![]() |
![]() |
|
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. “ Genelde üvey evlat gibi davranılır geceye,günün yanında. Çoğuna göre gece kötülükleri barındırır içinde. Sabah ola hayrola. Halbuki insan yaşamının tüm yükünü gece çeker. Güne hazırlamak kolay mı insanı ? ” (dedi..) | |
| ![]() |
![]() | #2 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. нαηi кσηυşα¢αккєη кєLiмєLєя уєтмєz düşüηüяѕüη - нαηi вσğαzıηα вiя düğüм¢üк σLυя diуємєzѕiη, нαηi çσк ѕєνѕєηdє ѕσηυ уσк göяємєzѕiη - işтє içiмdєкi ѕєη, ѕαηα diує¢єкLєяiмi вiLємєzѕiη -<*><*>- |
| ![]() |
![]() | #3 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Bugün ne kadarda yitik geçti evime giden yol... Sanki kapıdan içeriye yalın ayak girdim... Ben bu gece beni sende bırakıp geldim. Elini bile tutmamı engelleyen neydi? Yoksa benimde mi gözüme kaçtı dünyanın tozu toprağı? Oysa söz vermiştim kendime; insanoğlunun alfabesine uymayacağım diye... Bu geceden, senden çaldığım dakikaları düşündükçe ateş ateş yanıyorum. Oysa... Oysa sımsıkı... Kocaman... Tanrım!!! Neden böyleyim bu gece? Neden hep hakkettiğini yaşatmadığımı düşünüyorum? Neden yetersiz kelimeler, dokunmalar, bakışlar! Gözümde nelere değersin... Ama seni tutmaktan bile aciz kaldım bu gece... Peki ya sen? Neden, neden... İzle... “Ağlayamadan, zincire kilitler ekledi zaman, ve devler kucakladı kan yükünü bulutların! Yazık! Şimdi “yıldırımlar kessin başımı” diye haykırsam, yumruklasam kararmışlığı ve mesafelerin bağrını; yedirip parmaklarımı kurtlara, bir daha hiç yazmasam! Lanetlesem dökülen parçalarını etimin... Senin için... Sana kendimi yaşatamadığım için... Seni yalnız bıraktım diye küssem zehir bıçak gözlerime... Vay beni! İçimde eriyen bir buzdağı ateş ateş... Ben niye böyle durgun düşüncesiz... Ben niye kırdım zincirini sevginin! İçimde ikindi vakti gölgeleri gezinir... İçimde sen gezinirsin adım adım; içimde siz! Taşlar diktim bu gece yürek ülkeme; kömür rengi taşlar! Her biri bir sevda saklar soğukluğunda. Kuyulara itilir sesim; Konuşamam! Yıldızlar yağar tenine; Sen! Bir deli rüzgar! Okuduğum en güzel destansın, belki bir masal... Benim kan kokan ellerim var, ağrıyan bir başım. Birde sen varsın sıcak ve duru olan... Gitme! Gitme, gömme yalnızlığın mezarına yalın ayak. Gerçek ve en saf... Yalnız senin... Ve yine dün geceki gibi kal, her ne olursa olsun; öyle deli, öyle ani kal... Kavur buz tutmuş ne varsa esip! Ey çılgın rüzgar! Sen... Rüzgar! Deli rüzgar; Sen! Yağmurları getir kurak topraklarıma ve aşka... Geç kalma beni kucaklamada...” Yazdıklarımı okudukça korkma sakın; ne çıldırdım ne de viraneyim... Bak! “Sen! Güneş kız! Parmaklarını kurtlara verme sakın; Sakın... Onlar ki; şu an yalnızlığımda güzellikle dökülen sevgimin damlacıkları, sevda yaşımın kaynağı... Onlar ki; limanlardan, limanlarımızdan çoktan çekip giden gemilerin izlerini bile sildi...” Ben yalnız bırakmam seni... Ben senindim zaten; kimseye kucaklaşmaya bile veremeyeceğim SEN! Sana olan sevgim; utandırıyor beni yıldızlara karşı... Çünkü inan böylesini görmediler... |
| ![]() |
![]() | #4 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Zaman geçmiş gitmiş deli kızın rüyası güne girmiş. Küçük küçücük bir kızmış; hayalleri, istekleri, gerçekleri yaşanacakları varmış. Ne olmuşsa bir anda olmuş. İçtiği dökülmüş, gördüğü rüyadan ıslanarak uyanmış. Etrafı keskin bira kokusu sarmış. Az öncesine kadar menekşe kokuları taşıyan nefeste hıçkırıklar başlamış. Mumlarını yakmış, tütsüsünü içine çekmiş. Karanlıkta kendini; bilmediği dilde şarkılar söyleyen kadının nağmelerine bırakmış. Ağlamak istemiş, ağlayamamış. Bir kaç mum üflemiş, dilek dilemiş gerçek olmayacağını bile bile... Bir dilek tutmuş gecede sadece küçük kızların bileceği kapatmış gözlerini sabah olmuş rüya bitmiş ... . . . ... .. . . . . . ... |
| ![]() |
![]() | #5 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. * Darmadağın gecelerden biri daha... Her yerde ay ışığı var ve benim gözüm üzerinde kocaman çukurlar olan gökyüzünde ki noktaya kilitlenmiş. Ay tutuluyor yine - ben tutunmak isterken sevgiye - Yıllar önce yazmıştım bir yerlere... Ay tutulmuş diyorlar Tutulsun bana ne Sözlüğümde sen varsın sadece A,B,C,D,E.... Yine kahretsin ki tutunuyorum kapanmış sevgilere. Oysa yollar tükenmiş, sokaklar boşalmış ve ışıklar çoktan sönmüş. Kimse sesimi duymazken Ay tutuluyor, aşk kimbilir... Tüm rüyalar geçmişte yaşanırken sabaha doğmamış bebek ağlıyor.. |
| ![]() |
![]() | #6 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Kalabalık cümlelerin arasında bir ben… Tenhalarda beni arayan kocaman yürekli sen… Bir de kıyısı olmayan sarı sonbahar.. Bir de siyah - beyaz fotoğrafları işgal eden bir türkü… Sonu hep hüzünlü biten… Ben kadar yürüdük / sen kadar yaşadık ve “ biz “ kadar “ öldük… |
| ![]() |
![]() | #7 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Uykularım paramparça… Sıkılgan bulutlar geçiyor üzerimden. “cama çıkma sevgilim” Kasımda geliyor, bütün matemiyle… Müzikler en ağır aksanıyla ses veriyor plaklara… Ve ben bu gece yeniden, yineleyerek kelimelerimi Tuz basıyorum yaralarıma… İstanbul dar geliyor… Nereden çıktı bu şarkı? Nerede başladı bu kesik dans? Binlerce sorunun içinden “sen” doğuyorsun yine geceme ve yaralarım yeniden kabuklarını atıyor… |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
balcâ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |