IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 24 Temmuz 2011, 16:43   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
II. Mahmud’a yönelen serseri talim kurşunu





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


II. Mahmud’a yönelen serseri talim kurşunu
Piyadelerin ateş talimini seyretmek üzere Gülhane Köşkü’ne gelen Sultan’ın önünde ateşe başlayan Enderunlulardan Hattat Süleyman Ağa tüfek çubuğunun içinde kaldığını bilmeden tetiğe dokunmuş ve ok gibi fırlayan tüfek çubuğu Sultan’ın bulunduğu yerin iki karış yukarısına saplanmıştır.

Necdet Sevil - Dünya Bülteni / Tarih Dosyası
Osmanlı Devleti’nde 17. yüzyıldan itibaren başlayan çöküş, yakınçağ başlarına gelindiğinde kendini daha da hissettirmeye başlamıştı. Bilhassa savaşlarda uğranılan yenilgiler ile Avrupa devletlerinin gittikçe artan siyasi, ekonomik, teknik ve bilim alanlarındaki baskısı devleti iyice güçten düşürmüş, bunlarla mücadele edemez bir hale sürüklemişti. Her ne kadar, devleti bu çöküntüden kurtarmak adına 17. ve 18. yüzyıllarda ağırlık noktası askeri alan olmak üzere yapılan bir takım ıslahatlar mevcut olmuşsa da, bu ıslahat hareketlerinden istenilen neticeler elde edilememişti.
Bu süreçten sonraki en ciddi adım, III. Selim’in tahta geçtikten sonra, daha önce yapılan ve yapılmak istenen ıslahat denemelerinden de yararlanarak, daha geniş kapsamlı olan ve Nizam-ı Cedit ( Yeni Düzen) denilen bir yenileşme hareketine girişilme hadisesidir. Ne yazık ki, yakın dönem tarihimiz açısından önemli bir yere sahip olan ve bizzat III. Selim’in başlattığı Nizam-ı Cedit hareketi, Kabakçı Mustafa isyanı ile sona ermiş ve bu hareket III. Selim’in dramatik bir şekilde öldürülmesiyle son bulmuştu. Daha sonra tahta geçecek olan II. Mahmud ise, III. Selim’in öldürülmesi esnasında cellâtların elinden son anda hafif yaralı olarak kurtulmuş ve III. Selim’in öldürülmesi gibi şahit olduğu vahşet sahneleri, ileride atacağı büyük reform adımlarının tetikleyicisi olmuştu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

III. Selim II. Mahmud

28 Temmuz 1808’de otuzuncu Osmanlı Padişahı olarak tahta geçen II. Mahmud döneminin en önemli hadiselerinden biri hiç şüphesiz, 15-16 Haziran 1826 tarihinde Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılması ve Avrupa’da değişen askeri konjonktür gereği de düzenli orduya geçilmesidir. Bu bağlamda, II. Mahmud çok fazla vakit kaybetmeden, yeni bir askeri teşkilat olarak Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin kurulması çalışmalarına başlamıştır. Tabi, Yeniçeri Ocağı’nın ilgası ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin teşkili bugün dahi tartışılan konular arasındadır. Bu tartışmalardaki kısır döngü, ordunun tarihi bir aktör olarak ele alınmaması ve hadisenin sosyo-politik açıdan değerlendirilmemiş olmasıdır.
Yeni kurulan düzenli ordu, ilk etapta istenilen neticeleri elde edememişti ve bu ordunun iyileşmesi için bir takım ıslahatlar daha yapılmıştı. Bizzat II. Mahmud, bu ıslahatların takipçi olmuş ve gerektiğinde tersane ziyaretlerinde bulunmuş, gerektiğinde de askerlerin talimlerini izlemeye gitmiştir. III. Selim döneminde, başına buyruk savaşçıları mûti(itaat eden) askerler haline getirmenin yolu olarak görülen “talim” yeni ordu için daha düzenli hale getirilmiş ve birçok yabancı subayın da iştirak ettiği bu talimler sayesinde askerler daha süratli, daha hareketli ve manevra kabiliyetleri daha da gelişmiş olarak belirmişlerdir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Asakir-i Mansure-i Muhammediyye’nin ilk yıllarında talimini tasvir eden bir gravür
Talim yapan yüzlerce neferi sarayın penceresinden seyreden Sultan Mahmud’un birçok defa dayanamayıp sahaya indiği ve üzerindeki Mısır tarzı kıyafeti, başında sarık yerine Mısır fesi, tabancaları ve süvari kılıcıyla atı üzerinde onları denetlediği birçok kaynakta yer almaktadır. Öyle ki, bir defasında İtalyan süvari subayı Calasso’nun icadı olan yeni süvari talimini bizzat tecrübe etmeye çalışan Sultan, boynunu kırmaktan zor kurtulmuştur. Bundan başka, Sultan II. Mahmud’un Gülhane Köşkü’nde Enderun ağalarının piyade talimini seyrederken de bir serseri kurşuna hedef olmaktan son anda kurtulduğu rivayet edilmektedir.
Hızır İlyas’ın konu hakkında Vakayi’-i Letâ’if-i Enderûn adlı eserinde verdiği bilgiye göre, piyadelerin ateş talimini seyretmek üzere Gülhane Köşkü’ne gelen Sultan’ın önünde ateşe başlayan Enderunlulardan Hattat Süleyman Ağa tüfek çubuğunun içinde kaldığını bilmeden tetiğe dokunmuş ve ok gibi fırlayan tüfek çubuğu Sultan’ın bulunduğu yerin iki karış yukarısına saplanmıştır. Bu konuda herhangi bir art niyeti olmadığı anlaşılan Süleyman Ağa’ya herhangi bir ceza da verilmemiştir.
Kaynaklar:
Rifat Uçarol, Siyasi Tarihi (1789-2001), İstanbul 2006.
Gültekin Yıldız, Neferin Adı Yok, İstanbul 2009.
Ali Fuat Örenç, Yakınçağ Tarihine Giriş (1789-1918) –Ders Notları-, İstanbul 2011.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
ii, kurşunu, mahmud’a, serseri, talim, yönelen


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Gemilerde talim var! Desmont Haber Arşivi 0 01 Mart 2015 11:54
Peygamberlerin Tebliğ ve Talim Buyurduğu Hakikatlardan Müstağnih Kalmak Kalemzede İslamiyet 0 07 Ağustos 2011 01:46