IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 21 Mart 2009, 00:32   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Uşak İli Hakkında Bilgiler




UŞAK İz Bırakanlar


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Ahmedi Tacettin İbrahim (1334-1413)

Eğitimci. İlköğrenimini Uşak’ta tamamladı. Mısır’da Şeyh Ekmeleddin’den özel dersler alarak kendisini yetiştirdi. Germiyanoğlu Süleymanşah’ın, Yıldırım Bayezid ve oğullarının, Timur’un saraylarında çeşitli görevlerde bulundu. Amasya’da divan kâtipliği yaptı.1413’te Amasya’da öldü. 8.000 beyitlik el yazması Divan’ı vardır.

Başlıca eserleri:

İskendername,
Dâstân ve Tevârih-i Mülk-i Âli Osman,
Cemşid-i Hurşîd (çeviri),
Tervih ül-Ervah, Mirkadü’l-Edep,
Hayretü’l-Ukala, Şifa-yı Müntehap.

Ahmet Besim ATALAY (1882-1965)

Öğretmen, dilbilimci.Uşak Rüştiyesi’ni bitirdi. Medrese öğrenimi gördü. 1905’te İstanbul’a geldi. Şehzadebaşı Camisi’nin ünlü hocası, Hacı Ahmet Efendi’nin derslerini izledi. 1912’de Yükseköğretmen Okulu’nu bitirdi. Öğretmenlik, Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. Silifke Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti’ni kurdu.

1919’da bağımsızlık savaşına katıldı.1920’de Bağımsız milletvekili olarak TBMM’ye girdi, yedi dönem milletvekilliğini sürdürdü. Türk Dil Kurumu’nun kurucu üyeleri arasında yer aldı, 19 yıl kurumda çalıştı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Farsça desleri okuttu (1937-1942). Özellikle dil alanındaki çalışmalarıyla tanındı. Türkçe’nin tarihsel gelişimini yansıtan temel yapıtlar üzerinde çalıştı, dilbilgisi üzerine yapıtlar verdi. Destan ve öykü yazdı.

Eserlerinden bazıları:

Sakarya Destanı (1921), Maraş Tarih ve Coğrafyası (1923), Bektaşilik ve Edebiyat (1924), Tan Destanı (1927), Türk Dili Kuralları (1931), Cönk (1931), Onuncu Yıl Destanı (1933), Suna ile Çoban (1938), Et-Tuhfetü’z-Zekiye fi’l-Lügati’t-Türkiye (çeviri, 1945), Türkçe Kelime Yapma Yolları (1946), Mebani ül-lügat (1950), Kur’an (çeviri, 1962).

Hüseyin Hacim Muhittin ÇARIKLI (1881-1965)

Politikacı, yönetici. İzmir Mülkiye İdadisi’ni, İstanbul Mülkiye Mektebi’ni bitirdi (1904). 15 Mayıs 1919’da Yunanlılar İzmir’e asker çıkardıklarında, Balıkesir Mutasarrıfı olan Çarıklı, yörenin aydın ve yurtseverlerini kapsayan bir milli kongrenin toplanmasını sağladı. Nazilli’de toplanan ikinci, Alaşehir’de toplanan üçüncü kongrelere öncülük etti.Kısa bir süre, İstanbul meclis-i Mebusan’ına katıldı.

İşgal kuvvetlerince İstanbul’daki yasama organı dağıtılınca, Ankara’ya geçti, TBMM’de görev aldı. Bursa işgalinin olağanüstü günlerinde ilin valisi idi. Bu yüzden meclis soruşturmasına uğradı. 1920’den 1950’ye dek TBMM’deki yerini korudu. 1922-1926 arasında Konya ve Doğu İlleri İstiklâl Mahkemesi Başkanlığı yaptı.

Vahit ÇOLAKOĞLU (1923- ? )

Yönetici. İlk ve Ortaokulu Uşak’ta, Liseyi İstanbul’da bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin ikinci sınıfından ayrılarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı bir bursla beden eğitimi öğretmenliğine yöneldi (1946). 1958’de Voleybol Federasyonu kurulunca, yöneticiliğe başladı.

1958-1970 arasında Federasyon Başkanı oldu. Çolakoğlu Uluslar arası Voleybol Federasyonu Üyesi, Avrupa Voleybol Konfederasyonu II.Başkanı, Avrupa Voleybol Şampiyon Kulüpler Kupa Galipleri Komitesi Başkanı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Alt Başkanlığı yaptı.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin 30 sıra numaralı üyesi olup, Türkiye fair play, Türk sporuna hizmet, Fransız Merit spor ve Olimpik Order ödüllerinin sahibiydi.

Devrim ERBİL (1937- )

Ressam. Uşak’ta doğdu. 1959’da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Halil Dikmen ve Bedri Rahmi Eyuboğlu atölyelerinde çalıştı. 1959’da arkadaşları ile Soyutçu 7’ler Grubunu kurdu. 1963’te Mavi Grup’ta yer aldı. İspanya Hükümeti’nin bursu ile Madrid ve Barcelona’da, daha sonra Paris ve Londra’da araştırmalarını sürdürdü.

Sanatçı, yedisi yurtdışında olmak üzere yüz on dört kişisel sergi açtı. Aralarında 1966’da V. Tahran Bienali Saray Kraliyet Birincilik Ödülünü ve 1972’de IX. İskenderiye Bienali Resim İkincilik Ödülü de olmak üzere toplam on ödül kazandı. 1991 yılında T.C. Devlet Sanatçısı unvanı ile onurlandırıldı. Sanatı ile doğa tutkusunun lirik yorumu ve ritmik titreşimlerinin öznel soyutlamasını ifade eden sanatçı Mimar Sinan Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır

Siyami ERSEK (1920-?)

Bilim adamı. İlkokulu İzmir’de okudu. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı (1944). Aynı fakültenin anatomi ve cerrahi kürsülerinde asistan olarak çalıştı. 1947’de genel cerrahi uzmanı oldu. Bir yıl İngiltere’de göğüs cerrahisi ve anesteziyoloji alanlarında çalıştı (1948-1949).

Heybeliada Sanatoryumu Cerrahi Uzmanlığı’na, 1956’da Uludağ Sanatoryumu Başhekim ve Operatörlüğü’ne atandı. Süreyyapaşa Sanatoryumu’nda çalıştığı sırada (1958-1968) Haydarpaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde Göğüs cerrahi Merkezi’ni kurmakla görevlendirildi (1961). Merkezin başhekimi ve cerrahi servisi şefi, aynı yıl genel cerrahi doçenti oldu. 1963’te Türkiye’de ilk açık kalp ameliyatını yaptı. 1968’de İstanbul’da kalp nakli ameliyatını gerçekleştirdi.

Avrupa’da ilk kez bir hastada aynı ameliyat sırasında üç kalp kapağı değiştirdi (1966). 1972’de Yüksek Sağlık Şurası üyeliğine seçildi. 1973’te profesör oldu. 1980’den sonra Danışma Meclisi üyeliğine seçildi, bu sırada emekli oldu (1981).
Yaklaşık 30 kalp ameliyatı yapan Ersek’in yabancı dillerde yayınlanmış elliyi aşkın makalesi bulunmaktadır.

Tevfik Oktay KABAKÇIOĞLU (1910-1971)

Bilim adamı. Münih Maximilian Üniversitesi’nde ve Münih Technische Hochshule’de burslu okudu (1934). İstanbul fen Fakültesi’nde astronomi asistanı (1935), doçent (1941), Ankara Üniversitesi’nde matematik profesörü (1944) oldu. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Enstitüsü’nü kurdu. 1949’da aynı fakülteye dekan seçildi.

1952’de İstanbul teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Yüksek matematik Kürsüsü’ne, 1971’de aynı fakültenin nümerik ve fonksiyonel analiz profesörlüğüne atandı. Astronomi dalında doktora yapan ilk Türk oldu. Kendi bilim dalında pek çok çeviri yaptı.

Başlıca eserleri:

Aritmetik ve cebir (1944),
Uzun Periyodlu Pertürbasyonların Hesabı (1948).

Cemal MADANOĞLU (1907- 1993 )

Asker, politikacı.Eşme’de doğdu. İlkokulu (1913-1920) ve ortaokulu (1920-1923) İstanbul’da okudu. Kuleli Askeri Lisesi’ni atlama ile bir yılda tamamladıktan sonra (1923-1924), Harp Okulu’nu (1924-1926) ve Yıldız Harp Akademisi’ni bitirdi (1939-1941). Bölük, tabur, alay ve tümen komutanlıklarında bulundu. Kore Savaşı’nda Türk Tugayı komutan yardımcısıydı.

1959’da Kara Kuvvetleri Lojistik Dairesi Başkanlığı’na getirildi. 26 Mayıs 1960 gecesi, Ankara komutanı olarak harekâtı yönetti. Milli Birlik Komitesi Güvenlik Komisyonu’nda görev aldı. Milli Birlik Komitesi üyeleri arasında çıkan görüş ayrılığı yüzünden hemen seçime gidilmesini önerdi. Tabii senatörlüğe karşı çıkarak, Milli Birlik Komitesi üyeliğinden ayrıldı. 1961’de emekli oldu.

1966’da Kontenjan Senatörü seçildi. 12 Mart 1971’den sonra tutuklandı, Ankara ve İstanbul savcılıklarının yetkisizlik kararıyla aklandı. Anıları, Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı. Birinci bölümü Anılar adıyla kitap olarak basıldı (1982).

Remzi SAVAŞ (1947- )

Heykeltıraş. Uşak, Eşme’de doğdu. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü (1969) bitirdikten sonra Malatya-Akçadağ Öğretmen Okulu’nda resim öğretmenliği yaptı (1969-1970). Milli Eğitim Bakanlığının açtığı yarışma sınavını kazanarak, Fransa’da heykel dalında uzmanlık eğitimi (1969-1970), Sorbonne Üniversitesi’nde Fransızca dil öğrenimi (1970-1971) gördü.

Paris Devlet Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Heykel Bölümü’nü bitirdi (1974).Paris Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Plastik Madde Sanatları Bölümü’nde çalıştı. (1974-1975). Türkiye’ye dönüşünde Gazi Eğitim Enstitüsü ve Gazi Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğretim görevlisi oldu (1975-1978).

Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın daveti üzerine Marly-Le-Roi Ulusal halk Eğitim Enstitüsü 13.Yaz Üniversitesi’nde “Vücut ve Mekanı” konulu canlandırma heykelleri atölyesinde çalıştı.Ardından Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi heykel Bölümü’nde doçent (1987), profesör (1993) oldu.Hacettepe Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nün kuruculuğunu yaptı ve 1998 yılına değin başkanlığını yaptı.

Halen aynı kurumda öğretim üyesidir. Yurtiçi ve yurtdışı bir çok kişisel ve karma sergilere katıldı. Birçok da ödül aldı.

Yapıtlarından bazıları:

Abdi İpekçi Parkı Bronz Fıskiye Kompozisyonu (Ankara) (1979), Üçlü Geyik Kompozisyonu (Bronz, Ankara, 1980), Türk Dil Kurumu, Danıştay, T.M.O.Bolvadin Atatürk Kompozisyonları (1981), Atatürk Anıtı (Eşme, 1993),Atatürk Anıtı (Honaz-Denizli, 1996), Atatürk Anıtı (Beşikdüzü-Trabzon, 1996), Cahit Sıtkı Tarancı Anıt heykeli (Ankara, 1996), Uğur Mumcu Anıtı (Selçuk-İzmir, 1996), Atatürk Anıtı (Batıkent-Ankara; Kumluca-Antalya 1997), Bir Akdeniz Masalı (Cam Piramit-Antalya, 1997).

Nuri ŞEKER (1857-1958)

Sanayici. Kalfa köyünde doğdu, medrese tahsilini Uşak`ta bitirdikten sonra köyünde çiftçiliğe dönmüştür.Tarımla uğraştı. İlçesinde, bitkisel yağ üretimi sanayiinin de öncüsü oldu.

Bir müddet sonra şeker pancarı yetiştirme denemelerinde muvaffak olunca 1923 yılında Uşak Terakki Ziraat Türk Anonim Şirketini kurdu, gayretli çalışmaları ile 1926 yılında Uşak Şeker Fabrikasını işletmeye açmıştı. Fabrikanın 1930 yılında ``Sanayi Maden Bankası``na devredilmesi üzerine köyüne dönerek çiftçiliğe devam etmiştir.

Ahmet TAHTAKILIÇ (1909-?)

Politikacı. İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. İçişleri Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulundu. 1946’da DP’de siyasal yaşama atıldı. Kütahya milletvekili seçildi. Mecliste CHP’ye karşı yaptığı eleştirileriyle ünlendi. Kendi partisinin partizan tutumunu kınadı. DP’den ilk ayrılanlar arasında yer aldı.

Daha sonra Millet Partisi’ne geçti. 1960’tan sonra bir ara, Milli Eğitim bakanlığı yaptı. Kurucu Meclis’e, Millet partisi temsilcisi olarak katıldı. 1965’ten sonra siyasal yaşamdan çekildi.

Alaattin TİRİTOĞLU (1903-1969)

Politikacı, yönetici. İlköğrenimini Uşak’ta, ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi’nde, yükseköğrenimini Sorbonne Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. 18 yaşında, Uşak’ta özel girişimleriyle müfreze oluşturarak Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Savaştan sonra Uşak Belediye Başkanı oldu.

CHP Umum Müfettişliği yaptı. Maraş ve Kütahya milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Milletvekilliği 1946’ya değin sürdü. CHP İstanbul Parti Müfettişi ve Parti Başkanı oldu (1946). Suudi Arabistan Cidde Büyükelçiliği’ne atandı (1949). 1950’de görevinden, 1951’de de CHP’den ayrıldı.

Sıtkı Ulay’la Sosyal Demokrat Parti’yi kurdu (1963). Yönetim Kurulu’nun, CHP’nin ortanın solu programını benimsemesi üzerine partinin kapatılarak CHP’ye katılması kararına uyarak eski partisine döndü.

Ömer Bedrettin UŞAKLI (1904-1946)

Şair, yönetici.Uşak’ta doğdu. Ortaöğrenimini Kabataş Lisesi’nde, yükseköğrenimini Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi’nde tamamladı (1927).

İlk şiirlerini yükseköğrenimi sırasında Milli Mecmua’da yayımlandı. Bursa’da maiyet memuru olarak staj yaptı. Mudanya kaymakam muavinliğine atandı. Daha sonra çeşitli ilçelerin kaymakamlıklarında bir süre de Artvin Vali Vekilliği’nde bulundu. 1938-1943 arasında mülkiye müfettişliği yaptı. 7. dönem Kütahya milletvekili seçilerek meclise girdi.

Anadolu’da görev yaptığı yıllarda tanıdığı yöreler, kişisel izlenim ve gözlemleri şiirinin duygu ve düşünce kaynağını oluşturmuştur. Doğayı izlenimci bir gözle, ülke gerçeklerini ve bireysel duygulanışları içli bir duyarlığın sezgileriyle ve öznel bir bakışla, şiirinde yansıtmıştır.

Anadolu’dan değişik, canlı görünümler çizmiştir. Kullandığı simgeler ve yaptığı betimlemelerle "hayal"i ön planda tutmuştur. Doğa, gurbet, deniz, ölüm ve özlem, şiirlerinin başlıca temalarıdır. Hece ölçüsü geleneğine bağlı kalmıştır. Giderek öz bakımdan, bu geleneğin öncüleri olan F.N. Çamlıbel ve O.S. Orhon’un etkilerinden arınmış, çağdaş Fransız şiirinin yapı özelliklerinden yararlanmıştır.

Başlıca eserleri:

Deniz Sarhoşları, 1926, (değiştirilmiş 2. Basım 1929);
Yayla Dumanı, 1934;
Sarıkız Mermerleri, 1940;
Yayla Dumanı-Seçme Şiirler, 1945.

İsmail YALÇINLAR (1915- )

Bilim adamı. İlk ve ortaokulu Uşak’ta tamamladı. Afyon Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nü bitirdi (1939). 1941’de Fiziki Coğrafya Kürsüsü’ne asistan, 1946’da doktor, 1948’de doçent, 1963’te profesör oldu. Bu görevine ek olarak Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı yaptı (1964-1966).

Jeomorfoloji dalındaki ilginç araştırmalarıyla tanındı, İstanbul yöresindeki paleozoik katmanlarında denizel ve karasal karbonifer bulunduğunu kanıtladı. Fransa Jeologlar Kurumu’nun doğal üyesi olan Yalçınlar, ulusal ve uluslar arası bilimsel kongrelerde bildiriler sundu, çeşitli dergilerde pek çok makale yayınladı. 1984’te emekli oldu.

Eserlerinden bazıları:

Strüktürel Jeomorfoloji (Cilt I, 1968; Cilt 2, 1969), Türkiye Jeolojisine Giriş (Poleozoik Açıdan) (1976), Türkiye’de Neojen ve Kuaterner Omurgalı Araziler ve Jeomorfolojik Karakterleri (1983).

Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 21 Mart 2009, 00:33   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Uşak İli Hakkında Bilgiler




UŞAK Sözlü Tarih


Avşar Beyi Söylencesi:Avşar Beylerinden biri ava çıkmıştır.Av peşinde koşarken Bizans sınırına girmiştir.Ttusak olarak Tekfurun huzuruna çıkarılır.Tekfur:"buralarda ne arıyorsun?" diye sorar.Avşar Beyi:,"Hiç, canım sıkılmıştı şöyle bir çıkıp gezeyim bir kale fethhedeyimdedim" der.Tekfur güler,"Kaleyi tek başına mı alacaksın" der.Avşar Beyi de gülümser " Hayır dağın öbür yamacında silahlı 10.000 askerim var.birkaç saat içinde dönmezsem buraya üşüşüp taşüstünde taş koymayacaklar,çok kan dökülecektir." der.

Tekfur korkar onbin atlıyla başedeccek askeri yoktur.Bir çare aramaya koyulur."Aramızda bir antlaşma yapalım ben size yılda bin altın beşyüz koyun bir o kadar da deve at versem,bu savaştan vaz geçermisiniz?"Afşar Beyi şöyle bir düşünür:"Kan dökülmesini istemeyen bir insansınız.Hatırınız için önerinizi kabul ediyorum.Hemen hazırlayın ben döndükten sonra da yollayın,sakın ola ki yola asker çıkarmayın,atlılarım üzerime asker saldırdığınızı düşünüp kaleye saldırabilirler...isteklerimi de tam zamanında gönderin."der.Bizans tekfuru böyle bir belayı savuşturduğu için memnundur.Tek başına bir kaleyi aldığı için namı artan Afşar Beyi zamanla bölgeye tamamıyla hakim olur.
Ali ile Kezban söylencesi:Yörede yaşayan zengin bir alenin Kezban adında çok güzel bir kızı vardır.Dağ eteğinde sürüsünü otlatan çoban bir gün kızı görür ve sevdalanır.Kezban da ona tutulmuştur.Ali yıllarca sırrını saklar ama bir gün gelir artık dayanamaz ve anasını kızı istemeye gönderir ana yüreği dayanamaz ve varır kız kapısına kızı ailesinden ister.Bey kızar:"Oluna söyle yüksek dağların başı dumanlı olur.Baş döndürür.Başını yükseklerde gezdireceğine,dağın eteğinde sürüsünü otlatsın kendi dengini bulsun "der.Bu sözler Hem Ali yi hemde Kezban'ı derinden yaralar iki aşık kaçmaya karar verirler.Gece yarısı bir pınar başında buluşurlar.ama pusu kuran beyin adamları ikisinide öldürürler.Olay tüm çevreyi etkiler.Her ikisininde ardından türküler yakılır.
Evren Dede söylencesi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
ir zamanlar Banaz ilçesinin günümüzde Evren Dede koruluğu denilen yerde türküler çalıp söyleyen bir Türkmen koca yaşamaktadır.Ezgiler öylesine yankılanır ki duyan sese doğru koşar ve Evren Dede susmadıkça yanından ayrılamazmış.Bir gün gelir artık koruluktan ses gelmez olur koruluğa gidenler Evren Dede den hiçbir iz bulamazlar.Ama sazından gelen nağmeler koruluğa sinmiştir.Yel estikçe sesler dökülür.çamların uğultusuna karışıp Uşaklılar a Evren Dede'nin ezgilerini dinletir.Günümüzde de yel estiğinde yörede aynı namelerin geldiği ne inanılır.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Mart 2009, 02:57   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Uşak İli Hakkında Bilgiler




UŞAK MUTFAĞI


TARHANA ÇORBASI=
Malzeme olarak un, yoğurt, süt, kırmızı ve yeşil biber, nane, soğan, domates ve tercihe göre haşlanmış yoğurt veya fasulye belli oranlarla hazırlanır. Bir gün öncesinden hamur için maya hazırlanır. Hazırlanan maya un ile yoğrulurken, yukarıda sayılan malzemeler de ilave edilmek suretiyle, karışım hazırlanır. Belli bir kıvama gelen karışım, geniş kap,(Toprak çömlek veya leğen) içine konulur.15-20 gün bu kapta bekletilir. Bu arada 2 günde bir, hafif ıslatılmış elle karıştırılarak mayalanması sağlanır.

ÇÖMLEK ETİ=
Parça etlerden yapılan bir yemektir. Özel olarak yapılmış bir çömleğin içine etler iyice yıkandıktan sonra yerleştirilir. İçine iki tane domates, yeşil bir tane soğan, acı tatlı karışık istenildiği kadar biber konur. Biraz salça, bir bardak su ilave edilir. Yeteri kadar tuz konup, çömleğin ağzı kalın bir kağıtla bağlanır. Üstüne bir kapak kapatılır. Mangala ateş yakılır, ateşin ortasına çömlek gömülür dibini tutmaması için arada bir sallayarak pişirilir.

CENDERE TATLISI=
Baklavalık undan yapılır, içine bir yumurta, biraz tuz, aldığı kadar su ile hamur yoğrulur. Nişasta ile un karıştırılır. Beze açılır. Küçük küçük açmak gereklidir. Üç dört beze bir araya getirilerek arasına ceviz dökülür, rulo yapılır. Kıvırcık olması için iki taraftan büzülür ve istenildiği ölçüde kesilir. Fırında kızartılarak üzerine ılık şerbet dökülür.

KEŞKEK=
Dövülmüş buğdaydan yapılan bir yemektir. Yıkanıp ayıklandıktan sonra ağır bir ateşte pişirilir. Pişmiş buğdaylar kabın içinde kepçeyle ezilir, kızartılmış tereyağı ilave edilir. Kıvamına gelince et suyu dökülerek servis yapılır.

TAHİN HELVA=
Günümüzde fabrikalaştırılmıştır. Küçük imalathanelerde yapılanları günlük yapım olduğundan tazelikten öte sıcak sıcak yenmesidir. Her kentte bulunandan farkı, çok tazeliği ve özel yapılanında glikoz bulunmasıdır.

HÖŞMERİM=
Peynir tatlısıdır. Taze keçi peynirinden yapılır. İçerisine irmik katılmaz. Uşak’ın höşmerimine kaşığı dokundurunca höşmerim sakız gibi uzar.

KATMER=
Saç üzerinde tahinli ve haşhaşlı olmak üzere iki çeşit yapılır.Hamurun içerisine sonradan konan tahin hamuru tel tel yapar. Bugün için pastanelerde yapılan katmere hiç benzemez. Çünkü Uşak’lı katmeri en az 400-500 gr. hamurdan yapar. 20x20 cm.lik bir kare şekline getirerek saç üzerinde pişirilir


Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Nisan 2009, 02:34   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Uşak İli Hakkında Bilgiler




Uşak Yöresel Oyunları

OYUN-SPOR (Cirit )
Yöremizde gelişmiş olan cirit Orta Asya’dan beri oynanan bir ata sporudur.İlimize her yıl Nisan ayında Türkiye genelinde müsabakalar düzenlenmektedir.Cirit atlarının en büyük özellikleri ani manevra kabiliyetinin yüksekliği ile atın insanla aynı anda özdeşleşmesidir.Cirit atıldıktan sonra,at manevra yaparak sahibine cirit çubuğunu vurdurmamak için geriye ani dönüş yapar.İlimizde ciritle ilgil çeşitli spor kulubleri vardır.

UŞAK YÖRESİ HALK OYUNLARI
Uşak’ın konumu iç batı Anadolu eşiğinde olduğundan zeybek oyunlarından ve teke yöresinden etkilenmiştir.Teke ve zeybek yöresinin beşiğindedir.Geçiş yöresi olduğu için oyunları bol ve zengindir.
Zeybek oyunlarından daha çok Yörük zeybeğinden etkilenerek oynanmıştır. Kadınların oynadıkları zeybek oyunlarınada “efeleme” adı verilmiştir. Zeybek havalarının usulü dokuz zamanlıdır. Uşak yöresinde de en çok 9/8 zamanla oynanır. Oyunlar önce yavaştan gezinleme ile başlar,müzikli bir sergileme yaptıktan sonra nara atarak (haydi efeler,haydi efem,hayda vb.) oyuna başlanır.Oyun nakarat süresince döndürülür.Sonra yeniden gezinmeye geçilir.Kadın oyunlarında gezinme yoktur.
Kadınların oynadıkları oyunlar efelemeden sonra kadın oyunları ve düz oyunlar diye adlandırılır.


ZEYBEKLER
• İslamoğlu Zeybeği
• İslice Zeybeği
• Takmak Zeybeği
• Gediz Zeybeği
Bu oyunlar davul zurna eşliğinde kadın ve erkeklerin oynadığı kaşıkla oynanan oyunlardır.
B-DİĞER OYUNLAR
• Karataş
• Karanfil
• Ormandan Gel
• Elmanın İrisi
• Üzüm Sereriz.
• Ho tin tin (Banaz yöresinde kadınların tefle oynadığı bir oyundur.)


Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilgiler, hakkinda, hakkında, ili, usak, uşak, İli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Uşak Genel Bilgiler Ecrin Ege Bölgesi 0 23 Kasım 2011 22:12
Rize İli Hakkında Bilgiler YapraK Karadeniz Bölgesi 5 07 Haziran 2009 13:24
Muş İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 01:38
Van İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 4 03 Nisan 2009 01:35