Çevrimdışı

Guardian, Türkiye'nin İsrail askeri uçaklarına hava sahasını kullanma izni vermemesinin, iki ülke arasındaki gerginliği yeni bir noktaya taşıdığını belirtiyor.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Gazete, "NATO üyesi olan, laik ama Müslüman Türkiye, İsrail'in Orta Doğu'daki en önemli müttefikiydi. Ama İsrail'in son yıllarda Hizbullah ve Hamas'a yönelik operasyonları ve Türk dış politikasında doğuya kayış, bu ilişkiyi bozdu" diyor.

Financial Times, Yunanistan Hükümeti'nin, yaklaşık iki ay aradan sonra gelecek ay mali piyasalara dönme kararının uluslararası yatırımcıları endişelendirdiğini aktarıyor. Gazeteye göre bir ekonomist, Atina'nın bu kararını "tuhaf" olarak niteliyor ve borçlanma maliyetinin artmasının sadece Yunanistan'a değil, tüm Euro bölgesine de zarar vereceği uyarısında bulunuyor.
Yunanistan'a iflas tavsiyesi


New York Üniversitesi iktisat profesörlerinden Nuri el Rubini ise aynı gazetedeki makalesinde Yunanistan için tek kurtuluşun borçlarını yeniden yapılandırmak olduğunu söylüyor.

Yunanistan'ın sadece bir likidite krizi yaşamadığını ve iflasla da karşı karşıya olduğunu belirten Rubuni, Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Yunanistan'a önerdiği 110 milyar euroluk kurtarma paketinin kaçınılmaz olan iflası ertelemekten başka bir işe yaramayacağını savunuyor. Rubini bunun iflas durumunda işleri içinden çıkılamaz hale getireceğini söylüyor.

Yunanistan hükümetinin kurtarma paketi karşılığında uygulamayı kabul ettiği kemer sıkma önlemlerinin resesyon dönemini uzatacağını savunan Rubini, 2016'ya kadar kamu borçlarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 148 seviyesinde kalacağını, böyle bir durumda küçük şokların bile yeni bir borç krizi yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Times, ev sahipliği yaptığı bir konferansa katılan iş dünyası liderlerinin İngiltere hükümetinin geçen hafta açıkladığı kemer sıkma önlemlerine destek verdiğini aktarıyor.

İngiltere Maliye Bakanı, yaklaşık 230 milyar dolarlık bütçe açığının, parlamentonun beş yıllık görev süresi içinde kapatılması hedefiyle kamu harcamalarında ciddi kesintilere gidilmesi ve vergilerin artırılmasını içeren bir dizi önlem açıklamıştı.

Gazete, Kanada'da 1993'ten itibaren 10 yıl süreyle başbakanlık yapan Jean Chretien'in kemer sıkma önlemlerinde hiçbir istisnaya yer verilmemesi tavsiyesinde bulunduğunu aktarıyor.

Times'a göre, Chretien döneminde Kanada'da bütçe açığının gayri safi yurt içi hasalıya oranı yüzde altı, kamu borçlarının oranı da yüzde 70'ti. Hükümetin uyguladığı programla, bütçe fazla vermeye başladı ve Kanada sürdürülebilir bir büyüme yoluna girdi.

Gazete, ödünsüz tavrı yüzünden adı "Bay Hayır"a çıkan eski Kanada Başbakanı'nın, halka adil oldukları mesajını verebilmek için Başbakanlık'ta eşine tahsis edilen ödenekte de kesintiye gittiğini belirtiyor.
'Bankalara artık kurtarma paketi zor'

Independent gazetesi, merkez bankalarının merkez bankası olarak anılan Uluslararası Ödemeler Bankası'nın yıllık raporunda yer alan uyarıları başsayfasına taşımış. Gazeteye göre raporda, hükümetlerin artık, Lehman Brothers'ın batışından sonraki gibi bankalara milyarlarca dolarlık kurtarma paketleri sunamayacağı görüşüne yer veriliyor. Rapora göre borç yükü ağır olan ülkeler, yeni bir bankacılık krizi karşısında çaresiz kalacaklar ve dış yardımlara bel bağlayacaklar.

Independent, G20 liderlerinin hafta sonunda Kanada'nın Toronto kentinde yapılan zirvede uyarılara karşın olası bir krizle başedebilmeleri amacıyla bankalara bulunduracakları sermaye konusunda yeni kurallar getirme kararını ertelediğini aktarıyor.

Gazeteye göre, yeni kuralların bu yılın sonunda getirilmesi bekleniyordu. Ama şimdi 2012'den önce bu mümkün değil.


'G20 zirvesi kaçırılmış bir fırsat'

Guardian G20 zirvesinde önemli küresel meseleler üzerinde birçok kararın geçiştirildiğini belirtiyor.
Zirvede G20 liderleri, zengin ülkelerin bütçe açıklarını 2013 yılına kadar yarı yarıya indirme sözü vermiş, bankalardan küresel düzeyde yeni bir vergi alınması önerisinden vazgeçilmiş, karar üye ülkelere bırakılmıştı.

Bu zirvede önemli bir fırsatın kaçırıldığını belirten gazete, 15 ay önce Londra'da yapılan G-20 toplantısından sonra küresel sorunların küresel işbirliğiyle çözüleceği sözü verdildiğini anımsatarak şöyle diyor:

"Ama Toronto zirvesinde G20 grubu birçok önemli meselede sınıfta kaldı. Mali stratejilerle ilgili bölünmüşlük daha artmış durumda. Bankaları iyi durumda olan ülkelerle, olmayan ülkeler arasındaki ayrılıklar devam ediyor. G20 zirvesini kaçırılmış bir fırsat olmadığını düşünmek zor. Geçmişte G20 çok yukarıları hedefledi ve çok fazla taahhütte bulundu. 2010'da ise tamamen aksi yönde bir risk var. Küresel ekonominin çok kırılgan olduğu bir dönemde G20 hedefleri çok düşük tutuyor ve çok az taahhütte bulunuyor."

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.