IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14 Aralık 2010, 22:55   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Mehdi




Yol gösteren, hidayete eren, doğru yolu bulan, Allah tarafından kendisine rehberlik edilen kimse. Kıyamete yakın dönemde zulüm ve adaletsizliğin her tarafı kapladığı bir zamanda gelip yeryüzünü adaletle dolduracağı ve İslâmı hâkim kılacağı söylenen Ehl-i beytten birisi.
Mehdi, kelime olarak Arapça He-De-Ye kökünden ismi mef'ul olup hidayete ermiş, hidayet bulmuş kişi anlamını taşır. Mehdî'nin ahir zamanda çıkacağına ve insanları hayır ve adalete yönelteceğine dair ahad haberler mevcuttur. Hz. Peygamber (s.a.s)'den nakledilen İtin Mâce'de mevcut hadislere göre Mehdî'nin Ehl-i beytten olacağı bildirilmektedir:
"Mehdî bizden, Ehl-i beyttendir. Allah onu bir gecede zafere erdirecektir. Mehdî, Fatıma evlâdındandır" (İbn Mâce, Fiten, 34; Dârimî, Mehdî, 1).
"Biz Abdülmuttalib evlâdı Cennet ehlinin efendileriyiz. Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdî" (Ebu Davud, Mehdî, 1; Tirmizî, Fiten, 52-53; İbn Mâce, Fiten, 34).
"Dünya hayatının sona ermesine bir gün bile kalsa, Allah zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak Ehl-i beytten birini gönderecektir" (Ahmed b. Hanbel, II, 117-118).
Bu gibi hadislerin yanısıra diğer muhaddislerin hadis mecmualarında da bazı haberler mevcuttur. Bu hadisleri takviye edecek mütevatir derecede bir bilgi olmadığı gibi, bununla ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim'de herhangi bir nass da mevcut değildir. Ayrıca Mehdî konusu Maturidî ve Eş'arî gibi Ehl-i Sünnet'in temelini oluşturan akaide dair eserler telif eden imamların eserlerinde işlenmemiş ve bu konu ele alınmamıştır. Ayrıca fer'i bir konu olduğundan ve ahad habere dayandığından dolayı bunu inkâr küfre sebeb olmadığı için ilk dönem akaid kitaplarına yansımamıştır.
Ehl-i Sünnet'in akideye dair yazılan son dönemlerinde bu konu ele alınmaya başlanmış ve iman ile aralarında ilgi kurulmuştur. Bununla birlikte Şiâ'nın bütün kollarında Mehdîlik önemli bir husus olup sürekli işlenen ve Mehdî beklentisinin hâkim olduğu bir inanç görülmektedir. Şiâ'nın gizli imamı Mehdî'dir. Şiâ'ya göre bu gizlilik mutlaka bir gün sona erecek, yeryüzündeki bu zulüm ve adaletsizlikler yok olacak ve tarih boyunca haksızlığa uğratılan Ehl-i beytin intikamı alınacaktır. Onlar Kur'ân-ı Kerim'in Hud, 11/8; eş-Şuara, 24/4; el-Kasas, 28/5 gibi ayetlerin Mehdî'ye delalet ettiğini söylerler.
Ehl-i Sünnet'te de Mehdî bekleme temayülü olmasına rağmen, ona insan üstü özellikler atfedilmeden toplumu İslâma yöneltecek bir yönetici veya ilim adamı olabileceği ifade edilmektedir. Ayrıca ahad haberlere dayanan bu beklentinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünmek insanın inancına gölge düşürmemektedir.
İmam Sahavî ve İbn Hacer el-Heytemi gibi âlimlerin yanı sıra İmam Celâleddin es-Suyûtî "el-Örfü'l-Verdî fi Ahbâri'l-Mehdî" ve "Kitabü'l-Keşf" adı altında Mehdî ile ilgili hadisleri bir kitabında toplamıştır. Bu eser Ali b. Hüsameddin el-Muttaki tarafından "el-Burhan fi Alâmâtî Mehdiyyi Âhiri'z-Zaman " adıyla yeni bir tasnif ile ilim dünyasına kazandırılmıştır. İbn Hâcer el-Heytemî de bu konuda "el-Kavlu'l-Muhtasar fi Alâmâtil-Mehdiyyil-Muntazar" adlı eserini telif etmiştir. Bu her iki eser Müşerref Gözcü tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. Mehdî ile ilgili hadisler yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Ebu Davut, Tirmizi, İbn Mâce, Ahmed b. Hanbel gibi büyük âlim ve muhaddisler tarafından kaydedilmiş hadislerdir. Buna rağmen dikkate şayan bir husus vardır ki Buhârî ve Müslim bu konudaki hadislere eserlerinde yer vermemişlerdir.
Sahihayn dışındaki hadis mecmualarında yer alan bu hadislerin sıhhat dereceleri tartışılmış ve genellikle zayıf derecesinde hadis oldukları kabul edilmiştir. Zaten bunlar arasındaki çelişkiler bu durumu göstermektedir.
Ehl-i Sünnet'te Mehdî inancı söz konusu edilmesine rağmen, bir inanç olarak yerleşmemiştir. Şiâ bunu çok ileri seviyede akideyi ilgilendiren bir mesele olarak takdim etmiştir. Şia'da Mehdî'nin on ikinci İmam olduğu ifade edilmekle birlikte daha önceleri beşinci İmam olan Muhammed Bakır'ın Mehdî olduğu da ileri sürülmüştü. Hatta Ca'fer-i Sadık'ın da Mehdî olduğunu ifade eden görüşlere de rastlanmaktadır.
Tamamen siyasî bir rol oynadığı gözlemlenen Mehdî inancı kesin bir delile dayanmamakta olup, İslâm tarihinde bir çok kanlı çatışmaya neden olmuştur. Emevî ve Abbasî tarihleri boyunca ortaya çıkan bir çok siyâsi grup hep liderlerinin Mehdî olduğunu söyleye durmuşlardı. Hatta Kuzey Afrika'da kurulan ve daha sonra Mısır'a da hâkim olan Şiî Fatımî devletinin ilk hükümdarının Mehdî olduğu inancı bu devleti kuran ve sürdüren kimseler tarafından inanılan bir husustu.
Ayrıca zaman zaman Türkiye'de ve başta İstanbul'da olmak üzere İslâm dünyasının birçok yerinde Mehdî olduğunu iddia edenler hiç de eksik olmamıştır. Bu gibi kimseler Mehdî beklentisinde olan bir çok insanı aldatmış ve hislerini istismar etmişlerdir. Meçhule dayalı olan bir anlayışın İslâm'ın genel prensipleri ile bağdaşmadığı görülmektedir.
Bütün bunlar gözönünde bulundurulunca Mehdî inancının İslâmdaki yeri kendiliğinden ortaya çıkar.

__________________
Kahpeliğin bahanesi, İhanetin telafisi olmaz.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
mehdi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mehdi Zana Desmont Tarih / Siyaset 0 23 Kasım 2014 14:30
Mehdi Nedir? Mehdi Kimdir? Mehdinin Özellikleri Mehdinin Ordusu. ~ Sametold Genel İslami Konular 1 29 Haziran 2014 18:24
Hz.Mehdi a.s Talebeleri Freedom Genel İslami Konular 0 30 Aralık 2010 23:16
Hz. Mehdi Freedom İslamiyet 0 03 Kasım 2010 07:24