IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12 Ocak 2016, 01:33   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hacı Hıdır Efgan




Hindistan'ın büyük velîlerinden. İsmi Hıdır'dır. Hacı Hıdır Efgân diye bilinir. Aslen Afganistanlıdır. Serhend'e bağlı Behlülpûr kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Behlülpûr'da 1625 (H. 1035) senesinde vefât edip, orada defnedildi.

Küçük yaşından îtibâren ilim ve irfân ehlinin sohbetlerinde bulunup, feyz aldı. Hindistan âlimlerinden Şeyh Meyânciyûn'un uzun müddet ders ve sohbetlerinde bulunup istifâde etti. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi. Kısa zaman içinde feyz alıp yükseldi ve tasavvuf derecelerini geçti.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri tarafından icâzet verilip, Allahü teâlânın dînin yaymak ve sevgili Peygamberimizn güzel ahlâkını anlatmakla vazîfelendirildi. Hicaz'a gidip hac ibâdetini yerine getirdi ve sevgili Peygamberimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Bu sırada birçok Arab memleketlerini gezip gördü ve insanlara faydalı olmaya gayret etti.

Onun ilim ve sohbet meclisinde birçok kişi hidâyete kavuşup feyz aldı ve yüksek derecelere ulaştı. İmâm-ı Rabânî hazretlerinin vefâtından sonra, onun ayrılığına dayanamayıp kısa zaman sonra vefât etti.

Hacı Hıdır Efgân, ilmiyle amel eden bir âlim ve tasavvuf derecelerinde yüksek bir velîydi. Serhend yakınlarındaki Behlülpûr kasabasında bulunur, sık sık İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yüksek dergâhlarına gelir, sohbetleriyle şereflenir ve tekrar dönerdi. Gecelerini, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için ibâdetle geçirirdi. Vakitlerini Kur'ân-ı kerîm okumak, zikir, tesbih ve namaz kılmakla değerlendirirdi.

Tatlı ve gür sesiyle okuduğu ezân, kalblere tesir ederdi. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hizmetinde bulunduğu sırada ezânı dâimâ o okurdu. Bazan seher vakitlerinde, bâzan da bütün gece boyu, yanık sesiyle beytler ve kasîdeler okur, ağlardı. Resûlullah efendimize çok salevât-ı şerîfe okurdu.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: "Bir gün şeytanı gördüm. Kendisine bir takım suâller sordum. Allahü teâlânın hükmü ile doğrusunu söyledi. Bu arada; "Talebelerim arasından, doğru yoldan saptırmak için en az musallat olduğun ve kandıramadığın hangisidir?" diye sordum. Cevâbında; "Hacı Hıdır'dır." dedi."

Hacı Hıdır Efgân, Serhend'e yakın bir köyde bulunduğu sırada, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin vefât ettiği haberini duydu. Bu haber üzerine içli göz yaşları dökerek Serhend'e gitti. bu gelişinde yanık ve tatlı sesiyle ezân okudu. Ezân sesini duyan İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebe ve sevenleri toplanıp, o büyük velînin vefât ettiği gün gibi bir gün yaşadılar.

Hadarât-ül-Kuds adlı eserin müellifi Bedreddîn Serhendî, bu hâdiseyi Peygamber efendimizin vefâtından sonra, ayrılık ateşiyle yanan Bilâl-i Habeşî'nin durumuna benzetir.

Sevgili Peygamberimizin vefâtından sonra, müezzini olan Bilâl-i Habeşî, Peygamber Efendimizin ayrılığına dayanamayıp Şam'a gitmişti. Ömrünün sonuna yakın, Peygamber efendimizin rüyâda dâveti üzerine, kabrini ziyârete gelmişti. Peygamber efendimizin torunları, hazret-i Hasan ile hazret-i Hüseyin'in ısrârları üzerine, yanık ve tatlı sesiyle ezân okumuştu. Ezân'ın sesini duyan Eshâb-ı kirâm, Mescid-i Nebî'ye gelerek, Peygamber efendimizin zamânını hatırlayıp ağlaşmışlardı.

ACABA KİME VERİRLER

İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin, Hacı Hıdır Efgân'a yazdığı mektubu:

"Kıymetli mektubunuz geldi. İçindekiler anlaşıldı. İbâdetlerden zevk duymak ve bunların yapılması güç gelmemek, Allahü teâlânın en büyük nîmetlerindendir. Hele namazın tadını duymak, nihâyete yetişmeyenlere nasîb olmaz. Hele farz namazların tadını almak, ancak onlara mahsûstur. Çünkü nihâyete yaklaşanlara nâfile namazların tadını tattırırlar. Nihayette ise yalnız farz namazların tadı duyulur. Nâfile namazlar zevksiz olup, farzların kılınması büyük kâr, kazanç bilinir.

Fârisî mısrâ tercümesi:

Bu iş büyük nîmettir. Acaba kime verirler?

Namazların hepsinde hâsıl olan lezzetten, nefse bir pay yoktur. İnsan bu tadı duyarken, nefsi inlemekte, feryâd etmektedir. Yâ Rabbî! Bu ne büyük rütbedir.

Arabî mısrâ tercümesi:

"Nîmete kavuşanlara âfiyet olsun."

Bizim gibi ruhları hasta olanların bu sözleri duyması da, büyük bir nîmettir ve hakîkî saâdettir.

Fârisî mısrâ tercümesi:

"Bâri kalbimize bir tesellî olsun."

İyi biliniz ki, dünyâda namazın rütbesi, derecesi, âhirette, Allahü teâlâyı görmenin yüksekliği gibidir. Dünyâda insanın Allahü teâlâya en yakın bulunduğu zaman, namaz kıldığı zamandır. Âhirette en yakın olduğu zaman da, rüyet yâni Allahü teâlâyı gördüğü zamandır. Dünyâdaki bütün ibâdetler, insanı namaz kılabilecek bir hâle getirmek içindir. Asıl maksad namaz kılmaktır. Saâdet-i ebediyye ve sonsuz nîmetlere kavuşmanızı dilerim."

1) Zübdet-ül Makâmât; s.383
2) Hadarât-ül-Kuds; s.347
3) Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî; c.1, 137. mektup
4) Tezkire-i İmâm-ı Rabbânî; s.345
5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.15, s.261

__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
efgan, hacı, hıdır


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Benim Adım Hıdır Elimden Gelen Budur Atasözünün Anlamı ve Açıklaması Amelia Atasözleri ve Deyimler 0 17 Haziran 2014 22:28
Şehid Hacı Ecrin İslamiyet 0 16 Mart 2014 10:04
Hacı İlbeyi Zen Tarih 0 28 Aralık 2012 17:14
Yatak Konusmalari ( Hıdır & Hacer ) 16+ msaudhsduh koptum ya cok guzel ad3m Komedi ve Mizah 0 09 Ağustos 2006 21:23