IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   IF Günlük (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/)
-   -   Satır Aralarından Notlar (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/449231-satir-aralarindan-notlar.html)

Chelt 03 Şubat 2012 21:01

Satır Aralarından Notlar
 
Affetmek, bagislamak kolaydir belki ama yeniden guvenmek neredeyse imkansizdir..!

Chelt 03 Şubat 2012 22:01

Cevap: Defterimin Kenarından küçük notlar
 
Yaşarken yaşayın..! İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda ölemez... Friedrich Nietzsche

Chelt 04 Şubat 2012 17:06

Cevap: Defterimin Kenarından küçük notlar
 
Bazı anlar bazıları seni senden daha iyi anlar ama çoğu zaman seni sen gibi anlamayanlar var...

Chelt 07 Şubat 2012 14:27

Başkalarının hayatlarına güneş saçanlar, kendi yaşamlarını da nurlandırırlar.

susmayı öğrendim çok konuşanlardan...
Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat..
Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum sessizce...
Her yaşananın sadece bir deneyim olduğunu kavradım..
Değmeyenlere çok anlam yüklemenin ruhuma

Chelt 07 Şubat 2012 15:21

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Ben Yüreğim kadarım, ötesini bilemem.
Vur diye beklemem ama gafil avlanmışsam, intikam peşine de gidemem.
Yaşadıklarımdan dersler aldım, tüm hazinem budur benim.
Biriktirdiğim sevdalarım, dostluklarım var cebimde;
Giderken ancak onları götürebilirim.

Chelt 08 Şubat 2012 08:52

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
ßir yol biliyorum... Bir ucu sen, bir ucu ben...
Bir Şiir Yazıyorum... Kalemi sen, Kağıdı Ben...
Bir Çiçek Biliyorum... Çiçegi sen, Dikeni Ben...
Bir Göz Yaşı Biliyorum... Ağlayan BeN, AğLatan SeN...
Bir KaLp Biliyorum... Kıran Sen, Kırılan BeN...

Chelt 08 Şubat 2012 09:14

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Kopan bir ipe sımsıkı düğüm atarsınız,
ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür.
Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan
tek nokta yine bu düğümdür...

Chelt 09 Şubat 2012 08:50

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Eğer mutluluğun başkasının iki dudağı arasından çıkacak söze bakıyorsa... O ZAMAN İŞİN ÇOK ZOR.....

Chelt 10 Şubat 2012 02:37

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
UNUTULMASIN Kİ; Kendisini KAF Dağındaki KAR Gibi YÜKSEKTE Sananlar, Birgün ERİYİP, ÇAMURLU SU Olarak AYAKLAR ALTINA SIZARLAR...!

Chelt 10 Şubat 2012 02:39

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Düzeltebileceğin tek şey kendinsin. Bundan 20 yıl sonra yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin. Dolayısıyla halatları çöz, Güvenli limandan uzaklara yelken aç. Rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet!!!

Chelt 10 Şubat 2012 02:41

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Bir kere yanlış trene bindiyseniz; Koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası yoktur.. " [ Friedrich Nietzsche ]

Chelt 10 Şubat 2012 02:45

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Ne mi öğrendim hayattan? İyice tanımadan insanlara bağlanmamayı, Verdiğim değeri... Haketmeyen insanları silmeyi,Gidene dur
Dememeyi, Giden bensem arkamı dönüp bakmamayı, Gözyaşlarımın değerli olduğunu ve Onlara değmeyen insanlar için harcamamayı, Ben izin vermedikçe kimsenin beni üzemeyeceğini ve Herşeyden daha değerli olduğumu anladım.

Chelt 15 Şubat 2012 04:14

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Eğer benimle herhangi birinin arasında seçim yapmakta zorlanıyorsan Onu seç.. Çünkü ben bir seçenek değilim...

Chelt 15 Şubat 2012 04:16

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Hayatta yapılacak o kadar çok hata varki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok:) (Sartre)

Chelt 15 Şubat 2012 04:16

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil. Hayal gücünüzün hantallaşmasına izin vermeyin.! Albert Einstein

Chelt 15 Şubat 2012 17:03

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme; mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi ve varlığın ile buluşamadı. Sorun yok, sadece bekle. Güneş doğacaktır, Çimler yeşerecektir, Çiçekler açacaktır, Rüzgar esecektir ve Yağmur yağacaktır. Zorlamaya gerek yoktur, Ol'ması gereken kendiliğinden ol'ur! İzlemene devam et, şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde... O bir dengedir, o anlamlıdır, şahit ol, tanık ol, ol'an ile bütünleş, güzellik olanların içinden filizlenecektir. Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken her şey kendiliğinden olur. Unutma! Biz bu dünyaya Sahip olmaya değil Şahit olmaya geldik..

Chelt 15 Şubat 2012 17:26

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Çocuk yüreğimi özlüyorum şu an, o saf daha duyarlı ilgiyi paylaşamayan bile olsa.. Sevgiye,şefkate muhtaç,koruyucu kanatların altında dolaşan,dünyaya ikiyüzlü kişiliklerle bakmayan,duru ve berrak,kirletilmemiş hisleriyle alemi seyreden o çocuk yüreğimi! Onunla dünyaya,insanlara,bütün canlılara bakmak,onunla yaşamak istiyorum...

Chelt 16 Şubat 2012 08:17

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Hiçbirşey ESKİSİ gibi değil..!
ESKİ kelimesi bile..!
BAZILARININ sayesinde, ADRESİNDEN taşındı o çok güvendikleri BEN bile..!

Chelt 16 Şubat 2012 08:18

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Sahip çıkmadığınız her değere bir gün başkası sahip çıktığında yalayın diye yaratıldı avuç içleri.

Chelt 16 Şubat 2012 08:19

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Bilki yürek attığı sürece sevecektir. Ne bir çift tatlı söze ihtiyaç duyar ne de dudak kenarında bir tebessüme.

Chelt 16 Şubat 2012 08:20

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Birçok şey terkedebilir bir yüreği. Bazen bir dost bazen bir sevgili. Bazen yalnızlık bile olabilir bu mutsuzluğun faili.

Chelt 16 Şubat 2012 08:20

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Zor olur büyük sevdaların gidişlerini hazmetmek. Her gece yalnızlığı koynuna alıp yastıktaki çukuru izlemek acı verir insana

Chelt 17 Şubat 2012 08:42

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Ben masal gibiydim,Bir vardım bir yoktum.
Çünkü çocuktum, Büyükler beni görmek isterlerse var olurdum,
Görmek istemezlerse yok. Ama yanılıyorlardı.
Ben hep vardım, en çok da beni yok sandıkları zamanlarda vardım.
Hepsi birbirlerini birbirlerine göründükleri kadar biliyorlar tanıyorlardı.
... ... Oysa benim yanımda bütün maskeleri düşüyordu, çünkü ben çocuktum.
yoktum. Onları en gerçek halleriyle çizdim aklımım defterine.
Ben büyüdükçe onlar masal oldu içimde...

Chelt 17 Şubat 2012 08:47

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
En basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım,
inandığımı sandılar, bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım...

Chelt 06 Mayıs 2012 11:03

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Bilmediğimiz soruları boş bırakıyoruz ama o sorular bizim yakamızı hiç bırakmıyor.

Chelt 26 Haziran 2012 16:14

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Elimde eski bir aşktan kalma tutku damlacıkları
Arkamda diz boyu balçık hatıraları ışığı var
Yıkmış atmışım herşeyi
Bir ben kalmışım ortada
Birde sen içimde ,taa şuramda
Kendimden geçiyorum
Özlemişim seni bir tanem
Gel döndür beni bu yollardan
Hadi, bekliyorum ...

Chelt 27 Haziran 2012 01:10

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Bilirim sonu var bunun , Bilirim sonu gelir her sorunun, Çaresi bulunur bilirim her sorunun.

Ein 27 Haziran 2012 08:19

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
"Ben insanlara güvenirim, ama içlerindeki şeytana güvenmem."

Akan abi, arada uğramaya devam et ve özletme kendini.
Saygılarla efenim.

Chelt 28 Haziran 2012 00:32

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Hiç aç susuz yaşamadım ki, Hiç parasız pulsuz kalmadım ki, Hiç aşksız sevgisiz olmadım ki, Neden neye kime bu özlem.!

Chelt 28 Haziran 2012 12:36

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
“Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...

"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“

“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”

"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, çok da fazla umursamiyorum."

"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine Iyi Bak” gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizligine bürününceye kadar…"

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin… Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.

Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri için, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.

Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?……….

Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Öyleyse...Sen de Kendine Iyi Bak.

"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler..

Chelt 30 Haziran 2012 18:43

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Uzun uzun anlatamam her şeyi, böyle olsun istemedim bende... Sakın kal deme bana, gidiyorum; alışamadım bu kente... * 'Hani bazen gitmek isteriz ya, boğar şehir bizi, renkleri, yansımaları, bir çocuğun gözlerinden bakarız, dokunuşlarımız sahipsizdir ve parmak izi vardır her tende ve her kez biraz ölüdür, gözlerimizde...... Siyah beyazdır şehir, çığlıktır sesler, cevap değildir nedenler ve gitme vakti, geldiğinde, gitmeli... mi... İnsan yalnız uyanıyorsa sabahları bir şeyler mutlaka eksiktir. Eğer geceye uyanırken de eksikse insan, belki
de gitmeli... ' …Bulutu olmayan bir yağmur tanesiyim.
Fırtınadan kaçıyordum aslında. Gök gürültüsünden korkuyordum ve kirpiklerin öyle uzun geldi ki ve gözlerin öyle güzeldi ki, sığındım. Kırgın mısın,
canın çok mu yandı, hayatta… Ne olur ağlama. Bulutum yok benim, toprakta yok olur biterim… Kirpiklerine sığındım, ağlarsan yaş olur giderim…
…Üstü başı çamurlu bir çocuğum ben, bayram şekerlerini çoktan yemiş bitirmiş. Karnımda ağrı gözlerimde naz… Şimdi gitmesen, biraz dizlerinde yatırsan… sonra uyutsan, ben uyurken sarılsan. ‘ Beni uyurken de sevmeyi öğrenebilir misin…’
…Annem gönderdi beni, kahve yapacakmış şekeri bitmiş. Ben sizin hayat komşunuzun, düş çocuğuyum. 40 yılın hatırı için buradayım. ‘Komşudan al’ dedi beni gönderdi… Yalnız mısın, istersen gelebilirsin benimle, gitmek yerine… Kahve falına bakarız, olmadı çocuk olursun sen oyunlar oynarız ve kimse ebe olmaz… 40 yılın hatırı için buradayım, şimdi gitsen de ben 40 yıl sende kalacağım…
…Aslında niyetim adres sormaktı, takip ettiğimden değil, yalnızsanız da bana ne, zaten benim sorunlarım fazla geliyor kendime. Bu sabah geç uyandım, işeme geç kaldım… Aslına bakarsan ben hayatında bir çok şeyi yarım bırakanlardanım… Eeee hani tavşan kanı derler ya, çay içebileceğim bir yer var mı bu şehirde,
sohbetiyle çayıma dem katacak bir sevgili bulabilirim beklide… Dedim ya niyetim adres sormaktı… sonrasında… gözlerim, gözlerinize takıldı… aklım, aklım sizde kaldı… Takip ettiğimden değil, peşinizden gelmedim beklide gidecektiniz, ben, tesadüf, yanınızda geldim… Hani tavşan kanı derler ya… yani… bunca
zaman kimin hayatını renklendirdiniz, yani sohbetinizle, yanı çay, tavşan kanı deminde, yani gitmeseniz…
benimle gelseniz…
Hani bazen gitmek istersin ya, GİTME …


*Yaşar Kurt

Chelt 26 Temmuz 2012 02:06

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Bazen; Tek ihtiyacımız olan bir el ve bizi anlayacak bir yürektir.!

Chelt 29 Temmuz 2012 01:05

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Burda biri var. Sirkesi küpüne zarar, hiç durmadan seni arıyor...

Chelt 01 Ağustos 2012 19:44

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Karakter ağaç ise, şan ve şeref o ağacın gölgesi gibidir; biz hep gölgeyi düşünürüz oysa gerçek olan ağacın kendisidir.

Chelt 02 Ağustos 2012 18:43

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Ben bilmem ucuz nasıl sevilir. Ama millet kelepir sevmelerin peşinde. Beni sevecekse birisi. Yüreğimin değerini bilecek. Kaç arşındır sevdanın boyu kaç hokkadır yüreğin ağırlığı bilecek... Bilmiyorsa öğrenecek... Çok yanmalarım oldu çok acılarım, ama SEVMEKTEN hiç korkmadım. Eğer ben sevdalardan kaçmıyorsam hakkım olanıda isterim.. YÜREĞİNİ... Sözün özü; benimsen benimsin... Yok değilsen; İŞİN GÜCÜN RASTGELSİN...!!

Chelt 07 Ağustos 2012 02:59

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
RUH ÖLÜMSÜZDÜR..
Zaman ve mekân dışı bir varlık olan ruh, duyularımızla anlaşılamaz ve anlatılamaz. Çünkü o elle tutulan, gözle görülen bir şey değildir.
Bu bakımdan ruh için yapılabilecek her türlü tarif, eksik ve yetersiz kalacaktır.
Ruh ancak etki ve tezahürleriyle bilinebilir.
Bir örnek verirsek, elektriğin kendisini göremeyiz ama onun ısı ve ışık şeklindeki etkilerini biliriz.
Ruhu da göremeyiz ama onun bedene can ve şuurluluk veren etkilerini biliriz.

Ruh, Tanrı tarafından mükemmel bir “öz” olarak yaratılmıştır. Ölümsüzdür.
Tanrısal bilgiye sahiptir ama Tanrı değildir. Tanrı’nın bir yansımasıdır.
Özü bakımından sonsuz güç sahibidir; bu güç asla azalmaz ve yok edilemez.
Şuur, irade ve tahayyül (imajinasyon) ruhun özellikleridir.
Ruh, beş duyu ile sınırlı olmayıp, sonsuz duyulara ve yeteneklere sahiptir.

Bizim bir “Öz ruh”, bir de “Eren ruh” tarafımız vardır.

Öz ruh; Tanrısal olan tarafımızdır. Mükemmeldir. Öz ruhta akıl vardır. Ve devamlı bilgi biriktirerek gelişir.

Eren ruh ise; Tekâmül etmesi gereken tarafımızdır.
Bu tarafı başlangıçta nefis (ego) olarak görebiliriz.. Bencilce istek ve arzuların, duyguların bulunduğu yer.

Esas amaç, öz ruhta bulunan gelişmiş akılla, eren ruhu terbiye ederek onu gönül’e dönüştürmektir.
Öz ruh, Eren ruhu iyice olgunlaştırıp gönül haline getirdiği zaman ikisi bir olmaktadır.
Buna aklımızla gönlümüzü bir etmek de diyebiliriz.
Gönülle beraber dengede çalışan bir akıl, ruhsal gelişim için çok önemlidir.

Ruhun amacı, maddi ve manevi âlemlerde tekâmül ederek, yani kendini geliştirerek, kendi özüne doğru yol almaktır.
Sonuçta, Tek Olan’a, Bir Olan’a, Yaradan’a kavuşmaktır.

Ruh, kendini yönetebildiği gibi, maddeyi de yönetir.
Maddesel evren, ruhun eseridir.
Ruh sonsuz faaliyette bulunmak zorunda olan bir varlıktır.
İrade ve güç sahibi olan ruh, sürekli olarak maddeye şekil verir ve onu dağılmaktan korur.
Beden de ruhun eseridir.
Ruh bütün bu işleri belirli evrensel kanunlara uyarak yapar.
Tanrı yaratır, ruh ise, yaratılana şekil verir.

Ruh dünya gelmeden önce öte âlem veya ruhlar âlemi denilen yerde bulunur.
Bu âlemin kendine özgü maddesel bir yapısı vardır.
Orası kabadan inceye doğru değişen enerjilerden meydana gelen bir yapıdadır.
Ruh varlıkları öte âlemde kendi enerji titreşimlerine uygun olan ortamlarda bulunurlar.
Biraz açarsak, her ruh varlığı kendi olgunluk derecesine göre bu âlemde yerini alır.
Bu âlemin zamanı ve maddesi kendine göredir.
Ruh varlıkları tekâmüllerine burada da devam ederler. Oradaki yaşam dünyadakinden farklıdır.
Bu ortamda imajinatif faaliyet geçerlidir.

Tekâmül etmek için dünyaya inmeye (enkarne olmaya) karar veren bir ruh,
bütün programını bu âlemde hazırlar.
Ruh yaptığı programla kendisini geliştirecek en uygun ortamı seçerek dünyaya gelir.

İnsan dediğimiz varlık, ruh ve beden’ den meydana gelmiştir ve bir bütünlük arz eder.
İnsan bu sebeple hem maddesel, hem de ruhsal özellikler taşır.
İnsanın üstün ve her şeye hâkim olan yönü ruhudur, beden ise sadece geçici bir araçtır.
Bedeni canlı tutan ve yöneten ruhtur.
Bir örnek verirsek, ruhu bir arabanın şoförüne, bedeni de arabaya benzetebiliriz.
Ruhun etkisi olmazsa, beden hiçbir şekilde çalışmaz.
O halde insan, ruh sahibi bir beden değil, beden sahibi bir ruhtur.
Ayrıca ruh, ne bedenin içinde nede onun dışındadır.
Ruh, bedeni dolduran mekanizmadır ve enerjisi ile bedeni yönetir.
Her an iletişim içindedirler.
Ruhun amacı, maddi ve manevi âlemlerde birçok deneyimler yaparak bilgisini arttırmak, dolayısıyla olgunlaşmaktır.
Dünya da bir olgunlaşma yeridir. Bunun için bir beden kullanır.

Bedenimiz ve dolayısıyla beş duyumuz, ruhun dünyaya açılan pencereleridir.
Ruhsal gelişme bedenin ve ruhun uyumu ile olur.
Onun için beş duyuyu çok iyi kullanmak gerekir.
Çünkü bedendeki beş duyu ile alınan bütün izlenimler, zihin aracılığı ile ruha gönderilir.
Ayrıca ruhtan gelen bütün emirler de zihin aracılığı ile bedene ulaştırılır.
Birçok insan, zihnini, ruh olarak düşünür.
Zihin kesinlikle ruh değildir.
Çünkü zihindeki düşünceleri yönlendiren, değiştiren bir şey vardır.
O da ruhun kendisidir.
Sonuçta zihin ve beden ruhun ifade aracıdır.

Ruh, bedeni kullanarak, dünyadaki bilgilenmesini ve görevlerini yapar.
Sonra bedeninden ayrılarak, tekrar öte âleme, (ruhlar âlemine) geri döner.
Ruh ve beden ilişkisinin kesin olarak kopmasına da ölüm denir.
Ölüm, doğum kadar olağan bir doğa kanunudur ve sadece beden için geçerlidir.
Ruh için değil. Çünkü ruh ölümsüzdür.

Chelt 12 Ağustos 2012 19:14

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Gevezeliği bilgi, susmayı cehalet ve yapmacıklığı sanat zannedenlerden uzağım.

Chelt 12 Ağustos 2012 19:16

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
-------------------------------------------------------------------------------
Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında;
Önemli olmaz düştüğün yerler, atıldığın kuyular, aldığın yaralar, yalan çıkan bildiğin tüm doğrular..
İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile çabuk iyileşir o zaman..
Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen, anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen, yuva sıcaklığında bakışlarıyla içini ısıtan,
Seni olduğun gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan,
İstediğin kalıplara uymasan da seni sevmekten vazgeçmeyen biri varsa eğer;
Korkma incinmekten!
Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde.
Öper ve geçer...

Chelt 12 Ağustos 2012 19:29

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Daha önce hiç söylenmemiş sözler fısıldamak isterdim.
Ne kelime kaldı ne söz halimi anlatmaya.....

Chelt 02 Kasım 2013 02:35

Cevap: Satır Aralarından Notlar
 
Uzun zaman olmuş yazmayalım. iki satır karalamayalı yıllar olmuş. Yıllar.... yıllar ne çabuk geçiyor. ömrümüzün her anında yaşamın ne kadar hızlı aktığını düşünüyorum şimdi, eskiden olduğu gibi..

Yapılanlar ve yapılacakların yanında, yapmak isteyip te yapamadıklarımıza "keşke" demekle geçiriyoruz zamanımızı.

Zaman ; Zaman zaman yapılanlara gülüp geçiyorum bu fani zamanda. Bazen gülüyorum, bazen sessizce dalıyorum akıp giden zamana.

Kendimi dinliyorum şimdi. Hem kendimi, hem çevremi. Gece gece kendime şaşıyorum, bu vakitte bunları yazıyorum. yazdıklarıma bende mana veremiyorum.
- Olsun be diyip geçiyorum şimdi. iyi ki yazmışım...


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:20.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk