IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

10Beğeni(ler)
  • 5 Post By Aur
  • 1 Post By Demir
  • 1 Post By Luis
  • 1 Post By Aur
  • 2 Post By huri

Yeni Makale Ekle Cevapla
 
LinkBack Makale Seçenekleri Stil
  #1  
Alt
Çevrimdışı
Aur
Aur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart İnsan beyninin manipülasyonu; kontrolü!
Yazan; Aur 25 Kasım 2011, 21:37

“Oyleyse dinle. Bu senin son sansin. Ben taraftarlarima daima Arap asilli oldugumu anlattim. Rakiplerim ise aksini ispat etmeye calistilar. Hakli olan onlardi. Fakat neden boyle davrandim? Cunku siz Persler kendi irkiniza gereken onemi vermiyorsnuz. Peygamberin dogdugu ulkeden herhangi biri sefil bir dilenci bile olsa, sizin gozunuzde dunyanin en kiymetli adami oluveriyor. Oysa sizler Rustem’in ve Suhrab’in, Minuçehr’in ve Feridun’un torunlarisiniz.
Husrev’in, Ferhad’in, eski buyuk Pers krallarinin, Pers imparatorlugunun varislerisiniz! Fidevsi’inn,Ansari’nin ve daha nice sarisin sizin dilinizi konustugunu unuttunuz! Kendinizi Araplarin dinine ve kulturune tabi kildiniz! Simdide, bozkirlardan gelen at hirsizlarinin, turklerin onunde, karin ustu yerlerde surunuyorsunuz!Selcuklu kopeklerinin yarim asirdan beri size hukmetmerlerine musade ediyorsunuz! Oysa siz Zerdust’un torunlariniz.
Gencligimde iki arkadasim ile kutsal bir yemin ettim: bunlardan birisi oldurdugun bas vezir idi, oteki de sair Omer Hayyam.
Bu taht hirsizlarini alt etmeye yemin etmistik. Planlarimizi gerceklestirmek icin toplumun en ust seviyelerine ulasmaya calisicak ve bu cabalarimiz sirasinda birbirmizi tum gucumuzle destekliyecektik. Ben arac olarak Ali taraftarlarini kullanmaya karar vermistim. Cunku bunlar Bagdat halifesine dolayisiyla da Turklere karsi idiler. Vezir ise Selcuklularin hizmetine girmeyi yeglemisti. Onceleri onun sectigi yolun emellerimizi gerceklestirmek icin gereginden uzun oldugunu dusunuyorum. Bu nedenle onunla konusmak istedim ama hala bu cocukca dusuncelere inandigimi isitince cok sasirdi. Her ne kadar saraya girmeme yardim ettiysede kisa sure sonra benim eski kararlarimiza bagli kaldigimi kabul etmek zorunda kaldi. Nufuzumuzun giderek arttiginin farkina varinca, beni yok etmek icin elinden geleni yapmaya basladi ve bir sure sonra surgune gitmeye mecbur kaldim. Basima tam on bin altin odul koymustu! Genclik ruyamiz da boylece sona erdi. Bas vezir, canaginin yaninda oturuyor ve yabancilara sirin gozukmek icin her turlu soytariligi yapiyordu.
Omer Hayyam ise sarap iciyor, kadinlari seviyor, kaybettigi ozgurlugune yaniyor ve dunyadaki herseyle alay ediyordu.
Fakat ben dayandim. Gerek bu tecrube gerekse de sayisiz baskalari gozlerimi acmislardi. Halkin kayitsiz tembel oldugunun farkina vardim; onlar icin kendimi harcamaya degmezdi. Bos yere onlari uyandirmaya ve aydinlatmaya calismistim. Inasnlarin buyuk kisminin hakikatinin ne olduguna ilgi duyduguna inaniyormusun yoksa? Umurlarinda bile degil! Tek istedikleri rahatlarinin bozulmamasi ve hayal guclerini canli tutmak icin masallar. Veya kimin hali kimin haksiz oldugunun onlar icin bir anlam ifade ettiginimi dusunuyorsun? Asla! Yeterki onlarin zavalli isteklerinin bir kismini tatmin et. Artik kendimi bos hayallere kaptirmak istemiyordum.
Madem ki insanlik bu sekilde, artik bende ulvi amaclarima ulasmak icin onu kullanicaktim! Insanlarin aptalliklarinin ve safliklarinin kapisini calmistim. Onlarin her tur bencil isteklerinden ve zevklerinden kendi cikarima yararlanmaya basladim. Tum kapilar onume acilmaya baslamisti! Bir sure sonra senin de saflarina katilmak istediginin meshur bir peygamber olmustum! Artik ben kitlelere gitmiyorum onlar benim ayaklarima geliyorlar.
Ardimdaki tum gemileri yaktim. Simdi ileri gitme vakti. Selcuklulari yikana kadar da hic durmadan ilerlemeye devam edicegim.
Fakat beni anlamakta zorluk cektigine eminim, oyle degilmi ?
Sakin bana fedailerin sozde cesaretlerinden bahsetmeye kalkma! Yasamimim 60yili boyunca devamli kelle koldukta gezdim. Olumum Pers tahtinin yabanci despotlardan kurtulacagini bilseydim, emin ol gozumu kirpmadan bile seve seve herhangi bir cennete giderdim. Fakat burada da kendimi kullandirmak niyetinde degildim. Onlardan birisi tahttan dusurulse bile, yerine hemen baskasnin cikacagindan eminim. O zamanlar olumun hic kimseye kalici bir faydasi olmazdi. Baska turlu davranmaliydim. Kendilerini kurban etmeye hazirli gonulluler yaratmali ve onlarin bagliliklarinin meyvelerini toplamaliydim. Benim icin yuksek mevkilerdeki insanlari vurucak ellerim olmaliydi. Fakat hicbir gonullu bulamadim. Kimse kendisini ulvi amaclar dogrultusunda feda etmeye niyetli degildi. Bunun uzerine baska bir yontem denemeye karar verdim. Bu yontem zaten biliyorsun : kayaliklarin obur tarafinda Deylem krallarinin bahcelerini, en ince detaylarina kadar isleyerek ,suni cennetler yarattim. Insan yasaminda hayaller nerede baslar? Gercekler nerede sona erer? Buna cevap vermek cok guç. Bunlari anlamak icin henuz cok gençsin. Keske benim yaslarimda olsaydin! Ozaman herkesin kendisine ait bir cenneti oldugunu bilirdin. Ve bu cennetlerin sahsi arzulari birer hayali olduklarini kavrardin. Aldigi haz onun icin gercektir, baska birseye ihtiyaci yoktu. Eger numarami anlamis olsaydin son derece mutlu olecektin.. Ayni Suleyman ve Yusuf gibi... [...]


Fedailerin Kalesi ALAMUT ; Wladimir Bartol... (sayfa 453;454;455)






Yukaridaki yazi bizzat tarafimca yazilan, kitap alintisidir.
Hasan Sabbah beni vakti zamaninda çok etkilemistir, kitabini okudugumda henuz 15 yasindaydim ve etkisinden hala kurtulabilmis degilim.
Kendisini eminim ki bir çogunuz taniyorsunuzdur, kiminiz nefret ediyor, kiminiz hayranlikla ozenmistir.
Kisaca ozetlemem gerekirse, Hasan Sabbah dini kullanarak, fedailer yetistiriyordu ve o zamanin Vezir'i Nizamimulk'a karsi savasmalari için egitiyordu.
Dini kullaniyordu cunku kendisini Allah'in peygamberi olarak tanitiyordu ve cennetin kapilarinin anahtarinin kendisinde oldugunu soyluyordu, hashas içirerek masum cocuklarin beyinlerine girip, kalenin arkasindaki bahçeye goturup, orada bir kaç "fahise" ile beraber olmalarini saglayip; "iste bu bahçe cennet, bu fahiseler huriler.." diye tanitiyordu.
Imanlari guçlenen fedailer koru korune kendilerini Seyduna (Sabbah'a) adamislardi ve onun her emri Allah'in agzindan cikarcasina, yerine getiriliyordu.
Hasan Sabbah anlayacaginiz, cok zeki bir sekilde insanlari kandiriyordu.
Ondan nefret ediyorum, Hasan Sabbah zekasini kotuye kullaniyor, insanlari kandiriyor, insanlarin iyiligi icin caba sarfetmiyor, sadece kendi egolarini, isteklerini, arzularini tatmin etme amaciyla fedailer yetistiriyor ve masum gençlerin kanlarina giriyor.
Onu çok seviyorum, hatta ona asigim cunku mukemmel bir sekilde, insanin psikolojisini kontrol edebiliyor, elde etmesini biliyor.
Bu zekayi aslina bakarsaniz bir çok devlet adaminda buluyoruz, halkin orgutlenme, gruplasma biçimlerinde goruyoruz; ancak bu kadar etkili olduguna tarihte hiç tanik olduk mu sizce?
Nazizm zamaninda Hitler, Sud Afrika'daki Apartheid, Rusya'daki Stalin, Amerika'nin liberist ekonomisini ve neo-emperyalizmi, Cin'de Mao, Castro, Pinochet, Fransisco Franco, Humeini, Mussolini..
Dusundunuz mu hiç, tarihte ve hala bugunlerde bile halklarin beyinlerinin nasil yikandigini, nasil orgutlenildigini?
Sadece siyasal alanda degil, bir bakimda sosyo-kulturel insanoglunun bulundugu her yerde.
Ornegin, muslumcu arabesk muziginin kitlesi, bu da bir politika degil midir? Insanlari "kabullenmeye" mecbur eden bir sanat, buna zorlayan, hayatin acilarini kabullendiren, kahrettiren ancak hic bir sekilde isyan ettirmeyen, etsen bile kendi canina kiyarak bazi seyleri protesto etmen.
Psikanalizm, aslinda cok buyuleyici bir bilim;
Sigmund Freud,insanoglunun lobilerini, bilincaltini analiz etmeyi dunyaya ogreteleri, bir çok gelisimle karsi karsiya kaldik, kimileri bunu iyi yonde kullandi, ornegin edebiyat romanlarinda kisilerin beyinlerinin analiz edilmesi, okurlarin, karakterlerin beyinlerine girmesini sagladi, Virginia Woolf bu edebiyatin en guzel ornegidir, kimileri ise insan beynini manipule etmeye calisti.
Ve bir kez daha "egitimli" insanlar olmanin ne kadar onemli oldugunu vurgulamadan gecemiyorum, egitimsiz halkin demokrasisi, gudulen koyun surusu gibidir.. soylesenize yahu, felsefi tarih okumamis, antropolojiden bir haber, bilimden uzak, sadece aile orf ve adetleriyle yasayan, belki de alfabeyi bile bilmeyen bir toplumun gelecegi nasil olabilir?
Daima itaat edilmeye mahkum olmak degil midir bu insanlarin kaderleri?
Dusunuyorumda, egitim sart, ozgur olabilmek için, bilinçli olabilmek için, seçebilmek için, bilmek için.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

The Fourth Estate
Giuseppe Pelizza da Volpedo. 1901
/


Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi... Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. [...] Ben etle kemik nasıl biribirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.
Yasar Kemal



25 Kasim 2011
Hande


Konu Aur tarafından (25 Kasım 2011 Saat 22:04 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Görüntüleme 937 Yorumlar 4
Toplam Yorum 4

Yorumlar

Alt 26 Kasım 2011, 17:45   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: İnsan beyninin manipülasyonu; kontrolü!




"Dini kullaniyordu cunku kendisini Allah'in peygamberi olarak tanitiyordu ve cennetin kapilarinin anahtarinin kendisinde oldugunu soyluyordu"

Buradaki yanlışı düzeltmeden geçemeyeceğim, kendisini peygamber olarak tanıtmıyordu. Caferi inancına göre Hz.Hasan Askeri'nin (kendisi ehlibeytin devamıdır ve caferi inancına göre 11.İmam yani ondan sonra gelecek olan on ikinci imam Mehdi olacaktır.) oğlu yani dünyaya gelmiş Mehdi olarak göstermeye çalışmıştır. Fatimi inancına sahip olanların üzerinde ilk dönemler herhangi bir etki etmesede giderek güçlendiğinde sığınılacak liman olarak görülüp Fatimilerin liderliğini üstlenmiş ve bütün fatimiler tarafından kendisinin Mehdi olduğu söylentisini giderek yaymıştır. Ayrıca yanlış anlaşılmasın, Sabbah'ın Hayyam ile olan arkadaşlığı doğrudur ama Nizamulmülkle olan arkadaşlığı belgelere dikkatlice bakıldığında tamamen uydurmadır.

İyi günler.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Kasım 2011, 18:11   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: İnsan beyninin manipülasyonu; kontrolü!




marco polo menşeili haşhaş iftiraları ve cennet-huri-bahçe manipülasyonu bi' çok tarihi metinde ve romanda kabul edilerek işlenmiş. amin maalouf'undan umberto eco'suna kadar bi' çok yazar haşhaş kenevir karışımı maddeler ile akılları başlarından alınan fırka üyelerinin yine hasan sabbah tarafından inşa edilmiş sahte cennetin rüyasına kanarak bi' çok ünlü suikastı işlediklerini kabul etmekte. mükafat vaadiyle insanları ''kullanmak'' bu hikayelerde geçen safsatalar arasında belki de en makulu. ama aynı hikayelerde geçen afyonlu kafa ile, körlemesine, ayık olan hiç kimsenin cesaret edemeyeceği suikastların işlenmesi saçmalık. miniminnacık bi' hatayı dahi kaldırmayacak düzeyde incelik gerektiren suikastte kafası dumanlı ve sinir sistemi alt-üst olmuş ve belki de elleri zangır zangır titreyen bi' fedai kesinlikle başarılı olamaz.

işbu iftiraların temel mantalitesi, bi' insan evladının çıkarı olmadan kendinden bi' şeyler feraget etmesine, ölümü kucaklamasına inanılmaması. zaten bu kesim duruma duydukları şüphe ile ilerleyen zamanlarda suikastçi anlamına gelecek kelimeleri yapıştırmış hasan sabbah'a ve fırka üyelerine. biz inananlar ise fedai olarak kabul ediyoruz onları.

marco polo denilen yalancı ki tarihteki büyük yalancılar gibi o da avrupa'dan zıplamış oraya buraya, iddia ettiği üzre doğuya seyahat düzenlememiş, en azından güncesinde yazdığı rotaları, yolları kullanmamıştır. bunun yerine seyahata derinlikten yoksun yüzeysel duraklar eklemiş. gittim dediği yerler ise sonradan anlaşıldığı üzre kendinden önce doğuya sefer düzenlemiş avrupalı meslektaşlarından aparılmıştır. bu isimlerden en önemlisi iv. louis'in elçisi william(yine bi' başka isim olarak, vatikan'ın yolladığı odric zikredilebilir). william, m. polo'dan çok önce doğuya gitmiş ve bu tarz söylemleri, tasvirleri batıya sunmuştur.
batıdan çıkma alamut ve hasan sabbah muhtevalı hemen hemen her kitap bu söylencelere itibar etmekte. doğu ise olaya daha nesnel bakabilmekte. karşıt uçlar arasında wladimir bartol(menfi) bi' uçta iken diğer uçta farhad daftary(müsbet) duruyor. ama en korku vereni de ernst w. heine'in alamut'a dönüş kitabıdır, kuşkusuz. bilhassa da final niteliğindeki şu pasaj:

''ismaili geleneklerine göre dağın yaşlısı ortadan kaybolmadan önce, başladığı işi bitirmek üzere bin yıl sonra tekrar geri geleceğini belirten bir mesaj bırakmıştı. arap takvimine göre o günden nerdeyse tam bin yıl sonra, şiilerin kutsal şehri kum'da ayetullah humeyni dünyaya geldi.''

tüm kitaplar nizarilerin takiyyeci duruşunu rahatsız edici bi' şekilde sunmakta. içlerinden cımbız ile çekilebilecek nesnel durumlar da yok değil hani. hasan sabbah'ın ve haşhaşilerin tarihteki yeri ise efsaneler ve inanılması güç hikayelerden ibaret değil. ortaçağ köylü ayaklanmalarının proto-sosyalist karakterini temsil etmekte nizariler. hasan sabbah da bu hareketin en büyük liderlerinden.
batıda karmatiler ve druslar ile başlayan işbu halk hareketleri nizariler ile belli bi' güç sahibi olmuş ve eşitlikçi kale-şehir hükümetleri ile yarı özerk hallerini dönemin tüm iktidarlarına kabul ettirmiştir. iktidar ise görülebilen silahlar ile alt edemediği bu hareketi halk desteğinden yoksun bırakmak, halktan soğutmak adına yukarıda saydığımız tipteki manipülasyonları yaymış olmalı. batı ile doğu arasındaki trafiğin hızlandığı süreç zarfında da bu iftiralar(kesinliği olmayan bilgiler) batıya nakledilmiştir.

dönemin büyük güç sahiplerini ortadan kaldırmak bugün olduğu üzre hiç de kolay bi' iş değil. menfi iddiaları kabul etsek bile hasan sabbah'ın üstün zekasını asla yadsıyamayız. içinizde dünyaya karşı bi' kin biriktiriyorsanız tek bi' şeye ihtiyaç duyarsınız. o da hasan sabbah gibi adamlardan alınacak ilham.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Kasım 2011, 18:13   #4
Çevrimdışı
Aur
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: İnsan beyninin manipülasyonu; kontrolü!




Gajul Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
"Dini kullaniyordu cunku kendisini Allah'in peygamberi olarak tanitiyordu ve cennetin kapilarinin anahtarinin kendisinde oldugunu soyluyordu"

Buradaki yanlışı düzeltmeden geçemeyeceğim, kendisini peygamber olarak tanıtmıyordu. Caferi inancına göre Hz.Hasan Askeri'nin (kendisi ehlibeytin devamıdır ve caferi inancına göre 11.İmam yani ondan sonra gelecek olan on ikinci imam Mehdi olacaktır.) oğlu yani dünyaya gelmiş Mehdi olarak göstermeye çalışmıştır. Fatimi inancına sahip olanların üzerinde ilk dönemler herhangi bir etki etmesede giderek güçlendiğinde sığınılacak liman olarak görülüp Fatimilerin liderliğini üstlenmiş ve bütün fatimiler tarafından kendisinin Mehdi olduğu söylentisini giderek yaymıştır. Ayrıca yanlış anlaşılmasın, Sabbah'ın Hayyam ile olan arkadaşlığı doğrudur ama Nizamulmülkle olan arkadaşlığı belgelere dikkatlice bakıldığında tamamen uydurmadır.

İyi günler.


Isin tarihi gercegini bilmiyorum ancak kitapta oyle anlatiyor.
Tesekkurler @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Kasım 2011, 12:08   #5
huri
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: İnsan beyninin manipülasyonu; kontrolü!




İnsanları kendine köle eden düşünceleri benimsemek ve övmek anlamsızdır. Hasan Sabbah'ın yaptığı tek şey, insanları kendi düşünceleri doğrultusunda yönlendirmektir. Hasan Sabbah ve onun gibiler toplumu, yanlış yönlere kanalize edebilme ihtimalini taşıdıklarından tehlikedirler. Önemli olan kişinin kendi özgür iradesi ile bir şeye evet ya da hayır diyebilmesidir. Demokratikleşmeyen beyinler, her zaman başkalarının kararlarına muhtaçtırlar. Öyleyse Hasan Sabbah kişileri örnek almak yerine kişinin kendi beynini örnek alması, kendine güvenmesi ideal olandır. Realitede ise Hasan Sabbah örnekleri çoktur. Laiklik perdesi arkasında insanları kendi propagandasına alet etmek veya dini kullanarak insanları kendi istediği yönde yönlendirmek çok tehlikeldir. Kişinin bu tehlikeleeri görebilmesi için olaylara tarafsız bir gözle bakabilecek bir yeteneğe sahip olması ve o yönde kendisini geliştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ne mutlu Hasan Sabbah'çılar diyen her zaman olacaktır.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
beyninin, kontrolü, manipülasyonu, İnsan


Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Makaleler
Article Author Forum Cevaplar Son Mesaj
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ / Bütünsel İnsan Kaynakları Yönetimi Nedir? Sevda Ödev ve Tezler 0 25 Ağustos 2011 04:56
erkek beyninin gizli dünyası Frozen Ah Erkekler 0 20 Mart 2011 18:36
İnsan Beyninin Gizemli 10 Özelliği! Ruj IF Ekstra 0 17 Şubat 2011 21:58
Beyninin üçte ikisini PKK aldı! Lucifer Haber Arşivi 3 03 Şubat 2010 13:51
Manipülasyonu engellemek mümkün Cemalizim Haber Arşivi 0 01 Mayıs 2009 01:42