IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Haziran 2012, 16:33   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Aydınlanmacı Siyaset - Siyaset Bilimi




Aydınlanma çağı düşünürleri Avrupa’nın her yerinde XVIII. yüzyıl düşünce akımını -Aufklarung, Enlightenment, Illuminismo, Ilustraciön, Verlichting, Pmsvechtchenie, Oswiecenie...- temsil etseler de çeşitli ülkelerdeki konumları tarihsel olarak birçok farklılıklar gösterir. Ayrıca bu düşünürlerin türdeş bir düşünsel alan sunduklarını, düşünsel evrenlerinin tek tür olduğunu belirtmek doğru olmaz.

XVIII. yüzyıl düşünürlerinin genel özelliklerini kavramaya çalışan bakış açısı onların karşıtlıklar göstergesi altında konumlandıklarını görür. Yakından ya da uzaktan insanla ilgili her şeyi açıklamayı ve anlamayı amaçlayan düşünürlerin temel sorunsalının insan olduğu apaçık belirgin olsa da bu araştırmanın genişledikçe karmaşık ve çok yönlü bir niteliğe büründüğünü saptamak da çok çarpıcıdır. Bu nedenle, XVIII. yüzyıl düşünürlerinin tümü parlak, ümit ve yüreklilik doludur; ancak aynı zamanda düşünceler kuşku ve çekincelerin de yer aldığı bir kırılganlıkla örülüdür.

Bu karşıt yönlülüğü doğrulamak çok kolaydır çünkü Aydınlanma düşünürlerinde kendinden kuşku duymayan güçlü bir usçuluk ve kozmopolitizm düşleyen cömert bir duyarlılık birlikte yer alır. Aydınlanma düşünürleri bilimsellikte atılan adımların kusursuz bir güven kazandırdığı usçuluğun gerekliliklerinin doruk noktasına ulaştığı eleştirel düşünceye sahiptirler. Bu nedenle dünyanın genel düzenlenişinde gizem, mucize, keramet ve doğaüstüne inanmayı kabul etmelerine olanak yoktu.

Usdışı bir yanlış anlama sonucu ortaya çıkar ve efsaneyle açıklamanın karıştırılmasından kaynaklanır. Böylece, insanın en üstün yetisi” olarak görülen “us” ken dine, kendi yöntemleriyle çevresindeki, dünyayı anlama görevini verir.

Bu durumda metafizik kurgudan kaçınır çünkü geleneksel varlıksal tanrıbilimin özcü ve sonsuzlukçu özelliğini geçersiz ve tükenmiş bulur. Us, epistemolojik örnekçesini Newton’un deneysel felsefe paradigmasında bulur. Bilgin için anlaşılabilirlik “ne den” sorusunda değil “nasıl” sorusunda yer alır. Öte yandan Aydınlanma düşünürleri, düşünce yi dogmalar içinde kapalı tutmakla suçladıkları geleneksel felsefenin dizge anlayışına karşı çıkar ve dünyaya. açılmaya, insanda ve yetilerinde buldukları yeni ve coşkulu inancı dünyaya açmaya gereksinim duyarlar.

Bu düşünürlerin hümanizma anlayışı insana ilişkin olan her şey için insan sevgisidir. Temelinde insan sevgisinin, iyilikseverliğin, ilerlemenin, kozmopolitizmin yer aldığı bu hümanizmaya iyimser bir coşku egemendir. Aydınlanma çağı düşünürleri insan dünyasını uslamlama ve düşlemenin birleştiği bir ufukta kurar. Bu yeni bakış açılan ayrıca aydınlanmış düşüncelerin etiği, hukuku, siyaseti yeniden biçimlendirmeyi olanaklı kılar. Ancak, duyarlılık, bu parlak bakışaçılarından hoşlansa da atılımlarında coşumsal sıkıntının habercisi olan sessiz bir kaygı da içerir. Böylece, Aydınlanma çağı düşünürlerinde kuramsal ve uygulamalı güçleri yöneten bir usun gururu ile temel çizgilerini belirledikleri yeni dünya önünde coşan bir duygu çalkantısı birlikte yol alır.

Bu karmaşık alanda önemli bir yer tutan yargısal- siyasal düşünce söz konusu karşıtsal düzenin en belirgin olduğu alandır.

HYPATİA


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
aydınlanmacı, bilimi, siyaset


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sözleşmeyle Ve Doğal Hukukla Siyaset - Siyaset Bilimi Liaaa Ödev ve Tezler 0 09 Haziran 2012 16:32