Çevrimdışı

Petrol Devi BP'nin, Amerikan kıyıları açıklarındaki petrol sızıntısı nedeniyle yaşanan çevre felaketi karşısında ödemek zorunda kalabileceği fatura, İngiltere basınının bugün geniş yer verdiği konulardan.

Guardian, BP'nin toplam 34 milyar dolarlık bir maliyetle karşı karşıya kalabileceğini yazıyor.

Gazete, Amerikalı senatörlerin şirketten, çevre felaketinde zarar görenlere yapılacak tazminat ödemeleri için 20 milyar dolar talep ettiğini belirtiyor.

Guardian bu miktarın, temizlik giderleri ve tazminat faturasının 5 milyar dolar düzeyinde olacağını öngören BP'nin tahminlerinin çok üzerinde olduğunu vurguluyor.

Gazete, Amerikalı senatörlerin talebi nedeniyle şirket hisselerinin yüzde 9 değer kaybettiğini ve BP'nin piyasa değerinin sızıntı öncesine kıyasla yarı yarıya düştüğünü kaydediyor.
'Maliyet büyüyebilir'


Guardian ayrıca, BP'nin Amerikan çevre koruma yasası uyarınca, sızıntının Ağustos'a kadar durdurulması kaydıyla, 14 milyar dolar ceza ödeyebileceğini ve cezanın sızan petrol miktarıyla doğru orantılı olarak artabileceğini kaydediyor.

Financial Times, Amerikan Başkanı Barack Obama'nın bu akşam yapacağı ulusa sesleniş konuşmasında felaketi, karbon ticareti uygulaması konusunda destek toplamak için kullanabileceğini yazıyor.
Obama'nın hedefi

BP dışındaki büyük petrol şirketlerinin konuşmanın sadece felaketin yarattığı sıkıntılarla ilgili olmasını umduğunu belirten Financial Times'a göre, Obama'nın ilk kez Oval Ofis'ten canlı bir konuşma yapacak olması aklında daha büyük bir hedef olduğunu gösteriyor.

Gazeteye göre bu hedef, ülkedeki karbon salımına vergi getiren ve karbon ticaretini öngören bir tür sistem yaratmak için kamuoyu desteği bulmak.

İngiltere gazetelerinin dünya haberleri sayfalarında öne çıkan gelişmeyse, Kırgızistan'da Kırgız ve Özbekler arasında yaşanan çatışmalar.
'Özbeklerin çığlıklarını duyan yok'


Guardian, Kırgızistan'daki gelişmelere başyazılarından birini ayırmış. Dikkat çeken satırlar şöyle;

'Bakiyev aşiretinin gidişi ülkenin güneyinde, gelir kaynakları uğruna verilen bir mücadele başlattı. Bölgede yerel pazarları işleten Özbekler, siyasi iktidara el koymakla suçlandı ve muhalif güçlerin bir koalisyonu olan Bişkek'teki zayıf hükümetin bu patlamayı önlemek için çok fazla şey yapamadı. Yani herkes başka yana bakıyor; Kırgızistan'dan, Afganistan'daki çıkarları açısından hayati önemdeki bir hava üssü kiralayan Amerikalılar, Ruslar ve Çinliler. Günün kuralı olup biteni kenardan izlemek. Özbekler yardım çığlıkları atıyor. Bu çığlıkları kimsenin duymadığını onlara kim anlatacak?
Filistinlilere yardım çağrısı


Financial Times, Arap ülkelerine Filistinlilere daha çok mali yardım yapmaları çağrısında bulunulduğunu yazıyor.
Haberde Arap ülkelerinin Birleşmiş Milletler'in Filistinli Mültecilere Yardım Kurumu'nun bütçesinin sadece yüzde 1,5'ini karşıladığı kaydediliyor.

Financial Times, 22 üyeli Arap Birliği'nin 1987'de aldığı bir kararla kurum bütçesinin en az yüzde 7,7'sini karşılamayı taahüt ettiğini hatırlatıyor.
Gazete, Arap Birliği ülkelerinin kuruma taahüt ettikleri yardımın 450 milyon dolarını vermediğini, sadece Suudi Arabistan'ın 150 milyon dolarlık yardım sözünü tutmadığını kaydediyor.

Haberde sözlerine yer verilen kurum temsilcisi Chris Gunness, 'Petrol fiyatlarındaki artış, bazı Arap ülkelerinin hazinesini milyarlarca dolarla doldurdu. Şimdi hemen yanıbaşlarında yaşayan dünyanın en yoksul halklarından birine eğitim ve sağlık hizmetleri sağlanmasına yardım ederek geri ödeme zamanı olduğu kesin' diyor.
'Kanlı Pazar' soruşturması


1972'de Kuzey İrlanda'nın Londonderry kentinde, İngiliz askerleri yurttaşlık hakları gösterisi yapan kalabalığın üzerine ateş açıp 13 eylemciyi öldürmüş, bu olay tarihe 'Kanlı Pazar' olarak geçmişti.

Bu olayla ilgili soruşturmanın sonuçları, tam 38 yıl sonra bugün kamuoyuna açıklanacak.

12 yılda tamamlanan ve yaklaşık 200 milyon sterline mal olan, İngiltere tarihinin en pahalı kamu soruşturması bugün bütün İngiliz gazetelerinde yer buluyor.

Independent da bugün bu konuyla ilgili bir manşetle çıkmış ve 'Yaralar iyileşecek mi?' başlığını atmış. Gazete, yargıç Lord Saville'in hazırladığı soruştunma raporunun hem adalete, hem de Kuzey İrlanda barış sürecine katkıda bulunacağının umulduğunu yazıyor.

Independent, soruşturma sonucu ne olursa olsun, geçmişten beri orduyu eleştiren cumhuriyetçiler ve savunan İngiltere'yle birlik yanlılarının farklı tepkiler vereceğini belirtiyor.

Independent, yine de her iki tarafın tartışmayı, iktidar paylaşımına dayalı Kuzey İrlanda hükümetini yıkacak bir düzeye taşımama konusunda dikkatli olacağını belirtiyor.

Soruşturmanın maliyetine dikkat çeken Times ise, sonuç ne olursa olsun avukatların 100 milyon sterlin daha zenginleştiğini söylüyor.
BBC'deki maaş artışları


Times'ın manşetindeyse, BBC'yle ilgili bir haber var. Gazete, BBC'nin kamu çalışanlarının maaş artışı konusunda sıkı davranılması çağrılarına kulak tıkayarak, 13 binden fazla çalışanına yüzde 1 maaş artışı önerdiğini belirtiyor.

Gazete, Maliye Bakanı George Osbourne'nın yılda 18 bin sterlinden fazla kazanan kamu çalışanı maaşlarının dondurulmasını taahhüt etmesine karşın, BBC'nin yılda 37 bin sterlinden az kazanan çalışanlarına maaş artışı önerdiğini yazıyor.

Times buna karşın, sendikaların yüzde 2'den az maaş artışını kesinlikle kabul etmeyeceklerini duyurduğunu aktarıyor.
Vuvuzela tartışması


Çıkardığı gürültüyle Güney Afrika'daki Dünya Kupası'na şimdiden damgasını vuran vuvuzela adlı büyük plastik düdüklerle ilgili tartışmalar yine İngiliz basınında yer buluyor.

Guardian, İngiltere'de Dünya Kupası maçlarını yayınlayan BBC'nin izleyicilerden aldığı şikâyetlerden sonra, stadyum atmosferi yani vuvuzela sesleri olmadan maçları izleyebilme seçeneğini sunacağını belirtiyor.

Times ise vuvuzeladan şikâyet edenler kervanına, ünlü yıldız oyuncular Christiano Ronaldo ve Lionel Messi'nin de katıldığını yazıyor. Ronaldo gürültünün oyuna yoğunlaşmalarını engellediğini söylerken, Messi 'Sana içinde birbirimizle konuşmamız imkânsız hale geliyor. Sağır olmak gibi bir şey' diyor.

Haberde ayrıca, vuvuzelanın çıkardığı sesin düzeyinin 127 desibel, hakemin düdüğünün çıkardığı sesinse yaklaşık 122 desibel olduğu belirtiliyor.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.