IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 01 Aralık 2010, 19:31   #1
Çevrimdışı
Ruj
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bugün Dünya AIDS Günü!




Dünya AIDS Günü


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Tespit edildiği 1981 yılından bu yana 40 milyon kişinin yakalandı. 29.6 milyon kişinin ölümüne neden oldu. AIDS, özellikle kadınları ve gençleri tehdit ediyor.

Tüm dünyanın önüne geçebilmek için seferber olduğu ancak, gün geçtikçe sayısı artan AIDS'li hastalar, Türkiye'de de önemli bir oranda bulunuyor. AB destekli Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında hazırlanan 'Türkiye'de Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar ve AIDS'in Sürveyans Sistemine İlişkin Durum Analizi'ne göre bin 921'i taşıyıcı toplam 2 bin 544 AIDS hastası bulunan Türkiye'de hastaların yüzde 68.7'si erkek, yüzde 31.3'ü de kadın.

AIDS vakalarından bildirilen ölümlerin sayısı, ilk HIV vakasının
bildirildiği 1985'ten 2006 yılına kadar geçen sürede toplam 111 kişi oldu.
Analize göre, Türkiye'de en sık 20-49 yaş arasında AIDS vakalarına rastlanıyor. Cinsiyete göre dağılıma bakıldığında ise, vakaların yüzde 68,7'sinin erkek, yüzde 31,3'ünün kadın olduğu görülüyor.

Erkeklerdeki AIDS vakalarının kadınlardan 2-4 kez daha fazla olduğu, güvensiz cinsel ilişki ve Türk erkeklerinin kadınlardan daha fazla cinsel özgürlüğe sahip olmasının, erkeklerde HIV enfeksiyonuna yakalanma riskini artıran sebepler arasında bulunduğu belirtiliyor.

Analizde yer alan bilgilere göre, Türkiye'de AIDS yüzde 50.8 heteroseksüel cinsel temas, yüzde 8.1 homoseksüel cinsel temas, yüzde 5.88 damar içi madde kullanımı, yüzde 2.27 transfüzyon alımı yoluyla bulaşıyor. AIDS'in anneden bebeğe geçme oranı yüzde 1.66 iken, vakaların yüzde 30'unda ise enfeksiyona yakalanma nedeni bilinmiyor.
Bugün Türkiye’de hala toplum tarafından tam olarak bilinmediği için HIV pozitifle yaşayanlar dışlanıyor. Oysa dünyada artık HIV pozitif kişiler, gelişen yeni tedavilerle kaliteli bir yaşam sürebiliyor. Evleniyor, çocuk sahibi oluyor işlerine, okullarına hiçbir sağlık sorunu yaşamadan devam ediyorlar.

BM: EN FAZLA ÖLÜME NEDEN OLAN HASTALIK
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekteri Ban Ki-Moon, AIDS'e yakalanma hızının tedavi altına alma hızından fazla olduğunu belirterek, "AIDS hala başta Afrika olmak üzere dünya genelinde en fazla ölüme neden olan hastalıklardan biri" dedi.

"1 Aralık Dünya AIDS Günü" dolayısıyla mesaj yayınlayan Ban Ki-Moon, "AIDS'in yakın bir zamanda ortadan kalkacağını beklemeyin. Hala, hastalığa yakalanma hızı hastaları tedavi altına alma hızından daha fazla. AIDS dünyada hala ölüm nedenlerinin arasında ilk 10'da, Afrika'da ise 1. sırada yer alıyor" ifadelerini kullandı.

"HIV hastalığı kapan insan sayısında azalma yaşanıyor. AIDS'ten ölenlerin sayısı azalıyor. Bu başarıyı, dünyanın dört bir yanında AIDS'i durdurmak için öne çıkan insanlara borçluyuz. Hükümetler HİV'den korunma, tedavi, bakım ve destek konularında verdikleri sözü yerine getiriyorlar. Ancak bu daha sadece başlangıç. Kayıtsız kalma lüksümüz yok" diyen Ban Ki-Moon, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Şu an başarmamız gereken şey liderliği oluşturabilmek. Başlattığımızın üzerine yeni yapılar inşa etmeli, yakaladığımız momentumu kaybetmemeliyiz. Birçok kişinin HIV'den korunma ve tedavi görme şansını engelleyen, utanç duygusuna ve ayrımcılığa son vermemiz gerekiyor. Toplumlar ve ülkeler üzerinde anlamlı bir etki bırakacak hizmetleri sunmamıza yetecek seviyede kaynağa ihtiyacımız var. AIDS konusunda liderlik yapma, yetkilendirme ve sonuçlandırma her zamanki kadar gerekli ve aciliyet arz ediyor.

Geçenlerde, BM vasıtasıyla ilaçlarını alabilen HIV hastası Kongolu bir kadın hakkında bir yazı okumuştum. O kadın artık, HIV ile mücadele eden ailelere yardım eden 'umut verenler ekibinin' bir parçası olmuş. Dünya AIDS günü vesilesiyle gelin hepimiz AIDS'siz bir geleceği teşvik eden ve bu amaca yönelik olarak harekete geçen 'umut verenlerden' olacağımıza dair taahhütte bulunalım."

AIDS NEDİR?

AIDS (açılımı) Acquired Immuno Deficiency Syndrome kelimelerinin kısaltması olarak ortaya çıkmış ve Edinilmiş Yetersiz Bağışıklık Sistemi Sendromu olarak Türkçe'ye çevrilmiştir.

AIDS ilk olarak 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde keşfedilmiştir. Keşfinden hemen sonra hızla yayılarak; erkek, çocuk, siyah, beyaz, Latin, Asyalı, zengin, fakir demeden bir çok insanın ölümüne neden olmuştur. Günümüze kadar AIDS'ten 225.000 kişinin öldüğü kaydedilmiştir. Bu sayı her 13 ila 15 ayda ikiye katlanmaktadır.

AIDS için halen kesin olarak bilinen bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. AIDS'ten korunmak bu tehlikeli ve ölümcül virüsün yayılmasını önlemek için uygulanabilecek tek yoldur. HIV, Human Immune Deficiency Virus, vücut bağışıklık sistemi virüsü, AIDS tamamen vücut bağışıklık sistemi ile ilgili olduğundan, hastalığa sebep olan virüse bu isim verilmiştir. Virüs, insan vücudunun hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini etkisiz hale getirmektedir. Vücut bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi, virüsten etkilenmeden önce kolayca başedebildiği deiğer hastalık mikroplarıyla artık çarpışamayacak duruma gelmesi demektir. Bu da basit bir enefeksiyonun bile ölümcül hale gelmesine sebep olabilir. AIDS hastalarının yarısından çoğu bağışıklık sistemlerinin etkisiz hale gelmesi yüzünden basit enfeksiyonlara yenilerek hayata veda etmişlerdir.

İnsan vücudu bir defa HIV virüsü ile enfekte olmuşsa artık bu virüsün hiçbirşekilde yok edilmesi yada vücuttan atılması mümkün değildir. Fakat, virüsün etkilerine engel olmak için bir takım ilaçlar geliştirilmiştir. Bunlardan ilki ve ençok bilineni AZT (Zidovudine) adı verilen ilaçtır. Bu ilaç virüsün çoğalmasını engellemektedir. AZT AIDS virüsünün meydana getirdiği belirtilerin görünmesini engellemekte ve AIDS'li hastanın yaşamının kısmen de olsa uzamasını sağlamaktadır.

Bilim adamları AIDS'le savaşabilmenin diğer yollarını aramaya devam etmektedirler. Son yıllarda bu konuda büyük gelişme kaydedilmiştir. AIDS'e karşı korunmak için aşıların testleri halen deneysel aşamadadır. 1990 yılının başlarından itibaren bu konuda başarılı sonuçlar kaydedilmektedir.
Bilim adamları AIDS'le savaşabilmenin diğer yollarını aramaya devam etmektedirler. Son yıllarda bu konuda büyük gelişme kaydedilmiştir. AIDS'e karşı korunmak için aşıların testleri halen deneysel aşamadadır. 1990 yılının başlarından itibaren bu konuda başarılı sonuçlar kaydedilmektedir.

AIDS dokunma, öpüşme, solunum gibi dış kontaklarla bulaşan bir hastalık değildir. Bu nedenle insanların AIDS'li hastalara yaklaşmaması ya da onları toplumdan dışlaması hem gereksiz hem de yanlış bir tutumdur. Çünkü AIDS'li bir hastaya dokunarak veya yanında bulunarak AIDS'e yakalanmanın mümkün değildir. Ayrıca AIDS evcil hayvanlardan, tuvaletlerden, yüzme havuzlarından, tabak ya da bardaklardan bulaşıcı özellik göstermez. Bu nedenle insanların bu konularda korkutulması ya da yersiz bir kaygıya neden olunması çok yanlıştır. AIDS'in ana bulaşma yolu seksüel birleşme, uyuşturucu kullanıcılarının enjektörlerini paylaşması ve çok da az olsa kan transferidir. Ne yazık ki, AIDS hastalığına yakalanmış hamile bir kadının daha doğmamış bebeği de bu hastalığa yakalanmış demektir.

Neden AIDS'i daha önce duymamıştık? AIDS 1981 yılına kadar tanımlanmış bir hastalık değildi. AIDS'in izinin sürülmesi doktorların bu bilinmeyen hastalığı yeterli derecede tanımasıyla başladı. AIDS'in ilk rastlandığı 1981 yılında ABD'de 316 kişinin AIDS hastalığına yakalandığı tespit edilmiştir. Beş yıl sonra 1986 Ağustos'unda 23.000 vaka rapor edilmiştir. Hastalığın artışı büyük bir hızla devam etmiş ve 1990'larda sadece ABD'de 60.000 nin üstünde AIDS hastası tespit edilmiştir. Bu hızlı artış, bilim adamları, doktorlar ve hükümetler için bir alarm sinyali olmuş ve onları konuyla ciddi biçimde ilgilenmeye itmiştir.

AIDS'in gerçek kökeni bilinmemektedir. Çünkü AIDS yeni gelişmiş bir hastalıktır. AIDS'in kökeni hakkındaki en geçerli görüş hastalığın Afrika kökenli olduğudur. Afrika'da ki yeşil maymunların taşıdığı bir virüs insanlarda rastlanan AIDS virüsüne çok benzemektedir. Bilimsel tahminler maymunlarda rastlanan virüsün doğal ortamda organizmalar içinde yaşamını sürdürerek, mutasyon geçirdiği ve burdanda insanlara geçtiği üzerinde yoğunlaşmaktadır. Görülen mutasyonun çok nadir olduğu da görüşler arasında yer almaktadır.

Bir başka görüş ise virüsün biyolojik silah olarak üretilmek istendiği fakat sonucun etkisi uzun sürede görüldüğü için araştırmalara devam edilmediği, ve bir ara nasıl olduysa labaratuvar dışına çıkarılarak insanlara bulaştırıldığı üzerinedir. Yeşil maymunlar Afrika'nın çoğu bölgesinde lezzetli bir yemek olarak görülmektedir. Virüsün maymunlardan insana iyi pişmemiş organlardan ya da etlerin pişirilmeye hazırlanırken meydana gelebilecek kesik vb. gibi yaralardan bulaşmış olabileceği de düşünülmektedir. Çünkü bilindiği gibi virüsün bulaşma yollarının en önemlilerinden biri kandır. Hastalığın ilk insana bulaşması böyle olmuştur. Bundan sonra hastalık diğer insanlara seksüel birleşme ve uyuşturucu kullanımı ve kan transferleri sırasında yayılmıştır. Afrika devletlerinin bir çoğu bu görüşün mantıklı olduğunu savunmaktadır. Bu olayların hiçbiri ırkla ilgili değildir. Şunu unutmamak gerekir ki tek bir kişi değil tüm insanlık AIDS'in gelişmesinden sorumludur ve bizde bu sorumluluğu paylaşmaktan ve bu öldürücü virüsün yayılmasını engellemekten sorumlu sayılırız.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
aids, bugün, dünya, günü


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bugün 'Dünya Nutella Günü' N999 Kültür ve Sanat 0 05 Şubat 2012 19:49
Bugün Dünya Engelliler Günü.. Ruj Tebrikler & Kutlamalar 0 03 Aralık 2010 15:19
Bugün Dünya İslam Günü Feronia Haber Arşivi 0 25 Şubat 2010 10:48