IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  odeaweb

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11 Ekim 2025, 12:39   #1
Çevrimiçi
~ TeFeCi’nin KıZı ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Karanlıkları Aydınlatan Hüddam Süleyman – 45. Bölüm: Korkuyla ve Musallatla Yüzleşmenin Vakti




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Gece, Süleyman’ın özel odasında ağır bir sessizlik hâkimdi. Oda, kutsal ayetlerle çevrili, mührü, duaları ve çeşitli enerji araçlarıyla doluydu; havada yoğun bir kutsal ağırlık vardı. Sis, lambaların etrafında yavaşça dolanıyor, odadaki her objeye mistik bir aura katıyordu. Süleyman, bu gece uzun sürecek bir yüzleşmenin farkındaydı.

Kapı hafifçe aralandı ve Ayla ile Sedat içeri adım attı. İkisi de 33 yaşındaydı; Ayla yedi aylık hamileydi, yüzünde hem yorgun hem de derin bir korku vardı. Sedat, eşini korurcasına yanında duruyor, odanın her köşesini dikkatle gözlüyordu.

Ayla, titrek bir sesle başladı:
“Efendim… rüyalar… kabuslar… böcekler… sanki karnımdaki bebeğe zarar vermek istiyorlar. Biz… bunu durduramıyoruz. Beş yıl boyunca çocuğumuz olmamıştı, sonunda bir hocaya gittik. Ama… başımıza gelenleri bilmiyoruz. Sanki birisi bizi kandırdı, bizi kullanıyor…”

Süleyman, sakin ve derin bir sesle yanıtladı:
“Sakin olun. Burada güvendesiniz ve her şeyi çözmek için gereken her şeye sahibim. Bana her şeyi anlatın, detaylarıyla.”

Sedat, derin bir nefes aldı ve titrek sesle anlattı:
“Hoca… para istedi, bazı ritüeller… hiçbir işe yaramadı. Hoca bize yardım etmiyordu; aslında bizi kullanıyordu. Ve o gün, insan kılığına girmiş bir cin vardı; adı Jahzin. O… Ayla’ya yaklaşınca… olaylar… karmaşık ve korkunç bir hal aldı.”

Süleyman gözlerini kapadı, derin bir nefes aldı ve sessizce ayetleri mırıldandı; odadaki mühürler hafifçe parladı. İçgüdüleri, Jahzin’in hâlâ odada olduğunu ve Ayla’yı etkilemeye devam ettiğini söylüyordu.

Süleyman, ağır adımlarla odanın ortasına geçti ve derin bir nefesle sesini yükseltti:
“Jahzin! Bu kadına ve çocuğuna zarar vermeyi bırak. Buradan huzurla çıkacaksın, aksi takdirde her yolu kullanacağım.”

Jahzin, insan kılığıyla odada belirdi; gözleri karanlık, ama aynı zamanda tehlikeli bir ışık taşıyordu. Önce duraksadı, sonra kinle karşılık verdi. Süleyman, mühürleri kullanıp duaları yükseltti; enerji odada yoğunlaştı, sanki havada görünmez bir fırtına kopuyordu.

“Burada anlaşma yok,” dedi Süleyman. “Bebeğe ve annesine dokunamazsın.”

Jahzin hırladı, ama duaların ve mühürlerin gücüyle etkisiz hâle getirildi. Bir ışık patlamasıyla odadan uzaklaştırıldı; ayetlerin yankısı odada birkaç saniye daha titredi.

Süleyman, Ayla’ya yaklaştı ve nazikçe karnına dokundu. “Artık güvendesiniz. Musallat ve kötü niyetli planlar etkisiz hâle getirildi. Bebeğiniz ve siz korunuyorsunuz.”

Ayla gözlerini doldururken Sedat, eşini sıkıca sardı; yüzleşmenin ve gerçeğin ağırlığı odada hissediliyordu. Her kelime, yıllardır bilinmeyen bir ihaneti ve gizli planı açığa çıkarmıştı.

Ancak Süleyman’ın bedeni ve ruhu, uzun süreli enerji tüketimi ve duaların etkisiyle ağırlaşmıştı. Dizlerinin üzerine çöktü, başını ellerinin arasına aldı. Birkaç gün boyunca yatması gerekecekti; o sürede musallatlarla kimse ilgilenemeyecekti.

Ayla ve Sedat sessizce ona teşekkür ettiler. “Süleyman Bey… sizin sayenizde artık korkularımız yok,” dedi Ayla.

Süleyman, başını salladı, gözlerini kapatıp dua etti:
“Bu sadece benim gücüm değil; inanç, niyet ve sabırla aydınlanır her karanlık. Ama unutmayın… her çözülmüş musallat, yeni bir gölgeyi çağırabilir. Her iki alemde de tetikte olmalıyız.”

Odada sessizlik çöktü; huzur vardı, ama dışarıda hem Berzah’da hem dünyada tarikatın ve kötü güçlerin etkisinin hâlâ sürmekte olduğunu hissetmek mümkündü. Süleyman, ağır bir nefes alarak başını eğdi; bu gece hem yüzleşme hem de musallatla baş etme vakti tamamlanmıştı, ama fırtına yakındaydı.

Ve böylece, Süleyman birkaç gün boyunca odadan çıkamayacak kadar yorgun ve hasta bir halde, hem çözdüğü sorunların ağırlığını hem de gelecekteki tehlikeleri taşıyarak dinlenmeye çekildi. Korku ve musallatla yüzleşmenin vakti sona ermiş, ama tetikte olma ihtiyacı asla kaybolmamıştı.

Süleyman odada istirahatteyken, bir gün boyunca odadan çıkmayacak, dinlenecek ve Allah’a bol bol dua etti; çabuk toparlanıp insanlara ve masumlara yardım edebilmek için, çünkü dışarıda hâlâ binlerce kötü cin ve insan, kötülük yapmaya devam ediyordu.

__________________
''Zamanın Eli Değdi Bize
Artık Aynı Değiliz
İkimiz de''


Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet bizimmekan reklamver
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Karanlıkları Aydınlatan Hüddam Süleyman 23. Bölüm: Işığın Çocuğu Tanem Tanem 0 03 Ekim 2025 14:33
Karanlıkları Aydınlatan Hüddam Süleyman – 1. Bölüm: Kayıp ve İşaretler Tanem Tanem 5 03 Ekim 2025 13:36
Karanlıkları Aydınlatan Hüddam Süleyman — 17. Bölüm: Süleyman’a Mahir’in Sessiz Sadakati Tanem Tanem 0 02 Ekim 2025 23:11
Karanlıkları Aydınlatan Hüddam Süleyman – 7. Bölüm: Bağımsız Sınav Tanem Tanem 0 01 Ekim 2025 19:37
Karanlıkları Aydınlatan Hüddam Süleyman – 6. Bölüm: Yeni Yol Arkadaşları Tanem Tanem 0 01 Ekim 2025 19:18

×