![]() |
![]() |
![]() | #9 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: Seçme Şiirler Konuşmadan gözlerinle, Beni sevdiğini söylesen.. Yüreğime gözlerini, Ölene dek mühürlesen!!! Hiç hesapta yoktu, bakardık gökyüzü umman, bakardık, aşktı yaşadığımız bulutlara dek uzanan, Yakışmıyor cepheyi terk edişin, mert dayanır, namert kaçar sevdiğim. Fazla sürmez hatanı fark edişin, hasret eken , hüsran biçer sevdiğim... Ben ağlardım gün batımlarında. Bir sen bilirsin birde ağaç dalları. Yapraklar hüznüme koşardı, rüzgar feryadıma, sen acı bir tütsü olur dolardın yüreğime. Merhaba anne, Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktımda geldim. Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de Onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi Ağrıyan yanımın neresi olduğunu Şimdi iyi biliyorum anne. Hani geçen geldiğimde Şuram acıyor işte şuram demiştim de Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne Bak şimdi söylüyorum Şuram işte, Sol yanım çok acıyor anne. Hem de her gün acıyor anne her gün. Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü. Elinden tutup okula getirdi. Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi. Bende ağladım, Ağladım hiç de utanmadım. Öğretmen ne oldu dedi. Düştüm dizim çok acıyor dedim. Yalan söyledim anne. Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne. Bugün bende saçım örülsün istedim. Babam ördü ama onunki gibi olmadı. Dantel yaka istedim. Babam "Ben bilmem ki kızım" dedi. Bari okula sen götür dedim. "kızım, iş" dedi. Bende banane dedim, ağladım. "kızım, ekmek" dedi babam. Sustum ama okula giderken yine ağladım anne. Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne. Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi. Zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi. Babam hepsini birlikte yıkıyor. Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne? Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme. Üzülmesin diye söylemiyorum ama Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor. Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne. Hava kararıyor, ben gideyim anne. Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi. Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum. Kim bozuyor toprağını, Çiçeklerini kim koparıyor. İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme. Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne. Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım. Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını Şu kavanozda biriktirdim. Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum. Her sabah onu öpüyor kokluyorum. Kimseye söyleme ama anne Bazen de konuşuyorum onunla. Ne yapayım seni çok özlüyorum anne. Ha unutmadan, Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi. Ben babama yazdıracağım. Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın. Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne. Senin adın geçince sol yanım acıyor anne. Hiç bir şey yutamıyorum. Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya anne. Ben gidiyorum anne, Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp. Mutlaka gel anne, Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası, Sol yanım çok acıyor anne. Seni çok özledim, Anne çook... OLUR YA UNUTURSAM... Yırtık pırtık paltolar giymiş iki çocuk kapımı çaldı. "Eski gazeteniz varmı, bayan?" Çok işim vardı. Önce hayır demek istedim, ama ayaklarına gözüm ilişince sustum. İkisinin de ayaklarında eski sandalatler vardı ve ayakları su içindeydi. "İçeri girin de size kakao yapayım." dedim. Hiç konuşmuyorlardı. Islak ayakkabıları halıda iz bırakmıştı. Kakaonun yanında reçel ekmek de hazırladım onlara, belki dışarıdaki soğuğu unutturabilir, azıcık da olsa ısıtabilirdim minikleri. Onlar şöminenin önünde karınlarını doyururken ben de mutfağa döndüm ve yarıda bıraktığım işleri yapmaya koyuldum. Oturma odasında ki sessizlik dikkatimi çekti. Bir an kafamı uzattım içeriye küçük kız elindeki boş fincana bakıyordu. Erkek çocuğu bana döndü ve "Bayan, siz zenginmisiniz?" diye sordu. "Zengin mi? Yo hayır!" diye cevaplarken çocuğu, gözlerim bir an ayağımdaki eski terliklere kaydı. Kız elindeki fincanı tabağına dikkatle yerleştirdi ve "Sizin fincanlarınız ve fincan tabaklarınız takım." dedi. Sesindeki açlık, karın açlığına benzemiyordu. Sonra gazetelerini alıp çıktılar dışarıdaki soğuğa. Teşekkür bile etmemişlerdi, ama buna gerek yoktu. Teşekkür etmekten daha öte birşey yapmışlardı. Düz mavi fincanlarım ve fincan tabaklarım takımdı. Pişirdiğim patateslerin tadına baktım. Sıcacıktı patatesler. Başımızı sokacak evimiz vardı. Bir eşim vardı ve eşimin de bir işi, bunlar da fincanlarım ve fincan tabaklarım gibi uyum içindeydi. Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırıp, yerlerine yerleştirdim. Çocukların sandaletlerinin çamur izleri halının üzerindeydi hala. Silmedim ayak izlerini. Silmeyeceğim de. Olur ya; unutuveririm ne denli zengin olduğumu... Siz sakın unutmayın ne kadar zengin olduğunuzu. Ben unutmayacağım... Yasak sevgilim sevişmek bize yasak Ağlama ne olur ayıp ağlamak Yasak sevgilim ellerin bana yasak Günah öpüşlerin sesin yasak Çağırma beni ah göndermiyorlar Aşkı bilmiyorlar aşkı sevmiyorlar sevgi yasak Yarım sevgilim bölündük sayılara Artık anılara dönmek yasak Canım sevgilim sevişmek bize yasak Ağlama ne olur ayıp ağlamak Çağırma beni ah göndermiyorlar Aşkı bilmiyorlar aşkı sevmiyorlar sevgi yasak Kimse bilmesin istiyorum sana olan aşkımı… Saklasam seni yüreğimin en güzel, en gizli köşesine, kendimce sevsem… El değmeden, göz değmeden, söz değmeden; tertemiz bir aşka sevsem seni, ömür boyu sürse yeni yağmış karlar gibi lekesiz, sessiz, kimsesiz… Yaklaştırmasam sana sözleri, sesleri, gözleri… Bedeller ödetmesem, ödesem de ödetmesem… Üzmesem seni, üzülsem de üzmesem… Ezdirmesem sevdamı, ezilsem de ezdirmesem… Çünkü bilmiyorlar sevmeyi… Aşkı bilmiyorlar… Suçlu sayıyorlar birbirine yanan iki yüreği, suçluyorlar… Filmlerde olur sanıyorlar; iki kişilik dünyayı… Bu yaşamda kurdurmuyorlar… Sadece sevmek yeter diyorum.. Yetirmiyorlar… Sorularla yoruyorlar, yorumluyorlar, değiştirmeye çalışıyorlar… Kendimce yaşamak istediğim ne varsa, alıp kendilerince bir aşka zorluyorlar… Başka renklerle lekeliyorlar Gecemi.. Gecelerimi çalıyorlar… Seni alıp gizlesem yüreğimde… Gözlerimde… Gecelerimde… Herkesten gizlesem istiyorum… Gelip buluyorlar… Oyunlarımı bozuyorlar… Çağırma beni sevgilim… Göndermiyorlar. |
| ![]() |
Etiketler |
siirler, şiirler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şairlerimizden Seçme Şiirler | IF | Şairler ve Şiirleri | 149 | 24 Eylül 2025 18:49 |
Tek Resimli Şiirler -Romantik -Duygusal -Aşk Şiirleri.(En Güzel Resimli Şiirler) | Sevda | Resimli Şiirler | 422 | 22 Ekim 2019 19:26 |
Üye Secme Sinavi = ÜSS | yoSun | Komedi ve Mizah | 0 | 19 Nisan 2011 01:31 |
Mustafa Kemal ATATÜRK \ Şiirler (Kendi Yazdığı Şiirler) | Sevda | Atatürk Köşesi | 1 | 17 Nisan 2010 09:16 |
Seçme şiirler | Feod4L | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 4 | 14 Şubat 2008 00:18 |