IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

340Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 26 Ocak 2017, 14:04   #161
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




Alışabilirsin, bunu gerçekten yapabilirsin.
İkinci, üçüncü, dördüncü şanslara; daha başka rakamlara, başka isimlere, başka doğum günlerine, başka başka seslerle uyanmaya ve hatta ağlamaya bile...
"İnsandır, her şeyi unutur" derler ayrılığı kolaylaştırmak için.
İçten içe zor olan çekici gelse bile, bu gücü kendinde bulamayanların avuntusudur, kaçış yoludur alışmak.
Oysa sarılmak, sadece vücut sıcaklığının aniden iki/üç derece artması olsaydı;
kollarını boynuna sardığın zaman, bedenini terk edip, daha yukarı bir yerden onu izliyormuş gibi hissetmezdin kendini...
Buna "sarılmak" diyorum ben.
"Hissetmeye, hayal kurmaya; yeri geldiğinde kavga etmeye" diyorum. Ve birazdan çok çok daha fazla özlemeye...
-Hep görüyoruz; Dünya, birbirini sevmeyip, mecburiyet yüzünden yan yana duran insanlarla doluyken; sizi seveni zorla çıkarmayın içinizden...
Hepi topu, senden istediğim bu işte: İki/üç derecelik ani bir sıcaklık yükselişi ve yanında ruhumu alman...
-"Alıştığımdan değil; bildiğimden seni. Sevdiğimden..."

*Halis Karabenli

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Alt 26 Ocak 2017, 18:15   #162
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




...ahh o gece yolculukları
bir başka kente, bir başka insan olmanın umutları
kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye
gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz
kaç yol arkadaşı?
sürüyerek götürdüğümüz dargın beraberlikleri saymazsak
ne kalıyor elimizde?
ölenler,
terkedenler,
bir de telefonları, adresleri, kendileri değişenler...

*Murathan Mungan

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 27 Ocak 2017, 00:07   #163
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




Kendime bile itiraf edemediğim bir özlemim var içimde.
Sanki dile getirdiğimde her şey bitecekmiş gibi, gururum incinekmiş gibi. Ben, ben olmaktan çıkacakmışım gibi.
Elimin gitmediği fotoğraflar var, bakmaya korktuğum. Soranlara unuttum diyip, içimin kanamasına sebep anılarım.
Değmiyor.. Dönüp, arkasına baktığında iyi ki demeli insan. İyi ki sevmişim..
Ben diyemedim. Unutamadım da.. Yaralarımı sarmaya çalıştıkça daha da derine indim.
Kendimi kandırdım, kendim öldüm, içim öldü.

Çok sevdim be.

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Ocak 2017, 00:10   #164
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




"Yoruldu kadın.
Güçlü olmaya çalışmaktan.
Her gece unutmaya calışmaktan.
Her sabah hatırlamaktan, yoruldu.."

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Ocak 2017, 01:04   #165
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




Öyle büyük ki öfkem..
Birgün karşılaştığımızda
sevgimin önüne geçecek diye korkuyorum..
Öfkeliyim çünkü; gittin.
çünkü; yaraladın.
çünkü; sevdirdin.
çünkü; çok sevdin.
çünkü; alıştırdın. hiç gitmeyecekmişsin gibi..
Ama gittin..
Arkanda nasıl bir enkaz bıraktığına bakmadan gittin.
Senden sonra kimse yaralayamadı beni.
Her hayal kırıklığımda sen geldin aklıma,
her düştüğüm de
her ağlayışım da,
her yanılgım da,
başkalarını suçlamadım hiç.
Sen gitmeseydin, onlar gelmeyecekti..
Gitmeseydin..
Gittin..
Canım acıdı..
Canım benim, acıdı.

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Ocak 2017, 20:43   #166
Çevrimdışı
Ely
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




O günden sonra kuracak güzel bir cümlem olmadı hiç
Dünya için. Rüyalarım tüller ve silahlardan bu yana sisli.
Kıvrılıp giden dalgın bir yol, yolda eski bir taş,
Limanda bağlı bir tekne, yosunlu bir halat gibi durdum.
Uzağımda açık denizdi o yürüdü gitti.
Ben kıyıda ıssız bir ev, ince boğazda gıcırdayan tahta iskele,
İskelede bir lastik, az ilerde turuncu bir şamandıra,
İçimde kuzeyden bir hatıra aksiyle durgun suya vurdum.
Bir siyah beyaz kare içinde, hepsi hepsi bir hatıra işte
Bıraktın, unuttum, unutuldum.
Seni kırdığım yerden beni de kırdılar,
Ben hiçbir cümleyle ağlayamam artık seni.

__________________
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Ocak 2017, 21:36   #167
Çevrimdışı
Ely
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




ölüm düşüncesi izliyor beni.
gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum.
bunun …
belli bir nedeni yok.
yaşansa da olur, yaşanmasa da.
bir kaygı yalnız.
beni, kendimi öldürmeye iten bir kaygı.
karanlık bir gecenin geç vaktinde kalkıyorum.
herkes her geceki uykusunu uyuyor.
ev soğuk.
çok sessiz davranmaya özen gösteriyorum.
günlerdir biriktirdiğim ilaçları avuç avuç yutuyorum.
kusmamak için üstüne reçelli ekmek yiyiyorum.
genç bir kızım.
ölü gövdemin güzel görünmesi için gün boyu hazırlık yapıyorum.
sanki güzel bir ölü gövdeyle öç almak istediğim insanlar var.
karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var.
karşı çıkmak istediğim kurallar var.
bir haykırış!
küçük dünyanız sizin olsun.
bir haykırış!
sessizce yatağa dönüyorum.
ölümü ve yokluğu üzerine uzun süre düşünmeye zaman kalmıyor.
şimdi gözümün önündeki görüntüler renkli kırları andırıyor.
korkacak birşey yok.
kırlarda koşuyorum.
sanki bir deniz kentinde yaşamıyorum.
hep kırlar.
esintiyle birlikte eğilen otlar arasında bir başımayım.
birazdan ölüm beni alacak.

__________________
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Ocak 2017, 23:55   #168
Çevrimdışı
Ely
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




elim ayağım
epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum
adında hem ekmek hem gül geçen kimseyi görmedim
tanımıyorum
ben biraz yavaş
günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
ben biraz en üzgün baharatlara fena meyilli
mümkünse haşhaş
yoksa benzeri sözcüklerle de kırabilirim kalbimi
diyelim zencefil
diyelim hatmi

elim ayağım
başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu masal
aşk her şeyi daha yavaş yapmaktır diye diye yürüdüğüm bir sokak
kalbinde tef ve delik
kalbinde dünya lekesi taşıyan bir çocuk resmi demişti
madem günde beş vakit kalkıp sana baktım
madem dünyanın bu kadar sabahını ben uyandım
ben uyudum bu kadar uykusunu
diledim dünyaya fena inanmış bir yüzüm olsun
kendimi seninle öldüreceğim dediğim feci bir kalbim
bir elim
bir ayağım
ağzıma doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerim
diyelim fena
diyelim feci

elim ayağım
artık nereye ne götürdüğümü bilmediğim bu sapakta
sesini burada bırakıp giden şeylere baharat diyen o aktar dedi
tamam olmak küfür
tamam etmek hâşâ
bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler
yarım dalgın ve kusurlu geldim ben buraya
günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa
kalıp sana baktım
kalıp sana bakmak oldu dünya
baharatları tek tek
zamanın bizi nasıl terlettiğini tane tane
dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana
dedim belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya

dağlarına yedi
çarşılarına bir kez kar yağan doğu
durup beklemenin durup beklemekle devam ettiği günler
uyanınca da süren rüyalardan geldim ben buraya
diyelim fesleğen vardı
durup fesleğen çalıştım buralarda
diyelim fesleğen çalışmış kadar yoruldum ben dünyada
bil dedim
ilk kez ekmek ve gül geçecek yanımızdan
ilk kez ekmek ve gül geçecek adımızda
yalvarırım beni dünyaya bulaştırma

elim ayağım
ilkin ruhunu ve duvarını duayla koruyan bir evde karıştı aklım
karıştı kalbim
doğu dağlarını yedi diyen ninem
her baktığını görmesin diye su içirdi kız kardeşlerime
rüzgar yedirdi her bildiğini demesin diye
işte ona hep bir çukurdan baktım
hep yutkundum ninem ve dünya demeden önce
dağlarını yiyen doğunun adıyla bakışsız bu yüzü seçtim kendime
dedim belki de bir yutkunma yeriydi hayat
o avlu
o dam
o çocukluk
dedim belki de bir yutkunma yeriydi dünya

elim ayağım
yani kalbi yutkunmakla dolu kız kardeşlerim
bu nasıl mümkün
saçlarından başladılar konuşmaya
dedim değil mi ki simsiyah yaşımdayım
değil mi ki ekmeğimi yüzümün teri içinde yedim
ben de gitmeliyim artık o en fena bitkilere
çağırdığım haşhaş
gittiğim hatmi
olduğum zencefil
aslında hep bir odun sarsınlar onu içeyim dedim kendi kendime
duvarımızda dua
dualarda büyülü o nine

elim ayağım
taşıma düşman beğendirmekle geçirdiğim o günlerde
ben iyiyim de kalbim delik
ben iyiyim de burası doğu
ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildiğim her yerde
bu farz dedim
bu farz
bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki uzun kusur
bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık
cümlelerimi yarım
beni duman eden her neyse onun adına
bu nasıl mümkün ki
önce gözlerimden başladım ben konuşmaya
akşamını gördüm dünyanın
merak kuşku ve bekleme yerlerini
hayatın beni tahtaya çıkardığı bir sabah
kırıldı dünya soğuktur diye yazdığım o kalem
o ayna

gördüm
nereye gitsem ben dik gölgem kamburdu bu dünyada

elim ayağım
sen gittin yağmurun sürdü sonra
denediğim taş çarşıları oldu dünyanın
sabır bitkileri
kırk uykusunu uyuduğum doğu
kırk yolunu yürüdüğüm sokak
hayat hep tuhaf bir yapışkanlıkla kaldı boynumda
dedim kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin
ben dik gölgem kambur
bu leke başka

__________________
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ocak 2017, 00:34   #169
Çevrimdışı
Ely
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




Kiminin dikenleri vardır,
Katlanamaz üstüne.
Hep dikine durur
Delmemek için gövdesini.

Kiminin yoktur bir tek kemiği,
Doğrulamaz ayaklarının üstünde.
Ona göre varsa yoksa kendisi,
Dürülüdür ütülü bir mendil gibi.

Ben eğilmem gündüz ama,
Geceleri kanatırım kendimi.

Ben bir söz söylediğim zaman,
Kendine küçük bir pıtrak edinir.
Çok sürmez, anlar başına geleceği,
Çarşılarda, pazarda ondan selam kesilir.

Ben birini sevdiğim zaman,
Göğünü durmadan genişletir.
Ama herkes rahattır kozasının içinde,
O sevgi artık kimsesizdir.

Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli;
Çok sevmeli öyleyse , çok söylemeli...

__________________
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ocak 2017, 23:07   #170
Çevrimdışı
Ely
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mutlusuzluk.




Geriye bakarak yanıtlıyoruz birbirimizi
Bir destek aranır bir güç alırcasına
Dönerek ikide bir anıların ülkesine..
Alnımızı gererek konuşuyoruz, kaşlarımızı
Bir ince eğimle siper edip bakışlarımıza
Çok iyi bildiğimiz bir duyguyu
- O biraz yenilgiye biraz ezikliğe benzer
Ortak yaşadığımız sızım sızım -
Saklamaya çalışıyoruz birbirimizden.


Uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında
Hangi kapıyı aralasak bir uzaklık esiyor
Hiçbir düşünceyi sonuna dek götüremiyoruz.
- Böyle belirlenmiş sınırlar içinde
Bir iç denetimle, bir dış denetimle
Konuşmasak da eski tadını yitirdi -
Düşler kuruyoruz yeniden gelecek üzerine
Kaldırıp kirpiklerimizi ayak uçlarımızdan
Dağlara bakıyoruz, ufuklara, bulutlara
- Ah, o insan yüreğinin değişmeyen tutkusu -


Bir güncel sesle sonra, çirkin ve çiğ
Bir kirli görüntüyle hayata ilişkin
Dönüyoruz gerçeğin o kalın çizgisine..
Yeni yeni yaşamlar kuruyoruz ödünler vererek
Aklımızda yüzlerce geçerli açıklama:
"Yaşamak zorundayız nasılsa, iyidir
Hiç yoktan var olmak" adına
Karşı çıktığımız ne varsa yapıyoruz hepsini.
Bir kan pıhtısı gibi yarada kuruyan
Binlerce uyuşturucu merhemle donuyor kalbinizde
Anılar inançlar incelikler düşler..

__________________
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
mutluluk, mutlusuzluk, mutsuz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
En yaygın 31 seks yanılgısı! SeytaninOrkestrasi Ah Erkekler 0 01 Nisan 2010 06:56
Pagerank Yanılgısı saltanat Google Seo 5 04 Şubat 2010 09:41