IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
2Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03 Kasım 2011, 19:41   #31
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Sofrabezi Baskıcılığı

Kastamonu Merkez ve Daday, Devrekani ilçelerinde yapılmış olan bölgeye has önemli ürünlerden biridir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Düz beyaz patiska bez üzerine, ıhlamur ağacı üzerine elle oyma veya kabartma olarak yapılmış bitkisel, geometrik mo­tif işli, değişik boyutlardaki ahşap kalıpların, Özel hazırlanmış tek renkli boyaya batınlıp basılması suretiyle meydana getirilmektedir.
Beyaz bez Üzerinde siyah olarak meydana getirilmiş olan "sini bezi", sofra örtüsü, masa Örtüsü, kadın baş örtüsü olarak kullanılmıştır. Son yıllarda Kastamonu'nun en sevilen hedi­yelik eşyası olan sini bezine değişik uyarlamalar yapılarak, etek, perde, örtü olarak kullanıldığı görülmektedir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Alt 03 Kasım 2011, 19:41   #32
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Sepetçilik



Kastamonu'da üretilen sepetler, söğüt dallarından, Daday ve Araç ilçelerinde üretilen sepetler ise fındık ağacı dalların­dan örülmektedir.
Kastamonu Sepeti olarak bilinen bu sepetler ince söğüt dallarının yine özel işlemelerle hazırlandıktan sonra elle deği­şik biçimlerde örülmesi ile yapılır.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Yaş fındık ağacı dallarının özel aletlerle ince dar çübuk'ır haline getirilmesinden sonra yine elle değişik biçimlerde, kullanım fonksiyonuna göre elle örülmesiyle meydana getirilen diğer bir çeşidi vardır ki; kullanımına göre, halk arasında, ka­paklı pazar sepeti, yumurta sepeti, saman çit sepeti olarak isimlendirilirler.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:41   #33
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Fanilacılık


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Fanila Nedir?
Fanila; Kastamonu’nun yöresel el dokuma sanatlarından biridir. Geçmişi hakkında bilinen en önemli bilgi Kurtuluş Savaşı esnasında ordunun iç giyim eşyasının Kastamonu fanilalarından karşılandığıdır. Geçmişte sadece iç giyim olarak kullanılan fanilalar günümüzde hem iç hem de dış giyim olarak kullanılmaktadır.
Fanilanın Özellikleri
Kastamonu fanilasının en önemli özelliği sadece %100 pamuk iplikten üretilmesidir. Bu sayede fanila dört mevsim giyilebilme özelliği kazanır. Kışın vücudu sıcak tutmasından; yazın ise ter emme özelliğinden dolayı tercih edilmektedir. Dikiş ve dantelleri ev hanımları tarafından yapılmaktadır.


foroğraf galerisi





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:41   #34
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Halk Kültürü

HALK MÜZİĞİ VE HALK OYUNLARI
İle göç olmadığından halk müziği ve geleneksel oyunlar yöre özelliklerini yansıtır. Oyunlar zeybek türündedir. Seyirlik oyunlar, çocuk oyunlarında da öbür illere göre çeşitlilik görülmez.
HALK MÜZİĞİ: Köklü bir müzik kültürü olan Kastamonu uzun havaların kuzeydeki son durağıdır.
İlde iki resmi derleme yapılmıştır. 1928'de İstanbul Belediye Konservatuvarı adına yapılan ilk derlemeyi Yusuf Ziya, Ekrem Besim, Muhittin Sadak ve Ferruh Arsunar gerçekleştirmiştir. 1948'de Ankara Devlet Konservatuvan'nca yapılan ikinci derlemede Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve teknisyen Rıza Yetişen yer almıştır.
Derlenen ezgiler üzerinde yapılan araştırma, yörede köklü bir müzik geleneği yaşandığını göstermektedir. İnsanî, Âşık Kemâli, Âşık Meydânı, Feyzi Berkıya, Kırnaoğlu, Âşık Hasan, Ozanoğlu, Yorgansız Hakkı gibi âşıkların yetişmiş olması da âşıklık geleneğinin sürdüğünü göstermektedir. Sazın, koşma, divan, satranç, kalenderi, semai, müstezat, destan gibi nazım türlerine eşlik etmesi şiire ayrı bir hava kazandırmaktadır.
Sözlü halk ezgilerinin konulan çeşitlidir. Bunlar arasında yiğitlemeler, koçaklamalar, gemici havaları, elpük koşması, yelpük koşma, topal koşma, zil havası, aşağı imaret, çırdak, yarım çırdak, dokumacı türküleri, düğün havaları, güzellemeler, esnaf türküleri, Çanakkale türküsü, kınalı keklik, kına havaları, meydan havaları vb sayılabilir. Bu türküler. Kerem, Kandilli Kerem, Kalenderi, Garip, Bozlak, Tatyan Kerem, Misket, Yahyalı Kerem ayaklarında çalınıp söylenmiştir.
Halk oyunları, zeybek ve kaşık oyunları türündedir. Davulla oynananlar da vardır. Karayılan bunların en bilinenidir. İnebolu dolayları gemici türküsünün özel bir oyunu da vardır. Tekneleri sahile çekme gösterisi olarak nitelendirilen bu oyunda küreğin suya değişi, suda devinimi ve kürek sesleri ritim ve ezgiyle verilir. Geleneksel el sanatlarından dokumacılık ve bakırcılık da türkü tere yansımıştır. Halı dokuma türküsünde tezgâh; demirci-bakırcı-kalaycı türküsünde ise çekiç sesleri ritmi oluşturur.
Kastamonu'da uzun havaların çoğu ritmik ezgiye bağlanır. Sepetçioğlu ve Yıldız bunlardandır.
Yörede en yaygın usuller 2 zamanlıdan başlar. 4-5 zamanlı ezgiler ve 9 zamanlı ezgilerin değişik tipleri görülür.
3 + 2 + 2 + 2 = 9 + 3 + 2 + 2 = 9, 2 + 2 + 3 + 2 = 9, 2 + 2 + 2 +3= 9
düzenleri yörede yaygındır.
Yörenin Ünlü Türküleri: İndim Dereye Beklerim, Evlerinin Önü Meşedir, Evlerinin Önü Tozluk, Evlerinin önü Nane, Kahvenin Önünde Beyler Bahçesi, Sepetçioğlu, Üç Kız İdik, Toprak Köprü, Şu Dere Aşmak İster, Turna, Çıkabilsem Şu Yokuşun Başına, Köprünün Altı Diken, Geyik, Sabahın Seher Vakti, Yüksek Minare, Çayır Çıktı, Çırdak, Konaklar Yaptırdım, İlgaz'ın Altı, Yeni Kapı, Mehmedim, Kara Koyun, Ayşe, Ocak
Başında Mana, Yel Eser, Hürmüz Gelin, Ördek İsen Göle Gel, Köroğlu, Aşağı İmaret, Topal Koşma, Elpük Yelpük Koşması, Yaş Nane, Varın Bakın, Bismillahi Başlayalım, Sisli Kaya, Çanakkale İçinde Vurdular Beni, Ziller Kismen Kızı, Tiridine, Gıydevanın Kızları, Demirciler, Üç Güzel Oturmuş, Beyler Bahçesi, Kınalı Keklik, Kara Koyun Yayılır, Gökçeoğlu yöreden derlenmiş türkülere, Yıldız, Bülbül, Dağlar da uzun havalara örnektir.
Halk Müziği Araçtan: Tezeneli sazlardan meydan sazı. bağlama, cura yaygındır. Son zamanlarda tambura yanında "bulgari" denilen saz da çalınmaya başlamıştır. Türkiye Radyoları'nda divan sazını ilk çalan Kastamonulu sanatçı Âşık Mümin Meydani’dir. Yurttan Sesler Korosu'nun ilk bağlama sanatçısı İnebolulu Sarı Recep de yine bu yöredendir. Yaygın yaylı sazlar, kemane, kemence ve tırnak kemanesidir. Tırnak kemanesi Türk sanat müziğinde kullanılır. Üflemeli sazların başında zurna gelir. Dilli büyük kavallar, çoban düdükleri de yaygındır. Davul, tef, zil ve kaşık gibi vurmalı sazlar çalınır.
GELENEKSEL OYUNLAR: Kastamonu halk oyunları yalın görünümlüdür. Bunda kentin göç almaması ve çevre illerle ilişkisinin zayıf olması etkendir. Seyirlik oyunlar ve çocuk oyunları ise öbür illerdeki oyunlara benzer.
Geleneksel Halk Oyunları: Kastamonu ve yöresi zeybek bölgesidir. Kıyı kasabalarındaki oyunlar ise horon et kisindedir. Çevre köylerde davulla oynanan köçek havalarına merkezde rastlanmaz.
Zeybek: Kastamonu'da zeybek, düğün nişan törenlerinde, ulusal bayramlarda, eğlence günlerinde oynanır. Genellikle erkeklerin oyunlarına davul-zurna eşlik eder. Kıyı kasabalarında denize, donanmaya ilişkin sözlerle, devinimlerle oynanan oyunlar da vardır. Kastamonu ve çevresinde zeybeklerin sözlü bölümlerinde oynanmaz. Oyun aralarında davulcular ortaya çıkarak beceri gerektiren değişik devinimlerle tek kişilik gösteriler yaparlar. Bu gösteri oyuncuların dinlenmesine olanak sağlar. Davulcu yerini alırken oyuncular da yeni bir zeybeğe geçer.
Yöre zeybeklerinin en bilinenleri şunlardır: Aşağı tmaret. Ben Tefimi, Beyler Bahçesi, Bütün Çırdak (Çıtırdak, Çığır-dak). Yarım Çırdak, Çeliktendir, Qçekdağ, Dere Bekleyen, Erencik, Genç Osman, Hendek, Heyamola, Kara Kuzu Havası, Karanfil Oyunu, Kınalı Keklik, Mendan, Oturak Havası, Rakı İçtim, Sepetçioğlu, Topal Koşma, Kolbastı, vb.
Bunlardan bir bölümü şöyle oynanır:
Sepetçioğlu Zeybeği: Yörenin en yaygın zeybeğidir. 4-6 kişiyle oynanır. Tüm devinimler yiğitlik gösterisi biçimindedir. Birde öyküsü vardır:
Sepetçioğlu Osman Efe, Araç llçesi'nin Boyalı Bucağı'nda doğmuş, sepetçilikle geçinen bir Yörük gencidir. Bir anlatıya göre, Isfendiyaroğulları soyundan Hamza Bey, başka bir anlatıya göre Rüstem ya da Ali Bey, ağır vergilerle halkı ezmekte, haraca kesmektedir. Bir gün beyin adamları Sepetçioğlu Osman'dan bir haftada 100 sepet yapmasını isterler. Osman, bunun olanaksızlığını anlatırsa da dinletemez. Buyruğa karşı gelmiş sayılarak beye götürülür. Osman koltuğunun altına sakladığı saldırmayla (hançer) beyi öldürür. Yakalanıp zindana atılır. Bir yolunu bulup kaçar. Arac'ın Gülpü Dağı'na çıkar, beyin adamlarıyla tek başına savaşır. Beyin yerine geçen oğlu da halkı ezmektedir. Osman, köydeki sözlüsüyle evlenmiştir. Kastamonu Beyi, Osman'ın yaşlı anasını, karısını yakalatır. Osman gelip teslim olmazsa onları öldüreceğini duyurur. Gizlice beyin odasına giren Osman, anasını, karısını kurtarıp dağa götürür. Beyin adamları ardındadır. Kuşatılan Sepetçioğlu, yiğitçe savaşırsa da anası ve karısıyla birlikte öldürülür.
Bir anlatıya göre ise, beyin kızını kaçırdığı için sarılıp, yaralanmıştır. Kız da isyancı sayılıp hapse atılmıştır. Osman yakalanarak, İstanbul'da yargılanmış ve idam edilmiştir. Başka bir anlatıdaysa Padişah'ın Sepetçioğlu'nu bağışladığı söylenir.
Oyunun tüm devinimleri, Kastamonu uşağının ağırbaşlılığını, uysallığını, yürek bütünlüğünü, kötülerle savaşımını, haksızlıklara karşı çıkarak ölümü bile göze almasını simgeler.
Oyun üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde türkü söylenerek yürünür. Sonra ağır, zaman zaman karşılıklı oyunlar oynanır. İkinci bölümde türkü sürerken oyun durur, sonra yeniden başlar. Bu bölümde diz kırmalar, sekmeler, el vuruşlar çoktur. Üçüncü bölüm yine türküyle başlar, karşılıklı el vurmalar, sekmeler, yerde yapılan devinimlerle sürer. Oyunun türküsü şöyledir:
Sepetçioğlu bir ananın kuzusu
Hiç gitmiyor yüreğimden efem de sızusu vay vay
Böyleymiş alnımızın yazısu
Yassıl dağlar yassıl aslan efem de geliyo haydah
Gidelim Kışla önüne aşağı
Salıvermiş ince belden kuşağı
Yaman olur Kastamonu uşşağı
Yol verin efem dumanlı dağlar oy
Yaslan Sepetçioğlu dağlara yaslan
Laleli çimenli dağlara yaslan
Analar doğurmaz sen gibi aslan
Eğil dağlar eğil efem de geliyor haydah
Seslen Sepetçioğlu efece seslen
Laleli çimenli dağlara yaslan
Analar doğurmaz sen gibi aslan
Yassıl dağlar yassıl Osman efem de geliyor
vay vay (...)
Çırdak (Çıtırdak, Çığırdak): Erkek oyunudur. Devinimler Sepetçioğlu Zeybeği'ne benzer. Türküsü de vardır. Küre ilçesinin Çırdak Köyü'ne yapılan bir baskın olayı üstüne yakılmıştır. Üç bölümden oluşan oyunun bolüm başlangıçları türkülüdür. Zeybeklere özgü sekmeler, el vurmalar, diz vurmalar, ortaya geliş gidişler biçiminde oynanır. Türküsü şöyledir:
Şu Çırdaktan da baskun geliyor
Aman baskun da değil dostun geliyor
Kaygusuz avrat, hepdeyive kaygusuz avrat
Şu çırdaktan da gece meçe geçtim
Aman garlı buzlu sular mular içtim
Saygusuz yarim,hop deyiveıkaygusuz yarim
Nazlı yardan aman tez mi geçtin
Yuvarlağım toparlağım da kak gidiverdim
Cıvarayı feneri de yak gidiverelim
Kaygusuz yarim
Şu çardağın ekinleri
Aman top top olmuş da kakülleri
Saygusuz yarim hop deyive kaygusuz
… yarim
SEYİRLİK OYUNLAR, ORTAOYUNLARI
Kastamonu'da seyirlik oyunlar ve ortaoyunları kına gecelerinde, asker uğurlama törenlerinde oynanır. Hayvanları, meslekleri simgeleyen oyunlar halkı güldürüp eğlendirmeyi amaçlar. Kumar, Arap, Leylek, Bahar Çalgısı, Ramazan Hocası, Tütün Kıyma, Duvar örme. Kolan Dokuma gibi oyunlar aynı zamanda halkın yaşama biçimini yansıtır. Köçek ve Heyamola da müzikli seyirlik oyunlara örnek gösterilebilir.
Köçek: İki kişinin karşılıklı oynadığı bu oyunda, erkek oyunculardan biri kadın kılığına girer, yüzünü boyayarak bir peşkir takar, eteklik giyer. Kadınca davranışlarla seyredenleri güldürür.
Heyamola: İnebolu ve çevresinde Deniz Bayramı eğlencelerinde erkeklerin oynadığı oyunlardandır. Bir grup, yerde halka oluşturur, öbürleri onların omzuna çıkarak kule yaparlar. Kule kimi kez üç kata yükseltilebilir. Beceri isteyen oyunda oyuncular kuleyi kurduktan sonra müzikle sağa sola sallanarak oynarlar. Oyunun sözleri şöyledir:
Solo: Bismillahi başlayalım Koro: Helessahelessa
Solo: Ayva turunç taşlayalım Koro: Helessa yelessa Solo: Biz bu işi nişleydim
Koro: Helessa yelessa Solo: Bu yıl burda gışlayalım
Koro: Helessa yelessa
Heyamola yessa yessa
Mola heyamo
Ya mo heyamo
Mola heyamo
Helessa sellim yessa yessa yessa
Şeytan Çık: Oyunda bir hoca, yardımcısı, şeytan ve üç köylü vardır. Geniş bir alanda ya da köy odasında oynanır. Hocaya sakal takılmış, sırtı yastıkla kamburlaştı-rılmıştır. Yardımcısı güçlüdür, önünde su dolu bir kova vardır. Şeytan daha çok oyunu bilmeyenlerden seçilir. Hoca ortaya gelerek, daha önce oyunlar oynamış seyircilere "Hemşehriler, bir oynadınız, iki oynadınız, üç oynadınız. Bakıyorum oyunlarınız oyun değil! Hele bana bunun nedenini sorun söyleyeyim. Arkadaşlar vakit geçti, sebebini anlatayım. Darılmayın ama içinizde bir şeytan var" der. Köylüler bakınırlar. Biri bağırır: "Hoca öyleyse bu şeytanı sen ortaya çıkar", öbürleri de ona katılır, şeytanı bulmasını isterler. Hoca, seyirciler arasında gezinir, birkaç kişinin sırtını yoklar. Sonunda birini kolundan tutup alanın ortasına çeker, oturtur. Ceketini çıkararak, bir kolunu başına geçirir. Seyirciler gülüşürken, kulağına "Anaların doğuramadığı, babaların besleyemediği, ninelerin beleyemediği benim kulunum, tayım. Ben sana 'Şeytan çık' dediğimde 'Çıkmam' diye bağır" der. Şeytan bunu kabul eder. Hoca sağını solunu göremeyen şeytana bağırır: "Şeytan Çık", şeytan, "Çıkmam" der. Bu birkaç kez yinelenir. Bunun üzerine hoca üç kez ıslık çalar. Elinde su dolu kovayla bekleyen adam, ceketin kolundan suyu döker. Şeytan yerinden fırlar, kendiliğinden ortaya çıkmış olur. Seyirciler gülüşür.
Çocuk Oyunları: Kastamonu ve çevresindeki oyunlar öbür illerdeki oyunlara benzer. Erkek çocukların oynadığı cin kuyusu, ellebaş, geldi göçen, minder, çiydem, ateş oyunları, avcılık, askerlik, bezirgan başı, köse, esnaf, düğün, tuz yükü; kız çocukların oynadığı elhop kayası, çevirmeli elhop, bilye, dana, kuyu kayası, üç ve dokuz taş, takt ak, sobe takt ak. gibi oyunlar kimi ayrılıklarla öbür illerde de görülür. Bunlardan biri de Kastamonu'da "Köylen" denilen değnek oyunudur.
Köylen: 5-6 kişiyle oynanır. Oyunda herkesin bir sopası vardır. Bir de ağaçtan bir top kullanılır. Her oyuncu için topun sığabileceği büyüklükte çukurlar açılır. Biri ebe seçilir. Ebe, topu çukurlardan birine sokmaya, öbürleri de ellerinden geldiğince uzaklaştırmaya çalışırlar. Top kimin çukuruna girerse o ebe olur. Oyun böylece sürdürülür

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:42   #35
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Tarihi Evler ve Konaklar

SİRKELİ KONAĞI
Sirkeli Konağı Mustafa SİRKELİ tarafından üç katlı olarak yaptırılmaya başlanmış ancak ölümünün ardından yaşanılan maddi sıkıntılar sebebiyle büyük oğlu Mehmet Faik SİRKELİ tarafından iki katta bitirilmiştir.
Metin SİRKELİ'den edinilen bilgilere göre konağın 1893 - 1898 yılları arasında yapıldığı öğrenilmiştir.Konakta aile bir dönem kendisi oturmuş , daha sonraları kiraya verilmiştir.Konağın sanat okulu , ayakkabı atölyesi , terzi atölyesi ve bir dönemde Vali Konağı olarak kullanıldığı bilinmektedir.Ailenin soyadından dolayı "Sirkeli Konağı" olarak bilinir.
Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğünce 31.12.1997 tarihinde satın alınmış, projeleri hazırlanıp Kurulda onaylandıktan sonra 31.07.1998 tarihinde onarım ve restorasyonuna başlanmış, 1999/ Ağustos'unda onarım ve restorasyonu tamamlanarak, İl Daimi Encümeni'nin 19.08.2003 tarih ve 406 sayılı kararı ile Onur Bilgi Dağıtım ve Pazarlama şirketine Çocuk Kreşi (Ana Okulu) olarak kullanılması amacıyla 5 yıllığına kiralandı.Beyçelebi Mahallesi Atatürk Caddesinde bulunmaktadır.

75 YIL CUMHURİYET EVİ
75.Yıl Cumhuriyet Evi sivil mimari örneklerinden olup , yapının tarihine ait kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. Yıl Kutlama etkinlikleri kapsamında bir Kastamonu Evinin korunması ve fonksiyon verilmesi amaçlanmıştır.
Kastamonu Valiliği "75. Yıl Kutlama Komitesince, tescilli yapıların yoğun olduğu Saylav" 75. Yıl Cumhuriyet Sokağında özel mülkiyetteki bina satın alınmıştır.
05.08,1998 tarihinde bakım ve onarımı yapılmak üzere işe başlanmıştır. 75. Yıl Kutlama Komitesince onarım yapılmıştır.
Bakım ve onarımı tamamlanan binanın 10.12.1998 günü hizmete açılmıştır.
Kastamonu Evi, mahalli dokuma ürünü malzemelerle döşenmiş, bağışı gerçekleştirilen mahalli etnografik malzemelerle teşhiri yapılmıştır.
Müze Ev olarak tanıtım hizmetlerinde kullanılmaktadır.
SEPETÇİOĞLU KONAĞI

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Sepetçioğlu Konağının yapılış tarihine ait bulguya rastlanamamıştır. Ancak Gökdere Caddesi'ne açılan giriş kapısı üzerindeki demir şebekede yazılı olan 1884 rakamı konağın yapılış tarihi olduğunu düşündürmektedir.Kareye yakın dikdörtgen planlı olan yapı bodrum , zemin ve birinci kattan ibarettir.
Turizm amaçlı, otel ve restoran yapımı için fonksiyon verilmek üzere, İl Özel İdaresine ait olan ve yıkılmağa yüz tutan konak 25.11.1999 tarihinde onarıma alınmıştır.
Devrinin en güzel eseri örneğidir.
25.11.1998 tarihinde çatı onarımı ile işe başlanmıştır, 22.06.1999 tarihinde de restorasyonuna başlanmış olup 23.09.2000 tarihinde restorasyonu tamamlanmıştır.
Merkezi İstanbul'da bulunan Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfına mahallede halka ve öğrencilere yönelik faaliyette bulunmak üzere tahsis edilmiştir.Bu Vakıf tarafından Sosyal ve Kültürel etkinliklerde kullanılmaktadır.

KONYALI KONAĞI


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
1935-1936 yılları arasında Abdullah Konyalı tarafından yaptırılmıştır.Bina günümüze dek özgün halini korumuştur.
Kastamonu Valiliği � Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği Hizmet Binası olarak Kırkçeşme Mahallesinde Temmuz / 1998� de Konyalı Ailesi varislerinden satın alınmıştır.
11.06.1999 tarihinde Kastamonu Valiliğince bakım ve onarımı yaptırılmıştır.
6 Ekim 1999 tarihinde hizmete açılmış, 18 Kasım 2002 tarihinden itibaren ilimizdeki öğrenci ve yerel halkın çevre ve sağlıklı beslenme konularında bilgilendirilmesi amacıyla Kastamonu Valiliği Çevre Eğitim Merkezi'ne tahsis edilmiştir.23.12.2003 tarihine kadar ilimizdeki 22 ilköğretim okulu , Hacı Behiye Barut Anaokulu , Halime Çavuş İşitme Engelliler Okulu , Merkeze bağlı 10 köy okulu , Ağlı , Araç , Daday ve İhsangazi' deki YİBO ve Merkez İlköğretim okullarından toplam 11.697 öğrenci çevre eğitimi görmüştür.
Vali Enis Yeter zamanında başlatılan annelere yönelik "Çok Yaşayın , Sağlıklı Yaşayın" çevre ve sağlıklı beslenme eğitim projesinde de 2341 anneye ulaşılmıştır.İl Çevre ve Orman Müdürlüğü , Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kastamonu Valiliği Çevre Koruma Vakfı ortaklaşa çalışması olan projede öğrenciler yaş gruplarına göre hazırlanmış slayt gösterisi eşliğinde bilgilendirilmektedir.

TAHİREFENDİ (OSMANLI) KONAĞI


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Tarih bakımından ilimizin en eski yapılarından birisi olarak kabul edilen bina zemin ve birinci kattan ibarettir.Binada ilk göze çarpan 18 Yy. mimarisini yansıtan tepe pencereler ve üstlerindeki vitraylardır. Kündekari oda ve dolap kapıları , ocak nişlerdeki alçı işlemeler binaya zenginlik katmaktadır.
Kastamonu Valiliği İl Özel İdare İdaresince Kasım / 1999 da satın alınmıştır.Turizm faaliyetlerinde kullanılmak üzere Kasım / 1999 da Turizm Bakanlığına tahsis edilmiştir.
İlin tanıtımına yönelik, turizm faaliyetlerinde kullanılmak üzere "OSMANLI KONAĞI" olarak teşkil edilecektir.Röleve ve restorasyon projeleri tamamlanmış olup, yapımına ilişkin Koruma Kurulu Kararı alınmıştır.
Onarım çalışmalarına 26.04.2001 tarihinde başlanılmış olup 21.06.2002 tarihinde bitirilmesi planlanmaktadır.

LİVAPAŞA KONAĞI


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

19. yy. , son devir Osmanlı Çağı sivil mimari örneklerini yansıtan bu bina bodrum üzerinde üç kat olarak inşa edilmiştir. Zemin katta yanlarından çıkan merdivenlerin ulaştığı iki sütunlu portiklerin meydana getirdiği sahanlıktan sonra binaya çift kanatlı iki kapı girişi ile girilir. Bu katta ön ve arka cephelerde demir işli kafesler ile emniyeti sağlanmış, çevre duvarı kesme taş ile çevrelenmiş, iç bölme duvarları ahşap bağdadi olarak yapılmış, diğer katlarda ahşap karkas tekniğinde inşaa edilmiştir. Zemin kattaki anıtsal girişin üzerinde birinci ve ikinci katlarda, orta cephelerde çıkma yapılmış ve simetrik düzenlenmiştir. Bu çıkma bölümleri alttan taş eli böğründe payandalar ile desteklenmiştir.
Binanın iç aydınlatılması bol pencere ile sağlanmıştır. Zemin kattaki pencereler kesme taş söveli ve kemerlidir. Katlardaki pencereler dikdörtgen ve giyotin formundadır.
Binanın güney arka bölümündeki bahçesine ön cephede doğu ucunda bulunan, üzeri kemerli taş portalli demir işli kapıdan geçilmektedir. Arslanlı kapı olarak adlandırılan bu taş kapı portalinin yüzeyinde simetrik, karşılıklı iki mitolojik şekli andıran, kısmen stilize edilmiş iki arslan kabartma olarak işlenmiştir.
Kültür Bakanlığı'nca onarılmış ve Etnoğrafya Müzesi olarak düzenlenmiştir.

OSMANLI SARAYI (Eski Belediye Sarayı)

19. Yüzyıl sonlarında Kastamonu Belediye Binası olarak inşa edilmiştir.
1997 yılında, Belediye Meclisi kararıyla özel teşebbüse restore et-işlet-devret modeliyle 20 yıllığına verilmiştir.
1998-1999 yıllarında sürdürülen onarım ve restorasyon çalışmalarıyla turizm amaçlı otel ve restorant fonksiyonu verilmiştir.
Onarım ve restorasyonuna 300 milyar TL sı harcanmıştır. Nostalji atmosferde tefrişi yapılan tarihi yapı; 15 Şubat 2000 tarihinde faaliyete geçmiş olup, Turizm Bakanlığı'ndan İşletme Belgeli Tesis olarak çalışacaktır.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Atatürk'ün Osmanlı Sarayını Ziyaretleri
24 Ağustos 1925


EFLANİLİ KONAĞI


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Kastamonu sivil mimari örneklerindendir.Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 1910'lu yıllar olduğu tahmin edilmektedir.
İl merkezinde, Sağlık Bakanlığı Çevre Koruma Vakfınca 1999/ Ekim ayında Eflanili Ailesi varislerinden satın alınmıştır.
Valiliğin onararak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'ne 3 yıllığına tahsis ettiği Eflanili Konağı Kastamonu'ya gelecek ziyaretçiler ağırlanacaktır.
Yöresel Yemekler ve El Sanatları Uygulama Merkezi olarak işlev görecek olan Gazipaşa İlköğretim Okulu'nun yanındaki Eflanili Konağı'nda Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kurs gören hanımlar hazırladıkları yemeklerle el emeği, göz nuru eserlerini konukların beğenisine sunacaklar.
Eflanili Konağı'nda yöresel ev yemeklerini üretecek olan kursiyerler Kastamonu'nun ağız tadını tanıtmak için ayrıca yöreye has mantı, erişte gibi yiyecekleri de paket halinde satışa sunacaklar. Konak aynı zamanda Kastamonu'ya özgü el sanatlarının teşhir edildiği ve satıldığı bir mekan olma özelliği taşıyacak , Kursiyerler böylelikle ev bütçelerine katkıda bulunma imkanına da kavuşacaklar.

KIRKODALI KONAĞI

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

İl merkezi, Akmescit Mahallesinde şehre hakim tepe üzerinde ve tarihi dokunun yoğun olduğu kesimde yer alan tarihi bina; 1881 yılında papaz mektebi olarak inşa edilmiştir.
Sonraki yıllarda hastane olarak kullanılmıştır.Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki bina 1977 yılına kadar Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak işlev görmüştür. Ağustos 2000 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü'ne tahsis edilmiştir.
1977 yılında terk edilen tarihi yapının onarım restorasyonu Valilikçe tamamlanmış olup , Kültür Sanat Evi olarak kullanılacaktır.


YÜCEBIYIKLARIN KONAĞI

Özel mülkiyetince Kültür Bakanlığınca kamulaştırılan binada ve bahçesinde Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce onarımına başlanmış olup , mahalli folklorik malzemelerin üretimi ve teşhiri için düzenlemesi yapılmaktadır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



TOPRAKÇILAR EVİ

Yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir.Kastamonu sivil mimari örneklerinden olan bina kesme taş , ahşap ve ker--- kullanılarak yapılmıştır.26.10.2000 tarihinde Kastamonu Kalkınma Vakfı Yakacak Pazarlama Şirketi tarafından satın alınmıştır.
Onarım ve restorasyon çalışmaları tamamlanmış olup, 21.01.2004 tarihinde açılışı yapılan Toprakçılar Konağı turizme yönelik butik otel ve restoran olarak kullanılmaktadır.Müstecir eliyle çalışmakta olan otel 35 yatak kapasitesine sahiptir.

EL SANATLARI TEŞHİR MERKEZİ

Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü'nün verdiği 65 milyar ve DPT'nin verdiği 12 milyar ödenekle 3 Haziran 2000 tarihinde temeli atılmış 12 Mayıs 2001tarihinde hizmete açılmıştır..Ahşap işçiliği El Sanatları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yapılmıştır.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kastamonu Valiliği El Sanatları Satış ve Teşhir Merkezi olarak kullanılmaktadır. Yeni yapılan betonarme bir binada Geleneksel Kastamonu evlerinin canlandırılması açısından yapılan ilk uygulama olması sebebiyle de ayrı bir önemi vardır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



ZİNCİRLİOĞLU KONAĞI

Küre Dağları Milli Parkları Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılmak üzere restorasyon proje çalışmaları devam etmektedir.

ELLEZLER KONAĞI

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
20.04.2002 tarihinde restorasyonuna başlanan Ellezler Konağı 21.01.2004 tarihinde tamamlanmış olup,açılışı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Enis Yeter , Kastamonu Valisi Mustafa Kara ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof.Dr.Metin Sözen tarafından yapılmıştır.El Dokumaları Teşhir Merkezi Valiliğimize bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı atölyelerinde üretilen dokumaların satış merkezi olarak hizmet vermektedir.Aynı zamanda zengin bir kültürel geçmişe sahip olan ilimizin geçmişten günümüze dokuma örneklerinin de yer aldığı bir ünite olarak Kastamonu'yu ziyaret edenlerin beğenine sunulmuştur.

KENT TARİHİ MÜZESİ
Valilik Konağı altında bulunan Kent Tarihi Müzesi , 29 Ekim 2002 tarihinde hizmete açılmıştır.
İlin tarihi ve kültürel mirasına yönelik fotoğrafların bulunduğu müzede, kent tarihi araştırmalarına kaynaklık eden kütüphane bulunmaktadır.Öğrencilerin , Akademisyenlerin araştırma yapabileceği dökümanlar mevcuttur.
Müzenin en önemli eserleri arasında, Atatürk'ün Kastamonu'ya gelişi sırasında kullanılan halı (1907), dönemin Sana-i Nefise (Sanat Mektebi) okulunda yapılan piyano (1904-1907) gibi önemli eserler bulunuyor.

NALBANTOĞLU KONAĞI

Nalbantoğlu Konağı Valilikçe satın alınarak fonksiyon verilmek amacı ile restorasyon çalışmaları başlatılmış olup , röleve projesi hazırlanmaktadır.

MEMLEKET KÜTÜPHANESİ



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Hükümet Konağı'nın kuzeyinde bulunmaktadır. Yapı iki katlı ve kargirdir. 1334 H. /1916 M. Yılında "Milli Kütüphane" adını taşıması öngörülerek Hükümet Bahçesi'nde Maliye Hazinesi'ne ait 333.324 m2 alanında arsa üzerine Vilayet hesabına yaptırılmasına karar verilmiş ve ilgili Nezaretten izin istenmiştir. Dört hafta sonra nezaretten izin gelmesi üzerine nafia sermühendisi Necati, Vilayet azası Tevfik ve Başkatip Reşat Efendi'den oluşan bir heyet kurularak üç hafta sonra da inşaat hazırlıklarına başlanmıştır.
Bilinmeyen nedenlerle aksayan inşaat 1343 H. / 1924 M. Yılında tamamlanmıştır. "Memleket Kütüphanesi" adını alan yapının açılışı Vali Fatin Bey tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra bina Vilayet ve Jandarma tarafından kullanılmış.
Restorasyonu yapılan bina Resim ve Fotoğraf Müzesi olarak kullanılmaktadır.

MAZLUMCUOĞLU KONAĞI

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yöresel sivil mimari örneklerinden olan yapının yapılış tarihi bilinmemektedir.Konumlandığı yer itibarı ile Hükümet Konağı ve Kültür Merkezi binası ile birlikte iyi bir kompozisyon oluşturmaktadır.
Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresinin ortak olduğu Kastamonu Kalkınma Vakfı Şirketinin tarihi eserlere katkısını sağlamak için Valilikçe eser yoğunluğu olan bölgedeki konumu ve gösterişli olan evin satın alınması önerilmiştir.
20.10.1998 tarihinde ev ve yanındaki parsel satın alınmıştır.Projeleri hazırlanarak,1999 / Haziranında onarım ve restorasyonuna başlanan binanın onarımı tamamlanmıştır. Eylül 2000 tarihinde tefrişi tamamlanarak hizmete girmiştir.Vakıf hizmetlerinde kullanılacaktır. Bahçe ve çevre düzenlemesi tamamlanmak üzeredir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:42   #36
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Yöresel Kıyafetler


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kadın Giysileri : Başa fes giyilip üzerine yuvarlak kasnak geçirilir.Kasnak kenarları inci, altın veya boncuklarla süslenirdi .Bunların üzerine simli ve oyalı tülbentler , yüzü açıkta bırakacak şekilde örtülürdü.Sırtta çeşitli isimler alan gömlekler bulunur , bunların üzerlerine işli ceket, giyilirdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Bele çok renkli kuşaklar (Püsküllü)takılır, bacaklara ince dantel veya oya işi don, üzerine bol şalvar, ayak1ara da mes ve çeşitli isimler de terlikler giyilirdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Erkek Giysileri : Eski tarz yerini tamamen yeni biçimlere bırakmıştır.Eskiden başa renkli fes giyilir,üzerine ucu aşağıya doğru sarkıtılan yazma sarılırdı. Sırtta iç gömleği, bunun üzerinde düz veya içli cepken olur, belde renkli kuşak onun üzerinde de meşin silahlık bulunurdu, bacaklara şalvar denilen (ağları diz kapaklarına kadar sarkan; pantolon, ayakları uçları kıvrık tulumbacı yemenisi giyilirdi .Göğüs üzerine çapraz olarak köstek denilen altın saat zinciri sarılırdı.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:42   #37
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Festivaller - Yerel Etkinlikler 2009 Takvimi

ETKİNLİĞİN ADI: ATATÜRK'ÜN KASTAMONU'YA GELİŞİ, ŞAPKA VE KIYAFET İNKILABI
TARİH: 23 - 31 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - MERKEZ
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1961 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: İL KUTLAMA KOMİTEİ - KASTAMONU VALİLİĞİ - İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ
ADRES: KASTAMONU VALİLİĞİ - İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ - KASTAMONU
TELEFON: (0366) 214 22 18 - 214 31 76 - 212 44 05




ETKİNLİĞİN ADI: TÜRK DÜNYASI GÜNLERİ
TARİH: 23 - 25 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - MERKEZ
NİTELİĞİ: ULUSLARARASI
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1997 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: KASTAMONU BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - KASTAMONU
TELEFON: (0366) 214 10 48 - 214 99 83




ETKİNLİĞİN ADI: ŞEYH ŞABAN-I VELİ VE KASTAMONU EVLİYALARINI ANMA HAFTASI
TARİH: MAYIS AYININ İLK CUMA GÜNÜ BAŞLAR, 3 GÜN SÜRER
İL/İLÇE: KASTAMONU - MERKEZ
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1992 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: ŞEYH ŞABAN-I VELİ VE KÜLTÜR VAKFI
ADRES: ŞAYH ŞABAN-I VELİ KÜLLİYESİ - KASTAMONU
TELEFON: (0366) 214 20 87




ETKİNLİĞİN ADI: ABANA KÜLTÜRÜ SANAT VE DENİZ ŞENLİKLERİ
TARİH: 27 - 28 - 29 TEMMUZ
İL/İLÇE: KASTAMONU - ABANA
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 24 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: ABANA BELEİDYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - ABANA
TELEFON: (0366) 564 11 65 - 564 10 18




ETKİNLİĞİN ADI: AĞLI KALESİ ŞENLİKLERİ
TARİH: 10 - 12 TEMMUZ
İL/İLÇE: KASTAMONU - AĞLI
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 2001 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: AĞLI KAYMAKAMLIĞI - AĞLI BELEDİYE BAŞKANLIĞI - AĞLI İLÇE YARDIM DERNEĞİ
ADRES: ATATÜRK CAD. HAL MEYDANI NO:1 - AĞLI
TELEFON: (0366) 737 10 01 - 737 10 02 - 737 10 12




ETKİNLİĞİN ADI:AĞLI PANAYIRI
TARİH: 23 - 27 EYLÜL
İL/İLÇE: KASTAMONU - AĞLI
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1946 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: AĞLI BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - AĞLI
TELEFON: (0366) 737 10 01 - 737 10 02 - 737 10 12




ETKİNLİĞİN ADI: AĞLI KAYIK YARIŞLARI
TARİH: 21 ŞUBAT
İL/İLÇE: KASTAMONU - AĞLI
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 300 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: AĞLI BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - AĞLI
TELEFON: (0366) 737 10 01 - 737 10 02 - 737 10 12




ETKİNLİĞİN ADI: SUĞLA (DOĞAYA HASRET VE KÜLTÜR) ŞENLİKLERİ
TARİH: TEMMUZ AYI İLK CUMARTESİ - PAZAR
İL/İLÇE: KASTAMONU -AZDAVAY
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1999 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: AZDAVAY BELEDİYE BAŞKANLIĞI DERNEKLERİ
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLĞI - AZDAVAY
TELEFON : (0366) 717 10 16 - 717 12 35 - 717 18 88




ETKİNLİĞİN ADI: PİLAN ŞÖLENİ
TARİH: RAMAZAN VE KURBAN BAYRAMI 3. GÜNLERİ
İL/İLÇE: KASTAMONU - BOZKURT
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: BİLİNMİYOR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: BOZKURT BELEDİYESİ
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - BOZKURT
TELEFON: (0366) 575 11 25 - 575 12 35




ETKİNLİĞİN ADI: YAYLA ŞENLİKLERİ
TARİH: TEMMUZ AYI SON CUMARTESİ - PAZAR
İL/İLÇE: KASTAMONU - BOZKURT
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1990 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: BOZKURT BELEDİYESİ
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - BOZKURT
TELEFON : (0366) 575 11 25 - 575 12 35




ETLİNLİĞİN ADI: RIFAT ILGAZ SARI YAZMA KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
TARİH: 10 - 12 TEMMUZ
İL/İLÇE: KASTAMONU - CİDE
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1995 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ : CİDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANŞIĞI - CİDE
TELEFON : (0366) 866 10 04 - 866 11 69




ETKİNLİĞİN ADI: 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI VE AT YARIŞLARI SPORTİF FAALİYETLERİ
TARİH: 30 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - DADAY
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1987 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: DADAY BELEDİYESİ
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - DADAY
TELEFON : (0366) 616 10 05 - 616 10 06




ETKİNLİĞİN ADI: DEVREKANİ TARIM KÜLTÜR VE HAYVANCILIK FESTİVALİ
TARİH: 4 - 6 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - DEVREKANİ
NİTELİĞİ: ULUSLARARASI
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 2002 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: DEVREKANİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLI - DEVREKANİ
TELEFON : (0366) 638 10 13 - 638 13 13 - 638 13 14



ETKİNLİĞİN ADI: ŞEYH ŞABAN-I VELİYİ ANMA, RAHMET VE BEREKET GÜNÜ
TARİH: MAYIS AYININ İLK CUMA GÜNÜ
İL/İLÇE: KASTAMONU - HANÖNÜ
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 11 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: HANÖNÜ BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - HANÖNÜ
TELEFON: (0366) 497 51 95




ETKİNLİĞİN ADI: 9 HAZİRAN ŞEREF VE KAHRAMANLIK GÜNÜ
TARİH: 9 HAZİRAN
İL/İLÇE: KASTAMONU - İNEBOLU
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 80 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: İNEBOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - İNEBOLU
TELEFON: (0366) 811 45 00 - 811 32 32




ETKİNLİĞİN ADI: ŞAPKA, KIYAFET İNKILABI
TARİH: 25 - 27 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - İNEBOLU
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 76 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: İNEBOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - İNEBOLU
TELEFON: (0366) 811 45 00 - 811 32 32




ETKİNLİĞİN ADI: ŞAPKA BAYRAMI
TARİH: 25 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - KÜRE
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 76 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: KÜRE BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - KÜRE
TELEFON: (0366) 751 20 01 - 751 20 32 - 751 30 28




ETKİNLİĞİN ADI: DOĞA TURU VE SUĞLA YAYLA ŞENLİKLERİ
TARİH: 3 - 6 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMON - PINARBAŞI
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 10 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - KAYMAKAMLIK
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - PINARBAŞI
TELEFON: (0366) 771 22 42 - 771 22 43




ETKİNLİĞİN ADI: ULUSLARARASI TAŞKÖPRÜ KÜLTÜR VE SARIMSAK FESTİVALİ
TARİH: 28 - 30 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - TAŞKÖPRÜ
NİTELİĞİ: ULUSLARARASI
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 22 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: TAŞKÖPRÜ BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - TAŞKÖPRÜ
TELEFON: (0366) 417 10 58 - 417 10 62 - 417 15 79




ETKİNLİĞİN ADI: KÜLTÜR VE PİRİNÇ FESTİVALİ
TARİH: 16 - 19 AĞUSTOS
İL/İLÇE: KASTAMONU - TOSYA
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 1998 YILINDAN BU TARAFA
DÜZENLEYEN KURULUŞ: TOSYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: KARGI MAH. CUMHURİYET MEYDANI NO: 18 - TOSYA
TELEFON: (0366) 624 06 92




ETKİNLİĞİN ADI: HACI BEKİR ŞEKERCİLER, PASTACILAR VE YAYLA KÜLTÜR FESTİVALİ
TARİH: 26 - 28 HAZİRAN
İL/İLÇE: KASTAMONU - ARAÇ
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 3 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: BELEDİYE BAŞKANLIĞI - ARAÇ TURİZM DERNEĞİ
ADRES: YENİ MAH. KASTAMONU CAD. NO: 1 - ARAÇ
TELEFON: (0366) 362 10 11 - 362 12 19




ETKİNLİĞİN ADI: GİNOLU GÜMÜŞ BALIK FESTİVALİ
TARİH: 17 - 19 TEMMUZ
İL/İLÇE: KASTAMONU - ÇATALZEYTİN
NİTELİĞİ: ULUSAL
KAÇ YILDIR DÜZENLENDİĞİ: 12 YILDIR
DÜZENLEYEN KURULUŞ: ÇATALZEYTİN BELEDİYE BAŞKANLIĞI
ADRES: İSTAKLAL CADDESİ - ÇATALZEYTİN
TELEFON: (0366) 516 12 16 - 516 12 17 - 516 10 60

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:43   #38
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Hamamlar



  • ÇİFTE HAMAM
  • KALE HAMAMI
  • FRENKŞAH HAMAMI
  • ARABA PAZARI HAMAMI
  • YENİ HAMAM
  • SARAY HAMAMI
  • BEY HAMAMI
  • DEDE SULTAN HAMAMI
  • FERHATPAŞA HAMAMI

ÇİFTE HAMAM
Hamam miladi 1514 yılında Yavuz Sultan Selimin Hocası Halim Çelebi tarafından yaptırılmıştır.Hamam moloz taşından ve harçla yapılmış olup üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür.kadınlar ve erkekler kısmının planları aynıdır.üzeri kubbeli büyük soyunma yerleri yine kubbeli giriş ve soğukluk yerleri vardır.Yıkanma odalarının ön kısımlarında ortada birer kubbe yanlarında tonoz kemerler arka taraflarda ise yanyana üzerleri kubbeli ikişer halvet odaları bulunur.hamam 1728 yılında tamir edilmiştir.
KALE HAMAMI
Hamam miladi 1300 yıllarından önce Şeyh Ziyaeddin Efendi tarafından yaptırılmıştır.hamam moloz taşından ve harçla yapılmış olup hamamın üzeri ahşap çatı ve kiremitle örtülüdür.soyunma yeri olan ilk bölüm 6*13 metre ebatında olup 3*6 metre soğukluk kısmından sonrada yıkanma salonuna girilir.Yıkanma odası 3,20*3,20 metre ölçüsünde üzerleri kubbeli iki halvet ve bunların arasında bulunan yine üzeri kubbe ile örtülü bir plandan ibarettir.hamam birçok tamir görmüştür.
FRENKŞAH HAMAMI
Hamam Emir Firenkşah Cemalüttin tarafından miladi 1262 yıllarında yaptırılmıştır.hamam kadın ve erkeklere mahsus olmak üzere iki taraflı olarak yaptırılmıştır.Hamam kare bir plana sahiptir.ortasında merkezi bir kubbe ve güneydoğu köşede yanyana iki kubbe batı duvarının köşesinde iki küçük kubbe olmak üzere beş adet kubbe ile bunların arasına gelen tonozlarla örtülmüş bölümler vardır.mamam hicri 1170 yılında tamir edilmiştir.
ARABA PAZARI HAMAMI
Hamam miladi 1515 yıllarında Nasrullah Kadı tarafından yaptırılmıştır.Hamam moloz taşı ve harçla yapılmıştır.kapısı güneyden açılan soyunma yeri 100 metrekare civarında olup kubbe ile örtülüdür.7*9 metre ölçüsündeki soğukluk kısmı ortada ve yanlarda birer olmak üzere üç küçük kubbe ile örtülü odalardan meydana gelmiştir.Yıkanma salonu ise haçvari plana sahiptir..Hamam miladi 1918 ve 1981 yıllarında onarım geçirmiştir.
YENİ HAMAM
Hamam Karamustafa Paşa tarafından miladi 1811 yılında yaptırılmıştır.Binanın soyunma bölümü kesme taş diğer kısımlar moloz taşından yapılmıştır.10*10 metre ölçüsünde olan soyunma kısmı merkezi kubbe ile örtülüdür.3,60*12,15 metre ölçüsündeki soğukluk kısmının üzeri 3 adet kubbe örtülmüştür.Hamamın soyunma kısmını örten merkezi kubbesinden başka soğukluk ve yıkanma odaları üzerinde üç sıra halinde yanyana dizilmiş dokuz adet kubbesi bulunur.kubbenin üzeri ahşap çatı ve kiremitle örtülüdür.hamam 2005 yılında restore edilmiştir.
SARAY HAMAMI
Hamam miladi 1575 yıllarından önce Muharrem Efendi tarafından yaptırılmıştır.Ahşap soyunma yeri ,soğukluk kısmı ve üzeri kubbeli beş adet halvet yeri ile hamamın çatısı tamamen yıkılmıştır.bina dört duvardan ibaret bir harabe görünümündedir.
BEY HAMAMI
Hamam Candaroğulları hükümdarı olan İsfendiyar Bey tarafından miladi 1329 yılından önce yaptırılmıştır.Doğu cephesinde bulunan 12*15,5 metre ölçüsündeki giriş ve soyunma kısmı ahşap olup üzeri kiremitle örtülüdür.Ahşap olan bu kısımdan sonra 1,60 metre eni ve boyu olan giriş yerinden geçilerek yine her kenarı 4,80 metre olan kare planlı ve iki tarafında küçük kubbelerle örtülü odalar bulunan bölüme ulaşılır.Buradan ikinci bir geçişten yıkanma bölümüne girilir.yıkanma bölümü 9,60*9,60 metre ebatında (T) şeklinde plana sahip olup üzeri merkezi kubbe ile örtülüdür.Miladi 1329 yıllarında onarım geçirmiştir.
DEDE SULTAN HAMAMI
Hamam miladi 1514 yıllarında Mevlevi Dergahı Şeyhi Celalettın Dede Sultan tarafından yaptırılmıştır.Hamam moloz taşından ve harçla yapılmış olup hamamın soyunma kısmı 10*110metre ölçüsündedir.3*4metre ölçüsündeki soğukluk kısmının üzeri üç adet kubbe ile örtülüdür. Bu kısmın sol tarafında küçük oda yer alır. Yıkanma odası iki bölüm halinde olup ön tarafta ortası kubbeli yanları tonoz kemerli 3,70*10 metre genişliğinde bir salon arkasında ise 4*4,5 metre ebatında üzeri kubbeli iki halvet yeri vardır.1766ve 1948 yıllarında tamir görmüştür.
FERHATPAŞA HAMAMI
Hamam miladi 1557-1564 yılları arasında Kastamonu Sancak Beyi olan Ferhat Paşa tarafından inşaa edilmiştir.Hamam moloz taşından harçla yapılmış olup 10,70*10,70 metre ölçüsündeki soyunma yeri ahşaptır.2,5*4,80 metre ölçüsündeki soğukluk kısmının solunda kubbeli bir odacık yer alır.Hamamda beş adet halvet bulunmaktadır.hamam 1743 ve 1793 yıllarında tamir geçirmiştir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:43   #39
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Yöresel Yemekler

Kastamonu’da binlerce yıllık bir kültür birikimi ve il sınırlarındaki coğrafi çeşitlilik yemek kültürünün zenginliğinde de kendisini oldukça göstermektedir. Yapılan derleme çalışmalarında Kastamonu’da 812 çeşit yemek tespit edilmiş ve bu yemeklerden yaklaşık olarak 500 adetinin Anadolu’nun diğer yörelerinde bilinmediği ortaya çıkmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Genel anlamda ekmekler, çorbalar, et yemekleri, hamurlu yemekler, sebze yemekleri, tatlılar ve içecekler olarak ana başlıkları olarak ayrılan Kastamonu mutfak kültürü içinde ayrıca sanayi bitkileri, şekercilik ve meyvacılık da oldukça ün kazanmıştır.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kastamonu elması, sadece yöremizde bulunan üryani eriği, Tosya üzümü, İnebolu kestanesi, kirazı, Azdavay armudu, Araç ceviz ve kızılcığı, Taşköprü eriğinin yanında yine Taşköprü sarımsağı ve keten-keneviri, Tosya pirinçleri ile oldukça zengin bir yelpaze oluşturmaktadır.
Kastamonu Türkiye’de şekerciliğin yayılış merkezlerinden biri olarak ve Türk Lokumuna yeni bir aroma kazandırarak tüm dünyaya tanıtan Kastamonu Araç ilçemizden olan Hacı Bekir ürünleri, çekme helvamız ile de kendini ispatlamış bir kenttir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yemek kültürü denildiğinde akla gelen servis-saklama kapları, pişirme araçları açısından da zengindir Kastamonu. Özellikle Küre ilçemizde çıkarılan ve yaklaşık olarak 3500 yıldır işletile gelen bakır madenleri sayesinde yöreye özgü spesifik bir grup oluşturan bakır servis ve saklama kapları arasında sahan, ligenler, siniler gibi örnekler sergilerken, orman yoğunluğundan kaynaklanan pişirme araçlarındaki yaslağaç, bisleğeç, oklağaç gibi gereçlerde ahşap malzeme örneklerinin bir kısmını ortaya koymaktadır.

ETLİ EKMEK :
Malzemesi :
1 Kg. orta yağlı, iki kere çekilmiş dana kıyması, 2 Kg. un, iki büyük baş soğan, yarım demet maydanoz, 1 yumurta, karabiber, kimyon, tuz, 1 çay bardağı sıvı yağ.
Hazırlanışı :

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Önce ekmeğin pişirileceği sac hazırlanır. Sacın üstü silinip altıda külle kaplanarak pişecek ekmeğin yanmaması sağlanır.
Etin hazırlanmasında, kıyılmış soğan, 1 yumurta, maydanoz ve baharatlar ve birazda su ilave edilerek macun kıvamında ekmek hamuruna sürülebilecek hale getirilir. Ekmeklik un, hamur teknesinde mayasız su ve tuz ile yoğrulur ve hamur haline getirilir. Hamur yaklaşık 30 cm. çapında yuvarlak bir biçimde ve 2-3 mm. kalınlığında açılır. Açılan bu hamurun yarısının içine daha önceden hazırlanan kıyma eklenir ve diğer yarısı ile bunun üzeri kapatılır. Hazırlanan bu ekmek sac üzerinde her iki tarafı da kızarıncaya kadar pişirilir ve servise sunulur. Arzu edilirse ekmeğin yanında, üryani hoşafı, pestil ezmesi, erik ekşisi, ayran gibi içeceklerde alınabilir.
Etli ekmeğin, patetesli, mantarlı, kesikli, yoğurtlu, cevizli, ıspanaklı gibi çeşitleri de yaygın olarak yapılır.
BANDUMA :
Malzemesi :
1 Kg.lık böreklik un, 150 gr. ceviz içi, yarım hindi, 50 gr. tereyağı, tuz.
Hazırlanışı :
İlk önce hindi pişirilerek suyu elde edilir. Sonra un su ve tuz ile yoğrulur. Bu hamur yufka haline getirilerek pişirilir. Ceviz içi ufalanarak bir tepsi içinde önceden kızartılmış tereyağı ile yağlanır. Pişirilen hamurlar yufka halinde iken rulo şeklinde kesilir ve hazırlanmış olan hindi suyuna bandırılarak bir tepsiye dizilir. Bu tepsideki hamurların üzerine hindi eti parçaları ve ufalanarak yağlanmış ceviz içi konur ve yine hindi suyu ilave edilerek ocakta altı kızarana kadar pişirilir. Ocaktan çıkınca eritilmiş tereyağı dökülerek servise hazır hale getirilir.
MIKLAMA :
Malzemesi :
½ kg.. orta yağlı kıyma, 3 adet soğan, 50 gr. yağ, 4 yumurta, yarım demet maydanoz, tuz.
Hazırlanışı :
Soğan iyice kavrulduktan sonra, kıyma, bu kavrulan soğanlar, maydanoz ve tuz ile birlikte yeniden kavrulur. Kavrulan bu kıymaya az su ilave edilerek kaynatılır ve pişen karışım bir sahana alınır. Üzerine yumurta kırılarak sahan hafif ateşte pişirilir. Pişen yumurtanın üzerine kızdırılmış tereyağı dökülür ve servise sunulur. Mıklamanın ıspanaklı, etli, patatesli, mantarlı, çökelekli gibi çeşitleri yapılabilmektedir.
PAÇA :
Malzemesi :
½ kg. patates, 3 yumurta,50 gr. nişasta, 50 gr. yoğurt, bir baş sarımsak, 50 gr.tereyağı.
Hazırlanışı :
Patatesler önce bir kapta haşlanır, Daha sonra bu patatesler ezilerek ayrı bir kapta yumurta içine bir kaşık nişasta, yoğurt ve sarımsak eklenerek çırpılır. Bu karışım daha sonra patatesler ile birleştirilerek ağır ateşte pişirilir.Bu karışım piştikten sonra üzerinde kızdırılmış tereyağı gezdirilir. Pişirme ocakta olabileceği gibi yayvan bir kap içerisine alınarak fırında da pişirilip, paçanın altının ve üstünün kızarması sağlanabilir ve üzerine maydanoz yaprakları eklenerek servise hazır hale getirilir.
Yine paçanın da kıymalı, kelleli, pirinçli gibi çeşitleri mevcuttur.
EKŞİLİ PİLAV :
Malzemesi :
1 kg. siyez bulguru, ½ kg. yoğurt, 2 adet soğan, 1 demet nane, 1 demet dereotu, 1 demet maydanoz, ebegümeci, salça, karabiber, tuz.
Hazırlanışı :
İlk önce siyez bulguru haşlanır, haşlanmış olan bu bulgura ebegümeci ve yoğurt eklenerek kaynatılır ve karışım biraz koyulaşınca üzerine nane, maydanoz ve dereotu doğranılarak atılır. Ateşten alınıp biraz dinlendirilince kırmızı biber ve eritilmiş tereyağı ve eklenerek sulu bir pilav halinde servise alınır.
ALA PİLAV :
Malzemeler :
½ kg. ince bulgur, ½ kg. mercimek, 3 yumurta, 3 adet kuru soğan, 50 gr. teryağı ve tuz.
Hazırlanışı :
Önce bulgur haşlanır, biraz haşlandıktan sonra bulgurun içine mercimek katılır ve suyunu tamamen çekene kadar ocakta ağır ateşte tutulur.Ayrı bir kapta ince kıyılmış soğan tereyağına atılır ve iyice kavrulur. Bu yağ pişen pilavın üzerine dökülür ve servis, pilav biraz dinlendirildikten sonra yanına taze soğan eklenerek yapılır.
ÇEKME HELVA :
Malzemesi :
Kadayıflık özü olmayan un, şeker, yağ, limon tuzu ve su.
Hazırlanışı :
Önce helvanın meyanesi hazırlanır. Yağ bir kazanda eritilir ve içine un konur. Bir saat kadar hafif ateşte un ve yağ iyice karıştırılarak kavrulur, ve daha sonra bir sini içinde soğumaya alınır. Diğer yanda toz şeker, limon tuzu ve su, akide kıvamına gelene kadar ocakta kaynatılır. Kaynayan bu karışım mermer tezgah üzerine alınır. Burada 20-25 cm. genişliğinde, bir karış kalınlığında bir alan kaplayacak şekilde düzenlenir. Karışım hafif soğuduğunda elle uzatılarak simit gibi halka şekline getirilir ve bu işlem sonrasında karışımın şekli beyaz bir renk alır. Halka şeklindeki bu şeker meyanenin içinde bulunduğu sini içine yerleştirilir. Halka 4-6 kişi tarafından çekilerek meyane sinisinin büyüklüğüne ulaştırılır. Halka ikiye katlanarak yeniden çekilir. İşlem şeker meyaneyi içine çekip, tel tel olana kadar devam ettirilir. Akide kaybolup tel tel ayrılınca mermere alınıp soğumaya bırakılır. Ilık bir sıcaklığa kavuşunca elle sıkıştırılarak un haline getirilip tepsilere basılır ve üzerine baskı uygulanarak iyice sıkışması sağlanır. Sonra bıçakla kesilerek servise sunulur.
SİMİT TİRİDİ :

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Malzemesi:
Kastamonu simidi, kemik suyu, sarımsak, yoğurt, kavrulmuş kıyma, tereyağı.
Hazırlanışı :
Kastamonu simidi diğer yörelerden farklı olarak, böreklik un ile mayalanıp yoğrulduktan sonra, hamur simit halkası haline getirilir ve 10 dakika bekletilir. Dinlenmiş hamur, içinde elma pekmezinin kaynadığı suda haşlanır. Daha sonra fırınlanarak hazır hale getirilir. Simitler bir tabağa küçük parçalar halinde doğranır. Tencerede kaynatılmış olan kemik suyu bu simitlerin üzerine dökülür. Bunun üstüne sarımsaklı yoğurt ve onun üstüne de 6-7 saat süresince ağır ateşte kavrulmuş kıyma dökülür. En üste ise eritilmiş tereyağıdökülerek hazırlanmış olur.
PÜRYAN-KUYU KEBABI :

Hazırlanışı :

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

İlk önce tuğladan örülmüş 1- 1.5 metre derinliğinde ve ortalama 3 ila 5 koyun alabilecek çapta bir kuyu yapılır. Kuyunun duvarına çengeller asılır. Kuyu tabanına enkaz diye tabir edilen odunlar döşenerek ateş yakılır ve is çıkmayacak hale getirilir.
Yeni kesilmiş bir kuzu tamamen temizlenir ve bütün olarak kalacak şekilde boynundan kuyruk sokumuna kadar satırla ikiye ayrılarak közlerin üzerinde çengellere takılır. Bu arada közün üzerine bir boş tava konur. Bundaki amaç, pişecek olan kuzunun pişme sırasında çıkan yağlarının tava içinde toplanarak daha sonra yapılacak pilav için kullanılmasıdır. Kuyunun ağzı tahta bir kapakla kapatılır ve kuzunun kendi buharında pişebilmesi için çevresi tamamen çamur ile sıvanır. Yaklaşık iki saat piştikten sonra kuyudan çıkarılan kuzu parçalanır ve elle yenir.
OĞMAÇ ÇORBASI :
Malzemesi :
Un, 1 yumurta, su, tereyağı, yoğurt, nane, kırmızı pul biber.
Hazırlanışı :
Tencerede su kaynatılır. Ayrı bir kapta un küçük topaklar halinde elle ovularak kaynayan suya azar azar bırakılır. Top olmaması için sürekli karıştırılır. Pişme kıvamına gelince su içine yoğurt ilave edilir. Ateşten alındıktan sonra üzerinde eritilmiş tereyağı gezdirilir ve en son kırmızı pul biber ve nane eklenerek hazır hale getirilir.
KÖLE HAMURU :
Malzemesi :
Un, su, yağ, pekmez.
Hazırlanışı :
Bir tencerede kaynayan suya az az un bırakılır ve devamlı olarak karıştırılarak koyu bir kıvama gelmesi sağlanır. Sonra bu koyu hamur bir kaşık ile tepsiye dizilir. Üzerine kızdırılmış tereyağı döküldükten sonra pekmeze bandırılarak yenir. Tepsiye alındıktan sonra pekmez ya da tatlı bir madde dökülmeden sade bir şekilde yenebileceği gibi sarımsaklı yoğurtla da yenebilir.
CIRIK TATLISI :
Malzemesi :
Maya, 50 gr. nişasta, su, yağ, şeker, 1 yumurta.
Hazırlanışı :
Ekmek hamuru mayası bir yumurta ve bir kaşık nişasta ile katı bir kıvama gelene kadar çırpılır ve sonra mayalanması için bir kaba alınarak ağzı kapatılır. Mayalanma gerçekleştiğinde hamur el ile sıkılarak baş parmak ve şehadet parmağı üzerinden çıkan hamur kaşıkla alınarak bir tavada kızarmakta olan yağ içersinde hafifçe kızartılır ve yağı süzülerek alınır. Biraz dinlendikten sonra ağda yapılmış şerbet dökülerek yenir.
ÜRYANİ ERİĞİ HOŞAFI :
Hazırlanışı :
Üryani eriği sadece bölgemizde yetişen bir erik türüdür. Ağustos ayı başlarında olgunlaşan erikler dallarından toplandıktan sonra dış kabukları soyularak güneşte kurumaya bırakılırlar.
Üryani eriği hoşafı, pişirilmeden önce erikler yarım saat kadar orta sıcaklıktaki bir su içerisinde bekletilirler. Erikler yumuşadıktan sonra ayrı bir kaptaki suya şeker ile birlikte atılarak yarım saat kadar kaynatılır. Soğuduktan sonra içime hazır olan hoşaf, özellikle mide ve bağırsak sorunlarının giderilmesine karşı birebir etkili olmaktadır.
Etsiz Sebze Yemekleri:
Bunların hemen hemen hepsi zeytinyağı veya diğer sıvı yağlarla pişirilir. Dolmalar (biber, patlıcan), sarmalar (yaprak, kelem, ispit, pancar, müsellim, yapraz), etli patates paçası oturtması barbunya fasulyesi gibi yemeklerdir. Zeytinyağlı yaprak sarması Kastamonu'da son yemek olarak yenir. Bu sebeple adı "karahaber"dir. Yemeğin, ziyafetin sona erdiğini bildirir. Sofraya konduğu zaman "karahaber geldi" derler. Dolma ve sarmaların içinde bulgur-pirinç karışımı tercih edilir.
Pilavlar:
En yaygın pilavlar anakız pilavı, ekşili pilav, bulgur ve pirinç pilavlarıdır. Piiavlar et, tavuk, hindi susuyla pişirildiği zaman geride kalan etler pilavın üzerine küçük parçalar halinde serpiştirilir, halkın deyişiyle ditilir. Anakız pilavı bulgur-pirinç, bulgur mercimek karışımı pilavdır.
Eskili pilav pişirilirken önce bulgur yıkanır. İnce doğranmış soğan, salça yağda öldürülür. Üzerine bulgur ve doğranmış ebegümeci dökülür, pişirilir. Biraz pişirildikten sonra ayran katılır. Dereotu, maydanoz tuz ilave edilerek pişirilmeye devam edilir. İyice pişip pilav haline geldikten sonra üzerine kırmızı biberli yağ dökülür veya sade olarak servis yapılır.
Yumurtalı Yemekler:
Çırpılmış yumurtaya batırılan ekmekler kızgın yağda kızartılır. Buna yörede "kaygana" denir.
İlin tanınmış yemeklerinden biri de mıklamalardır. Üzerinde yumurta kırılarak hafifçe pişilen yemeklerin genel adı "mıklama"dır. Kuşbaşı et, kıyma, sucuk, pastırma, ıspanak, patates, mantar, çökelek, soğan tepsi veya tavada pişirilip yemek haline getirildikten sonra üzerine kişi sayısınca yumurta kırılır. Bir kapakla kapatılarak hafifçe pişirilir. Yumurtaların katı pişmemesi gerekir. Kapak kaldırılarak tabaklara yumurta ve alımdaki yemek bölümünün servisi yapılır veya köylerde sofranın ortasına konularak yenmeye başlanır.
Hamurlu Yiyecekler:
Ekmekler:
Somun, serme, gözleme, hamurfu başlıca ekmeklerdir. Kastamonu 'lu hanımlar bayat ekmek veya sermeden tirit adı verilen bir yemek yapmaktadırlar. Tepsiye dizilen ekmek dilimleri veya serme parçalarının üzerine biraz su konur. Bir tavada hazırlanmış soğan, domates, yeşil biber, kıyma karışımı pişirilerek ekmeklerin üzerine yayılır. Tepsi ateşte biraz tutulduktan sonra tirit servisi yapılır. Tirite kıyma konulmayabilir. Üzerine sarımsaklı yoğurt koyan aileler vardır.
Çörekler:
Burmalı çörek, iç yağlı çörek, mısır çöreği, kete, kül çöreği, tarhanalı çörek en yaygın çöreklerdir.
Etli ekmek, böreklerin başında gelir. Alt-üst böreği, delioğlan sarığı, fincan böreği, küre böreği, lahana böreği, katmer, cizleme, ıspanakh-patatesli börek, su böreği ünlü börek çeşitleridir.
Diğer Hamurlu Yiyecekler:
Mantı, bandırma, sıkma, kesme, erişte. Erişte hamuruna ekşimik (çökelek) katılır, yoğrulur, açılıp içine ceviz konur, üzerine kızgın yağ dökülür. Buna haluçga denir.
Tatlılar: Türkiye'de şekerciliğin yaygınlaşması, Türk lokum ve akidelerinin dünyaca tanınması Araçlı şekerci Hacı Bekir ve müessesesi vasıtasıyla olmuştur. Küçük yaşta geldiği İstanbul'da şekerciliği öğrenen Araçlı Bekir, 1977'de Bahçekapı'da ilk dükkanını açmıştır. Hacca gidince Hacı Bekir olarak anılmıştır. Akide ve lokum yapımında büyük yenilikler yapmıştır. Araç'tan getirttiği akrabaları ve çırakları vasıtasıyla şekerciliğin sırlarını uzun müddet korumasını bilmiştir. Bugün Türkiye'deki şeker üreticisi ve satıcılarının önemli bir bölümünün Araçlı olmasının sebebi budur.
Göz göz tatlısı, avuz, şurra baklavası, tırtıl, sarığı burma, un helvası, pekmez helvası, kavut, kalbur tatlısı, yoğurt tatlısı, cınk, hasude (paluze), kabak tatlısı, çekme helva, gül baklava, köle hamuru, pelverde, reçel çeşitleri, su muhallebisi, sütlaç başlıca tatlılardır. Bunlar içinde çekme helva Kastamonu'ya özgü bir helvadır. Mudurnu'da "saray helvası". İzmit'te "pişmaniye" adıyla benzerleri üretilmektedir.
Kışlık Yiyecekler:
Salatalık, biber, gök domates, havuç, patlıcan, lahana, fasulyenin ayrı ayrı veya karışık turşuları yapılır.
Yörenin erik zenginliği pestil, marmelat, pelverde, hoşaf yapılarak değerlendirilir. Kızılcıklar, yabani armutlar kaynatılarak ekşi haline getirilir. Kuşburnular toplanır. Kışın suyu içilir. Üryani eriği, elma hoşafı meşhurdur. Elmasının pekmezi de aranır.
Taze fasulye, biber, patlıcan, kabak kurutulur. Etten kavurma yapılarak, küplerde saklanır. Kıyma pişirilip don yağında dondurulup teker halinde tavana asılarak saklanır. Aile ihtiyacı için pastırma sucuk da yapılır. Salçasını, reçelini, bulgurunu üreterek, eriştesini keserek aileler kışa hazır olur.
Özel Günlere Has Yiyecekler:
Lohusalara güçlenmesi, sütünün bol olması için sıcak paluze yedirilir. Düğünlerde ortalama 25 çeşit yemek hazırlanır. Yer sofralarında ortaya konularak bu yiyecekler yenir. Ölünün arkasından un helvası pişirilip dağıtılır. Ölü yemeği adıyla cenazenin kalktığı gün toplu yemek yenir. Kurban ve Şeker bayramlarında, bayram namazından sonra mezarlık yanında un helvası yenilir, bayramlaşılır.
DÖNER:
Bilindiği üzere döner kebap Türkiye’nin birçok İlinde yapılmaktadır. Avrupa’da da Türk mutfağının Baş yemeği haline gelmiştir.Kastamonu yiyecekleri ve içecekleri üzerine en geniş araştırmayı Kastamonulu hemşehrimiz, Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme eski Genel Müdürü Nail TAN yapmış olup Genel Müdürlüğü döneminde yayınlamış olduğu Türk Halk Kültür Araştırmaları adlı kitabında , döner kebabına geniş yer vermiştir.
Nail TAN bu araştırmasında döner kebabından şöyle bahsetmektedir:Erzurum ,Ankara,Bursa kebapları yanında Kastamonu’nun da döner kebabı ünlüdür.Kaynak kişinin verdiği bilgiye göre Kastamonu’da döner kebabı 150 yıl kadar önce Hamdi USTA yapmaya başlamıştır.
Hamdi Ustadan sonra ,Raif GÜLSUNAR ve Şükrü GÜLSUNAR ün yapmıştır.Bu iki ustadan kebap yapmayı öğrenen Şükrü ALTINÖZ ‘ün oğlu Nail ALTINÖZ Kasaplar Hal içinde halen kebap yapmaya devam etmektedir.Avrupa’da yayınlanan Metro Gastro adlı dergide de Kastamonu mutfağını konu almış bu sayısında özellikle 3. kuşak olarak bu mesleği devam ettiren Nail ALTINÖZ ve Kastamonu dönerine geniş yer vermiştir

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Kasım 2011, 19:43   #40
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kastamonu il arşivi




Bunları Biliyormusunuz?



  • İstiklal Savaşı’nda toprakları işgal EDİLMEMESİNE rağmen en çok şehit veren illerden birinin Kastamonu olduğunu.
  • Çanakkale Destanı’nda Türk Milletinin verdiği 253.000 şehitten 93.000’nin Kastamonu’lu olduğunu.
  • Türk milletinin dimağına yer etmiş olan ve birer milli kahraman olarak anılan, Kara Fatma’ların, Halime Kaptanların, Kastamonu’ lu olduğunu , Ankara Ulus Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nın çevresinde yer alan ve mermi taşıyan kadın heykelin, Kastamonu’ lu Şerife Bacı’ ya ait olduğunu,
  • Fatih Sultan Mehmet Han’ın oğlu Şehzade Cem Sultan’ ın Kastamonu’da iki yıl valilik yaptığını,
  • Kastamonu Sancakbeyliğinin sınırlarını Üsküdar hudutlarına dek uzandığını,
  • Anadolu’da kurulan ilk lisenin, Abdurrahman paşa tarafından kurulan Kastamonu Lisesi olduğunu,
  • Türkiye’de kurulan ilk sanat okulunun Kastamonu’da olduğunu,
  • Osmanlı Devleti ile Rusya arasında cereyan etmiş olan 1711 Prut Savaşı' na Serdar-ı Ekrem olarak katılan Baltacı Mehmet paşanın Kastamonu’ lu olduğunu ve bu büyük zatın adını Osmanlı düşmanı bir kısım tarihçilerce kasten bazı gönül işlerine karıştırılarak karalamaya çalışıldığı,
  • Kastamonu’nun ilk kurucularının da Türkler olduğunu, bu özelliği ile apayrı bir özellik arzettiğini,
  • Piri Türkistan Hoca Ahmet Yesev’nin talebelerinden olan, Yusuf Horosani diğer ismiyle Deveci
    Sultan’ ın Kastamonu’da yattığını,
  • İstanbul fethinde kullanılan kızakların kalaslarının Kastamonu ormanlarından getirildiğini,
  • Yine İstanbul' un fethi sırasında dökülen şahi adındaki topların dökümünde kullanılan demir ve bakır madenlerinin Küre ilçemizden getirildiği,
  • Türk dünyasını ve Türkiye’deki en büyük cihangirlerden biri olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın Annesinin Kastamonu’nun DEVREKANİ ilçesinden olduğunu
  • Karadeniz’de en uzun sahil şeridinin ve Karadeniz’de en çok ilçeye sahip olan ilin Kastamonu olduğunu,
  • Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı-Türküsü’nün Kastamonu Türküsü olduğunu,
  • Kastamonu’nun bir evliyalar şehri olduğunu,
  • Dünyanın en kaliteli sarımsağının KASTAMONU Taşköprü’de yetiştirildiğini,
  • Dünyaca ünlü efes harabelerinin bir eşi olan pompeipolis antik kentinin KASTAMONU Taşköprü ‘de olduğunu biliyor muydunuz

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
arşivi, il, kastamonu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kastamonu Sır İl ve İlçelerimizin Tarihçesi 0 29 Ocak 2011 18:33
Kastamonu pilavı Sır Yöresel Yemekler 0 20 Ocak 2011 08:29
Banduma (kastamonu) Sır Yöresel Yemekler 0 20 Ocak 2011 08:16
Kastamonu Yöresi Sır Yöresel Yemekler 0 19 Ekim 2010 18:42