IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 13 Haziran 2010, 18:22   #1
Pentagram
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Nihal Bengisu Karaca \ Salvador Kemal




13 Haziran 2010 Pazar, 12:24:19

KILIÇDAROĞLU, AK Parti hükümetinden kimi zaman haklı kimi zaman haksız olarak endişe edenlerin sarıldığı meşru bir umut olma vasfını sürdürüyor. Fakat, bakanın bakışına, dinleyenin nabzına ve hayal gücüne göre manipüle edilmeye açık söylemler seçmesi, dikkat çekici. Doğrusu, biraz gülüyorum.

Kâh “Darbe olursa tankın önüne ilk ben çıkarım” diyor. Kâh “ezilenleri, yoksulların haklarını” savunuyor, kâh Kürtçe eğitime karşı çıkıyor. Kâh “Başörtüsü sorunu çözülür, benim annem de başörtülü” sözleri “alıntılanıyor”, kâh başörtüsü konusundaki mevcut yasakların “sürmesi gerektiği”nden bahsediyor ve Anayasa Mahkemesi’nin türban kararını hatırlatarak, “Anayasa, hukuk böyle demiş...” diyor.

İlahi Kemal Bey, o tanklar birdenbire sokağa çıkmıyor. Özgürlüklerin geliştirilmesinden ve genişletilmesinden yana değilseniz, siyaseti, Türkiye’nin siyasetten beklediklerini gerçekleştirme yolunda bir imkân olarak kullanmayacaksanız ve özgürlükçü siyasetin neferi olmayacaksanız, son anda niye tankın önüne atasınız ki kendinizi?

Ama Allah var, nereden bakıyorsanız oradan bir şey buluyorsunuz, boş yok. Kılıçdaroğlu “Gandhi” yeteneğine bir yenisini daha ekledi. Artık o aynı zamanda Salvador Kemal. Ya da Kemal Dali. Kim ki gerçeğin en çıplak yansımasını görmek istiyor onda, gösteriyor. Kim ki gerçeküstücü yanılsamalar dairesinde tatlı düşler görmek istiyor, gösteriyor.

Bazıları yoksulluğa çare, sistemle uyumlu bir siyasi anlayış istiyor, gösteriyor. Kimi darbe kâbusunu atlatmanın bir yolunu istiyor, görüyor. Kimi “sol”a dair bir umut, kimi
post seküler dönemin kolaylaştırıcı faktörünü. Kimi “Hocaefendi’nin Türkiye’ye gelmesini sağlayacak bir ortam, kimi bizi ‘Araplardan kurtaracak’ bir imkân. Kimi eksen kaymasına çare. Kimi yolsuzlukla mücadele. Bazen Kürt kimliğinin anayasal yurttaşlığa eklemlenmesini sağlayabilecek bir yapıştırıcı. Bazen “Kürt meselesi ile ilgili tek bir kelime daha duymayacağımız” günlerin gelişi.

Mübarek, sanki ‘Belleğin Azmi’.

CAN, YASANIN TARAFINDA

Osman Can, Anayasa değişikliğiyle ilgili dava hakkında “Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 138. ve 148. maddelerine aykırı davranırsa kararı yok hükmündedir” dedi, kıyamet koptu. Kendisi şu an istifaya zorlanıyor. Yıldıray Oğur röportaj yapmış, mesele özetle şu: Anayasa’nın 148. maddesi Anayasa Mahkemesi’ne, ‘esasa girme, şeklen bak’ diyor. Mahkeme ise genellikle bu hükme uyuyor, ama ‘bazen’ bu hükme riayet etmiyor. Bu durumda, parlamento Anayasa’ya sahip çıkmalı. (Velev ki o Anayasa o kadar şahane bir yasa olmasın, sahip çıkmalı. Çünkü en kötü yasa bile yasasızlıktan ve yasaya aykırılığı mümkün kılan amorf bir sistemden iyidir. Çünkü en kötü yasa bile nerede, ne zaman, ne yapılacağı ve bu hallerde kimlerin ne ile sorumlu tutulacağını içerir ve bir ölçü ortaya koyar.)
Osman Can diyor ki: Meclis, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı çiğnemesi ihtimalinde Anayasa’sının yanında durmalıdır. Çünkü bu Meclis gerektiğinde yasa yapsın, yasa değiştirsin diye seçildi. “Ben bir şey yapmam” diyen Meclis, halkın güvenini yitirir. Dahası, bu noktada yasaya sahip çıkmak, demokrasiye ve laikliğe sahip çıkmaktır.

Laiklik ne alaka demeyin. Çok alaka. Zira, kendisini Meclis’in ve hukukun üstünde
gören; Meclis’in yaptığı değişikliği tanımayan ve “esasa girme, şekilden incele” hükmünü tınmayan bir Anayasa Mahkemesi, artık kendisini hukukun üstünde, ulusal iradenin üstünde “metafizik” bir iradeye dayandırıyor demektir. Darth Vader olmuş demektir. O vakit karşımızda bir rahipler konseyi var demektir. O vakit aslında laik değil
düpedüz “mistik”iz demektir.

Tespitlere katılırsınız ya da katılmazsınız. Gerçek olan bir şey var. Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı es geçmesinin mümkün olabildiği bir ülke; halkın onayına başvurmaya ve oyumuzun kalitesini artıracak yöntemlere hayır diyen bir ülke, ‘azınlık diktatörlüğüne’ evet demiş bir ülke olur, o yolda gider. Sakın ha sakın!

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bengisu, karaca, kemal, nihal, salvador


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bengisu Lcia Sözlük 0 03 Eylül 2014 04:52
Salvador Dali'nin Eserlerinden Kareler - Salvador Dali'den Süper Tablolar.. Sevda Fotoğraf Kulübü 0 13 Ağustos 2012 09:44
Nihal Bengisu Karaca \ 'Evet'in arzusu, 'Hayır'ın kâbusu Pentagram Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 18 Ağustos 2010 16:49
Nihal Bengisu Karaca \ CHP: Dünden Sonra Yarından Önce Pentagram Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 26 Mayıs 2010 14:38