Çevrimiçi

Venüs Gezegeni
Mitolojik ve sembolik cephesi itibarıyla Venüs, dünyanın her yerinde, Sevgi ve Bilgelik şeklindeki çift karakteriyle saygı görür. Parlak sabah yıldızı, gururlu lüsifer, odur. Bilgelik habercisi, bilgelik perisi odur. Ve gerçekten de gökyüzündeki yıldızların hiçbiri günün habercisi olarak ışıldayan Venüs'ün parlaklık ve şanıyla kıyas edilmez. Sevgi tanrıçası olarak da aynı ölçüde dikkat çekicidir. Eski Yunanlılar, Venüs'ü, Kutsal Boğası Taurus'un boynuzlarını kuşanmış Afrodit olarak da resmetmişlerdir. Kabalistik olarak, Venüs gezegeni büyük, arşetipik insanın ruhu içindeki Sevgi unsurunu gösterir ve bu nedenle bedenlenmiş insanda da hissetme melekesini temsil eder. Dolayısıyla, beşerî yapılaşmanın nazlı, zayıf, dişil kısmım da o simgeler. Ezoterik planisf erde Venüs göksel Anael, astral ışığın prensi olarak karşımıza çıkar. Bu karakterinde, onun dönüşüm güçleri ile "kuvvetleri muhafaza" özelliklerini de gözleyebiliriz. İsis vasfıyla, astral akışkanı bir durağanlık, bir dinlenme hâlinde temsil eder. Bu haliyle olmak üzere bekleyen şeylere (Kutsal Ruh'tan) hamiledir. Anael, aynı akışkanı eyleme geçmiş olarak gösterir. Böylece Ay ile Venüs'ün, evrenin ruhu kapsamında, iki hareket tarzının Kabalistik simgelerini oluşturduğu söylenebilir.
Astrolojik olarak, Venüs gezegeninin akışı, yönetimi altında bulunanları zevk arayışı ve büyük açılımlara götüreceğinden, eğlence, sevinç ve şenlikleri simgelediği söylenebilecektir. Venüs bilhassa, toplumsal zevkleri yönetir. Venüs etkisi altında doğanlar için, balolar, partiler, konserler ve davetler dayanılmaz bir cazibe yaratır. Kadirim horoskopunda Venüs olumsuz bakışımlar almışsa, kuvvetli karşıt ışınlar bulunmadıkça, kişi "talihsiz" olur ve erdemini yitirir. Bu yüzden Venüs'ün konumu çok önemlidir.
Entelektüel düzlemde, Venüs, evcil niteliklerin üst vasıfları ile ideallerle ilgili, sanatsal ve müziksel duyguları kontrol eder. Venüs akışının yönettiği kişiler, müzik, sanat ve şiirde ileri gider ve incelmiş başarılarıyla dikkat çekerler. Fakat aynı zamanda hakikî bir ahlâkî güce sahip değillerdir. Onları, güdüsel biçimde duygu ve heyecanları, tutku ve arzuları yönetir. Arzuları şahlandığı zaman,sağduyunun ortadan kaybolması dikkat çeker. Bu nedenle, Venüs uyumlu ışınlar tarafından korunmadığı takdirde, pohpohlanma ve duygusal anlamsızlıklar tarafından yoldan çıkma tehlikesi büyüktür.
Fiziksel düzlemde, Venüs en çok, kişinin zihnini yönetir. Toplumsal yaşamla ilgili kuvvetli alışkanlıklar oluşturur ve dans, müzik ve resim gibi alanlara yöneltir. Aynı zamanda, iyi tabiatlı, sevimli, ince ye şefkatli bir mizaç da oluşturur. Bu akışın yönettiği erkekler kadınların sevgilisi olur, ancak sebat ve öz denetim konularında hayli yetersiz kalırlar. Kişi erkekse, kendini sık sık belâlı maceralar içinde bulur ve aşırılıklara kaçması da olasıdır.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:11 -->-> Daha önceki mesaj 13:10 --

Venüs
"Seviyorum"
En iyi kalite: Sevgi
En kötü kalite: Esneklik (çok kolay bükülür, kolay yolu seçer)
Venüs aşk, zevk ve güzellik gezegenidir. Sevgiyi ifade etme ve güzelliğin tadını çıkarma kapasitenizi temsil eder. Bu, duygusal,fiziksel/maddi, zihinsel veya ruhsal şeyler olsun, dünyadaki şeyleri çekme ve takdir etme kapasitenizi içerir. Sosyal değerlerinize göre kendinize çizdiğiniz insan tipini tanımlar. Venüs tarafından yönetilen şeyler şunlardır: ne tür bir cinsel çekiciliğe sahipsin, aşk
ilişkileri, sanat, güzellik ve güzel şeyler, süsleme, şefkat, sosyal zarafet, uyum ve dostluk. Zevk gezegeni olması, ne tür eğlencelere kapıldığınıza ve paranızı ne şekilde harcadığınıza işaret eder. Venüs'ün doğum haritanızdaki konumu şu tür sorulara cevap verebilir:
Ne tür aşıkları cezbedersiniz? flörtöz müsün Aşk ilişkilerinde mutluluk buluyor musun? yoksa sık sık hayal kırıklığına mı uğrarsınız? Yaratıcı yetenekleriniz nerede yatıyor? Venüs burcu, kişisel ilişkilerde, özellikle aşk ve evlilikte kendinizi nasıl ifade ettiğiniz hakkında önemli bilgiler verir. Aynı zamanda paraya, kişisel eşyalara, yaratık konforlarına ve sosyal ve estetik değerlere karşı tutumunuzu gösterir. Venüs burcunuz aynı zamanda "mükemmel kadın" fikrinizi de ortaya koyuyor.
Bir erkeğin haritasında, Venüs burcu onu çeken kadın tipini gösterir.
Bir kadının haritasında, Venüs burcu, sevgilileri çekmek için kullandığı nitelikleri gösterir. Venüs'ün ev konumu, hem arkadaşlıklar hem de aşklar gibi ilişki kurduğunuz insanların türünü ve sanatsal bir çıkış bulma olasılığınızın en yüksek olduğunu gösterir. Aynı zamanda paraya, kişisel eşyalara, yaratık konforlarına ve sosyal ve estetik değerlere karşı tutumunuzu gösterir. Venüs burcunuz aynı zamanda "mükemmel kadın" fikrinizi de ortaya koyuyor. Venüs'ün ev konumu, hem arkadaşlıklar hem de aşklar gibi ilişki kurduğunuz insanların türünü ve sanatsal bir çıkış bulma olasılığınızın en yüksek olduğunu gösterir. Venüs burcu, aşıkları çekmek için kullandığı nitelikleri gösterir
Venüs asla Güneş'ten uzağa gitmez. Burcunuzda her zaman ya Güneş burcunuzda ya da Güneş burcunuzdan hemen önceki veya sonraki iki burçtan birinde bulunur. İyi açılara sahip bir Venüs çekicilik, diplomasi ve incelik bahşeder. Venüs'ün bazı olumsuz
tezahürleri kendine düşkünlük, kıskançlık, haset, şehvet ve tabii ki sadakatsizliktir.
Sevgi veya para için...
sevginin büyük kraliçesi olan Venüs'ün astrolojik anlamının kısa bir tanımlaması sunduğunu soy, arzulama, uyum, adalet ve
dengeli ilişkiler, tat, müzikal ve sanatsal ifadedir Sevginin Tanrıçası olan Venüs, her düzeyde dişi ilişkiler ve sosyal etkileşimleri temsil eder. O, bizim sosyal görüşlerimiz ve davranışımızı yönetir, bizim estetik tatlarımız ve meyillerimizle beraberdir. Tadın ve sanatların kraliçesi olan Venüs, uyum, adalet ve dengenin ilkelerini temsil eder.
Venüs, bizim değerlerimizin, nerede yalan söylediği ve bizim önceliklerimizi nasıl koyduğumuzu gösterir. O, bizim arzularımızı
yönetir. Yıldız falında onun yerleştirmesi, bizim meyillerimizi tanımlar, evlilik ve diğer ortaklıklar, onun bütün formlarındadır.
Venüs paranın akışı ve bizim yaşamlarımızda mali koşulları yönetir.
Venüs, (İlişkiler; Uyum) Terazi'nin göreneksel gezegensel yöneticisidir, (Güvenlik; Maddi zevkler) onun gün işareti, ve Boğa, onun gece işareti. Venüs, Balık'ta yüceltilir (Hassasiyet; Özveri).

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:11 -->-> Daha önceki mesaj 13:11 --

Venüs
Yönettiği: Boğa ve terazi
Zarar gördüğü: Koç ve akrep
Güçlü olduğu: Balık
Düşük olduğu: Başak
Zodyak ın çevresini 225 günde döner. Her burçta ortalama 19 gün kalır.
Arketipi: Esin perisi, sevgili, güzel
Gölgesi: Persephone( Mitolojide ölüm ve yeniden doğuş tanrıçası) meşum kadın
Prensibi: Venüs sevginin, aşkın, duygunun, uyumun, verme ve alma yeteneğinin, ilişkilerin ve ortaklığın simgesidir. Erotizm içerdiği
için, aynı zamanda baştan çıkarmayı, insanın kendini tümüyle adama yeteneğini , arzuları ve birleşmek, bağ kurmak ve kaynaşmak
için duyulan arzuyuda temsil eder. Venüs estetik duyarlılığıda simgelediği için bir yandan sanatsal ilgi ve yeteneği diğer yandan
yüksek zevkleri ve duyma, koklama, dokunma, tatma ve görme gibi duyumsal keyifleri temsil eder. Ay ve Venüs dişi prensibi
oluştururlar. Amam Venüs genç kadını sevgiliyi ve bağımsız kadını simgeler.
Güçlü yönleri: Baştan çıkaran kadın. Hayat dolu ilişkiler, uyum, denge, uzlaşma ve içten bir empati ( başkasının duygularını
anlayabilme yeteneği) arzular. Aranmak, sevilmek, pohpohlanmak ve okşanmak ister. Lüksü, zerafeti ve kibarlığı çok sever. Sbırlı,
bağlı, anlayışlı, iyiliksever, içten sosyal, şefkatli, zarif ve özverilidir. Zevki ve artistik yeteneği gelişmiştir. Duygusal ve estetiktir, seçkin bir yaşam zevki vardır. Güzel olan her şeyden keyif alır.
Problemli Alanı: Yapaylık. Başkalarından sık ve kolay ayrılır.Dışsal faktörlere aşırı önem verir. Kibirli,yüzeysel,zevksiz, hilekar,sapkın,zevke düşkün, kolay baştan çıkan, açgözlü, saplantılı, tembel, vicdansız, çocukça ve ölçüsüz, kaba, kıskanç, acımasız, ukala, iddiacı,ve düşük ahlaklıdır.
Amacı: Aranmak ve istenmek, aramak ve istemek,ilişkiler kurmak. Sevgi ve erotizmi en yüksek düzeye çıkarmak. Güzelliği, sanatı ve uyumu ifade etmek, beslemek, geliştirmek. Zarif bir yaşam tarzını, seçkin davranışları ve güzel zevkleri geliştirmek ve muhafaza etmek.
Venüs Prensibinin Temsilcileri: Dünyaya güzellik ve sevgi getiren tüm insanlar: Ressamlar, heykeltıraşlar, aktör ve aktrisler, yazarlar, müzisyenler, tasarımcılar, kozmetikçiler, mimarlar ve sevecen insanlar,8 eğlence dünyasında çalışanlar dahil)
Fiziksel bağlantıları: Denge sistemi, sümük zarları, damarlar, böbrek, ter bezleri ve erotik bölgeler
Mitolojik bağlantıları:Afrodit(yunan) Venüs(roma) aşk, güzellik ve barış, aynı zamanda uyum tanrıçası.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:13 -->-> Daha önceki mesaj 13:11 --

VENÜS'ÜN SEMBOLÜ
Bu sembolde tin'i, sonsuzluğu (daire) maddeyi veya maddi koşulları temsil eden sembol olan haçın üstünde görüyoruz. Bu durumda madde daha önemsiz bir konumda bulunuyor. Ancak bunu Venüs'ün fonksiyonunun bütün bedensel arzuları ve maddi çekicilikleri bir kenara atmak şeklinde düşünmemeliyiz. Bu sembolü alıcı, feminen, kendine doğru çeken olarak kabul edebiliriz. Venüs bir şeyi beğendiğinde, o şeyi gidip alan Mars'tır. Biyoloji ve tıpta Venüs sembolü feminen'in sembolüdür.
Bu sembolün tanrıça Venüs'le ilişkilendirilen "kibir ve gösterişin aynası"nı temsil ettiği söylenmektedir. Ayna daire, aşağıdaki haç da aynanın sapıdır. Ayrıca Mısırlıların Ankh'ı olduğu iddia ediilmektedir.
VENÜS'ÜN TEMEL FONKSİYONU
Venüs'ün temel fonksiyonu diğer insanlarla ve çevreyle "birbirine bağlı" ilişkiler geliştirmektir. Bunun için ussal beceriler kanalıyla rasyonel bir yargılamanın aksine, duyguları değerlendirmek gerekir.
Bu fonksiyon duygularla ve duyguların eksikliği ile ilintilidir. Sadece zihinsel ve entelektüel süreçleri ele almamak gerekir.
Venüs insanın kendisini diğer insanlarla ilişkilendirmesini; ilişki kurmasını, bağlanmasını, hatta bariz biçimde uyumsuz görünen temasları kurmasını simgeler.
Davranışlarda işbirliğine yatkın modeller oluşturulur. Bağlılığın gereklerine göre, bilinçli veya bilinçsiz, amaç birliği, işbirliği, sempati ve empati geliştirilir. Karşıtlar biraraya getirilir. Denge, uyum ve ritim sağlanır.
Venüs daha ziyade içsel ve subjektif bir deneyimdir. Kendine çekme arzusunu ve gücünü simgeler. Her iki cinste de kadınsı dürtüyü temsil eder. Bu, cinsel bir ilişkinin fiziksel yönünden daha fazlası demektir. Karşıtları birleştirme isteği, sevmenin gücü, sıcaklık ihtiyacıdır. Yaratıcı dürtünün özündeki duygudur.
Şükran duyma ve şükran duyulma ihtiyacıdır. Bir şeyi veya bir insanı destekleme ihtiyacıdır. İnsanın kendisiyle çevresi arasındaki sürtüşmeyi ve uyumsuzluğu azaltma arzusudur. Doğadaki ve sanattaki güzelliğin, estetiğin keyfini çıkarma ihtiyacıdır.
Tüm bunların dışında Venüs'ün en temel fonksiyonu insanın iç dünyasındaki tanrılar (gezegenler, psikolojik fonksiyonlar) arasında barışı sağlamaktır. İnsan ancak onun sayesinde kendisiyle barışık olabilir. Ayrıca sevgiyi verme, sevgiyi alma ve kendimizi sevme kapasitemiz de Venüs'le simgelenir.
Astroloji, Psikoloji ve 4 Element kitabında Stephen Arroyo Venüs'ün fonksiyonu ile ilgili olarak şu soruları soruyor:
Kişi sevgisini nasıl ifade eder?
Takdir edildiğini nasıl hisseder?
Kendisini nasıl verir?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:13 -->-> Daha önceki mesaj 13:13 --

VENÜS VE BAĞLANTILARI
MESLEKLER: Tüm sanatsal işler -müzik, resim, sahne sanatları, bale; çiçekçi, bahçe mimarı, iç mimar, dekoratör, mobilya imalatçısı veya satıcısı, fotoğrafçı, galerici, konfeksiyoncu, şarapçı, parfümcü, kozmetikçi, döşemeci, perdeci, kuaför (saç tasarımcısı), güzellik salonu sahibi, modacı, gravür sanatçısı.
BİTKİLER: Akçaağaç, kızılağaç, badem ağacı, elma ağacı, kayısı ağacı, şeftali ağacı, kuşkonmaz, baklagiller, kayın ağacı, kiraz ağacı,kestane ağacı, fulya, papatya, kara hindiba, mürver ağacı, üzüm, çilek, zambak, hatmi çiçeği, nane, orkide, solucan otu, kekik,menekşe. Tüm hoş, hafif kokulu baharatlar ve parfümler.
RENKLER: Sarı, uçuk mavi, pastel renkler, turkuaz: aynı zamanda beyaz, gök mavisinden yeşile kadar renkler, limon sarısı, açık sarı,
pembe, çivit rengi, şarap rengi, leylak rengi, mor, bazen de koyu vişne rengi ve parlak kırmızı.
METALLER, MİNERALLER: Bakır; aynı zamanda bronz, pirinç.
DEĞERLİ TAŞLAR: Akik taşı, alabaster (kaymaktaşı, su mermeri), beyaz ve kırmızı mercan, beril (gök zümrüt), lazûlit (lacivert taşı), tüm beyaz taşlar, pırlanta, turkuaz, tüm mavi renkli safirler, zümrüt, yeşim.
HAYVANLAR: Serçe, kumru, kuğu, kırlangıç, geyik, yunus, tavus kuşu, ardıç kuşu, iskele kuşu, keklik, sülün, tavşan, keçi, panter, arı, kelebek, ıstakoz, som balığı.
TATLAR: (Sepharial'e göre) Tatlı ve ılık, sıcakça.
BİÇİMLER: (Sepharial'e göre) Kıvrımlı çizgiler, ritmik helezoni kıvrımlar (sütun, kolon).
HAFTANIN GÜNÜ: Cuma. İngilizcesi Friday, Almancası Freitag, İtalyancası Venerdi, Fransızcası Vendredi, Anglo-Sakson dilinde Frigedaeg (Frigga).
Hazırlayan: Barış İlhan

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 13:14 -->-> Daha önceki mesaj 13:13 --

Venüs yaşamınıza zevk katan her türlü şeyin yanında, sevebilme kapasitesinizi, sevginizi ve aşkınızı dışa vurumunuzla bağlantılıdır.
Doğum haritasında Venüs, kişisel ilişkilerinizde, özellikle evlilik ve aşkta duygularınızı nasıl ortaya koyduğunuz hakkında kuvvetli ipuçları verir. Paraya, mal varlıklarına, konfora, sosyal ve estetik değerlere yaklaşım biçiminizi gösterir. En yüksek anlamıyla Venüs insan türünün sevgisini ve sosyal adalet için duyduğunuz arzuyu anlatır.
Venüs doğum haritanızda olumlu açılar yaptığı zaman, uyumlu ilişkiler yaşamanızın yanında, sevginizi, aşkınızı, dokunarak,
sözlerinizle ya da başka yöntemlerle kolayca ifade edebilme yeteneği de kazanırsınız. Duygularınız ve sevgi hisleriniz, kişisel değer duygunuz ve yakın ilişkiler kurabilme yeteneğiniz, Venüs’e açı yapan gezegenler tarafından etkilenir. Venüs’ün açıları birebir ilişkilerinizde sevginizi dışa yansıtma, birlikte olma şeklinizi, insanlarla paylaşma arzunuzun hayatınızın hangi alanlarında doğduğunu, estetik ve artistik değerlerinizin, yaratıcı eğilimlerinizin ortaya çıkış şekilleri konusunda oldukça kuvvetli ipuçları sağlar.
Venüs ; Kadın gözüyle Dünyadır..
Mars ; Erkek gözüyle Dünyadır..

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

26 Şub 2019
Kare Açılarla Yaşamak
Kare açılarının hem iç hem dış dünyamızda çatışmayı temsil ettiği öğretildi bizlere. 90 derecelik açıdaki gezegenler çözmemiz gereken sorunları gösterir. Tam sorunu hallettiğimizi düşündüğümüz anda tekrar ortaya çıkarak dikkatimizi talep eder. Bu açı hayatın önemli alanlarını temsil eden iki evde bulunan ve çok farklı iki burçtaki gezegenler arası baskın olma savaşıdır. Tüm zorlu açılar arasında kareler zıt ihtiyaç ve arzular arasında yaşanan en dinamik gerginliği yaratırlar.
Kareler kötü olmalı, değil mi? Kim çatışma ister ki? Ama haritanızda hiç kare açı olmasaydı ve hiç kare açı transiti veya ilerletimi yaşamasaydınız dünyanız nasıl olurdu?
Veya haritanızdaki gezegenlere kare açı yapan gezegenleri olan insanlarla temastan kaçsaydınız? O zaman var oluşunuz rahat, huzurlu ve sorunsuz olur muydu? Belki, ama sıkıcı olacağı kesin.
Kare açılar, dışarıdan gelen bir baskıyla baş etmek veya içsel bir sıkıntıyı rahatlatmak için bizi canlandırır ve harekete geçirir. Zorlamalar olmasaydı, o uzun çalışma saatleri aptallaştırıcı bir rutine dönüşürdü. Özel hayatınız renksiz ve cansız olurdu. Sohbetler uykunuzu getirirdi. Gerginliklerle gelişiriz. Budur bir kitabı gerilim romanına çeviren.
Budur kariyerimizde heyecan yaratan. Aşk hayatımıza can veren.
Gezegenlerin Yakınlığı: Herhangi bir açı incelemesinde ilk aşama iki gezegenin uyumluluklarına bakmaktır. Ay ev Uranüs arasında bir kare açı düşünün. Bu ikisinin doğasındaki uyumsuzluk çok az gezegen arasında bulunur.
Bu iki gezegenin niteliklerini ve özelliklerini karşılaştırırsanız ne kadar uyumsuz olduklarını görebilirsiniz. Uranüs, doğası gereği deneysel, yaratıcı ve radikal iken Ay doğası gereği geleneksel ve tutucudur.
Ay, eskiye ait dişil bir enerjidir; Uranüs ise geleceğe ait ve daha erildir. Uranüs maceraseverdir ve heyecan arar; Ay ise güven odaklı ve koruyucudur. Ay, geçmişi saklamak ister; Uranüs ise çürüyen yapıları yıkmak ve yepyeni bir düzen kurmak ister.
Ay, geleneksel bir aile tarifiyle yemek yapmaktır; Uranüs ise bir sürü yapay katkı maddesiyle dolu ileri teknoloji gıda üretimidir.
Ay ve Yengeç aile ve kökleri arzular; Uranüs ve Kova bir bilgisayar ve birkaç raf dolusu kitap ile bir karavanda yaşamaktan mutlu olur. Kova insanları muhalif, isyankâr ve otorite karşıtı iken Yengeçler gelenekseldir ve ailelerinden gördükleri şekilde yaşamayı severler.
Uyumsuz Elementler – Diğer Bir Çatışma Nedeni: Kare açı yapan iki burcun elementleri uyumlu değildir, aktif bir gerginlik yaratırlar. Örneğin, tüm hava grubu burçlar su ve toprak gruplarına kare yaparlar. İkizler, Balık ve Başak’a; Terazi, Yengeç ve Oğlak’a; Kova, Akrep ve Boğa’ya kare açı yaparlar. Benzer şekilde, Su burçları ateş ve hava
burçlarına – Yengeç, Koç ve Terazi’ye; Akrep, Aslan ve Kova’ya; Balık, Yay ve İkizler’e – kare açı yapar.
Dönüştürücü Olarak Nitelikler: Diğer bir adım ise iki burcu niteliklerine göre öncü, sabit, değişken şeklinde sınıflandırmaktır. Kare açılarda iki burcun nitelikleri de aynıdır ama burası tam da gerilimin yattığı yerdir. Aynı zamanda da bu gerilimin ne kadar kolaylıkla veya zorlukla çözülebileceğini de gösterir.
Değişken burçlar (İkizler, Başak, Yay ve Balık) bir çatışma anına daha verici olup en adapte ve esnek davrananlardır.
Öncü burçlar (Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak) eylem odaklı ve hedeflerine ulaşmaya kararlıdır. Bu nedenle, zorlu transit ve progresler karşısında çabuk harekete geçseler de genelde diğer karelere göre daha kavgacıdırlar.
Sabit burçlar (Boğa, Aslan, Akrep ve Kova) en çözümlenmesi en zor kare ve karşıt açılardır. Çünkü her iki burç da inat edip tutumunu değiştirmeyi veya uzlaşmayı reddedebilir. Durumlarını koruma eğilimleri vardır, değişmekten nefret ederler ve çok dayanıklıdırlar.
Kare Açılarla Yaşamak – Çatışan İkili ile Huzurlu Varoluş 
Kare açılar bizi genişlettikleri için büyümeyi ve gelişmeyi sağlarlar. Doğum haritasında bu açı bulunmayan kişilerde değişime karşı bir motivasyon eğilimi olmaz. Dolayısıyla bir zorluk karşısında harekete geçme olasılıkları da düşüktür. İlişki karşılaştırma haritalarındaki birkaç kare açı olması ilişkiyi dinamik hatta ateşli tutar. Bu kimyasal durum neden bazı uyumsuz görünen ilişkilerin uzun sürdüğünün cevabı olabilir.
Bu açıyla gelen bir öğrenme durumu vardır. Zamanla ve tekrarlayan transitlerle birlikte büyürüz ve her iki gezegen enerjisini de mutlu tutmak için daha doğru stratejileri geliştiririz. Kendi kare açılarımla, deneme ve yanılma ile yaşama becerisi geliştirdim, onlarla barıştım.
Bir gezegen birlikteliğini kardeş kavgası gibi göstererek doğru/yanlış veya iyi/kötü şeklinde sınıflandırmayın. Bu gezegenlerin bulunduğu burç ve evlerin temsil ettiği alanlarda çatışan ihtiyaçlar için zaman ayırın. Her iki gezegene de kaliteli zaman ayırır ve hayatınızda olması gerektiği yeri verirseniz eğer çok daha iyi şekilde birlikte var olacaklardır.
Donna Cunningham
Çeviren: Ayla Dertli

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

AY
Kişinin ruh hali ve duygu dünyasıyla ilgili bilgiler verir. Korunma ve güven duygusunun kaynağı, ihtiyaçlar, alışkanlıklar, güdüsel davranışlar ve tepki gösterme tarzını anlatır. Ayrıca evdeki psikolojik atmosfer, yuva-ev-yerleşimle ilgili konular, bilinçaltı, geçmişten gelenler, anılar, aile kökleriyle ilgili bilgileri gösterir. Dişil enerji, kişinin yaşamındaki anne figürü ve ondan öğrenilen doğrulardır. Anneyle ilişkiler, bir kadının nasıl bir anne olduğu, kadın figürler, erkekler için eş hakkında bilgiler verir. Beslenme alışkanlıkları da Ay ile anlatılır. Ayrıca mitolojide Artemis’le anlatılır. Vücuttaki sıvılar, hormonlar, mide ve sindirim sistemi, kadında üreme organları ile doğurganlık kapasitesini anlatır. Ay’ın bulunduğu burç, ev ve açılar kişinin duygu dünyasıyla ilgili açıklayıcı bilgiler verir.Ay Yengeç’i yönetir, Boğa’da yücelir, Oğlak’ta zararlı ve Akrep’te düşer.
Ay'ın bulunduğu burç, günlük hayatta gösterdiğiniz duygusal reaksiyonları belirler. Ay’ın pozisyonu, size çocukluk devresinde aileniz tarafından kazandırılan tavırları da gösterir. İlk deneyimlerinizin duygusal platformda nasıl renklendiğini ifade eder. Diğer insanların eylemlerine ve dış etkilere gösterdiğiniz reaksiyonları belirler. Annenizle ve genel olarak kadınlarla ilişkilerinizin ve ev yaşamınızın nasıl yürütüldüğünün anlaşılmasında önemli rol oynar. Geniş kapsamlı toplumsal ilişkilerinizde davranış şeklinizi gösterir
Ay Neleri Temsil Eder?
Ay öncelikle sağlığımızla ilgilidir ve bu yüzden kadınları çok daha fazla etkiler. Ay dişi olarak tanımlanan bir güçtür. Bir erkeğin yaşamındaki en önemli kadını Ay burcu belirler. Bu kadın sevilen anne kız arkadaş, Ya da eş olabilir. Ay doğum anında girmiş olduğu burcun özelliklerini alır ve erkek için bu kadınla ilgili düşünceleri belirler. Yaşamımızın ilk dönemi çocukluğumuz Ay’ın yönetimindedir.
Horoskopta Ay sevdiği bir burçta ve uyumlu açılar yapıyorsa kişiyi saran bir anne sevgisini açıklar, Kişinin yaşama ve topluma uyum sağlamasına ve kendini ifade etmesine yardımcı olacak tepki modellerini ortaya koyar. Ay doğum anında sert bir açı aldıysa annenin aşırı sevgisi kişiyi boğabilir. Yine Ay sert bir açı aldıysa kişinin anne sevgisine hasret kalmasına da neden olabilir. Ay horoskopta 4ncü evimizi ve yengeç burcunu yönetir.
Ay ve Duygular:
Ay kişiliğimizin yarattığı duyguları da temsil etmektedir. Yaşadığımız sürece karşılaştığımız olaylar da bize çeşitli duygular uyandırırlar. Bunların hepsi doğrudan doğruya Ay ile bağlantılıdır. Ay özellikle bulunduğu burç konumuna göre dış dünyada kendimizi ifade ve uyum sağlama girişimlerimizde bizi engelleyen ya da bize yardım eden zihinsel ve duygusal özel karmik modelleri temsil eder. Ay burcumuz kendimizi içgüdüsel olarak nasıl savunduğumuzu gösterir. Ateş burcundaki Ay hiddet ile tepki verir. Hava grubunda olduğunda tartışma konuşma ve akılsal yaklaşımla, Su grubunda Ay, Geri çekilmek ya da duygusal taşkınlıklar, Toprak grubunda ise dayanma gücüyle tepki verir. Ay’da manyetik bir güç vardır. Bu çekicilikte gel git denilen olaylara neden olur. Horoskoplarımızdaki Ay da belirli planetlerle açılar oluşturur ve onlarla arasında bir çekicilik belirir. Ay bazı yıldızlarla açı yaparken onların belirli özelliklerini alır. Ay sevdiği bir burçta ve yıldızlarla uyumlu açılar yapıyorsa insanlar sizi çekici bulurlar ve size yaklaşırlar. Fakat Ay sevmediği bir burçtaysa ve sert açılar alıyorsa iyi özellikler almaz. Ay burcunuzu bilmeniz insanlarla olan ilişkilerinize ışık tutabilir. İnsanların size nasıl yaklaşacaklarını ve nasıl davranacaklarını yine Ay burcunuz ve açıların durumu saptar.
Ay ve Verimlilik:
Ay, büyümeyi ve verimliliği temsil eder. Ay anneyi simgelediğinden birçok kişi Ay’ ın sadece doğumla ilgili olduğunu düşünür. Bu yanlış bir kanaattir. Ay yaratılan ve büyüyen her şeyle ilgilidir. Ay nasıl bir bebeğin doğması ve büyümesi ile ilgiliyse aynı şekilde bir işin ortaya çıkması ve geliştirilmesiyle de ilgilidir. Bir bebeğe bakmak büyütmekte bir işle ilgilenmekte Ay’ın yönetimindedir. Her ikisinde de bakım ilgi ve sevgi vardır. Emekle sevgiyle kurulan bir işin başarıya erişmesi de bunun bir kanıtıdır. Ay doğadaki tüm canlıları etkiler. Yeni Ay’dan Dolunaya kadar olan devrede kasaplık hayvanların daha çok daha çabuk semirerek kilo aldıkları bilinmektedir. Yine; Dolunaydan itibaren de hayvanlar pek semirmeyerek zayıfladıkları da fark edilmiştir. ABD’de kasaplık hayvanların kesimi Yeni Ay’la Dolunay arasında yapılmaktadır. Bunun sebebi de bu süreçte hayvanların besili olmasıdır. Pek çok doktorda Ay’ın konumu takip ederek bu durumu fark etmiştir. Bebekler Yeni Ay’dan itibaren iki hafta içinde daha çabuk gelişirler ve daha canlı olurlar. ABD’de bazı boğaz burun doktorları bademcik ameliyatlarını Dolunaydan sonra yapmanın daha uygun olduğunu açıklamışlardır, Çünkü bu dönemde yapılan ameliyatlarda kan kaybı olmamaktadır. Yeni Ay’la Dolunay arasında yapılan ameliyatlarda daha fazla kan kaybı olduğu anlaşılmıştır. Yine istatistikler, Yeni Ay’dan itibaren daha fazla doğum olduğunu da ortaya koymuştur. Dolunaydan sonraki doğumlarda sorunlar çıkmaktadır. Yani bu devrelerde ölü bebek adedi diğer zamanlara göre daha fazladır. Doğduğumuz anda Ay’ın durumu çok önemlidir, Yeni Aydan itibaren doğan çocukların daha talihli oldukları bilinmektedir. Dolunaydan sonra doğanların başarı için çok daha fazla uğraşmaları gerekmektedir. Yeni Ay’da doğan çocuklar çok zeki olurlar. Eğer o gün doğdukları anda yıldızlarda uygun açılardaysa dahiler dünyaya gelmektedir. Dolunaydan sonra doğan çocuklarda fevkalade belleklere sahiptirler.
Ay Kişilik ve Ruh:
Güneş ‘’ Hayat veren Güç’’ olarak adlandırılır. Güneş olmasaydı yaşamda olmazdı, Güneş insanı kişiliği temsil eder. Dünyamızın uydusu olan Ay ise güneşin ışınlarını yansıtır. Ay insanda gizli kalan şeyleri temsil eder, Ay ruhumuzun aynasıdır aslında. Ay doğduğumuz anda sevdiği bir burçta ve evde diğer planetlerle uyumlu açılar yapıyorsa pırıl pırıl bir ruha sahip olduğunuzu açıklar. Bu ruh sayesinde kişiliğiniz gelişecek ve en üstün duruma gelebilecektir Ay Yengeç burcunda tam anlamı ile güçlüdür. Boğa’da rahat eder özellikle de Boğa’nın 3ncü derecesinde çok etkilidir. Ay her ev ve burçta değişik özellikler gösterir ve doğum anında girdiği burcun özelliğini alır. Ay, her burcu ve her evi sevmez. Her planet olumlu ve olumsuz açılar yapabilir her horoskop bir bütündür ve tümüyle değerlendirilmelidir. Ay sevmediği bir burçta çok uyumlu bir Venüs güçlü bir Jüpiter açısı alıyorsa her şey değişebilir. Ay, yaklaşık 2,5 günde bir burç değiştirir. ve bu sürede bulunduğu burcun özelliklerini kendi özellikleri ile birlikte yeryüzüne yansıtır.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 17:02 -->-> Daha önceki mesaj 17:02 --

AY HAVA BURÇLARINDA
Ay hava grubundaki burçlardan (özellikle İkizler ve Kova'da -Terazi'de daha az) birindeyken doğan çocuklarda anne bebeğin duygusal
ihtiyaçlarına karşı soğuktur ve çocuk ağladığında ya da annesinin hoşlanmadığı bir başka duygu ifade ettiğinde anne uzaklaşma eğilimi gösterir. Neticede çocuk bütün duygusal isteklerini kesip onlardan uzak durmayı öğrenir...ya bunu yapacaktır, ya da annenin sevgisini ve onayını yitirecektir. Uç noktalarda bu, kişiyi şizoid bir insan olmaya doğru götürebilir. Ay'ları hava grubunda olan insanlarda, anne genellikle duygularla ancak entelektüel düzeyde başa çıkabilir ve çocuktan bu duyguları açıklamasını veya mantıklı hale getirmesini isteyebilir (fakat bu imkansızdır, çünkü duyguların mantıkla pek işi yoktur). Birer yetişkin olarak, bu insanlar duygularıyla temasa geçmektense, onlarla akılla başa çıkmayı yeğlerler. Kendilerinin ve başka insanların duyguları hakkında konuşup durmak isterler. Karşılaştığım bazı vakalarda İkizler'deki taklitçi Ay'a sahip insanlar akılları kanalıyla bazı durumlarda bir şeyler hissetmeleri gerektiğini biliyorlardı ve sosyal açıdan kabul görebilmek için aslında hissetmedikleri duyguları hissediyormuş gibi yapıyorlardı.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 17:02 -->-> Daha önceki mesaj 17:02 --

AY TOPRAK BURÇLARINDA
Ay'ı toprak burcunda olanlar da duygularıyla başa çıkarken bir miktar güçlük çekerler. Eğer onu göremiyorsanız, dokunamıyorsanız, ya da tadamıyorsanız, o gerçek değildir. Oğlak ve Başak'taki Ay bu "mantıkdışı" duyguları analiz edip elemek ister. Boğa'daki Ay duyguları ve geri kalan hemen herşeyi kabullenmeye daha yatkındır, ancak dinginliği oluşturmak için de çok uğraşacaktır. Oğlak veya Başak'taki Ay'a sahip insanların kendilerine izin verdikleri temel duygu kusursuz olamadıkları için kendilerini suçlamaktan doğan melankolidir -doğrudan aşırı eleştirel ebeveynlerinden aktarılan bir duygu. Buna rağmen, toprak burcundaki Ay duygulara uygulanabilirlik açısından yaklaşır -probleme neyin yol açtığını bulmaya çalışır ve üstesinden gelebilmek için adımlarını nasıl sağlam atabileceğini araştırır. Bu nedenle, içlerinde duygusal krizler yaşayan ve neticede dış dünyanın talepleriyle başa çıkmakta zorlanan insanlara bu kişiler bir Cebelitarık Kayası gibi görünürler.

Ay toprak elementi burçlardan birindeyse, duygusal anlamda iyi hissetmek İster. Bu sebeple çalışma şartlarını düzene koymak ve güvenli bir ortam yaratmak ister.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 17:03 -->-> Daha önceki mesaj 17:02 --

AY ATEŞ BURÇLARINDA
Ay'ları ateş burcunda (Koç, Aslan, Yay) bulunan insanlar yaşamda karşı karşıya kaldıkları çoğu duruma daha aktif, hatta bazen saldınganca tepki verirler, tabii bu duygular için de geçerlidir. İçgüdüsel olarak kendilerini canlarını sıkan şeyi durdurmaya veya ihtiyaçlarının ardından gitmeye seferber ederler. Öfke çoğumuzun başa çıkmakta zorlandığı bir duygudur, ancak burada Ay'ı ateş burcunda olanlar diğer burçlardan daha iyi durumdadırlar (eğer Ay Pluto, Satürn veya Neptün'den gerilimli bir açı almamışsa). Benim Ay'ı ateş burcunda olanlarda saptadığım en belirgin özellik başkalarının duygularına duyarsızlıktır. Kendi işleriyle öyle "aptalca istekli" meşguldürlerki, durup da sizin onların hareketleriyle ilgili neler hissedebileceğinizi düşünmeyi akıl edemezler. Önce onların ilgisini çekmek zorunda kalırsınız. Eğer bir şekilde onların bir parçası olarak tanımlanırsanız (tipik bir Aslan veya Koç tavrı), veya egoları işin içine girerse, sizin duygularınıza da kendi duygularına verdikleri tepkiyi verirler --"Hücum!".

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 17:03 -->-> Daha önceki mesaj 17:03 --

AY SU BURÇLARINDA
Su okült öğretilerde duyguları temsil eder ve Ay'ları su burçlarında olanlar diğer burçlarda olanlardan daha duygusaldırlar. Buna sempati göstermeyen bazı ruhlar onların bununla mest olduklarını bile söylerler. Ay Akrep'te ve Yengeç'te olduğunda duyguları deneyimlerken, keşfederken ve hazmederken hatırı sayılır miktarda enerji sarf edilir. Ne kadar çelişkilidir ki, en duygusal olma potansiyeline sahip Balık'taki Ay sürekli tatsız duygulardan kaçmaya çalışır. Bunun sonucunda, bazı durumlarda, bağımlı bir kişilik geliştirebilir veya bir hayal dünyasında yaşamaya başlar. Ay'ı su burcunda bulunanlar diğer insanların duygularına da çok duyarlıdırlar ve tepki verirler. Genellikle sezgisel olarak sizin hissettiğiniz duyguları hissederler. Bu insanların temel zorlukları duygularıyla aşırı meşgul oldukları için dış dünyayla başa çıkmakta verimli olamamalarıdır. Yaşamın çoğu alanında olduğu gibi, duygular arenasında da denge sağlamak zorunludur.
Bitirirken, doğum haritamızdaki Ay'ın ve Ay'la bağlantılı olan, köklerimizi ve temellerimizi gösteren dördüncü evin çok önemli olduğunu söylememiz gerekir. Eğer haritanızdaki Ay zor bir burçta buluyorsa veya gerilimli açılar alıyorsa, temelleri atarken veya kökleri salarken bir şeyler yanlış gitmiş demektir. Bu durumda, bağlılık ve güvenme yeteneği derinden etkilenmiştir ve duygularla dengeli biçimde başa çıkmak güçleşmiştir. İşte bu nedenle bir haritadaki Ay'ı iyi anlamak çok önemlidir.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Her birimiz birçok farklı "parçadan" oluşuyoruz:

Ay : Sizin güvende ve emniyette olmanızı isteyen tarafınız:
Merkür: Bilgi isteyen tarafınız.
Venüs : Kendinizi iyi hissetmenizi, bilmenizi ve sevilmenizi isteyen tarafınız.
Güneş : Parlamak ve kendine güvenmek isteyen yanınız; bir zamanlar karanlık olan şeylere ışık tutan yanınız.
Mars : Bağımsız ve iddialı olmanızı isteyen tarafınız.
Jüpiter : Daha fazlasını isteyen tarafınız! Daha fazla sosyal etkileşim ve dış dünyada genişleme fırsatı.
Satürn : İstikrar, tanınma, kurallar ve evet, hatta sınırlar isteyen tarafınız.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Uranüs transitleri, yapı açısından DEĞİŞKEN nitelikler gösterir. yani Uranüs dediğimizde aklımıza astrolojik olarak değişken nitelikler gelmeli (öncü/sabit/değişken)
Uranüs bir burçta 7 yıl kalır, geçtiği burcun temsil ettiği anlamları dönüştürür. Boğa da kripto paraları, ekonomik sistemi değiştirdi, beslenme açısından ise vejeteryan/vegan olmak moda haline geldi.
şimdi ikizlere geçiyor, iletişim kısa seyahatler ilköğretim gibi konuları gündemimizde tutacak.
hangi evinizden geçiyorsa o konular öne çıkacaktır

Uranüs İkizler Burcu Transiti Tarihleri (2025-2033):
7 Temmuz 2025: Uranüs, İkizler burcuna ilk kez girer (3:47 AM EDT, yani Doğu Yaz Saati). Bu, transitin başlangıcıdır ve yaklaşık 7-8 yıl sürecek bir dönemin ilk adımıdır.
7 Kasım 2025: Uranüs, retro hareketle Boğa burcuna geri döner (9:19 PM EST). Bu, geçici bir geri çekilmedir.
25 Nisan 2026: Uranüs, tekrar İkizler burcuna girer (8:51 PM EDT) ve bu sefer uzun süreli kalış başlar.
3 Ağustos 2032: Uranüs, İkizler’den çıkarak Yengeç burcuna geçer (2:20 PM EDT), ancak retro hareket nedeniyle geri dönecektir.
12 Aralık 2032: Uranüs, retro ile tekrar İkizler’e döner (1:22 AM EST).
22 Mayıs 2033: Uranüs, son kez İkizler’den çıkarak Yengeç burcuna geçer (9:14 AM EDT) ve bu transit tamamlanır.

Astrolojik Bağlam:
İkizler Burcu Temaları: İletişim, teknoloji, öğrenme, ulaşım ve sosyal bağlantılar.
Uranüs’ün Etkisi: Yenilik, devrim, beklenmedik değişimler ve özgürlük arayışı.
Beklenen Etkiler: Bu dönemde iletişim teknolojilerinde (örneğin, yapay zeka, yeni medya platformları), eğitim sistemlerinde ve kısa mesafeli ulaşımda radikal değişimler beklenir.

Uranüs Evlerde

•1. Ev: Kişisel imajda ani ve özgün değişimlere, sürprizlerle dolu bir kendilik ifadesine yol açar.
•2. Ev: Maddi konularda beklenmedik fırsatlar ve sarsıcı değer değişimleri getirir.
•3. Ev: İletişim tarzında orijinallik ve sıra dışı fikirlerin ani akışını sağlar.
•4. Ev: Ev ve aile yaşamında özgürlük arayışını ve ani dönüşümleri tetikler.
•5. Ev: Aşk ve yaratıcılıkta sıra dışı, bağımsız ve özgün yaklaşımlar ön plana çıkarır.
•6. Ev: Günlük rutin, iş ve sağlık konularında beklenmedik yenilikçi gelişmeler yaşatır.
•7. Ev: İkili ilişkilerde özgürlük ve beklenmedik davranışlarla sürprizler sunar.
•8. Ev: Ortak kaynaklar ve derin dönüşümler alanında radikal değişimlere neden olur.
•9. Ev: Felsefe, seyahat ve inanç alanlarında özgün düşünce sistemleri ve ani aydınlanmalar getirir.
•10. Ev: Kariyer ve sosyal statüde sıra dışı yaklaşımlarla beklenmedik yükselişler yaşatır.
•11. Ev: Sosyal çevre ve arkadaşlıklarda yenilikçi fikirlerin ve ani değişimlerin öncüsü olur.
•12. Ev: Gizli ve ruhsal alanlarda özgürleşme ve ani aydınlanmalar getirerek derin dönüşümleri tetikler.

Gülşah Atalısoy
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]_atalisoy

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

arkadaşlar,
doğum haritanızı açtığınızda gezegenlerin burçlara ve evlere yerleştiğini görürsünüz.
haritadaki URANÜS fikrinizi hangi alanda en kolay şekilde değiştirebileceğinizi gösterir. işiniz, eğitiminiz belki de evliliğiniz vb.. kırmızı çizgim var derken uranüs ün olduğu ev ile ilgili iri konuşmayın ki tükürdüğünüzü yalatır size

evler hangi anlama gelir 2 görsel yapıp olayı kapatalım


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Uranüs Döngüsü (42 Yaş)
Uranüs, güneş etrafındaki dönüşünü 84 yılda tamamlar ve doğum anındaki konumuna kişinin 40 ila 42 yaşı arasında karşıt açı yapar. Bu dönem Jung’un “orta yaş krizi” diye adlandırdığı zihinsel gelişim dönemine denk gelir. Bu kritik yaşlarda insanlar Uranüs döngüsünün yanı sıra Satürn’ün ikinci yarı dönüşünün etkisi ile karşılaşır (29+14=43 yaş). Bu dönemi yaşayanlar öyle senkronistik olaylar ile karşılaşır ki, bu yaşları hayatının en önemli dönemi diye adlandırabilirler.
Uranüs özgürlük, liberasyon, yaşamak zorunda olduğumuz tecrübeler için adeta içine itildiğimiz olaylar, zihinsel perspektifin genişlemesini semboller. Uranüs ile gözümüzün önündeki perde aralanır.
Jung’a göre orta yaş krizi zihnimizin yaşanmamış parçaları –özellikle anima ve animus ve diğer gelişmemiş bilinçdışı faktörler egomuzun kapısını kuvvetli olarak çalmaya başlar. Eğer egomuz bu zamana kadar tek taraflı gelişmişse bilinçaltımızdakiler yukarıya patlayan volkan misali aniden ve şiddetli olarak çıkacaktır ve bizi ani ve şaşırtıcı olaylara sürükleyecektir. Oturmuş bir evlilikten, kariyerden vazgeçme, hayatı boyunca yaşadığı yerlerden taşınma gibi dramatik kararlar artık egonun bariyerine takılmayacaktır. Genelde daha önce yaşanamayan derinlik ve yüksekliklerde hayat tecrübe edilmeye başlanır.
Bu dönemde de realiteyi dışarıya yansıtıp, kendimizi bir başkasının bizi şaşırtan hareketlerinin mağduru olarak görebiliriz. Artık varsa çocuklar ergen yaşa gelmiş, desteğe ihtiyaçları kalmamıştır, birçok kadın bu yüzden aile sorumluklarından bağımsız olarak dış dünya ile iletişime geçer. Aktive olan animus’un etkisi ile sosyal hayata zihinsel ve ruhsal katkı, eş ve çocukların verdiği duygusal bağlılık ve sorumlulukların üstüne geçer. Erkekler için genelde başarı ve finansal stabilite bu yaşlarda elde edilmiştir ve bilinçaltındaki anima’nın aktive olması ile kendilerinden yaşça küçük veya evlilik dışı ilişkilere sürüklenebilirler. Fakat bağlantı kuramadıkları eşlerinin onları aldatması veya terk etmesi yine de onları şok eder. Bütün bunlar daha derin ilişkiler ve zihnin daha yaratıcı ifadesi için bilinçaltındaki anima’nın sembolik arayışlarıdır.
Uranüs’ün doğum haritasındaki pozisyona karşıt açıya gelmesi içimizdeki yaşanmamışlıkların kuvvetli bir dürtü ile açığa çıkmasını sembolize eder. Bu dönemde yaşayacaklarımız bu yaşa kadar ne kadar yaşanmamışlığın içimizde birikmiş olmasına ve bireyleşme (individuation) olgusunun ne kadar farkında olduğumuza bağlıdır.
Uranüs döngüsü insanı en yaratıcı, en üretken dönemine sokabileceği gibi eğer içindeki bu fırtınalara direnirse zihinsel, duygusal ve fiziksel yıkıma kadar götürebilir. Bu yeni hayata kendimizi yabancı hissetsek de o hayatın temeli içimizdedir, eğer onları bastırmaya kalkarsak kendimize ancak zarar veririz.
Uranüs ile Satürn’ün doğum pozisyonlarına karşıt açı yaptığı bu dönem bize bilinçdışımızın gelişmemiş, değer verilmemiş veya göz ardı edilmiş yönleri üzerinde çalışmamız için bir fırsat daha verir. Bu iki gezegenin doğasında yıkım, belirsizlik ve karışıklık olsa da bize karakterimizin gelişimi için mükemmel fırsatlar yaratır. Tekrar hatırlatmak gerekirse bu gelişim ve değişim artık bizim elimizde değildir, volkan lavlarını püskürtmeye başlamıştır, fakat bu olayı anlayıp, direnmemeyi seçmemiz yararımıza olur.
Pelin Hattatoğlu

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

ilk post ta bahsettiğim "kırmızı çizgi" ve "tükürdüğünü yalama" zamanlarını çok incelikli şekilde anlatıyor. bu kadar edebi yazabilseydim keşke
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Uranüs'ün 84 yıllık devinimi astrolojide bir insanın ömrüne eşit kabul edilmektedir.
Yaklaşık 21 yaşında Uranüs'ün ilk karesi,
42yaşında karşıt açısı ve
63 yaşında ikinci karesi yaşanır.
Bu dönemler diğer planetlerin devinimlerinde de kritik dönemlerdir. İnsan doğduğu an bir birey olarak dünyaya adım atmış olur ve yaşamı boyunca bir yanda kendisi, diğer yanda yaşamındaki kişiler vetoplum arasında bir denge sağlamaya çalışır. Bu çabada en can alıcı nokta kişinin kendisini iyice tanıması, nelerinolmasını istediğini ve istemediğini gerçekçi bir şekilde saptanmasıdır. Bu yapıldıktan sonra ikinci aşama diğer insanlara neyi, nekadar vereceğini ve diğerlerinden ne beklediğini tespit etmektedir. Böylece kişi kendi bireyliğini diğerlerinin etkisi altında kalmaktankorumuş, yaşamda kendini gerçekleştirme, kendisiyle barışık olma şansına kavuşmuş olur. Kendisiyle barışık bir insan da topluma,kendisi için bir şey beklemeden, hizmet edebilir. Uranüs devinimi işte bu süreçtir, yani birleşmeyle devinimidir. Burada bireylik, benmerkezci bireysellikle karıştırılmamalıdır. Sonuçta sadece kendini düşünen bir insan olmaktan söz etmiyoruz., aksine topluma,insanlığa daha sağlıklı hizmet edebilen, diğer insanlarla sorunsuz bir şekilde paylaşım ve işbirliği gerçekleştirebilen bir insan olmaktan söz ediyoruz.Uranüs düzensiz dönüş hızına sahip, ağır hareket eden bir planettir. Ayrıca bir planet enerjisi etkisini tam açıdan en az 5 derece öncesinden hissettirmeye başlar.
Bu nedenle Uranüs'ün 21 yaşında gerçekleşmesi beklenen ilk kare açısı, bir insanda, etkisini 18-21yaşları arasında gösterir. Bu dönem daha önceki planetlerde de anlattığım gibi evden ayrılma dönemidir. Kişinin aileden kopup, ayrıbir birey olarak kendi yaşamını yönlendireceği kararlar bu dönemde verilir. Kişi evlenir, çalışma hayatına başlar, eğitimi nedeniyle ayrıbir şehre taşınır, kendine ait eve taşınır, otoriteyle çatışma sonucu eğitimini yarıda bırakır, polisle başı belaya girer. Kişi artıkbağımsızlaşmaktadır. Bu bağımsızlaşma her zaman kolay olmaz. Kişinin kararlarına aile karşı çıkabilir veya bazı kararlar sadeceaileye tepki nedeniyle alınabilir. Çoğunlukla aile büyüklerinin öğütlerine kulak asılmaz. Artık reşit olmuş insan istediği her şeyi yapabileceği duygusundadır ve aileyle, toplumla, düzenle karşı karşıya kalır. Bu sürtüşme kişinin kendisini tanımasına, kendi bireyliğini koruyarak diğerleriyle ilişkisinde denge sağlamasına yardımcıdır. Düzeltilmesi gereken şeyler için bir fırsattır. Bundan ne kadar faydalanabileceği tamamen kişinin kendine kalmıştır. Bu şekilde verilen kararlar ne olursa olsun yaşamımızda bundan sonra uğraşacağımız konuların habercisidir. Yani bu kararlar kaderimizdir. Bu dönemde ektiklerimizi ileride biçeriz. Bunlar büyümemiz içingerekli derslerdir.
Uranüs'ün deviniminde en kritik zaman 38-42 yaşları arasında yaşanan karşıt açıdır. Bu orta yaş krizi döneminde kişinin olgunlaşan bireyliği kendisine dayattığı veya dayatılan bazı koşullardan bunalmış, kendini ifade etmeye çalışıyor ve Uranüs enerjisi bizim kendimizle yüzleşmemizi sağlıyordur. Gençlikte verilen kararları gerçekleştirdik mi? Bu kararlar bizim için doğru kararlar mıydı?
Evliliğimiz, ilişkilerimiz, işimiz bize doyum sağlıyor mu? İşte bütün bu soruları sorar, yaşamda bazı düzenlemelere girişiriz. Evliliğimiziartık daha fazla sürdürmek istemediğimizi fark edip boşanabiliriz. Seçtiğimiz iş kolunun kendi yapımıza ters düştüğünü hissedip değişiklik yapabiliriz. Veya değişiklik gereğini hissettikçe bunlara daha fazla sarılmaya çalışabiliriz. Böylece bu alanlarda kendi insiyatifimiz dışında öngörülemeyen terslikler yaşayabiliriz. Bu tersliklere de direnmeye çalışıp hastalanabiliriz. İçten gelen bir yenilik, değişiklik arzusu uç noktadadır. Kendi bireyliğini besleyen yapılar içinde yaşayan kişiler bu dönemde o yapıları geliştiren, güzelleştiren girişimlerle uğraşırlar. Böyle yaşamayan kişiler ise bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yaşamlarında değişiklik yapmak zorunda kalırlar. Hayatın yarısı tamamlanmış, istekleri gerçekleştirmek için fazla zaman kalmamıştır. Ne yapması gerektiğini fark edenler için ikinci bahar başlar. Fark edemeyenler ise bu fırtınada boğulabilirler. Bu dönemde dağıtanlar, tozutanlar çoktur.
"Kırkından sonra azanı teneşir paklar". Gerçekte tüm yapılması gereken kişinin kendi içinin sesini dinleyip, içine sinen bir hayatı yaşamaya başlamasıdır. Ancak insan içini dinlemese dahi, hatta bu durumda daha fazla, dış dünyada acayip olaylar yaşanır. Örneğin aslında fena gitmeyen evliliğinden monotonluk nedeniyle bunalmış bir kişi bu alanda önlemler almayı, renk katmayı düşüneceğineyeni, taze, değişik görünen bir ilişkinin peşine takılıp evini terk edebilir. Özgürleşme isteği veren Uranüs'ün etkisi geçtikten sonra buyeni ilişki de sona erer ve kişi ne olduğunu fark edemeden yalnız başına kalakalır. Uranüs'ün bu karşıt açısından önce kişinin dikkati dış dünyaya, orada bir şeyler başarmaya, orayı deneyimlemeye dönüktür. Karşıt açıdan sonra içe döner, dış dünyada yaşadıklarını sindirir ve kişi bu verilerle kendini yeniden yapılandırır. Geçmişte eksik kalanlar, ihmal edilenler devreye girer. Yaşamın anlamı sorgulanır. Bu dönemden sonra kişinin içine sinen bir yaşamı sürdürmesi çok önemlidir. Kendisi için önem taşıyan şeylerle uğraşması, kendini ifade etmesi, kendi isteklerini gerçekleştirmeye başlaması şarttır.
Aksi takdirde ileride daha fazla mutsuzluk, doyumsuzluk yaşayacak, hayatı anlamsızlaşacaktır.
Yaklaşık 63 yaşında Uranüs'ün ikinci karesi yaşanırken kişi yine kendisi ile toplum arasındaki sürtüşmeyle uğraşmaktadır. Emekli olma, toplumdaki yerimizi gençlere bırakma zamanı gelmiştir. Fiziksel olarak kendimizi daha güçsüz hissederiz. Bu yeni süreçten olumlu olarak faydalanabilmek kendimizi yeniden tanımlamamızı gerektirir. Bugüne kadar anne, baba, iş adamı, çalışan kişi olduğumuz için ihmal ettiğimiz şeylerle, özel ilgi alanlarımızla uğraşmaya başlarız. 42 yaşında kendisini doyuracak bir hayata adım atanlar için bu kare zorlu değildir. Ancak ne yazık ki herkes bu dönemi serinkanlılıkla karşılayamaz. Yaşama yeni bir boyut katmayı beceremeyen bazıları yaşamı durdurmayı seçer. Bu gerçek bir ölüm değildir, yaşamaktan vazgeçmektir. Sağlık sorunları başlar. Kişi kendini işe yaramaz hisseder. Bu duyguyla otoritesini korumaya çalışır ve sonuçta kendini mutsuz hissedeceği çeşitli çalışmalara neden olur.
84 yaşında Uranüs kendisiyle kavuşum yapar ve bireylik süreci tamamlanmış olur. Yeni bir doğuşun zamanı gelmiştir. Bazı sanatçılar en güzel eserlerini bu yaşta üretebilirler. Bu enerjiyi olumsuz kullanan kişiler ise diğer insanlara, yakınlarına kök söktürebilirler. Sürekli sağlık sorunlarından dert yanan, gençleri eleştiren yaşlılar bu kategoride yer alırlar.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...

 

Çevrimiçi

Retro URANÜS ün doğum haritasındaki etkilerini ev ve burç yerleşimine göre yapay zekaya sordum.
genel bir fikir edinebilirsiniz ama taslak fikir dışında ortalamaya yaklaşabilecek standardı yok.
yine de bir yerden başlamak lazım

Retro Uranüs’ün Genel Etkileri
İçsel Yenilikçilik: Kişi, yenilikçi fikirlerini ve özgürlük arayışını dışarıya hemen göstermez; bu enerji içsel bir devrim olarak işler.
Bağımsızlık Mücadelesi: Özgürlük ve bireysellik arzusu güçlüdür, ancak bu bazen toplumsal normlara uyma zorunluluğuyla çatışabilir.
Ani Değişimlere Tepki: Dışsal değişimlere karşı hassasiyet artabilir; kişi, beklenmedik olayları içsel olarak daha yoğun yaşar.
Karmik Boyut: Retro Uranüs, geçmişten gelen özgürleşme derslerini tamamlamakla ilişkilendirilebilir.
Evlere Göre Retro Uranüs Etkileri
1. Ev (Yükselen)
Koç Burcu ile: Kişi, içsel bir liderlik ve özgürlük arayışı taşır, ancak bu dışarıdan agresiflik olarak değil, sessiz bir kararlılık olarak görünür.
Genel Etki: Dış görünüşte ve kişilikte sıradışı bir çekicilik vardır, ancak kişi kendini ifade etmekte çekingen olabilir. Özgünlük içsel bir mücadeleyle şekillenir.
2. Ev
Boğa Burcu ile: Maddi konularda yenilikçi fikirler üretir, ancak bu fikirleri uygulamada sabırsızlık veya riskten kaçınma görülebilir.
Genel Etki: Gelir ve öz-değer konularında ani değişimlere içsel bir direnç veya korku olabilir. Maddi özgürlük arayışı güçlüdür.
3. Ev
İkizler Burcu ile: Zihinsel olarak çok aktif ve yenilikçidir, ancak bu fikirler genellikle kendine saklanır. İletişimde beklenmedik çıkışlar yapabilir.
Genel Etki: Kardeşler, kısa yolculuklar ve öğrenme süreçlerinde özgün bir yaklaşım geliştirir, ancak bunu paylaşmakta tereddüt edebilir.
4. Ev
Yengeç Burcu ile: Aile ve ev hayatında özgürlük arayışı içsel bir çatışmaya dönüşebilir; geleneksel bağlardan kopma isteği yoğun hissedilir.
Genel Etki: Kökler ve aile geçmişine dair sıradışı bir bakış açısı vardır. Ev ortamında ani değişimler isteyebilir.
5. Ev
Aslan Burcu ile: Yaratıcılık ve romantizmde özgün bir tarz vardır, ancak bu ifade edilmeden önce derin bir içsel süreçten geçer.
Genel Etki: Aşk, hobiler ve çocuklar konusunda yenilikçi fikirler taşır, ama bunları dışa vurmakta çekingenlik gösterebilir.
6. Ev
Başak Burcu ile: Günlük rutinlerde ve işte yenilik arar, ancak bu değişimler içsel bir huzursuzluk yaratabilir.
Genel Etki: Sağlık ve çalışma hayatında özgürleşme isteği vardır, ancak pratiklik ile özgürlük arasında denge kurmakta zorlanabilir.
7. Ev
Terazi Burcu ile: İlişkilerde özgürlük ve eşitlik arar, ancak bu ihtiyaç içsel bir mücadele olarak kalabilir.
Genel Etki: Ortaklıklar ve evlilikte ani değişimler isteyebilir, ancak bu istekleri ifade etmekte zorlanabilir.
8. Ev
Akrep Burcu ile: Derin dönüşüm ve gizemli konularda özgün bir bakış açısı geliştirir, ancak bu içsel bir sır olarak kalabilir.
Genel Etki: Miras, cinsellik ve ölüm gibi konularda beklenmedik içsel farkındalıklar yaşar.
9. Ev
Yay Burcu ile: Felsefe, seyahat ve yüksek öğrenimde yenilikçi bir vizyon taşır, ancak bu vizyonu paylaşmakta çekingen davranabilir.
Genel Etki: İnanç sistemlerinde özgürleşme arzusu vardır, ancak bu içsel bir yolculuk olarak kalabilir.
10. Ev
Oğlak Burcu ile: Kariyerde özgün bir yol izleme isteği taşır, ancak bu isteği otoriteye karşı sessiz bir isyana dönüşebilir.
Genel Etki: Toplumsal statü ve meslekte ani değişimler isteyebilir, ancak bu değişimler içsel bir planlama gerektirir.
11. Ev
Kova Burcu ile: Arkadaşlıklar ve toplumsal gruplarda doğal bir yenilikçilik sergiler, ancak bu enerji içe dönük bir şekilde işler.
Genel Etki: Sosyal çevrede özgürlük arar, ama bu arayış genellikle kişisel bir vizyon olarak kalır.
12. Ev
Balık Burcu ile: Spiritüel ve bilinçaltı alanlarda özgürleşme isteği taşır, ancak bu içsel bir kaos veya huzursuzluk yaratabilir.
Genel Etki: Gizli düşmanlar ve bilinçaltı korkularla yüzleşirken sıradışı bir içsel güç geliştirir.
Burçlara Göre Retro Uranüs Etkileri
Retro Uranüs’ün bulunduğu burç, bu enerjinin hangi alanlarda ve nasıl işlediğini belirler:

Koç: İçsel liderlik ve cesaret arayışı; öfke kontrolü gerekebilir.
Boğa: Maddi özgürlük isteği; değişime direnç gösterebilir.
İkizler: Zihinsel yenilikçilik; fikirleri paylaşmakta çekingenlik.
Yengeç: Duygusal bağımsızlığa içsel bir ihtiyaç; aile bağlarında huzursuzluk.
Aslan: Yaratıcı özgünlük; dikkat çekme isteği içsel bir çatışmaya dönüşebilir.
Başak: Pratik yenilikler; mükemmeliyetçilikle mücadele.
Terazi: İlişkilerde özgürlük arayışı; denge bulmakta zorluk.
Akrep: Derin dönüşüm isteği; gizli bir güç arayışı.
Yay: Felsefi özgürlük; inançlarda içsel devrim.
Oğlak: Kariyerde yenilik; otoriteye sessiz isyan.
Kova: Doğal yenilikçilik; topluma içsel bir katkı isteği.
Balık: Spiritüel özgürlük; hayal dünyasında huzursuzluk.

__________________
Hanif kalmak cesaret ister...