IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27 Mayıs 2014, 19:13   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Anzavur İsyanı





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Anzavur Ahmet
(… - 1921)


Ahmet Anzavur’un Birinci İsyanı (1 Ekim - 25 Kasım 1919)

Türk milleti, Millî Mücadele yıllarında sadece işgalci kuvvetlerle değil, düşmanın içerdeki kukla ve işbirlikçilerinin kışkırttığı, aldattığı kendi öz kardeşleri ile de mücadele etmek mecburiyetinde kalmıştır. Bu yüzden birçok kahraman Türk evladı hayatını kaybetmiş, memleket birçok maddî ve manevî zarara uğramıştır. İşte bütün bu karışıklıklar ve kışkırtmaların revaçta olduğu bir sırada, İngilizlerin, gizli gayelerine uygun olarak hazırladıkları ortanı sonunda meydana gelen ve padişah taraflısı bir hüviyet taşıyan Ahmet Anzavur’un Millî Mücadele aleyhine saldırtılması, bu mücadeleye karşı girişilen önemli hareketlerden biridir.

Ahmet Anzavur, sarayla bağlantısı sebebiyle hilafeti ve saltanatı birinci planda tutan, saraydan aldığı paralarla geçinen, kültürden yoksun biri idi. Kendisi aslen Kafkasya’dan göçeden ve Biga havalisinde yerleşen Çerkez bir aileye mensuptur.

Okuma yazma bilmediği halde Jandarma Karakol kumandanlığına getirilen Ahmet Anzavur, vazifesi sırasında yapmış olduğu birtakım suistimallerden dolayı Konya’ya sürülmüş, bilahare Kütahya’da tabur kumandanlığında bulunmuştur. Alaylı bir subay olarak yükseldiği jandarma binbaşılığı rütbesindeyken emekli olduktan sonra, Biga’da oturan Anzavur, itibarlı biri olarak tanınırdı. 23 Nisan 1919 tarihinde üçüncü sınıf maaşla İzmit sancağı Mutasarrıflığına tayin edilen Ahmet Anzavur, 1919 yılı Ağustos ayına kadar bu görevde kaldı. 1919 yılının Ekim ayından itibaren 1920 yılı ortalarına kadar Balıkesir ve çevresiyle Adapazarı dolaylarında millî harekete karşı çeşitli isyan hareketleri içine giren Anzavur, 8 Nisan 1920 tarihinde Mirimiranlık rütbesiyle Karasi sancağı Mutasarrıflığına tayin edilmiştir. Nitekim giriştiği isyan hareketleri sonucunda 15 Nisan 1921 tarihinde Karabiga yakınlarındaki Adliye köyü civarında, Çiftlikköylü Mehmet Efe tarafından başı kesilerek öldürülmüştür.

Anzavur, işgal öncesi gerginliğini yaşayan Bursa ve Balıkesir çevresinde, özellikle İstanbul’dan aldığı destek ile iki defa ayaklanma hareketine girişmiştir. O önce bölgede taraftar toplamak ve kuvvetlenmek için çalışmaya başlamış, 25 Ekim 1919’da Gönen, Manyas dolaylarını dolaşarak millî kuvvetler aleyhinde olduğunu açıkça söylemiş, bölgede teşkilat kurmaya başlayarak evvela yöreden eşkıya Kadir diye tanınan Hacı Yakup ile anlaşmıştır. 2 Kasım 1919 tarihinde Susurluk’a gelerek halka “Millî hareketle ilgili toplanan paraların hesabını görmek için Balıkesir’e gideceğini ve o sıralarda Balıkesir ve Alaşehir’de toplanan mahalli kongreleri basıp dağıtacağını, isteyenlerin kendisine katılabileceğini, padişahın arzusu dışında askerin silah altında tutulamayacağını, isteyenlerin kendine katılmakta serbest olduklarını” söylemiş ve burada 40 kadar er devlete ait hayvanlarla Ahmet Anzavur’a katılmıştır.

Bu bölgede Anzavur’dan başka millî hareket aleyhine kurulmuş, Şah İsmail ve Davut Çeteleri gibi kuvvetler de vardı. Ahmet Anzavur’un takibi ve menfi faaliyetlerine mani olmak için, 3 Kasım 1919’da Bursa’dan yola çıkarılan 174. Alay Komutanı Yarbay Rahmi Bey komutasındaki 6 subay, bir doktor, 169 erden oluşan bir müfreze, 4 Kasım 1919 sabahı şafakla beraber Karacabey’e girmiş kasaba içinde Şah İsmail ve Davut çetelerine ait silahlı kimselerin dolaştığını görünce, bir kısım erleri bunları çağırmak için göndermiş, silahlı bu kişilerin ansızın bu erlere ateş etmeleri üzerine müfreze mukabil harekete geçerek asiler üzerine taarruz etmiştir. Fakat daha evvelden sığındıkları evlerden ateş eden Şah İsmail ve 8 kişilik avenesi ile diğerleri atlarını ve bir kısım silahlarını bırakarak kaçmışlardır. 3/4 Kasım gecesi Ahmet Anzavur’un üzerine gönderilen 65 kişi mevcudlu bir piyade bölüğü ile 2 makinalı tüfekli bir kuvvet, Balıkesir’den Susurluk’a gelmiş fakat Anzavur buradan daha önceden ayrıldığından hiç bir şey yapmadan geri dönmüştür. Bu sırada Anzavur, Balıkesir’den Bandırma’ya gitmekte olan yedi askerî arabayı Göbel Köyü mevkiinde çevirerek atlarını almış ve kendi oğlunu 20 kişilik bir maiyeti ile bu köyde bırakarak ayrılmıştır. 5 Kasım 1919’da Karacabey’deki Yarbay Rahmi Bey müfrezesinden bir subay komutasında 25’er telefon hattını tamir etmek için gittikleri Ulubat köyünden dönerken, âsi Çerkezlerin hücumuna uğramış, müfreze komutanı ile bir kısım erler esir edilmiştir. 5 Kasım 1919’da Edremit Kaymakamı Köprülü Hamdi Bey Manyas’a giderek Ahmet Anzavur’u iknaya çalışmış, buna inanmış görünen Anzavur, “Beni aldatmışlar, islamlar arasına ikilik sokan gizli eller var, eğer isterseniz bana da cephede bir görev veriniz” şeklinde cevap vermiştir.

Hamdi Bey’in bu konuşmayı Balıkesir’e dönüşünde 61. Tümen Komutanı Albay Kazım Özalp’a bildirmesi üzerine Albay Kazım Bey, 6/7 Kasım 1919da buna inanarak Kolorduya gönderdiği telgrafta, “Bu mesele çözülmüştür. Anzavur’un kovalanmasına lüzum yoktur.” talimatında bulunmuştur. Halbuki Ahmet Anzavur bugünlerde teşkilatını daha da genişletmeye çalışmış, bu arada Şah İsmail, Mustafakemalpaşalı Zafer, 70 kadar maiyeti ile birlikte Yarbay Rahmi’nin Karacabey’de ellerinden aldığı hayvanları geri vermediğini bahane ederek Ahmet Anzavur’a katılmıştır.

Ayaklanmanın Sebepleri

Birinci Anzavur ayaklanmasının belli başlı sebeplerini şöyle hülasa edebiliriz
1- Boğazlardaki üstünlüğü korumak isteyen ve Anadolu ile Trakya’daki Kuva-yı Milliyecilerin birleşmesine karşı olan İngiltere’nin kışkırtmaları,

2- İngiltere’nin güdümündeki Damat Ferit Paşa’nın yeniden sadrazam olmak ve Kuva-yı Milliyecilerden intikam almak istemesi,

3- İngiltere’nin ayaklanmanın işgalci Yunanlılara karşı direnen millî kuvvetleri zayıf düşüreceğini umması,

4- Bazı Kuva-yı Milliyecilerin yaptığı bir kısım hatalar.

Birinci Anzavur isyanının sebepleri arasında İngiltere’nin tahriklerini rolü önde gelir. İngiltere Mondros Mütarekesi’nden sonra hakim vaziyete geldiği Boğazlar ve Marmara Denizi’ndeki mevcut durumunu korumak ve devam ettirmek, Kuva-yı Milliye’yi buralara yaklaştırmamak, burada bir tampon bölge meydana getirmek istiyordu.

Ahmet Anzavur, kuvvetlendikçe, kendine güveni artıyor ve pervasız hareketlerde bulunuyordu. 12 Kasım 1919’da 300 kişiyle Susurluk’a gelen Anzavur, Balıkesir’deki millî kuvvetleri arkadan vurmak niyetinde olduğu halde halka, bu defa fikir değiştirdiğini ve Yunanlılara karşı çarpışmak üzere Balıkesir’e gideceğini söylemişti, bu arada âsi maiyeti kışlayı yağma etmiş, halkın hayvanlarını almış ve toplara da el koymuştur. Bandırma’daki Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa’nın cepheyi teftiş maksadıyla Salihli’ye gitmiş olması Anzavur’un işini kolaylaştırmıştır.

Bu durumdan faydalanan Ahmet Anzavur, 13 Kasım 1919 günü Susurluk’ta bir müfreze bırakarak Susurluk-Balıkesir yolu üzerinde bulunan Demirkapı’ya hareket etmiştir. Bunu duyan 61. Tümen Komutanı Albay Kazım Özalp, Anzavur’un Balıkesir’e girmesini önlemek için 14 Kasım 1919 sabahı topladığı kuvvetlerle Demirkapı istikametinde yola çıkmıştır. Aynı gün Karacabey’deki 174. Alay müfrezesi Kolordu emriyle Bandırma’ya doğru yola çıkarılmışken Albay Kazım Özalp’in emriyle yönünü değiştirerek Susurluk’a doğru yönelmiştir. Ayrıca Yarbay Rahmi Bey aldığı bir emirle 14 Kasım 1919 günü 125 piyade, 35 süvari ile Karacabey’den Susurluk’a hareket etmiştir.

Demirkapı ve Sultan Çayın Çarpışmaları, Bozguna Uğrayan Anzavur’un Takip Edilmesi

61. Tümen Komutanı Albay Kazım Özalp, 15 Kasım 1919 saat 15.30’da Demirkapı sırtlarına gelmiş, Anzavur da kuvvetlerinin çoğu ile Demirkapı’nın güney sırtlarını tutmuş, bir kısım kuvvetlerini de gerisini tehdit etmekte olan Yarbay Rahmi Bey müfrezesine karşı Susurluk cihetine göndermiştir. Dolay ısı ile 16 Kasım 1919’da Anzavur iki ateş arasında idi. Kısa bir çarpışmadan sonra Anzavur, Susurluk’tan getirmiş olduğu topları, cephaneleri ile birlikte bırakarak kaçtı. Geride 10 Kadar ölü 40 tane de yaralı bırakmıştı. Millî Müfreze’den ise iki subay, 15 er yaralanmış, 8 er de şehit edilmiştir.

16/17 Kasım gecesi maiyeti ile birlikte Susurluk-Mustafakemalpaşa istikametine doğru kaçan Ahmet Anzavur, Der-i-kebir köyü civarında 20 kişilik bir müfreze ile çarpışmış Anzavur’un atı bu çarpışmada vurulmuş fakat kendisi kurtulmuştur. Bunun üzerine bölgeyi tamamen temizlemek gayesi ile Salihli cephesinde bulunan Çerkez Ethem vazifelendirilmiştir. Çerkez Ethem 150 atlı ile 19/20 Kasım 1919’da Balıkesir’e gelerek, Tenkil Kuvvetlen Komutanı Yarbay Rahmi Bey’in yardımcısı olarak vazifesine başlamış ve diğer millî kuvvetlerle beraber yaptığı takib hareketi bir ay kadar sürmüştür. 21 Kasım 1919 günü akşamı Çerkez Ethem Susurluk’a geldiğinde, Ahmet Anzavur 22 Kasım 1922 günü Gönen’e geçmiş, telgrafhaneyi ele geçirerek Yusuf İzzet Paşa’ya ve Çerkez Ethem’e tehdit telgrafları çekmiştir. Gönen’de mevcudunu 130 kişiye çıkaran Anzavur, 25 Kasım’da Gönen’e gelen Çerkez Ethemle çatışmaya girmeden Bayramiç’e bilahare Saraçlar köyüne çekilmiş ve Çerkez Ethem’in yaptığı taarruz sonunda 10 kadar ölü bırakarak buradan da kaçmıştır. 27 Kasım 1919’da Yarbay Rahmi Bey müfrezesi 390 er ve 24 subayla Gönen’e gitmek üzere Aksakal istasyonuna geldiklerinde, karşılaştıkları elli kadar atlıyla giriştikleri çatışma sonunda âsileri Karacabey’e doğru kaçırdılar, fakat daha sonra bunları takib etmediler. Çerkez Ethem kuvvetleri âsileri takib ederek Karacabey’e geldi. Ahmet Anzavur burada da tutunamayarak Kirmasti’ye (Mustafakemalpaşa) sığınmak istedi. Fakat gönüllülerden teşekkül eden halk, 11 subay ve 110 er ilçenin etrafını ablukaya alınca buraya da giremeyen Anzavur, Kirmasti’nin 12 kilometre kadar doğusunda bulunan Söğütalan köyüne sığındı. Yarbay Rahmi Bey Çerkez Ethem kuvvetleri ile birlikte elindeki bütün arabalara erleri bindirmek suretiyle 30 Kasım 1919 günü Söğütalan köyünü sararak Ahmet Anzavur’u sıkıştırdı. Araziyi çok iyi tanıyan Anzavur yakalanacağını anlayınca, bütün hayvanlarını bırakarak buradan da kaçmayı başarmış, Demirkapı-Sultançayırı-Susurluk yolu ile Manyas’a geçmiştir.

Anzavur 2/3 Aralık 1919 günü Sultan çayırına geldiğinde yanında ancak 6-7 kişi kalabilmiştir. Bu arada yanındaki kuvvetleri ile Gönen’e giren Yarbay Rahmi Bey sevinç ve sevgiyle karşılanmıştır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
anzavur, İsyanı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mora İsyanı-Yunan İsyanı Zen Tarih 0 15 Mayıs 2014 20:25
Mir Muhammed İsyanı Zen Tarih 0 07 Mayıs 2014 14:52
Ahmet Anzavur (1834 - 1921 ) Liaaa Biyografiler 0 22 Ekim 2012 02:29
Aynacıoğulları İsyanı Liaaa Tarih 0 03 Nisan 2012 18:33
Bar Kohba İsyanı efLatun Tarih 0 19 Mart 2012 21:14