IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15 Eylül 2010, 14:44   #1
Çevrimdışı
~ Zirvala.Com ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Türk devleti ve yargısı suçlu





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, üç yıl önce suikasta kurban giden Hrant Dink’in ailesinin açtığı davada ‘yaşam ve ifade özgürlüğünü ihlal etmekten’ Türkiye’yi tazminata mahkûm etti




Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hrant Dink’le ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni 133.595 avro manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Buna göre, 19 Ocak 2007’de gerçekleşen suikast ve bu tarihten sonraki dönemde, Dink’in korunmamış olduğu, ana cinayet davasında devlet kurumlarının kollandığı teyit edildi. Bir teyit de kararın açıklanmasından sonra Türkiye Dışişleri’nden geldi ve AİHM kararında belirtilen eksikliklerin giderilmeye çalışılacağı sözü verildi.
Umarız verilen bu söz tutulur...
Kısaca hatırlatalım; Dink Ailesi avukatları AİHM’e, Dink’in öldürüleceği istihbaratını alan, ancak gereğini yapmayan, dolayısıyla Dink’in öldürülmesinde en hafif tahminle açık ihmalleri bulunan Trabzon Jandarma Komutanlığı, Trabzon, Samsun ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında dört dava ile başvurmuştu. Çünkü bu dört ayrı merci için avukatlar tarafından yapılan talepler “soruşturmaya gerek yoktur” kararlarıyla nihayetlenmiş, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürüyen ana davada sona yaklaşılmasına rağmen “devlet görevlileri” ne asker ne de polis olmak üzere sanık sandalyesine oturtulamamıştı. Mahkeme, bu dört davayı Dink’in henüz hayattayken AİHM’e şahsen götürdüğü 301. maddeden mahkûm olduğu davayla birleştirip, Türkiye’yi hepsinden birden suçlu ilan etti.
Gerekçeli kararda Trabzon’daki ihmallerle ilgili “Mahkeme öncelikle, valilik il idare kurulunun, alt düzey iki görevli dışında, Trabzon jandarma görevlilerine karşı ceza davası açılmasına izin vermeyi reddetmiş olduğunu kaydetmiştir. Alt düzey yetkililer tarafından bilginin iletilmesinin ardından uygun adımları atmaya yetkili yetkililerin bu adımları atmama sebepleri hakkında hiçbir yargısal hüküm verilmemiştir. Bunun yanı sıra, alt düzey yetkililer müfettişlere yalan beyanlarda bulunmaya zorlanmıştır. Bu durum, söz konusu olaylarla ilgili delil toplamak için adımlar atılması ödevine yönelik açık bir ihlal ve sorumlu olanların tespit edilmesi için yürütülen soruşturmanın kapasitesine engel olunması yönünde planlı yürütülen bir işlemdir” şeklinde net suçlamalar yöneltildi. İstanbul Emniyeti içinse “Mahkeme, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin polis makamlarının durumun gerektirdiği tedbirleri almamış olduğu sonucuna varan tespitlerine karşın, buradaki polis memurlarına ilişkin de hiçbir ceza yargılaması başlatılmamış olduğunu kaydetmiştir. İstanbul polisinin söz konusu tehdide neden cevap vermemiş olduğuna dair hiçbir açıklama sunulmamıştır” dendi.
Böylelikle, 2. maddenin gereği olarak Hrant Dink’in açık cinayet ihbarlarının gerekli makamlara ulaşmasına rağmen cinayetin engellenmediği, korunmadığı AİHM’ce tescillenmiş oldu. Kararda şöyle dendi: “Planlanan suikasttan ve bu suikastın yakın bir zamanda gerçekleştirileceğinden haberdar olan üç makamın hiçbiri, suikastı önlemek için herhangi bir adım atmamıştır. Türk Hükümeti tarafından da vurgulandığı üzere, Fırat Dink’in polis koruması talep etmemiş olduğu kabul edilmektedir. Ne var ki, Dink’in kendisine yönelik suikast planını bilme ihtimali bulunmamaktaydı. Fırat Dink’in yaşamını korumak için eyleme geçmesi gerekenler, bu plandan haberdar olmuş olan Türk makamlarıydı.”
Kararda Dink yaşasaydı belki de en çok sevineceği bölüm ise şu meşhur “Zehirli kan” yazısından dolayı aldığı mahkûmiyetin AİHM’ce bozulması, bu bir yana, bu kararın onu ölüme götüren yolda en önemli kırılma noktası olmasının teyit edilmesi oldu. Gerekçeli kararda ilgili bölüm ise şöyle: “Mahkeme, Fırat Dink’in suç isnat edilen ifadeyi kullandığı yazı dizisinin tamamı incelendiğinde, kendisinin “zehir” olarak tanımladığı şeyin Yargıtay tarafından onandığı üzere “Türk kanı” değil, Ermenilerin “Türk halkına yönelik algısı” ve Ermeni diasporasının Türkiye’nin 1915 olaylarını soykırım olarak tanıması yönünde yürüttüğü kampanyanın saplantılı niteliği olduğunun açıkça gözler önüne serildiği hususunda Yargıtay Başsavcısının görüşünü paylaşmaktadır. Mahkeme, Yargıtay’ın aslında Fırat Dink’i, 1915 olaylarının soykırım teşkil ettiği görüşünü inkâr etmesinden ötürü Devlet kurumlarını eleştirdiği için dolaylı olarak cezalandırdığı sonucuna varmıştır.”
Hrant sahte cennetlerde yaşamaktansa kendi ülkesini cennete dönüştürmeye adamıştı hayatını. Ne yazık ki, adalet kendi ülkesinden değil, sahte cennetlerden, Avrupa’dan geldi. Bu ayıp da hepimize yeter.

__________________
Tanrı'nın Şımarık Çocuğu..

Zirvala.com - Sohbet ve muhabbetin adresi..
 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
 

Etiketler
devleti, suclu, ve, yargısı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Eski Türk devleti askerleri Aliyev'i karşıladı AngeL Haber Arşivi 0 15 Ocak 2015 16:31
Türk Devleti’yle kimse başa çıkamaz AngeL Haber Arşivi 0 29 Eylül 2014 09:30
İlk Müslüman Türk Devleti Kimlerdir? Zen Tarih 0 30 Nisan 2013 17:32
İstanbul'u İlk Kuşatan TÜRK Devleti Kacak Tarih 0 28 Kasım 2011 20:14