IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Ekim 2012, 16:04   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Depresyon - AÖF Psikoloji Dersleri








Herkesin kendini çökkün olarak duyumsadığı zamanlar olur. Yakın bir dostun kaybı, bir ilişkinin bitmesi, işini kaybetme ya da evden uzak kalma gibi nedenler insanın kendisini çökkün hissetmesine sebep olabilir, insanları çoğu bir süre son ra bu tür üzüntülerinden kurtulur. Ama bu olmuyorsa; yani üzüntü, yalnızlık, hu zursuzluk, yorgunluk duygularından kurtulamıyorsa; o zaman klinik depresyon dan söz edilebilir (Köroğlu, 2007). Depresyonu klinik hale getiren, yaşanan olaylar) değil, kişinin o olayları yorumlama biçimidir.
Belirtileri

Depresyon yukarıda değinildiği gibi stresli bir olaya bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak herhangi bir neden yokken de olabilir. Belirtileri aniden başlayabilir ya da daha uzun sürede yavaş yavaş gelişebilir. Dahası depresyonun belirti ve bulguları değişkenlik göstermektedir. O nedenle gidişinin genel bir örneği yoktur, olamaz; çünkü belirtiler kişiden kişiye de değişebilmektedir. Kişi depresyonda olduğunu hissetmeyebilir de. Kişinin depresyonda olduğundan söz edebilmek için gösterdi ği belirti ve bulguların belli bir yoğunlukta ve uzunca bir süre devam etmesi, kişi nin işlevselliğini bozmuş olması gerekir.
Son yıllardaki depresyon sıklığını belirle mek için yapılan toplum taramalarında en sık karşılaşılan beş belirti şunlardır:
- Öteden beri yapılagelen etkinlikleri yapmakta artık zorluk çekme,
- Geleceğe ilişkin umutsuzluk duyguları besleme,
- Karar vermekte zorluk çekme,
- Kendim değersiz hissetme,
- Geçmişte zevk aldığı etkinliklerden artık zevk alamama.
Yukarıdaki bağlamda depresyon, aşağıdaki belirti ve bulgulardan bir ya da da ha fazlasıyla kendini belli eder (Köroğlu, 2007; Tuğrul ve Sayılgan, 1994)
Sürekli ve Genel Bir İsteksizlik: Kişi genellikle mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Kendim çökmüş, hüzünlü, yalnız ya da boşluktaymış gibi hisseder. Kendisine ve çev resine olan ilgisi azalır. Günlük işler bile altından kalkılamayacakmış gibi görünür.
Sürekli Bir Huzursuzluk: Bu çökkün ruh haline bazen gerginlik, huzursuz luk, aşırı evhamlanma ve şüphecilik gibi belirtiler eşlik eder. Zaman zaman hırçın hatta çok öfkeli olabilir, daha önce kızmadığı şeylere kızabilir.
Sürekli Kaygılar Taşıma: “Pireyi deve yapar”, olmadık şeyleri gözünde bü yütür, sinirli ve kaygılı olur. Ağlayamaz, öfkelenemez ve kimseye karşı yakınlık hissedemez.
Yaşama Karşı İlgisizlik: Yalnız kalmak ister, toplumsal ilişkilerden kaçınır. Önceleri zevk aldığı etkinliklerden, arkadaşlıklardan zevk almaz olur. Spor yapma, kitap okuma, eş-dost ziyaretleri, alışveriş birer zevk olmaktan çıkar; özel bir çaba gerektiren zor işler olarak algılanır.
Kişisel Sorumluluklarını Yerine Getirememe: Depresyondayken her şey gözde büyür. Çabuk yorulursunuz. Yaptıklarınızdan da zevk almazsınız. Giderek bir şey yapamadığınızı düşünmeye başlarsınız. Bu düşünce kendinizi daha kötü hissetmenize yol açar. Bu duygu, iş yapmanızı daha bir zorlaştırır ve bu böylece sürüp gider. Zorunlu ödemelerinizi unutabilir, kişisel bakımınızı ihmal edersiniz.
Yeme Alışkanlıkları Değişir: Açlığım duyumsamayabilir, yemeğe olan ilgisiz lik nedeniyle sıkça öğün atlar, istemediği halde kilo verirler. Ancak aşırı yiyerek ki lo alan depresyon hastalan da vardır. Daha çok yer, ama yemekten zevk almazlar.
Uyku Alışkanlıkları Değişir: Uykuya dalamama, gece boyunca uykunun sık sık bölünmesi, sabahlan erken uyanma ve bir daha uykuya dalamama sorunları yaşarlar. Bazıları da aşın uyurlar. Ancak ne kadar uyursa uyusun kendisim dinç ve dinlenmiş hissedemezler.
Düşüncelerini Toplayamama: Depresyon zihinsel faaliyetlerde de etkili ol maktadır. En sık görülen belirti, zihnini toplayamama ve unutkanlıktır. Düşüncele rinde değişmeler olur, geleceğe ve çevresine olumsuz bakar, çevresine yük oldu ğunu düşünür.
Çaresizlik Duyguları: Yaşadığı stres karşısında bunalır. Yaşamım denetleyemediği duygusuna kapılır. Olayların olumsuz yönlerini abartır, gelecekte hiçbir şe yin düzelmeyeceğine inanır.
Alkol ya da İlaç Kullanımında Artış: Depresyon belirtilerinden kurtulmak için alkol ya da gereksiz ilaç kullanımına yönelebilir. Ancak bunlar beyin işlevleri ni etkilediği için durum daha da kötüye gider
Ölüm ya da İntihar Düşüncesi: Depresyondaki birçok kişi ciddi bir umutsuz luk içindedir. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağından korkarlar. Yine hiçbir şeyin kendisine yaran olmayacağım düşündüğü için ölümü isteyebilir. “Tanrı canımı alsa da siz de kurtulsanız, ben de”, “keşke uyusam ve hiç uyanmasam” benzeri sözler söylerler. Gerçekten de kendilerini öldürme tasarıları da yapabilirler.

Ebeveyn Depresyonunun Çocuk Üzerine Etkileri

Depresif olmayan anne çocuklarıyla kıyaslandığında, depresif annelerin bebekle ri daha huysuz olmakta ve olumsuz duyguların denetiminde zorlanmaktadırlar. Okul çağındaki çocuklar ve ergenler ise duygusal olarak stresli, okuldaki yaşıtla rıyla daha çok sorun yaşamaktadırlar, kendilik değerleri daha düşüktür. Kızlar özellikle zayıftırlar. Ebeveyni en az bir kez kliniksel olarak depresyon yaşayan kızların %43′ü 19 yaşına kadar bir kez ciddi depresyon geçirmektedir (Wickramaratne ve Weissman, 1998).
Araştırmalar depresif anaların düşmanlık gibi olumsuz tutum ve davranışları ço cuklarına da göstererek onları sıkıntıya soktuklarını göstermiştir. Depresif anne, çocuğuyla ilişkileri kesmekte; oyun oynama, övgü ve duygusallık şeklindeki olum lu duyguları daha az göstermektedir. Ancak bu bulgular, bütün depresif anne ço cuklarının gelecekte depresif dönemler geçireceği anlamına gelmez. Burada söy lenecek olan şudur: Depresif ebeveynin çocuklarının depresyon yaşama olasılığı daha yüksektir.
Depresyonla Başa Çıkma

Kişiler çok farklı nedenlerle depresyona girebilmektedirler. Ancak nedeni ne olur sa olsun, depresyonu sürdüren etken, kişinin olayları yorumlama biçimidir. Dep resyondaki kişiler genellikle hareketsizdirler. Her şey gözde büyür. Kendilerini halsiz hisseder, hiçbir şeyden zevk almazlar. Aslında bu güçlüğün nedeni, olum suz düşüncelerdir. Zaten olumsuz düşünceler, depresyonun en belirgin özellikle rinden birisidir. Bu olumsuz düşüncelere rağmen günlük faaliyetleri artırmak ve daha aktif olmak gerekmektedir. Dolayısıyla ilk öğrenilmesi ve yapılması gereken, günlük etkinlikleri artırmaktır.
Olumsuz düşüncelerle baş etmenin ilk adımı “nasıl düşündüğümüzün” ve o dü şüncelerimizin “duygularımızı nasıl etkilediğinin” farkına varmamızdır. Olumsuz düşünce insanın kendisini kötü hissetmesine yol açar. Depresyondaki insanlar bü tün yaşama olumsuz, karamsar bakmaktadırlar. Olumsuz düşünce hem depresyo nu artırır hem de sorunla başa çıkma gücünü azaltır. Olumsuz düşüncelerin ortak özellikleri şunlardır: Otomatik olarak akla gelirler, gerçeği tam olarak yansıtmaz, depresyonun sürmesine neden olurken bazı şeyleri değiştirmek için harekete geç meyi de engellerler. Çünkü depresyonda her iş -ne kadar basit olursa olsun-göz de büyür, eliniz işe varmaz, yaptığınız işten zevk almazsınız, çabuk yorulursunuz. Bir başka özelliği, olumsuz düşünceler gerçeğe uygun ve doğruymuş gibi görün dükleri için sorgulanmazlar. Israrcıdırlar, bunları akıldan çıkarıp atmak zordur. Depresyonla olumsuz düşünce karşılıklı olarak birbirlerini pekiştirirler. Dolayısıy la bu düşüncelerden kurtulmak için onların farkına varmak, onları geliştirmek, de ğiştirmek gerekir. Bu da öğrenilebilen bir beceridir.
Olumsuz düşüncelerin farkına varıldığında, sıra onların sorgulanmasına gelmiş tir. Neden o şekilde düşünüyorsunuz? Bu düşünceler bizi ne şekilde etkiliyor? O düşünceyi destekleyen kanıt var mı? Farklı bakış açıları olabilir mi? Düşünceleri sorgulamak depresyonla başa çıkmanın önemli bir yoludur.
Yapılacak bir başka şey, günlük faaliyetleri artırmak için çaba göstermektir. Bu çaba kendinizi daha iyi hissetmenize, daha az yorulmanıza, daha olumlu düşün menize ve kendinizi daha olumlu değerlendirmenize yardımcı olacaktır. Dolaysıyla kendinize günlük iş planları yapın ve o planı gerçekleştirmek için çaba gösterin.


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
aöf


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Anksiyete ve Anksiyete Bozuklukları - AÖF Psikoloji Dersleri Liaaa AÖF 0 22 Ekim 2012 16:03
AÖF Sosyoloji Dersleri - Psikoloji Bilimine Giriş YapraK AÖF ders notlari 0 21 Haziran 2012 11:11
Depresyon çökkünlük depresyon tedavisi ELa__ Ruh Sağlığı 0 21 Mayıs 2012 16:23
Psikoloji ve Cinsellik Lucifer Ruh Sağlığı 0 04 Ocak 2012 01:53