![]() |
Cevap: Çorum İ İbik : Kenar, uç. Yorganın ibiği. İdare : Eskiden kullanılan bir lamba. İğdişmek : Eğdişmek bak. İlân : Leğen. İlik : Düğme. İlistir : Süzgeç. İskedos : Orta direk. İşcimen : Eli iş tutan, elinden iş gelen, çalışkan, hamarat. İşirat : Heybet bak. İşlik : Yelek. İşte diyoma : İşte diyorum ya. İt dirsağ : İt dirseği. Gözde çıkan çıban. İyecen : Bıtırak türü. |
Cevap: Çorum K Kanatlı : Evin avlusunun dış, büyük kapısı. Kâse : Bardak. Kekinmek : Zorlamak. Kelle : Bir şeyin üst başı. Mısır kellesi, ekin kellesi. Kendir : Kalın ip. Kerme : Tezek. Keskenmek : Vurmaya çalışmak. Kıl çul : Keçi gibi hayvanların kılından yapılan kilim. Kırklık : Koyun kırkılmasında kullanılan alet. Kile : Tahıl ölçmede kullanılan birim. Kirbikli zân : Bir çeşit tabak. Kirkit : Eskiden, çul dokumalarında ipleri sıkıştırmaya yarayan alet. Kirman : Koyun yününden yapmaya yarayan alet. Komüş : Manda Kop : Koş. Koşma : İki yuvalama arasının duvara değdiği yer. Koya : Güya. Kösa : Ateş. Köskürağ : Köz küreği. Aynı mananda süpürgeyle çöp küreği olarak da kullanılır. Kötülemek : Zayıflamak, hastalanmak. Kunde : Günde. Kürümek : İtelemek, temizlemek. Dam (ahır) kürümek. Küskü : Bir nevi kaldıraç. Genelde sağlam ağaç küsküler kullanılır. |
Cevap: Çorum L Leylak parası : Ufacık yuvarlak renkli taşlara verilen ad. Lılagalmak : Kendinden geçmek, bayılmak. Looğubu : Çok ağır. Loğtaşı : Ağır taş. Seten taşıdır. Atın bu taşı döndürmesiyle buğday kırılarak yarma haline gelir. |
Cevap: Çorum M Mala : İnşaatta sıvada kullanılan alet. Malama : Patos tıkandığı zaman altına biriken saman ve dene karışımı. Mamir : Zorlu, sağlam. Mayıflanmak : Oyalanmak. Mayıs : Tezek. Mayışmak : Çok yemek, sıcak ve zevkten gevşemek. Mazarat : Yaramaz. Mazı boyun : Kalın boyun. Metemali : Yaramaz. Merzuvan : Merdiven. Mezmendirek: Mazı boyun. Mocurtas : Büyük taş. Motur : Traktör. |
Cevap: Çorum N Nacak : Balta. Nahıt : Ne vakit. Nalet : Lanet. Namıssız : Namussuz. Naşşa : Nasıl. Neader : Ne kadar. Neaptin : Ne yaptın. Nedi : Neden. Nefad : Ne vakit. Nirden : Nereden. Niyaman : Ne yaman Nodul : Önderenin küçüğü bak. Eskilerde kullanılır. Noldun : Ne oldun. |
Cevap: Çorum O Ofâd : O vakit. Ohla : Oklava. Hamur açmaya yarayan alet. Okgel : Çocukların oynadığı çizgi oyunu. Oluk : Çeşmenin önüne taş, beton, ağaç gibi maddelerden yapılan ve suyun birikmesinin sağlandığı bir yapıdır. Orak : Harman |
Cevap: Çorum Ö Öcbe : Cibelik, şımarık. Öğürsemek : İneklerin gizanlığı. (bak. gızan) Öllük : Bir çeşit toprak çeşidir. Kadınlar doğum yapınca ve çocuklar sıcak öllük toprağına yatırılır. Öndere : Öküzleri koşturmaya yarayan ucu sivri çubuk. Örme : Sicim, halat. Ösâd : O saat, hemen. Örtü : eşarp Öteberi : Giyecek, yiyecek, içecek gibi şeyleri kapsar. Öteberi aldım. Ötürük : İsal. |
Cevap: Çorum P Pala : Minder. Parsı: Ufak tahta. Pelver : Salça. Peşgir : Havlu. Pısırık : Uyuşuk. Parsumak : Çörümeye yüz tutmuş, göynümüş bak. Poyrek : Böbrek. Pöçük : Koyunun kuyruk kısmı. Pörçük : Çok, sık. Pür : Çam yaprağına denir. R Ramık : Römork |
Cevap: Çorum S ,Ş Sahu : Çeket. Saç : Tandırda, üstünde ekmek yapılan araç. San : Tadı bozuk. Bitkilerin hastalanması. Sap : Mahsulün biçilmesinden ve hasatından sonra geriye kalan kısım. Sarma : Yaprak dolması. Savak : Aklı başında olmayan, salak. Savmak : Atlatmak, geçirmek. Bu sene çok düğün savdık. Savsak : Saf yapılı, aptal kişilere denir. Saymı : Sahi mi. Seartmek : Koşmak. Sede : Sadece Seki : Sedir. Seklem : Eşşek gibi yük hayvanlarının üzerine çuvalları yüklemek. Sele : Büyük metal leğen. Ekin selesi. Seten : Yarma bulgur yapımı için, Lağtaşı etrafında atların koşturulduğu yer. Sıfra : Sofra. Sinmek : Pusmak. Similik : Hareketlerinde yavaş, pasif, uyuşuk. Sivitlemek : Sıyırmak. Meyveyi dalından ayıklamak, sıyırmak. İğde sivitlemek. Sohamires : İstenmedik şeyler için kullanılır. Get sahamires şeytanmısın ne. Soku : Seten Somsuk : Sıkı yumruk. Somun ekmeği: Fırın Ekmeği. Sulukluk : Eski evlerde bulunan, banyo yapılan yer. Sumay : Sima. Susa : Yol. Şamşırtmak : Şaşırtmak. Şaplak : Şamar. Şartolsun gu : Yemin olsun ki. Şınavat: Üzümlerin ezilerek suyunun çıkarıldığın, ağaçtan yapılmış alet. |
Cevap: Çorum T Tabak olmak : Aksamak. İnek gibi hayvanların ayaklarındaki hastalık. Tandır : Köy ekmeğinin yapıldığı yer. Taşırgamak : Yaralanmak, şişmek. İneklerin ayağının şişmesi. Tavatır : İyi, ıslak. Taylamak : Paylamak. Tehne : Tenha. Tekne : Ekmek tahtası. Temek : Dam (ahır) penceresi. Teslik : Hayvan pisliğinin, tezeğin atıldığı yer. Tezek : Mal, davar dışkısı. Tıngırdak : Mal, davarın boynuna takılan zil. Tırban daşı : Tırpanı keskinleştirmek için kullanılan iyedir. Tırlamak : Delirmek. Tısga : Zayıf. Tokaç : Kadınların çamaşır yıkarken kullandıkları, çamaşır düğme aracı. Toktir: Doktor. Tonnet : Çocukların tahta ve bilyeden yaparak sürdükleri çocuk oyuncağı. Toplu : Pencere. Tortullu : Mobilet. Töllek : Ötürük. Tumman : Don, pijama. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:01. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk