IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Mayıs 2014, 19:12   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İlk Osmanlı Medreselerinin İşleyişi ve Teşkilatı




Genellikle Anadolu medreseleri birer vakıf müesseseleri olarak kabul edilmişti. Devlet ileri gelenleri, sultanlar, alimler veya kumandanlar bir medrese kurarlar ve bu medreseye ait bir vakfiye tanzim ederek tesislerinin devamlılığını teminat altına alırlardı. Anadolu medreseleri ile ilgili bu kabil vakfiyelerde giderlerin yanında, bu giderleri karşılayacak gelir kaynakları da açık olarak belirtilmişti. Bu bakımdan medreselerde öğretim parasız olup öğrencilerin yiyecek ve yatacak masrafları vakıf gelirlerinden vakfiyelerde gösterildiği şekilde karşılanır, ayrıca kendilerine burs verilirdi.
Medreselerde ders verme şekli Türkçe olmakla beraber çoğunlukla dini ve Arapça yazılmış eserleri anlama yönünden Arapça üzerinde geniş bir şekilde duruluyordu. Medrese hocalarının ve talebelerinin Arapça'yı iyice öğrendiklerinden şüphe yoktur. Zaten müderrislerin bir çoğu yurt dışında tahsil görmüşler ve hac vesilesiyle Arap memleketlerine giderek oralarda bir kaç sene kalıyorlardı.
Medresede ders okutan hocaya 'müderris' denildiğini biliyoruz. Müderris olmak medresede okunması gerekli olan dersleri okuyup icâzet almaya bağlıdır. İlk Osmanlı medreselerinde tedris işi ile vazifeli tek bir müderris bulunurdu.
İlk devir Osmanlı medreselerinde, Selçuklularda olduğu gibi ehl-i sünnet mezheplerinden hanefî fıkhı üzerinde ders verilirdi. Osmanlı medreselerinde baştan itibaren müderrisler hep maaşlı olmuşlardır. Müderrisler için bundan başka, lojman ve özel vakıflar da tahsis edilmekteydi. Maaş yanında müderrislere 'muîd' ve talebelere de yiyecek yardımında bulunulduğu bilinmektedir. Müderrislere günlük maaş yanında daha bir takım yan ödemeler yapılırdı. Bunlar, senelik veya mevsimlik hesabıyla olur ve 'lahmiye', 'bahâriye', 'yaylâkiye' ve 'taamiye' isimlerini alırdı. Nakdî verilen maaş yanında taamiye olarak buğday, arpa ve kışlık yakacak olarak da odun verilirdi.
Müderrislerle ilgili konulardan biri de müderrislerin tayin ve azil durumlarıdır. İlk devirlerde müderrislerin o medreseyi kuran Padişah veya Paşa tarafından tayin edildiği bilinmektedir. Nitekim, Dâvud-i Kayserî'nin ve onu takip eden müderrislerin tayini bu şekilde olmuştur. Daha sonra müderrislerin tayinleriyle beraber azil durumları da divanlarda görüşülmüştür.
İlk devirlerde müderrislerin azledilme durumlarına pek rastlanmamakla birlikte işe devamsızlık, şer'î kanunlara aykırı beyanlarda bulunmak ve sözler söylemek gibi fiiller azil sebebi sayılmıştır. Çoğu vakıflarda ise, azil yetkisi vakıf mütevellisine verilmiştir.
Müderrislerin toplum içinde oldukça itibarlı bir konumları vardı. Vakfiyelerin çoğunda, sonlarındaki şahitler (şuhûdü'l-hâl) kısmında bölgenin kadısı, kazasker ve müderris efendinin isimleri yer alırdı.
Müderrisler arasında bütün gün öğretim ile meşgul olanlar olduğu gibi, yarım gün ders ile meşgul olanlar ve hatta evinde para ile özel ders veren müderrislere de rastlamak mümkündür. Medreseler, Yıldırım Beyazıt zamanında bir organizasyona tabi tutulduktan sonra müderrisler günde en az dört ders vermekle yükümlü tutuldular. Tedrisat medreselere ve müderrislere göre haftanın en çok üç günü (Salı-Perşembe-Cuma) tatil olmak üzere devam ederdi. Bazı müderrisler ise sadece Cuma günü tatil yapar, sair günlerde öğretime devam ederlerdi.
İcâzetini alan bir talebe, şayet müderrisinin gözüne girebilmiş ise 'muîd' olarak tayin olunur, muayyen bir müddet muîdlik yaptıktan sonra yine müderrisin referansı ile kendisine bir medrese verilirdi. Medreseye tayinlerinde müderrislere berat verilirdi.
İlk Osmanlı medreselerinde müderris olanlardan bütün tahsilini Anadoluda tamamlayanlar olduğu gibi, ilk tahsilini burada tamamlayıp diğer yüksek ilimlerden icazet almak üzere İslâm aleminin belli başlı ilim merkezlerine gidenlerin sayıları da bir hayli kabarıktı.
XIV ve XV. asırlarda Osmanlı uleması Mısır, İran ve Türkistan'a seyahat etmişler ve oradaki alimlerden tahsillerini tamamlamak üzere istifade etmişlerdir. Tefsir, Fıkıh ve Mantık tahsil etmek için genellikle İran ve Mısır'a gidilmiştir. Matematik ilimlerini tahsil etmek için Osmanlı alimleri sonradan Semerkand'a gitmişlerdir.
Talebeler, ilk Osmanlı medreselerinden başlayarak bütün Osmanlı tarihi boyunca kurulan tesislerin vakfiyelerinde tespit edildiği şekilde burs almış, yiyecek yardımı görmüştür. Tedris işinde ana unsurlardan biri olan talebe, her devirde himaye görmüştür.
Osmanlılarda ilk devirlerde medreselerde derecelerine göre çeşitli zamanlarda değişik dersler okutulmuştur. Ancak bu derslerin hangileri olduğu hakkında kesin bir bilgi elde edilememektedir. Buna mukabil, diğer İslâm ve Türk devletlerinde okutulmakta veya okutulmuş olan Fıkıh, Hadis, Tefsir, Usul-i Fıkıh türünden dersler (naklî ilimler) ile Mantık, Kelâm, Belâğat, Lügat, Nahiv, Hendese, Hesap, Heyet ve Felsefe gibi dersler (aklî ilimler) okutulduğu biliniyordu. Zira, bu devirde tayin edilen müderrisler aklî ve naklî ilimlere vâkıf kimselerdi.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
medreselerinin, osmanlı, teşkilatı, ve, İlk, İşleyişi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İlk Osmanlı Medreselerinin Dereceleri Zen Tarih 0 13 Mayıs 2014 19:12
Voynuk Teşkilatı Nedir? Osmanlı'da Voynuk Teşkilatı Zen Tarih 0 13 Mayıs 2014 19:02
Osmanlı Rumeli İstihbarat Teşkilatı Martolos'lar Zen Tarih 0 12 Mayıs 2014 22:38
Osmanlı Maliye Teşkilatı Zen Tarih 0 06 Mayıs 2014 18:05
Osmanlı'da Mutfak Teşkilatı Kalemzede Tarih 0 04 Eylül 2011 22:47