[CyBeR]

MİT mensubunun ifşa edilmesi davasında 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Hülya Kılınç'ın cezası dün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3'üncü Ceza Dairesi tarafından onandı. Bunun üzerine tutuklanan Hülya Kılınç, bugün tahliye edildi.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Manisa'da defnedilen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu şehidin kimliğini deşifre ettikleri gerekçesiyle 'İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek' suçundan Mart 2020'de tutuklanan eski Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç, Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel ve Yeni Yaşam Gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ile Aydın Keser hakkında İstanbul 34'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

9 Eylül 2020'deki duruşmada mahkeme heyeti, sanıklar Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'a 3 yıl 9'ar ay, Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel'e ise 4 yıl 8 ay 7'şer gün hapis cezası verdi.

Tahliye edilen sanıklar hakkında yerel mahkemenin verdiği hapis cezaları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3'üncü Ceza Dairesi tarafından 28 Ocak'ta onandı. Cezanın kesinleşmesi üzerine gazeteci Hülya Kılınç, dün sabah Manisa İl Emniyet Müdürlüğü'ne teslim oldu. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kılınç, tutuklandı.

Gazeteci Kılınç, Cezaevi Gözlem Komisyonu'nun kararının ardından bugün, bir gece kaldığı Manisa E Tipi Cezaevi'nden tahliye edildi.

AÇIKLAMA YAPTI

Cezaevinin önünde açıklama yapan Hülya Kılınç, verilen kararın hukuksuz olduğunu belirterek, yaşadıklarının bundan sonraki gazetecilik mesleğini etkilemeyeceğini ifade etti.

Kılınç, dün işlemleri sırasında ahlak polisi tarafından götürülmesini kesinlikle yanlış bulduğunu belirterek, "Hastanede sağlık kontrolüne götürüldüğümde yanımda erkek polisler vardı. Hastaneden çıkarken yanıma beni araca götürmek için bir kadın polis geldi. Ben onun ahlak polisi olduğunu bilmiyordum. Ancak, yan tarafımda olduğundan ahlak polisi olduğu yazısını okuyamadım. Eğer hukuki süreç işleyecekse avukatlarım gereken başvuruyu yapacaktır. Eğer orada başka bir kadın polis yoksa bile en azından yeleğini çıkarması gerekirdi" diye konuştu.

(Alıntı)