IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

715Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 13 Ocak 2012, 13:35   #111
Çevrimiçi
Ay
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.




Şu an şuraya ne yazsam ifade edemeyeceğim sanırım, en iyisi onlar gibi "her neyse" diyip çekilmek.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
Alt 14 Ocak 2012, 02:31   #112
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.







İnsanlar anlattığım gibi değil, anlamak istedikleri gibi anladığı sürece
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
en kötüsü de, ben olmayacağım.
( belki de bu iyi olandır )


__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 17 Ocak 2012, 02:48   #113
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Belki de en kötüsüdür, hep başkalarından sevgi ummak.
Daha kötüsü de, yanlış insanlardan ummaktır, sonuç olarak bir ummaktır almış başını gidiyor.
Hiç suçu yokken, sol yanımıza doğru bükülürüz. Ağırlığımızı dengeli değil de, sol'a doğru veririz.
Omuz genişliği koşuluyla açtığımız bacaklarımız bile sağlayamaz bu dengeyi. Tek bir sevgiye bağlanırız, tek bir sevgi için günlerce ağlarız.
Hatta bir kişi etrafında çeviririz dünyamızı, dünya parmaklarımızdaki bir top kadar hafiftir, severken.
Aslında biz severken neyin ne olduğunu anlamayacak kadar da aptalız.
Sonra '' biri gider, biri gelir '' teselli cümlesine alıştırırız sol'umuzu, hiç kabullenemesek de. İnsan kötü alışkanlıkları sevince kazanır, sevdiği gider ve kazandığı bir şey olduğu için yine ona sarılır, kötüye.
Sigaram yoktur benim, sevmem de, dumanında kaybolan yüzleri de anımsamam bir daha. Eli sigara kokan kadınlardan da nefret ederim, dişleri sararmış adamlardan da.. Alkolüm vardır benim, içerim. Her seferinde de '' şerefine '' deriz, çekinmeden. Hatta bazen abartıp '' aşka '' deriz, haddimizi aşarak! Vurduğumuz her kadehle sarhoş olduğumuzu düşünürüz, oysa biz başlamadan sarhoşluğu tatmıştık bir kişi ile.
Belki bin kişi girer hayatımıza, belki on bin veya daha fazla.
Belki üçle kalır insan sayısı ya da beşle.
Ama değişmeyen tek şey var, sol'unda bir kişi kalır ve
elindeyse koca bir sıfır!
Ve biz yine haddimizi aşarak, bir kişi yüzünden
binlerce kişiden intikam alırız. Onlar da hak ettiğimizi verir, dip boyası gelen saçlarımı gözyaşlarıyla yıkamam için vurur tekmesini.
Acımaz, çünkü uyuşmuştur çoktan.
Sonra yelkovanı takip eder insan, akrepten korkar çünkü.
Zaman der, zaman zaman..
Ne zaman çaredir aslında ne de başka bir insan.
Belki de herkesin hayrı kendine, ama bu şer bizi yer bitirir be adam!
Yer bitirir..


Korkardım eskiden yalnızlıktan, korkmam artık
SEN VARSIN.

ehe, eskiler candır bunu anladık.
Bu arada Cumartesi günü çok güzeldi, yine kendimi kaybetmesem de
mutlu olabildik birkaç dubleyle, evet.
Yanımda aşık bir kızın gözyaşları vardı, bense içimden ağlıyorum.
Çünkü kimsenin yüzüne bakarak anlatabilecek bir acım yoktu.
Kar yağdı, bembeyaz oldu her yer
ve insanlar doyasıya tadını çıkardı.
Bense her yerim tutulmuş bir halde, onları izledim,
perdemi sıyırıp.





__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Ocak 2012, 16:17   #114
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.






Aslında hiç gereği yoktu.
Bilmeden saatlerimi alıyordu, şikayetçi de değildim.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum ya da ne zamandır yaşamadığım bir heyecandı bu, anlamamazlıktan geliyordum. Bunun adını söylemeyi düşünmüyorum, bir gün anlaşılır.
İnancımı yitirdiğim şeylerden bahsederken, göğüs kafesimdeki sıkışmanın da tarifi yok. Kelime dağarcığın ne kadar geniş olursa olsun, ne kadar iyi yazarsan yaz, bazı şeylerin tarifi yok. Kelimelerle karşılığı yok.
Böyle olacağını düşünmedim hiç.
Düşünmediğim için yeniden inandım, inandığımı sandım belki de. Yok ama, haksızlık etmeyeyim, ben ağızdan düşen her kelimeye, bilgiye aç bir insan gibi kandım, inandım.
İlkokul sırasında oturup, alfabeyi öğrenmek için öğretmeninin gözünün içine bakan küçük bir kız gibiydim. Sadece dinliyordum, bıkmıyordum. Sonra o dinliyordu, tahminimce o da bıkmıyordu.
Belki de korkulan çoktan başımıza gelmişti ve biz bunu anlamayacak kadar çok se... Bunu tamamlayamam, yapamıyorum. Haksızlık gibi geliyor, yaşanılan her şeye yapılan bir haksızlık. Nasıl tamamlayabilirim, nasıl?
Alışkanlık gittikçe artıyor.
Zamanın hiçbir önemi yoktu. Gece-gündüz yoktu bir zamanlar, saatime hiç bakmıyordum. Ne zaman karşılaşsak, başlıyorduk.
Öten saat alarmlarını duyunca anlıyordum sabah olmuş ya da evde birileri iyi geceler dediğinde anlıyordum, uyku vaktinin geldiğini. Bilmem, ben hiç düşünmüyordum uyumayı, daha önemli bir şeyler vardı, biliyordum. Sadece itiraf etmek zor geliyordu, bir gün olacaktı bunu da biliyordum.
Oldu da.. Oldu.
Olur dedim, ben de dedim. Hiçbir şey düşünmeden, '' ben de ''..
Ağzımdan çıkmayacak kelimeler dökülüyordu, aynadaki gözler bana ait değildi sanki. Bir şeyler olduğu o kadar belliydi ki, elimden, yüzümden, gözümden, yürüyüşümden, gülüşümden..
Sonra, konuşmalar azaldı.
Nedenini bilmiyorduk. Yavaş yavaş cümleler tükendi, bir şeyler dökülemez oldu ya da bir şeyler eksikti. Bilmiyorum.. Bilmiyorum.. Dökülen kelimenin gidişatı değişti, olumsuzluk ekleri getirildi sıkıştırıldı aralara. İstemeden söylenen bazı kelimelerin bedelinin ne kadar ağır olduğunu anlamak güç değildi. Belki de bir anlık boşluğa düşmüştüm, ne ip vardı, ne yukardan bakan biri. Ses desen, kendi nefesimin yankılarından başka hiçbir şey yoktu, bu boşlukta, bu boş kuyuda..
En olmadık şey oldu, olmamasını istediğim.
Hep diyordum, anlatmak istediğim gibi değil, anlamak istedikleri gibi anlıyorlar. Gördükleri gibi sanıyorlar, başkalarından duydukları kadar biliyorlar. Olayın asıl ilgilileri dışında herkes bir yorum da bulunuyor, herkesin bir fikri var. Bilmeden edinilen onlarca fikir, boş laf diyorum bunlara, boş.
Göğüste sıkışanın adı nefret mi, acıma mı?
Yazarken bile kendime bunu çektirdiğime inanamıyorum. Kimi insanlar kendilerini olmayan bir dünyaya sokuyor, o dünyada yaptıklarını planlıyor ve onlara inanıyor. Öyle yaşıyor, sonra kendilerine ortak etmeye çalışıyorlar birilerini. Hiç günahı yokken ortak olan her adam, her kadın bunun sonucunu çok ağır ödüyor. İnsan yapmadığı bir şey yüzünden cezalandırılır mı? Yapmadığı, yaşamadığı, bilmediği bir şey yüzünden günlerce ağlatılır mı? Sadece inanmak istemişti, sadece o kadar.
Sonra hep bu oluyor işte, bir şarkı çalıyor. Saatlerce konuşurken dinlediğin bir şarkı, hiç olmadık bir yerde çalıyor hem de.
Belki yolda yürürken bir mağazadan geliyor, belki oturduğun cafede çalıyor, belki de metroda yanında oturan gencin kulaklığından yankılanıyor. Ama hep olmadık bir yerde, başlıyor şarkı. Her şey gibi o da buruk, o da habersiz.
Belki de bu sefer daha acılı çalıyor, daha içten.
Ve sonra bir şey oluyor.
Tamamlayamadığın kelime dikiliyor karşına, utanmadan.
Bilseydim o gecenin son olduğunu, daha çok söylerdim o kelimeyi, dakikaların, saatlerin hesabını yapmadan, saniyelere sığdırırdım, bilseydim. Şu saatten sonra da cümleleri tamamlayamayacağım sanırım, o zaman tek bir kelimeyi tamamlayayım ve bitsin.
- Seviyorum.
( Bu sırada çalan şarkının sözü de güzeldi aslında )

'' Hep aynı başlıyor bitiyor ve iki kişiden biri vazgeçiyor ve
biri hep daha çok seviyor be.. ''


__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Ocak 2012, 00:15   #115
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.






Yağan karı bahane ederek, perdeleri aralıyorum günlerdir.
Kimse yok pencerenin ardında, kimse eğlenmiyor ama biri sorarsa eğer, öyle bir anlatıyorum ki.
Gülen çocuklar, mutlu çiftler, umutlu yürekler var..
Bunlar olmasını istediklerim, gördüğümden çok farklı yani, çok.
Ben ne görüyorum peki?
Günlerdir o beyaz boşluğa bakıp, ne görüyorum?
Filmlerde olur ya, ölürsün bembeyaz bir yolda yürürsün.
Nefes aldığımı unutup, o yolda yürüyorum işte günlerdir.
Çok beyaz, temiz, göz alıyor.
Kendine çekiyor beni bu yol, bu sonsuzluk.
Yine de kıpırdamıyorum yerimden, yine hareketsiz dalıp gidiyorum.
Sözde o beyazlığa, içte çok derine, içlere, içerime, belki dibe, en dibe.
Sonra. . .
Sorarlar derdin ne diye, derdim sana doymaz doymaz inan..
Derken şarkıda, gözlerimde kıpırdanmalar hissediyorum.
Hayır yapma diyorum, kontrolü elime alıyorum, en azından öyle sanıyorum.
Bir şeyler bulmak zorundayım, kendime gelebilmek için.
Kitabı açıyorum, neden hala yaşıyorum diyorum okudukça.
Neden hala her şey başkalarının istediği gibi devam ediyor.
Neden ben bu şehirdeyim?
Baktım olmuyor, bir kahve yapıyorum, en acısından.
Kendime geliyorum önce, sonra bu sefer bardağın beyazlığına sürükleniyorum.
Hiçbirinin işe yaramadığını çalan telefonla anlıyorum.
- Cansu bebeğim nerdesin?
+ Ee şey evde, yani evde olurum, bilmiyorum.
- Çıkalım 1 saate, kafamız dağılsın.
+ Toplamış mıydık ki? ( içimden neler diyordum aslında )
..
Sonra kendimi her mutsuz kadın gibi kuaföre atıyorum.
Hayır hayır, mutsuz olmakla alakası yok bunun diyorum, gerçekten de yoktu. Sadece portakala zeytin yakışmıyordu.
Boyanan saçlar ve o boyanın keskin kokusu, o da sarhoş etmeye yeterdi aslında, eğer kaybolmasaydım beyazlarda.
Ve sonra bitmek bilmeyen yol, korkak adımlar..
Adımların korkak olması buzdan kaynaklanıyor, yanlış olmasın.
Korkumuz yok. ( Araya esprili artistliğimi de sıkıştırmalıydım )
Yani anlayacağın,
Bu efkârın bir tarifi yâr, kitaplara sığmaz sığmaz inan..
Ne diyorduk biz?
Nefes alıyorsak, umut var demektir.
Ha bir de yetenek sizsinizde bir çocuk var, aklıma geldi.
Depresif sıtayla.


__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Ocak 2012, 00:18
Luis
Bu Mesaj X tarafından silinmiştir. Sebep: Flood
Alt 23 Ocak 2012, 00:25
Melodram
Bu Mesaj X tarafından silinmiştir. Sebep: Flood
Alt 23 Ocak 2012, 00:31
Luis
Bu Mesaj X tarafından silinmiştir. Sebep: Flood
Alt 24 Ocak 2012, 18:20   #116
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.







Biz bir yerlere gitmek zorundayız.
Kimse yalnız değil aslında, içinde ona eşlik eden ve 9 ay değil
ömür boyu o kafasında taşıyacağı bir kendi daha var.
İstediğimiz yere kaçalım, dünyanın bir ucuna gidelim fark etmiyor, o hep var.
Bir sebep bulamayıp, geçmişi düşünüp günlerce sinirlenmek, ağlamak ya da olur olmaz gülmek.
Mantıklı tek açıklaması işte o kafamızdaki tarifi mümkün olmayan ama aslında çok da iyi tanıdığımız biridir.
Fazla bir şey yazmayacağım aslında, şu an her şey uçtu gitti.
Unutulur her şehir ve her insan, ee ne zaman olacak bu?
Bu şehri, bu şehrin Cem Adrian'ın dediği gibi gri kaldırımlarını, dar sokaklarını ve o her sokak başında karşıma çıkabilme ihtimalini ne zaman unutacağım?

Bırakın ne olursam olayım, aklım fikrim darmadağın..
öyle de hani, bilemedim.

__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 24 Ocak 2012, 20:44   #117
Noyan
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.




Merhaba. Sizin derdiniz ne hanımefendi? Yani ne istiyorsunuz tam olarak? Buradan defolup gitsem yeterli olur mu? Peki ölsem? E bunca yazı neye? Müsaadenizle size bir tür yakalama (caps diyorlar normalde ama ben Türkçe konusunda hassas olduğum üçünnnn...) ile cevap vermek istiyorum. Kabul ederseniz çok mutlu olurum efenim. Ah rica ederim ne demek, lütfen önden buyrun...


 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Ocak 2012, 00:16   #118
Çevrimiçi
Ay
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.




Sözlerde gizli, paylaşımlara gebe haykırış bu.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Ocak 2012, 00:35   #119
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.




şarap ekmek ve sen

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Ocak 2012, 00:56   #120
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kalem, kağıt ve ben.




Noyan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhaba. Sizin derdiniz ne hanımefendi? Yani ne istiyorsunuz tam olarak? Buradan defolup gitsem yeterli olur mu? Peki ölsem? E bunca yazı neye? Müsaadenizle size bir tür yakalama (caps diyorlar normalde ama ben Türkçe konusunda hassas olduğum üçünnnn...) ile cevap vermek istiyorum. Kabul ederseniz çok mutlu olurum efenim. Ah rica ederim ne demek, lütfen önden buyrun...


Bu capslenen arkadaşlardan biri, bir gün bu forumdan çıkacak ve benim başımı derde sokacaksın sevgili yoldaşım! Liseliler bizim kardeşlerimiz, onlara sahip çıkalım, hislerine tercüman, duygularına ses olalım! Biz ne için varız? Kendimiz için elbette, ama bu kadar bencil olmadığımızı sen de biliyorsun sayın Noyan! Bunalım bizim öteki adımız o ye, desem bence defolursun sen, üzülürsün.



Simge Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sözlerde gizli, paylaşımlara gebe haykırış bu.

Bu gebelik fazla uzun sürdü, şikayetçi de değilim aslında, haykırışa devam!
Kadın kadının sesine destek olmalı.
Niye böyle bir şey dedim bilmiyorum ama keyifli olunca güzel saçmalarım.
Hop sana burdan bir :*

Luis Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
şarap ekmek ve sen

Luuuuiiiiisssssss, bence şansını zorlama! Beni de flood'a zorlama
Sonra üzülüyoruz kanka. ( biz ne zaman kanka olduk? tanımıyorum ben çocuğu ).
Şarap ve ben, gerisi hikaye bir daha bunu dedirtme, banın açılmış, hadi yine iyisin.

**

Kendi duygularım: Karda eğlendim, başımı kara gömdüm ve başım ağrıyor.
Ankara senin kışını seviyorum.
Bildiğin liseli bu.

__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
birden, hepimiz, sevinemeyiz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hepimiz Fişleniyoruz Kacak Haber Arşivi 0 02 Aralık 2011 19:30
Hepimiz çanakkaleliyiz blackkurt38 Haber Arşivi 1 23 Nisan 2008 19:21