IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 09 Eylül 2016, 21:48   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kazak Türkleri DÜĞÜN ÖNCESİ




En önemli aşama olan düğün mera*simi gerçekleşmeden önce hem kız tarafı hem de erkek tarafı birtakım hazırlıklar yapar. Bu hazırlık aşamasında da hedi-yeleşmeler olur. Ayrıca düğündeki hedi-yeleşmeler için ön hazırlıklar tamamla*nır.Kazakistan’da kız, düğünden önce akrabalarını görmeye, onlarla vedalaş*maya gider. Akrabaları hediyeler verir*ken kız da orada mutlu günler geçirdi*ğini, onları çok sevdiğini ve özleyeceğini anlatan acıklı şarkılar söyler. Gelini al*mak üzere oğlan evinden gelirler. Güne*şin doğuşuyla birlikte gelini oğlan evine gönderirler. Böylece yeni doğan günle birlikte yeni bir hayata da başlamış olur*lar. Oğlan evinden gelenlerin sayısı 5, 7, 9 gibi tek sayıdadır. Güneş doğana ka*dar eğlence yapılır ve herkese hediyeler dağıtılır. Damat, kızı alınca arkadaşları ve yakınları; “Ne kadar süslüsün.” diye damadı kızdırırlar.
Damadı kızdırmak amacıyla kendisi, atı ve giysisi için her türlü kötü veya mizahi şey söylenir. An*cak bu arada damadın hiç sesi çıkmaz, sesini çıkarırsa ceza verilir ve ondan he*diye istenir. Ayrıca damat, hediye olarak bütün çocukları atıyla gezdirir, kim ne hediye isterse onu vermek zorundadır (K6).Kazakistan’da damat, düğün için büyük baş hayvan, çerez, pahalı kumaş, çay gibi hediyeler getirir. Ayrıca kızın annesine, temiz süt emzirdiği ve kızını bugünlere namuslu bir şekilde getirdiği için süt hakkı olarak hediye verir ve an*neye, istediği hediyelerden alır. Kızın ba*basına da at, deve gibi hediyeler götürür. Damat, düğün için istenilen hediyeleri getirdikten sonra kızı gizli bir şekilde görme hakkına sahiptir. Aslında herkes bu görüşmeyi bilir, ancak yine de gizli bir şekilde görüşülür. Damadın geleceği önceden bilindiği için sofra kurulur. Bu sofrada da bütün akrabalarla tanışma ve karşılıklı olarak hediyeleşme olur.Kız ve oğlanın ilk görüşmesinde kız, namuslu, temiz olduğunu göstermek amacıyla oğlana baş örtüsü, kardeşleri*ne de ayrıca hediyeler verir. Damat ise kıza değil ama yanındaki akrabalarına hediyeler verir (K2).
Evlenmeden önce “yörük” adında bir çadır hazırlanır. Oğ*lan, kızı görmek ve yakından tanımak amacıyla oraya girer. Girerken kapıda bekleyen kadına hediyeler verir. Bu bu*luşmadan sonra kızın annesi ve babası oğlana at ve ata giydirilmek üzere giy*siler verir. Oğlan da bunları düğünde kullanır (K2).Kazakistan’da evi erkek tarafı, evin içindeki bütün eşyaları da kız tarafı alır. Erkek tarafı ayrıca binek olarak at veya araba da alır (K7)
.Elazığ’da düğünden önce “pazar*lık” adı verilen alışverişte geline ihtiyacı olan her şeyin (altın, kıyafet, ayakkabı, çanta, çamaşır vs.) en iyisi alınır. Ayrıca gelinin anne ve babasına, kardeşlerine de hediyeler alınır. Kız tarafı da alınan bu hediyelere karşılık, damada bir bohça hazırlarlar. Bu bohçada elbiselik kumaş, gömlek, pijama, iç çamaşırı, çorap, sec*cade, havlu, işlenmiş mendil gibi hediye*ler yer almaktadır.Eskiden misafirleri düğüne çağır*mak için davetiye yerine okuntu dağıt*ma geleneği uygulanmaktaydı. Günü*müzde davetiyenin yaygınlaşmasıyla okuntu dağıtma geleneği yok denecek kadar azalmıştır.
Bu gelenek, Kadirli ve Sumbas’ta da sadece dağlık köylerde devam etmektedir. Okuntu olarak yakın akrabalara daha çok elbiselik kumaş gönderilirken, diğer davetlilere basma, baş örtüsü, havlu, çorap, bardak gibi hediyeler gönderilir. Okuntu ile düğüne davet edilenler, okuntunun büyüklüğü*ne göre hediyeler götürürler. Kız evine daha çok evde kullanabilecekleri eşya*lar, erkek tarafına ise küçük baş hay*van, fasulye, çay gibi gıda ürünleri ya da para götürülür. Bazı bölgelerde okuntu dağıtan okuyucuya da hediyeler verilir(Şimşek 1993: 142). Yozgat’ta da insan*ları düğüne çağıranlar, misafirlere hem akide şekeri dağıtır hem de düğün tari*hini ve saatini söylerler (Rayman 2004: 308). Elazığ’da misafirleri düğüne çağı*ran kimselere de bulgur, yumurta, çay, şeker gibi hediyeler verilir. Bu kimsele*re “okucu” denir. Genelde durumu kötü kimseler seçilir ki okucu adı verilen bu kimseler bir kısım ihtiyaçlarını gidersin(K4).Elazığ’da düğünden önce erkek ta*rafından bir grup, kız tarafına gider. Orada kına gecesi yapıp eğlenirler ve o gece orada kalırlar. Ertesi gün de dünür-cüler gelip, gelini alıp dönerler. Gelini alırken kız tarafının evinden herkes bir eşya alır. Daha çok metal eşyaları alma*ya özen gösterirler. Kız tarafı bu âdeti bildiği için evdeki her şeyi saklar. Bunun üzerine genellikle duvardan bir çivi çıka*rılır ve kızın yeni evinin duvarına çakılır (K4). Bunu yapmalarının sebebi de geli*nin evine çivi gibi bağlı ve sağlam olma*sını sağlamaktır. Duvardan çıkardıkları çivi, kızın gücü ve ağırlığıdır. Bir bakıma onun baba evine bağlılığı, baba evindeki gücü de alınmaktadır. Gelinin evlendik*ten sonra baba evine sık sık gitmesi hoş karşılanmaz. Onun için de bu âdet uygu*lanır. Çivinin duvara bağlılığı gibi kızın da evine bağlı olması arzu edilir.
Kadirli ve Sumbas’ta da gelin götürülürken âdet olduğu üzere kız evinden küçük bir mut*fak eşyası çalınır. Bu eşya daha sonra geline para karşılığında verilir (Şimşek 1993: 149). Gelinin evinden alınan eşya*nın uğur getireceğine inanılır.Kazakistan’da yapılan düğünlerde gelini almaya geldiklerinde kız, arkasına yani geçmiş hayatına hiç bakmayacaktır. Önünde oğlan tarafı, ortada kız tarafı, ar*kada da genç, yakışıklı bekârlar vardır. Köylerden atlarla geçilir. Bazıları alayı durdurup hediye isterler. Daha çok kızın annesinden hediye istenir. Asıl amaç ise yeni evlenenlere mutluluk dilemektir (K1).
Türkiye’de bu gelenek hâlâ devam etmektedir. Buna da “yol bağlama” den*mektedir. Gelin ve damadın akrabaları ya da gelin alayı durdurulup para, hedi*ye istenir. Bu sebeple damadın yakınları da kendilerini durduran kimselere ver*mek üzere önceden zarflar içine paralar koyup hazırlarlar. Ancak çoğu zaman gelin alayı para verse de alayı durduran kimseler para almaz, mutluluk dileyerek yollarına devam etmelerini isterler.Elazığ’daki eski âdetlere göre dü*ğünden önce gelinliği ve gelinin elbi*selerini dikmek üzere eve terzi gelir. Terzi ortaya kumaş koyar ve “makas kesmiyor” der. Hem kızın hem de oğla*nın annesi makas parası atarlar (K4). Günümüzde ise gelin arabasının kapısı açılmaz, pastayı bıçak kesmez, kamera çekmez, kaset kameradan çıkmaz, davul çalmaz gibi değişik yollara başvurularak para istenmektedir.
Kazakistan’da düğünden önce kızı almaya giderler. Kızı yolcu etmek için mahalleden, köyden bütün yakınlar ge*lirler, şarkılar söyleyip, eğlence yapar*lar. Kızı vermemek için her türlü zorluk çıkarılır ve bu zorluklar para ya da he*diyelerle atlatılır. Kızı ilk defa göster*mek için para veya hediye istenir. Kız “sınsuğ” adı verilen acıklı şarkılar söyler ve herkesi ağlatır. Kız, evinden ayrılır*ken arkaya bakmadan gitmelidir. Kazak Türklerinde buna çok önem verilir. Eğer arkaya dönüp bakarsa geri döneceğine inanılır (K3). Elazığ’da da buna benzer olarak düğünden önce kına gecesi yapı*lır. Bu gecede gelinin avucuna kına yakı*lır. Bu şekilde gelin, kocasına adanmış, ona verilmiş kabul edilir. Kayınvalide, sembolik olarak elini açmayan geline, avucunu açması amacıyla altın verir. Geceye gelenlere de kına hediye edilir. Avuç içine yakılan bu kınanın şifa, ha*yır, bereket, uğur getireceğine inanılır.
Kazakistan’da gelinin söylediği acıklı sınsuğlara karşılık Elazığ’da da kına türküleri yakılmaktadır.Kazakistan’da gelin eskiden atla, günümüzde ise arabayla alınıp erkek evine getirilirken yüzüne de kayınvali*desi tarafından büyük beyaz bir başör*tüsü örtülür. Bu beyaz örtü, temizliğin, saflığın, paklığın sembolü olur. Gelin de oğlan evine temiz, saf, iyi olarak gelsin denir. Gelin, perdelerle süslü bir yer*de başındaki örtüyle oturur. Yanında arkadaşları ve kendi akrabalarından genç kızlar vardır. Hava çok kararma*dan kızın yüzünü açma merasimi olur. Bu merasimi ozan yapar. Ozan, ailenin büyüklerinden başlayarak aileyi tanıtır. Tanıtma sırasında selamlaşma da olur. En büyükten en küçüğüne kadar herke*se selam verir, sonra yüzü kayınvalide tarafından açılır. Gelinin yüzü ilk açıl*dığında karşısında kimi görürse onunla arasının çok iyi, çok tatlı olacağına ina*nılır. Bu bakımdan da gelinin yüzü, ka*yınvalide tarafından açılır. Selamlaşma sırasında isimler söylendiği için ozanın önündeki tabağa para bırakılır. Yüz aç*maya “bet aşar” denir. Gelinin yüzü açıl*dıktan sonra başına küçük bir örtü örtü*lür. Yeni gelinin başı açık olmaz. Yeni evlendiği belli olsun diye böyle bir örtü örtülür. O akşam gençler ve büyükler ayrı ayrı oturur. Amaç eğlencedir, ama bu arada gelinin elinden ilk çayı içilir. Bu şekilde gelinin marifeti ölçülür. Ge*lin çay verince büyükler de dua ederler. Çaylar bitince de tepsiye para bırakılır. Bu paranın da eve ve yeni evlilere bere*ket getireceğine inanılır (K3).Düğün öncesinde gerçekleştirilen hediye uygulamaları da kız isteme, söz kesme, çeyiz safhalarında olduğu kadar anlamlıdır. Düğüne karar verilip, düğün oluncaya kadar her aşamada hediyeleş-me devam eder.





aLinti..

__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
kazak türkleri düğün öncesi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kazak Türkleri DÜĞÜN PySSyCaT Örf ve Adetler 0 09 Eylül 2016 21:46
Kazak Türkleri DÜĞÜN SONRASI PySSyCaT Örf ve Adetler 0 03 Eylül 2016 22:57
DOĞUM ÖNCESİ ADETLER PySSyCaT Örf ve Adetler 0 03 Eylül 2016 11:36
Düğün Ayrıntıları - davet masası tasarımları - düğün masası - düğün organizasyonları yoSun Aile Evlilik ve Çocuklar 0 18 Nisan 2011 00:06
Mu atlantİs ve Öncesİ… Frozen Esrarengiz Olaylar 0 30 Mart 2011 17:56