IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03 Mayıs 2011, 21:11   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Gerçekçilik: Soyut bir başkaldırı




Gerçekçilik: Soyut bir başkaldırı
Burada sözü bağlamadan, 1950-1960 arası yazmaya başlamış bir kuşağın verdiği ürünlerden de söz etmek gerekmektedir. Nezihe Meriç, Yusuf Atılgan, Vüs’at O. Bener, Ferit Edgü, Demir Özlü, Onat Kutlar, Erdal Öz, Adnan Özyalçıner gibi sanatçıların başı çektiği; varoluşçuluk, gerçeküstücülük benzeri çağdaş akımlarla, Fransız Yeni Romanının, bilinç akımı tekniğinin etkilerini taşıyan bu yeni arayış, yukarda özetlediğim gerçekçi yazına tepki olarak doğmuştur. Ama amaçlanan, gerçekçiliğin yadsınması, gerçekçilik dışında bir sanat anlayışının yerleştirilmesi değil, gerçekçiliğe yeni bir yorumun getirilmesi gerektiğidir. Adnan Özyalçıner bunu şöyle özetler: “Gerçeği bütün yüzleriyle ortaya çıkarmak için ’yeni gerçekçilik’ diyebileceğimiz bir yöntemle yazınımıza özgün bir atılım kazandırılabilirdi. Önce biçimden işe başlanmalıydı.
Betimlemeler, görüntüler ve çeşitli anlatım olanaklarıyla kişinin önce kendi kendisiyle, sonra da etrafındaki eşyayla, insanlarla ve toplumla olan ilintileri, yalnız davranışları açısından değil, bilinçaltının etkilediği psikolojik yönüyle de giderek bilinçaltıyla bilinçüstünün karmaşıklığı içinde belirlenmeliydi. Kişisi ya da kişileri böylesine bir tutumla belirlenmiş herhangi bir olayda gerçeğin daha bütünsel bir biçimde ortaya konacağı apaçıktı.”

Ama, şiirdeki İkinci Yeni akımına koşut olarak gelişen bu girişim, “kişiyi yeniden ele alıp yeni baştan yaratmak” çabası, özel’in sınırları aşılamadığı, kişinin sorunlarına hep bir ben’in çevresinde yaklaşıldığı için başarıya ulaşamaz. Gerçeklik yine tek yanlı, tek parçalı bir bütün olarak çizilmektedir çünkü. Bu ise yazarı duyarlığının tutsağı durumuna getirir, içe kapanmasına yol açar. Yaşananın saçmalığı, içgüdülerin dış koşullarca sınırlanması sonucu düşülen mutsuzluk duygusu, kendini tarihi olan bir nesne gibi kavrayamayışın doğurduğu umutsuzluk, davranışların kısıtlanmamasına, seçme olanağının tanınmasına bağlanan bir özgürlük anlayışı, bütün bunların sonucu olarak da soyut bir başkaldırı… Varılan nokta budur işte.
Yine de her yeni arayışı değerlendirirken söylediğim gibi, bu da bir aşamadır. Eğer bugün, gerçekçiliği, insanı hem birey olarak kendi gerçekliği, hem de toplumsal varlık olarak yaşımın gerçekliği içine oturtmak, onun dışındaki nesneler ve insanlarla tüm ilişkilerinin bütünü olarak kavramak, biçiminde anlıyorsak söz konusu aşamaların sonucudur bu.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
başkaldırı, bir, gerçekçilik, soyut


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Realizm (Gerçekçilik) AftieL Tarih 0 17 Ağustos 2014 16:25
Soyut Gerçekçilik Akımı Liaaa Ödev ve Tezler 0 04 Nisan 2012 01:07
Edebiyat-ı Cedide: Gerçekçilik-Doğalcılık Ayrımı Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 20:58
Gerçekçilik Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 20:57
Realizm (Gerçekçilik) Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 13:50