IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Ekim 2011, 09:35   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yönetimde Tepki




TEPKİSEL YÖNETİM

Tepkisel yönetim anlayişı gemişin standart olduğunu kabul eden bir yönetim anlayışıdır. Geçmişten sapmalar olduğunda, bu sapmaların nedenleri araştırılır ve giderilmesi için plan yapılır. Bu yaklaşım tipik bir problem çözme yani hatadan kaçınma yaklaşımıdır. Bu yönteme klinik yaklaşımı da denir. Hastahanelerde uygulanan yöntem budur. Hasta olduktan sonra, hastalığın nedeni araştırılır ve tedavisine başlanır.

Tepkisel yönetimde deneyim önemlidir, çünkü yeni bir şeyin yapılması gerekmiyor. Bu yaklaşım dikiz aynasına bakarak araba kullanmaya benzer. Çünkü hep geçmişe özlem duyulur ve geçmişi de en iyi yaşlılar bilir yani burada deneyim önemlidir. Bu nedenle de bu yaklaşımda organizasyonların yapısı aileye benzetilir. Aile reisi herşeyin en iyisini bilir ve herkes onun direktiflerine göre hareket eder. Burada eylemlerin aile reisi tarafından istendiğine fakat planlamanın en alt kademeden başladığına da dikkat edilmelidir.

TEPKİSİZ YÖNETİM

Tepkisiz kelimesini herhangi bir olaya planlı bir şekilde tepki göstermemek anlamında kullanıyorum. Bu yönetim anlayışında mevcut durum en iyi durumdur. Durumu iyileştirmek için çaba gösterirseniz durum daha kötüye gider, düzen bozulur. Mevcut durumu tehdit edecek bir şey olmadığında yani kriz yoksa hiçbirşeye karışılmaz. Bu nedenle planlamaya karşıdırlar. Olaylara anlık müdahaleler yapılır. Bunun sonucunda herkesin meşgul olduğu fakat pek fazla bir işin yapılmadığı durum ortaya çıkar.

Bu yönetim anlayşında krizin çıkmaması için insanlar sürekli olarak meşgul edilmeye çalışılır. Silahlı kuvvetlerde bunun için "askeri boş bırakmaya gelmez." denir. Aksi takdirde insanlar sürekli kriz yaratır ve bu da yönetimin sürekli krizlerle uğraşması demektir. Bu yönetim anlayışında gerçekte olan da budur. Bu anlayış ancak yaşamaları performanslarına bağlı olmayan kamu kurumlarında ve insan kaynakları, muhasebe gibi özel sektör departmanlarında yürütülebilir. Kısaca bu bürokratik bir yönetim anlayışıdır.

ÖN TEPKİLİ YÖNETİM

Bu yönetim anlayışında ne geçmiş iyidir ne de şimdi. İyi şeylerin hep gelecekte olacağı düşünülür. Önceden değişim, değişmeyenlerden yararlanmak için iyi bir fırsattır. Temel yaklaşım geleceğin tahmin edilmesi ve ona plan yapılmasıdır. Kısaca tahmin et ve plan yaklaşımı geçerlidir. Özellikle günümüzde tahminler büyük çoğunlukla yanlış çıktıklarından, bu yaklaşımda planlar ve hazırlıklar sürekli değişmek zorundadır. Burada geleceği tahmin etmenin mi yoksa geleceğe şekil vermenin mi daha önemli olduğu sorusu sorulmalıdır. Elbette mümkün olduğu kadar kendi istediğimiz geleceği yaratmak daha önemlidir.

Bu yönetim anlayışında geçmiş önemli olmadığı için deneyim de önemli değildir ve bu nedenle de bu yaklaşımı benimseyen kuruluşlar da yöneticiler gençlerden oluşur. Burada öğrenmek önemlidir. Artık aile benzetmesi geçerli değildir onun yerine futbol, basketbol gibi takım benzetmeleri kullanılır. Komutanların yerini de koçlar alır. Sorunların teknikle çözüleceği inancı yaygındır ve bu nedenle yerel yönetime ağırlık verilir.

ETKİLEŞİM YÖNETİMİ

Bu yönetim yaklaşımında olaylar kontrol altına alınmaya çalışılır. Olanların nedeni bize yapılanlardan çok bizim yaptıklarımızdır anlayışı hakimdir. Bu nedenle zamana tepki gösterilmez, olmak istediğimiz ideal durumu tasarlamaya ve bu tasarımı gerçekleştireceğine inandığımız en yakın formülasyonları bulmaya çalışırız.

Zamana doğrudan tepki göstermemenin bir diğer nedeni de geleceğin belirsiz olmasıdır. Bu nedenle de idealimizi olanaklılığa göre tasarlarız. Burada olasılık yerine olanaklılık teriminin kullanıldığına özellikle dikkat edilmelidir, çünkü olasılık tahmini gerektirir oysa olanaklılık kavramının içinde tahmin yoktur.

Bu yönetim yaklaşımı ana konumuz olduğu için çok tekrarlanacak olan üç özellik ön plana çıkar: planlar sondan başa doğru yapılmalıdır; planlama sürekli bir eylemdir ancak planlamadan çok planlama süreci önemlidir; katılımcılık esastır, çünkü tasarım en azından anlama düzeyinde öğrenmeyi sağlar.

Daha büyük resmin neresinde olduğumuzu anlamak için genel planlama sürecine bir göz atmamız yararlı olacaktır.

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Cevapla

Etiketler
tepki, yönetimde


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık