz Yuhanna’nın Vahiy’inde geçen yedi cemaat arasında Smyrna’da sayılmaktadır [Diğerleri:Ephesos,Pergamon,Thyateria (Akhisar) , Sardes, Philadelphia (Alaşehir) ve Laodikeia’dır.] Burada Aziz Policarp’ın da ismi geçmektedir. İncil’in “Mektuplar” kısmında yazıldığı gibi Aziz Paulos burada oturan halka mektuplar yazmış ve onları Hıristiyanlığa davet etmiş, bir yandan da yeni dine inananlara karşı yöneltilen baskı ve zulümlere karşı onları uyarmıştır.

Smyrna,M.S. V-VI.yüzyıllarda daha da gelişmiştir. Ancak M.S. VII.yüzyıldan sonra baskınları artan Arap akınlarından ötürü siyasi ve ekonomik yönden gerilemiştir. 1264 de Latinler liman bölgesine yerleşmiş, 1310’da da Aydınoğulları buraya eğemen olmuştur.


Smyrna Kalıntıları:

İonia bölgesi antik kentlerinden Smyrna, İzmir körfezi’nin kuzey-doğusunda yaklaşık 100 dönümlük bir alana yayılmıştır. Buradaki ilk yerleşmenin başlangıcını bulabilmek amacıyla Bayraklı yakınında Tepekulede yapılan kazılar M.Ö. V-I yy.lara inen kalıntıları ortaya çıkarmıştır. Buradaki ilk araştırmalara 1824-28 de Prokesch von Osten başlamıştır. Avusturya Arkeoloji Enstitüsünün 1930’da başlattığı kazıları ise Fransız Miltner sürdürmüştür. Böylece Yamanlar Dağı’nın eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmıştır.

İzmir Akropolündeki araştırmalarda da dikdörtgen yapı kalıntıları,kayalara oyulmuş temeller ortaya çıkmıştır. Ord.Prof.Dr.Ekrem Akurgal’ın Prof. James Cook ile beraber (1948-1951) de başladığı kazılarla Smyrna’nın tarihi gün ışığına çıkmıştır. Daha sonra E.Akurgal 1966’ya kadar kazıları yalnız yürütmüştür. Yakın zamana kadar da eşi Doç.Dr. Meral Akurgal çalışmaları sürdürmektedir. E.Akurgal, Athena Mabedi, su kemerleri (akvadük) ve antik evlerin yanı sıra çok sayıda M.Ö.3000-2500’e tarihlenen kalın çizgili, kaba hamurlu çanak çömlek çıkmıştır.

Kalıntıların bazılarının Troia I ve Troia II yapı katları ile aynı dönemde yapılmış olmaları dikkat çekicidir. İonia bölgesinde sıkça rastlanan, Hellenistik çağda yapılmış çok odalı evlerle burada da rastlanılmıştır.

Smyrna sur kalıntıları, Basmane garından Tilkilik ve Altın park’a giden yolun başlarında görülmektedir. Kadifekalede pek az örneği kalabilen surlar genellikle Orta Çağ’a ait olup bunların alt tabakalarında Hellenistik Çağ’a ait izler görülmektedir.

Gezginlerin ve tarihçilerin değindiği tiyatro,stadion gibi yapıların yerlerini, ne şekilde olduklarını öğrenebilmek oldukça zordur. Bunlardan tiyatro 1950’li yıllarda rahatça görülebildiği halde günümüzde gecekonduların arasında tamamen kaybolmuştur.

Smyrna’nın antik yıllarına ait kalıntılar yeni caddelerin açılışında ve temel kazıları sırasında rastlanntı sonucu ortaya çıkmıştır. Örneğin Eşrefpaşa Caddesi yeniden düzenlenerek açılırken antik tarihçilerin değindiği antik yol ile karşılaşılmıştır. Günümüzde,Eşrefpaşa Parkı içerisinde kalıntıları görülen antik yol doğu-batı yönünde uzanan iki kutsal yolun daha bulunduğunu belirttiği gibi bunların denizden gelen esintilerin aracılığı ile kenti serinlenttiği de ileri sürülmüştür.

Smyrna’da Roma döneminde yapılan yapılar da yeni inşaatlar arasında gözden kaybolmuştur. Pagos Dağı’nın kuzey-batı eteklerinde olan tiyatro ile stadiumun yakın tarihlerde görülebilen Cavea’nın destek duvarları,oturma kademelerine uzanan tonozlu geçit gibi izleri de ortadan kalkmıştır. Bugünkü Basmane istasyonundan yukarıya doğru çıkıldığında 1922 yangınından kurtulabilen eski evler arasında kalmış olan bu kalıntıların olduğu yer uzun süre büyük bir çukur olarak kalmıştır. Ancak kentin plânsız gelişmesi burasının evlerle dolmasına neden olmuştur. Bugünkü İzmir’de Namazgah (Tilkilik) Roma Agorasında peş peşe yapılan kazılar, o dönemle ilgili kalıntıları ortaya çıkarmıştır.

Rudolf Naumann ve Selâhattin Kantar’ın ,Türk Tarih Kurumu ile Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü adına 1932-1941 yıllarında sürdürdüğü kazılarda agoranın 120 x 80 m. ölçüsünde bir dikdörtgen avlusu olduğu, doğu ve batısında da ikişer katlı stoaların olduğu anlaşılmıştır.Stoalar iki sütun dizisi ile üç’e bölünmüştür. Bunların arasındakii yapılar17.50 m. genişliğindedir. Burada halen devam eden bu kazıdan çıkarılan Poseidon-Demeter heykel grubu İzmir Arkeoloji Müzesindedir. M.S.178 depreminde kent ile birlikte Stoa’da yıkılmış,ancak Marcus Aurelleus Smyrna’yı yeniden yaptırırken Stoa’nın batı kolonları üzerine karısı II.Faustina’nın portresini koydurmuştur.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 25 Kasım 2012, 18:41   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Smyrna (İzmir) Resimler,Kareler - Smyrna Agora Antik Kenti.




Smyrna Agora Antik Kenti.- İzmir (Resimler,Kareler)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Smyrna Agora'sının genel görünümü

Smyrna (günümüzde İzmir) İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde iki farklı konumda yer alan tarihi kentler.

Erken ve Arkaik Dönem

Erken ve Arkaik Dönem Smyrna'sı, başlangıçta muhtemelen kurucusu kabul edilen Kral'a atfen "Tantalus Naulokhon" (Tantalus limanı) şeklinde anılan , sonradan aldığı "Smyrna" isminin etimolojisi konusunda çeşitli görüşler öne sürülen, İzmir Körfezi'ne uzanan küçük bir yarımada üzerinde yerleşik arkeolojik sit alanıdır. Başlangıçta bir Aiolis kenti iken, sonradan 13. üye olarak İyonya kentleri arasına katılmıştır. Günümüzde Bayraklı ilçe sınırları yer almakta olup, "Bayraklı Höyüğü" tarihi yerleşim alanı için kullanılan terimlerden biridir. Antik kentteki ilk bilimsel çalışmalar Prof. Dr. John M. Cook ve Prof. Dr. Ekrem Akurgal başkanlığında bir İngiliz-Türk ekibi tarafından 1948'de başlatılmış, Ekrem Akurgal tarafından 1993'e kadar kesintisiz sürdürülmüştür.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Sitteki ilk keşif çalışmalarından kısa bir süre sonra 1843 yılında günümüzde Agora'ya denk gelen Namazgah mevkiinin bir gravürü

Çalışmalar 1993'ten günümüze Prof. Dr. Meral Akurgal başkanlığında yürütülmektedir. M.Ö. 3'üncü binyıldan itibaren yerleşime konu olmuş Bayraklı Höyüğü'nde kent olgusunun en yoğun şekilde görüldüğü süreç 650-546 arasındadır.

Klasik Dönem (Roma Dönemi)

Klasik Çağ Smyrna'sı Büyük İskender'in yönlendirmesi ile Kadifekale (Pagos) sırtlarında kurulmuş, en parlak dönemini Roma İmparatorluğu döneminde yaşamış ve günümüzde Konak ilçe sınırları içinde bulunan arkeolojik sit alanıdır. 1830'larda Charles Texier tarafından derinlemesine ilk araştırmalardan sonra, bu arkeolojik sitteki çalışmalar Rudolf Naumann ve Selâhattin Kantar başkanlığında bir Alman-Türk ekibi tarafından 1932-1941 arasında başlatılmış ve Roma dönemi Agora'sının, kentin M.S. 178'de geçirdiği büyük bir deprem sonrasında yeniden inşa edilmiş halinin büyük bir kısmı ortaya çıkarılmıştır. 1996'da yeniden başlatılmış kazı ve çevre düzenleme çalışmaları, 2007'den itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Akın Ersoy başkanlığında uluslararası bir ekip tarafından günümüzde de sürdürülmekte olup, Agora ören yeri ve Basmane mevkiinde İzmir Büyükşehir Belediyesince toplam 30 milyon TL bedelle kamulaştırılan bir alanı kapsamaktadır.

Türkiye'deki Antik Kentler - Smyrna


Antik İzmir Kenti'nin ilk yerleşiminin üzerinde yer aldığı höyük, Eskiçağ'da küçük bir yarımadadır. Burası kuzeyden anakara ile bağlantılıdır.

Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Antik kentteki ilk bilimsel çalışmalar Prof. Dr. John M. Cook ve Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından İngiliz-Türk üyelerden oluşan bir heyet ile 1948-1951 arasında gerçekleştirilmiştir. Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal 1966 yılından itibaren 1993'e kadar kesintisiz olarak kazıları sürdürmüştür. Çalışmalar 1993'ten itibaren Prof. Dr. Meral Akurgal başkanlığında yürütülmektedir.

Smyrna Kenti MÖ 3. bin ile 300 tarihleri arasında yerleşim görmüştür. MÖ 11. yüzyılda bir Aiol kenti olarak kurulmuştur. Ekrem Akurgal’ın Bayraklı Höyüğü üzerinde MÖ 11. - 4. Yüzyıl arasına tarihlediği kesintisiz on yerleşme katının verdiği sonuçlar, Smyrna’nın özellikle MÖ 7. Yüzyıldan başlamak üzere üç yüzyıl boyunca ticari ve siyasi faaliyetin toplandığı bir merkez, bir Devlet Kent olduğunu ortaya çıkarmıştır. Smyrna, MÖ 650-546 tarihleri arasında Aiolis Bölgesi'nin en büyük yerleşmesidir.


MÖ 9. Yüzyılda kenti ker*** bir sur çevreler. Evler genelde tek odalıdır.

Batı Anadolu İon Uygarlığının en yüksek düzeyi MÖ 650-546/545 tarihleri arasındadır. Eski İzmir kenti, MÖ 630-580 tarihleri arasında başta Kent duvarı, Athena Tapınağı, Anıtsal Çeşme binası, Toplantı Megaronu, Çifte Megaron olmak üzere Doğu Hellen yapı sanatının bugün için en önemli eserlerini vermiştir.

Hellen Dünyasında en eski geometrik dokulu kent planı ilk kez MÖ 7. yüzyılın 2. yarısında Smyrna'da uygulanmıştır.


MÖ 7. Yüzyılın ortasından itibaren sağlam bir kent duvarı ile korunan Smyrna'da, bu dönemde

Athena Tapınağı'nın mimarlık elemanları ile tapınakta yer alan anıtsal heykeller tüf taşından oluşturulmuştur. Mimarlık elemanları, özellikle sütun başlıkları Aiol mimarlığının ilk ve en güzel örnekleri olup, İon başlığının öncülüğünü yapan sanat yaratılarıdır.

MÖ 600'lerde Smyrna, Lidya Kralı Alyattes tarafından ele geçirilmiştir. Bu saldırıda kent büyük hasar görür. MÖ 6. Yüzyıl başlarında Smyrnalılar kısa sürede kentlerindeki, tahribatın izlerini gidererek eski parlak günlerine dönerler.


MÖ 546'da olagelen Pers saldırısı ile bu süreç sona erer.


Höyük üzerinde en üst tabaka MÖ 4. Yüzyıla aittir. Burada evler ortada bir avlu etrafına dizilmiş odalardan oluşurlar. MÖ 4.yüzyıl sonunda büyük bir nüfus artışı sonucunda kent Pagos Dağı'nın (Kadifekale) eteklerine taşınır ve yeni kent orada kurulur.


Kaynak: Alıntılar

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
smyrna, İzmir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Smyrna Shiraz Marselan Zen İçkiler İçecekler 0 01 Nisan 2012 22:08
Smyrna Merlot Zen İçkiler İçecekler 0 01 Nisan 2012 22:08