Çevrimdışı

Rivayetlere göre, Melikşah kendisinin torunu olan Cafer'in Abbasi veliahtı yapılmasını Halifeden istedi. Halife Muktedi, kendi çocuğu olan Cafer'i veliaht yapmak istemediği için Melikşah ile arası açıldı. Melikşah Halifeden 10 gün içinde Bağdat'ı terk etmesini istedi.Henüz süre sona ermeden 19 Kasım 1092 tarihinde Melikşah şüpheli bir şekilde öldü.

Kaynaklar, cenazesinin İsfahan da ki kendi medresesine defnedildiğini kaydetmektedir.Melikşah'ın ölmeden önce gösterdiği tıbbi semptomlardan hareketle oluşturulan genel kanaat; av etinden zehirlendiği yönündedir.Fakat, bu zehirlenmenin bir kişi tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği meselesi noktasında değişik görüşler vardır.
Elimizde bulunan verilere bakılırsa hem Nizamülmülk yandaşlarının, hem Terken Hatun'un, hem Batıni'lerin, hem de Abbasi Halifesinin onu zehirlemek için nedenleri vardır.Buna rağmen cinayet olduğu noktasında şüphe bulunmayan ölüm hadisesi halen esrarını korumaktadır.
Sonuç itibari ile Melikşah henüz 38 yaşındayken faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir.