Çevrimdışı

10 bin hektarın üzerinde ormanlık alan yok oldu

02.08.2008 00:02
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.






Antalya'nın Manavgat ve Serik ilçelerinin köylerinde etkili bir biçimde süren orman yangınında, 10 bin hektarın üzerinde ormanlık alanın yitirildiği bildirildi.
Antalya'da dünden bu yana süren orman yangınından, Serik'in Akbaş, Karataş, Sarıabalı, Deniztepesi ve Bucak köyleri etkinirken, Manavgat'ın Taşağıl beldesi Sağırin, Karaevli, Karabük ve Çakış köylerinin yangından etkilenmemesi için de çalışmalar sürüyor.
Antalya Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, 10 bin hektarın üzerinde ormanlık alanın yitirildiği yangın nedeniyle Sağırin köyünde evlerin boşaltılması için çalışma başlatıldığı bildirildi. Yangın, Beşkonak Vadisi'nde etkili bir biçimde sürüyor.
''ACIMI İFADE EDECEK KELİME BULAMIYORUM''
Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşamlarının en zor orman yangınıyla karşı karşıya olduklarını söyledi.
''Acımı ifade edecek kelime bulamıyorum'' diyen Kurtulmuşlu, ''Hayatım yangınların içinde geçti ama böyle bir manzara hiç görmedim. Tüm yangınlarda böyle bir manzara olmasın diye uğraştık. Ancak burada arazi şartlarından dolayı başaramadık. Şunu söyleyebilirim ki bir felaketi yaşıyoruz'' diye konuştu.
''DAĞ, BİR BOMBA GİBİ PATLADI''
Alevlerin Köprüçayı'nı geçmeyeceği varsayımıyla hareket ettiklerini, ancak bir anda 1 kilometre kadar atlayan ateşin dağı 1-2 saat içinde küle dönüştürdüğünü anlatan Kurtulmuşlu, ''Dağ, bir bomba gibi patladı. 20 kilometre genişliğinde ve 15 kilometre derinliğinde bir alana yayıldı'' diye konuştu.
Kurtulmuşlu, şunları söyledi:
''Bu tür bir yangının Türkiye'de ilk kez olduğunu söyleyebilirim. Tüm gücümüzle yetişmeye çalıştık. Ancak şu anda havadan su atmakla gaz dökmek arasında bir fark yok. Havadan müdahalenin zaman zaman alevleri daha da şiddetlendirdiğini gördük. Rüzgarın çok şiddetli esiyor olması da durumu daha kötüleştirdi. Karadan müdahale edebileceğimiz yol yok. Havadan müdahale sıkıntılı. Yangın alanı içinde yerleşim yerleri var. İnsanlar doğal olarak, önce evlerindeki yangının söndürülmesini istiyor. Mecburen her bir köye arazöz gönderiyoruz. Köylüler tercih yapmamızı ve önce evlerinin söndürülmesini istiyor. Hatta kimi zaman arazözlere vatandaşların haksız el koymalarına bile sesimizi çıkarmadık.''
Şu anda ellerindeki ekipleri köy ve yerleşim yerlerine paylaştırdıklarını anlatan Kurtulmuşlu, ''Can kaybının olmaması tek tesellimiz oldu. Hava şartları çok olumsuz. Kuzeyden sıcak esen poyraz, ormanlık alanları yanmaya hazır hale getiriyor. Bu arada yanan alanlardan sıçrayan kül ve ateş dolu parçalar, yanmaya hazır ormanlık alanları bir anda patlatıyor'' dedi.
Yangının yarın için kontrol altına alınmasının koşullara bağlı olduğunu belirten Kurtulmuşlu, ''Atatürk'ün 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır' dediği gibi biz de şu anda satıhta müdahalede bulunuyoruz'' diye konuştu.
Yanan alanla ilgili bir rakam vermenin de güç olduğunu belirten Kurtulmuşlu, rakam hangi noktaya ulaşırsa ulaşsın yangını söndüreceklerini dile getirdi.
Kırsal alanda itfaiye yapılanmasına ihtiyaç olduğunu da vurgulayan Kurtulmuşlu, ''Bizim öncelikli görevimiz orman yangınlarını söndürmek. Burada yaşadığımız gibi köylerle içiçe olan yangınları da kırsal alan itfaiyesi söndürmeli. Ben, programı orman yangınlarına göre yapıyorum çünkü. Biz ormanlık alanda müdahalede bulunurken, komşu belediyelerin itfaiye ekipleri de kırsal alanda çalışmalıydı. Yeni bir yapılanma gerekiyor'' diye konuştu.
ORMAN GENEL MÜDÜRÜ KAHVECİ DE BÖLGEDE
Orman Genel Müdürü Osman Kahveci de Taşağıl Orman İşletmesi'ne gelerek ilgili birim müdürleriyle bir toplantı yaptı.

Antalya'daki orman yangınını söndürme çalışmalarını koordine eden Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, ''Bir miktar fazla orman yanabilir, ama insanımızın canı ve malı, yerleşim yerlerinin zarar görmemesi ilk politikamız. İlk etapta köylerimizin korunması için strateji geliştiriyoruz'' dedi.
Kahveci, Taşağıl Orman İşletme Müdürlüğünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 2 gündür Çanakkale'deki orman yangınını söndürme çalışmalarına katıldığını, dünden bu yana da Adana ve Antalya'daki 2 büyük orman yangını ile mücadele ettiklerini söyledi.
Adana'daki orman yangınının dün gece süren çalışmalarla kontrol altına alındığını belirten Kahveci, olumsuz hava şartları nedeniyle Antalya'daki yangının kontrol altına alınamadığını ve geniş bir alana yayıldığını kaydetti.
Kahveci, öğleden sonra helikopterle bölgeyi gezerken şiddetli rüzgarın etkisiyle ciddi bir sarsıntı yaşadıklarını ve tehlike atlattıklarını da anlattı.
İlk incelemelerde yangının açık alanda çıktığını tespit ettiklerini belirten Kahveci, bu yerde yangının başlamış olmasının ise tamamen insan ihmalinden kaynaklandığını tahmin ettiklerini söyledi.
RÜZGAR HIZINI KESTİ
Kahveci, rüzgarın akşam saatlerinden itibaren hızını kesmeye başladığını, hava şartlarının söndürme çalışmalarında lehlerine döndüğünü ifade etti.
Kahveci, ''Rüzgar çoğalmadan bu gece yerleşim yerlerinin bir kısmını tutmaya çalışıyoruz. Gördüğüm kadarıyla yangın 15-20 kilometrelik bir hatta. Bire bir hatta hakim olmak çok zor. Türkiye'deki hava gücümüzün yarısı burada. 150 arozözümüz, bin işçimiz, 100 mühendisimiz burada'' dedi.
Yangının yerleşim yerlerini etkilememesi için yoğun çaba gösterdiklerini dile getiren Kahveci, ''Bir miktar fazla orman yanabilir, ama insanımızın canı ve malı, yerleşim yerlerinin zarar görmemesi ilk politikamız. İlk etapta köylerimizin korunması için strateji geliştiriyoruz. Bu gece en azından yerleşim yerlerinde yangını susturmamız yönünde strateji geliştirdik'' diye konuştu.
Yangında en büyük sıkıntının şiddetli rüzgar olduğuna dikkati çeken Kahveci, rüzgarın etkisiyle yangının bir anda 3 kilometre öteye sıçrayabildiğine işaret etti.
''SAVAŞ TAKTİĞİ UYGULUYORUZ''
Köprülü Kanyon Çayı'nın dahi yangının bir yerden bir yere gitmesini engelleyemediğini anlatan Osman Kahveci, söndürme çalışmalarında ''savaş taktiği'' uyguladıklarını belirterek, ''Nasıl bir cephede savaşılır, biz de öyle savaşıyoruz. Sadece mermimiz yok. Mermimiz su'' diye konuştu.
Çalışmalarda yoğunluğu yerleşim yerlerinin korunmasına verdiklerini de belirten Kahveci, ''Yangının büyümesinin temel nedenlerinden bir tanesi, yerleşim yerlerini korumaya ağırlık vermemiz'' dedi.
Orman yangını riskinin yoğun olduğu ayların yaşandığını belirten Kahveci, tüm teşkilatın kırmızı alarmda olduğunu, genel müdür yardımcıları dahil 4 gündür hiç uyumadıklarını vurguladı.
Kahveci, bu yangının sadece orman teşkilatının gücüyle sönmeyeceğini herkesin yardımına ihtiyaç duyduklarını bildirdi.