IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 18 Kasım 2012, 17:30   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kariyer başarısının anahtarı; doğru iletişim




İyi bir üniversite diploması sizi hayalinizdeki kurumunun kapısından içeri sokabilir. Ancak asıl mesele içeri girdikten sonra başlıyor. Başarılı olmanın yolu sabretmekten, sağlıklı iletişim kurmaktan, ne istediğini bilmekten ve olumlu bir insan olmaktan geçiyor. İşte size birkaç tavsiye...

Çocuk da yaparım kariyer de’ sloganını çok sevdik, kariyer mücadelesi verirken yarı şaka yarı ciddi hep söyledik. Ama haksızlık etmeyelim; o zorlu basamakları tırmanırken aslında tek engel çocuk değil... Kontrol edemediğimiz hırslar, tutmayı beceremediğimiz çenemiz, yanlış stratejiler, iş küçümsemek, iş arkadaşları ile aşırıya kaçan ve sonunda hüsranla biten samimiyetler, patronla bir türlü kurulamayan iletişim ve daha neler neler, kariyer yolculuğunda ayağımıza takılıp duruyor. Uzun yıllar bankacılık sektöründe yöneticilik yapan, daha sonra psikoloji eğitimi alan ve iş hayatındaki tecrübelerini kariyer koçluğu çalışmalarında kullanan Psikoterapist Nuray Filiz’e iş hayatında başarının ipuçlarını sorduk. Hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında da her şeyin ‘iletişim’ ve ‘ilişkiler’den geçtiğini belirten Psikoterapist Nuray Filiz, kişiler arası ilişkilerde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Duygularınızı ifade edin
Bir iş arkadaşınızla beraber ortak bir proje hazırladınız, hatta projenin ana fikri de size ait ve bugün müdürünüze sunum yapacaksınız. Sunum başladı ve bir yerde arkadaşınızın ağzından “Ben yaptım” cümlesi çıktı. Günün devamında suratınız asıldı, mideniz buruldu. Bir şey demeden eve gittiniz, bütün gece bu konu aklınıza gelip sizi rahatsız etti. Ertesi sabah işe geldiniz ve arkadaşınıza günaydın demek bile istemiyorsunuz, hatta demediniz. Günler geçti, o kırgınlık içinizde bir yerde hep kaldı, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Psikoterapist Nuray Filiz; bu örnek üzerinden yola çıkarak doğru iletişimi şöyle anlatıyor; “Hiçbir konuyu bu şekilde uzatmayın. Arkadaşınız bu cümleyi bilerek de kullanmış olabilir yanlışlıkla da… Önemli olan sizin ne hissettiğiniz… Arkadaşınıza duygularınızı ifade edin ama söze mutlaka olumlu cümlelerle başlayın. Yaşanan olayı anlatın, o sırada yaşadığınız duygu durumunu açıklayın ve bir daha yaşanmaması için öneri getirin. Bu iletişim modelini eşinizle, çocuğunuzla, özel hayatınızdaki arkadaşlarınızla da kullanın. “

Düşüncelerinizi yazın
İş hayatınızla ilgili kafanızda dolaşan 40 tilki var ve hiçbirinin kuyruğu birbirine değmiyor. İş yerinizden mi mutsuzsunuz, yaptığınız işten mi karar veremiyorsunuz? Bu karmaşık hisleriniz işteki performansınıza da yansıyor. Patronunuz durumun farkına varmaya başladı, acilen toparlanmanız lazım. Ya da altından kalkamayacağınızı düşündüğünüz bir projede görevlendirildiğiniz için her şey gözünüzde büyüyor. Psikoterapist Filiz böyle bir durumda da şunları öneriyor: “Sorunun kaynağını fark edebilmek için aklınızdan geçenleri yazın. Önünüze bir beyaz kağıt alın, üzerine büyük harflerle kendi adınızı yazın ve kendi düşüncelerinizle yüzleşmeye başlayın. Kağıdı bir çizgiyle ortadan ikiye ayırın. Öncelikle sol tarafa olumsuz duygu ve düşüncelerinizi maddeler halinde yazın. Zorlanmayacaksınız çünkü insan beyni olumsuzlukları yazmaya daha meyilli... Sonra sağ tarafa geçin ve sola hiç bakmadan olumlu düşüncelerinizi maddeleyin. Ve sonra yazdıklarınızı karşılaştırın; madde sayısı ve değer olarak hangisi sizin için daha ağır basıyor? Hazırladığınız bu çizelgeyi her gün gözünüzün önünde olacak bir yere asın ve sık sık okuyun. Gözünüzde büyüyen işleri de yine yazarak, küçük parçalardan başlayarak yapın ve bütüne doğru ilerleyin.”

Üçüncü kişilerle konuşun
Hayata dair sıkıntılarınızı yakınlarınızla ya da arkadaşlarınızla paylaşmak istemeniz çok doğal. Ancak bunu yaparken de bazı unsurlara dikkat etmek gerekiyor. Anneniz en iyi dinleyicidir ama sizin sıkıntılarınızı duyunca üzülür. Arkadaşlarınız en yakınınınızdır ama sizin her şeyinizi bildikleri için eleştirel yaklaşıp sizi üzebilir. Psikoterapist Nuray Filiz böyle durumlarda en doğrusunun üçüncü kişilerle konuşmak olduğunu söylüyor. Üçüncü kişiler kim olabilir? Bir danışman, güvendiğiniz bir büyüğünüz, tecrübelerine güvendiğiniz bir aile dostu… Biraz düşününce çevrenizde bu özelliklerde en az bir kişi olduğunu fark edeceksiniz. Ve bu kişilerle konuşmak için illa ki büyük sıkıntılar yaşamayı beklemeyin…

Ufak işleri küçümsemeyin
Başlıktaki cümle, iş hayatına yeni başlayanların çok sık kullandığı yakınmalardan biri… Bu yakınmaları “Bu işe dosya taşımak için mi girdim?”, “Çay-kahve getirmek benim işim mi?”, “Ne zaman birileri beni fark edecek?” diye uzatmak mümkün… İş hayatına yeni başlayan gençlerin yaptığı en büyük hatalardan biri de işte bu yakınma aşamasında yeterince sabırlı davranamamak oluyor. Psikoterapist Nuray Filiz, bu aşamada yapılması gerekenler için şunları söylüyor: “Bir iş yerinde her şeyi öğrenmek, prizin yerini dahi bilmek önemlidir ve bunu öğrenmenin yolu da bu tür işleri yapmaktan geçer. Yöneticiler ayrıca sabır ölçmek için de yeni başlayanlara bu tür işleri verir. Artık bu tür işleri yapmaktan sıkılmış olsanız bile yöneticinize asla olumsuz yanıt vermeyin. ‘Tabii yaparım ama şu işi de istemiştiniz, arkasından onu da yetiştireceğim’ şeklinde bir cümle kurun. Eğer olumsuz tepki verir ya da beden dilinizle bunu hissettirirseniz bir süre sonra bu işlerin diğer arkadaşınıza verildiğini ve pozitif tavırları sayesinde onun göz bebeği olduğunu fark edersiniz.”

Sabretmeyi öğrenin
Üniversitede okurken hayallerini kurduğunuz şirkete girdiniz ama o da ne? Bütün gün masa başında önünüze gelen verileri bilgisayara giriyorsunuz. Onca yıl bunun için mi okudunuz? Üstelik aldığınız maaş da yetmiyor. İşte bu noktada da pes etmemek gerekiyor, çünkü size verilen işi küçümsemeden ve mükemmel bir şekilde yapmanız hiç beklemediğiniz anda size artı olarak dönüyor. Yarın çok farklı bir yerden iş teklifi alabilir ya da başka bir kuruma transfer olan müdürünüzün beraber gitme teklifi ile karşılaşabilirsiniz. Yeter ki hırsınızı ve azminizi kaybetmeyin, işinizi düzgün yapın.

Özelinizi kendinize saklayın
Eşimizden, çocuklarımızdan, anne-babamızdan daha sık gördüğümüz iş arkadaşları ile güçlü ilişkiler kurabilmek önem taşıyor. Ancak bir ilişkinin ‘güçlü’ olmasının anlamını iyi bilmek gerekiyor. Psikoterapist Nuray Filiz, bu konuyu Şirazlı Sadi’nin şu sözü ile açıklıyor: “İnsanlarla münasebet, ateşle olan münasebet gibi olmalı. Çok yaklaşma yanarsın, çok uzaklaşma donarsın.” Yani insanlarla ilişkileri güçlendirmek için özel yaşamınızdan bahsetmeniz gerektiğini düşünmeyin. Yeni girdiğiniz iş yerinde insanlarla senli-benli olmak için biraz bekleyin. Zaman içinde kiminle daha samimi olacağınızı fark edeceksiniz ancak o zaman geldiğinde dahi özelinizi koruyun.

Grup değil, birey olun
İşyerindeki arkadaşlarla yemeğe inmenin, kahve molaları vermenin, iş aralarında kaçamak sohbetler yapmanın ve araya diğer iş arkadaşları ya da yöneticiler hakkında dedikodular sıkıştırmanın keyfi inkar edilemez. Ancak burada da sınırı bilmek, ipin ucunu kaçırmamak gerekiyor. İşyerinde bireyselliğinizi korumak, yöneticinizle ilgili sıkıntılarınız bile olsa kapıyı en azından ayağınızı sokacak kadar açık tutmak önem taşıyor.

Doğrudan iş istemeyin
Psikoterapist Nuray Filiz, bu konuda ‘Bir kapı kapanır, bir kapı açılır’ atasözü ile başladığı sözlerini şöyle sürdürüyor; “Böyle bir durumda kesinlikle olumsuza odaklanmayın. Tabii ki oturduğunuz yerde olumlu düşünerek ayağınıza iş gelmiyor. Tıpkı proje örneğinde olduğu gibi küçük parçalardan işe başlayın. İnternet üzerinden başvurularınızı yapın, bağlantılarınızı arayın ama kimseden doğrudan iş istemeyin. Yönetici konumuna gelmiş insanlara herkesin iş istiyorum diye gittiğini aklınızda tutun ve daha doğru bir ifade tarzı ile şunları söyleyin; ‘Şu tarihte işten ayrıldım. Başvurularımı yapıyorum. Beni de hatırlamanız için sizi arıyorum. Konuyla ilgili olarak size özgeçmişimi göndermek istiyorum.’ Daha fazlasına gerek yok.”

YAŞAYANLAR ANLATIYOR
❑ Ağzımdan çıkanlara hakim olamadım
İş hayatına girerken babam beni karşısına aldı ve uzun bir nutuk çekti. “Kimseyle samimiyetin dozunu kaçırma. Patronuna karşı her zaman saygılı ol. Kızdığın günler olabilir, fevri davranma. Her şeyi güler yüzle söyle.” Ve daha neler neler… Hepsi bir kulağımdan girdi diğerinden çıktı. İşimi seviyordum, patronla aram da iyiydi, o kadar dikkat edecek ne vardı ki? Artık terfi beklemeye başladığım bir dönemde bir proje üzerinde tartışmalar yaşandı. Toplantıda herkesin önünde patronuma her şeyi doğru bildiğini sandığını ama patronların da yanılabileceğini söyledim. Aslında savunduğum konuda haklıydım ama egoma yenilmiş, yanlış cümleyi kullanmıştım. Hala şirketteyim ama terfiyi bir başka arkadaşım aldı. Ben de yeni bir şans elde etmek için umutsuzca bekliyorum. Beril, 30, Ankara

❑ İçim çok dolu ama söyleyemiyorum
İş yerimdeki en samimi arkadaşımdan nefret ediyorum. Çelişkili bir durum ama ne yazık ki bu böyle. Kendisine hislerimi söyleyemediğim için o bunun farkında değil. Yüzüne karşı ona, “Bana verilen işlerin üzerine atladığın için sana kızıyorum. Her gün kıyafetlerimi eleştirdiğin için sana kızıyorum. İşe geç kaldığımda bunu herkese fark ettirmenden nefret ediyorum” diyemiyorum. Sadece biraz soğuk durmaya çalışıyorum ve o hiçbir şey anlamıyor. O kadar çok olay birikti ki bu saatten sonra hepsini söylemeye gücüm yok. Bu durum işyerindeki başarımı da etkiliyor. Merih, 28, İstanbul

❑ Pes etmedim, kazanan ben oldum
İki yıllık üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatıma sigorta sektöründe başladım. Üç yılın sonunda bir gün en yakın arkadaşlarım ve müdürüm ekip olarak başka bir firmaya transfer olacaklarını açıkladılar. Hiçbir şeyden haberim olmamıştı. İşten ayrılmayı sektör değiştirmeyi düşündüm. Ancak yapmadım. İyi ki de yapmamışım. Bugün müdür koltuğunda ben oturuyorum. Cansu, 36, İzmir

Yaprak Çetinkaya

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
anahtarı, başarısının, doğru, iletişim, kariyer


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Asi ergenle doğru iletişim kurun! Lucifer Ruh Sağlığı 0 30 Kasım 2011 20:34
Kızınızla arkadaş olmayın, doğru iletişim kurun. pyracantha Aile Evlilik ve Çocuklar 0 07 Kasım 2010 16:48
Aile içi Doğru Ve Etkili Bir Iletişim Kurabilmenin Sırları YapraK Aile Evlilik ve Çocuklar 0 12 Eylül 2009 22:25
Mutlu Evliliğin Anahtarı; Doğru İletişim YapraK Aile Evlilik ve Çocuklar 0 21 Mart 2009 03:40