IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   EylulFM Paylaşım (https://www.ircforumlari.net/eylulfm-paylasim/)
-   -   Anlamlı Sözler (https://www.ircforumlari.net/eylulfm-paylasim/1001688-anlamli-sozler.html)

Sarya 01 Ocak 2022 16:53

Sanatın Kamburları
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SANATIN KAMBURLARI




SANATIN KAMBURLARI
Türk dil kurumunun sözlüğünde “Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek…” olarak geçen bu sözlük mecazen “sıkıntı, dert” anlamına gelir.

Kambur her yerde olabilir. Ülkede, yerel yönetimlerde hata kendi içinde… Asıl olan bu kamburu teşhis etmek ve kamburun yok olması için gerekli olan neyse o yolda ilerlemek…

Kambur cansız da olabilir. Örneğin bir kurum ya da bir sanat akımı ya da politika… Her neyse kambur, ona neden olan kesinlikle canlıdır: yani insan. En tehlikelisi de bu işte: canlı bir kamburun, cansız bir kamburla birleşmesi… Hele bir de kambur, kambur olduğunun farkında değilse…

Bazıları bildiğini sanar… Öğretmen ise kitaptan okuyarak anlatır ya da defterden… Yönetici ise egosunu tatmin etmeye çalışır, kimseye danışmaz, kendini kral sanar. En büyük odur. Onun bildiği doğrudur. Sadece şikâyet eder, çözüm üretmez… İşte en tehlikeli kambur bunlardır. Bunlar ülkemiz için en büyük sıkıntılardır. Çünkü bunların yetiştirmeye çalıştığı ya da yönettiği insanlar onu model alabilir. Zaten yalan yanlış ve eksik bilgilerle yönetilen veya yetiştirilen insan daha da büyük bir kambur oluşturmaya en büyük adaydır.

Eğitim şart diyor bir reklâmında Cem Yılmaz. Gülerek izlediğim reklâmda ki o söz, şimdi nasılda dilime pelesenk oldu. Eğitim şart! Yaptığı işi sadece para için yapanların, üretmeyenlerin, hep kendi bilenlerin, sadece sövüp çözüm üretmeyenlerin olmadığı; temiz idealist, üretken bir toplum istiyorsak eğitim şart!

Kamburların en vahşisi, en hırpalayıcısı ve en azgını Sanat Kamburları’dır. Onlar ki bilmeden bilen, görmeden gören, yeniyi kabul etmeyen, eskiyle sürünen, günceli yok sayan kişilerdir. Bunların arasına bir de ikiyüzlüleri koymak gerekiyor. İkiyüzlüler dolayısı ile kişiliksiz kişiler sanatın bugününü suiistimal edip, geleceğini baltalıyorlar. Sürekli değişen yenilenen küreselleşen bir dünyada sallayıp başını, alıp maaşını yan yelip yatan bir dediği bir değini tutmayan kamburlar size sesleniyorum: “Siz kendinizi çok iyi biliyorsunuz. Şu an yalnızsınız ve bu yazıyı okurken kendinizi kandırmanızın bir anlamı yok. Ya işi ehline bırakın, ya da riyakârlıktan uzak, tutarlı, çağdaş ve üretken bir sanat için çalışın!”

Pir Sultan Abdal şiirinin birinde der ki:

Pir Sultan Abdal’ım sözlerim haktır
Hak diyen kullardan hiç şüphem yoktur
Cehennemde ateş olmaz nar yoktur
Herkes ateşini kendi götürür.

Bizde ki Sanat Kamburları geleceğimize öyle ihanet ediyorlar ki bırakın ateşi, ateşin yanında laneti de beraber götürecekler. O sanat kamburları hem kör hem sağır ama fena dillidirler. Bazıları da her ne kadar sanat adına hizmet ediyor gibi görünse de, o kamburlara el pençe divan durarak ve onların buyruklarından çıkmayarak kendileri de kambur oluyorlar.

Sizi miskin şarlatanlar sizi! Yaptığınız bini aştı. Ya okuyun ya izleyin ya çalışın ya üretin ya da yol açın. Seviyesizce ahkâm kesmeyin artık! Yeter bırakın bizi! Sanat yapmak istiyoruz! Sanat adı altında sizin yalakalığınızı ya da şakşakçılığınızı yapmayız! Çaldığınız bizim zamanımız değil. Hepimizin geleceğinin zamanını çalıyorsunuz.

Sanatı daha fazla kirletmeyin!

Kurtuluş BİLGİLİOĞUL

Sarya 01 Ocak 2022 16:54

Yasaksın
 
Yasak Aşkım Yarın bambaşka bir gün olacak dedim kendi kendime
Karar verdim her şeyi unutup baştan silmeye
Değmeyen birine değer vermeye&
Pes ediyorum artık aska sevgiye&amp
Sevmek eğer acı çekmekse,
Sevmek bana göre değil bence..
Ama inkâr etmiyorum bende ağladım bir aşk için günlerce
Bende sevdim belki de ölesiye...
Ama o yaktı yıktı kendi gibi yalan bulaştırdı sevgime
Ben bile inanamadım inanmak istemedim bu kadar çabuk bitmesine
Dedim ya... Ben sevdim sevmesine de rastlayamadım sevenine
Ama artık dayanamıyorum
Dokunabilecek kadar yakınımdayken başkasını sevmesine
Ben onun için ağlarken gecelerce
Onun bir başka kişiye 'seni seviyorum' demesine katlanamıyorum
Unutmak istiyorum olanları ne olursa olsun unutmak
Her şeyi silip baştan yaşamak
Belki bunların hepsi olabilirdi fakat
Onun kalbi başkasındayken bu sevgi bana çok uzak
Ulaşılması bir o kadarda tuzak
Anlasana be benimkisi yasak aşk yasak
Unuttum dediğime bakma
Benim amacım kendimi kandırmak
Zaten onun isteği de benim hayatımı karartmak
Peki ya mutlu mu şimdi bir başkasıyla
Ne hakkı vardı bana bu kadar acıyı yaşatmaya
Olsun be o mutlu olsun yeter ki
Ben yine yaşarım acılarımla
Yere göğe sığmayan yalnızlığımla
Yalnızım dediysem sanmayın ki kimsem yok
Sadece beni anlayacak derdime derman olacak
Bir tanem yok ki yanımda
Onu ne kadar sevdiğimi bir anlasa bir bilseniz neler vermezdim onun bir bakışına
Keşke bir kurşun sıksaydı aldatacağına
O bile bu kadar acı çektirmezdi bana
Bende onu adam sanırdım oysa...
ama şunu unutmasın asla..!!!
Bütün gururumu yok etti ama...
onur duvarımı yıktırmam ona...!!!
Zaten artık hayaliyle yaşamak bile hata
bir canım var onu da alsın ama;
Kalbim oyuncak değil başka kapıya
Ben ne yanardağlar gördüm
Bu kadar acıyla ölmem ya sen yine kendi haline ağla
Yüreğimdeki volkan vız gelir bana
Ben ne acılar çektim hayatımda
Hasret kaldım mutlu olduğum bir ana
Evet, ben bu kadar acıyı çektim ama
Bunları senin yanına bırakırım sanma
sana bir ihanet borcum var ya bunu da sakın unutma..!!
Diyorlar ki başka biri varmış hayatında
Sen onu da unutursun canını sıkma
Sakın bana 'ben ne yaptım?' diye de sorma
Doğru sen ne yaptın ki bana?
Acılardan başka yalanlardan başka söyle ne verdin bana.
Ya da sus her zaman ki gibi başka bir yalan ara
Kanan bir zavallı bulunur ne de olsa
Belki 'seviyorum' diye onları kandırabilirsin ama
Sakın bu yalana kendini inandırmaya çalışma
Sebebini sende bende biliyoruz boşuna sorma
Aslında sen benden daha iyi bilirsin sorup ta beni de yorma
Ama duymak ister misin bir kez daha
Kimsenin ihtiyacı yok senin yalancı aşkına.
Daha anlamadın mı her şey hayal her şey rüya
Çaresizliklerle dolu dünya
Meğer her şey yalan ve de dolanmış
Delikanlılıkmış kitapmış
Söyle bana kimde kalmış?
Vefaymış aşkmış
Baştan sona yalanmış
Ağlamakmış sızlanmakmış
Değmeyen biri için gözden yaş mı akarmış?
Gurbetmiş sılaymış
Sevenleri yalnız onlar mı ayırırmış?
Aslında en büyük aşklar bile hevesini alıncaya kadarmış!!!
Söyle delikanlım mertliğin kitabında bunlar mı yazarmış?
Anıymış hatıraymış
Geçmişte kalmış
demek ki her şeyi unutmak bu kadar kolaymış
AŞK dediğin;
ZAVALLI BİR İNSANIN DÜNYASINI BAŞINA YIKANA KADARMIŞ...!
şimdi soruyorum sizlere aşk diye bir şey var mıymış...?

Sarya 01 Ocak 2022 16:54

Gitme
 

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Gidersen


Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar
Yüreğim
Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir
Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem

Sokaklarıma taşar her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler

Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır
Kederim grev çadırları kurar
Sana akmak isteyen sesim ölüm orucunda
Şekerli suya konuşur sustuklarını yalnızca

Gidersen
Sana hediye ettiğim türküler izinsiz yürüyüşe geçer
Şiirim her dizesine pankart açar
Sazım tellerini boykot eder

Savunmam yapılır konuşmalarda
Dağıtılan bildirilerde
Gizli adreslerde
Bodrum katlarında yapılan toplantılarda
Eleştiri üzerine eleştiri alır
Özeleştirimi bir tek sana yaparım

Gidersen
Yaz, kış her mevsim sonbahar olur
Hani hangi yaprak düşse içinin titrediği
Hani dallar kırgın
Gökyüzü içli mi içli
Dokunsan ağlayacak
Aylardan Eylül ya hani...
Hüzün bulutları gözlerimde
Sonra yağmurlar yağar yetim yüreğime
Bir sabah
Mitinglerde buluşur içimdeki binler
Binler bir olur
Bir ben,
Ben sen
Ansızın
Gaz bombaları atılır içime
Genzim yanar, kirpiklerimi yakar
Avuçlarımdan nefes diye içime çekerim seni
Çatışmalar başlar alanlarda
Sol yanım çaresizce vuruşur sağımla
Mantığım ruhumla
Taşlar sopalar fırlar her yana...
Saçından sürüklenir sevdam
Dizleri kanar
Kaşı patlar
Sert yumruklar oturur yüzüne,
Acımasız coplar kırılır belinde...
Göğsüme
Tam da senin olduğun yere
Tazyikli suyu yerim olanca hızıyla
Yığılır kalırım öylesine bir duvar kenarına
Dilimde çiğliğini beklemekte olan sloganımla...
Anlayacağın sevgili
Gidersen içimdeki ülke olağanüstü hal durumda
O gün
Bir ilkbahar sabahı gibi önce ortalık sanki
Sonra kus seslerinin, yaprak salınışlarının, güneş parıltısının
Üzerinde ağır ve yorgun panzerler...
Tanklar arka sokaklarımdan geçer
Baslar akşamüstü caddelerde jandarmaların gece devriyesi...
Bir cinayet olurum "faili meçhul" denilen
Örtmeye çalışır koca bir kaldırım taşına tutuşturulan eski bir gazete sayfası
Tenimdeki yalnızlığın kurşun izlerini
Parçalanmış, delik deşik hayallerimi
Kaskatı kesilirim gecenin ayazında
Ay ışığında
Gazete altında sıcacık kanım çekilir buz gibi asfalta
Teşhis ettiklerinde cesedimi
"Dudakları ve elleri morardı önce" diye geçer otopsi raporunda
Şafağın ilk ışığıyla
İlk olarak ulusal televizyonlardan bildirir
Üç cuntacı donuk bir ifadeyle haberi
Ya da radyodan çıkan o ürkütücü sesleri...

Gidersen

İçimdeki bu karanlık ülkeden
Sana, sesine doğru uçarım usulca rengarenk kelebekler gibi...
Sokağa çıkma yasağını delerim uğruna sevgili
Taşırım narin kanatlarıma taktiğim özlemimi
Özledikçe büyüyen sevgimi
Nerde olursan ol
Ben yine de bulurum seni...
Bir günlük ömrüm sana yetişmez
Issiz caddelerde
İki kırık kelebek kanadı olursa eğer
Bil ki benim
Kelebekler uzun yaşayamaz ki...
Unutma
Gidersen bir "Eylül" sabahıymış gibi darbe iner yüreğime
Ve yarım kalır devrimim sevgili...!


Alıntı




CyBeR 01 Ocak 2022 16:55

Cevap: Gülüşlerimden öperek uyandır beni...
 
Emeğine sağlık Paylaşım için Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 16:55

Cevap: BEKLE BENİ
 
Emeğine sağlık Paylaşım için Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 16:55

Cevap: SENİ BENDE UNUTTUN !!
 
Emeğine sağlık Paylaşım için Teşekkürler.

Sarya 01 Ocak 2022 16:59

Bazen bildiklerin, öğrendiklerinin acı verir.
 
Ne olmasını bekliyorsun?
Hayatın sana ne sunmasını bekliyorsun?
Dün akşam hayalini kurduğun şeylerin,
sabah olunca gerçekleşeceğini mi umuyorsun?
Yanlış Hayatın Peşinde Koşmayacaksın!
Sistem böyle çalışmıyor! Düşünce gücü, metafizik,
parapsikoloji, yoga, meditasyon, aklına her ne geliyorsa,
neye inanıyor ve peşinden gidiyorsan,
hepsi bir yerde tıkanıp kalacaktır!

Ummakla, dilemekle olmuyor, ayağa kalkacaksın!
Her şeyden önce farkına varacaksın!
Hangi öğretiye inanırsan inan, üstün körü anlamayacaksın.
Bir bilgiyi gerçekten hayatında uygulayamıyorsan,
o bilgiye sahip olduğun yanılgısına kapılmışsın demektir.
Kendini kandırmayacaksın! Gerçekleri anlayacak,
sonu her ne olursa olsun kabul edeceksin.
Bazen bildiklerin, öğrendiklerinin acı verir.
Onu da yaşayacaksın. Önce kendinin, ne olduğunun,
nelere sahip olduğunun, gücünün, yeteneklerinin,
bu hayata neden geldiğinin farkına varacaksın.


Hayatını, gereksiz şeyler uğruna harcamayacaksın.
Kalbinde yaşadığın her duyguyu aşk sanıp,
peşinden çöllere düşmeyeceksin.
Aşkın adını ağzına almadan önce, uzun uzun düşüneceksin.
Yüreğinle yüzleşeceksin. Sevgiyi, tutkuyu, şehveti,
alışkanlığı, çekimi, aşkı birbirinden ayırt edeceksin.

Hiç kimsenin ve hiçbir şeyin senden daha önemli olduğunu
düşünmeyeceksin. Bedenine, ruhuna, aklına sahip çıkacaksın.
Hak etmeyenin ardından yas tutup, bunu da aşka bağlayıp,
aşkın şanını kirletmeyeceksin. Kendini tanıyacaksın,
hem de çok iyi tanıyacaksın! Kimleri,
neden ve niçin seçtiğini bileceksin.
İnsanız hepimiz, elbette zayıflıklarımız,
düşkünlüklerimiz,
saflıklarımız var ancak kendi huylarını,
eksiklerini iyi tahlil edeceksin.
Ardından gözyaşı döktüğünün adını doğru koyacaksın!
Yıllar süren yaslar yaşayıp, unutamadığını iddia edeceğine,
neden hayatına başlayamadığını çözeceksin.
Korkularınla yüzleşeceksin.

Yattığın yerden, kurduğun hayale uygun bir beyaz atlı prens
beklemeyeceksin. Aklın çalışacak, elin ekmek tutacak,
kimseye boyun eğmeden yaşamanın lezzetini bileceksin.
İster kocan olsun, ister oğlun, ister anan, ister baban,
kimsenin sevgisiyle hükmünü birbirine karıştırmayacaksın.
Ezilen, zavallı, akılsız olmak kazandırır gibi dursa da,
sonunda mutlak kaybettirir; bunu unutmayacaksın!

Başkalarına değil, kendi gücüne inanacaksın.
Birinin boynuna asılarak durursan,
karşındakini yormakla kalmazsın,
bir gün kendi kolların bile çekemez ağırlığını düşersin;
kimseye dayanmayacaksın! Dünya da sensin, evren de!
Kendini geliştireceksin. Büyüyeceksin, olgunlaşacaksın.
Ruhunu da, aklını da bedenin gibi besleyeceksin.
Önce sen büyük olacaksın, farkında olacaksın,
sonra dünyanın zevklerinin, aşkın, hayatın tadını çıkaracaksın.
Emanet hayatlara tutunup, ömrünü harcamayacaksın.
Ne olmasını bekliyorsan, sen öyle oturdukça, olmayacak.
Boşuna hayal kurmayacaksın!

Sarya 01 Ocak 2022 16:59

İhanet
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Uzaklara gitmiştin.
Kilometrelerce uzaklara.
Kokun yok.
Gözün yok.
Yüzün yok.
Ve sanma ki ben seni özlemedim.
Senin annen ölse, özlemez misin?
Ah sevgilim.
Nasıl bir acıdır yokluğun.
Kendime yabancıyım.
Yokluğuna alışmaya çalışan sancıyım.
Bir çocuk kadar yaramaz içimdeki acım.
Uzaklara gittin.
Benden kilometrelerce uzaklara.
Sesin yok.
Nefesin yok.
Bedenin yok.
Yanımda annesiymişim gibi elimi hiç bırakmayan ihanetin var.
Üşüdüğümü hissedip dört yanımı sarıp sarmalayan ihanetin var.
Sen geri döneceksin biliyorum.
Ve ben seni tıka basa severken hala yine de seni affetmeyeceğim.
Büyük ihanet yedim, BÜYÜK KONUŞUYORUM!


.

Sarya 01 Ocak 2022 17:00

Nerde aşk görsen kana buluyorsun.
 
Mutluluğum, doğruyu söylemek gerekirse çok çekicisin.
O kadar çekicisin ki,
Tıpkı mıtnatıs gibisin.
Nerde aşk görsen kana buluyorsun.
Nerde hüzün görsen yakasına yapışıyorsun.
Mutluyken bile öyle mutsuzum ki,
Nazar değecek diye korkuyorum...

Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de o değilmiş.
Bir insan doğduğun da neyse yaşarken de öyleymiş.
Doğduğumdan beri ağlıyorum,
Oradan biliyorum!

Vazgeçmek zorundayım.
Vazgeçmek zorundasın...
Allah'tan bile istemeye utanılacak bir duayız seninle ikimiz.
Yürünmez çocuk,
Bak 'dur' yazıyor tabelada!
Sonu görünmeyen yola girilmez çocuk!
İmkansız olduğunu bildiğin yüreğe yerleşilmez!
Vazgeç!
Yaz geç beni...
Çok başarılısın.
Bak, çok iyi 'gidiyorsun'...

Sarya 01 Ocak 2022 17:00

Gök gibi, deniz gibi, gözlerin gibi mavi şeyler
 
Ben şimdi uyuyorum.
Ben uyurken iyi şeyler olsun.
Özgürlük gibi şeyler.
Gün doğumu gibi narin şeyler. Kavun kokusu gibi şeyler. Saydam şeyler.
Bana benzemeyen şeyler yani kırılmamış, yani tam, kararlı yani !
Kar'ın donduramayacağı, Güneş'in eritemeyeceği, rüzgarın uçuramayacağı şeyler.
Noktalama işaretleri kadar lüzumlu, rakamlar gibi sonsuz şeyler.

İçinde çaresizlikler, yalnızlıklar, korkular barındırmayan.
Ve hatta hiçbir karanlığa bulaşmayan şeyler.
Yeşil şeyler olsun. Yapraklar gibi değil, ağaçlar gibi değil, ormanlar gibi şeyler..
Kırmızı şeyler olsun. Kıvılcımlar gibi değil, yangınlar gibi değil, volkanlar gibi şeyler.

Gök gibi, deniz gibi, gözlerin gibi mavi şeyler.

Sarya 01 Ocak 2022 17:01

Sence aşktan daha gerçek olan ne var
 
Aslında hepimiz gibiydin, geceleri karanlık, güneş yok sanıyordun. Oysa başka bir alem var senin bilmediğin, başka bir dünya içinde aşk olan…
Bir anlasan buralardan olmadığımızı, aslında bizim olmadığını ve aslında hiç olmadığımızı, belki sen de göreceksin güneşi. Bir anlasan her şeyin boş bir koşturma, bir oyun olduğunu; vazgeçeceksin günlük, kirletilmiş ve ruhu olmayan sevişmelerden.
Kendini aramaya başlamalısın, kendini sevmeye başlamalısın, kendini bu acılardan uzak tutmayı öğrenmek için uğraşmalısın. Senin zevk dediklerin tuzak aslında, senin ihtiras sandıkları ateş, senin güzellik sandığın bir oyun aslında…
Hepsi sebepsiz bir çaba, her şeyin kendi etrafında dönüşü tuhaf değil mi, bir düşünsene? Bu sistem, bu kaos, tuhaf değil mi?
Sence aşktan daha gerçek olan ne var? Sevmekten daha çok mu elle tutulur geliyor kağıt, kalem sana? Gördüğün ve dokunduğun için mi gerçek sayıyorsun masayı, sandalyeyi?
Ya sevgi? Hangi eşya içindeki özleminin yakışını açıklayabilir? Sevmenin heyecanını hangi defter sana anlatabilir?
Gördüklerinden, dokunduklarından daha fazlası bu alem, uyansana….
Bırak alemlerde daha fazla bedene sahip olma arzunu da, içindeki arzuya bak. Gerçekten sevebildiğinle kıyas bile kabul etmeyecek sana aşkın ihtirasıyla ödüllenmiş sevişmeler ve gerçekten sevebildiğinde birini, anlayacaksın aradığının bu tuhaf beden gezmelerinde bulunmadığını.
Ruhunla, yüreğinle, aklınla sevdiğinde birini, kendini bulacaksın çünkü ancak aşkla yanabilir bir yürek ve ancak yandığında adam olur bir adem….

Sarya 01 Ocak 2022 17:02

Yaşa
 
Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa.
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa.
Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa.
Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak!
Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil.
… Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil.
Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa.
Kaşık kaşık çikolata yiyip, ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa.
Saatlere bakmadan yaşa.
Beklemeden yaşa.
Yorulmadan yaşa.
Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır,
Senin de bir hayalin olsun.
Öyle yaşa işte!
Boynu bükük soru işaretlerini boşver.
Dik ünlemlerin var.
Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana.
Allah’ın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme.
Yani diyorum ki;
Yaşa da,
Nasıl yaşarsan yaşa!

Sarya 01 Ocak 2022 17:02

Bütün teller ses vermez olur Acılar diner
 
INSAN BIR KERE ÖLÜR


Her bulduğum yerde yitiriyorum seni
Yanıbaşımda öldüğün oluyor kimi gün
Ya da ben ölüyorum sesizce gözlerinde
Bir yaprak kımıldıyor hafiften
Bu sesizlik bir kasırga başlangıcı
Kükremeye hazırlanışı denizin
Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı
Bu bir yerde erimek
Apansız yok olmak belki de
Ve sonra susmak, susmak yuzyıllar boyu
Beni unuttuğun bir uzak çizgide
Tuvale sürdügüm boya değil artık
Kırmızı kan rengidir gözlerimin
En karadan daha kara yok
Oysa en beyazdın sen gecelerimde
O bana en yakın renkti tüy gibi
Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara
Kokun bir tuhaftı çocuksu
Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın
Gecenin en koyulastığı o yerde
Duşerdi ellerime darmadağın.
öten bir ishak kuşudur şimdi
Haber getirir ölümlerden, dinle
Yaşamak bir manga asker karşımda
Ateş etmeyin diyorum
Bir diyeceğim var
Gözlerimi bağlamayın
Son defa görmek istiyorum insanı
Göğü, güneşi, denizleri
Ve bu son ölümüm olsun diyorum
Bir daha öldürmeyin beni.
Kibritim ıslak
Sigaram yanmıyor
Ne olur bir ateş verin
Bu ilk aldanışım değil
Bu ilk sönüşü değil umutlarımın
Ben bu denizin son kıyısıyım.
Bir cam kırıldı uzakta
Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı
Bütün şiirlerim anlamsız şimdi
Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz
Hiç bir şey artık avutamaz beni
Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil
Son şair de kırdı son kelemini
ilk meşaleyi kim yaktı bu karanlıkta
Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi
Sevilmek mi
O son artığı en ilkel çağların
Bir mağara duvarındaki en eski resim
Ya sevmek
Hiç sönmeden bir ömür boyu
O en güzel huy benimsediğim
Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta
O en insancıl gerçeğim benim
Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim
Çağlar boyu
Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince
Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün
Bir saklayan vardı beni
Bir tutan vardı
Sana yaklaşamazdım
Anlayamadığım korkular vardı içimde
Hep boyle seninle sensiz kalırdım ben
Bir kıvılcım sönerken
Bir yanardağ patlardı içimde.
Ko şimdi ben yalnız öleyim
Vur ellerimi ekmegimi al
Tiksinir beni kim görse sensiz
Utanır yalnızlıgım bana baktıkça
Aynalar mı
Hani nerdeler
Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli
Adım mı neydi
Besbelli unutmuşum
Hadi vur
Hadi öldür
Kurtar beni ezilmekten çürümekten
Hadi gel, açtım kollarımı
Bir zaman
Ölmeye vaktim mi vardi seni sevmekten
Sen büyüyen bir sesizliktin içimde
Beni ben eden en duru ırmaktın
En guzeliydin mozaiklerin
Seninle maviydi gökyüzüm
Çiçeklerim sende yeşerirdi
Sen bambaşka bir evren yaratırdın
Sularımdan Guneşimden rüzgarımdan
Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız
Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız
Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan
Ben bir tohumum
Al beni toprağa ek yeniden
Neredesin hani ne oldun
Antik bir kadın başı mıydın
Yoksa bir deniz miydin eskiden
Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların
Hani bir Nefertiti yaşamıstı eski Mısır'da
Yoksa o muydun sen
Hadi, anlat bana neydin
Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen
Öyküme girmeseydin
İnsan bir kere ölür
Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki
Paramparça olmuş sevgilerdir
Her aldanış
Yeni bir aldanışa hazırlar bizi
Zamanla renkler değişir
Donuklaşır anılar
Silinir üstümüzden
Güzel olan ne varsa
Görür içindeki bütün hayallerin öldüğünü
İnsan yaşarsa.
Ve bir gün insan da ölür
Çimen gibi yaprak gibi
Sarsılır yeryüzü yerinden
Devrilen koca bir ağaçtır sanki
Durur atışları yorgun kalbimizin
El, ayak kesilir
Göz ölür, dudak ölür, kan ölür
Susar ta içimizde
Yıllardır çalan çalgı
Bütün teller ses vermez olur
Acılar diner
Ve bir gün biter bu çirkin oyun
Perde iner...

Alıntıdır...

Sarya 01 Ocak 2022 17:03

Yaşama tekrar doğduğumu hissediyorum.
 
Gözlerim Gözlerin..
İşte karşımdasın.
Başımı kaldırıp sana bakıyorum.
Bakışıyoruz.
Gözlerinin koyuluğuna vuruluyorum.
Karanlığında apaydınlık oluyorum.
İçime serinlik veriyor varlığın.

Gözlerin anlamlı,
Gözlerin ılık, gözlerin taze,
Gözlerin gözlerim oluyor,
Gözlerim gözlerin.
Bakışlarında tüm dünyanın güzelliği okunuyor.
Bana tüm dünyanın güzelliğini verseler
Senin gözlerinin güzelliğine değişmem.

Gülümsüyorsun.
Dudaklarındaki tebessüm tüm yüzüne yansıyor.
Gözlerine de tabii.
Bu tebessümle
Yaşama tekrar doğduğumu hissediyorum.

Susuyoruz bir zaman.
Sana bakıyorum, seni görüyorum.
Vazgeçiyorum sözcüklerden.
Sözcükler bu anı bozabilir
Diye korkuyorum.
Konuşmuyorum.
Seni seyrediyorum.
Senin başını eğip te düşündüğün bir zaman.
Düşünceliliğinde seni seyrediyorum.

Geldin, geldin işte!...
Geldin ve gecemin yalnızlığını böldün.
Gecemin güneşi oluverdin…

Sarya 01 Ocak 2022 17:04

Vazgecemedık
 
Evet kimbilir kaçıncı dinleyişim bu şarkıyı
Gücüm yetene kadar
Ama yetmeli yoksa daha mutlu olmadan
Nasıl vazgeçerim herşeyden
Olurmu hiç daha tanrının benim için
Hazırladığı sürprizleri görmeden
Nasıl vazgeçerim herşeyden

Daha seni yıllarca beklediğim seni görmeden
Köpeğimiz karamelle göl kenarında gezmeden
Nasıl vazgeçerim herşeyden
Geçmem geçemem elbette
Bu büyüde vazgeçilemeyecek okadar çok şey varki
Ne olursa olsun hayat herşeye değer
Nasıl vazgeçerim herşeyden.

Sarya 01 Ocak 2022 17:05

Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür
 
Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Sen barışamazken kendinle bile
Her varlık beyninin bir uzantısı olsa, neye yarar
Çığrından çıkmış bu evrende?

Doğanın bir anlık dalgınlığından doğdun
Suyun, toprağın yalnızlığından
Hep kendi içinde yürür durursun
Tanrıların gücenik kalması bundan

Kumdan kaleler yapıp, bozmakta üstüne yoktur
Beş duyunu yüzle çarptığın görülmüştür
Şimdilik yirmidört bilinmeyenli bir denklem
yaşamın
Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür

Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Enlemleri, boylamları birbirine karıştırdığın için
Bizimle uzlaşmadı, diye bağırıyor dini bütün olanlar
Sonun kötüye varacak, bildiririm...

Sarya 01 Ocak 2022 17:05

Ataol Behramoğlu | Ben mi? Evet
 
ben mi? evet...
bir gün çıkıp gideceğim kapıları, evleri, dergileri, hüzünler bırakarak...
bir çiçek merhaba diyecek...
hoşgeldin diyecek dağ...
orman gülümseyecek...
anımsayışların, bekleyişlerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin
hırsların, yarışların, tasaların kalktığı yerde
tam anlatının, salt anlatının kaldığı yerde başlayacak şiir...
hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece...
kendi mantığı; kendi güzelliği içinde tutarlı...
ama halkın yaşantısı girecektir oraya, çünkü yaşayan büyük
bir şeydir halk...
deniz ve ufuk girecek, karınca yuvaları, gökyüzü, kozalaklar
ve kopuk ve artık hasetsiz bir aşk...
yani sevişmek denizle, koşulsuz, önyargısız, hesapsız...
yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl..
doğan, ölen ve yaşayan şeyleri...
doğumu, ölümü ve yaşamayı
yani dingin ve büyük olan herşeyi anlatmak...
ben mi? evet.
çıkıp gideceğim bir gün...
tasasız, gözyaşsız, geride birşey bırakmadan ve birşey beklemeden
ilerde...
sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek
artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle...

Ataol Behramoğlu | Ben mi? Evet...

Sarya 01 Ocak 2022 17:06

Ve gözüm yoktu senin gözlerinde doğmayan sabahlara
 
Gittin...
Ardından, kullanılmış kelimeleri kullanıp ağıt yakmak yakışmazdı son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir aşka. Üzerime siyahları giymeliydim. yanından ayrılırken, yasını tutmak için.
Yaşanmışlığımızın koynundan seni koparıp alan ayazın nedeni neydi, seni benden çalan o yer neresiydi bilmek istemiyorum.
Ama nedense giderken aralık bıraktığın kapı hiçbir zaman kapanmadı.

Yaz gelip geçti, kışlar, mevsimler döndü. Ne kervanlar yol aldı ne yolcular gelip geçti buralardan. Kimi az, kimi çok kaldı, ama hiçbirinin gidişi senin kadar acıtmadı içim. Dedim ya çok kişi geldi ve gitti. Yerim yoktu senden başka hiçbir yolcuya, yüreğim yoktu senden başka hiçbir aşka, sesim yoktu hece hece seni besteleyemeyen, sana yazılmayan hiçbir şiire...

Ve gözüm yoktu senin gözlerinde doğmayan sabahlara...

Sarya 01 Ocak 2022 17:07

Gurur OLMAZ
 
Iki sevgili bir birlerini çok sevmektedirler evlilik hazırlıkları yapmaktadirlar ama çocuk son günlerde kıza soğuk davranmaktadir. Kız sormaya çekinir düğüne bir hafta kala çocuk kıza msj çeker ben düğüne hazır değilim bu düğün işini uzun bir süre erteleyelim görüşmeyelim.
Akşam her zamanki buluştuğumuz köprünün altında bekliyorum der akşam olur ve ......çocuk buluşma yerine gelir beklemeye başlar buluşma saatti gelir fakat kız gelmez 1 saat 2 saat derken kız gelmez çocuk korkmaya başlar ve kızın evine gider kapıyı çalar kız kapıyı açmaz çocuk kapıyı kırarak içeriye girer ve o felaket manzarayla karşılaşır.
Kız ben beyaz gelinliğin içinde kendini asmış ve bi not bırakmış "SENSIZ YAŞAMAKTAN DAHA AZ ACI VERiR." çocuk kıza bakarak sadece bir şakaydı "AŞKMM" lütfen ölme derken göz yaşlarını tutamaz bir şeyi hesaba katmamiştir.
AŞKİN ne ŞAKASI nede GURURU OLMAZ

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Vazgecemedık
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Yaşama tekrar doğduğumu hissediyorum.
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Bütün teller ses vermez olur Acılar diner
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Yaşa
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Sence aşktan daha gerçek olan ne var
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 17:07

Cevap: Gök gibi, deniz gibi, gözlerin gibi mavi şeyler
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

Sarya 01 Ocak 2022 17:08

Birbirimizin yarasını kanattık
 
Birbirimizin yarasını kanattık, kabuğunu kaldırdık, ağladık, ağlattık.
Çok güzeldik biz, çirkindik.
Çok sevdik, çok nefret ettik.
Sonra kendi yaralarımıza sarıldık.
Aşk dedik adına.
Acı dedik.
Hatıra dedik, gülümsedik.
Biri çıkıp "hani sevmiştin" dese gösterecek yaramız, yaşımız, hatıramız hazırdı hep azalmaya.
Anlatıp bitirmeye, değil ki anlaşılmaya.
Yalandan ölmeyen taraflarız biz.
"Unutuluyor mu" diye soranlara "unutuldum işte" diyemeyen taraflarız biz.
Unuttum, yalanını en güzel atan taraflarız biz.
Kötü sonuçlanan ilişkilerden yaralarla ayrılan taraflarız biz.
Birileri yaralarımızı sormadıkça göstermeyen taraflarız biz.
Candaki yaranın kabuk bağlayan yüzeyinin altında kanamaya, kanmaya hazır, acısını sıcak tutan taraflarız biz.
Yaralarımızı rağmenlere rağmen candan koparmayan taraflarız biz.
Kievmek olsa,el uzanmaya hazır olan taraflarız biz.
Sorsalar şimdi dilimizde yalan yok, "vallahi unuttum" değil, "vallahi unutuldum" diyemeyen taraflarız biz..

Sarya 01 Ocak 2022 17:09

Yağmur şehre bir yağdı Ben ağladım
 
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul
Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım

Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden

Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım

Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?

Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım

Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı

Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı

Ben...
Yağmur...
Ağladım...


Yılmaz Erdoğan

CyBeR 01 Ocak 2022 17:09

Cevap: Birbirimizin yarasını kanattık
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

CyBeR 01 Ocak 2022 17:09

Cevap: Yağmur şehre bir yağdı Ben ağladım
 
Emeğine sağlık Paylaşım İçin Teşekkürler.

Sarya 01 Ocak 2022 17:24

Yasandı bitti
 
Değersizleşme …
Değmez … Hiç kimse için çok fazla uğraşma fayda etmez.
Çok çabalayanın değil az umursayanın değer gördüğü bir zamandasın.
Unutma …
Seni avuçlarında bilen hiç bir zaman çok değer göstermez.
Sendeki değeri senin için çabaladığı kadar olsun.Ne az ne de çok,uğraştığı kadar olsun.
Çok beklenti,çok çaba,çok değer,fazla sevgi,aşırı ilgi herşeyin fazlası zarar.
Ve sevilmeyi bilmeyeni sevme.
Kendi ile barışık olmayanda huzur arama.
Kalbi kömürleşmiş birinden iyilik gelir sanma.
Düşüncesiz birinden incelik bekleme.
Kendine saygısı olmayandan sana hayat olmaz.
Unutma …
Bu hayatta başına her ne gelirse hep yanlış insanlardan çok şey beklediğindendir …

Sarya 01 Ocak 2022 17:24

Bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı değildir
 
Her gönül bir tek sevgiliye dönüktür aslında.. Lakin kıblesi yanlıştır..

Bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı değildir.. Kimisi gül yüzlü bir güzele meftun, kimisi bir ceylan bakışlıya mecnundur.. Bazısı dünyaya kanmış, bazısı mala mülke aldanmıştır..

Oysa her biri aslında bir sevgili tarafından sınanmıştır

Sarya 26 Ocak 2023 16:09

Günün Sözü Önerileriniz
 
Eğer sizi üzen kişilere hala selam verebiliyorsanız,bu vicdanınızın sadakasıdır

-HZ Mevlana

Sarya 26 Ocak 2023 16:11

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
Bazen insan "ben iyiyim" dediğinde, gözlerinin içine bakıp "iyi değilsin biliyorum" diyecek birine çok ihtiyaç duyar.
-Sabahattin Ali

Sarya 26 Ocak 2023 16:11

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
Dünya kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir…Albert Einstein

Sarya 26 Ocak 2023 16:11

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
iyi olmak kolaydır,zor olan adil olmaktır.V.Hugo

Sarya 26 Ocak 2023 16:11

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
İhanet buzdan bir hançer gibidir. Erir kaybolur belki ama açtığı yara hiç kapanmaz...
Reşat Nuri Güntekin

Sarya 26 Ocak 2023 16:11

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
En leylim gecede ölesim tutmuş,etme gel


-Ahmet Arif

Sarya 26 Ocak 2023 16:11

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
Bana; "yaşa'' der gibi gülen, senin yüzündü...
Sabahattin Ali

Sarya 26 Ocak 2023 16:12

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine sevmek ve sevilmek için
çareler arayın
Mevlana

Sarya 26 Ocak 2023 16:12

Cevap: Günün Sözü Önerileriniz
 
Az söz erin yüküdür.Çok söz hayvan yüküdür

Yunus Emre


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:24.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk