![]() |
![]() |
![]() | #101 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Selam arkadaşlar, umarım iyisinizdir. Son olaylar karşısında kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ülkenin politik siyasal, iktidar, yönetim, sosyal yaşam, sanat, kültür konuları üzerine bir şeyler karalamak, fikir beyan etmek her an ''suç'' kapsamına alındığından, cümlelerimi dikkatle ve özenle seçmenin daha iyi olacağını düşünmekteyim Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Yalnız bu hakikati konuşmayacağımız anlamına gelmesin, faşizmi ve niteliğini gayet iyi tanıyoruz... Ayrıca tartışalım, fikirlerimizi serpelim ama bu temiz sayfayı kirletmemek adına ''sataşma ve polemiğe'' kapalı olduğumuzu belirtmek isterim. Ne zaman toplu ölümler gerçekleşse devlet aygıtlarıyla beraber toplumun körelmiş vicdanı kanamaya başlıyor. Bir anda yaşam hakkı yüceltilmeye başlıyor. Biz zaten her gün ya ölüyoruz ya da sürünüyoruz. Hangi yaşam hakkı? Tek mesele yaşamak da değildir; bazen sefilce bir yaşam sürmektense ölüm kurtuluş gibidir. Öyle ya, yaşıyoruz ama; işçiyiz eziliyoruz, kadınız eziliyoruz, aleviyiz eziliyoruz, eşcinseliz eziliyoruz, kürdüz eziliyoruz, ermeniyiz eziliyoruz, çocuğuz eziliyoruz, öğrenciyiz eziliyoruz. Ezilmekten beynimiz nasır tutmuş, çoğu zaman ezildiğimizi bile farketmiyoruz. Bu yaşamak mı, yaşamaksa nasıl yaşamak? Çalışmak, sömürülmek, borçlandırılmak, tüketmek, köleler olarak efendilerimizi seçmek ve vatan sana canım feda sloganı atma özgürlüğü dışında bir özgürlüğümüz yok. Bunun dışında toplum olarak bir özgürlük talebimiz de yok. Ama toplu bir şekilde ölünce dolar gibi değerimiz artıyor, o da şehitlik aldatmacasıyla devlete prim olmak için. Öyleyse yaşam hakkından önce nasıl bir yaşam sürdürüyoruz, bu yaşamdan memnun muyuz sorgulamasını yapmamız gerekiyor. Yapmıyorsak, sefil bir yaşam hakkını sürdürme talebini yükseltmeye gerek yok. |
| ![]() |
![]() | #102 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Sanayi devriminden beri Kapitalist toplumlarda yaşam hakkı diye bir şey yoktur. Evet belki Çin'de fabrikada çalışan çocuk bir bomba yüzünden ölmüyor ancak Ortadoğu'da ölen bir çocuktan hiçbir farkı yok. Modern dünyanın en büyük sıkıntısı da bu "yaşam hakkı" |
| ![]() |
![]() | #103 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Yeniden bu başlık altında değerli arkadaşların yorumlarını görmek çok güzel, toplumun içinde bulunduğu durumdan çok güzel bir şekilde bahsetmişsin @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] aslında konu içerisinde bahsettiğin gibi yüzeysel ve kelimeler fazlaca seçilmiş böyle olması çok daha iyi bu ortamda, çünkü kendi düşüncelerinin dışında fikir beyan edenler tıpkı toplumda olduğu gibi burada da dışlanır oldu. Toplumsal normlar dan çok fazla etkilenen bir ülke de yaşadığımız gerçeği yüzünden içinde bulunduğumuz sorunları çözme konusunda başarılı bir insanlar ülkesi hiç olamadık, yaşamak için öldür bize empoze edildi öldürmek derken sadece "ateşli silahlar" ile değil bizi farklı kutuplara çekerek insanları ayrıştırma yaparak, sevgi yoksunluğu ile beslenmemizi sağlayarak bugünlere geldik, kısa vadede sorunlar çözülecek gibi durmuyor, bundan sonra da tesadüfen yaşamaya devam edeceğiz şansımız yanımızda olursa patlayan bombaların yanında olmazsak yine klasik klişe sözleri söylemeye duymaya devam edilecek, savaş olmayan güzel bir yarına uyanmak gelecek nesillere iyi yarınlar bırakmak herkesin görevi ve amacı olmalı..
__________________ Hiçbir şey istediğim yok senden felek! Ama yine de ucuz olsun ekmek Ve pahalı olsun insan hayatı... ‘R.Hamzatov’ |
| ![]() |
![]() | #105 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Ve müzik çalar melodiler mırıldanmaya başlar kendi araların da piyano, kanun, saz, gitar hiç fark etmiyor her birine dokunuyorlar sonra kelimeler de dökülmeye başlıyor, daha müzik girer girmez ilk kadeh havaya çoktan kalkmış oluyor birden duyuyorsun ''aşkı için ölecek, nerede kaldı öyle yürek'' diyor sonra ikinci kadeh sonra üç pek sayı saymasını da bilmem aslında.. Sesi ile insanları alkole teşvik ettiği için hakkında suç duyurusu bile açılacak kadın, sanki tüm alkol firmaları ile anlaşma yapmış pay alıyor, bu kadar güzel söyleme lütfen. Sevişmekten daha çok haz veriyorsun, yeryüzündeki ölmüş tüm ruhları diriltecek gibi çıkıyor her harf, kelime ağzından.. İçinde olduğun her şarkı her müzik bu kadar güzel olmak zorunda mı yine beni benden aldın Birsen Tezer hep bunu yapıyorsun, senin sesini duyunca hiç bir kadın sesi duymak istemiyor insan, delikanlı öldü artık aşkı için değil belki de, ama öldü.. söylediğin gibi delikanlı yoruldu..
__________________ Hiçbir şey istediğim yok senden felek! Ama yine de ucuz olsun ekmek Ve pahalı olsun insan hayatı... ‘R.Hamzatov’ |
| ![]() |
![]() | #106 | ||||
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler
evde, okulda, medresede, işte, askerde kafalarına vura vura aptallaş(tırıl)miş bir nesilden daha iyidir hafız... --IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 22:03 -->-> Daha önceki mesaj 20:12 -- “kimdir bu sokakları dolduran adamlar ? bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar ? aklım ermiyor. birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı ? nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?” sait faik abasıyanık/lüzumsuz adam. | ||||
| ![]() |
![]() | #107 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Ne güzel yazmış Cemal Süreya; Tüm günahları paylaşmalıyız seninle. Rakıyı aynı bardaktan, küfrü bir ağızdan etmeliyiz. Korkuyorum çünkü; Ya farklı cehennemlere gidersek?
__________________ Hiçbir şey istediğim yok senden felek! Ama yine de ucuz olsun ekmek Ve pahalı olsun insan hayatı... ‘R.Hamzatov’ |
| ![]() |
![]() | #108 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Yinede Korkmuyorum Sevmekten Yinede Korkmuyorum Seni Sevmekten.. Kaçmaya çalıştığın gerçek, Bir gün karşına çıkacak. Ve işte o gün Kaçacak yerin olmayacak. Ben senin varlığını seviyorum, Yokluğunu seviyorum Sana ulaşamadığım dakikalarda. Seni duymayı Seni özlemeyi Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum. Hiç korkmuyorum seni sevmekten. Senin gülüşünü seviyorum. Her bana bakışında Gözlerinde okuduğum o duyguyu Gözlerindeki gözlerimi seviyorum. Gönlünü seviyorum Özünü seviyorum senin Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben sendeki o sıcaklığı Sana olan uzaklığı seviyorum. Yanaklarından akan gözyaşlarını En çok, dağınık olduğunda saçlarını Beni arayan ellerini seviyorum. Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen Ayrılığını seviyorum, En çok yalnız kaldığımda Beni bulan gönlünü seviyorum. Ben en çok senin bana olan Sevgini seviyorum. İçimden haykırmak geliyor. Dünyaya sığdıramadığım seni Kalbime sığdırmak geliyor. Ağlamak geliyor seni görmezsem Özlemek geçiyor içimden seni Sevmek geçiyor. İçimden sana doğru giden Bin bir türlü yol geçiyor. İçimden sen mutlu olacaksan Ölmek bile geçiyor gülüm. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben yalnızca seni seviyorum, Ne o muhteşem güzelliğin Ne kalbimdeki özelliğin Ne de sevdiğim için değil, Seni yalnızca sen olduğun için, Ruhun için Kalbin için Aklın ve sevgin için seviyorum seni. Ben seni en çok kendim için seviyorum Belki de ilk defa bencil oluşumu Sana borçlu olduğum için. Seni her şey için seviyorum. Ve sahip olmadığım Hiçbir şey için. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Her dakika seninle olmayı seviyorum. Gözlerimi her açtığımda Aklıma gelişini seviyorum. Her gece uyumadan önce Seni sevdiğim aklıma gelince Sensiz uyumayı bile seviyorum Uyumadan önce seni düşününce. Ben seni en çok Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben seni bu şehirde olduğun için değil Benimle aynı toprağa ayak bastığın için Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum. Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum. Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni. Beş bin yaşındaki bu dünyada Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum. Ben seni benimle yaşadığın için Benden hiç gitmediğin için seviyorum Beni hiç terk etmediğin için. Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında Kalbini seviyorum kapıları açıldığında Ve gözlerini seviyorum Her karşımda kapanıp açıldığında. Bana baktığında İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum, Her bana baktığında Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Her kibrit çaktığımda Alevin içinde seni görmeyi seviyorum. Her sigara yaktığımda Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum. Her bana baktığında O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi Yalnızca sen olduğun için hayatımda Kendimi bile seviyorum Sen olunca aklımda. Kalbimi seviyorum seni seviyor diye Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye. Ruhumu seviyorum, senin ruhuna Bu kadar yakın diye. Varlığımı seviyorum, Sırf sana borçlu olduğum için Mutluğumu seviyorum. Gülümsememi seviyorum seni düşününce Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Ben sana olan sevgimi yazan Kalemimi seviyorum. Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum. Sana olan sevgime benzettiğim Her sevgiyi seviyorum. Bana seni hatırlatan her şeyi Sana giden yolları seviyorum. O kadar çok seviyorum ki seni Seni kaybetmek korkusunu bile, İçinde yalnızca, sen olduğun için Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Yine de korkmuyorum seni sevmekten. Seni seviyorum. Çok sevdiğim bir şiir paylaşmak istedim, selam olsun LaCReMeL
__________________ Hiçbir şey istediğim yok senden felek! Ama yine de ucuz olsun ekmek Ve pahalı olsun insan hayatı... ‘R.Hamzatov’ |
| ![]() |
![]() | #109 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Kendinden daha büyük bir gücün cezasından korktuğun ya da ödülünü kapmak için çizdiği sınırlara uymak zorunda olman ahlak mıdır, yoksa ahlaksızlık mı ? Ahlak hiçbir tehdit korkusu olmadan ödül beklentisi olmadan sırf doğru olduğu için doğruya bağlı kalmak değilse nedir ? Bir dininiz olabilir ama bu sizi ahlaklı kılmaz.Ahlaklı olmak için önce doğru olana ödül ya da ceza istemi ve korkusu olmaksızın doğru olduğu için katılmanız gerekir... O zaman tanrınızın karşısına ahlaklı olarak çıkmış olur, ahlaktan tanrınıza ulaşmış olursunuz... Tıpkı İsa'nın sıradan bir insan olduğunu anladığı halde tanrı varmışçasına ahlak normlarına uymaya devam eden rahip gibi... Evet bir dininiz var ama bir ahlakınız yok, zira siz korku veya ödül için yaptığınız maskaralıkların ahlak için yeterli olduğunu sanıyor ve ahlaksızlığın dibine vuruyorsunuz... |
| ![]() |
![]() | #110 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Mülksüzler Sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] toplumsal sorunların başında senin yukarıda yazdığına paralel olarak her geçen gün "güvenlik" personeli sayısı artıyor buna rağmen "ölümler" de çoğalıyor, ahlâklı bir toplum yetişmesi için belki de son yıllarda imam sayısında muazzam bir artış var, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi haftalık saat olarak artış gösterdi, bir çok lise imam hatip lisesi oldu buna rağmen "ahlaksızlık" hat safhada. Sayıları arttırmak bir çözüm yolu değil bunu öğrenmiş olduk, ahlâklı bir toplum yetişmesi için insanlara en başta sevgi aşılamak gerekiyor.
__________________ Hiçbir şey istediğim yok senden felek! Ama yine de ucuz olsun ekmek Ve pahalı olsun insan hayatı... ‘R.Hamzatov’ |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
mülksüzler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mülksüzler - Ursula K. Le Guin | Zen | Kitap Tanıtımları | 2 | 31 Mayıs 2020 17:30 |