Çevrimdışı

Seçimlerin sonucunu belirlendi bile bazı kurumlar tarafından, yani halka bir şey demek düşmez oluyor bunun adı, yani bu da o uzun adam belgeselleri yapıp da '' yalnız yürümeyeceksin uzun adam '' diyenlerin bile aslında bir söz sahibi olmadığını gösteriyor. Bu ülkede halk söz sahibi değil, kimse kendini kandırmasın. Ne sen Tayyip'e oy verdin, Tayyip seçildi diye söz sahibisin, ne de öteki Ekmeleddin'e, Selahattin'e oy verdi ve onlar seçildi diye söz sahibisin. Bu ülkede bütün güç, iktidarda kim varsa ondadır. Yani bugün Akp'ye oy veren insanların paralı, rant için babasını bile satacak, içindeki tek niyetin para para ve daha çok para olduğu, siyaset hakkında bir fikirleri olmayanların dışındaki o çaresizlikten oy verenler halktandır mesela ve onların da söz hakkı yoktur. Haydi biz yine Akp'li, Chp'li, Mhp'li, Bdp'li diye ayırmayalım, Tayyip'i sevenlerden bahsedelim, işte o sevenler de yine söz sahibi değil bu ülkede, onlar öyle zannetse bile. Bugün CHP iktidar olsa, CHP için de aynı şeyler söylenecek, yani Chp'ye oy veren insanların sözü de sadece sandıkta geçecek, zaten o da sizden oyu alana kadar sizi düşünür. Siyaset budur çünkü.
Şimdi geleyim asıl konuya, bu adaylardan hiçbiri cumhurbaşkanı olabilecek insanlar değil benim gözümde, daha doğrusu ben bu ülkenin başına kim geçerse her şey güzel olur diye düşündüğümde bir isim bulamıyorum. Halkı hiçe sayan her rejim bana ters, en güzeli halkın kendi kendini yönetmesi ya, işte o da mümkün olmuyor ne yazık ki.
Tayyip Erdoğan'ın seçileceğini düşünen insanlar onun alacağı oydan bile fazla aslında ama bu adamın ülkedeki ayrıştırıcı, ötekileştirici ve aşağılayıcı politikaları bizim her geçen gün birbirimize düşmemize neden oldu. Bu adama oy veren, aman kim gelse yiyecek nasılsa diye düşünen her insanın, şu ülkede karşımıza çıkan her problemde imzası var demektir. Bir ülkenin başbakanını düşünün, kendi çalmış, oğlu çalmış, kızı çalmış, akrabaları çalmış, sülalesi çalmış, bakanı çalmış, yardımcısı çalmış, yetmemiş iş yerlerindeki kontenjanlarda akp'li olanlara da çaldırmış, yedirmiş içirmiş, yanında olan ne kadar adam varsa hepsini paraya boğmuş ve bu ülkenin ona oy veren halkı, açlıktan ölüyormuş, işsizlikten kıvranıyormuş ama yine de Tayyip diyormuş, neden? Hiçbir şeyi olmayan insanların tutunacağı tek şey dindir, Allah'tır. Buna laf ettiğimi sanmayın, ben inanmayan biri olabilirim ama burada inananlara bir şey demiyorum, böyle bir hakkımda yok, Tayyip'in politikasından bahsediyorum. Bu hiçbir şeyi olmayan insanlar, Allah'a sığınırlar, paraları yoktur ama duaları vardır, belki yatacak yeri yoktur ama yine de nefes alıyorum diye şükreden insanlardır. Bu insanları da yanına çekmenin tek yolu vardır din. İktidara geldiği günden beri, sadece kendine oy verenleri inançlı, diğerlerini inançsız ve CEHAPELİ ilan eden Tayyip, amacına da bir güzel ulaştı. Akp'ye oy vermeyen herkesi din düşmanı ilan etti, meydanlarda kardeşlik naraları attı, hepimizi aynı Allah yarattı dedi ama öte yandan da bütün mezhepleri birbirine kattı karıştırdı. Yani izlediği politikanın siyaset ile hiçbir ilgisi olmayan bu adam, siyaseti çok önemsemeyen insanları bu şekilde kandıracağını iyi bildiği için bugün ülkede başbakandır ve yarın cumhurbaşkanı olma ihtimali de yüksektir. Benim gözümde insan yerine bile koyamayacağım bu insanı seçenlere çok ağır laflar etmeme de gerek yok, evet demokrasinin cilvesi bu ama en ağır bedeli de yine oy verenler çekiyor ve bunu bildikleri halde hala veriyorlarsa, zaten onlara diyecek bir şey yoktur. Üzgünüm, çok üzgünüm bu hale geldiğimiz için. Bu adamın emirleriyle daha geçen sene ölen gençleri unutmadık biz, unutmaya da niyetimiz yok. Çok değil 3 ay önce Soma'da olan feci kazadaki aileleri parayla susturmalarını da unutmadık biz, unutmaya niyetimiz de yok. Reyhanlı'daki katliamı da unutmadık biz, Sivas Katliamı davası düşünce hayırlı olsun dediği günleri de unutmadık. Bu adam cumhurbaşkanı olursa eğer, bizi hiç de güzel günler beklemiyor ve Dünya'nın en güzel konumuna sahip ülkelerinden biri olan Türkiye'nin yok oluşunu izleyecek olma düşüncesi beni bitiriyor.
Gelelim Ekmeleddin beye. CHP-MHP'nin ortak çatı adayı ama umutsuz vaka gözüyle baktığım adayı. Birincisi Ekmeleddin İhsanoğlu birçok insan tarafından ilk kez duyuldu, isminin ilginçliği sayesinde akılda kalıcı olsa da Tayyip Erdoğan'ın karşısında onu tehdit edecek kadar güçlü bir aday olduğunu düşünmüyorum. Ekmeleddin beyin, İslam Konferans Örgütü eski genel sekreteri olmasından yola çıkarak oy alacağını düşündülerse, yine yanıldılar. Yani karşı çıktıkları din siyasetini belki de kendileri yapmayı denedi ama olmadı, daha doğrusu olmayacak sanırım. Mısır kökenli olması da Rabiacılardan size oy çıkarmayacak. Ayrıca zamanında cemaatin türlü oyunlarla CHP'de deprem etkisi yarattığı günleri ne çabuk unutuyor CHP'liler, Ekmeleddin'in de cemaatle ilişkisi olduğu da bir gerçek ki, ben seçilse bu adamın hangi tarafa kayacağını da pek kestiremiyorum. Eğitim ve kültür seviyesine bir şey diyemem, adam profesör olmuş her ne kadar Tayyip mitinginde aynı anda hem ilkokul mezunu Fettullah Gülen'i hem de koskoca profesör Ekmeleddin İhsanoğlu'nu yuhalatmayı becerebilse de, bu Tayyip'in eğitimsizliğinden kaynaklanıyor. Bir diğer noktada MHP'nin de adayı olmasına rağmen MHP'li çoğu insanın oyunu Tayyip'e verecek olmasıdır. Araştırma şirketinde çalıştığım ve siyasi anketleri de incelediğim için bu kadar emin konuşabiliyorum. Bu durumda Ekmeleddin'in şansı olduğunu düşünmüyorum.
Ve son adayımız Selahattin Demirtaş. Açık söylemek gerekirse içlerinde bu seçim çalışmaları sırasında beni en çok heyecanlandıran aday kendisidir. Gerek konuşmasıyla, gerek söyledikleriyle aslında her şeyi bütün çıplaklığıyla ortaya koyan tek adaydır kendisi ama maalesef ülkedeki Kürt sorunu bir türlü bitmediği için-bunun en büyük sebebi de Tayyip Erdoğan'dır- direkt PKK'lı etiketini yiyerek, terörist ilan edilen Selahattin beyin de pek şansı yoktur. Selahattin Demirtaş'ın ilk turda alacağı oy, Tayyip'in ilk turda seçilmesinin önüne geçebilir belki ama ikinci turda, Tayyip Erdoğan'la olan iş birlikleri nedeniyle Selahattin'e oy veren Kürtler Tayyip'e oy verecek ve seçim sonuçlanacak. Yani Tayyip'e ettiği laflarla, onu köşeye sıkıştırmasıyla alkış toplasa da birlikte yaptıkları bu iş birliği sebebiyle, bizim başımıza yine bu adamın gelmesine neden olacaklar.
Demirtaş'ı tamamen objektif şekilde dinleyen bir insan, onun Kürt olduğunu bilmeyen bir insan eminim ki şu adaylar içinde bir tek ona oy vermeyi düşünürdü. Demirtaş gelirse Kürdistan falan kurulacağını zannediyor çoğu kişi de, asıl Tayyip gelirse Kürdistan kurulur bu ülkede, ondan sonra da başlarsınız komutanım beni askere al, teröristleri gebertelim diye laf kalabalığı yapmaya. Demirtaş'ın LGBTİ'li bireylere destek veriyor olması da ona pozitif olarak geri dönüyor ki, daha önceden çocukların eşcinsellere emanet edilmesi sağlıksızdır, ahlaksızlıktır diyen Tayyip Erdoğan mitinginde en öne LGBTİ bayrağı astırıyor, ehe ehe ehe ehe.
Gönlümden geçen bir aday yok ama olabilseydi Selahattin'in olmasını isterdim, ki emin olun şu an bunu diyor olmam beni vatan haini yapmıyor, terörist yapmıyor, PKK yandaşı yapmıyor, Apocu yapmıyor. Bu ülkeye ihanet edenin kim olduğunu herkes anladığında elinizde eğer bir ülkeniz olursa o zaman şanslısınız ama yok olmazsa da sizin üzülmeye falan hakkınız yok.
Şimdiden ülkemize büyük geçmiş olsun, eğer ki Tayyip Erdoğan seçilirse ve başkanlık sistemini de getirirse sonra ortalıkta dolanırsınız siz de, beraber yürüyeceğiz uzun adam diye, uzun adam sizle yürür yürümesine de anca sandığa kadar be canlar. Siyaset insanları böyle düşman eder ama unutmayın ki, senin alt komşun Kürt'tür ama ona sen Kürt'sün diye bir kase aşure götürmemezlik etmezsin, sen sabah namazı kılarken akşam yan balkonda rakı içen komşun olur, sana bir merhaba der sen o selamı geri çevirmezsin. Üst komşun Alevi olur, sen Sünni olursun ama ayrı mezheplerdesiniz diye bindiğiniz asansörde birbirinizi kesmezsiniz.
Aslında halktan daha güçlü hiçbir şey yok ama en kolay şey de halkı bölmektir ve bunu çok iyi yaptıkları için de biz bugün hep beraber aynı şeylere gülüp, aynı şeylere üzülen bir ülke olamıyoruz. Acılarımız bile nefret dolu, sevinçlerimiz bile nefret dolu.
Bir gün gerçek halk olmak dileğiyle, bir gün halkın kazanması dileğiyle.
Yorumumu okuma zahmetinde bulunanlarında bu yorumu farklı yere çekerek bana cevap vermemelerini rica ediyorum, tartışma platformu konusu evet ama tartışma olayı farklı yere çekmeye çalışarak olmaz, düşüncelerimi de net ifade ettiğimi düşünüyorum.
Saygılar.

__________________

If you can't measure it, it doesn't exist.