Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31 Ağustos 2011, 21:09   #5
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Diyarbakır halkoyunları




KADIN DELİLOSU

İsminden de anlaşılacağı gibi bu oyun sadece bayanlara özgü bir oyun olup, erkek Delilosuyla ciddi farklılıklar gösterir. Hem merkezde hem de birçok kırsal kesimde icra edilmektedir. Yine bu oyunumuzda yörede sevinç, mutluluk ve coşkulardan çıkmış olup, bugünlerimize kadar gelmiştir. Bu oyunda ciddi anlamda bayana yakışacak bir zariflik mevcuttur. Bu oyun erkek Delilosuna göre daha ağır oynanır.

Bu oyun sağ ayağın sağ ön vereve atılmasıyla başlar. Ardından sol ayak atılır ve sağ ayak yere sürterek geri çekilir. Öne ise sol topuk vurup geriye atılır hemen ardından geriye sol, sağ, sol ayaklar atılır ve son olarak sağ taban vurup tekrar sağ ön vereve hamle yaparak oyun başa döner. Eller serçe parmaklardan tutulup, yarım daire formunda oynanır.

KADIN HALAYI

Bu oyunumuzda yörede sevinç, mutluluk ve coşkulardan çıkmış olup, bugünlerimize kadar gelmiştir. Kendine has tavırları, diz kırması, omuz sallamasıyla maharet gerektiren bir oyundur. Oyun içerisinde belirgin bir şekilde, sürat ve canlılık göze çarpmaktadır. Yine bu oyunumuzda sadece bayanlara özgü bir oyun olup, merkez ve kırsalda oynanmaktadır.

Bu oyunda sağ ön vereve sağ ile adım atılır. Ardından sağ, sol sonra sağ basılıp sol diz, sol basılıp sağ diz çıkarılır. Komutla aynı şekilde öne ve geriye hamle yapılır. Eller bellerden saracak şekilde tutulup önce düz daha sonra sol ayak vuruşuyla yarım daire formunu alarak oynanır. Bu oyunumuzda yine kadınlara özgü olup erkekler tarafından da icra edilir.

TEŞİ (KADIN)

Eski zamanlarda şimdiki kadar gelişmiş alet ve makineler olmadığından, teşi aleti ciddi anlamda iş gören bir aletmiş. Bu oyunda kırsal kesimdeki kadınların keçi ve koyun kıllarını teşi denilen aletle yün haline getirmesi anlatılmıştır. Bayan oyunu olup erkeklerde bayanları taklit etmişlerdir, erkeklerin de oynadığı bir teşi oyunu mevcuttur, ilerde anlatılmıştır.

Bu oyun sağ ayağın yürüme adımı gibi öne atmasıyla başlar, arkasından sol, sağ, sol... Şeklinde yapılacak sahne çizgilerine göre devam eder.

Ayaklar böyle hareket halindeyken elle ise sol el yukarda teşi ipini tutar sağ el ise teşi’yi çevirir, bu arda sağ el teşi’yi çevirdikten sonra sol elin altından keçi kıllarını yün haline getirmeye çalışır.

Oyun alanı geniş olup, oyun formu ve sayılar istenildiği şekilde düzenlenebilir.

BERİ

Bu oyunumuzda kırsal kesimdeki bayanlarımızın süt sağması olayıdır. Oyunda süt sağmaya gidiş, süt sağma ve bu olaydan dönüş hareketlerle ifade edilmiştir. Tamamıyla bayanlara özgüdür. Oyun içerisinde oyuncunun kendine has tavır ve mimikleri mevcut olup, oyuncunun kendi mahareti ön plandadır.

Oyun sağ ayağın yürüme adımı gibi öne atmasıyla başlar, arkasından sol, sağ, sol... Şeklinde yapılacak sahne çizgilerine göre devam eder. Bu arada sağ kolumuzda bakraç (süt ya da yoğurt koymak için yapılmış küçük kova) bulunmaktadır. Gidiş işleminden sonra sağ ayak geriye atılacak şekilde olduğumuz yere ister ayaküstüne isterse diz üstüne çökülür ardından süt sağma, el silme ve ter silme hareketleri yapılır. Daha sonra yine yürüme adımıyla oyuna son verilir.

Oyun alanı geniş olup, oyun formu ve sayılar istenildiği şekilde düzenlenebilir.

TEŞİ (ERKEK)

Aslında bayanların teşi oyununun kırsal kesimde erkekler tarafından taklit edilerek bir nevi eğlenceye dökmeleriyle oluşmuş bir oyundur. Adım cümlesi olarak Şur-u Mertal (Kılıç Kalkan) oyunundaki adım cümlesi örnek alınmış ve bayan hareketlerini erkekler yaparak bulundukları ortama neşe katmışlardır.

İki ayrı gurup ve her grubun başında gurubu yönlendiren ekip başları bulunmaktadır. Oyuna giriş çepik oyunundaki ayak figürleriyle aynıdır. Kollar ise bir gurupta sol, diğerinde ise sağ kol serbesttir, öteki kol ise öndeki oyuncunun yeleğini arkadan tutacak şekildedir. Sahneye yerleşinceye kadar oyun böyle devam eder. Sonra isteğe bağlı olacak şekilde bir gurup yere diz üstüne çöktürülür, diğer gurup ayakta kalacak şekilde oyun seyir eder.

Sahneye yerleştikten sonra bir ekip başı bir bayanın süslenmesini diğer ekip başı ise bir bayanın kırsal kesimde mevcut aletlerle yağ yapmasını taklit ederken, ekibin diğer oyuncuları ise ekip başlarını el ve küçük tokatlarla rahatsız eder. Ekip başları ise bu el ve tokatlara sinirlenerek elindeki sopayla (Haziran Ağacı) diğer oyunculara sert olmayacak şekilde vurur oyun bu şekilde icra edilir.

Oyun alanı geniş olup, oyun formu ve sayılar istenildiği şekilde düzenlenebilir.

GUR-U PEZ (KURT-KUZU)

Yöre halkının büyük geçim kaynaklarından biride hiç şüphesiz hayvancılıktır. İşte bu seyirlik oyunumuzda yöre halkının yaptığı günlük işleriyle ilgilidir. Yöre halkından çoban günlük hayatta koyun, kuzu otlatmak ve bunları dışardan gelebilecek tehlikelere karşı korumakla yükümlüdür. Bu oyunda kırsal kesimde çobanın koyunları otlatmak üzere yaylaya götürmesi ve yaylada karşılaşılan tehlikeler anlatılmıştır.

Oyunda oyuncular ayaklarının üzerine çökecek şekilde sahneye çoban tarafından getirilir. Çobanın hemen yanında sürüyü koruyacak köpekte bulunmaktadır. Çoban koyunlara yemlerini verir, kendiside bir köşeye çekilip yemeğini yer ve ardından sigarasını içerek uyur. Daha sonra sürüye kurt saldırır, kurt bir koyunu yer ve gider çoban uyandığında kurt kaçmıştır. Çoban kaybedilen koyun için köpeği suçlar ve köpeğini tekmeler. Daha sonra kurdun tekrar geleceğini düşünen çoban sürünün içine girerek kurdu beklemeye başlar, gelen kurdu tüfeğiyle yaralar ve hemen köpek kurdun üzerine atılarak kurtla boğuşur ve kurdu tamamen cansız hale getirir. Oyunun bitiminde yani kurdun vurulmasından sonra çoban kurdun ayağından tutup hem kurdu hem de ekibi dışarıya alır.

Oyun alanı geniş olup, oyun formu ve sayılar istenildiği şekilde düzenlenebilir.


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat