IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 01 Şubat 2010, 03:47   #1
Noyan
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Merhaba IF kullanıcıları..

Konu başlığından da anlaşılacağı üzere uzun yıllardır Türk milletine mal olmuş bir tartışma konusunu kendi tezlerim doğrultusunda açmak istiyorum sizlere.

----------------------------------------------------------------------

Atatürk: Cumhuriyetin kurucusu.
Sultan Vahdettin: Son padişah.
Kamarilla: Belirli bir oluşumu arkadan yöneten kimse.

Atatürk bizlere bırakmış olduğu büyük eser Nutuk'ta son padişah Sultan Vahdettin'i "hain" olarak, dönem halkımızın ise büyük bir çoğunluğuna (asırlardır Osmanlı İmparatorluğu geleneklerine dayanarak padişaha karşı büyük bir itaatla bağlı olmalarından dolayı) "uykuda olanlar" olarak görüyordu. Bu geleneğe karşı çıkanlara ve yeni fikirler ortaya atanlara dinsiz, vatansız, hain, istenmeyen gözüyle bakan halkın bir an önce uyandırılması gerektiğini düşünüyordu.

Ülkede iki yönetim vardı. İstanbul ve Ankara. Atatürk geniş yetkiler verilerek Ankara'ya gönderildi.

Yetkileri: Merkezi Sivas'ta bulunan 3. Kolordu, merkezi Erzurum'da bulunan 15. Kolordu.

"Benim yetkim, bu iki kolorduyu doğrudan doğruya buyruğum ve komutam altında bulundurmaktan daha genişti. Müfettişlik bölgeme yakın birliklere de bildirim yapabilecektim. Bu arada bölgemde bulunan ve bölgeme yakın olan valiliklere de bildirimde bulunabilecektim.
Bu yetkiye göre Ankara'da bulunan 20.Kolordu ve bunun bağlı olduğu müfettişlik ile ve Diyarbakır'daki kolordu ile ve hemen bütün Anadolu'da sivil örgütlerin başında bulunan yöneticilerle yazışabilecek ve ilişkiler kurabilecektim.
Bu geniş yetkiyi beni İstanbul'dan sürülmek ve uzaklaştırmak amacıyla Anadolu'ya gönderenlerin bana nasıl verdiklerine şaşırabilirsiniz. Hemen söyleyeyim ki, bana bu yetkiyi onlar bilerek ve anla***** vermediler. Her ne olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe, "Samsun ve yöresindeki güvensizliği yerinde görüp önlemek için Samsun'a değin gitmek" idi. Ben bu işin başarılmasının, makam ve yetki verilmesine bağlı olduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir sakınca görmediler. O günlerde Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir dereceye kadar sezinleyen kişilerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili yönergeyi de ben kendim yazdım. Dahası, Harbiye Nazır'ı olan Şakir Paşa bu yönergeyi okuduktan sonra imzalamaktan çekinmiş, anlaşılır anlaşılmaz bir biçimde mühürünü basmıştır."

Dikkat ediniz bu yazısında kendisinin Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir dereceye kadar sezinleyen kişilerle görüştüğünü söylüyor. İmzayı atanın kim olduğunu söylüyor ama görüştüğü kişilerin kimler olduğunu söylemiyor. Bu da bizleri kamarilla kelimesiyle tanıştırıyor.

Benim tezim: Ülkemizin kamarillaları Sultan Vahdettin ile görüşüp Atatürk'ün Ankara'ya yollanıp Kurtuluş Harekatı'nı başlatmasını istiyorlar. Sultan Vahdettin kendisini feda ederek Atatürk'e bildiriyi veriyor. Bunun yapılması dünya düzenin tekrar değiştirilmesi anlamına gelmekte ve gerekli olan tek şey yukarda bahsettiğim gibi halkın uyandırılmasıydı. Mustafa Kemal Atatürk Ankara'ya gittikten sonra Sultan Vahdettin hakkında "hain" bildirileriyle kendi teşkilatını kurmaya başlamıştır. Eğer bunu yapmaz ise halkı uyandıramazdı ve eğer Nutuk'ta tekrar tekrar "hain" ithamında bulunmasaydı halkı kandırdığı anlamına gelecekti. Kamarillaların verdiği emirler doğrultusunda yapılan anlaşmalar devlet sırrı olarak tarihe gömülmüştür.

Sonuç: Vahdettin kendini vatan için feda etmiş, Mustafa Kemal Atatürk dahice yaptığı işlerle yeni bir devletin temellerini atmış ve Türk gençliğine emanet etmiştir..


Konu Noyan tarafından (01 Şubat 2010 Saat 12:59 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 04 Mart 2010, 10:39   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




GüzeL yakLaşım zaten şöyLe bir gerçek var Tarih her zaman tekerrürden ibarettir şunu şöyLe açıklabilirim destek açısından eğerki böyLe bir pozisyon yapılmasa bunlar düşünülmesi Atamızın yüksek fikirleri olmasa idi güzeL ülkemiz böyLe ayakta duramazdı..Ama elbette her zaman birşeylerin gerçekleşmesi için büyük fedakarlıklar gereklidir bilinçli yada bilinçsiz bir olay ve olgu varsa oyuncularda olacaktır..Ve ister doğaçlama oynasınlar ister ezberleyerek bu oyunu bitirmeliydiler..Ellerinden geleni herkesin o devirde yaptığına inanıyorum Gel gelelim örneğime turan taktiği en güzeL örnektir önde bir kaç yem yapıp üstüne çekerek düşmanı sonra abluka altına alıp etkisiz hale getirmektir..Görünen ve görünmeyen yönLeri var tarihin tebrikler..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 04 Mart 2010, 19:20   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Türkiye'de bize öğretilen yakın tarihin büyük yalanlara dolu olduğu inancını taşımaktayım. Yazdıkların bir yönden aklımı karıştırdı. Sen demek istiyorsun ki ; Sultan Vahdeddin hain değildi ancak Atatürk kendi davasını haklı göstermek için hain ilan etti. Yani , 'İslam aleminin halifesi ve Osmanlı Devleti'nin son padişahını' sırf kendisine verildiğini ifade ettiği görevi için hiyanetle suçladı. Bu bir oyundu ve bu oyuna inanmayanları da uyumakla itham etti.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 00:44   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Ben sana buraya tum iddalar icin tek tek cevap yazabılırım. Yok ben okumayi seviyorum dersen

Turgut ÖZAKMAN'in "Vahidettin, M. Kemal ve milli mucadele" Kitabını bir oku boyle bir kac cumlelik alintilar ile insanlar hainlik ile suclanmadilar. Yaptiklari, verdikleri destekler, kişilikleri, nasıl kactıkları hepsi yakın cevreleri, tarafsız kişilerin gunluklerinde yer alırken cıkıp bos iddalar ile halkın aklını karıstırmayın...

----------

Bir halife eğer gidip ingilizlere sıgınacak kadar dusmus hatta isgalin basladigi andan itibaren yaptıgı hersey icin can guvenligi talep etmis ise kusura bakmayın ama hain'den daha fazla seyler hak etmistir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 00:56   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Sorun M. Kemal'in ne yetkiler ile Anadolu'ya gönderildigi değildir. Kazım KARABEKIR'in Milli mucadele gunlukleri kitabına bakacak olursaniz da cok farklı seyler gorursunuz. burada benim itirazim sizin yazmis oldugunuz Vahidettin'in gizli bir kahraman oldugu iddiasidir.

Halen Sultan Vahidettin hakkındaki gorusleriniz o şekilde ise bende birseyler ekleyebilirim

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 01:21   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Bu dediklerin komplo teorisi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Madem oyle bende ekleyeyim birseyler nerden baslayalım bakalım...
Altta eklediklerim Turgut Özakman'ın Kitabından alınmış olup sadece belge niteligindeki kısımlar eklenmistir. Yazarın olaylar karşısındakı düsünceleri eklenmemistir.

1-10-1920 Amiral de Robeck'in Lord Curzon'a Yolladıgı mektuptan
"Ferit paşanın milliyetcilerin iktidara gelmesi halinde kendisinin, padisahin ve yakınlarındakılerin kisisel guvenliginden kaygı duydugu Yuksek komiserlige, ingilterenin padisahi ve ferit'i koruyacagi yolunda bir vaatte bulunabilmesi icin yetki verilmesi..."

6-10-1920 Lord Curzondan Amiral de Robeck'e
"Tahttan cekilmesi halinde padisahin yurt dısına cıkmasına ingilterenin yardim edecegi fakat tahttan cekılmemesi icin israr edilmesi"

Son olarak:

16-Teşrin-i sani(kasim)1922
Vahidettin'den Harington'a (isgal kuvvetleri komutanı)

"Istanbul'da hayatımı tehlikede gordugumden, ingiltere devlet-i fehimesine iltica ve bir an evvel istanbuldan baska bir yere goturulmemi talep ederim efendim"
Imza :
"Muslumanların halifesi Mehmet Vahideddin"

Ve Vahideddin 17 kasim gunu istanbuldan bir ingiliz gemisi ile ayrılır.

Yok bunlar sadece bir kac bilgi ve buradan bu sonuc cıkarılamaz derseniz tum vahdeddinci gorusler tek tek ele alınıp belgeler ile curutulmustur.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 01:36   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Neyin genelkurmayından bahsediyorsun?

TSK ile karıstırma oyle ordakı kolordular falanda sımdıkı kolordular gibi degil sende bende iyi biliyoruz.

Tarih belgeler ile konusulur. Tahminler veya cumlelerden yorumlar ile degil.
Konuya son mesajımdır merak edenler zaten gerekli bilgilere biraz okuyarak ulasabilirler.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 20:05   #8
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Ben de Mustafa Kemal'in meclis açıldıktan dört gün sonra Sultan Vahdeddin'e gönderdiği bağlılık yazısını sunayım size.. (Tabi, günümüz Türkçesi ile)

''Padişahımız!.. Kalbimiz bağlılık ve kulluk duyguları ile dolu olarak, tahtınızın etrafında her zamankinden daha sıkı bir bağ ile toplanmış bulunuyoruz. (İlk) toplanışında ilk sözü Halife ve Padişahına bağlılık olan Büyük Millet Meclisi, son sözünün de yine bundan ibaret olacağını, Yüce Kapınıza, gönlü büyük ululama ve saygı dolu olarak arz eder. ''

Meclisin açılışının 4. günü kendi tarafından kaleme alınıyor. Bağlılık sözü veriyor ve daha sonra da hiyanetle itham ediyor.

--------------

Ve ysfm arkadaşım; Vahdeddin'i İngiltere'ye iltica etmesinden dolayı hainlikle suçluyorsun. E sorarım sana ; zaten T.C, Osmanı hanedanını (kadınları 28, erkekleri 50 yıl) sınır dışı etmemiş midir ? Hem de bir sene içerisinde tüm servetlerini de almaları, almazlarsa hazineye katılacağını ve devlet sınırları içerisinden transit geçiş bile yapamayacaklarını belirterek.

Sultan Vahdeddin'in iltica edebileceği bir İslam ülkesi yok idi. Daha doğrusu Mısır ve birkaç ülke ile mektuplaşmış, ancak kendisine (işgal/baskı altında bulunduklarından dolayı) izin verilememişti. Kaldı ki Kendisi de öldürüleceği korkusunu yaşamakta idi. Burada kalırsa akıbetinin ne olacağı belli değildi. Kendisine bağlılık sözü verip de hıyanetle itham eden bir kişi vardı karşısında.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 20:58   #9
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Verdiğim yazıyı bugün ki Milli Gazete'de M.Şevket Eygi kalame almıştı. Orada görebilirsin.

Peki bu çelişki neden diyorsun ama bunun cevabını ilk postunda sen vermiştin zaten. Eğer hain demeseydi taraftar bulamayacak, dolayısıyla davası başlamadan bitebilecekti. Daha sonradan yok hain değildi dese yalancı konumuna düşecekti. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu. Doğrusu Mustafa Kemal için (dünyada sadece birkaç ülkede, kişiye özel olan) yasa ile mevcut koruma mevcut olmasa, daha bilmediğimiz neler çıkar ortaya.


Konu nO`pAniC tarafından (05 Mart 2010 Saat 21:05 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Mart 2010, 23:05   #10
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Münazara: Atatürk, Sultan Vahdettin ve kamarillalar!




Son yazım olacak demistim ama tutamayacagim lutfen yazdıklarımdakı tarihlerede bakınız. 1920'de yani ne daha tam bir milli mucadele var nede kazanılmıs zaferler... Dahası saltanatın kaldırılacagı kimsenin aklından bile gecmiyor. Yapmayın lutfen yorumlar ile tarih'te kişilere ithamlarda bulunulamaz.

Alıntı:
Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir dereceye kadar sezinleyen kişilerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili yönergeyi de ben kendim yazdım. Dahası, Harbiye Nazır'ı olan Şakir Paşa bu yönergeyi okuduktan sonra imzalamaktan çekinmiş, anlaşılır anlaşılmaz bir biçimde mühürünü basmıştır."

Bunu soyluyorsunuz ve bir yargıya varıyorsunuz kımler ile gorustugu neden soylenmemis. Allah aşkına harbiye nazırı dediginiz kişi savastan sorumlu bakan yanı o ankı kosullarda devletın en ust duzey askeri sorumlusu. Daha kımınle konustugunu soruyorsunuz.

----------

Mustafa Kemal icin ne cıkar koruma ortadan kalksa biliyor musunuz. Ozel hayatı tabi buda bazılarınızın agzının suyunun sımdıden akmasına neden oluyor...

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
ataturk, kamarillalar, munazara, sultan, vahdettin, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sultan Vahdettin'in Vatanseverliği Zen Tarih 0 12 Mayıs 2014 22:40
Sultan Vahdettin Gerçekleri Liaaa Tarih 0 05 Mayıs 2012 19:03
Sultan Vahdettin'in kara kutusu PassioN Kültür ve Sanat 0 29 Ocak 2012 12:46
Sultan Mehmed Vahiduddin (Vahdettin) Ecrin Tarih 0 28 Nisan 2011 21:34