![]() |
Cevap: Mülksüzler @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hoş geldin güzel arkadaşım, seni tekrardan görmek çok güzel. Herkes bir yana dağıldı uzunca zamandır, doğru olanda buydu sanırım, belki de yine, yeniden güzel şeyler paylaşabiliriz. |
Cevap: Mülksüzler Sinema tarihinde kendine has yeri olan Francis Ford Coppola'nın başyapıtı Godfather (Baba) filminde Sal Tessio karakterini canlandıran Charles "Abe" Vigoda 94 yaşında hayatını kaybetmiş. Kayık çenesi ile gırtlaktan hırlayarak konuşan Kedi seven mafya babası Don Carleone ile Senfonik film müziği ile zihinlerde yer yapan unutulmaz filmdi Baba. Sanat İnsana hiç tanımadığı birinin ölümünü sanki tanıdık biri ölmüş gibi hissettiren evrensel dildir mülksüzler. |
Cevap: Mülksüzler Toprağı bol olsun diyecektim ama muhterem mülke karşıydı. |
Cevap: Mülksüzler Eğer huzur arıyorsan ilk iş arabın türkün kürdün acemin müslümanın olmadığı bir toprak parçası bulup oraya göçeceksin, Gider gitmez koca bir ateş yakacak üstündeki elbiseyi dahi içine atacak geldiğin gemiyi yakacaksın. Bir daha ne dinleri ne dilleri ile alakan olmayacağına dair yemin edecek kırk tas su dökeceksin,Gittiğin toplumun dili ve kültürünü öğrenecek dinine karışmayacak işine bakacak kalan zamanında yaralarının kapanmasını bekleyeceksin Huzuru ancak böyle bulabilirsin çünkü huzur bu topraklara hiç uğramamış pislik ve kan çıkmamıştır bunu ne peygamberler yapabilmiştir ne dervişler ne filozoflar.. Çünkü burası Ortadoğudur burada huzur,mutluluk refah ve yaşam yerine kutsal yalan kutsal riyakarlık kutsal hamaset kutsal ölüm ve kutsal cinayet vardır. Tarihi boyunca olan budur ve yok olana dek böyle kalacaktır. |
Cevap: Mülksüzler Ne gösterirsen göster İnsan gördüğünü değil görmek istediğini görür duyduğunu değil duymak istediğini duyar. İnsanlığın bu en eski hastalığını tedavi edecek ilaç daha bulunamamıştır. O yüzden görmek istemeyene gördürmek, duymak istemeyene duyurmak imkansızdır. O yüzden görmek istemeyene gördürmek. duymak istemeyene duyurmak yerine s*ktir çekmek insanın en başta kendine yapacağı büyük iyiliktir. S*ktir git insanın icad ettiği en güzel sözdür! Baktın olmuyor zorlamamak gerek s*ktir çek gitsin,S*ktir çekmek ruha iyi geldiği kadar cildi de güzelleştirir zihni berraklaştırır mülksüzler. |
Cevap: Mülksüzler mal'da yalan mülkte yalan , gel birazda sen oyalan. Hoşgeldin üstad. |
Cevap: Mülksüzler Gelene de vay gidene de / Devri devrana da vay / Zamanın esiri İnsana da Zamanın biçare bıraktıklarına da vay... Sende hoş geldin güzel dostum. |
Cevap: Mülksüzler Allah , Allah eyvAllah. |
Cevap: Mülksüzler Siradan kadinin ortalama notlari butun bu yazilanlari yazmak, okumak aslinda cok fazla sey degistirmese de hayatimizda elle tutulamayan yada adi konulamayan faydalari ve zararlari oluyor... Bu bir takim ruhu galiba "bireysel olanlar"diye bir takim var... Yalnizlar kulubu" biraz hafif bir tanimlama gibi gelsede bireysel olanlar kulubu de "baskasinin pesinden gidenler","bir kulube, gruba mezhebe, cevreye ait olanlar" gibi bir takim aslinda, biraz daginik bir takim olsa da takim ruhu adina zayif ama yaraticilik anlaminda digerlerinden biraz daha iyi... kazanmak soz konusu oldugunda acikcasi kimin kazanacagini kimse bilemez oysa seyir zevki ve oyundan keyif almak konusunda cogumuz ayni tercihleri yapariz, on yargilarimiz yoksa... ve "keyif' cogu zaman vazgecilmeyecek bir zaman gecirme bicimi gibi geliyor bana... herneyse iyi orta gol getirir... "o" julide buraya gelir muhakkak cunku ben ehli keyf bir insanim, keyfim kacmadigi surece keyif aldigim her takimin parcasi olabilirim (: gecerken ugradim herkes nasil ama benim olan "tirnak icinde"kii "herkesler" nasil (: |
Cevap: Mülksüzler Sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] takım ruhu demisken aklıma Ülker Nokta Kurtcan'in kitabı geldi. Takım Ruhu üçlemesinin ikinci kitabında yarım kalan birlikteliğin tekrar canlanışı tam da senin ansızın gelişinle pek bir benzerlik gosteriyor, zorlu maclar dan sonra finale gelmişken takımın koç ortadan bir den kaybolur, onu bulmak ise öğrencilerine düşer, son maçı kaybederler fakat koç sağ salim bulunur, yıllar sonra koç aynı takımı kurmak ister fakat oyuncular birey olarak farklı yollar benimsemiştir, kaldıkları yerden devam etmek o kadar da kolay olmamıştır. Yeniden takım olmaya çalışmak gerçekten zordur, hoşgeldin diyorum. Umarım bu konu altında tekrar değerli arkadaşların yorumlarını okurum. |
Cevap: Mülksüzler Ben buraya sacmalayabilir miyim? yeni bir topic acasim yok, acip aciklayasim yok, aciklayip anlasilamayasim yok ki en iyi yaptigim seydir anlasilmamak (: i'm leaving... on a jetplane ve yoktur ki dalgali bir denizde bir sandal uzerinde dengede durmaya calismaktan daha buyuk bir sacmalik, birak gitsin ne ki alt tarafi islanacaksin... kucuk sahte dunyalarinda gulumseyenler var, kalip kalip sabun gibiler ama kotu kokuyolar... Ben yasamda yolunu bulamayacaklar listesinin en basindayim..."bu bana ders olsun" dedigimiz ogretiler vardir ya... iste bana olmuyor, ne demis cames bond "asla asla deme" to be continued |
Cevap: Mülksüzler Yaşamak, yeni bir emre kadar yasaklanmıştır. Bundan böyle kimse soru sormayacak. Şairlerden ve peygamberlerden çekmediğimiz kalmadı bunca yıl, başımıza gelmedik bela... Tarih konuşuyor, dinleyin! Kapılar sürgülenecek ve özellikle geceleri kimse sokağa çıkmayacak. Gelecekten ve güzel günlerden söz etmek serbesttir; ancak, simge olarak 'güneş' kullanılmayacak. Herkes kimlik kartına kullandığı maske sayısını da eklesin. Çünkü her biri için tarafımızdan vergi iadesi uygulanacak. Şair konuşuyor: -Ölmek, yeni bir emre kadar yasaklanmıştır! Ahmet Erhan |
Cevap: Mülksüzler Satranç hayat gibidir David her parçanın kendi işlevi vardır, bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda, ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın, aynen hayatta olduğu gibi. Satrançta da skor tutulmaz, on parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte, işler her an tersine dönebilir, kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek.. -Olasılıksız |
Cevap: Mülksüzler Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle... Dinleme bile, sadece bekle... Bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktir kendini sana... Maskesinden sıyrılmak için başka seceneği yok, huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine... Franz Kafka |
Cevap: Mülksüzler Balkon konuşmalarını ben yapmak istiyorum. |
Cevap: Mülksüzler Bir duvar vardı. Önemli görünmüyordu. Kesilmemiş taşlardan örülmüş, kabaca sıvanmıştı; erişkin biri üzerinden uzanıp bakabilir, bir çocuk bile üzerine tırmanabilirdi. Yolla kesiştiği yerde bir kapısı yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu; bir çizgiye, bir sınır düşüncesine. Ama düşünce gerçekti. Önemliydi. Yedi kuşak boyunca dünyada o duvardan daha önemli bir şey olmamıştı. Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sence de bütün duvarlar iki anlamlı ve ikiyüzlü mü? Arada gel yaz okuyalım lütfen, bende bir süre olmayacağım. |
Cevap: Mülksüzler "Tek basina icen adam yalniz degildir, icmek icin arkadaslarini arayan adam yalnizdir"demis bir bar filozofu...bu basligin bende uyandirdigi tat hep o tek basina gidip demlenebildiginiz salas meyhane tadi..Bende o anlam yuklu. hos otantik bir tat veriyor, bazen hayal bazen gercek bazen salas ama lezzetli... O yuzden bilimsel arastirmalarimida burada yapacagim (: Juju Arastirma ve gelistirme merkezi sunar... Baslik: Forum ortamlarindaki forumcu tipleri hakkinda bir inceleme Arastirmaci ve yazarlar: Prof. Julide, Ord. Prof. dafidandanyus Anahtar kelimeler: Forum adab-i muaseretcileri, Forum sairleri, "Bana yardim edin"ciler, Ogreten adamlar, Sevgi insanlari, Ayar vericiler, Ayar magdurlari, Muzmin muhalifler, Tebligciler, Teshirciler, Forum delikanlilari, Aforizmacilar,Ima bocukleri, Sanal askcilar. summary: simdi ingilizce ozet yazamam . arastirmamin bilimselligine halel geliyor ama ne yapalim. Kaynak: Aklinizdan geceni biliyorum ama Forumlar (: Giris: Bu aksam evde oturuyordum. ki ben gecirdigim ufak bir sakatlik sonucu uc bucuk hafta curuge cikarildigim icin oturmaya devam edecegim... televizyonda kanaldan kanala atlarken iyice daraldim cunku bilimsel calismaya degecek hicbirsey yoktu.. En iyisi forumlara bakayimda vakit gecsin dedim. Sey yani arastirmaci ve hizmet askiyla yanip tutusan bilincaltim, beni sanal ortama tasidi. Sonucta bu muhtesem eser ortaya cikti. Bir nevi forum manifestosu... Bulgu ve Sonuclar: Forum adab-i muaseretcileri Cok nazik insanlardir. Forum karsilama komitelerinin gonullu elemanlari olarak gorev yaparlar. Milli ve dini bayramlarda kutlama mesaji yazar, forum uyelerinin yasgunlerini kutlamayi ihmal etmezler. Evlenenlere altin gonderir, mumkunse torene bizzat icabet ederler. Usluba son derece onem verirler.Tartismalardan ozenle kacinir, zorda kalirlarsa “Sevgili bilmemcan, sana hak veriyorum ama Stalin de soyledigin kadar iyi bir insan degildi” gibi cumleler kurarlar. En cok kullandiklari sozler: "hosgeldin" "forum adabi" "diyalog" "baris" "haklisin" Avantajlari: Yeni geldiginiz bir forumda kendinizi yalniz hissetmemenizi saglarlar. Ortaligi yatistirirlar. Dezavantajlari: Taraf olmamalari caninizi sikar, bertaraf edesiniz gelir. Ilaci: : Ilaca mahal yoktur. Hatta tedaviye kalkismak forum flora dengesini bozabilir, siddetle sakinilmalidir. “Yardim edin”ciler Kendi aralarinda ikiye ayrilirlar.Birinci gruba genellikle bilisim forumlarinda rastlanir. Forum sakinlerini arama motoru yerine kullanirlar. Takildiklari konuyu arastirmak yerine sorup hazir cevap almayi tercih ederler. Istedigi cevabi vermezseniz bozulurlar. En cok kullandiklari sozler: : “imdattt” “nolur yardimm” “ haci ben mailimi versem de su kodu oraya yollasan” Avantajlari: Bilinen hicbir avantajlari yoktur. Dezavantajlari: : Kafa sisirirler. Bas agrisina neden olurlar. Kendini daglara vurma istegi uyandirirlar. Ilaci: : Bir “ogreten adam” bulunabiliyorsa, kutsal birlesmeyi saglayip ortamdan uzamak en iyi caredir. Ikinci grup daha vahimdir. Yardim istenen konu genellikle ask-mesk muhabbetidir. “Sizce sevgilim beni aldatiyor mu?” “Erkekler nicin boyle?” “Intihar etmeyi dusunuyorum” “Her aradigimda telefonu suratima kapatiyor, sizce sevgilim naz mi yapiyor?” gibi temalari vardir. Bu temalar onlar icin hayatidir, dalga gecerseniz cok kirilirlar. En cok kullandiklari sozler: : “onu cok seviyorum” “bana bir care soyleyin” “kalbim aciyor” Avantajlari: Halinize sukrettirirler. Dezavantajlari: : Karsi konulamaz dalga gecme istegi ve akabinde vicdan azabi yaratirlar. Ilaci: Bir "sevgi insani" ve "ogreten adam" kombinasyonu gayet iyi gelir. to be continued... Uyari: bu arastirmadaki kisiler tamamen hayal urunu olup gercek kisi ve kurumlarla bir ilgisi yoktur... |
Cevap: Mülksüzler Yumurtayi kirip disari cikar kus... yumurta dunyadir...dogmak isteyen dunyayi yikmak zorundadir, kus tanriya ucar... tanrinin adi abraxastir... Embriyonik bir olu olmaktasa tanriya ucan bir kus olmak icin kirmak zorunda oldugumuz kabuklar oyle 1-2 tane degil; yumurtalar ic ice girmisler, icindeki besini tukenmis bir yumurtanin icindeyim ve kabugu zorluyorum, birgun kirilacak (belki cok az kaldi, belki biraz daha bekmeliyim) ama tum mesele dogru zamanda kirmakta... yumurta kabuguna olan konsantrasyonumu ruhsal karmasanin bozmamasi icin bazi eski aliskanliklarima ara vermistim... ama geri dondum cunku arka tarafi ozledim.... Nerde kalmistim alternatif bar ortamimizda (: Ogreten Adamlar Misyon sahibi arkadaslardir. Herseyi bilirler ve sormasaniz bile ogretirler. Kendilerine iman farz, sukran vaciptir. Mesih kompleksinden muzdariptirler, kurtarilmak istememenizi idrak edemezler. Yeterli ilgi ve alakayi gostermezseniz kuserler. Soru sorduklari gorulmemistir. En cok kullandiklari sozler: "-meli" "-mali" "ben" "ben demistim" Avantajlari: Bir suru sey ogrenirsiniz. Cekirgelik hosunuza giden bir durumsa orgazm bile olabilirsiniz. Dezavantajlari: Bazen cekilmezler. Insani kompleks sahibi yapma tehlikeleri vardir. Ilaci: Tedavisi yoktur. Durumu agirlastirmak istemiyorsaniz, karsi cikmayin; daha beter olur. Yapabiliyorsaniz, cekirge kadrosunun dolu olmasini saglayip gozune batmamak iyi bir yoldur. Forum Sairleri En sik rastlanan tiplerdendir. Siir topiklerine yazip giden cinsleri zararsizdir, lakin olayi uslup haline getirenler cok fenadir. “Hukumsuz kalmis ruhun senfonisi” gibi tamlamalar kullanir, “Suleyman sah turbesini veriyor muyuz simdi?” topigine “ verdik magaralarimizdaki tortusu yontulmamis duslerimizi, ruhumun ucralarindaki bir lahitin gunesi dogar mi ki?” gibi mesajlar yazabilirler. Ozne, nesne ve yuklemden olusan anlasilir cumleler kurduklarina ve kelimelerin ilk isaret ettikleri anlamlarini kullandiklarina rastlanmaz. En cok kullandiklari sozler: "giz" "dus" "ucra" "mahser" Avantajlari: Siirden nefret ettirirler. Dezavantajlari: Dimag zehirlenmesine neden olurlar. Ilaci: Itlaftir. Teknik olarak mumkun degilse ve forum icindeki populasyonlari artiyorsa, forumun terk edilmesi onerilir. |
Cevap: Mülksüzler Alıntı:
Bence duvarları nereye kurduğumuz önemli, asolan ben hiçbir duvarı sevmiyorum ve bütün duvarları yıkmak istiyorum. İlk olarakta kendi benliğim de karşımda, sağımda-solumda oluşturduğum duvarları yıkmak istiyorum. Belki bu sayede daha iyi görebileceğim.''Bir kavram vardır psikolojide. ''Her insanın 'çekmeceler'i var. İçimizde ki çekmeceler.. Bahsi geçen duvarlara alternatif çekmeceler ( @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'nin çekmeceleri ile karıştırmayalım pls.) Aile olabilir. İş, kariyer, aşk, seks olabilir. Macera ihtiyacı olabilir. Sosyal ilişki olabilir. Bütün bu çekmeceleri hayat içinde belirli oranlarda dolduruyoruz.. Ama geriye baktığımızda, bazılarının çok boş olduğunu, bazılarınınsa taştığını görüyoruz. Namus algısı' hangi coğrafyada ya da hangi eğitim seviyesinde olursa olsun değişmiyor mesela. Erkeğin iki bacağının arasına sıkışıp kalıyor. Çekmecesini açamıyor. Her şeyden önce namusunu korumak. O yüzden hababam baskı yapıyor. En büyük korkusu. Oğlunun ib.e olmaması gerekiyor kızının da or..pu! Erkeğin, cinselliğinin kapalı olduğu çekmece, hayatta ki bütün iddiasını belirliyor. Ondan şefkat de çıkabiliyor, barışçıl bir şey de ama hayat boyu şiddet de.'Ve yarım yamalak ve kendilerine yabancı, kendilerine yalancı.. Gelişmeyen yetişmeyen benlikleri ile kompleksli yıkıcı ve kötücül, iyi güzel olan hiçbir şeye tahammül edemeyen.. Kendini bulamayan, kendi olamayan. Olamadıkça da iyi ve güzel olan her şeye kapris kompleks kıskançlık içinde kavrulan.. Tahammül ve tevazu yerine, alıngan kırılgan kindar ve kontrolsüz güdüsel duygusal kötü çocuklardan toplumsallık olabilir mi? İnsanlar kültürlerinin mahsülüdür.. Maalesef mahsül verimi hep düşük, çünkü kültür kalitesi düşük.. Bunun içindir belki duvarların bir türlü yıkılamayışı, ha bire yürüdüğümüz hayat yolunda önümüzde duruşu. |
Cevap: Mülksüzler Sevgili genşler, bugün sizinle bu sabaha karşı edindiğim bir hayat tecrübemi paylaşmak isterim. Uyumaya çalışırken odanızın ışığını açık bırakmayın. Saatler 04.50'yi gösterirken komşunuz arayabiliyor. Nasıl bir gözü dönmüşlükse, "evde kim varsa uyansın aq" der gibi, ev telefonundan hem de. O saatte çalan telefon herhalde herkesi korkutur. Kötü haber alametidir. Ölüm, kaza vs. olmadıkça o saatte kimse aranmaz. Neyse ki annem yoktu ve evde bulunan tek canlı olarak sadece benim uyuma girişimim sabote edildi. Ders ve konu şuymuş: -Sizin su kesik ya ''Eee'' -İşte aslında kesik değil. Biz sizin vanayı kapattık, şundan şundan dolayı. -Hımmm. Peki neden 04.50 ? Vanayı kapattığınızda söyleseniz su kesik zannetmeyip duş almak gibi marjinal bir etkinlikle gecemi renklendirebilir, kokuyor muyumdur lan kaygısı ve su ne zaman gelir acaba ki stresi yaşamak yerine vanayı açıp suyun verdiği tatlı yorgunlukla belki doğru düzgün uyumayı bile başarabilirdim. (Bu sonuncuları hep içimden dedim. Başka şeylere ek olarak). |
Cevap: Mülksüzler Burda anafikir "Turk insaninin iletisimle imtihani" mi... ben bu konuda turkleri yani turklerin teknoloji ile iliskilerini araplarin "yagla" olan iliskisi ile iliskilendiriyorum...(oyle bir devrildi ki cumle nasil ayaga kalkar bilmiyorum o yuzden duzeltmiyorum) yani ikiside bol bulmamali (: bu arada siz hosgeldiniz ama "dogu cephesinde degisen hicbirsey yok" gordugunuz uzre... |
Cevap: Mülksüzler çünkü... sırtını bir ağaca dayayıp yüzünü güneşe çevirmek kapitalizme baş kaldırmaktır. uzanıp çimenlere bulutları seyretmek, kurulu düzene karşı en tehlikeli isyandır. herkes böyle beleşe kafa dinlerse kapitalizm çöker. otel sahiplerinin, tur operatörlerinin, garsonların, komilerin velhasıl bütün sadık ve çalışkan kölelerin üretme ve tüketme haklarının kimseye bedavaya yedirmez kapitalizm. ve işte bu yüzden keser, mülkiyetini birilerine devredip gölgesini satamayacağı her ağacı.. |
Cevap: Mülksüzler Her sabah uyandığımda hayata karışmak için özel bir çaba sarfediyorum. yüzüme taktığım maske mi gerçek, yoksa altında saklı olan ve benim “ben” demekten çekinmediğim varlık mı? her şey sahte, gerçekten nasıl güldüğümü bile hatırlamıyorum. yüzüm, gülüşüm, bakışlarım önceden tasarlanmış, dış dünyadan korunmak için bir kabuk gibi kullanıyorum onları. sesime bile dayanmam mümkün değil, var olmak istiyorum ama varlığımın bedenimde bir basamak daha yükselemeyeceğini, öne çıkamayacağını biliyorum. kendimi gerçekleştirmek yerine “gerçekmişim gibi” davranarak devam edemem. en iyisi susmak ve dinlemek, belki gerçekten dinlemeyi başarabilirsem –insanların asla yapmadığı gibi- başkalarının maskesini düşürebilirim, bir an bile olsa samimiyet ve masumiyet görmek için maskemin dilini kesebilirim. sustum artık, sadece dinliyorum, başkasını canlandırmaktan vazgeçtim, bana önce kendinizi, sonra da beni verin. persona / ingmar bergman |
Cevap: Mülksüzler Bir ölsek, her şey bitse, şiirler sözler şarkılar. Dört mevsim, kitaplar aşklar.. Çalışmak, dans etmek, uyumak ağlamak/gülmek, bir ölsek. Bir ölsek devrimde olmaz adalette eşitlikte ha bir ölsek uğruna feda ettiğimiz hiçbir şey kalmaz geride, la bi ölün artık ölelim.. Amin. |
Cevap: Mülksüzler Bir şarkı, birkaç tesadüfün bütün bir hayatı ele geçirdiği zamanlar... belki de hepsi bu kadardır aslında, üst yanı yoksul düşlerimiz için bir avuç oyundur hayatımıza saçılmış... biz onları bir bir toplarken ölürüz, ölürüz, ölürüz... |
Cevap: Mülksüzler -düşünceler baskı altına alınarak yok edilemez . Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. -şunu anlaman gerek shevek ,yalnızca haklı oldugundan emin olmak , haklı olmayı gerektirmez. -bir hırsız yaratmak için,bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız,yasaklar koyun. -insanın sevmedigi bir işi yapması ahlak dışı değil mi? -o ise çalışmıyordu kullanılıyordu. mülksüzler -ursula k. le guin |
Cevap: Mülksüzler Bombaların faili bu ülkenin toplumudur. Bu toplumun her bireyidir. Kurbanı olmaları da bundandır. Kafası olabildiğine karışık, ne istediğini bilmeyen, ortak değerler yaratamayan, var olan değerlerine sahip çıkamayan, bir kısmının yücelttiğini geri kalanının aşağıladığı, geçmişini doğru bilmediği için geleceğini çizemeyen, düzenli olarak kandırılan, yumurta kapıya dayanmadan çözüm üretemeyen, siyaseti halkın menfaatinden çok ideolojiler ve güç odaklarının menfaati üzerine kurulu olan, fikirleri doğru veya yanlış olarak değil bizden veya onlardan olarak değerlendiren, kurallar oluşturmayı bilmeyip oluşturulanlara uymayan, kendi kural tanımazlığına bahane olarak başkalarının kural tanımazlığını öne sürerek sürekli kaotik bir yaşam süren, son derece kötü eğitime mahkum edilen, hukuk kavramını subjektif menfaatlerinden ayıramayan, kendi yarattığı hikayelerle kendini uyutmayı seçmiş, fakir, kendi kendini devamlı olarak sabote etme çabasındaki olan bu toplum katildir! Patlayan bombalardan bir vicdan azabı duymuyorum, bu toplumun bir ferdi olmaktan utanıyorum! |
Cevap: Mülksüzler Dünya Şiir Günü' imiş bu gün, ayrıca Newroz. Bir dal şiir bırak buraya, newroz da kutlu olsun.. "el ele gittiğimiz bir yolda sen git gide büyürsen benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar" T.Uyar |
Cevap: Mülksüzler -insanlar, işleri yürütmekle, insanları yönetmek arasında çok dikkatli bir ayırım yapmalılardır. -eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, hep güzelmiş gibi görünür. gezegenler, yaşamlar... ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. uzaklığı ararsın -ara vermeyi. dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. yaşamın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor. -bütün olmak parça olmaktır; gerçek yolculuk geri dönüştür. -mülksüzler |
Cevap: Mülksüzler Doğruyu bilmek adına deneyimi feda etmek... Bilgi, korkak beyinlerde deneyimi öldüren bir zehir gibi yayılır, eğer sürekli bilgiye dayalı hareket etmeye önem verirsen asla özgürleşemezsin, özgürleşemezsen deneyimleyemezsin, deneyimleyemezsen değişemezsin, değişemezsen asla senleşemezsin. Ama bilgi sürekli değişir ve ancak deneyim seni güncelleyebilir |
Cevap: Mülksüzler "Hayat iyi kartlara sahip olmak değil, Bazen kötü bir Eli iyi oynama meselesidir.." demiş Jack London abimiz Elimizde hiç ful As olmadı Jack biraderim Beş benzemez ile elimizde Ful as varmışçasına elinde Ful as olanlara karşı oynadığımız oyunu görsen sen bile şaşardın emin ol.. |
Cevap: Mülksüzler "Poker is life" boyle bir kitapta var... sahsinizi gormek ne hos... hep ben giderken gelmenizde benim hayatimdaki ironilerle alakali sanirim (: |
Cevap: Mülksüzler Roskolnikov uzaklaşırken düşünüyordu; nerede okumuştu... ölüm cezasına çarptırılmış biri sehpaya çıkmadan bir saat önce şöyle söylüyor yada düşünüyordu: 'yüksek bir yerde, kayanın üzerinde ancak iki ayağını koyabileceğim daracık bir yerde yaşayacak olsaydım, dört bir yanım uçurumlarla, okyanuslarla çevrili olsaydı,fırtınalar, zifirikaranlık olsaydı her yanım kimsecikler olmasaydı yanımda, o daracık yerde öylece bir ömür, binlerce yıl sonsuza dek yaşamak isterdim! yaşayabilsem yalnızca yaşayabilsem! nasıl olursa olsun, yaşasam!... ne yaman bir gerçek! tanrım ne yüce bir gerçek bu! ne alçak bir yaratık şu insanoğlu! suç ve ceza |
Cevap: Mülksüzler Seni öpsem, gülse bir halk Seni öpsem, yoksulluk Utansa verdiği acılardan Kırılsa her türlü korkunun kanadı. Seni öpsem, silinse Alın çizgilerinden gam Yürek kuytularından akşam. Bir sonsuz yağmur yağsa Aşkın kardeş bulutlarından Aynı mutlulukla ıslansa dünya. Ayrılığa kapanmasa kapılar Odalar üzgün durmasa. Seni öpsem, buğulanmasa gözlerin Gülse yaz günleri gibi İnsanların gölgeli yüzleri. Kar yağmasa dar yoluna Kardeşimi koynunda saklamış dağların Çıkıp gelse alanlardan Anılardan, duvarlardan O gencecik ermişler. Işısa yeniden annelerin yüreği Çocuklar çoğalsa sevinçten Çözülse babaların kaşlarındaki bulut. Seni öpsem, boğulsa Açtığı acının çukurunda Yüzü kışlar kadar soğuk O bilinçli kötülük Arınsa ömrümüzün kiri, kederi… Donup kalmasa dudaklarımda Bir suç gibi öpüşün Bencilliği andıran o buruk tadı Mutluluk dokunmasa çoğul yanıma. Seni öpsem ve dünya Kurulsa yeniden Sevgi kadar yumuşak, zengin ve ak… Şükrü Erbaş |
Cevap: Mülksüzler kim bilir kaç baharı birlikte uğurladık seninle... kim bilir kaç yazı karşıladık kan ter içinde... ilhamısın ergenlik şiirlerimin, o ilk haziran'dan beri... yaş günlerimin fener alayı, ilkyaz günahlarımın tanığısın... tanığısın yüzüme düşen gözlerin, tenime değen ellerin... senle baslayıp senle bitirdim bunca yılı... sendin hararetli yıl sonu muhasebelerimin değişmez takvim yaprağı... tutkunum sana... sadık, itaatkar ve hayran... ... yarim haziran!... |
Cevap: Mülksüzler Bir mektup, diyeceğini yalnız yazıyla demez. mektup, tıpkı kitap gibi koklayarak, dokunarak, elleyerek de okunur. bu yüzden akıllı olanlar 'oku bakalım mektup ne diyor' derler ; aptallar ise 'oku bakalım,ne yazıyor' . hüner yalnız yazıyı değil, mektubun tümünü okumakta. Orhan Pamuk - Benim Adım Kırmızı Ne kadar güzel söylemiş sevgili yazar, eski çekmeceleri karıştırırken buldum bugün askerde bana gelen mektupları, hepsini tek tek okudum, sayıları onlarca vardı. Daha önce de okumuştum, ama sadece yazıları, bugün tıpkı yazarın dediği gibi okudum hepsini.. Çelişki de olmak garip bir duygu, aptal olduğunu hissetmek, belki de bir daha mektup hiç gelmeyecek, geçmişe dönüp yaşananları, yapılanları değiştirme şansı olsa insanın, ahh.. kim bilir neleri değiştirmek isteriz, hayatta ele geçen fırsatları iyi kullanmak gerek, anı yaşamak farklı bir olgu, çünkü o mektupların sahipleri şimdi yok hayatım da, hemde hiç birisi.. Al mektupları ver mektupları ironisi bile yapılmaz oldu artık, belki de yeni mektuplar yazacak, yazdiracak, arkadaşlar, dostlar bulma zamanı.. |
Cevap: Mülksüzler Balık tutmak üzerine; balık tutmayı düşündüğümüzde, aklımıza ilk gelenler modern dünyaya ait olmayan şeylerdir, sakin bir göletin yanındaki bir söğüt ağacının altında bütün gün oturmanın fikri bile savaştan önceki, uçaklardan önceki, hitler'den önceki bir çağa ait. Amatör balıkçılıktaki balık adları bile bir sükuneti çağrıştırıyor, kızılkanat, akbalık, incibalığı, bıyıklıbalık, kayabalığı, turna, kefal, sazan, kadifebalığı...bu isimleri koyan insanlar makineli tüfek sesi duymamış, işten kovulmanın korkusuyla yaşamamış, aspirin içerek vakit geçirmemişler, sinemaya gitmemiş ve toplama kamplarından nasıl uzak dururuz diye düşünmemişler.. Ölmek üzerine, Değer vereceğiniz şeylerin süreceğini biliyorsanız ölmek daha kolaydır, iyi ve kötü olarak bildiğiniz şeyler, iyi ve kötü olarak kalacaktır. ayaklarınızın altından dünyanın kaydığı hissine kapılmayacaksınız. Hayatmızdaki öncelikler üzerine, ...sürdürdüğümüz şu hayatta gerçekten istediğimiz şeyleri yapmıyoruz, her şey için vakit vardır ama yapmaya değer şeyler hariç, saihden önemsediğiniz şeyleri düşünün, sonra sadece ona harcadığınız zamanı saat saat toplayın ve hayatımızın ne kadarcık bir bölümünü kapladığını hesaplayın. Sonra bir de tıraş olmak, otobüslerde gidip gelmek, tren istasyonlarında ve kavşaklarda beklemek, edepsiz hikayeler anlatıp dinlemek ve gazete okumak gibi şeyler için harcadığınız zamanı hesap edin. |
Cevap: Mülksüzler Eski duvar diplerinde karanlık sular ay vurmuş gölgelenmiş kuytular canım oğul güzel yiğit al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar? ben bu yürek yarasını bir gece elbistan?da duymuştum bir külüstür mapusane zindanların en kötüsü gözlerinin moru vurmuş ak mendillere bir kelepçe sabahı ki türkülerin en acısı ben bu yürek yarasını bir gece elbistan?da duymuştum akşamlar bir karakuş gibi sağılıp inerdi tenha yollara yıldızlar dut kokardı, iğdeler ay kokardı öflez ışıkları, yol boylarında osmanlı karakolların tilkiler üşüşünce akşam yıldızıyla bağlara kelepçemin karasına bir ak güvercin nazlı nazlı, canım yiğit, süzüm süzüm canım oğul, gelip konardı ben bu yürek yarasını bir gece elbistan?da duymuştum ekmek yedim, su içtim ben nasıl yadsıyayım nurhak dağlarının hemencecik eteğinde o yerde toprak kına gibidir etlidir damarlıdır sanırsın balla yoğrulmuştur kehribar üzümleri kütükleri hititlerden, kan gütmesi osmanlıdan ekmek yedim, su içtim ben nasıl yadsıyayım taze peynir gibi taze, sarı yabangülü selam ya nasıl yadsıyayım ishaklı selvilerde ayışığını ya bu kanlı gömleği ben kime giydireyim? ben bu yürek yarasını bir gece elbistan?da duymuştum sen ne zaman büyüdün de ne zaman kaptırdın gönlünü o nurhaklar?a? sen daha bebek bebek, sen daha baba baba canım oğul, o kıraç topraklarımın yabangülü, yiğidim sen ne zaman büyüdün de düştün yollara yolunu mavi kargalardan, toylardan sorar oldun? hala duruyur mu tellerinde o mavi kargaları maraş topraklarının? o karamuk çalıları, o çoban döşekleri, o müslüman kayalar? beni sordun mu gözüm, o kanlı toprakların menekşeli sabahlarından? çıkınımda kara zeytin bile yok, kara alman kelepçesi bileklerimde ben bu yürek yarasını bir gece elbistan?da duymuştum bileklerim canım oğul yeni yeni başladı sızlamaya sen büyüdün de demek, düştün de demek o damar damar kınalı topraklara tüketmişim yirmi yılı, canım yiğit, bir salkım üzüm gibi canım oğul, güzel yiğit al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar! Şair/ Yazar : Hasan Hüseyin Sinan Cemgil anısına.. |
Cevap: Mülksüzler Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. |
Cevap: Mülksüzler Çocuk yol kenarında Yeşil alana girdi Daha yeni ekilen Fide'ye bastı Fide kırıldı Anne çocuğa kızıyor ama sebebi Fide değil çocuğun Ayakkabısının çamur olması.. Fidenin kırılması kızdırmıyor Ayakkabının çamur olması kızdırıyor kadını Bu coğrafya neden İflah olmuyor sorusunun cevabıdır bu. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] , @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ne yapalım ? |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:10. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk