IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Sarya

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26 Ocak 2021, 16:58   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bağışlamanın Edebiyat Minvalinde Ütopyası




İnsanın düşünceleriyle kendine oluşturduğu kabuktan sıyrılması ve ruhsal özgürlüğüne kavuşması için en kısa ve doğru yol affetmektir. Yani bir bakıma "Soru işaretlerini sildim, affımla beraber bu konuyu kapattım ve düşünecek bir şey kalmadı." demek. Affın tevazusu, aynı zamanda affedilmenin dayanılmaz hafifliğini beraberinde getirir.

Edebiyatta da bağışlamak ve bağışlanmak üzerine sarf edilen birçok anlamlı dize bulunuyor.

Sen nerede olursan ol, yetkin, güçlü, özgürsün;
Hâkimsin dilediğin gibi kendi vaktine
Canın neyi isterse varsın o keyif sürsün
Kendine suç işlersen kendin bağışla yine.
-William Shakespeare

Bir başkasını affetmek, sanılanın aksine, her zaman daha kolaydır. Çünkü kendini affetmek için önce insanın kendiyle yüzleşmesi, kendini tanıması ve en zoru da kendine karşı dürüst olması gerekir. Oysa kişinin iyi bir insan olduğuna olan inancı çok kuvvetlidir ve bütün yalanları peşine sürükleyebilir. Bu dürüstlük de pekala cesaret ve erdem gerektirir. Goethe'nin dediği gibi tüm erdemlerin temel özelliği de bizzat kendinle cenkleşme, daha büyük ve derin bir saflığa, bilgeliğe, iyilik ve sevgiye yönelik doymak bilmez bir istektir. Yani yastığa huzurlu bir baş koymak için hatalarımıza uydurduğumuz üst üste kılıfları çıkarmak gerekir.

Shakespeare'in dizelerindeki bağışlama da bu yüzden çetrefillidir. Bir kötülüğü, bir yanlışı, bir suçu kendine karşı da işlesen, bir başkasına karşı da işlesen gereken aflar hep sana yönelecektir. Çünkü yapılan her şekilde senin erdeminden götürmüştür.



Son beş dakikama sığacak
Bu uzun yaşamın hesaplaşması
Ders almaya zamanım kalmayacak
Çünkü yok bağışlayan beni benden başkası
-Aziz Nesin

Fakat insanın başkasını bağışlamak için verdiği savaş, kendiyle verdiği savaşın yanında sadece küçük bir münakaşadır. Kendi içinde barındırmak zorunda kalmadığın suçluluk duygusunu sırtlanmak ve aşmak çok daha kolay olacaktır.

Burada asıl önemli olan insanın kendisiyle verdiği savaştan sağ çıkmasıdır. İtiraf etmek, kabullenmek ve kendini affetmek. Kişinin yaşamla yoğrulması, ona karışması için bu gereklidir. Aksi takdirde yaşamın ağzında çiğ bir tat bırakır. Çünkü İlhan Berk'in dediği gibi:

Ve herkes bir gün gider; insan kendine kalır sonunda.
-İlhan Berk

O gün geldiğinde ise kişinin varoluş sancısında çırpınmaması için bahsedilen aşamalardan geçmiş olması ve kendi doğrusuna yol almaya başlamış olması gerekir.

Oscar Wilde, Friedrich Nietzsche, Goethe, Mark Twain gibi birçok usta yazar ve daha niceleri affın önemine paragraflarında veya dizelerinde yer verdi. Çoğunun ortak noktada buluştuğu iki yer vardı: Affedilmenin tindeki gizli ihtiyacı ve insanın afla yükselebileceği.

Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt'ünde haksızlığı bölüşmenin, haklılığı yarılamak olduğuna ve kendini haksız görmek için bir zenginlik gerektiğine değinir. Bu zenginliğe sahip olmayanlar ise hem affetmekten hem de affedilmekten yoksun kalacaktır...

Ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir.
Öyle acıyor ki gözlerim, kim bağışlayacak?
-Haydar Ergülen

Kendinizi bir an önce bağışlamanız dileğiyle

__________________
Sanalı Bıraktım
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bağışlamanın edebiyat minvalinde ütopyası


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bağışlamanın Gücü PySSyCaT Sağlık Köşesi 0 24 Ekim 2014 21:31
Platon Ütopyası oneofgirl Felsefe 0 20 Ağustos 2013 11:34
Orwel’ın Ütopyası Kalemzede Felsefe 0 23 Eylül 2011 01:35
Platon’un Ütopyası Kalemzede Felsefe 0 23 Eylül 2011 01:32