IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Nogitsune

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05 Haziran 2014, 00:55   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
51. bölge, Uzaylılar, Ufolar





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Mesaj


Yukarıdaki mesaj internet aracılığıyla tüm dünyada bir çok kaynağa ulaştı ve hiç birinde yazarına ilişkin bir tanımlama yok. Dünya dışından olduğu söyleniyor ama kim ve nasıl aldı bilinmemekte. İster dikte edilmiş, ister kanal olarak alınmış veya dünya insanı tarafından yaratılmış olsun, özünde bu mesaj bize “doğru” geliyor. Aslında tamamı ortak seçimle ilgili. Biz galaktik vatandaşlığı mı seçeceğiz; yoksa korku, yadsıma ve güvensizlik ile giderek tükenen bir nesil olmayı mı? Seçimse tamamen bize ait.

“DÜNYAYI SADECE SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ DEĞİŞTİRİR!”
“GÖRÜNMEMİZİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNE KARAR VERİN!”

Bu mesajı size kimin yazdığının önemi yoktur ve zihninizde anonim olarak kalmalıdır. Önemli olan bu mesaja ilişkin ne yapacağınızdır! Her biriniz kendi özgür iradenizi kullanarak mutlu olmayı istersiniz. Özgür iradeniz sizin kendi gücünüz çerçevesindeki bilginize, mutluluğunuzda alıp verdiğiniz sevgiye bağlıdır. Gelişimin bu evresinde tüm bilinçli ırklar gibi sizler de kendi gezegeninizde kendinizi izole olmuş hissediyor ve bu durumun etkisiyle kendi kaderinize mutlak gözüyle bakıyorsunuz. Ama yine de küçük bir azınlığın farkında olduğu büyük bir değişimin eşiğindesiniz. Kendi seçiminizin dışında sizin geleceğinizi değiştirmek bizim sorumluluğumuzda değildir.

Bu mesajı dünya çapında bir referandum olarak alın. Ve yanıtınızı da bir oylama olarak düşünün. Biz kimiz? İnsanlığın binlerce yıldır tanık olduğu açıklanamayan göksel olaylarla ilgili ne bilim adamlarınız ne de dini liderleriniz ortak bir fikir oluşturabilmiş değiller. İnançlar ne denli saygı duyulur olsa da, doğruyu ve gerçeği bilmek için bu inanç filtrelerinin dışına çıkılması gerekir. Artan sayıdaki bilinmeyen araştırmacılarınız yeni bilginin yollarını keşfediyor ve realiteye çok yaklaşıyorlar. Bugün uygarlığınız içinde bir okyanus kadar büyük bilginin içinden özellikle sizi daha az üzecek kısmının çok küçük bir parçası ortaya dökülmüştür. Özellikle son elli yılda tarihinizde saçma veya inanılmaz görünen olaylar daha sıklıkla olasılık ve farkındalık alanlarına girmiştir. Geleceğin daha da sürprizlerle dolu olduğunu bilin.

En iyiyi olduğu kadar en kötüyü de keşfedeceksiniz. Galaksideki milyarlarcası gibi bizler de “dünya-dışılar” olarak adlandırılan ve gerçekliğimizin fark edilmesi zor bilinçli varlıklarız. Sizinle bizim aramızda önemli bir fark olmadığı gibi iki taraf da evrimleşmenin belirli aşamalarını deneyimlemekteyiz. Herhangi organize bir yapının hiyerarşisi bizim iç ilişkilerimiz için de geçerlidir. Bir çok ırkların bilgeliği üzerine kurulmuş kendi hiyerarşimizin onayıyla sizinle iletişime geçmekteyiz. Bir çoğunuz gibi biz de Yüce Varlığı arama yolundayız. Bu nedenle bizler tanrılar değiliz, ya da daha az tanrı değiliz, ancak Kozmik Kardeşlik’te sizlerle hemen hemen eşit yerlerdeyiz. Fiziksel olarak bir biçimde sizden farklı olmamıza karşın, çoğumuz insanımsı görünümlüyüz.

Bizim var olduğumuz bir gerçek, ama henüz çoğunluğunuzun algılamadığı bir durum bu. Bizi anlamayı başaramadınız çünkü, bizim, çoğu zaman sizin duyularınız ve ölçümleriniz içinde görünmemiz olası değildi. İşte tarihinizdeki bu boşluğu bu anda doldurmaya niyet ediyoruz. Biz ortak bir karar almış bulunuyoruz, ama bu yeterli değil ve sizinkine de gereksinimimiz var. Bu mesajla sizler karar-alıcılar haline geleceksiniz! Biz neden görünür değiliz? Evrimin belirli aşamalarında kozmik “insanlık” bilimin yeni biçimlerini keşfederek, maddenin kolay anlaşılırlığının ötesine geçti. Yapılandırılmış demateryalizasyon ve materyalizasyon onların parçasıdır. İşte insanlığın birkaç laboratuarda ulaştığı budur. “dünya-dışı” varlıklarla kurdukları yakın işbirliği ile tehlikeli uzlaşma, kimi temsilcileriniz tarafından sizden özellikle saklı tutulmuştur.

Havaya ya da uzaya ait objeler veya olağanüstülük diye tanımladığınız durumlar sizin bilimsel topluluğunuz tarafından anlaşılmış durumdadır. Sizin UFO’lar olarak adlandırdıklarınız aslında çok boyutlu yetenekleri olan uzay gemileridir. Bir çok insan bu tür gemilerle, görerek, işiterek, dokunarak veya medyumik bağlantılar kurdular. kimileri gizil güçler etkisinde bırakılarak sizi “yönetir” duruma getirildi. Sizin bu gemileri nadiren ya da kısa sürelerde görüyor olmanızın nedeni onların demateryalize olma özelliklerindendir. Siz gözünüzle görmediğinizin var olduğuna da inanmazsınız, bunu anlayışla karşılıyoruz. Gözlemlerin çoğu bağımsız bireyler tarafından yapılmıştı, ruhlarına ulaştı ama organize sistemi değiştirmedi. İnsanlığın oligarşisinde negatif çok boyutlu varlıkların rolü oldu, kendi güçlerinin tatbikatını yaptılar, kendi varlıklarını orada tutmak ve bilinmeyeni zapt etmek için sağduyu motive ettiler. Bizim için sağduyu, insanın özgür iradesine saygılı olmak ve böylece onların kendi meselelerinde kendilerine ait teknik, ruhsal olgunluğa erişebilmelerine izin vermek demektir.

İnsanlığın Galaktik uygarlıklar ailesine dahil olması çok önemlidir ve dört gözle beklenmektedir. Bizler gün ışığında geniş bir kitle halinde size görünür hale gelir ve sizin bu birliğe katılmanız için size yardım edebiliriz. Bugüne dek bunu yapmadık, çünkü içinizden çok azı bunu gerçekten istedi, cehalet vardı, kayıtsızlık veya korku vardı ve durumu haklı çıkaracak aciliyet söz konusu değildi.

Sizler zaman içinde karşılıklı katkılarla zenginleştirilmiş bir çok geleneklerin döllerisiniz. Hedefiniz bu kökleri ortak bir plan altında birleştirmektir. Kültürlerinizin görünüşleri sizleri birbirinizden ayrı tutmuştur, çünkü onu varlığınızda böyle içselleştirdiniz. Artık görünüş sizin için Süptil doğanızın özünden daha önemli hale gelmiştir. Bölgedeki güçler için görünüşe verilen önemin yaygınlığı herhangi bir tehlike karşısında siperler oluşturmaktadır. Ona yine zenginliği ve güzelliğiyle saygılı olmak ama görünüşlerin üstesinden gelmek gerekmektedir.

Bunu anlamak için ulaşabileceğiniz çözümler giderek artmaktadır. Yöntemlerden biri bir başka ırkla bağlantıya geçip gerçekte ne olduğunuzun size yansımasının imgelenmesidir. Nadir durumlar dışında, kendi yetenekleriniz içinde geleceğinize ait bireysel veya toplumsal kararlarınızda biz her zaman dışarıda durduk, çok nadir durumlarda çok sayılı zamanlarda çok az katkımız oldu. Sizin derin psikolojik yanınızı kendi bilgimizle motive ettik. Sonuçta biz her gün adım adım özgürlüğün inşa edilmesi, varlığın kendisinin ve çevresinin farkındalığına uyanması, kısıtlamalardan ve uyuşukluktan giderek uzaklaşması kısmına ulaştık. Cesur ve istekli sayısız insan bilinçlerine karşın, uyuşukluklar, büyüyen merkezi gücün yararına yapay olarak oluşturuldu. Ama gelişmiş teknolojilerin büyümesi ve kullanılmasıyla insanlık kendi yazgısının kontrolünü giderek daha çok yitirmektedir. Dünyayı, insanları ve tüm canlıları ilgilendiren yaşam koşullarına ilişkin geri dönüşü olmayan öldürücü sonuçlar yaratılmaktadır. Hayatı yaşanabilir kılan olağanüstü yeteneklerinizi yavaş, ama kesin bir biçimde yitiriyorsunuz.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Bu gibi teknolojiler sizin zihniniz kadar bedeninizi de etkilemek için vardır. Böyle planlar yoldadır. Olası efendilerinizle karanlık niyettekilerin birlikteliklerine karşın, bu durum yine de kendi yaratıcı gücünüzü içinizde tuttuğunuzda değişip dönüşebilir. İşte bizim görünmez durmamızın nedeni budur. Her ne olacaksa artık o kırılma noktasına gelmiş durumdadır.

Fetihler hemen her zaman diğerlerine zarar vermek için yapılmıştır. Şimdi dünya herkesin birbirini tanıdığı ancak hala çatışmaların ve her türlü korkunun ısrarlı süre ve yoğunlukta yaşandığı bir köy haline dönmüştür. Çocuklarınızın eğitimi ve yaşam koşullarınız kadar sayısız hayvanın, bitkinin yaşam koşulları da sizin politik, finansal, askeri ve dini temsilcileriniz gibi az sayıdaki kişinin elinin altında tutulmaktadır. Oysa bağımsız bireyler olarak insanlar, yazık ki üzerinde ciddiyetle çalışamadıkları bir çok potansiyel yetenekleri de barındırırlar.

Gelişmenin harikulade olanakları boyun eğdirici ve yıkıcı tehditlere yakın durmaktadır. Bu tehlikeler ve fırsatlar şimdi var. Her ne kadar siz sadece size gösterileni algılasanız da, uzun-dönemli ortak projeyi başlatmak yerine doğal kaynakların sonunun getirilmesi programlanmış durumdadır. Kaynaklarınızın kıtlığı ve onların haksız dağıtımı, kaynaklarınızdan yararlanma bedeli gün be gün yükselecektir. Kentleriniz ve kırsal kesimlerinizin tam ortasında büyük çapta kardeş kardeşi öldürür durumlar yaşanacaktır maalesef. Nefret ve kin daha çok büyüyor ve aynı şekilde “Sevgi” de öyle. Sizi çözümler bulmada kendinizden emin kılan budur. Ancak kritik kütle yetersizdir ve çok usta yöntemle baltalama işi düzenlenmiş durumdadır. Geçmiş alışkanlıkların ve eğitimin şekillendirdiği insan davranışları içinde var olan bir çeşit uyuşuk bakış açısı sizi çıkmaz sokağa ***ürmekte.

Barışın getirilmesi ve halklarınızın yeniden yapılanması kendi dışınızdaki uygarlıklarla uyum için atılacak ilk adım olmalıdır. Bugünkü kararlarınız, tarihinizin hiçbir döneminde olmadığı kadar önemlidir ve sizin yarın yaşamda kalmanızı anlamlı biçimde etkileyecektir. Bu kör koşuyu durduracak ortak ve birleştirici farkındalık nereden gelecektir? Belki de artık insanlık ailesiyle yüz yüze gelip onları tartmakta olan bu tehdit karşısında daha büyük bir etkileşim içinde olmanın zamanı gelmiştir. Yükselen büyük dalga ulaştığı yerden artık ortaya çıkmak üzeredir ve kendi içinde çok olumlu ve çok olumsuz ifadeleri barındırmaktadır.

Bir başka uygarlıkla kozmik kontrat yapmanın iki yolu vardır: temsilciler kanalıyla veya ayırım gözetmeksizin doğrudan bağımsız bireylerle. Birinci yol çıkarların savaşını, ikinci yol farkındalık getirir. Birinci yol, insanlığı kölelikte tutarak motive olan bir gurup yarışçı tarafından seçilmiştir ve bu nedenle de Dünya kaynaklarının kontrolünü, gen havuzunu ve insanın duygusal enerjisini elinde tutar.

İkinci yol, hizmet Ruhu nedeniyle ortaklık oluşturmuş yarış gurubu tarafından seçilmiştir. Biz, bizim tarafımızda, tarafsız nedeni onayladık ve kendimizi birkaç yıl önce insan gücünü temsil eden kişilere tanıttık, onlar bizim kendilerine uzanmış elimizi kendi stratejik görüşleriyle bağdaşmayacağı bahanesiyle reddettiler. İşte bu nedenle bugün temsilcilerin araya girmesi olmadan bireylerin kendi seçimlerini yapma zamanıdır.

Negatif varlıklar, bölme yöntemiyle görünenin arkasından yönetimlerini her türlü bedeli ödemeye hazır sürdürmektedirler, çünkü saltanatları söz konusudur! Aynı zamanda sizi yönetenleri de bölüyorlar. Güçlerini, içinizde yarattıkları güvensizlik ve korku yeteneklerinden alıyorlar. Bu, sizin kozmik doğanızı hatırı sayılır biçimde zedelemektedir. Eğer bu kişilerin yönlendirmeleri ve öğretileri kendi en üst noktasına ulaşmamış ve önümüzdeki birkaç yıl içinde sapkınlıkları ve öldürücü planları hayata geçecek duruma gelmiyor olsaydı bu mesajın da önemi olmayacaktı.

Onların belirledikleri sürecin sonu yakındır ve insanlık yakın dönemde büyük acılar çekecektir. Özgür iradenizin paha biçilmez değerinin farkında olun, size bir alternatif sunuyoruz. Size daha sağlıklı görünen bir evren ve yaşam, yapıcı etkileşim, dürüst ve kardeşçe ilişkiler, teknik bilgi, acının kökünü kurutmak, bağımsız güçlerin denetlenmiş çalışması, enerjinin yeni şekillerine ulaşabilmeniz ve sonuç olarak da bilinci daha iyi kavramanız gibi olanaklar sağlayabiliriz. Sizin ortak ve bireysel korkularınızı aşmanızı sağlayamaz, sizin seçmediğiniz yasaları sizin için oluşturamayız. Birey olarak ve ortak çaba göstererek kendi istediğiniz dünyayı yaratmak ve ruhun yeni göklerinin serüvenlerini yaşamak için kendiniz çalışmalısınız.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Böyle bir temasa geçmeye karar verirseniz, evrenin bu bölgesinde kardeşlik dengesinin koruyucusu olmanın büyük sevincini yaşayacağız. Karşılıklı ve verimli diplomatik alışverişler yanında kendi yeteneğinizi birleştirmenizin coşkusunu, başarınızın yoğun sevincini ve mutluluğunu duyacağız. Sevinç duymak evrende kutsal olarak tanımlanır. Peki size hangi soruyu soruyoruz? “BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ?” Bu soruyu nasıl yanıtlarsınız? Ruhun gerçeği, telepatik yolla okunabilir.
Kendinize sadece bu soruyu açık biçimde sorup yine kendi seçiminize göre ister birey, ister gurup olarak yanıtınızı yine açık ve net olarak vermeniz gerekir. SORUYU SORMANIZIN AKABİNDE EVET veya HAYIR derken bir kentin merkezinde ya da bir çölün ortasında olmanız yanıtınızın değerini etkilemez! Sadece kendinizle konuşur gibi ama mesajı düşünerek bunu yapabilirsiniz.

Sadece birkaç kelime içeren bu evrensel soru kendi bağlamına konulduğunda güçlü bir anlam ifade eder. Bunu yaparken duraksayıp tereddüt etmeyin. İşte bu nedenle de sakin bir biçimde ve tüm vicdanınızı katarak üzerinde düşünmelisiniz. Yanıtınızın soruyla mükemmel biçimde birleşip bütünleşmesi için mesajı bir kez daha okuduktan sonra yanıtı vermeniz önerilir. Bunun için acele etmeyin. Nefes alın ve tüm özgür irade gücünüzün sizi sarmasına izin verin. Kim ve ne olduğunuzun onurunu duyun!
Sizi güçsüzleştiren sorunları birkaç dakika için unutun ki kendiniz olabilin. Ortaya çıkan gücü hissedin. Siz kendi denetiminizdesiniz. Tek bir düşünce, tek bir yanıt sizin yakın geleceğinizi öyle ya da böyle muazzam biçimde değiştirebilir. Kendi iç sesinize sorarak bizim sizin maddi alanınızda görünmemize ilişkin aldığınız bireysel ve bağımsız kararınıza bağlı olarak sizin maddi planınızda açık gün ışığında görünmemiz bizim için çok değerli ve gereklidir. Yürekten ve kendi isteğinizle yaptığınız içten dileğiniz, her zaman gönderdiğiniz kişilerce algılanır.


İnsanlığın doğuşunu Kardeşlikle kolaylaştırabilirsiniz. Sizin düşünürlerinizden biri bir keresinde şöyle demişti: “bana bir el verin-tutun ve ben Dünya’yı kaldırayım”. Bu mesaj yaygınlaştırıldığında el-tutmanın gücünü kazanacak, biz ışık-yılları uzunluğundaki maniveladakiler ve siz Dünya’yı kaldıracak ustalar... bizim ortaya çıkmamız önemlidir. Olumlu kararın sonuçları ne olabilir? Bizim için, olumlu ortak kararın sonucu gökyüzünüzde ve Dünya üzerinde bir çok gemimizin materyalize olmasıdır. Sizin için, böyle bir durumun emin olduğunuz şeylerden süratle vazgeçmenizi doğrudan etkileyecek olmasıdır. Basit, şüpheleri ortadan kaldıran görsel iletişim geleceğinize çok büyük ölçüde yansıyacak, daha çok bilgi, sonsuza dek değişmiş olacaktır.

Toplumunuzdaki kurumlar her alanda tamamen ve köklü değişimlere uğrayacaklar ve güç bireyselleşecektir çünkü bizim de yaşamakta olduğumuzu göreceksiniz. Kendi değerlerinizi somut bir biçimde değiştireceksiniz. Bizim gösterdiğimiz “bilinmeyen” karşısında insanlık tekil aileyi oluşturacaktır ki bizim için işin en önemli kısmı budur. Tehlike yavaşça eriyip evlerinizi terk edecek, çünkü siz dolaylı olarak istenmeyenin yani bizim “üçüncü parti” diye adlandırdıklarımızın karşısında bir güç oluşturacaksınız. Şimdiki durumda aç olan gülümseyemez, korku dolu olan bize hoş geldiniz diyemez. Biz erkeklerin, kadınların ve çocukların içlerinde taşıdıkları ışığa karşın kendi bedenlerinde ve yüreklerinde yine de bu denli yoksunluk içinde olmalarından büyük üzüntü duyuyoruz. Bu ışık sizin geleceğiniz olabilir. İlişkimiz gelişmeye açıktır. Durum her ne olursa olsun, siz kendi yüreğiniz ve ruhunuzun bilirkişisisiniz! Seçiminiz ne olursa olsun, saygıdeğerdir ve saygı görecektir. Kararınız ne olursa olsun onu ortaya koymalısınız. Siz kendi iç sesinize ve sezgilerinize sormalısınız. İşte asıl olan budur! Binlerce yıl sonra, bir gün, bu seçim kaçınılmaz olacaktı: iki bilinmeyenden birini seçmek.

Bu mesajı geniş kitlelere yayın. Bu sizin geleceğinizi ve milenyumlar ölçeğinde geri dönüşü olmayan tarihsel gidişi etkileyecektir. Aksi halde bir çok yıl, hiç değilse bir nesil sonraki bir zamana yeni bir fırsat olarak ertelenecektir, eğer hayatta kalırsa tabii. Seçmemek diğer kişilerin seçimi içindedir. Diğerlerini bilgilendirmemek, haberdar etmemek birinin beklentisine zıt bir sonucun ortaya çıkması riskini getirecektir. Kayıtsız kalmak birinin özgür iradesinden vazgeçmesidir. Hepsi sizin geleceğiniz için. Evrende bireysel her bir istek önemsenir. Siz hala kendi yazgınızın mimarısınız...

BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ?


PEKİ AREA 51 NEDİR NEREDEDİR?

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


51. Bölge




Birkaç yıl önce UFO araştırmacısı William Moore “Dünya dışı Canlıların Biyolojik Varlıkları” adlı bir radyo programı yapıyordu. İkinci program sonunda eski bir görevli dokuz arkadaşı adına konuştu. Dünyadaki yabancı varlıklar ile ilgili dokümanları Moore’a vereceğini söylüyordu. Moore Jamie Sanders adlı bir Tv yapımcısından yardım istedi. Görüşmelerin kameraya kaydedilmesini istedi.

Gerçek adı MJ 12 olan grupla çalışmalara geçildi. Bu özel grup ABD içinde UFO faaliyetlerini araştırırken Dünyadaki yabancılarla ilgili ilişkileri yönlendirmekle görevliydi. Yani resmen insanlık ile (Dünya Dışı Yabancı Varlıklar) arasındaki politikayı belirliyorlardı. Çalışmalar yapılıyor Başkanın onayına sunuluyor ve politika uygulanıyordu.

Yani görev yapan tüm Amerikan Başkanlarının hepsinin bu konulardan haberi vardı. Falcon’a göre MJ 12 1950’lerde Başkan Truman’ın emriyle kuruldu. Bunun belgesini Falcon gösteriyordu. Bu belgeye göre 1947 de New Mexico Roswell’e düşen UFO ve içindeki Dünya dışı canlıların cesetleri hakkında bilgi veren MJ 12 belgeleri dokümanları bulunuyordu. Başkan Eisenhower’ında imzası bulunuyordu. (Yani Uzaylılarla görüşme yapan başkan. Bu konuyu daha detaylı olarak başka bölümde bulabilirsiniz).

Falcon bilgi vermeye devam ediyor: “MJ 12 1950’lerde hükümetin içinden seçilen bir grup insanla oluşturuldu. Görevleri UFO’ları araştırmaktı. UFO bilgilerini bilimsel olarak geliştirmek ve teknolojimize yardım sağlayacak şekilde analiz etmekti. MJ 12 üyeleri arasında ABD Başkanı Roswell’de bulunan cesetlere yapılan otopsilerin sonuçları ve evren ile ilgili bilgiler yer alıyordu. Ama bu kadar değildi. Devamı da vardı. 1988 yılında gelen ve yine ABD’nin konuğu olan ve dev bir gizlilik perdesi altında saklanan ikinci bir dünyadışı canlı grup anlatılıyordu.”

ÜÇ AYRI UZAYLI DAHA GELDİ

Falcon: “MJ 12’nin elinde başka bir kitap daha vardı. Bunun adı “Yellow Book” idi. Bu iki uzaylı tarafından yazılmış kitapta geldikleri gezegen kendi toplumları ve dünyada nasıl hayat sürdürdükleri anlatılıyordu.” Bu noktada Falcon’a önemli bir soru geliyor: “Geldikleri Yıldız Sistemi Neresi?”







Falcon ise onların “ZETA RUTİCULİ” Takımyıldızından geldiklerini söyledi. Bunu destekleyecek bir olay ise yıllar önce yaşanmıştı. Betty Hill adlı bir kadın uzaylılar tarafından kaçırılıp geri getirildiğini açıklamıştı. Betty’e yapılan hipnoz’a göre gelenlerin Zeta Ruticuli yıldız sisteminden geldiği ortaya çıkmıştı çünkü bayan betty bu sistemi 1961 yılında tarif ediyordu. Buradaki en ilginç olay ise bu kaçırılmadan yıllar sonra 1969 yılında ABD’li astronomların bu yıldız sistemini keşfetmeleriydi. Çünkü bu sistem ancak Güney Yardımküre üzerinde bulunan bir gözlemevinden yapılabilirdi.

UZAYLILARLA GİZLİ ANLAŞMALAR AÇIKLANIYOR

Aynı gruptan Condor adlı başka birisi ise Amerikan Hükümeti ile Uzaylılar arasında yapılan anlaşmalardan söz ediyor. ABD Hükümetinin yaptığı anlaşmaya göre onların varlığı hiçbir zaman açıklanmayacak UFO’ları hakkında bilgiler alındı. Bir diğer canlı ise 1982 yılından bu yana ABD Hükümetinin konuğu oldu.

400 YIL YAŞIYORLAR

Falcon bu uzaylıları şöyle anlatıyor bize: “Boyları 1 metre ile 1 metre 10 santim araında. Böcek gözüne benzer çok büyük gözleri var. Ayrıca birer iç göz kapakları bulunuyor. Yaşadıkları gezegende gündüzleri güneş ışığı bizimkinden iki veya üç kat fazla. Onlar da Dişi ve Erkek olarak iki cinsiyetteler. Burun yerinde iki küçük delik bulunuyor. Küçük bir ağza sahipler. Diş yok dişlerin yerinde çok sert kauçuk benzeri bir alan bulunuyor. İç organları çok basit kalbin ve ciğerlerin görevini tek bir organ yapıyor. Yine çok basit bir sindirim sistemleri var. Çok güçlü güneş ısısı nedeniyle sertleşmiş ama son derece elastiki bir deriye sahipler. Beyinleri ise bizimkinden çok daha karmaşık ve kıvrımlı görünüyor.

Bizim görme sistemimiz beyin arka kısmından yönetilirken onların ki beyinlerinin önündeki bir merkezden yönetiliyor. Duyma yetileri bizlerden çok ötede böbrek ve mesane sistemi tek bir organ halinde. Onlar da atıkları vücutlarından atıyorlar ama katı atıkları sıvıya dönüştüren ve bilim adamlarının bir türlü çözemedikleri ekstra bir organları daha var. Ellerinde baş parmak yok. Dört parmak var. Ayakları küçük ve parmak araları perdeli. Ömürleri bize göre 350-400 yıl. Çok zekiler IQ dereceleri 200’ün üstünde. Sosyal hayatları var. Onların da bir dinleri var. Evrensel bir dine sahipler. Evreni Tanrı olarak kabul ediyorlar. Sevdikleri müzik Tibet müziğine çok benziyor. Genelde sebzeler severek yiyorlar. Dünyada en çok dondurmayı sevmişler hem de Çilekli dondurma.”

Anlatılanlara inanmamak koskoca evrende yıldızlarda sadece bizim dünyamızda hayat var demek gibi komik bir düşüncedir. Bu durum koskoca buğday tarlasında sadece bir başak’ın var olduğunu iddia etmek gibi bir şeydir. Falcon’un açıklamalarına en büyük bu projede yer almış Fizikçi Bob Lazar’dan geliyor. Lazar: “Bu takımyıldızı sistemi sadece Güney Yarımküre’den gözlenebilir. Dünyaya uzaklığı ise 38 ışık yılıdır. Zeta 2 Reticuli yıldızının 4’ncü planetinden geliyorlar. Galaksiyi ve sistemi kendilerine göre sınıflandırmışlardır. Örneğin güneşe SOL bizim dünyamıza ise Güneşin 3’ncü gezegeni olarak SOL 3 diyorlar. Yaşadıkları gezegende bir gün dünya zamanıyla 90 saat sürüyor.” Böylece Falcon’un anlattıklarını Lazar doğrulamış oluyor.

Uzay çalışmaları Birleşmiş Milletler kararlarına göre tüm insanlık adına yapılmaktadır. Buna uymayan tek ülke ise ABD’dir. Tüm uzay çalışmalarından elde edilen tüm bilgiler kendilerinin daha da güçlenmesi için kullanılmaktadır. Yalnız 2004 ve 2005 içinde açıklanan yeni güneş sistemleri Çin’den veya Japonya’dan bilimsel veya keşif geliyor mu? Belki medyada kaçırdığım olabilir ama bunların çok az olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir konuda bilimsel çalıma yapıp onu insanlığın kullanabileceği bir buluş haline getirmek bilim adamlarının yıllarını alır. Harcanan paralar da bu işin çabasıdır.



Küçük bir örnek vereyim ABD’li astronotların uzayda yazı yazabilecekleri bir kalem için yapılan çalışmalar on yıl sürerken bu iş için büyük paralar harcandı. Bu arada uzaya astronot gönderme hazırlığı yapan Ruslar ise problemi kolayca çözdüler. Astronotlara bol bol kurşun kalemler verdiler. Rus kozmonotlar da bunları yerçekimi olmayan bir ortamda kullanarak işlerini gördüler.

Amerika son 50 yıldır Uzaylılardan aldığı bilgilerle gittikçe teknolojik olarak gelişmektedir. Bunun sonucunda 21’nci yüzyılda dünyayı egemenliği altına alması işten bile değildir. Dünyada bir değişim söz konusudur. Aslında onların en büyük niyeti Uzaya rahatça gidip gelebilecek gemilere sahip olmaktır. Mesela şurada IQ dereceleri 200 ve üstünde olan insanların bilgisini çözememek. Çözdükleri gün UFO’larla yolculuklara başlayacaklar. Bu arada Amerika’ya uzaydan veya yeraltından ciddi bir saldırı gelmezse...

Çünkü Amerika mesajını Hollywood sinemasıyla aktarır. Bu sinema uzaylılar konusunda iki şeyi irdeler; Birincisi Uzaylılar kısa boylu E.T filmindeki gibi yaratıklardır. Sanki insanın tıpa tıp benzeri olanlar yokmuş gibi. İkincisi Amerika’ya veya dünyaya Uzaylılar veya İç dünyalılar sürekli saldırır ve ABD dünyayı kurtarır. Kurtuluş Günü (Independence Day) ve Dünyalar Savaşı filmlerini hatırlayın. Sana ABD böyle bir saldırıyı bekliyormuş gibi geliyor insana. Böyle bir olay tarih boyunca olmamıştır. Ama dünya üzerinde binlerce yıl önce ilkel insanlar yaşarken günümüz teknolojisi ile karşılaştırılmalıdır. Nicolas Cage' in "Kehanet" filminde ise dünya dışı canlılar dünya yok olurken ırkımızın devam etmesi için bizleri özel olarak seçerek başka dünyalara götürmüşlerdir. Son olarak çekilen 2012 adlı film ise kafa karışıklığı yaratmak adına sinemada denenen bir oyundur. ABD dünyanın yok olacağı fikrini insanların bilincine yerleştirerek kaderci oyunlar oynamakta ve dünya dışı yaşamla tanışma teorilerini gölgelemeye çalışmaktadır.

Amerika tüm bu araştırmaları bilinçli bir şekilde sürdürmektedir. Amaç Uzaylıların bıraktıkları teknolojik cihazlar var mı yok mu? İslam Dünyası' nın bilimsel ve uzay çalışmalarına sırt çevirmeden bir an önce destek vermesi gerekiyor. Kur'an da zaten bu vardı ya da Tanrı bizleri yarattı biz artık kaderci mantıkla ahiret zamanını bekleyelim, demeden daha bilimsel yaklaşımlarla durumlara eğilmeliyiz. Şu an evreni keşfeden, uzay çağını başlatan batı yani hristiyan toplumu, bilimsel çalışmalarına dini karıştırmadan yol alıyor. Eğer böyle gidersek durumumuz çok vahim...

51. Bölge, Bölüm #2


51. Bölge, Las Vegasin 153 km. kuzeyinde, Groom Dry Lake yakınında olup Nevada Test Sahası ve Nellis Hava Kuvvetleri Sahası ile çevrelenmiştir. En yakın yerleşim birimi, hemen kuzey sınırında bulunan Rachel kasabasıdır. 51. Bölgenin içinde bulunduğu arazi 76 km. karedir ve bu ebat Connecticut Eyaletinden biraz küçük olup, Lübnan'dan ise biraz daha büyüktür. Bu bölgede çekilen fotoğraflar, 51. Bölgenin yalnızca birkaç hangar ve çeşitli küçük yapılardan oluştuğunu gösterse de, bir çok insan, orada, yerin altında çok önemli ve geniş bir kompleksin bulunduğunu bilmektedir.
51. Bölge, yıllarca ordunun U-2, SR-71 ve F117A Hayalet Uçak gibi çok gizli hava araçlarının test sahası olarak kullanılmıştır. Son yıllarda, 51. Bölgenin hemen güneyinde, Papoose Dry Lake yakınında yer alan ve S4 Bölgesi olarak bilinen yerde, ele geçirilen uzaylı araçlarının tekrar işlemden geçirilerek test uçuşlarına çıkarıldıklarına dair çok ciddi kanıtlar vardır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
;
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


GROOM LAKE BASEIN FONKSİYONU NEDİR?


Groom Lake'deki üs, gizli helikopterlerin en son jenerasyonu için Amerika'nın geleneksel test alanı olmuştur. U-2, YF-12A, F-117A topluma açıklanmadan çok önce burada test edilen uçuşlardır.
Amerikan Hükümeti, önceleri bu üssün varlığını kesinlikle kabul etmemekteydi; fakat daha sonra Sovyet uydusu tarafından çekilen üssün fotoğrafları basına sızdırılınca; Amerikan Hükümeti, üssün varlığını kabul etmek zorunda kaldı. Fakat bu üste yapılan çalışmaları ve projeleri, Ulusal Güvenliği ilgilendirdiği için açıklamayacağını bildirdi.. Genel söylentiler ve üstte çalışmış üst düzey askeri ve sivil yetkililer ve de en önemlisi üs içinde gizli projelerde çalışmış bilim adamlarının itirafları, üstte, havacılık izlemeleriyle Aurora denilen ultra-yüksek hızlı casus uçak, birçok çeşit insan bulunmayan havasal keşif araçları, gizli helikopterler ve F-117A için bir yer değiştirme gibi bir çok olası yeni çok gizli uzay araçlarından ve dünya dışı kaynaklı projelerin üretildiğine dair bilgilerini doğrulamaktadır. Fakat Groom'daki çoğu aktivite, sadece askerî esas kadrodaki kimseler yararına, dünyasal silahları ve sistemleri test etmektedir.

51. BÖLGE ve UFO'LARLA İLGİSİ


Bu bölge, test uçuşlarının yapıldığı UFO gözlemleriyle doludur. Evet, 51. Bölge'de, başta 1947 Roswell'de düşen UFO enkazı olmak üzere, birçok olayda ele geçen UFO enkazları -ki bunların en az 9 tane olduğu söylenmekte- bölgedeki yeraltı hangarlarında tutulmakta ve bunlar üzerinde bilimsel ve teknolojik amaçlı araştırmalar yapılmaktadır.
Bob Lazar, askeri yetkililer tarafından Los Alamos'tan 51. Bölge'deki S-4 denilen bir alanda, Groom Lake'nin güneyindeki Papoose Lake'de bir askerî üste, dünya dışı kaynaklı uçan cisimlerin teknolojisi ve propulsion sistemlerini çözmesi için getirilen bilim adamlarından biridir. Lazar dediğine göre, kendisi ele geçmiş olan bir UFO'nun reverse engineer "tersine mühendislik" ile ilgili kısmında çalışmış, fakat orada bulunduğu süre içinde hiç dünya dışı varlıkla karşılaşmamıştır.
Lazar'ın iddia ettiği eğitimsel belgeler, kesinlikle doğrulanmış ve üstte çalıştığı, vergi ve maaş bildirisinden de doğrulanmıştır. Lazar'ın bu konuda 1989 yılında, kendini basın ve televizyonlar aracılığıyla deşifre etmesinin nedeni, öldürülme korkusundandır. Çünkü kendisi, en yakın arkadaşına çalıştığı gizli projeleri anlatmış ve bir gece arkadaşıyla birlikte 51.Bölge'nin etrafında gizlenerek, arkadaşına gece 03'ten sonra talim yapan UFO'ları izlerken, güvenlik timlerine yakalanmışlar ve 3 gün - 3 gece boyunca sorguya çekilmişlerdir. Öldürülme korkusuna kapılan Lazar, çareyi kendini deşifre etmekte bulmuş ve ilk önce Las Vegas TV'den ünlü programcı George Knapp olmak üzere, CNN Larry King de dahil birçok Kanala çıkmıştır.
Lazar'ın bu akıllı davranışı, hem hayatının kurtulmasını, hem de Amerika'nın yıllardır tüm dünyadan gizlediği 51. Bölge'nin deşifre olmasını sağlamıştır. Lazar, iddialarını ilk olarak televizyon röportajlarında yaptığı için, birçok meraklı kişi, uçan uzay araçlarının, UFO'ların parıltısını yakalamak için üsse en yakın kamu alanlarına gelmeye başlamışlar. Birçok insan, burada UFO gözlemlemiş ve hatta bazıları manevralar yapan bu ışıklı cisimleri filme almayı başarmıştır.. Bu görüntüler, dünya televizyonlarında birçok belgeselde gösterilmiştir. (Türkiye'de de UFO Gerçeği programlarında da bu görüntülere yer verilmiştir.)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


CAMMO DUDES NEDİR?


Bu, çok gizli askerî sınırı devriye gezen, adı bilinmeyen özel güvenlik gücü için bulunmuş bir takma isimdir. Onlar, rozetsiz ve tedbil-i kıyafet gezerler, beyaz veya siyah Cherokee jeepler kullanırlar. Sınıra birkaç mil yaklaşan her ziyaretçiyi izlerler. Fakat bağlantıyı engellemek için daima kontrol altındadırlar.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


BU ALANI ZİYARET ETMEDEKİ TEHLİKELER NELERDİR?


En büyük tehlike, tellerle çevrilmemiş askerî alandan dikkatsizce geçmektir. eğer geçerseniz, hemen yakalanır ve binlerce dolar para cezası ödersiniz. Yolun sınıra yaklaştığı her nokta, "GEÇİLMEZ ! ASKERİ BÖLGEDİR ! YASAK ALAN!"levhalarıyla açıkça belirtilmiştir. Sınırın yönünden emin olmadan dikkatsizce yürümek, yanlıştır. Levhalar görülemediği için gece yürüyüş yapmak, tehlikelidir. başka bir tehlike de, araba kullanırken, aracınızın ıssız, çamurlu yola saplanıp kalmasıdır. Kuma saplanıp suyunuzun bitmesi, öldürücü olabilir.



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]İskoçya’daki Adamın UFO Hikayesi

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
İskoçya'daki Adamın UFO Hikayesi "Kaosa Gidiyoruz"

Kaosa Gidiyoruz

Mantell, haklı mı? Bunun cevabını vermek kolay değil. Bir an için olsa dahi, biz eğer Mantell'e inanırsak acaba sonuç dediği gibi olabilir mi? Mantell, belki hayal kuruyor veya inancıyla yanılgısı bütünleşmiş ama söyledikleri hiç de yabana atılır şeyler değiller. İnsanlığın içinde bulunduğu dram, açıkça ortada. Söylediği her şey doğru görünüyor. Acaba, biz de mi çözümü dünya dışı bir müdahale ya da UFO'ların gerçekliği yolunda mı düşleyelim. Konunun bundan sonrası çok düşündürücü, eğer Mantell'in söyledikleri gerçekleşirse, gelecek ilginç olacak demektir fakat ben eminim ki, dünya dışı canlıların varlığının resmen kabul ve ilan edilmesi tüm yanlışların bir anda ortadan kalkmasına ve her şeyin süt liman olmasına yeterli olmayacaktır. Hatta, ortalık çok daha fazla karışabilir, milyarlarca fanatik dünya dışı canlıları şeytan veya kötü güçler olarak ilan edecekler ve din uğruna, cennete gitmek adına ölüme atılacaklardır. Bilinen bir şey var, geçmişte olduğu gibi, kör bağnazlık ve bilgisizlik karşısında mantığın ve sağduyunun hele hoşgörünün asla geçerli olmadığı.. Eğer insan adına layık, gerçekten uygar ve mutlu bir gezegeni hakikaten istiyorsak bir şeyler yapmamız şart gibi, bunun karşı tezini savunabilecek birilerini işitmek kolay değil. UFO'lar kurtarıcımız olabilirler mi? Bir anlamda evet ama bir bakıma da çok tehlikeli olabilir, uzaydan gelen canlıların kurtarıcı olabileceklerine ne kadar emin olabiliriz? ABD'de UFO karşıtı gruplar var, bu gruplar çizgi ötesi davranışlarıyla ve çıkışlarıyla dikkat çekmekteler. İçlerinde, şu anda ABD yönetimi içinde dünya dışı canlıların bulunduğunu iddia edenler var ve de daha önemlisi İnsanlığın satıldığını öne sürüyorlar. Akla bir zamanlar TV için yapılan "Ziyaretçiler" adlı bilim kurgu dizisi geliyor. Acaba gerçek olabilir mi?
Evrende Yalnız Değiliz Ama Deliller Saklanıyor

1971 yılında "Apollo 14" göreviyle uzaya giden astronot Edgar Mitchell, çok çarpıcı iddialar ortaya attı:

"Bu evrende yalnız değiliz ve hükümet bu gerçeği saklamak için her şeyi yapıyor' dedi. 1947'de bir UFO kazasının yaşandığına inanılan Roswell Kasabası'nda büyüyen astronot, 'Kaza sonrası ordu yetkilileri halkı bilgi sızdırmamaları konusunda uyardı."

Roswell UFO vakası peki neydi?

Roswell, UFO vakasında bulunduğu iddia edilen bir insansı'ydı. Roswell UFO vakası, 1947 Temmuz ayında ABD'nin New Mexico eyaletinin Roswell şehrinde meydana geldiği iddia edilen olay olarak tarihe damgasını vurdu.

8 Temmuz 1947 yılında New Mexico eyaletinin Roswell kasabası yakınlarında, ABD'nin Idaho Eyaleti'nde orman servisi için kurtarış pilotluğu yapan Kenneth Arnold'un, 25 Haziran'da kayıp bir uçağı Washington'daki Cascade Dağları üzerinde aramaya çıkışının ve tahminlere göre, 4000 m. yükseklikte saatte 1200 mil hızla giden dokuz tane disk şeklinde uçan daireler gördüğünü iddia edişinin iki hafta sonrasında bir " fincan tabağının" ele geçirildiği duyuldu.

Ancak ertesi gün ABD Ordusu bu haberi yalanlayarak bunun bir araştırma balonu olduğunu iddia etti.
Otopsi görüntüleri

27 Mayıs 1995 Cuma günü Londra Müzesi'nde bir basın toplantısı yapan İngiliz TV yapımcısı Ray Santili elinde 16 mm'lik 14 bobinden oluşan ve ABD Ordu istihbarat birimlerine ait olduğunu açıkladığı filmleri kamuoyuna sundu. Kaza sonrasıyla ilgili görüntüleri ve bazı dünya dışı ya da insan olmayan canlılara yapılan otopsi sahnelerini içeriyordu. Film 82 yaşındaki ordu fotoğrafçısı Jack Barnett'ın özel arşivine aitti. Temmuz 1947'deki Roswell UFO kazası sırasında çekilmişti ve Barnett bir kopyasını da kendisine saklamıştı. İşte bu beklenmedik olay konunun önemini daha da artırdı.
Teğmen Walter Haut

Amerikalı eski bir askeri yetkili, 60 yıl önce ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell askeri üssü yakınlarına düşen cismin içinde uzaylı cesetleri de bulunan bir UFO olduğunu ve bunların Amerikan ordusu tarafından gizlendiğini ölüm döşeğinde itiraf etti.

O dönemde üssün halkla ilişkiler subayı olan ve geçen yıl ölen Teğmen Walter Haut, ölümünden sonra açılmak üzere yazdığı mektupta, ABD ordusunun birçok teknolojiyi bu "kazada" ele geçen dünya dışı uzay mekiğinden aldığını iddia etti..
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kayıtlara Geçen Kaçırılma Dosyaları



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kayıtlara Geçen Kaçırılma Dosyaları (Alien Abduction)


MİKROÇİPLER

Uzaylılar tarafından kaçırılma olaylarıyla ilgili raporlarda bahsedilen ortak noktalardan biri de, uzay gemilerine alınan kişilerin birtakım fiziksel testlerden geçirildikleri ve vücutlarına ince, uzun iğnelerin enjekte edildiğidir. Bu iğnelerin ucunda, kimi zaman 0.25 cm'den daha az bir çapa sahip, ince ****lik toplar bulunmaktadır. Vücuda enjekte edilen bu iğneler çıkarıldığında uçlarındaki topların yerinde olmadığı görülmüştür. Kaçırılma deneyimi yaşayan kişiler, “mikroçip” adı verilen bu parçaların burunlarına, kulaklarına, sinir uçlarına ve hatta göz kapaklarına yerleştirildiğini söylemektedirler.

Kaçırılanların bazıları, bu küçük topların, yine benzer bir operasyonla vücutlarından geri çıkarıldığını rapor etmişlerdir.

Uzaylı mikroçiplerinin varlığı, ilk kez 1967 yılında, Betty Andreasson adlı Massachusetts'li kadının uzaylılar tarafından kaçırılmasıyla duyulmuştur. Andreasson, dünya dışı varlıklar tarafından kaçırıldığını ve uzaygemisinde yapılan tıbbi incelemeler sırasında burnunun içine küçük, sivri uçlu bir topun yerleştirildiğini açıklamıştır.

Eylül 1986'da, saygıdeğer bir bilim gazetesi olan Nature'de, İngiltere Oxford Üniversitesi jinekologlarının bir raporu yayınlanmıştır. Raporda, doğum öncesi rutin kromozom testinden geçen bir kadın hastanın jenital sıvısında esrarengiz bir cismin bulunduğu belirtilmektedir. Tanımlanamayan bir maddeden yapılmış olan ve küçük noktalardan oluşan bu cisim, sadece 10 mikron ölçüsünde olup, şimdiye kadar tespit edilebilmiş tüm mikroçiplerden daha küçüktür.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


MİKROÇİPLERİN VÜCUTTAN ÇIKARILMASI


Uzaylı mikroçipleri, 1994 yılından beri cerrahi operasyonlar yoluyla vücuttan çıkarılabilmektedir. Ayak parmağı, el, çene, dış kulak gibi organların içinde sinir uçlarında rastlanan bu cisimlerin, sadece top biçiminde olmadığı, pek çok başka biçime de sahip oldukları görülmüştür: üçgen, çubuk, tel, vb...Kimi zaman bu cisimlerin bulunduğu yerler üzerinde yara izlerine rastlanmıştır. Bazı vakalarda çıkarılan bu cisimler bir koza şeklinde olup, içinde fosfor yeşili ışınlar yaymaktadır.

1995 yılının Haziran ayında, California'lı Pediyatrik Tıp Doktoru Roger Leir, bir UFO sempozyumu sırasında, kaçırılma olayları hakkında bir rapor sunan Houston'lu UFO araştırmacısı Derrel Sims'le tanışmıştır. Bir pediyatri (ayak hastalıkları) uzmanı olan Dr. Leir, Sims'in sunuşunda uzaylılar tarafından ayağının içine yabancı bir cisim yerleştirilmiş bir kadından bahsetmesinden oldukça etkilenmiş ve olayı incelemek istemiştir.

Patricia Damly adlı bu kadının ayak röntgenini inceleyen Dr. Leir, ilk bakışta bu cismin ortopedik cerrahide kullanılan paslanmaz çelik materyallerden biri olduğunu düşünmüş, fakat Patricia'nın daha önce herhangi bir ayak ameliyatı geçirmemiş olduğu ortaya çıkmıştır. Kadının ayağında bulunan bu esrarengiz cismin uzaylılar tarafından kaçırılmasıyla ilgili olma ihtimali hem Sims'i hem de Leir'ı oldukça etkilemiş; Dr. Leir, söz konusu hasta California'daki kliniğine getirilirse bu cismi ayağından ücretsiz olarak çıkaracağını duyurmuştur. Sims Leir'e, elinin içinde benzer bir yabancı cisim bulunan Pat Parrinello adlı kadından da bahsetmiş ve ona kadının el röntgenini göndererek fikrini sormuştur.

Dr. Leir'a gönderilen Damly ve Parrinello'nun röntgen filmleri radyologlarca incelenmiş; sonuçta her iki cismin de ****lik olduğu, kesinlikle doğal bir kist ya da benzeri bir oluşum olmadıkları anlaşılmıştır. Bu iki kadın, vücutlarındaki yabancı cisimleri çıkartmak üzere Ağustos 1995'te Dr. Leir'in kliniğine gelmişlerdir.

Patricia Damly, Ekim 1969'da, Teksas'ta uzaylılar tarafından gemiye alındığını, fakat olayla ilgili çok az şey hatırladığını anlatırken, Pat Parrinello geçen 42 yıl içinde pek çok UFO gözlemi yaptığını belirtmiş ve kaçırılma olayının 1954 yılında, kendisi henüz 6 yaşındayken gerçekleştiğini açıklamıştır. Parrinello, elindeki yumruyu 1971 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından çekilen röntgenleri görene kadar fark etmediği söylemiştir.

Damly'nin ayak parmağında bulunan ince, üçgenimsi cisim 1 saatlik bir ameliyat sonunda çıkarılabilmiştir. Domates çekirdeği büyüklüğündeki cismin etrafında oluşan gözle görülebilir ince bir doku, cismi vücutta bulunduğu süre boyunca kaslardan izole etmiştir
Uzaylılar Nerede Yaşıyor?
Amerikalı bilim adamları, uzaylıların yaşaması en olası gezegen ve uyduların listesini çıkardı. İşte komşularımızın muhtemel evleri...
Buna göre Satürn'ün uydusu Titan ve 20,5 ışık yılı ötedeki Terazi takım yıldızında bulunduğu sanılan Gliese 581g dış gezegeni, uzayda en yaşanılası yerler.
Astrobiyoloji dergisinde yayınlanan makalede araştırmacılar farklı kriterlere odaklanan iki ayrı liste hazırladı: Dünya'ya Benzerlik Endeksi ve Gezegen Yaşanabilirlik Endeksi.
ABD'deki Washington Üniversitesi'nden Dirk Schulze-Makuch, "Önce başka gezegenlerde de Dünya'dakine benzer koşullar olabilir mi diye sorduk. Çünkü bu koşulların yaşama elverişli olduğunu biliyoruz." diyor.
"İkinci olarak da dış gezegenlerde bizim bildiğimiz-bilemediğimiz başka yaşam türlerinin yaşama olasılığı var mı, bunu sorduk."
Dünya'ya Benzerlik Endeksi gezegenlerin büyüklüğü, yoğunluğu ve ana yıldızdan uzaklığı gibi verileri Dünya'nınkilerle karşılaştırıyor.
Gezegen Yaşanabilirlik Endeksi ise yüzeyin buzla mı taşla mı kaplı olduğu, atmosferi ya da manyetik alanı olup olmadığı gibi başka faktörleri inceliyor.
Ayrıca organizmalara enerji verebilecek ne tür kaynaklar olduğuna bakıyor: Ana yıldızdan gelen ışık ya da gelgit çekimi gibi.
DÜNYA'YA BENZERLİK ENDEKSİ
Dünya - 1,00
Gliese 581g - 0,89
Gliese 581d - 0,74
Gliese 581c - 0,70
Mars - 0,70
Merkür - 0,60
HD 69830d - 0,60
55 Cnc c - 0,56
Ay - 0,56
Gliese 581e - 0,53

Gelgit çekimi, bir diğer nesne ile yerçekimsel etkileşimlerin bir gezegen ya da uyduyu içten ısıtmasına verilen ad.
Gezegen Yaşanabilirlik Endeksi'nde dikkate alınan son faktör ise kimya: Organik bileşikler ve önemli kimyasal reaksiyonlar için gereken sıvı bazlı çözücüler var mı?
Gliese 581 farkı
Her iki endekste de üç-dört gezegenle temsil edilen Gliese 581 sistemi, gökbilimciler tarafından yakından izleniyor.
Sistem kızıl bir cüce yıldızın etrafında dönen dört (belki de beş) gezegenden oluşuyor.
İlk listede Gliese gezegenleri ve Mars, Merkür ile Ay'ın dışında bir de HD 69830d gezegeni yer alıyor.
GEZEGEN YAŞANABİLİRLİK ENDEKSİ
Titan - 0,64
Mars - 0,59
Europa - 0,49
Gliese 581g - 0,45
Gliese 581d - 0,43
Gliese 581c - 0,41
Jüpiter - 0,37
Satürn - 0,37
Venüs - 0,37
Enseladus - 0,35

HD 69830d, Neptün büyüklüğündeki bir dış gezegen ve Pupa takım yıldızında yer alıyor.
Ana yıldıza ideal uzaklık olarak görülen, yüzeyin ne çok soğuk ne de çok sıcak olduğu "goldilocks bölgesi"nde konumlanıyor.
İkinci listede ise başı Satürn'ün uydusu Titan çekiyor, onu Mars ile Jüpiter'in uydusu Europa izliyor.
Europa'da çekim kuvvetinin yarattığı gelgit etkisiyle ısınan bir yeraltı su okyanusu olduğu sanılıyor.
Güneş Sistemi dışında yaşanabilir ortam arama çabaları son yıllarda hız kazandı.
2009'da uzaya fırlatılan NASA'nın Kepler uzay teleskobu bugüne dek binden fazla aday gezegen buldu.
Gelecek nesil teleskopların bir adım ileriye giderek, uzak yıldızlardan gelen ışıkta biyogöstergeler bulması, örneğin bitkilerin ürettiği klorofili belirleyebilmesi mümkün görülüyor.
BBC Türkçe
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
VE SONUÇ OLARAK ARKADAŞLAR TAMAMINI OKUDUYSANIZ
UFOLARLA İLGİLİ BİLGİLERİN %30 UNA SAHİPSİNİZ...

KAYNAK
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
elirlikli bir kaynakğım yoktur 4-5 aydır ufolarla ilgili yazılar-haberler ve videoları takip ediyorum bunun yanında
-alaska h.a.a.r.p
-nasa
-area 51 military base directoy[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
PEKİ HİÇ UFOLARIN TÜRKİYEYLE ALAKASI YOKMU-DİYENLERE...

KANIT:1
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

KANIT 2:
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


KANIT 3:
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

KANIT:4
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


TÜRKİYE UFO RAPORU 2007 - 2011

İSTANBUL SEMALARINDA UFO : 23 Ekim 2010 Cumartesi günüMarmara denizindeki yunusları görüntülemek isteyen muhabirlerden biri İstanbul üzerinde tanımlanmayan uçan bir cismi görüntüledi. Görüntülenen cismin fiziksel yapısının bilinen hiçbir gök cismine benzememesi objektife yansıyan uçan cismin UFO olma olasılığını oldukça artırıyor. Görüntüleri inceleyen muhabirler bu cismin UFO olduğu görüşünde birleşirlerken kısa süre önce Yalova ve Balıkesir semalarında da sıkça tanımlanmayan cisimlerle ilgili görüntüler ve ihbarların gelmesi akıllarda evrende yalnız olmadığımız düşüncesini tekrar uyandırdı..
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


MUĞLA’DA UFO HEYECANI :
Muğla semalarında tanımlanamayan ışıklı cisimler bölgede UFO heyecanı yaşanmasına neden oldu. 01 Eylül 2010 tarihinde Kent merkezindeki dağlık Devetaşı ve Karadağ mevkilerinde saat 21:00 ile 23:00 arasında gökyüzünde görülen ışıklı cisimlerin zaman zaman yere yaklaşması dikkat çekti. Bölgede oturanlardan bazıları heyecanlanıp yerel ve ulusal basın yayın kuruluşlarının bürolarını aradı. UFO heyecanı yaşanmasına neden olan ışıklı cisimler bir süre sonra Muğla semalarında ortadan kayboldular.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


BURSA’DA KAYDEDİLEN UFO :
Türkiye'nin değişik bölgelerinde Mayıs 2010-Aralık 2010 tarihleri arasında videoya kaydedilmiş ve fotoğraflanmış UFO görüntüleri internette izlenme rekorları kırıyor. Bu görüntüler içerisine bir yenisi de Bursa'dan geldi. Görüntülerde Uludağ'ın eteklerinde görüntülenen UFO’nun bir süre gökyüzünde çeşitli manevralar yaptıktan sonra şehrin üzerinde dolaştığı görülüyor. Cisim görüntülendiğini bilircesine bir süre havada ağır ağır süzülürken bir anda gözden kaybolup olay yerinden uzaklaşıyor..

Yurdumuz semalarında başta; İstanbul, Antalya, Alanya, Fethiye, Ordu, Bursa, Samsun, Ankara, İzmir ve çevresi, Aksaray, Afyon, Uşak, Kayseri, Sivas, Edirne, Bilecik, Çanakkale, Eskişehir, Safranbolu, Kıbrıs, Adıyaman, İzmit, Bolu semalarında bu sene çok sık UFO gözlemlendiği ve görüntülendiği kaydedilmiştir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


RİZE’DE UFO PANİĞİ :
UFO’lar bu seferde Rize semalarında görüntülendiler. 30 Kasım 2010 Salı günü Çamlıhemşin'de UFO gördüklerini söyleyen 2 kişi polise başvurdu. Rize'nin Çamlıhemşin İlçesi'nde gökyüzünde süzülen ve belirli aralıklarla yanıp sönen renkli bir cisim gördüklerini söyleyen 2 kişi, UFO olabileceği düşüncesiyle polise başvurdu.

İlçenin Aşağı Çamlıca Mahallesi'nde yaşayan Timur Atalay ve Güven Çolak, fotoğraf çektikleri sırada flaş patlattıktan sonra, gökyüzünde renkli bir cismin hareket ettiğini fark ettiklerini söyledi. Birkaç saniye gözüken ve ışık saçan cisim daha sonra gözden kaybolduğunu belirten Atalay ve Çolak, fotoğrafladıkları cismin UFO olabileceğini düşüncesiyle Çamlıhemşin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Timur Atalay cismin kendilerini şaşırttığını belirterek, "Işık saçan cisim bizi oldukça heyecanlandırdı. UFO olabileceği düşüncesiyle polise başvurduk. Çektiğimiz fotoğrafı da polise verdik" dedi.

Aynı saatlerde Yukarı Kavron Yaylası'ndan dönen pansiyon işletmecisi Yalçın Şahin'in de, gökyüzünde süzülen ve sarı ışık saçarak belirli aralıklarla yanıp sönen bir cisim gördüğünü iddia ettiği belirtildi. UFO söylentisi ilçede heyecan yarattı.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


İZMİR, GAZİEMİR’DE UFO :
16.10.2010 Tarihindeİzmir Semalarında UFO görüntülendi. “İzmir Gaziemir civarlarında olan bir kişi UFO gördüğünü, fotoğraf makinesi ile fotoğrafını çektiğini söyledi Fotoğrafı çeken kişi, Gazete İzmir Muhabiri’ne gördüklerini şöyle anlattı,

“Sabah saat 07:37′de gökyüzüne baktığımda aşırı bir derecede ışık saçan bir cisim gördüm.İlk önce uçak olacağını düşündüm ama havada asılıydı ve fazlaca ışık saçıyordu.Hemen fotoğraf makinem ile fotoğrafını çektim. Zoom’u sonuna kadar kullandığım için görüntü bulanık gözüküyor. Fotoğrafı görenler direk olarak sivil uçağın jet motorlarının çıkardığı ışık olarak yorumluyor. Fakat gündüz vakti bir uçağın jet motorlarından bu kadar ışık çıkmaz.
Acaba normal bir uçak olabilir mi diye düşündüm. İlerleyen saatlerde sivil uçaklarında fotoğrafını çektiğimizde böyle durum gözükmedi. En önemlisi ise havada asılı kalıyordu.Bu dakikalarda aklıma hiç video çekmek gelmedi. Herhalde heyecandan olsa diye düşünüyorum. Bir kaç dakika havada asılı kalan cisim,daha sonra bir anda gözden kayboldu.”

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


MUDURNU ABANT’ DA UFO ALARMI :
Mudurnu Abant istikametinde sabah erken saatlerinde görülen ve güçlü bir ışık yayan cismin ne olduğu merak ediliyor. Mudurnu Abant istikametinde görüntülere yansıyan güçlü ışığın UFO mu olduğu akıllara geldi. Bölgede yaşayan vatandaşlar zaman, zaman buna benzer görüntülerin bu çevrede gördüklerini belirttiler.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


İZMİR, DİKİLİDE UFO PANİĞİ :
18.03.2011 tarihinde İzmir'in Dikili ilçesinde 14:35 saatlerinde denizin üzerinde uçan bir cisim görüldü. Dikili Körfezi açıklarında kıyıya yaklaşık 2 mil uzaklıkta insana benzeyen uçan cisim merak uyandırdı. Bir anda gökte beliren ve olduğu yerde dönerek hareket eden cisim, yaklaşık 15 dakika gökyüzünde asılı kaldı.

Daha sonra hızla Yunanistan'ın Midilli adasına hareket eden cisim gözden kayboldu. Cismin meteoroloji balonu ya da farklı bir amaçla kullanılan bir cisim olabileceği yorumunda bulunan vatandaşlar, olup biteni merakla izledi.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


AFYON’DA YİNE UFO :
Türkiye'de tanımlanamayan uçan cisimlerin en çok görüldüğü yer olan Afyonkarahisar'da yine benzer bir olay yaşandı. 30.11.2009 günü 15:30 saatlerinde Aydoğan ailesi Kurban Bayramı için Ankara'dan İzmir'e gelirken Afyonkarahisar yolunda hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar. UFO'ya benzeyen bir cisim gören aile fertleri hala yaşadıkları bu deneyimin şokunu üzerlerinden atamadılar. Aydoğan ailesi her bayram olduğu gibi bu bayram da ailelerini ziyaret etmek üzere Ankara'dan İzmir'e doğru yola koyuldular.

Afyonkarahisar civarında Özlem Aydoğan uzak bir mesafede gökyüzünde uçak benzeri bir cisim gördü. O mesafeden tam göremediği için cismin uçak olduğuna karar verdi. Ancak araba yaklaştıkça gökyüzünde sabit duran bu cismin elips şeklinde, kanatsız bir araç olduğunu fark eden Özlem Aydoğan ve kızı Naz hiç akıllarına getirmedikleri ihtimali, yani cismin bir UFO olabileceğini düşünmeye başladılar.
Kemal Aydoğan o sırada arabayı kullandığı için uçan cisme dikkatlice bakamadı. Aile, en sonunda bir benzin istasyonunda durup, UFO olabileceğini düşündükleri bu aracı incelemeye ve cep telefonu kamerasıyla fotoğraflamaya karar verdi. Cisim elips şeklinde, etrafında yuvarlak ışıklar bulunan ve yere doğru dikey ve silindir şeklinde ışık veren bir araç görünümündeydi.
Özlem Aydoğan "Eğer eşim ve kızım da benimle aynı şeyi görmüyor olsalardı kendi gözlerimden şüphe ederdim. Ama üçümüz de aynı şeyi gördük. Gördüğümüz şey kesinlikle bir uçak veya helikopter değildi" dedi. Özlem Aydoğan'ın anlattığına göre elips şeklindeki cisim daha sonra gökyüzüne doğru yükselerek gözden kayboldu.
"Yanımızda daha iyi bir fotoğraf makinası olsaydı daha net görüntüler alabilirdik" diyen Kemal Aydoğan ise hala yaşadıkları bu olaya anlam vermeye çalıştıklarını, ancak gördükleri şeyin UFO'lar hakkında benzer bir deneyim yaşayanların anlattıklarına çok benzediğini söyledi.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


İZMİRDE BİR BAŞKA UFO DAHA GÖRÜNTÜLENDİ :
5 Nisan 2009 tarihinde yine İzmir, Alsancak semalarında bir başka tanımlanamayan uçan cisim görüntülendi. Cisim kırmızı ışıkları ve formu görüntülenen objenin bilinen bir dünya aracıyla kesinlikle örtüşmezken daha sonraları kırmızı renkten beyaza dönüp renk değiştirirerek gözlerden kayboldu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


BİLECİK OSMANELİ’DE UFO :
Osmanelide görülen ve UFO’ya benzeyen cisim görenleri şaşırttı. Gündüz gözü ile sabit bir fotoğraf makinesi tarafından görüntülenen cisim görenleri şaşkına çevirdi. Televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında görmeye alıştığımız bilinmeyen gök cisimlerinin bir benzerine de bu kez Bilecik semalarında rastlandı.

Bilecik’in Osmaneli ilçesinde bir inşaatın yapım aşamasını görüntüleyen ve her yarım saatte bir kare fotoğraf çeken fotoğraf makinesinin çekmiş olduğu görüntüler içinde ilginç bir görüntüye rastlandı. Gündüz çekildiği belli olan görüntüde, elips şeklinde bir cisim gökyüzünde dolaşırken kaydedildi. Binlerce fotoğraf karesi arasında sadece birinde beliren cismin UFO olma ihtimali üzerinde durulurken, elde edilen karedeki görüntü görenlerin evrende yalnız olmadığımızı yeniden düşünmeye başlamasına sebep oldu. Görüntüdeki cisim için net bir açıklama yapılamazken objenin UFO olma olasılığı gündemdeki yerini koruyor.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


BURSA'DA KAYDEDİLEN UFO'NUN GÖRÜNTÜLERİ :
Türkiye'nin değişik bölgelerinde Mayıs 2010-Aralık 2010 tarihleri arasında videoya kaydedilmiş UFO görüntüleri internette tık rekoru kırıyor. Bursa'daki görüntülerde ise Uludağ'ın eteklerinde görüntülenen UFO daha sonra şehrin üzerinde dolaşıyor. Uludağ’ın Eteklerinde görüntülenen ışıklı cisim 2 ayrı yapıya ve renge sahip. Turuncu ve açık turuncu olmak üzere iki farklı renk formasyonunda objektiflere yakalanan nesne daha sonra tekrar ağır manevralar yaparak objektiflerden uzaklaşıyor.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


VE EN ÖNEMLİ KANITLARDAN ELLE TUTULUR BİR KANIT::
Roswell UFO vakası, 1947 Temmuz ayında ABD'nin New Mexico eyaletinin Roswell şehrinde meydana geldiği iddia edilen olay.
8 Temmuz 1947 yılında New Mexico eyaletinin Roswell kasabası yakınlarında, ABD'nin Idaho Eyaleti'nde orman servisi için kurtarış pilotluğu yapan Kenneth Arnold'un, 25 Haziran'da kayıp bir uçağı Washington'daki Cascade Dağları üzerinde aramaya çıkışının ve tahminlere göre, 4 m. yükseklikte saatte 120000 mil hızla giden dokuz tane disk şeklinde uçan daireler gördüğünü iddia edişinin iki hafta sonrasında bir " uzay gemisi " ele geçirildiği duyuldu.
Ancak ertesi gün ABD Ordusu bu haberi yalanlayarak bunun bir meteoroloji balonu olduğunu iddia etti.
Teğmen Walter Haut [değiştir]

Roswell UFO vakası
Amerikalı eski bir askeri yetkili, 64 yıl önce ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell askeri üssü yakınlarına düşen cismin içinde uzaylı cesetleri de bulunan bir UFO olduğunu ve bunların Amerikan ordusu tarafından gizlendiğini ölüm döşeğinde itiraf etti.
O dönemde üssün halkla ilişkiler subayı olan ve 2008 yılında ölen Teğmen Walter Haut, ölümünden sonra açılmak üzere yazdığı mektupta, ABD ordusunun birçok teknolojiyi bu "kazada" ele geçen dünya dışı uzay mekiğinden aldığını iddia etti.
işte bu roswell olayı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

DULCE ÜSSÜ
ABD hükümetine ait yeraltında birçok tünel ve yer altı tesisleri bulunmaktadır. Bunlar arasında en önemlileri; New Mexico’daki Dulce, Sunspot, Datil, Corona, Taos Pueblo, Albuquerque, Arizona’da Santa Catalin dağlarında, Colarado’da Delta, Grand Mesa ve Colarado Springs’de, Kaliforniya’da Needles, Edwards AFB, Tehachapi Dağları, Ft. Irwin, Norton AFB ve Morongo Vadisi, Nevada’da Blue Diamond, Kellis AFB, Groom Lake ve Papoose Lake bölgeleri, Quartzite Dağı ve Tonopah’dır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Dulce, New Mexico’nun kuzeyinde 900 nüfuslu küçük bir kasabadır. Dulce’nin en önemli özelliği Archuletta Mesa’nın altında derin bir sır saklıyor olmasıdır. Söylentilere göre bu sır; Hükümet-uzaylı ortak biogenetik laboratuarlarında insanların ve hayvanların üzerinde korkunç deneyler yapılıyor olmasıdır.Bu üs civarında sık sık parçalanmış sığırlara rastlanmaktadır. Bazı araştırmacılar, parçalanmış sığırlar fenomeninin UFO’larla bağlantılı olduğu söylemektedirler.
Gerçekten de Dulce civarında sık sık UFO’lar, acayip ışıklar ve diğer hava fenomenleri rapor edilmektedir. UFO’ların görüldüğü bölgelerde parçalanmış sığırlara da rastlanmaktadır.
Aşağıda okuyacağınız Amerikalı araştırmacı Paul Bennwitz’in Dulce üssü ile ilgili açıklamalarının bir dezinformasyon kampanyasının sonucu olup olmadığı açıkça belli değildir. Paul’un Dulce tesisiyle ilgili tek şahidinin açıklamaları için, onu yalancılıkla suçlamak taktik bir manevra olabilirdi ama gerçek dezinformasyon kampanyası, kamuoyuna Dulce hikayesinde inanılacak hiçbir şey olmadığını söylemek olurdu
Paul Benewitz, bir UFO tarafından kaçırılan New Mexico’lu Mynra Hansen vakasını incelemişti. Hansen, 1980 yılında bir yer altı tesisine götürülmüştü.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Christa Tilton, Temmuz 1987’de bir uzay gemisiyle gelen iki küçük gri-uzaylı tarafından kaçırıldıktan sonra, “kayıp zaman” tecrübesini yaşamıştı.
Tilton, kaçırıldıktan sonra güvenlik kameraları ve bilgisayarlı kontrol noktalarının bulunduğu yeraltında bir tünele götürüldü. O, bir transit araçla yüz taraması yapılan bir bilgisayar ekranının karşısına getirildi. Bilgisayar ona bir kimlik kartı çıkarttıktan sonra, rehberi tarafından yedi kat yeraltında bulunan bir tesisin birinci seviyesine geldiği söylenti. Christa’nın iddiasına göre, o yeraltındaki 5. kata kadar indirilmiş ve burada uzaylı araçlarının ve küçük gri yabancı varlıkların olduğunu görmüştü.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Daha sonra götürüldüğü geniş bir odada, bilgisayarlar tarafından kontrol edilen, geniş tanklara asılmış göstergeler ve bazı boru hatlarından çıkarak tankın içine giren geniş kollar görmüştü. Onun dikkatini bir uğultu sesi ve formaldehit kokusu çekti. Tilton bu sıvının tanklarda karıştırıldığı izlenimini edinmişti. Ona tankın muhtevası gösterilmedi. Christa, kaçırıldığı zaman şahit olduğu şeylerin çoğunun sonradan resmini çizmişti.
Bu esrarengiz tanklarla ilgili bilgiler, “Dulce Kağıtları” adlı tartışmalı bir dosyada yine ele alınmıştı. Bu dosyada ayrıca Dulce yer altı tesislerinin 30 adet siyah-beyaz fotoğrafı ve bir de video-bant bulunuyordu. İddialara göre, bu kağıtları dışarıya 1979’a kadar Dulce’de güvenlik görevlisi olarak çalışan bir memur çıkartmıştı.
1979’un sonunda güvenlik memuru Thomas C., karşılaştığı korkunç gerçekler karşısında daha fazla suskun kalamayacağını anlamıştı.
Dulce yakınlarındaki Amerikan Hükümeti/uzaylılar ortak yer altı üssünde rahatsız edici çok şey duymuş ve görmüştü. Çetin bir iç hesaplaşmadan sonra, tesisten ayrıldı ve birçok belgeyi de beraberinde götürdü. Küçük bir fotoğraf makinesi ile, yeraltındaki çok katlı kompleksin 30’dan fazla fotoğrafını çekti. Ayrıca birçok belgeyi ve kontrol merkezindeki bir güvenlik video-bandını beraberinde götürmüştü. Bu bantta laboratuarlar, uzaylılar ve ABD hükümetinin yetkili personeli görünüyordu. Alarmı ve kamera sistemini kapatan Thomas, dışarı açılan 100 çıkıştan birinden yüzeye çıkmıştı.
Thomas, orijinal belgeleri çok iyi sakladıktan sonra her birinden beşer kopya çıkardı. Thomas saklanmaya karar vermişti ve bu amaçla karısını ve çocuğunu evinden almaya niyetlenmişti ki, evinin önünde hükümet ajanlarına ait bir minibüsü beklerken gördü.
Thomas yakın bir arkadaşının ihanetine uğramıştı. Ajanlar, Thomas’ın karısını ve çocuğunu, tesislerden aldıklarını geri vermesi şartıyla, serbest bırakabileceklerini söylediler. Thomas, ailesinin biyolojik denemelerde kullanılacağını anlayınca, ortadan kaybolmaya karar verdi. Bu 10 yıl önceydi. Thomas böyle bir gizli entrikaya nasıl karışmıştı?
Şimdi 50’li yaşlarda olan Tomas, 20’li yaşlarının ortasında Batı Virginia’da bir yer altı tesisinde, çok gizli fotoğrafçılık eğitimi almıştı. O, 7 yıl Hava Kuvvetleri için çok gizli fotoğrafçılık yaptı. 1971’de Santa Monica/Kaliforniya’da Rand Corporation için çalışmaya başladı. 1977’de Dulce tesislerine transfer oldu. Yeraltındaki görevine, derin yer altı tüp-mekik sistemiyle gidiyordu.
Bu zaman içinde Santa Fe/New Mexico’daki bir güvenlik görevlisi, özel olarak UFO görüntüleri, hayvan parçalanması fenomenini ve bölgedeki Mason-Wicca gruplarının faaliyetlerini araştırıyordu .Thomas’ın ve araştırmacının ortak arkadaşı olan bir şahıs, 1979’da Santa Fe’ye gelerek her ikisini de ziyaret etti. Ziyaretçi fotoğraflara, video banda ve Dulce üssünden alınan belgelere de göz attı. Buradan bazı resimler çizildi ve böylece UFO araştırmacısı toplulukların “Dulce Papers” (Dulce Kağıtları) diye bildikleri bilgiler ortaya çıktı.
Thomas’ın iddiasına göre, Dulce tesislerinde 18.000 kısa “gri” vardı; ayrıca o, sürüngenimsi-humanoid’ler ( İnsanımsılar ) de görmüştü. Thomas’ın bir iş arkadaşı evinde, materyalizme olan 6 foot ( 1.83 m) boyunda bir sürüngenimsi(4) ile yüz yüze gelmişti. Reptoid ( Sürüngenimsi ) duvardaki New Mexico ve Colarado haritaları ile çok ilgilenmişti. Haritalardaki renkli toplu iğneler ve işaretler, sığırların parçalandığı bölgeleri, kaçırılma olaylarının yoğun olarak yaşandığı yerleri, eski harabeleri ve şüpheli yer altı uzaylı üslerini gösteriyordu.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Çok katlı Dulce yer altı üssü, üs güvenliği tarafından devamlı kontrol edilen merkezi bir sisteme sahiptir. Üssün güvenlik seviyesi aşağı inildikçe artıyordu. Thomas, gizlilik kategorisinde güvenlik derecesi “ULTRA-7”ye sahipti. Thomas’ın bildiği 7 aşağı kat vardı ama daha da fazlasının olması mümkündü. Bir çok uzaylı yeraltındaki 5,6 ve 7. katlarda bulunuyordu. Dulce’den Page’ye (Arizona’daki yer altı tesisleri) daha sonra Nevada’daki 51. Bölge’nin altındaki bir üsle bağlantılar vardı. Dulce’den kalkan tüp-mekik, Taos, NM, Colarado Springs, Colarado, Creed, Colarado Sandia gibi yer altı üslerinden geçtikten sonra, Carlsbad, NM’ye varıyordu. ABD altındaki tüneller ve yer altı şebekesinin birbirleriyle tüp-mekik bağlantıları vardır.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Dulce üssünde, kapılar ve koridorlar üzerindeki çoğu işaretler, uzaylı sembol dilinde yazılmıştır. Bu evrensel sistemi burada insanlar ve uzaylılar tarafından rahatlıkla anlaşılmaktaydı. Thomas’ın anlattığına göre, yeraltındaki 2. kattan sonra, herkes çıplak olarak tartıldıktan sonra, üniformaları veriliyordu. Ziyaretçilere kapalı beyaz üniformalar veriliyordu. Herkesin ağırlığı güncel olarak, bilgisayar kimlik kartının üzerine işleniyordu. Ağırlıktaki herhangi bir değişiklik anında kaydediliyor, şayet 3 pound (1.360 Kg)’un üzerinde ise, fiziksel bir inceleme ve röntgenden (X-Ray) geçmesi isteniyordu.
Bütün hassas bölgelerin ön tarafında göstergeler vardı. Kapı kontrol panellerinde ve döşemeyle kapı arasında da göstergeler vardı. Her şahıs bilgisayar kimlik kartını kapının yanındaki yarığa sokuyor ve nümerik kodunu anahtar tuşuna giriyordu. İşlemler sırasında meydana gelebilecek en ufak bir aksaklık bile, oraya bütün güvenlik memurlarının toplanmasına yetiyordu. Hassa bölgelerde kimsenin bir şey taşımasına izin verilmiyordu. Bütün malzemeler, bir taşıma bandına konuyor ve röntgen cihazından geçiriliyordu. Aynı işlem hassas bölge terk edilirken de tekrarlanıyordu.
Bütün asansörler manyetik olarak çalışıyordu ve asansör kabloları mevcut değildi. Işıklar dahil her şey ileri manyetik bir sistem tarafından kontrol ediliyordu. Buralarda alışılmış ampuller yoktu. Tüneller fosforlu birimler ve şekilsiz emisyon şeritleri vasıtasıyla aydınlatılıyordu. Bazı derin tünellerde, bölgeye geçici olarak aydınlatmak için bir çeşit fosfor pentaoksit kullanılıyordu. Bilinmeyen sebeplerden dolayı uzaylılar bu bölgelere yaklaşmıyorlardı.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Yeraltındaki üssün katları
1. kat yol bakımı için garaj ihtiva ediyordu.
2. katta trenler, mekikler, tünel delgi makineleri ve disk bakımı için garaj bulunuyordu.
3. katta özel ofisler ve labaoratuvarlar
4. katta, insan-aura’sı için araştırma yapılan odalar
5. telepati, hipnoz ve rüyalar üzerinde araştırmalar yapılıyordu. Thomas’ın dediğine göre, onlar insanların bio-plazmik bedenini, fiziksel bedenden ayırıp, bunun yerine uzaylı varlığın “hayat-güç-matrix”ini yerleştiriyorlardı. Bu şekilde insanın “can” hayat gücü matrix’ini ortadan kaldırıyorlardı.
6. kat “Kabus Salonu” olarak biliniyordu. Burada balıklar, kuşlar, fareler vb. hayvanların orijinal şekillerinin değiştirildiği genetik laboratuarlarda bulunmaktaydı. Bu katta ayrıca çok kollu ve çok bacaklı insanlar, kafeslerde tutulan 7 feet ( 2,13 m) uzunluğunda humandoid-yarasa benzeri yaratıklar vardı. Uzaylılar insanlara genetik hakkında hem faydalı, hem de çok tehlikeli birçok şey öğretmişlerdi.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Gri’ler ve reptoid’ler analitik zekaya sahip, teknolojiye yatkın yaratıklardı. Diğer bir uzaylı grup olan Nordik insanlarla(6) çatışma halindeydiler. Belki de gelecekte vuku bulacak büyük savaşa burada hazırlanıyorlardı.
Bu “sürüngenimsi”lerin bir özelliği de diğer canlı varlıklara karşı etik ve insani hiçbir duygu ve düşünceye sahip olamamalarıydı. Bu nedenle her türlü deneyi rahatlıkla yapabiliyorlardı.
İnsan genetik haritasının çıkarılması (Genome projesi) için Amerikan Enerji Bakanlığının (DOE) içinde şu kuruluşlar bulunuyordu; “Ulusal Sağlık Ensitüsü”, “ National Science Foundation ” (Ulusal Bilim Vaktfı), “ Howard Huges Medical Institue ” ve tabii ki, DOE tarafından yürütülen Dulce yer altı laboratuarları.
Thomas’a göre, uzaylılar androjinal’dı (Hem erkek hem dişi, çifte cinsiyetli) ve ortaya çıkan canlı, partenogenez’le (Yani kendiliğinden üremeyle) çoğalıyordu. Dulce’de çok geçerli form veya üreme poliembriyoni idi. Her embriyo 6 veya 9 birey ortaya çıkaracak şekilde bölünüyordu.
Uzaylı ve insan Bio-Tekniği insanlığa hizmet etmek için mi, yoksa bizleri kontrol etmek ve egemen olmak için mi kullanılacak? Niçin UFO’lar tarafından kaçırılanlar genetik deneylerde kullanılıyorlar?
Thomas’ın Dulce’den ayrılmasına neden olan şey, 7. kattaki kafeslerde gördüğü ve ondan yardım isteyen insanlar olmuştu. Thomas’a göre, sıra sıra binlerce insan ve insan-uzaylı melezleri ve humanoid embriyolar soğuk hava depolarında tutuluyordu.
Uzaylılar ne toprak, ne altın, ne madenler, ne su, ne de insanların sahip olduğu şeyleri istemiyorlardı. İstedikleri tek şey, dünyanın manyetik gücüydü. Uzaylılar bu gücü bizim bilmediğimiz bir şekilde kullanıyorlardı.
Evet, Thomas’ın hikayesi inanılmaz gibi görünüyor ama, anlatılanlar gerçekte yaşanan bir kabusun sadece bir kısmını oluşturuyor olabilir. Dulce’de garip şeyler olduğuna dair birçok delil var. UFO görüntüleri, kaçırılma ve hayvan parçalama olaylarının arkasında daha korkunç hakikatler gizleniyor olabilir.
Yakın zamanlarda Archuleta Mesa’da sondaj ve bilgisayar analizi yapan bir grup bilim adamı, Mesa’nın altında derin mağaralar olduğunu tespit ettiler.
Önemli bir kaç not :
1- Griler, eski Mısır ve Sümer yer altı mitolojilerinde de insanları kaçıran yaratıklar olarak biliniyorlardı. Sümer mitolojisinde bunlara “ GALATUR ”, Mısır mitolojisinde ise “ USHABTİU ” deniyordu.
2- X-Files (Gizli Dosyalar) dizisinde, FBI ajanı Mulder’e her türlü bilgi veren ve yardım eden eski CIA ajanı Henry Kissinger’ı hatırlarsınız.
3- Bu sürüngenimsi canavar ile halk arasında bir panik yaratmak ve onların “Yeni Dünya Düzeni”ni daha kolay kabul etmeleri isteniyordu.
4- Sürüngenimsi ırk, büyük çoğunluğu Dördüncü Boyut’ta bulunan ve dünya üzerindeki en güçlü ve en kötü insan zihinlerini kontrolü altında bulundurup beyinleri yıkayan genellikle ruhsal varlıklardır.
5- Aura (Psişik hale, halka da denir): İnsan vücudunu (hayvan ve bitkileri de) bir zarf gibi saran ışıklı haleler, emanasyonlar topluluğudur. Şekli ovale yakın bir tarzdadır. Erkek ve kadınlarda farklı biçimlerde göüzkemektedirler.
6- Nordik insanlar ise Reich ( Nazi ) Almanlar’ın müttefiki Aldebaranlı dünya dışı varlıklardı.
* David Darlington, “ Area 51 The Dreamland Chronicles ” (The Legend of America’s most secret Military Base) Henry Holt and Comp. Inc. 1997

* Dulce & Other Underground Bases and Tunnels. (Internet)
* Turgut Gürsan, Yeraltındaki Gizli Dünyalar. s. 195- 204
* Ömer Özkaya, “ CIA Belgeleriyle Zihin Kontrol Operasyonları ”

2013 Ufo raporları ve resimleri

Bilindiği üzere, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklıkla UFO gözlemleri yapılmakta, dünyadışı zeki yaşama dair sivil ve resmi kişilerce önemli tanıklıklar yaşanmakta ve zaman zaman bu gözlemler amatör kameralarla vatandaşlarımız tarafindan fotoğraflanıp, filme alınarak belgelenmektedir.
Kurumumuza, 01 Ocak – 30 Ocak 2013 tarihleri arasındaki yılın ilk 1 aylık döneminde yapılan UFO ihbar sayısı toplam 387 olup, bu ihbarlardan 67 tanesi dijital fotoğraf veya video kameralarla kayda alınmıştır..Kurumumuz tarafından bu 67 görsel material üzerinde yapılan detaylı analizler ve incelemeler sonucunda, bunların 58 tanesinin yani yaklaşık % 88 inin uydu, Venüs, çin feneri, kuş, leke, balon, fotomontaj, ışık yansıması ve yanılsama gibi açıklanabilir doğal fenomenler olduğu belirlenmiş olup, 8 tanesinin ise, (yaklaşık % 12’sinin) 6 fotoğraf ile 2 video nun “UFO” olduğu tespit edilmiştir…
Gözlemlerin ve kayıtların yapıldığı bölgeler; İstanbul ve çevresi, Kütahya, Antalya, Alanya, Bursa, Samsun, Ankara, İzmir ve çevresi, Aksaray, Afyon, Uşak, Denizli, Kayseri, Sivas, Nevşehir, Çanakkale, Kıbrıs ve İzmit..
Türkiye’ de son 10 yıldır yapılan ihbar ve gözlemlerdeki artış her yıl %15-20 civarındayken, 2012 yılında yapılan gözlem ve ihbar sayısı, 2009-2010 ve 2011 yıllarında yapılan ihbar ve gözlem sayılarına ve oranlarına göre %60 artış göstermektedir…Bu durum tüm diğer dünya ülkeleri için de benzer artışları göstermektedir ve dünya genelinde yapılan UFO gözlemlerinde çok ciddi artışlar saptanmaktadır…
Önümüzdeki dönemde de UFO gözlemlerinin tüm dünyada ve Türkiye’de çok ciddi bir şekilde artacağını ve 2013-2017 yılları arasının UFO gözlemleri açısından dönüm noktası olacağını ve artık tüm dünya hükümetlerinin bu konuda saklanan gerçekleri açıklamak zorunda kalacaklarını öngörmekteyiz..


2 Ocak 2013 İstanbul – Ümraniye (Fotoğrafı çeken Ergin Taşçı)


12 Ocak 2013 İstanbul – Florya Sahili (Fotoğrafı çeken Mustafa Çalışkan)



07 Ocak 2013 Kütahya – Tavşanlı İlçesi Şapçı Köyü (Fotoğrafı çeken Mehmet Köse)



12 Ocak 2013 İstanbul – Bayramoğlu (Fotoğrafı çeken Şengül Özaydın)

Dünyadan

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Obama'yı uzaylılar mı koruyor
ABD Başkanları ile uzaylılar arasında sıkı fıkı ilişkiler var diye yıllardır yazılır, konuşulur. Bu konudaki son teorilerden biri de ABD Başkanı Barack Obama’nın bir korumasının uzaylı olduğu.
ünlü komplo teorisi sitesine göre Başkan Barack Obama'yı korumakla görevli gizli servis üyelerinden biri, şekil değiştirebilen, sürüngenimsi bir uzaylı...

Obama’nın son İsrail gezisinde de görüntülenen korumanın bir uzaylı olduğuna ilişkin söylentiler ayyuka çıkmış durumda. UFO ve uzaylı teorisyenlerine göre, sözkonusu koruma [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile uzaylılar arasındaki ilişkinin son kanıtı olarak gösteriliyor.

UZAYLILARLA KURDUKLARI İLİŞKİ İLE SÜPER GÜÇ OLDULAR

Söz konusu teorisyenler yıllardır ABD’nin uzaylılarla kurdukları (ya da uzaylıların onlarla kurdukları) ilişki sonucu teknolojide, ekonomide başat duruma geldiğini ve süper güç olduğunu ileri sürüyorlar.

ABD'de türlü komplo teorileriyle meşhur Danger Room adlı internet sitesi, Başkan Obama'yı 4 Mart'ta İsrail yanlısı örgüt AIPAC'in toplantısında yaptığı konuşma sırasında koruma görevi üstlenen dazlak gizli servis üyesinin uzaylı olduğu yolundaki iddiasını desteklemek için görüntü yayımladı.

YÜZÜ TUHAF BİR ŞEKİLE SAHİP, HAREKETLERİ ÜRKÜTÜCÜ








Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



YouTube'da paylaşılan videodaki korumanın ilk bakışta sıradan bir insan gibi göründüğünü kabul eden site, "Ancak başı ile yüzünün tuhaf şekli ve ürküten hareketleri, bunun tamamen farklı bir şey olduğunu düşündürüyor" dedi. Aynı toplantıda farklı bir açıdan ve daha düşük netlikte çekilen bir videoyu da gösteren site, burada korumanın kafasının ileri geri gittiğini ve yüz hatlarının hiç de insansı görünmediğini belirtti.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
51, bölge, ufolar, uzaylılar


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ufolar dünya dışı varlıkmıdır islamdaki yeri nedir xena İslamiyet 0 18 Mayıs 2014 20:53
Uzaylılar da s..eks yapıyormuş! Kalemzede Esrarengiz Olaylar 1 14 Haziran 2012 21:00
Bölge bölge dünyanın sigara tüketim haritası PassioN Haber Arşivi 0 22 Mart 2012 21:37
Bölge bölge Türkiye'nin yoksulluk haritası PassioN Haber Arşivi 0 25 Ocak 2012 20:52
Bölge bölge Türkiye'de hava durumu Juventus Haber Arşivi 0 10 Ağustos 2009 11:00