IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   EylulFM Paylaşım (https://www.ircforumlari.net/eylulfm-paylasim/)
-   -   Anlamlı Sözler (https://www.ircforumlari.net/eylulfm-paylasim/1001688-anlamli-sozler.html)

Sarya 01 Ocak 2022 17:01

Sence aşktan daha gerçek olan ne var
 
Aslında hepimiz gibiydin, geceleri karanlık, güneş yok sanıyordun. Oysa başka bir alem var senin bilmediğin, başka bir dünya içinde aşk olan…
Bir anlasan buralardan olmadığımızı, aslında bizim olmadığını ve aslında hiç olmadığımızı, belki sen de göreceksin güneşi. Bir anlasan her şeyin boş bir koşturma, bir oyun olduğunu; vazgeçeceksin günlük, kirletilmiş ve ruhu olmayan sevişmelerden.
Kendini aramaya başlamalısın, kendini sevmeye başlamalısın, kendini bu acılardan uzak tutmayı öğrenmek için uğraşmalısın. Senin zevk dediklerin tuzak aslında, senin ihtiras sandıkları ateş, senin güzellik sandığın bir oyun aslında…
Hepsi sebepsiz bir çaba, her şeyin kendi etrafında dönüşü tuhaf değil mi, bir düşünsene? Bu sistem, bu kaos, tuhaf değil mi?
Sence aşktan daha gerçek olan ne var? Sevmekten daha çok mu elle tutulur geliyor kağıt, kalem sana? Gördüğün ve dokunduğun için mi gerçek sayıyorsun masayı, sandalyeyi?
Ya sevgi? Hangi eşya içindeki özleminin yakışını açıklayabilir? Sevmenin heyecanını hangi defter sana anlatabilir?
Gördüklerinden, dokunduklarından daha fazlası bu alem, uyansana….
Bırak alemlerde daha fazla bedene sahip olma arzunu da, içindeki arzuya bak. Gerçekten sevebildiğinle kıyas bile kabul etmeyecek sana aşkın ihtirasıyla ödüllenmiş sevişmeler ve gerçekten sevebildiğinde birini, anlayacaksın aradığının bu tuhaf beden gezmelerinde bulunmadığını.
Ruhunla, yüreğinle, aklınla sevdiğinde birini, kendini bulacaksın çünkü ancak aşkla yanabilir bir yürek ve ancak yandığında adam olur bir adem….

Sarya 01 Ocak 2022 17:02

Yaşa
 
Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa.
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa.
Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa.
Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak!
Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil.
… Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil.
Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa.
Kaşık kaşık çikolata yiyip, ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa.
Saatlere bakmadan yaşa.
Beklemeden yaşa.
Yorulmadan yaşa.
Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır,
Senin de bir hayalin olsun.
Öyle yaşa işte!
Boynu bükük soru işaretlerini boşver.
Dik ünlemlerin var.
Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana.
Allah’ın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme.
Yani diyorum ki;
Yaşa da,
Nasıl yaşarsan yaşa!

Sarya 01 Ocak 2022 17:02

Bütün teller ses vermez olur Acılar diner
 
INSAN BIR KERE ÖLÜR


Her bulduğum yerde yitiriyorum seni
Yanıbaşımda öldüğün oluyor kimi gün
Ya da ben ölüyorum sesizce gözlerinde
Bir yaprak kımıldıyor hafiften
Bu sesizlik bir kasırga başlangıcı
Kükremeye hazırlanışı denizin
Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı
Bu bir yerde erimek
Apansız yok olmak belki de
Ve sonra susmak, susmak yuzyıllar boyu
Beni unuttuğun bir uzak çizgide
Tuvale sürdügüm boya değil artık
Kırmızı kan rengidir gözlerimin
En karadan daha kara yok
Oysa en beyazdın sen gecelerimde
O bana en yakın renkti tüy gibi
Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara
Kokun bir tuhaftı çocuksu
Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın
Gecenin en koyulastığı o yerde
Duşerdi ellerime darmadağın.
öten bir ishak kuşudur şimdi
Haber getirir ölümlerden, dinle
Yaşamak bir manga asker karşımda
Ateş etmeyin diyorum
Bir diyeceğim var
Gözlerimi bağlamayın
Son defa görmek istiyorum insanı
Göğü, güneşi, denizleri
Ve bu son ölümüm olsun diyorum
Bir daha öldürmeyin beni.
Kibritim ıslak
Sigaram yanmıyor
Ne olur bir ateş verin
Bu ilk aldanışım değil
Bu ilk sönüşü değil umutlarımın
Ben bu denizin son kıyısıyım.
Bir cam kırıldı uzakta
Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı
Bütün şiirlerim anlamsız şimdi
Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz
Hiç bir şey artık avutamaz beni
Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil
Son şair de kırdı son kelemini
ilk meşaleyi kim yaktı bu karanlıkta
Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi
Sevilmek mi
O son artığı en ilkel çağların
Bir mağara duvarındaki en eski resim
Ya sevmek
Hiç sönmeden bir ömür boyu
O en güzel huy benimsediğim
Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta
O en insancıl gerçeğim benim
Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim
Çağlar boyu
Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince
Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün
Bir saklayan vardı beni
Bir tutan vardı
Sana yaklaşamazdım
Anlayamadığım korkular vardı içimde
Hep boyle seninle sensiz kalırdım ben
Bir kıvılcım sönerken
Bir yanardağ patlardı içimde.
Ko şimdi ben yalnız öleyim
Vur ellerimi ekmegimi al
Tiksinir beni kim görse sensiz
Utanır yalnızlıgım bana baktıkça
Aynalar mı
Hani nerdeler
Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli
Adım mı neydi
Besbelli unutmuşum
Hadi vur
Hadi öldür
Kurtar beni ezilmekten çürümekten
Hadi gel, açtım kollarımı
Bir zaman
Ölmeye vaktim mi vardi seni sevmekten
Sen büyüyen bir sesizliktin içimde
Beni ben eden en duru ırmaktın
En guzeliydin mozaiklerin
Seninle maviydi gökyüzüm
Çiçeklerim sende yeşerirdi
Sen bambaşka bir evren yaratırdın
Sularımdan Guneşimden rüzgarımdan
Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız
Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız
Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan
Ben bir tohumum
Al beni toprağa ek yeniden
Neredesin hani ne oldun
Antik bir kadın başı mıydın
Yoksa bir deniz miydin eskiden
Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların
Hani bir Nefertiti yaşamıstı eski Mısır'da
Yoksa o muydun sen
Hadi, anlat bana neydin
Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen
Öyküme girmeseydin
İnsan bir kere ölür
Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki
Paramparça olmuş sevgilerdir
Her aldanış
Yeni bir aldanışa hazırlar bizi
Zamanla renkler değişir
Donuklaşır anılar
Silinir üstümüzden
Güzel olan ne varsa
Görür içindeki bütün hayallerin öldüğünü
İnsan yaşarsa.
Ve bir gün insan da ölür
Çimen gibi yaprak gibi
Sarsılır yeryüzü yerinden
Devrilen koca bir ağaçtır sanki
Durur atışları yorgun kalbimizin
El, ayak kesilir
Göz ölür, dudak ölür, kan ölür
Susar ta içimizde
Yıllardır çalan çalgı
Bütün teller ses vermez olur
Acılar diner
Ve bir gün biter bu çirkin oyun
Perde iner...

Alıntıdır...

Sarya 01 Ocak 2022 17:03

Yaşama tekrar doğduğumu hissediyorum.
 
Gözlerim Gözlerin..
İşte karşımdasın.
Başımı kaldırıp sana bakıyorum.
Bakışıyoruz.
Gözlerinin koyuluğuna vuruluyorum.
Karanlığında apaydınlık oluyorum.
İçime serinlik veriyor varlığın.

Gözlerin anlamlı,
Gözlerin ılık, gözlerin taze,
Gözlerin gözlerim oluyor,
Gözlerim gözlerin.
Bakışlarında tüm dünyanın güzelliği okunuyor.
Bana tüm dünyanın güzelliğini verseler
Senin gözlerinin güzelliğine değişmem.

Gülümsüyorsun.
Dudaklarındaki tebessüm tüm yüzüne yansıyor.
Gözlerine de tabii.
Bu tebessümle
Yaşama tekrar doğduğumu hissediyorum.

Susuyoruz bir zaman.
Sana bakıyorum, seni görüyorum.
Vazgeçiyorum sözcüklerden.
Sözcükler bu anı bozabilir
Diye korkuyorum.
Konuşmuyorum.
Seni seyrediyorum.
Senin başını eğip te düşündüğün bir zaman.
Düşünceliliğinde seni seyrediyorum.

Geldin, geldin işte!...
Geldin ve gecemin yalnızlığını böldün.
Gecemin güneşi oluverdin…

Sarya 01 Ocak 2022 17:04

Vazgecemedık
 
Evet kimbilir kaçıncı dinleyişim bu şarkıyı
Gücüm yetene kadar
Ama yetmeli yoksa daha mutlu olmadan
Nasıl vazgeçerim herşeyden
Olurmu hiç daha tanrının benim için
Hazırladığı sürprizleri görmeden
Nasıl vazgeçerim herşeyden

Daha seni yıllarca beklediğim seni görmeden
Köpeğimiz karamelle göl kenarında gezmeden
Nasıl vazgeçerim herşeyden
Geçmem geçemem elbette
Bu büyüde vazgeçilemeyecek okadar çok şey varki
Ne olursa olsun hayat herşeye değer
Nasıl vazgeçerim herşeyden.

Sarya 01 Ocak 2022 17:05

Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür
 
Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Sen barışamazken kendinle bile
Her varlık beyninin bir uzantısı olsa, neye yarar
Çığrından çıkmış bu evrende?

Doğanın bir anlık dalgınlığından doğdun
Suyun, toprağın yalnızlığından
Hep kendi içinde yürür durursun
Tanrıların gücenik kalması bundan

Kumdan kaleler yapıp, bozmakta üstüne yoktur
Beş duyunu yüzle çarptığın görülmüştür
Şimdilik yirmidört bilinmeyenli bir denklem
yaşamın
Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür

Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Enlemleri, boylamları birbirine karıştırdığın için
Bizimle uzlaşmadı, diye bağırıyor dini bütün olanlar
Sonun kötüye varacak, bildiririm...

Sarya 01 Ocak 2022 17:05

Ataol Behramoğlu | Ben mi? Evet
 
ben mi? evet...
bir gün çıkıp gideceğim kapıları, evleri, dergileri, hüzünler bırakarak...
bir çiçek merhaba diyecek...
hoşgeldin diyecek dağ...
orman gülümseyecek...
anımsayışların, bekleyişlerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin
hırsların, yarışların, tasaların kalktığı yerde
tam anlatının, salt anlatının kaldığı yerde başlayacak şiir...
hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece...
kendi mantığı; kendi güzelliği içinde tutarlı...
ama halkın yaşantısı girecektir oraya, çünkü yaşayan büyük
bir şeydir halk...
deniz ve ufuk girecek, karınca yuvaları, gökyüzü, kozalaklar
ve kopuk ve artık hasetsiz bir aşk...
yani sevişmek denizle, koşulsuz, önyargısız, hesapsız...
yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl..
doğan, ölen ve yaşayan şeyleri...
doğumu, ölümü ve yaşamayı
yani dingin ve büyük olan herşeyi anlatmak...
ben mi? evet.
çıkıp gideceğim bir gün...
tasasız, gözyaşsız, geride birşey bırakmadan ve birşey beklemeden
ilerde...
sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek
artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle...

Ataol Behramoğlu | Ben mi? Evet...

Sarya 01 Ocak 2022 17:06

Ve gözüm yoktu senin gözlerinde doğmayan sabahlara
 
Gittin...
Ardından, kullanılmış kelimeleri kullanıp ağıt yakmak yakışmazdı son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir aşka. Üzerime siyahları giymeliydim. yanından ayrılırken, yasını tutmak için.
Yaşanmışlığımızın koynundan seni koparıp alan ayazın nedeni neydi, seni benden çalan o yer neresiydi bilmek istemiyorum.
Ama nedense giderken aralık bıraktığın kapı hiçbir zaman kapanmadı.

Yaz gelip geçti, kışlar, mevsimler döndü. Ne kervanlar yol aldı ne yolcular gelip geçti buralardan. Kimi az, kimi çok kaldı, ama hiçbirinin gidişi senin kadar acıtmadı içim. Dedim ya çok kişi geldi ve gitti. Yerim yoktu senden başka hiçbir yolcuya, yüreğim yoktu senden başka hiçbir aşka, sesim yoktu hece hece seni besteleyemeyen, sana yazılmayan hiçbir şiire...

Ve gözüm yoktu senin gözlerinde doğmayan sabahlara...

Sarya 01 Ocak 2022 17:07

Gurur OLMAZ
 
Iki sevgili bir birlerini çok sevmektedirler evlilik hazırlıkları yapmaktadirlar ama çocuk son günlerde kıza soğuk davranmaktadir. Kız sormaya çekinir düğüne bir hafta kala çocuk kıza msj çeker ben düğüne hazır değilim bu düğün işini uzun bir süre erteleyelim görüşmeyelim.
Akşam her zamanki buluştuğumuz köprünün altında bekliyorum der akşam olur ve ......çocuk buluşma yerine gelir beklemeye başlar buluşma saatti gelir fakat kız gelmez 1 saat 2 saat derken kız gelmez çocuk korkmaya başlar ve kızın evine gider kapıyı çalar kız kapıyı açmaz çocuk kapıyı kırarak içeriye girer ve o felaket manzarayla karşılaşır.
Kız ben beyaz gelinliğin içinde kendini asmış ve bi not bırakmış "SENSIZ YAŞAMAKTAN DAHA AZ ACI VERiR." çocuk kıza bakarak sadece bir şakaydı "AŞKMM" lütfen ölme derken göz yaşlarını tutamaz bir şeyi hesaba katmamiştir.
AŞKİN ne ŞAKASI nede GURURU OLMAZ

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Vazgecemedık
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:55.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk