IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

34Beğeni(ler)
  • 13 Post By Aur
  • 3 Post By blazeofglory
  • 4 Post By huri
  • 5 Post By esekherif
  • 4 Post By Düş
  • 3 Post By Melodram
  • 2 Post By Ruj

Yeni Makale Ekle Cevapla
 
LinkBack Makale Seçenekleri Stil
  #1  
Alt
Çevrimdışı
Aur
Aur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart "Bir zamanlar.."
Yazan; Aur 18 Kasım 2011, 11:26

Bir varmis, bir yokmus diye baslardi nenelerimizin ve analarimizin bize anlattiklari butun masallar.
Buyudukce anliyoruz ki, gercekten hayatta hersey bir varken, bir bakmissin yok oluyor.
1990 senesinde Uskudar'da gelmisim dunyaya ve o zaman sartlarina gore sansli bir cocukmusum; evin ilk cocugu ve torunlarin sonuncusu oldugum icin, teyzelerim, dayilarim, anneannem ile dedem ve annem, babam benim cok simartiyorlarmis, kisa zamanda herkesin sevecen nesesi olmusum.
Kucuklugumu hatirliyorum, sadece 21 yasinda olmama ragmen, kucuklugumu ozluyorum ve o masum dunyama ara sira siginmaya calisiyorum, içimdeki minik Hande'nin yeri her zaman baskadir.
Demem o ki, her insan kucukken, o bilincsizligin getirdigi mutluluk ve masumluk ile dunyanin tanik olabilecegi en buyuk "mucizedir".
'90li yillarda insanlar post-modern cagin henuz baslarindayken, ahlak kavramlari, insan iliskileri, toplumun degerleri simdiki zamana gore cok farkliydi ve klasik bir soz olacak ama o zamanlar dahada guzeldi. ("old is gold")
Sokaklarda buyumustuk.
Kiz-erkek-kiz gibiydik (en azindan ben oyleydim.)
Cimenlerde yuvarlanip, pirelenirdik; yeni insaa edilecek olan evlerin, yikilan gecekondularin tuglalarini taslarla ezik buzuk toz edip, yuzumuze pudra yapardik kizlarla.
Dizlerimiz hep soyuk, tirnaklarimiz hep kir pas içinde eve dondugumuzde birde annelerimizden bi' 38 numara terlik yeme aliskanliklari vardi kimimizin.
Okulda hakkimiz yenildigi için yumruklarla dalardik, hakkimizi arardik, susmazdik; cocuktuk ve masumlugumuz kadar adildik.
Gururlu ve onurluyduk, aile fertlerimizden birisi misafir icinde bizi azarladigi zaman susar, utanir cevap veremezdik ve o içimizde olusan kin, bir kucak dolusu sevgi karsisinda yok olurdu.
Hepimizin sevdigi cizgi filmler vardi, kral artur, don kisot, sirinler,ormanin kitabi, ay savascilari,heidi; bu cizgi filmler egiticilerdi, iç dunyamizi gelistirip, adalet olgusunu uyandirip, paylasimci olmayi ogretirlerdi bizlere.
Simdi televizyonu kardesimle izledigimde, pokemon, gakumon, gokumon vs. savasçi kahramanlar, silah kullananlar, kavgaci zihniyetler, aptallastiran sunger bob'lar var. Dikkatimi çeken tek sey, yine siyasi bir elestiri olarak nitelendireceksiniz ya da sosyalist bir mesaj, bilemiyorum ancak zamane cizgi filmlerinin tek amaci oyuncak satmak; kardesim Deniz izledigi pokemon filminden hemen sonra reklamlarda son cikan pokemonun oyuncagini gosteriyorlar, dolayisiyla derhal anneme "anneeeeeeeeeeeeeee, bana bu pokeyi alir misin!?".
Gecen sene kar yagdiginda, Deniz'e benimle disarda oynamasini onermistim ve cevabi "-Abla once karda yurumek icin raket alalim yoksa oynayamayiz"
yahu sanane yuruyebilmekten, raketten, at kendini karin içine, pislen, kirlen, canin yansin, yansin ki buyuyebilesin.
Bir kez daha isyan ediyorum insanlarin dunyamizi para için kirletmesine, cocuklarimiza hak ettikleri dogayi ve mutlulugu verebilme sansimiz,
istegimiz ve cesaretimiz asla yok olmasin, onlar bizim gelecegimiz, insanoglunun onurudur.
Umarim okurken içinize huzur dolmustur ve kendi çocuklugunuzu dusunmussunuzdur.
Sevgiyle,

Bana bir masal anlat baba
İçinde denizler balıklar
Yağmurla kar olsun
Güneşle ay

Baba bir masal anlat bana
İçinde bütün oyunlarım
Kurtla kuzu olsun
Şekerle bal

Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakın beni



18.11.2011
Hande.





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
iste demek istedigim buydu..


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Konu Aur tarafından (18 Kasım 2011 Saat 11:49 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Görüntüleme 424 Yorumlar 6
Toplam Yorum 6

Yorumlar

Alt 18 Kasım 2011, 11:35   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: "Bir zamanlar.."




"sen çoçukken ağlamayı biliyor,ağlatmayı bilmiyordun .o yüzden güzeldin sen küçükken."

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Çok beğendim yazını, öpüyorum o pontiş yanaklarından
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 18 Kasım 2011, 13:27   #3
huri
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: "Bir zamanlar.."




Öncelikle merhaba,

Mazi ile bugünü karıştırmamak gerekir. 20. yy da hangi dönemde dünyaya geldiysen o dönem gelecek kuşaklara göre uygarlıktan daha az nasibini almış gibidir ve bu yüzdendir belki insana en güzel yıllar gibi gelir.
Hangi dönemde yaşanırsa yaşansın, en büyük hazine kalplerimiz aslında.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 18 Kasım 2011, 15:29   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: "Bir zamanlar.."




Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar
rüyalarımıza melekler uğrardı.
Kapımızdan yoğurtçu
bahçemizden ishakkuşu
kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.

Kışın bir sobamız olurdu
sobanın yanında kedimiz
kedinin önünde yün yumağı
bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.

Yerli malı kullanan
yurdun üç tarafı denizlerle çevrili
kuruüzüm incir fındık
tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren
kuru üzüm ve inciri satan
karşılığında
çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan
bir toprağın fertleri...
Biraz yoksul biraz mütevekkil
biraz mahcup biraz kırılgan
biraz naif ama hep umutlu...

Özlerdik.
Memleketteki halamızı
ince doğranmış bir dilim pastırmayı
yurttan sesler korosunu
akşam komşuluklarını
radyo tiyatrolarını
sabah ezanını
kalaycıyı bozacıyı
münir nureddin şarkılarını
orhan boran yarışmalarını
kandil gecelerini duvar sarmaşıklarını
bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını
okul önü koz helvalarını
akşam oturmalarını
ve hayatı...

Top oynardık
ip atlar kedi kovalar
taşlarla birbirimizin başını yarar
mahalle savaşları çıkarır
gece olunca da tutar babalarımızın elinden
yazlık sinemalara gider
Sadri Alışık Vahi Öz
Belgin Doruk Cüneyt Arkın seyreder
Olimpos gazozları içer
güler eğlenir bağırır çağırır
dönerken yıldızları sayardık.
Biz sıkı çocuklardık.

Hepimizin birer yıldızı vardı
onlara isim takardık
onlar da bize isim takardı
pus ve dumandan önce bu şehrin
geceleri gökırpan ve isimleri takılan yıldızları
vardı.

Benim yıldızıma Mehlika adını vermiştik
biz kimseden yana değildik.

Kimsenin de kendinden yana olmasını istediği birileri
olmazdı
Bir değirmendeydik
öğütülen
öğütülürken türküler söyleyen
buğday başaklarına benziyorduk.
Ben
çorbalardan tarhanayı
yemeklerden kurufasulyayı
sigaralardan Harmanı
belki bunun için çok sevdim.

Yollar bozuk musluklar bozuk
ziller bozuk paralar bozuk
ama adamlar sağlam idi.

Bu şehrin yıldızları vardı.
Saçlarına kurdelalar takan
çivitle yıkanmaktan aşınmış beyaz çoraplarına
leke bulaşmasın diye su birikintilerinden sakınan
gözleri önünde
yürekleri ve beslenme çantaları ellerinde
küçük çocukları vardı bu şehrin
bu şehrin yıldızları vardı.

Ben Fenerbahçeyi amcam Vefayı tutardı.
Konya tahıl ambarı Mersin muz cennetiydi.
Taksimden Fatihe troleybüs kalkar
Şişhanede mutlak raydan çıkardı.
Vallahi hayat zor ve fakat çok matraktı.

Muammer Karacan’nın adına bir tiyatro binası yoktu
bizzat kendisi vardı.

Başımız ağrırdı komşumuz vardı
gönlümüz daralırdı komşumuz vardı
Çorbamızı umutlarımızı
memleket kadar kalbimiz paylaştığımız komşularımız
vardı.

Geceleri bekçimiz
gündüzleri sütçümüz
bizim kadar zayıf da olsa
nohuta ve makarnaya alışmış da olsa
Sarman adında bir kedimiz
ceplerimizde kırık misketlerimiz
çamur bulaşığı ellerimiz
ve gülümseyen bir yüzümüz
kimseye göstermekten utanmayacağımız bir içimiz
biraraya gelerek çektirebileceğimiz
bir aile fotoğrafımız vardı.

Bir sabah bütün iyi şeylerin
Ayvansaray iskelesinden
hayal ülkesine doğru demir alan
bir şirket-i hayriyye vapuru gibi
aramızdan ayrıldığını gördük
Sonra Ayvansaray’ın sularının çekildiğini yazdı
gazeteler.
Süheyla hanımın Raci beyin
Melahat mehveş ablanın
Niko’nun Ercüment efendinin çekildiğini ise
yazmadılar nedense.
Ama yok ama yoklar.

Ne Harman sigarası kaldı geriye
ne Olimpus gazozu
ne Sadri Alışık.

Kalan bir tortuydu belki.

Belki kırık bir rüya denizi
belki suya düşürdüğümüz suretimizin
cep aynamıza nüktedan bir yansımaydı herşey.
Herşey Maltepe sigarasının
hep arandığında
her bakkalda bulunabilmesi ile
büyüsünü kaybetmişdi belki de .
belki de biz bir rüya mı görmüştük?

Hadi hepsi yalandı.
Hadi hepsi hayaldi.
Hadi hepsini ben uydurmuştum.
Ama rüyalarımızın melekleri
ve soframızın daim konukları kuşlar?
Ya onlar?
Onları siz de görmediniz mi?
Sizin de sofranıza konup
rüyalarınıza uğramadılar mı?
Onlar da mı yalandı?


İbrahim Sadri

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 18 Kasım 2011, 16:37   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: "Bir zamanlar.."




"Büyüdük aniden, küçüldü dünyamız(rüyalarımız,düşlerimiz).."

Çok güzel bir yazı olmuş Handecim; düşüncelerine,kalemine sağlık..

Malesef günden güne artan bizim işimize yarayan ama hayatlarımızı robot misali tek düzeliğe koyan bu teknoloji gene malesef ki beyinlerimizdeki sevgiyi,cıvıl cıvıl yaşamayı da öldürüyor.. Eskiler her zaman tatlıdır.Keşke o günlere dönüp çocuk olabilseydik..
En azından insanlar bu kadar nankör olmazlardı.Çünkü 80-90'lı yıllarda insanlara insan oldukları için önem vardı.Para elbette o zamanlar daha kıymetliydi ama dostluk,sevgi,saygı hep yanındaydı kişinin benliğinde..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Kasım 2011, 22:48   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: "Bir zamanlar.."




Ben de sadece 21 yaşımda olmama rağmen, özlüyorum o günleri. Bizim Çılgın Bediş'imiz vardı daha bugün aklıma geldi ve izledim ilk bölümünü. Penceresinden dışarı bakan saf Sıdıka'mız vardı, ilk sihiri öğrendiğimiz Ruhsar'ımız vardı. Ay Savaşçısı'ndan karakter seçip sokakta deli gibi oynadığımız günler vardı, Şirine neden tek başına bende şirine olmak istiyorum dediğim günler vardı. Oyuncaklardan çok arkadaşlarımıza değer verirdik. Bizim için daha değerliydi onlar, herhangi bir metal parçasından veya plastik parçasından daha değerliydi. Tam da dediğin gibi, zaman değişti ve para satın aldı tüm masumiyetimizi. Artık sokakta sadece Messi'nin formasını giyip futbol oynayan veletler var, yine o da formayı göstermek için. Çocuklar artık bilgisayar başında savaş oyunları oynuyor. Bizim gibi yerden yüksek oynarken ebelenme korkuları yok, onların hırsları var daha çok insan öldürme hırsları. Zaman geçiyor geçmesine ama anılar hiç unutulmuyor. Şimdi yazını okudum da, gerçekten o günlere gitmek istedim.
Masumiyetin izini kaybetmediğimiz günlere.
Kalemine sağlık canım.

__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Kasım 2011, 23:09   #7
Çevrimdışı
Ruj
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: "Bir zamanlar.."




@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'cım Çılgın Bediş'i bende çok izlerdim...

Yıllar ilerledikçe dünyada insanlar da çok değişiyor.. Aldı başını gidiyor sevgisizlik ve samimiyetsizlik..
Oysa biz ''Bizimkiler'' dizisiyle komşuluğun önemini ''Süper Baba''yla babamıza saygıyı ve sevgiyi öğrendik..
Eskiden sokağımızda kimler otururdu ederdi bilirdik şimdi karşı komşumuzu tanmayan insanlar oluverdik.. Eskiden çocuklar en ufak şeylerden kendilerine oyun çıkarırken şimdi bir çizgi filmin oyuncakları olmadan mutlu olmuyorlar...
Ben ufakken uçurtmayı çok severdim o uçtumu gökteki süzülüşleri beni anımsatırdı o kadar özgürdüm ve o kadar rahattım..

Çocukluğumu özledim.
Hele ki leblebi tozunu..
Ağzıma hepsini dökerdim ve boğulmam an meselesi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bir zamanlar


Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Makaleler
Article Author Forum Cevaplar Son Mesaj
Bir zamanlar Canımın attığı "sen"canımı yakıyor artık.." Sır Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 19 Mayıs 2011 08:53