IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 21 Mart 2009, 00:18   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kütahya İli Hakkında Bilgiler




Kütahya Jeolojik Yapı
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Kütahya’nın Jeolojik bakımdan oluşumu çok eskilere dayanmaktadır. I.Jeolojik zaman ve III. Jeolojik zamanda bugünkü şeklini almıştır. Bu devirlerde çökmelere, yer yer volkanizmaya ve kıvrılmalara uğramıştır. Kıvrılmaya dayanamayan tabakalar kırılarak fay hatlarını oluşturmuştur. Kütahya il merkezi ve doğusu II.derece deprem kuşağı, merkezin batısında yer alan ilçeler I.derece deprem kuşağı içerisinde yer almaktadır. Bu fay hatlarının sonucu olarak, ilimiz yeraltı sıcak suları bakımından güçlü bir potansiyele sahiptir. Kütahya ilinin arazi yapısında kireç taşı, kil, kum taşı tabakaları oldukça yaygındır. İlimizin jeolojik yapısını oluşturan yer katmanları daha çok yatay ve yataya yakın şekilde sıralanmıştır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Alt 21 Mart 2009, 00:19   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kütahya İli Hakkında Bilgiler




Kütahya'da Gelenekler Ve Folklor

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
1-MAHALLİ YEMEKLER:



1.1-ÇORBALAR:

Sıkıcık Çorbası, Tekke Çorbası, Tarhana Çorbası gibi yöresel çorbaları vardır;

TARHANA ÇORBASI:

Malzeme; 1 kaşık tereyağı, yarım kaşık salça, 3-4 kaşık Kütahya Tarhanası.

Hazırlanışı: Tereyağı ve salça az miktar sıcak su ile kavrulur, 3 bardak soğuk su eklenir. Tarhana ilave edil erek kaynayana dek karıştırılır. Sıcak olarak servis yapılır.



1.2-HAMUR İŞLERİ:

Mantı, Tosunum, Höşmerim (bir hamur işidir) Kaygana, Kapama, Gözleme, Şibit, Dolamber böreği, Cimcik.

CİMCİK:

Malzeme: 1 Yumurta, 4 avuç un, bir tutum tuz, yarım kilo sarımsaklı yoğurt, 100 gr. Tereyağı.

Hazırlanışı: Yumurta , un ve tuz yoğrulur. Hamur dörde bölünerek yumak tutulur. Her biri incecik çarşaf gibi açılır. Daire şeklinde açılmış hamurun iki tarafından ortasına doğru rulo yapılır. ikişer cm. ara ile kesilerek rolular açılır. Bu şeritler üst üste konarak kareler halinde kesilir. Kesim işi bittikten sonra bu minik kareler, karşılıklı iki köşesi birleştirilip sıkılarak bir çeşit fiyonk yapılır. Büyük bir tencereye su ve bir tutam tuz konularak kaynatılır. Cimcikler kaynar suya dağıtılarak atılır ve bir .. taşım kaynatılır. Ateşten alınarak suyu süzülüp soğuk sudan geçirilip tekrar süzülür. Üzerine sarmısaklı yoğurt dökülür 100 gr. tereyağı ilave edilir. Sıcak servis yapılır.



1.3-ET YEMEKLERİ:

Sulu saç kavurma, küp kebabı, çevirme kebabı, kuyu kebabı, Gediz göveci, Tavşanlı göveci ve tas kebabı.



1.4-TATLILAR:

Kaymaklı güllaç, gül tatlısı, yufka tatlısı, peluze, Kütahya baklavası ve zerde



2.DÜĞÜN ADETLERİ:

Düğünler, Kütahya halkının ince zevkini, asaletini ve geleneklere bağlılığını göz önüne serer. Önce kız istenip, söz kesilir. Tabi ki kız evi naz evidir ve bazen söz alabilmek için kız evinin yolunu birkaç kere tutmak gerekebilir. Söz kesildikten sonra, kız evinde nişan merasimi yapılır. Ailenin büyüklerinden biri yüzükleri takar, dualar edilir, şerbetler içilir . Nişanlılık döneminde çeşitli vesilelerle taraflar hediyeleşirler. Bayramlarda gelinlik kıza ayağının terliğinden, başının oyalı danesine kadar giyim eşyalarının bulunduğu bir bohça gönderilir. Kurban bayramında ise yine böyle bir bohçanın yanında irice bir koç alınıp, boynuzlarına al kurdele ile bağlanmış üç adet beşi birlik ile birlikte kız evine gönderilir. Kız evi de bunlara karşılık bir tepsi baklava ve damada çamaşır ve bir takım eşya gönderir.Düğünden bir hafta önce akrabalar gelin hamamına gider. Düğüne davet edilenler "okucu" denilen akrabadan bir kadın tarafından bir bir davet edilir.

(Okucu kelimesi, Orta Asya' da boy beyleri ve kabile reislerini birer ok göndererek şölene veya savaşa katılmaya çağıran görevlinin adı olup, zaman içinde bu resmi anlamı unutulmuştur.) Düğüne davet edilenlerin okucuya bahşiş vermesi adettendir. Düğünden birkaç gün önce kız evinde "çeyiz altı" denilen bir eğlence tertiplenir, kızın arkadaşları davet edilir, ikindi üzeri toplanılır, hep birlikte akşam yemeği yenilir, yemekten sonra geniş bir odada eğlenilir ve sohbet edilir. Nikah, düğünden birkaç gün önce, genellikle çeyiz altı gününde kıyılırdı. Nikahta, gelin kız ve damat bulunmayabilir, onları vekilleri temsil ederdi. Düğünün bir gün öncesinde sabahtan başlayan kına günü yapılır, gelinin ellerine ve ayaklarına kına yakılır, oyunlar oynanır, öğle yemeğinde zerdeli pilav ikram edilir. Düğün günü kız evinde sabahtan gelin hazırlanır, oyunlar oynanır, gelinin erkek akrabalar kuşak bağlarlar ve geline hediyelerini takarlar.

Oğlan evinden gelin almaya gelenler, gelinin karşısında dua edip, para ve şeker saçarak gelini alıp götürürler. Gelin gittikten sonra kız evin- den yakınları kızartılmış kuzu veya tavuk ve baklavalar ile oğlan evine giderler. Oğlan evinde güvey salma yapılır. Yemeğe çağrılan akrabalar yatsı namazından sonra dualarla, tekbirlerle kapının önünde damadın sırtını yumruklayarak gelin odasına gönderirler. Ertesi gün yakın akrabalar öğle yemeğine çağrılır. Paça adı verilen bu toplantıda yemekten önce gelin misafirlerin elini öper, sonra elbise değiştirip kolonya tutar, tekrar elbise değiştirip şeker tutar. Yengelerinin yardımı ile misafirlere her hizmetinde ayrı bir elbise giyerek karşılarına çıkar. Düğünden sonra kırk gün akrabalar yeni gelini kutlama ziyaretine gelirler. Buna mübareke (tebrikleşme) denir. Bu kırk günlük süre içinde gelin her gün her misafiri karşılarken, el öpme, şeker, kolonya, çay ikram etme ve her ikramdan sonra elbise değiştirme işlemini tekrarlar. Biraz zor bir iş olmasına rağmen, bu işlem kırk gün boyunca aksatılmadan yerine getirilir.



3.SÜNNET GELENEKLERİ:

Sünnetten önce ipekli, simli, parlak ve göz alıcı kumaşlar ku11anılarak sünnet yatağı hazırlanır. Sünnet yatağına, bir hükümdarın yatağı gibi özen gösterilir. Düğünden bir gün önce kına gecesi yapılır. kanı gecesinde kadınlar ve erkekler ayrı ayrı eğlenir. Sünnet olacak çocuğun sağ eline kına yakılır. Sünnet günü kadın ve erkekler sünnet evinde ayrı ayrı toplanır. Bir tarafta mevlüt okunurken diğer yandan sünnet olacak çocuk, sağdıçları ve arkadaşları ile davul zurna eşliğinde bir konvoyla şehri dolaşırlar. Konvoyun eve dönüş zamanı mevlidin sonuna rastlar. Çocuk tekbirler ve dualarla sünnet edilir. Çocuğun yakınları ve komşuları hediyeler verirler, çocuğa para armağan ederler. Gelen misafirlere yemek ikram edilir. Sünnet yatağı kırk gün kalkmaz, akrabalar düğünde olduğu gibi ''mübareke'' denilen ziyaretler yaparlar.



4.DOĞUM GELENEKLERİ:

Kütahya tarihinde yaşadığı muhteşem olayları bilinç altında yaşatmasını ve bugüne ulaştırmasını bilmiştir. Yaşanan her toplumsal olay, adeta bir saray protokolü gibi belirli kurallara bağlı, geçmişten günümüze uzanan zevk süzgecinden geçmiş vakarlı bir törenler silsilesidir. Yüzyıllar öncesinin çini sanatı nasıl bugün aynı heyecanla devam ettiriliyorsa, bir çok sosyal olayda aynı hassasiyetle geçmişten bugüne ve geleceğe, yalnız hatıralarda değil, bilfiil yaşanarak ulaştırılmaktadır. Doğumla ilgili geleneklerde bunun bir parçası durumundadır. Bir çocuğun, kız olsun, erkek olsun dünyaya gözlerini açması; Kütahya için başlı başına bir olaydır ve dolu dolu yaşanır.

"Gözaydınlık"

Doğum yapan gelin hastaneden eve gelince, akrabalar, komşular, eş-dost, ''gözaydınlık'' için eve akın ederler. Kimisi birkaç kilo lokum, kimi bir kilo çay, kimi 250 gr. Kahve, iki kilo küp şeker, kimi irice bir karpuz, kimi birkaç kilo kuru pasta, kimi iki kilo süt, kimisi de bir miktar nişasta armağan getirir, gözün aydına eli boş gelinmez. Gelin yirmi gün ayağa kalmaz. Misafirleri yatakta karşılar. Kalkarsa nazar değmesinden endişe edilir. Yirmi gün dışında kırk gün doluncaya kadar geline iş yaptırılmaz. Sağlığı açısından önemli kabul edilir.

“Lohusa Döşeği”

Doğum olayı büyük sevinç meydana getirdiği için günler hatta aylar süren bir kutlamaya sahne olur. İlk yirmi gün dolunca kaynana, akrabalardan, sözü-nazı geçen dostlarından ağır işlemeli "baş tülbentleri" toplar. Bunlar çok kıymetli kumaşlardan olup dört kenarı eski iş simle işlenmiştir .Her isteyene verilmezler . Yatağın dört bir yanına çıtalar konur. Çıtaların çevresi sim işlemeli çarşaflarla renk-renk, boğum-boğum süslenir. Bürümcük ipek çarşaftan kapılar yapılır. Ortasında boğumla fiyonk bağlanır. En güzel karyola takımları gerilir, en güzel yatak takımları serilir. Sonra hısım-akraba, konu komşuya haber salınır. Kahve içmeye davet edilir. Gelin hanım misafirleri ipekli bir kıyafetle karşılar. Oyalı başıyla misafirlerin elini öptükten sonra özel döşeğe hafifçe oturur. Bebek oğlansa başına mavi kurdele, kız ise mavi kurdele takılmıştır. Hoş geldiniz güle güle dışında hemen hiç konuşmadan oturur. Misafirlere kahve, çay, pasta, börek yanında özel yapılmış, baharatlı, tarçınlı, karanfilli sıcak lohusa şerbeti ikram edilir. Şerbetin yanında tuzlu bisküvi, kraker vs. ikram edilir. Şerbeti ağır gelenlerin şerbetine limon sıkılarak hafifletilir. Ziyarete gelenler yakınlık derecelerine göre altın, bilezik, küpe, bebeğin adının baş harfi yazılı altın harfler takarlar. Bunlar yatağın başucuna bir yastığın üstüne kırmızı kurdele ile takılarak sergilenir. bazı misafirler para takar, bazıları bebek takımları hediye ederler. Gelinin kendi annesi damada, kızına ve bebeğe olmak üzere üç tane bohça hazırlar. Her biri için uygun giysiler konup önceden hazırlanmıştır. Gelin misafirlerini ayrı bir kıyafetle uğurlar. Bu olay bir tören şeklinde günlerce sürdürülür. Hemen hiçbir ayrıntının atlanmamasına dikkat edilir. Bunlar tarihin derinliklerinden, yüzyılların süzgecinden süzülüp gelen, bozulmadan yaşanarak sürdürülen, toplumun mutluluğuna katkıda bulunan geleneklerdir .



5.KÜTAHYA' DA FOLKLOR:

Kütahya çok zengin bir kültüre sahiptir. Bu zengin ve renkli kültür, her alanda olduğu gibi, folklor dede kendini gösterir. Türküler, maniler, halk hikayeleri, atasözleri, mahalli deyimler, efsane ve destanlar bu zenginliğin göstergesidir. Türküler genel olarak sevdaları, acıları, özlemleri, ölümlerin ardından yakılan ağıtları, kavuşamayan sevdalıları anlatır. Düğün, nişan, doğum gibi özel günlerde sergilenir ve oyunlarla süslenir . Maniler ise özellikle kına gecelerinde ve bayramlarda söylenir. Kütahya türkülerinin hemen hepsinin bir öyküsü vardır.



5.1.HALK OYUNLARI:

Kütahya yöresi halk oyunları, erkek1er ve kadınlar tarafından ayrı ayrı oynanır. Erkeklerin oynadıkları oyunların bazılarının adları şöyledir: ''Kar mı yağdı Zeybeği'[/swf2][swf3]'Çatalcam'[/swf2][swf3]'Ahmet Bey'[/swf2][swf3]'Sepetçioğlu'' ve ''Sinanoğlu Zeybeği'' ile Domaniç yöresinde ''Kayı Zeybeği''dir . Kadınlar ise, her biri milyonlarca maddi değeri olan, tarihin içinden süzülüp gelmiş, saraylardan günümüzün evlerine taşmış olan; Tefebaşı, Dizbağlı, Eğrimli, Pullu, Üç Etek, Çatkılı ve Bindalıllı gibi elbiselerde şu oyunları oynarlar: Ebeler, Cuma Günleri, çömüdüm, yasemfn, hafizem, tıpır tıpır, keklik...



5.2.MAHALLİ KIYAFETLER:

Görenleri hayrette bırakacak güzelliğe ve sanat değerine sahiptirler. En yeni yapılmış olanları bile antika değeri taşır. Canfes adı verilen saf ipekten kumaş, sırma ile elde işlenerek çok ince bir zevkle, değerli bir sanat eseri, tarihi bir eser haline getirilirler. Kıymetleri bilinir, son derece titizlikle korunur, kuşaktan kuşağa aktarılırlar. Ayrıca kadife, yünlü, daha değişik ipekli kumaşlardan yapılanları da vardır. Birkaçını tanıyalım:



5.2.1.Kadın Kıyafetleri:

"Tefebaşı"

Kütahya kadın kıyafetleri içinde ilk sırayı alır. Kırmızı veya mavi renkteki ince ipek veya yünlü kumaştan üç parça olarak dikilir. Ancak uzun entari Çintiyan (Şalvar) ve Fermene adı verilen bu parçalar genellikle üçlü takım olarak giyilmez. Şalvar veya uzun entari üzerine fermene daha yaygındır. Uzun entari içine al gömlek giyilir, bele gümüş kemer takılır.

"Şalvar"

Genelde ''Pullu'' adı verilen ince ipekli kumaştan dikilir. ''Aynalı Pullu ve Süpürgeli Pullu olmak üzere iki çeşittir.Aynalı pullu gümüş sırma ile işlenir.

"Çatkılı"

Hareli kalın saten veya ipek kumaş üzerine simle bezeli olarak işlenir ve dikilir. Siyah, mavi ve mor renkli kumaşlar tercih edilir. Şalvarı entari ve fermeneden oluşur. Şalvar ve fermene, üzeri simli, keskin uçları sağa, sola, aşağı yukarı gelecek şekilde kareli ve bezenmiş, kaidelerin birleştiği noktalara fiyonklar yerleştirilmiştir.

"Yolaklı"

Kiremit kırmızısı, mavi, sarı, beyaz renkten 1-1.5 cm kalınlığında boyuna çizgili kumaştır. Bu kıyafetin tefebaşından daha kıymetli olduğu kabul edilir. Fermene, Şalvar, entari olmak üzere üç parçalıdır.

"Bindallı"

Her renkte hareli, canfes, vb ipekli kumaştan yapılır. Daha çok kırmızı ve pembe kumaşlar tercih edilir. işlemelerde dallar son derece küçük sık ve çoktur. Şalvar ve entari olarak iki parçadır.



5.2.2.Erkek Kıyafetleri:

Erkek kıyafetleri kadın kıyafetleri kadar zengin ve çeşitli değildir. Çuhadan yapılırlar ve zariftirler. Açık maviden Iaciverte kadar bütün mavi tonları tercih edilir . Cepken: Etekleri bel hizasında biten cep- kenlerin önü kapanmaz. Kolları koltuk altına kadar açıktır. Üzeri kaytan kullanılarak çeşitl motiflerle süslenir. Gazeke uzun kollu olup önü kapalıdır Bele kadar iner. Mavi-Iacivert çuhadan yapılır. Üzeri kaytan ile işlenir. Mor çuhadan yapılanı pek makbuldür.

"Şalvar"

Kütahya şalvarı, ege şalvarları içinde belden diz altına inmesi bakımından ayrılır. Mavi ile Iacivert arası tonlar- da çuha kumaştan yapılır. Yanlarda belden aşağıya kadar kıvrımlı bordür halinde kaytan işlemesi vardır.

"Potur"

Şalvara ben- zer. Dize kadar olan bölümü gayet bol, dizden aşağısı bacakları saracak kadar dardır. Kaytan ile işlenir.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Mart 2009, 03:04   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kütahya İli Hakkında Bilgiler




Kütahya YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Kütahya ilinde ortalama yükselti 1.200 metredir. Dağların ve platoların ağırlıkta olduğu ilimizde yeryüzü şekillerinin %57,5‘ini dağlar, %11 ‘ini ovalar, %31,5‘ini platolar oluşturmaktadır. Kütahya tek kütlevi dağlardan ve sıradağlardan oluşan yeryüzü şekillerinden ibaret değildir. Dağların uzanış biçimleri sistematik dağılış göstermez. Kütahya; kuzeydoğusunda Türkmen Dağı, batısında Karlık Tepe, kuzeybatısında Eğrigöz Dağı, güneybatısında Şaphane Dağı, güneyinde Murat Dağı ile çevrilidir. İlin önemli ovaları, Kütahya Ovası, Yoncalı Ovası , Köprüören Ovası, Aslanapa Ovası, Altıntaş Ovası, Tavşanlı Ovası, Örencik Ovası ve Simav Ovasıdır. Akarsuları: Felent Çayı, Porsuk Çayı, Murat Çayı, Kureyşler Deresi, Kokar Çayı, Avşar Deresi, Gediz Çayı, Emet Çayı, Bedir Deresi, Tavşanlı Çayı, Simav Çayı, Kocaçay’dır. İlin tek doğal gölü Simav Gölü; baraj gölleri ise Porsuk, Enne, Kayaboğazı, Söğüt ve Çavdarhisar baraj gölleridir. Göletler; Pazarlar, Çalköy, Belkavak, Sofular, Karagür, Çerte ve Kuruçay göletleridir.

a. Dağlar :

Akdağ: Simav çöküntü ovasının kuzeybatısında yeralan kütle, Simav çöküntü oluğunun tabanından 1300 m yüksekliktedir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Akdağ’ın en yüksek noktası 2089 m’dir. Dağın kuzey kesimlerinde yükselti azalır. Bu kesim akarsularla derin bir biçimde yarılmış bir yayla görünümündedir. Dağın doğu ve güney kesimleri daha yüksek olup, yine akarsularla parçalanmış durumdadır. Bu yamaçlarda yükselti, kademeli olarak düşer ve kademeler Simav çöküntü oluğuna doğru eğimlidir.

Eğrigöz Dağı: Dağın güney uzantılarını oluşturan Katran ve Gölcük Dağları, Simav çöküntü oluğunu, kuzey-güney doğrultusunda uzanan Emet çöküntü oluğundan ayırır. Akdağ kütlesinde Kocadere Vadisi’yle ayrılan kütlenin doruğu 2181 m’ye ulaşmaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda olan Akdağ’ın kuzeyden güneye doğru, özellikle Simav çöküntü oluğuna dönük olan, batı ve güney-batı yamaçları derin vadilerle parçalanmıştır. Eğrigöz Dağı akarsularca derince yarılmış yanlarıyla bir plato özelliği gösterir.

Yellice Dağı: Merkez ilçenin hemen güneyinden geçen fay çizgisinin gerisinde bulunan 1100 m. ortalama yükseltili dar plato alanının kıyısında yükselir. Dağın en yüksek noktası İncebel Tepesi’dir (1764 m). Genel görünümü ile üst kesimi hayli düz olan Yellice kütlesinin üzerinde, doğu-batı doğrultusunda dizilmiş bir takım tepeler mevcuttur. Bunlar, İncebel Tepesi’nin doğusundaki İminicik Tepesi (1699 m), batısındaki Bakırtepe (1758 m) dir.

Gümüşdağ: Yellice Dağı’ndan bir plato alanını oluşturduğu boyun noktası ile ayrılan Gümüşdağ’ın en yüksek noktası Nalbant Tepesi’dir (1872 m). Dağın diğer önemli yükseltileri Karlıktepe (1890 m), Arapdede Tepesi (1872 m), Çayırgöztepe (1796 m), Almaalan Tepe (1731 m) ve Çalkıran Tepe (1762 m) dir. Doğu-batı doğrultusunda sıralanan bu tepeler, Kirazlı Köyü doğrultusundan başlayarak daha alçak ikinci bir tepeler dizisi ile güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda uzanır. Böylece, Gümüşdağ kütlesinin asıl yönü olan kuzeybatı-güneydoğu doğrultusu ortaya çıkar. İkinci diziyi oluşturan bu tepelerin başlıcaları, Gölgeliktepe (1760 m) Çatalçamtepe (1758 m),Böğülcektepe (1749 m) ve Oyuktepe (1774 m) dir.

Yeşildağ: Kütahya, Köprüören ve Tavşanlı ovalarının kuzeyindeki en önemli yükselti Yeşildağ kütlesidir. Bu dağın yükseltisi olan Tepelcetepe 1533 m.dir. Diğer önemli tepeler doğudan batıya doğru; Sarıtaştepe (1346 m), Çıplaktepe (1430 m), Kocaeyrektepe(1426 m) ve Küçükhasantepe (1342 m.) dir. Yeşildağ, batıya doğru yükseltisi daha az tepelik bir alana dönüşür. Yeşildağ kütlesi, Porsuk Çayı’nın kuzey ve güneyden gelen kollarınca parçalanmıştır. Kuzey yamacında bu parçalanma daha belirgindir.

Türkmen Dağı: İlin doğu kesiminde olan Türkmen Dağı’nın en yüksek noktası 1826 m dir. Kütlede kuzey-güney doğrultusunda dizilen tepelerin en önemlileri; Tekketepe (1429 m), Kocataştepe (1519 m), Tokmaklıtepe (1395 m), Sansartepe (1669 m), Kalegüneytepe (1693 m), Damlakale Tepesi (1631 m), Deliksınırtepe (1694 m), Yongalıgeyik Tepesi (1682 m), Ardıçlıktepe (1673 m) ve Kızılsivritepe’dir.

Simav Dağları: Simav çöküntü ovasını güneyden sınırlayan bu dağlar, Saruhan-Menteşe eski kütlesinin kuzeyindedir. Bu dağların batı kesimleri Sındırgı’ya kadar uzanmakta ve burada Demirci dağları adını almaktadır. Simav dağları, kütlesel ve yüksek görünümdedir. Dağın Simav çöküntü alanının tabanına göre yükseltisi 800 m’yi bulur. Simav dağlarının doruğu olan Ziyaret Tepesi (1800 m) bu kesimdedir. Eteklerinde çöküntü alanına adını veren Simav ilçesi kurulmuştur. Simav kütlesinin yükseltisi doğudan batıya ve kuzeyden güneye doğru azalır. Bu eğimlere uyan akarsular kuzey yönünde akar. Simav Drenaj Kanalı ve Simav Çayı’nı besleyen bu akarsular dar ve derin vadiler açmıştır.

Murat Dağı: Kütahya İlinin güneyinde, Gediz ve Altıntaş ilçeleri ile Uşak ili arasında doğu-batı yönünde uzanır. İlin en yüksek dağıdır (2309 m). İlin önemli kaplıcalarından olan Murat Dağı Kaplıcaları, dağın batı yamaçlarında ve 1550-1570 m. yüksekliklerinde bulunmaktadır.
Fotoğraflarla Coğrafi Yapı

Emet Eğrigöz Dağı
Emet Eğrigöz Dağı

Şaphane Dağı
Şaphane Dağı

cog-4.jpg (74796 bytes)
Simav Gölcük

cog-5.jpg (22259 bytes)
Tavşanlı KAYABOĞAZI Barajı

cog-6.jpg (11811 bytes)
İlimizde Yetişen TOPÇAM



b. Ovalar ve Vadiler :

Kütahya ili toprakları, çok sayıda akarsu vadisiyle parçalanmıştır. İl alanının %11’ni kaplayan ovalar ise geniş tabanlı çöküntü alanları özelliğindedir. Ovalar; Porsuk Çayı Vadisi, Kocasu Vadisi ve Simav Çayı Vadisi içinde değerlendirilebilir.

Kütahya Ovası: İlin kuzeydoğusunda geniş bir çöküntü alanının tabanında yeralan ova, 93 km2 lik bir alan kaplamaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 930 m’dir. Yer yer genişleyen ve daralan Kütahya Ovası’nın en geniş yeri Merkez İlçenin yer aldığı Plato kıyısı ve Porsuk Çayı’nın ova dışına çıktığı kesim arası olup, yaklaşık 5.5 km’dir. Doğuya doğru gittikçe daralan ovanın genişliği İkizhöyük ve Siner köyleri arasında 1 km’ye iner. Ova ve çevresinde geçim kaynağı tahıl tarımı ve bir ölçüde hayvancılıktır. Ova ve çevresi yağış rejimi ve kurak dönem süresi açısından Marmara Bölgesi, bitki örtüsü bakımından ise Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgesi özelliklerini taşır.

Yoncalı Ovası: Kütahya Ovası’ndan alçak tepelerle ayrılan Yoncalı Ovası’nın ortalama yükseltisi 1000 m’dir. Ovadaki sıcak su kaynakları, orta kesimlerdeki kuzey ve güney doğrultulu kırık hat boyunca sıralanmıştır. Ova düzlüğü, Felent Çayı ve kolları tarafından önce doğu-batı, sonra kuzey-güney doğrultusunda aşındırılmıştır.

prüören Ovası: Kütahya Ovası’nın kuzeybatısında ve yine bu ova gibi kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan, buna karşılık daha küçük ve genişliği ile uzunluğu arasındaki fark daha az olan (uzunluğu 6 km, genişliği 4 km) Köprüören Ovası’nın yükseltisi 1000 m civarındadır. Felent Çayı ile sulanan ova, çayın güneyden gelen kollarının oluşturduğu birikinti konileri nedeniyle kuzeye doğru hafifçe meyillidir.

Aslanapa ve Altıntaş Ovaları: Porsuk Çayı tarafından sulanan bu ovalar, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Aslanapa ve Altıntaş ovaları geniş bir çöküntü alanının tabanında gelişmiştir. Altıntaş Ovası’nın ortasını kaplayan bataklık sonradan kurutulmuştur.

Tavşanlı Ovası: Kütahya’nın kuzeyindeki Tavşanlı Ovası, Köprüören ve Kütahya ovalarından daha alçaktır. Ovanın denizden yüksekliği 840 m’dir. Akarsu ağının sıklığı, Tavşanlı Ovası’nın doğu kesiminin fazla girintili çıkıntılı olmasına yol açmıştır.

Örencik Ovası: İlin orta kesimindeki bir çöküntü alanına yayılan bu ova, Aslanapa Ovası’ndan bir eşikle ayrılır. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu ovadan Kocasu kaynaklanır.

Simav Ovası: Kütahya’nın güneybatısında yer alan Simav Ovası, bir çöküntü alanının tabanında oluşmuştur. Ova; kuzeyden Akdağ, doğudan Eğrigöz, güneyden ise Simav dağları ile çevrilidir. Uzunluğu 90 km olan ovanın Çaysimav - Kalkan köyleri arasındaki uzunluğu 15.5 km, bu kesimdeki genişliği ise 8.5-9 km’yi bulmaktadır. Ovanın en dar yeri 3 km ile Yeşilköy - Gökçeler köyleri arasındadır. Yükseltisi yaklaşık 800 m olan Simav Ovası’nın en çukur kesimini Simav Gölü’nün tabanı oluşturur.

Platolar

Yeryüzü şekilleri bakımından çeşitlilik arz eden Kütahya yöresinde, üç tane plato vardır.

Sabuncupınar Platosu: Kütahya Ovası ile Eskişehir Ovası arasında bulunur. Bu plato üzerinde Frig Vadisi yer alır.

Yazılıkaya Platosu: Kütahya ile Afyon illeri arasında yer alır. Sabuncupınar ve Yazılıkaya platoları Porsuk Çayı kolları tarafından parçalanıp meydana gelmişlerdir.

Özbek (Sazak) Platosu: Merkez ilçenin güneyinde bulunan Yellice Dağı’nın eteklerinden itibaren başlayan Aslanapa Ovası’na kadar devam eden platodur. Yapısı kalkerli yapıdan meydana gelmiştir.

c. Akarsular:

Kütahya il alanı, Susurluk, Sakarya ve Gediz havzalarında kalmaktadır. Su toplama alanı 22.399 km2 olan Susurluk Havzası’nın yıllık ortalama su hacmi 4.16 milyar m3 dür. 529.455 hektardır. Ovalık alanı bulunan Susurluk Havzası’nda sulanabilecek alan miktarı 396.073 hektardır. Su toplama alanı 58.160 km2 olan Sakarya Havzası’nın yıllık ortalama su hacmi 4.09 milyar m3 tür. Havzanın ovalık alanı 2.075.100 hektar civarındadır. Gediz Havzası’nın su toplama alanı 18.000 km2, yıllık ortalama su hacmi 2.22 milyar m3 tür. 521.172 hektar ovalık alan bulunan havzada 386.013 hektar Sulanabilecek alan bulunmaktadır.

Felent Çayı:Köprüören Havzası’nın kuzeybatısından Şahmelek yöresinde doğar, Enne Baraj Gölü’ne ulaşır. Daha sonra Kütahya’nın kuzeyinden Porsuk Çayı’na ulaşır. Uzunluğu 35 km, ortalama debisi 0.56 m3/s’dir.

Porsuk Çayı: Porsuk Ovası’nın en önemli akarsuyu Porsuk Çayı’dır. Havza dışından doğan ve Çat Tepenin güneyinde havzaya giren Porsuk Çayı havza dahilinde Güvezdere, Çaydere ve Değirmendere’yi alarak Porsuk Baraj Gölü sahasına ulaşır. Porsuk Barajından çıktıktan sonra Kargın Deresi, Uludere ve Musaözü Deresini de alarak havzayı terk eder. Kuzeybatıda bulunan Koca Dere, Güvernaz Dere ve Kapaklı Dere, Yeniköy’de birleşir ve baraj gölü sahasına girer.

Murat Çayı (Oysu): Murat Dağı’nın kuzeyinden doğar. Gediz Çayı’na ulaşır. Uzunluğu 35 km, ortalama debisi 2.5 m3/s’dir.

Kureyşler Deresi: Yellice Dağı’nın batı eteklerinden doğan küçük debili kaynaklardan oluşur. Kuzeyden gelen Mantarlık, Kuruçayır, Oluklu, Eyrek ve Güvem derelerini içine alarak, Kureyşler Köyü’ne ulaşır. Bu noktadan sonra Çukurcaadaköy Boğazından Altıntaş Ovası’na ulaşır. Debisi 0.178 m3/s’dir.

Kokar Çay: Dumlupınar ilçesi civarından başlar, Kızılca, Selkisaray ve Yıldırım Kemal İstasyonuna kadar batı-doğu yönünde akar. Daha sonra yön değiştirerek güneyden kuzeye akmaya başlar ve Beşkarış Köyü’nden ovaya ulaşır. Debisi 0.423 m3/s’dir.

Avşar Deresi: Allıören Köyünün 3 km güneyindeki Karapınar ve Gökpınar kaynaklarından doğar. Zafertepeçalköy’ün doğusunda ani bir dirsek çizerek kuzeye doğru akmaya başlar. Bu noktada Çatak Deresi ismini alır, Karakaya ve Ürkmez Dere ile birleşerek Avşar Deresi ismini alır. Genişler Köyü ve Altıntaş ilçesinin 2 km kuzeybatısından Altıntaş Ovası’na ulaşır. Debisi 0.026 m3/s’dir.

Gediz Çayı: Akkaya Köyü civarından doğar ve Akyarmadenoğlu ve Dereoğlu dereleri ile birleşerek Ege Denizi’ne ulaşır. İl sınırları içersindeki uzunluğu 45 km, ortalama debisi 82.5 m3/s’dir.

Emet Çayı: Saruhanlar ve Aşıkpaşa köyleri yakınındaki kaynaklardan oluşup Kocadere adını alır. Doğanyakası Deresi ile Kayaköy altında birleşip Emet Çayı adını alır. Hisarcık, Emet ilçelerinden geçerek Uluçam Köyü yakınlarından il topraklarını terk eder. Uzunluğu 90 km, ortalama debisi 130 m3/s’dir.

Bedir Deresi: Bedir Deresi güneybatı-kuzeydoğu yönünde akar. Yenisusuz’un 1 km kuzeyinden Çavdarhisar’dan geçerek, Zobu’nun 1 km güneydoğusundan akar. Barağı Deresi, İmam Deresi ve Çat Deresi ile birleşir. Ortalama debisi 0.178 m3/s’dir.

Tavşanlı Çayı: Esatlar Köyü yakınındaki kaynaklardan doğar. Gökler Köyü’nün 2 km batısında Bedir Deresi ile birleşir, buradan kuzeye doğru akarak Tavşanlı Ovası’na ulaşır. İl sınırları içindeki uzunluğu 65 km, ortalama debisi 8 m3/s’dir.

Simav Çayı: Gökçeler ve Muradınlar köylerinin güneyinde Kalkan Çayının bittiği yerden başlar, Beciler Köyünden sonra il sınırlarını terk eder. İl sınırları içindeki uzunluğu 40 km, ortalama debisi ise 68 m3/s’dir.

Hamzabey Çayı (Kocaçay): Naşa kasabasının 5 km güneyinden doğar. Bedirler Köyü yakınlarında il sınırını terk eder, daha sonra Emet Çayı’na dökülür. Uzunluğu 45 km, ortalama debisi 31.46 m3/s’dir.

4. İklimi :

Kütahya ili; Ege Bölgesi’nde yer almasına rağmen, denizden uzaklık ve yükseltiye bağlı olarak iklimi kıyı Ege’den daha farklıdır. Kütahya ve çevresinin iklimi Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri arasında bir geçiş tipidir. İklim ve sıcaklık şartları bakımından, her üç bölgenin özelliklerini taşır. Sıcaklık şartları İç Anadolu, yağış şartları Marmara Bölgesi tesiri altındadır.

a. Sıcaklık : İlde yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Kütahya ‘da yıllık sıcaklık ortalaması 10,5º dir. En sıcak aylar, temmuz ve ağustos, en soğuk aylar ocak ve şubattır. İlimizde ölçülen en yüksek sıcaklık, 38,6º dir. En düşük ölçülen sıcaklık ise –28,1º dir. Buradan da anlaşılacağı gibi, yıllık sıcaklık 66,7º ile büyük bir fark gösterir.

b. Yağışlar: Kütahya’da yağışlar, karasal iklime bağlı olarak, kış, ilkbahar ve sonbaharda görülür. Yazları genellikle kuraktır. Yıllık ortalama yağış miktarı 565 mm.dir. En yağışlı ay aralık, en kurak ay ağustostur. Yağışların %38,8 i kış, %29,4 ‘ü İlkbahar, %12,5 ‘i yaz, %19,3 ‘ü sonbahar aylarında düşer. Kış aylarında, sıcaklığın düşük ve yükseltinin fazla olması nedeniyle yağışlar, genellikle kar şeklinde, diğer mevsimlerde yağmur şeklindedir. Kar yağışlı günlerin, yıllık ortalama sayısı 19 gündür. Kar kalınlığı ortalama 12 cm civarındadır.

c. Basınç ve Rüzgarlar: Kütahya çevresinde ortalama hava basıncı, 904,7 milibardır. En düşük hava basıncı 873 milibar, en yüksek hava basıncı 928,4 milibardır. Kütahya, yaz aylarında bir alçak basınç merkezi olduğu için, özellikle kuzey sektörlü rüzgarlara açıktır. Kütahya’da hakim rüzgâr yönü, kuzeydir. Yıldız adlı kuzey rüzgârı, her yıl ortalama 2944 kez eser. Bunu kuzeybatıdan esen karayel izler. Daha sonra güneybatıdan esen lodos rüzgârı görülür. İlimizde ortalama rüzgar hızı 1,7 m/sn dir. Ölçülen en yüksek rüzgâr hızı değeri, kuzeybatıdan esen karayele ait olup 27,6 m/sn.dir.

d. Göller ve Baraj Gölleri :

Simav Gölü: İlimizin tek doğal gölüdür. İlçenin kuzeybatısında 5 km2 lik bir alana sahip olan gölün bir kısmı sazlık ve bataklıktır.

Porsuk Baraj Gölü: Sulama ve taşkınları önleme amacı ile Porsuk Çayı üzerine kurulmuştur. Bir bölümü Eskişehir il sınırları içerisinde kalır. Yüksekliği 49,70 m. ve su depolama hacmi 525.000.000 m3 tür.

Enne Baraj Gölü: Porsuk Çayı’nın bir kolu olan, Felent Çayı üzerinde kurulan Enne Barajından içme suyu olarak yararlanılmakta olup, Seyitömer Termik Santrali’nin soğutma ünitelerinde de kullanılmaktadır. Yüksekliği 24,50 m. olup, su depolama hacmi, 7.000.000 m3 tür.

Kayaboğazı Baraj Gölü: İçme ve sulama amaçlı kullanılan baraj göldür.

Söğüt Baraj Gölü: İçme ve sulama amaçlı kullanılan baraj göldür.

Çavdarhisar Baraj Gölü: İçme ve sulama amaçlı kullanılan baraj göldür.

Yukarıda sözü edilen baraj göllerinin kapladığı alanlar iklime bağlı, yağışlar ve kar erimeleri miktarı ile orantılı olarak yıldan yıla değişmektedir.

5. Bitki Örtüsü :

İlimizde yer alan doğal bitki örtüsü Akdeniz, Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinin özelliklerini taşır. Kütahya’da kuru ormanlar çoğunluktadır. Bunu bozkır bitki toplulukları takip etmektedir. İlimiz ormanları, daha çok dağ eteklerindeki platolarda yer alır. Yerleşim birimlerine yakın ormanlık alanlar çeşitli amaçlarla bilinçsizce tahrip edilmiştir. Bu oran %2-3 civarındadır. Kütahya 1.279.000.000 hektarlık yüzölçümüne sahip olup bu alanın 611.592.000 hektarlık bölümü, orman sahasıdır. Sevinerek söyleyebiliriz ki, ilimizin %52,97‘sini ormanlık alanlar oluşturmaktadır. Orman alanlarımızın 296.464.000 ‘lik hektarı, %48’lik ekonomik değeri olan verimli ormanları oluşturur. Geri kalan kısmı ise, bozuk orman özelliği taşır.

Kütahya’da Yer alan Ağaç Türleri

%48 karaçam, %5 kızılçam, %1 kayın %14 meşe (Baltalık), %6 ardıç, %25 karışık orman, %1 sedir, kızılağaç, kestane, Kavak, köknardan ibarettir. Kütahya’da orman altı alanlarında toprak şartlarından dolayı bozkır bitki örtüsü hakimdir. Bozkır bitkileri içerisinde gelincik, yavşan, kuzukulağı, çoban çantası, aslanağzı gibi doğal bitkiler yer almaktadır.


Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Nisan 2009, 02:39   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kütahya İli Hakkında Bilgiler




Kütahya İlinin Konumu

Kütahya, Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu Bölümü’nde yer alır. İç Anadolu Bölgesi ile denize kıyısı olan Ege Bölümü arasında geçiş alanıdır. Kütahya ili, 38 derece 70 dakika ve 39 derece 80 dakika kuzey enlemleri ile 29 derece 00 dakika ve 30 derece 30 dakika doğu boylamları arasındadır. İlimiz 11.875 km²’lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %1,5’nu kaplamaktadır. Kütahya, kuzeyinde Bursa, kuzeydoğusunda Bilecik, doğusunda Eskişehir ve Afyon, güneyinde Uşak, batısında Manisa ve Balıkesir illerimizle çevrilidir.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilgiler, hakkinda, hakkında, ili, kutahya, kütahya, İli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Vefkler Hakkında Bilgiler Swat İslamiyet 0 26 Kasım 2014 22:14
Kütahya / Coğrafi Bilgiler Ecrin Ege Bölgesi 0 12 Kasım 2011 11:42
Muş İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 01:38
Van İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 4 03 Nisan 2009 01:35
Eskişehir İli Hakkında Bilgiler YapraK İç Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 00:14