![]() |
Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü Bülbül Gitmiş Baykuş Konmuş Gelele Ben Ağayım Ben Paşayım Diyenler Kapıları Kitlemişler Gel Hele Saz Elimde Şu Elleri Gezerdim Dertli İdim Bazı Destan Yazardım Sen Ali'ysen Niye Saçın Ağarttın Kızıltuğ'a Benzemiyor Gel Hele 1944 yılında Sivas ili Divriği ilçesi Mursal köyünde dünyaya geldi. 1958 yılında bağlama çalmaya başladı. Bağlamaya ilişkin temel bilgileri köyünde bulunan Abbas ustadan öğrendi. İlk yıllarda başka aşıkların eserlerini ve yöresel türküleri seslendirdi. 1969 yılında ilk plağı olan "Asrı gurbet harab etmiş köyümü" çıktı. Bugüne kadar 103 plak ve 87 kaseti yayınlandı. 2160 eseri bulunmakta ve bunların 550 tanesi başka sanatçılar tarafından seslendirildi. 1969 dan bu yana sadece kendi eserlerini seslendiriyor. Eserlerini hazırlarken genellikle önce şiir olarak yazıp sonra onları besteliyor. Ancak doğaçlamada çalıp söylüyor, 1971 yılında İstanbul Tepebaşında yapılan ve tüm ozanların katıldığı bir atışma yarışmasında birinci seçildi. Geçim sıkıntısı nedeniyle göç etmek zorunda kalır ve 1973 de Ankaraya yerleşti. Aşık Veysel ve Aşık Mahzuni onu en çok etkileyen aşıklardır. Uzun sap bağlama çalıyor ve bağlamasını hüseyni düzenine akort ediyor. "Baykuşlara kalan köy" ve "Sorma efendim" adında iki kitabı yayımlandı ve diğer eserlerini de 10 cilt kitap halinde yayınlamayı düşünmektedir. Memur emeklisi ve 4 çocuk babası olan Ali Kızıltuğ halen Ankara'da ikamet etmekte ve kendisini şöyle özetliyor: "Ne yarimden vazgeçtim, ne sazımdan vazgeçtim, ne de vatanımdan vazgeçtim. Nasıl Mursal'dan geldiysem, o nazlım, sefil, tertemiz bir köylü çocuğu isem şimdide aynıyım...". Ali Kızıltuğ (d. 1944 - ö. 13 Aralık 2017, Eserlerinden bazıları: Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü Bülbül Gitmiş Baykuş Konmuş Gelele Ben Ağayım Ben Paşayım Diyenler Kapıları Kitlemişler Gel Hele Bir Ev Burda Bir Ev Karşıda Kalmış Sorun Hele Bizim Komşular N'olmuş Kırk Senelik Ağaç Kurumuş Kalmış Bizim Köye Benzemiyor Gel Hele Saz Elimde Şu Elleri Gezerdim Dertli İdim Bazı Destan Yazardım Sen Ali'ysen Niye Saçın Ağarttın Kızıltuğ'a Benzemiyor Gel Hele Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim* Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim Oyannıya Dönem Dönem Ağlıyam Bir Mektup Yolla Ki Gurban Olduğum Yüzlerime Sürem Sürem Ağlıyam Ya Bir Komşularda Ya Bir Dosttaysan Bir Şeye Üzüldün Kara Yastaysan Yataklara Düştün Ağır Hastaysan Karaları Giyem Giyem Ağlıyam Kızıltuğ'um Gurbet Elin Yolunda Nazlı Yarinen Ayrı Düştük Sonunda Sen Öldüysen Neyim Kaldı Sılada Gurbet Elde Duram Duram Ağlıyam Sen Gittin Gideli Deliye Döndüm Sen Gittin Gideli Deliye Döndüm Her Gün Gözyaşımı Dökerim Ali Ana Bacı Gardaş Bilmez Diyorlar Duydukça İçimi Çekerim Ali Seni Sevenlerin Yaralı Dertli Şu Elin Zalımı Bizden Kıymetli Keramet Sahibiydin Güçlü Kuvvetli Yoksa Bir Kul İdin Öldünmü Ali Zalimin Zulumü Bizi Yakarsa Ağladıp Karşıdan Bakarsa Ahirette Elimiz Boşa Çıkarsa Tutar Zülfikarı Kırarım Ali Zalim Yazdı Katlimize Fermanı Tütüyor Başımda Derdin Dumanı Geleceksen Tez Gel Tam Da Zamanı Yoksa İkrarımdan Dönerim Ali Kızıltuğ'um Pire Gönül Bağladım Yıllar Var Ki İçin İçin Ağladım Can Boğaza Geldi Küstüm Söyledim Yine Senden Özür Dilerim Ali Değirmenim Terse Döndü Bu Sene Değirmenim Terse Döndü Bu Sene Bulgura Mı Yanam, Una Mı Yanam. Yar Orada Kanser Olmuş Ben Burada Verem Ben Bana Mı Yanam Sana Mı Yanam Öyle Güzel Bulamam Ki Kusursuz Seven Neşeliymiş Kendisi Mutsuz Kendi Muratsızsa Bende Huzursuz Ben Bana Mı Yanam Sana Mı Yanam Sadık Yarim Deyip Beni Aldattı Gözlerimden Kanlı Yaşlar Çağlattı Kendi Yattı Bana Tohum Arattı Ben Bana Mı Yanam Sana Mı Yanam Kızıltuğ'um Dert Bürüdü Sinemi Sevenler Gülmezmiş Gürcüm Öyle Mi Sen Aslıyı Geçtiysen Bende Keremi Ben Bana Mı Yanam Sana Mı Yanam Karşıki Tarlanın Ekini Seyrek (U.H.) Kaynak: Ali Kızıltuğ Karşıki Tarlanın Ekini Seyrek Yorulmuş Nazlı Yar Yardıma Gidek Dedimki Sevdiğim Benim Olursan Dediki Sevdiğim Barabar Gidek Başına Bağlamış Oyalı Yazma Yazmanın Etrafı Gülünen Dizme Mevlayı Seversen Elinen Gezme Elinen Gezersen Ar Gelir Bana Yüce Dağ Başında Bir Kuru Dikme Dikmenin Dibine Karanfil Ekme Mevlayı Seversen Hışmınan Bakma Hışmınan Bakarsan Zor Gelir Bana Mursal'dan Çıktım Hekme'ye Doğru (Barabar) Mursal'dan Çıktım Hekme'ye Doğru Bir Gelin Yavruma Çağrıyı Nenni Nenni Nenni Dedim Bacım Nerelisin Dedi Mursal'lı Yoldaş Olam Şu Yollarda Barabar Barabar Barabar Barabar Ölek Ölek Ölek Barabar Gelin Dedi Bu Yoncalık Gayrı Çamırlık Bir Ahd Eyledim Ki Gardaş Of Of O Da Ömürlük Ali'mi Salmıyı Zalım Ayrılık Mektup Yazak Şu Yollarda Barabar Oğlan Dedi Tanımam Ki Yazayım Goyver Bacım Şu Dağları Gezeyim Evliyisen Sennen Nasıl Gideyim Ben Ayrıldım Garşı Yoldan Barabar Barabar Barabar Barabar Ölek Ölek Ölek Barabar Gelin Dedi Bu Yoncalık Gayrı Çamırlık Bir Ahd Eyledim Ki Gardaş Of Of O Da Ömürlük Ali'mi Salmıyı Zalım Ayrılık Mektup Yazak Şu Yollarda Barabar Gelin Dedi Şu Gediği Savuştur Gorkiyim Allah Ali Nerdeyse Bana Kavuştur Gardaş Oruyaca Beni Yolla Barabar Barabar Barabar Barabar Ölek Ölek Ölek Barabar Gelin Dedi Bu Yoncalık Gayrı Çamırlık Bir Ahd Eyledim Ki Gardaş Of Of O Da Ömürlük Ali'mi Salmıyı Zalım Ayrılık Mektup Yazak Şu Yollarda Barabar Oğlan Dedi Ki Ben Ölem Bacım Ekin Değmiş Keçeye Dönmüş Saçı İşte Ben Ali'yim Canımın İçi Yol Üstünde Ağladırlar Ki Barabar Barabar Barabar Barabar Ölek Ölek Ölek Barabar Gelin Dedi Bu Yoncalık Gayrı Çamırlık Bir Ahd Eyledim Ki Gardaş Of Of O Da Ömürlük Ali'mi Salmıyı Zalım Ayrılık Mektup Yazak Şu Yollarda Barabar Dam Üstüne Çul Serer Kaynak: Ali Kızıltuğ Dam Üstüne Çul Serer Loyluda Yar, Leylide Yar, Loy Loy Loy Bilmem Bu Kimi Sever Halelim Nennide Kınalım Nennide, Belalım Nennide Nenni Bunun Bir Sevdiği Var Loyluda Yar, Leylide Yar, Loy Loy Loy Günde On Çeşit Geyer Halelim Nennide Kınalım Nennide, Belalım Nennide Nenni Onu Bana Verseler Loyluda Yar, Leylide Yar, Loy Loy Loy Cihana Bildirseler Halelim Nennide Kınalım Nennide, Belalım Nennide Nenni Gitsem Yarin Yanına Loyluda Yar, Leylide Yar, Loy Loy Loy Sabahtan Öldürseler Halelim Nennide Kınalım Nennide, Belalım Nennide Nenni Ağ Daşı Kaldırsalar Loyluda Yar, Leylide Yar, Loy Loy Loy Yılanı Öldürseler Halelim Nennide Kınalım Nennide, Belalım Nennide Nenni Küçükten Yar Seveni Loyluda Yar, Leylide Yar, Loy Loy Loy Cennete Gönderseler Halelim Nennide Kınalım Nennide, Belalım Nennide Nenni (Alıntı) |
Cevap: Mihriban’ın Gerçek Hikayesi Hanımefendi emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler |
Cevap: Kiraz Aldım Dikmeden - Türkülerimizin Hikayeleri Hanımefendi emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler |
Cevap: Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü Hanımefendi emeğinize sağlık paylaşım için teşekkürler |
Cevap: Mihriban’ın Gerçek Hikayesi Çok güzel bir paylaşım. Tşkler cnm. Kesinlikle doğru herkesin bir Mihriban’ı vardır. |
Cevap: Çanakkale Türküsünün Hikayesi (Öyküsü) Ah Çanakkale ne büyük destanlar yazıldı topraklarında Rabbim şehadetlerini kabul etsin. Mekanları cennet olsun. Bu vatan sizlere borcunu asla ödeyemez. |
Sen Hiç bir sey için "benimdir" deme Sadece de ki "yanimdadir"; Çünkü ne altin, ne toprak, ne sevgili, Ne hayat, ne ölüm, Ne huzur, ne de keder Daima seninle kalmaz... |
Gülüşlerimden öperek uyandır beni... GÜLÜŞLERİMDEN ÖPEREK UYANDIR BENİ... [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Tanyeri ağarırken çiğ taneleri üzerinden şavkını paylaştırdığı zamanlardan sesleniyorum sana. Güneşin, karanlıkla aydınlığın üzerine tüllendiğinde "imkansız sevdamı " yolluyorum sana. Durgun suyun dibinden görünen beyaz çakıl taşların üzerine adını yazıp sana geliyorum ve bu sevda mektubunu kelebeğin kanadında sana yolluyorum. Dolunayda çığlık atan bir gecede sevdim seni. Göremesem de gülüşlerini, seher yelinde yapraklarını güneşe açan çiçeklerin yüreğinde bildim gözlerini. Sırtımı sıvası dökülmüş duvarlara yaslayıp seni anlatırım karanlıkla inatlaşan yıldızlara. Her sabah papatyanın ayakuçlarında uykuya dalmış ceylanları kaldırıp onlarla nice selamlar yollarım sana… Sakın kederlenme sen. Kozasından hayata gülümseyen kelebeğin kirpiklerinde öğüttüm arsız acılarını. Çünkü sen, doğan güne “ umutla " uyanmalısın. Ne olur düşünme içinde kanattığın sancılara. Yüreğin irin toplasa da ne olur ağlama. Ben sen uyanmadan gül kokulu yağmurlarla yıkarım kanayan dudaklarını. Çünkü sen, her soluğunda “ baharları “ solumasın. Duası ıslak, yarınları aydınlık çocukların düşlerinde büyüttüm seni. Karakışlara sürgüledim dudaklarına acıyı süren ayazları. Kaç kez dualarıma kattım o narin yüreğini. Kaç kez iç geçirdim alnımdan dudaklarıma yuvarlanan damlaların gözyaşı değil, senin gül kokulu terin olmasını bilemiyorum… Sen uyanmadan rüzgârı giyinip üzerime, nice uçurumları aştım saçlarına iğde kokuları bırakmak için. Gelincik tarlalarının üzerinde gezinen çardak kuşlarının kirpikleriyle sildim alnının terleyen çizgilerini. Beli kırık virgüllerle uzattım senli cümleleri. Susamış karanfillerin dudaklarına sundum ıslak kirpiklerini. Ve birazdan tüm şehir uyanacak. Kaldır üzerindeki hüznün ağır yorganını. Pencerelerini aç ve hayatı solu bir an. Ilık nefesinden bir yudumunu uzat şehrin titrek tenine. Yüreğinin sıcaklığını avuçlarından akıtıp yetim güvercinleri emzir terinle.. Perdelerini güneşe aralayıp aynalara gülümse. Karanlıklarda ezilmiş bu topal şehir senin varlığında ayağa kalksın. Ve güneş ısıtmadan karlı tepeleri, memleketimin mahzun yüklü çocuklarına sevdanın umutlarını uzat. Uzat ki ; yetim uçurtmalar karanlık göğü aşıp vuslat yağmurlarını getirsin kurak bozkırlara.. “ Sana baharları getirirken terlemiş yüreğimi ılık nefesinle kurula. Sevdanın kundağına sarıp düşlerinde uyut beni. Üşüyen tenimi nefesinin sıcaklığıyla sar. Avuç içlerinde uyurken gülüşlerimden öperek uyandır beni." Alıntı |
BEKLE BENİ BEKLE BENİ Bekle beni, döneceğim Bütün direncinle bekle beni. Bekle hüzün yağmurları Gökyüzünü kaplayınca, Karakış üşütürken bekle, Sarısıcaklar yakarken bekle. Kimseler beklemezken bekle beni, Unut anılarla yüklü bir geçmişi Ne bir mektup ne bir haber Gelmesin ne çıkar, bekle beni Bekle beni döneceğim Bekle, yalnızca sen bekle beni. Bekle beni döneceğim, bırak Beklemekten usanmış dostlarım Oğlum, anam, yoldaşlarım Öldüğümü sansınlar benim Umudu kesip bir ateşin başında Beni yadedip içsinler ama sen İçme sakın yürek acısı o şaraptan İnançla, sabırla bekle beni. Bekle beni, döneceğim Tüm ölümlere inat bekle. Çünkü o büyük bekleyişin Düşman ateşinden kurtaracak beni. Bekle kızgın sıcaklar içinde, Karlar savrulurken bekle beni, Yalnızca seninle ben, ikimiz Ölümsüz olduğumuzu bileceğiz; O sırrı, o hiç kimsenin bilmediği. Kimseler beklemezken Beni beklediğini. |
SENİ BENDE UNUTTUN !! Bir akşamüstü bir rüzgâr yapıştı belime içtik beraber. Sarhoşluk daha çok acıtır dedi gözleri yaşararak. Önce inanmadım. Sonra kudurdu kudurdu. Başım döndü bağırdım. "Sen giderken gülüm izlerini silmeyi unuttun. Sen giderken bitanem bende bıraktıklarını almayı unuttun. Sen giderken aşkım sen hâlâ bendeydin. Çalan bir müzik parçasının sözlerinde unuttun kendini. Bir ağustos akşamında unuttun beni ve seni. Süzülen damlaların sıcaklığında Sensiz bir gecenin sabahındaki hıçkırıklarda unuttun seni. Terasda içilen bir bardak çayda ya da bir bardak birada unuttun. Bir mangal ateşinin sonrasında yanmış közlerde unuttun. Beyoğlu'nun o güzel sokaklarında O ıssız kalabalıkda unuttun kendini. Söylenen yalanlarda 'iyi ki varsın'larda unuttun seni ve beni. Geceleri baktığımız o yıldızlarda unuttun bizi. Bir daha birlikde çıkamayacağımız Yeniköydeki çay bahcesinde Papatya'da unuttun bizi. Adını bir türlü koyamadığın gelecekdeki güzel günlerimizde unuttun. Beraber yakılan sigaralarda unuttun bizi. Sen giderken bitanem SENİ BENDE UNUTTUN !!!." |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:38. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk