IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

497Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 05 Aralık 2011, 12:03   #41
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
-




III
Madem arkandan ağlamamı bile çok gördün bana
Al bu taşlar senin olsun o halde
Ve bundan böyle bütün davullar vursun, telleri kopsun sazların
Boşluğa bağırsınlar, birlikte;
Kan kusacağız.
Kan kusacağız.
Madem dünya bunca zalim
Madem yakışmıyor kalbimize.

Bütün davullar gümlesin
Boşluktan gelen, boşluğu dolduranı
Boşluğa böğüreni
Vursunnnn.

Bak! nasıl kan kusuyor külde uyuyan
Dünya görsün.

IV

Her kezim ben

Küle ne öğretebilirse hayat
Onu öğretti bana da.


Ben külün içinde çok uyumuşum.
Ben külün içinde çok uyudum.
Ben külün içinde çok uyudum.

II

İçerde tıkanan çığlık dışarıda inliyor

Sabaha karşı
Uyku kabul etmiyor beni
Dışardan bir yerden
Uzuuuuunnnnuzun
Bir inilti kopuyor.
İçimde zulmün duvarları.
Uykuuuuuuuu
Alsana beni koynuna.
Kalktığımda,
Banyoya seyirttiğimde gözümden sesler boşanıyor.
İçerde,
Sonra bu sessizce akan yaşlar senin, diyor. içimin duvarlarında
Bu taşlar oturuyor,
Çıkaramadığım bir ses var, benden onu çıkarıyor,
Taşın sessizliğinde;
Kalın, ilkel, boşluğa doğru, gecenin kovuğundan
Dışşşşarı doğğğruuuu:
Seni bu yalan dünyaya saldım sonunda
Acıyor çoooooookkkkkkkkkkkkkk,


VI

Ben seni hep sevgilim ben seni hep

Yüzünden geçen dalgalardan okudum.
Ellerine sevgi okudum gözlerine şefkat okudum
Annen seni inkar etmişti
Aldım etime dokudum.


V

Yanmamı bekleme benden
Ben ne çok yandım, biliyorsun.
Yanamam ben yanamam
Yanamam küllerim uçuyor.
Rüyamda sapladığın jiletler etimde
Kanamıyor acımıyor.
Acımıyor
Bu dünya buz, bu buzzzzzzzzzzzzzzzzda
Hiçbir şey acımıyor.

Bunlar yalan,
Yalan söylediklerim
Yalan söylediklerin
Bunlar ancak dünyaya yakışıyor.

Küldüm ben zaten
Küldüm zaten küldüm zaaaateeeen
Kalmışsa eğer
Külün içinde şimdi insanım
uyanıyor.

Dünya görsün şimdi.
Bembeyazzzz dünyaaaaaaaaaaaa
Yoluna baş koyup buzzzdaaaaaaa
Kan kusanı.

I

Tek tek dururken onlar
Öbürü henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor :
O ikisi yan yana, alt alta geldiklerinde
Dünya böylece daha geniş oluyor
Biri ötekine ateş sunuyor

Ve eski kitaptan çıkıp başka bir anlam oldukları gibi oluşlarını da beraberlerinde taşıyarak
Çoook eski bir kitapta, ısınsın diye
Masalı tetikliyor ama yine de olduklarının ötesine taşan bir başka masal oluyor
Öbürü, henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor :
Büyü böylece büyü oluyor
Öbürü henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor :
Masal mıydılar, soruyor…
Maaaasssssssaaaaallllllllllllllll…

VII

Dünya ne ki sevgilim,
Benim sana yaptığım kubbe yanında?
Düşsün, olsun, bırak,
İçinde yıldızlar patlıyor.
Kolaydır inanmak kadar inanmamak da.
İster sal kendini dünyaya, ister kal yanımda
Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni
Yoluna baş koymak diyoruz
Biz barbarlar buna.

VIII

Kırdım, evet, o yalan mekânı kırdım
Çıksın diye ortaya
Çırrrrrrrıııllçıpplaaaaaaak :
Sen benim yuvamsın
Yuvanım ben senin.


IX

Beni bilmediğim bir dünyaya attı...
Bir cümlem yok, darrrrğğmadaaaaaaanıım, bundan.
Bir düşümüz vardı, "birlikte yaşamak" koymuştuk adını,
Çok acıyor, belki bundan.
Aşkî bir cümle mi bekliyorsun benden.
Beklemeeeeeeee.
Mutfakta reçel yapan iki kadın. Kırmızı biberleri filan.
Rüzgâr alan biraz tepe bir yer.
Bakınca, iki yandan
Uffffffffffffuk filan.
Dünya yuvarlak değil de hafif elipsmiş gibi.
Kaldı ki iki kadın, dünyanın yuvarlağını
Zaten anlamayan.
Böyle.
Kendime inandığım gibi inanmıştım ona da.
Aşk olanın ötesinde bir aşktan söz etmek, aaaaaaah
Bir inançtı desem.
Bu kadar dağılmam kendimi şimdi
Bu dünyaya fırlatılmış gibi
Hissetmem, bundan.
Ne söylememi bekliyorsun
Hava aldıkça sızlayan bir diş var içimde.
Susmam bundan,
Konuşmam bundan.
Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata.
İnsan olmuştum ilk o zaman.
Ya da bozmuşlardı ben yenidoğandan.
Kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım,
Ölünmüyordu, hatırladım.

Ölünmüyoooooorrrrrrrrrrrdu.

XI

Acı çekerken de adil ol, diyor bana.
Adil ol.
Sen değil misin inanan
Hayatın büyük bir kader olduğuna,
Kaderi yönlendirmek bile o büyük kaderin
İçindedir
Filllllllllllan.
O yüzden şimdi adil ol.
Sus. Söyleme böyle şeyler! adil ol.
İnanmıyorsun değil mi?
Beni bilmediğim bir dünyaya attı,
Diyyyyyyyorum.
Diyorum ki,
Sözde kalır her şey. sözzzzzzzzde kalıyor.
Bir de bana adil ol, diyorsun.


X


Ey duymayan insanı,
Ey hayat dedikleri büyük kusur.
Ey kimselere değişmediğim
Ayrılığın neden bunca ağır?
Hani adalet?
Bir kasım' dan öteki kasıma
Bir yanım kör bir yanım sağır.

XIII

Darmadağınım.
Darmadağğğnıııımmmm ve
Hepsi burada; aprın çor tigin haşim, kadı burhaneddin
Hepsi burada, kör, topal, haşin
Bağğğğrrrrıyorlar :
Bırak soğusun,
Bırrrak soğusssuuun
Bırak soğusun parçaların
Tekrar bitiştiğinde
Başka bir şey olacaksın


XV

Ben başka bir şey olmak istememmm
İstemedim başka şey.
Sabırla sevgilim sabırla
Acılarımız
eşitlensin bu şehirde
Diye diye.
Bu şehirde etten geçip kalbe erişene
Dek sabırla. tek, sabırla.
Kaç kişi var bu şehirde
Ruhunu sana kubbe,
Kubbeeeeeeeeeeeeeeeee
Etmiş!

XIV

Büyük keder içerirmiş, gördüm, anladım
Etten geçip aşka varanın sevgisi.
Bunun yanında sevgilim bunun yanında
Etin ihaneti, kısaca Hiçbir şeydir.

XII

Şimdi bir masaldan bir peri
Sessizce dinlesin beni,
Alsın yorgun başımı
Alsın cümlemi
Usulca kalbine koysun.
Benim cümle taşıyacak halim
Yooooooğğğğğğğ.

XXXI

Katlanan, insanın birbirine yapışan yaralarından
Bir yuva inşa etmektir aşk da, varla yok arasından
Ve ahşabı kemiren de ahşaba dahildir,
Değil dışarıdan.
Beyhude insanın yuva arayışı ama
Yine de yuva arar insan.
Dışarısı sevgilim, dışarısı senin
Kendini sürekli kaçak kılacağın yollardan başka nedir?
Yollar ki hep gider, hep yatay.
Ah ben bu kubbe fikrine o yüzden
Takılmışım; kubbe ki yüzseksen derece bir şey,
Büyük bir arzuyla mümkün.
Gayretin bildiğimiz ve unuttuğumuz anlamıyla örülen.

XVI

İn ordan, in ordan
İnnnnnnnnn, diyor bana
Zamanın ensesinden.
Ay adaletten söz eden zalim
Şimdi bi dur, düşün :
Ev ki, en büyük mahremiyetti
Kimdi vuran, kimi, en mahreminden?

XVIII

En acısını sevgilim en acısını
Tadayım istedin :
En acısı buydu.

XVII

Omurgamı aldın benim.
Omurgamı aldın.
Omurgamı aldın.
Omurgamı.
Niye?!

XIX

Varla yok arasındayım
Varla yok arasındayım
Hep, varla yok arasındaydım.
Zaten.
Ben bilmedim ki
Niye teyelliyim, niye?
Varla yok arasında
Varla yok arasında
Elimde bir kırık testi
Elimde bir kırık testi
Nereye bırakayım!

XX

Gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum

Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
Bilemem, belki bu yüzden
Ben sana yanlış bir yerden edilmiş
Bir büyük yemin gibiydim.
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve Yine de döneyim döneyim istedim.

XXI

Ah benim sesimle
Söylesem de, inanmazlar
Benzemiyor çünkü bir
dile.
Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
Döndüğüm bu sema sensin. dönnnnnnnnn
Düğüm.
Sen benim kara ömrüme vuran
Suyumu harelendiren sevincimdin.

XXXV

Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin en ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin.


XXII

Günler öylece kendi kendine
Geçsin diye
Bir camın arkasında durdum
Bana dokunmasın hiçbir şey
Hiçbir şey yarama merhem olmasın
İyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye
Bir camın arkasında durup
Akan hayata ve zaman baktım.
Bilirdim, biliyordum, biliyorum,
Bittiğinde, geçtiğinde,
Azaldığında sızı, iyileştiğimde,
O saman tadıyla karıştığında;
Her şey daha acı olacak.

XXXIII

Ne sanıyorsun?
Ne sanıyorsun?
Benim olan artık
senin de kaderin :
Dağbaşı,
Oradaki yaralı ıssızlık.

XXIII

Biz iyileşmeyiz diyor ilhan
Biz iyileşmeyiz bunu bil, diyor.
Biliyordum : ağırdı
Biliyordum : çok ağrıdı
Biliyordum : adım adım...
Ben seninle sevgilim
Mutsuz ama bahtiyardım.

XXIV

Bir masal
Bir taş
Ağırlığında olabilir mi?
Olurmuş meğer.
Birlikte bir masala inanmak istedim
Ben seninle, sadece bu.
Sen beni tek
Tek
Tek
Bıraktın.

Benim artık taş taşıyacak,
Taş kaldıracak, taş atacak
Halim mi var!

XXV

Evet kara bir ömür bu benimki.
Kara bir toprak.
Gerçekle değil,
Hakikatle değil,
Kalbimin aklıyla kurduğum
Kara bir ömür.
Yalnız değilim, biliyorum
Binlercesi var,
Onbinlercesi vardı.
Kara bir ömürle buradan geçen.
Sen bundan böyle
Gerçeğin yan yana getirilmiş
Yamalarıyla yaşayacaksın.
Ben çoktan çıvdırılmış bir şeydim
Sevgilim.

XXVII

Gözlerimde
Bir çita oturuyor birazdan deppppp
Parrrrrrrrrrrrrrrrrr.
İçimdeki çilekeş fujiyi tırmanıyor sana
Eski bir mektuptan gözlerime yağma
Dünyanın bütün neonları yanıyor sönüyor
Ve bir fotoğraf iki jiletle
paramparça.
Bir su aygırı kadar yaralıyım dünyadan
Anlıyor musun?
İçimde uzağa bakan bir zürafa var
Hayat orda burda her yerde kaynıyor.
Birazdan öleceğim, içeceğim su nerde?

XXX


Kar şiddetle rüzgârla büyük bir kırgınlıkla
Vardı gece yarısı dağlarına.
Gelemem artık yanına.
Ben kaybettiğime ağlayayım sen kaybettiğine ağla

XXVIII

Ömrümü adadımdı.
Elimden aldığın ve parçaladığın şey bu!
Adaletin adını neden anmıyorsun burada da?

O yüzden büyük yaram
O yüzden büyük öfkem
O yüzden dinmiyor
İçimde hepsi, hınca hınç.
Hıncahıııııııııııınnnnnç.

XXVI

O kadar uzun yol geldik ki seninle
Şimdi, sen ayrı ben ayrı olan o yolu
Nasıl yürüyeceğiz?
(Biz seninle yoldayken
Yanımızdan ovalar, ağaçlar; titreşen
rüzgârlar akmıştı.
Bir yolumuz olduğunu,
Yol kazalarını, yol yorgunluğunu o zamanlar biliyor muyduk?)

XXXII

Ömrü gurbette geçenler gibiydim senin yanında
Duymadın mı, çok söyledim?
O uzun gurbette,
Ben senin "adalet" diye diye nasıl unufak olduğunu
Gördüm.
Göre göre, duya duya,
Yine de bigâne olarak her şeye.
Bilmedin ki; ben senin gurbetinde delirmemek için
Kalbimin aklıyla ördüğüm bir yıldızlı kubbede
Yaşadım.
Tecellinin içinde ecel durur sevgilim, görmedin mi?
Adaletin içinde bir zalim oturur.

XXIX


Sonra, çoook sonra, bu parçaların sonunda
Sen beni kızını çok seven
Bir anne olarak hatırla.
Ben ki hiç kavuşamamıştım sana.

XXXXII


Ve huzurla, içerde bir yumuşak ışık
Dışarda dağların etrafını saran kızıllık vardı.
Durmak için dünyanın dışında iyi bir sebep
Ve bir ana enstrüman;
İncecik bir müzikle piyanonun tuşlarına vuran.
Yüzünde yeryüzünü gördüğüme duyduğum bir şükran.
Her şeyin sertliğini gömen ve uyutan bir kış,
Sen ki, de ki grand teton' a kar yağdı.
O karın ortasında önümüzden bir nehir
Karla karışık akardı.
Sarartma beni
Sarartma
beniiiiiiiiiiiiiiiiiii.. Sarartma.

XXXXIII

Fazla insansın sen sevgilim fazla insan
Bir barbarım ben oysa, bir hayvan
Dilim bağışlamaktan söz eder benim
Seninki adalet ve intikam.
Söylemeye gerek var mı sevgilim
Söylemeye gerek var mı şimdi
Yetiştirdiğim en iyi nişancı vurdu beni
Klimanjaronun karları sevgilim
Klimanjaronun karları
İnnnniiiiiyor aşağı.

XXXIV


Birini seviyorsan onu öldürme! demek kolay
Oysa her âşık önce kendine sonra yanındakine cellat.
Ve aşkta ölümün bir anlamı vardır, görklü kılınan
Bozulsun diye im
Her ateş önce yanını yoklar sevgilim.
Bundan böyle ne vakit bir yangından artakalan
İsle kararmış bir şair
Gölgesi görsen
Başıboş, duran, susan, içinden yanan :
Ya da bir kızkardeş, ağlayan kekliğine,
Uzak ve göğsüne klarnet sesiyle dolaşan.

XXXVI

Bunca zaman sonra, neden ona dokunmadığımı
Neden çekmediğimi silahlarımı kınından
Planı biteni kalbime koyup kendimi çektiğimi
Soruyorsan...
Ona dokunmadıysam,
Dokunmadıysam tek bir sebepledir...
Bir barbar ancak eşitine dokunur.

XXXVII

Akan sokaklarda yan yatmış otlara benziyorum
Rüzgârla yana savrulan dallara.
Aşk için ihanetle vuran aşk
Aşkmola?

Ah ciğerimin köşesi, kavrula kavrula
Kopuyor gönülbağım, sen bağla.

XXXXI

Bir nefeslik can kalsaydı sana üflerdim canımdan
Diyecekler; çok yüksekti ondaki zindan
Görmeli, eline almalı, sıvazlamıydın, öğretemeden
Yazgına kanat ol kol ol diyemeden ayrı düştüysem senden.
Buna yanarım çok, en çok buna yanarım inan.
Onaramazdım kırdığım yerleri
Onaramazdın kırdığın yerleri

Son bir nefesle sana sarıldımdı.
En acısı buydu.
En acısı buydu.

XXXIX

Aşk iki kişi arasında asla eşitlenmeyendir.
Ben bir divan şairi değilim ki sevgilim
Sana bercesteler düzeyim
Yine de giderayak, gözlerine, ellerine, ayaklarına
Tutulmuşluğumu herkes bilsin isterim.
Ben bu çıldırmış vaktin, ben bu yılan zamanının
Paramparça edilmiş şairiyim.ne diyeyim!
Yine de içimde, çooook eskiden kalma bir
Ya leyl...ya leyyylllllllllle bir çöl gecesine ismini bırakayım.

XXXVIII

Bir dalda iki kiraz gibi
Aşk ile öfke arasında
Yanayana,
Dursun bu aşk. aşk, mola!
Ey yaban!
Ayaklanacağım
Ayaklanacağım!
Dizlerimin bağını bağla.

XXXX

Sözde kalır sevgilim
Sözde kalır bütün sözler
Aşk çünkü, aşk çünkü kendine bir yol, bir ideoloji ister.
Bilirim, çöl rüzgârında çalıdır bazı yaşlar.
Sen sevgilim ilerde,
Biraz daha ilerde
Bir tarihe başlayacaksın, orası işte
Benim tarihimle başlar.
Ve say, geriye doğru, tek tek
Sende kalsın şimdi al bu taşlar.

. b i r h a n k e s k i n .
-TaşParçaları-

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 05 Aralık 2011, 12:15   #42
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






Ağzımdan dökülen cümleler;
  • İnsanın kafasındaki sesler hiç susmuyor bazen.
  • İkinci kattaki kadın hergün sokağı izliyor o ahşap pencereden, üçüncü kattaki adamda elinde kalemle okuyor hep kitapları oysa çok yaşlı.
  • Çok kırıyor bazen insanlar..
  • Yalanlar, yarabantlarıdır.
  • Doğayı ve denizi iyi zannederdim, birgün ikisinin de aslında varederken yokettiğini öğrendim.
  • Tüm fikirler, tüm düşünceler, duygular, zevkler, paylaşımlar, tüm hisler herkes için aynı, herkes istediği takdirde, hiçbir şey bir ‘ince bel’ etmiyor.
  • bazı şarkılar, çok yalnız.
  • bir sandığın içine giriyoruz sandığı odanın en ücrasına saklıyoruz kilitliyoruz mutlaka sonra bir tahtakurusu geliyor kalbimize kadar giriyor, hepsi bu.
  • bazen çok acıyor, demiş miydim?
  • çok fazla acıyor bazen de..
giz.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 12 Aralık 2011, 19:19   #43
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
- - - - -






Ben sana en ücra köşeleri açtım içimdeki, seni yaraladıktan acıttıktan sonra..
Anlarsın zannettim, her şeyin bir nedeni olduğuna inanmamı, insanlara değer vermeden kırmamı, parçalamamı, öldürmemi anlarsın zannettim,
beni nasıl öldürdüklerini sana anlattığımda cinayetimin öfkesi seni de sarar zannettim..
Beni nasıl lime lime ettiklerini, acımadan nasıl deştiklerini anlattığımda vahşeti onaylamaz zannettim yüreğin..

Yaralardan bahsetmiyorum sana ben, parça parça kesilen etlerimden, kandan, hançerin bir deriyi tam sırtında nasıl yırttığından bahsediyorum..

Kanayan yerlerime tuzu gözlerinden düşürüp basmadılar bile, elleriyle tuzları bastılar bu yüzden acım öyle derin, öyle içten hâlâ..

Beni nasıl kandırdıklarından, beni nasıl bu noktaya getirip bıraktıklarından bahsettim sana günlerce gecelerce, dizlerinde, omzunda bunun izleri var..

Ama olmadı, anlattığımda yüreğin biraz sızlasa da sabah uyandığında her şeyi unutmuştun -hepiniz unutursunuz nedenleri zaten-, ben hâlâ suçluydum, katildim, kötüydüm..

Oysa içimdeki öfke dinmiyor, acım geçmiyor öldürdükçe, bana yaptıklarını onlara yaptıkça duruluyorum, sakinleşiyorum. Hepsi bu.

Evet ben beni öldürenleri bu hâle getiremedim, belki şimdilik masum olanlardan aldım öcümü ki bu yüzden suçlarsın sen hep beni,
ama hiçbiri, hiçbirimiz masum değiliz aslında, bıraksam tekrar izin versem yine öldürürlerdi onlarda.

Ben öldürülmeden, öldürüyorum.


not: kendi cinayetimin acısı,sızısı,öfkesi,sevgisi,yarası hiç ama hiç azalmadı.
giz.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 12 Aralık 2011, 19:23   #44
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
üzgün, kara, ayaklanmaya hazır
ben yaralar kuşanıp katılırım onlara
onlara katılırım yedek mermi ve şarkılar alarak
seni alırım sonra her bir yanım çağıldar
bir oyuna kalkarız sıkılmış yumruklarla
yazarız duvarlara fırtınalı yazılar...

İ.Özel

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 12 Aralık 2011, 19:33   #45
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






Bedenindeki yara izimi,

kalbindeki hançerimin izini,
seni çok sevdiğim sabahları,
delirip terk ettiğim geceleri,
seni ağlattığım geceleri,
beni terkettiğin akşamüstlerini
yastıklarındaki çığlıklarını/çığlıklarımı nasıl unutursun
nasıl ilgilendirmez nasıl olduğum seni!
Beni sen nasıl unutursun..

ben, giz.. giz’im ben,
o şarkıları şiirleri sesinin titreyişini nasıl unutursun..
Büyüttüğüm ve büyüdüğüm bir çocuktun sen,
adam oldun(!) ve gittin.

bu senin olsun;
Fazla insansın sen sevgilim fazla insan
Bir barbarım ben oysa, bir hayvan
Dilim bağışlamaktan söz eder benim
Seninki adalet ve intikam.
Söylemeye gerek var mı sevgilim
Söylemeye gerek var mı şimdi
Yetiştirdiğim en iyi nişancı vurdu beni
Klimanjaronun karları sevgilim
Klimanjaronun karları
İnnnniiiiiyor aşağı.
.birhankeskin.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 13 Aralık 2011, 12:29   #46
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Jean Seberg ~




Mara Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Yaşadığı bunalımlı günlerden sonra depresyona giren Seberg film çevirmeye devam etti.Fakat sık sık intihar teşebbüslerinde bulunuyordu. En son 1978 yılında Paris metrosunda bir trenin altına atlamaya çalıştı. Bir hafta ortadan kaybolduktan sonra 8 Eylül 1979'da Paris'in dışında bir yerde arabasında ölü bulundu. Yanında boşalmış bir kutu uyku ilacı ve bir intihar notu vardı.

  • yaşamına son verdiğinde elinde romain gary ile evliliğinden olan oğluna seslenen bir mesaj vardı: diego, sevgili oğlum, beni affet. artık yaşayamıyordum. beni anla. bunu yapabileceğini biliyorum ve seni sevdiğimi biliyorsun. güçlü ol. seni seven annen.

“Ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terk edebildiğin bir kadını sevmenin ne demek olduğunu bilemezsiniz…”

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Aralık 2011, 12:31   #47
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






Mesela vivaldi sizi asla öldürmez.
Hüzünlendirir, huzur verir, düşündürür ama asla öldürmez.
Beethoven da öyledir çok istisnai durumlarda çok üzebilir.

Ancak Mozart öyle değildir.
O isterse sizi öldürebilir, intihar ettirebilir, delirtebilir, süründürür, acıdan geberip yeter dersiniz bunu Mozart çok rahat yapabilir.

Bu yüzden tipik bir insan olarak bende Mozart ı daha çok ve bir ayrı severim diğerlerinden.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Aralık 2011, 12:53   #48
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Her yara tende bir iz için,
hatırlanması yasak bir giz için kabuk bağlar.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Aralık 2011, 13:01   #49
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Jean Seberg ~




Hayat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
“Ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terk edebildiğin bir kadını sevmenin ne demek olduğunu bilemezsiniz…”

demis Mara*..
“Ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terk edebildiğin bir erkegi sevmenin ne demek oldugunu bilemezsiniz'' diyor yagmuR


 
Alıntı ile Cevapla

Alt 16 Aralık 2011, 11:57   #50
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






kendi kötülüğümü istiyorum .kendimi kendime kırdırıyorum .uzun soluklar alıp vermeyi başaramadığım için kısa kısa yaşıyorum .kendi kötülüğümü istiyorum !

'' bazı kadınlar kırmızı sever ''


- eskiyorum .jartiyerli iki bacak arasında tüketiyorsun bizi yada çoğaltıyorsun .eskiyoruz tek bildiğim bu .seninle ben ,seninle o ,seninle diğerleri ne kadar çoğaldık . biz yalnızlığı elinden alınmış iki zavallıyız ve sen bir kaç kadının intihar sebebi farkındamısın ? .kalabalıklar ağzımı ağzından söküyorlar .


'' bazı kadınlar siyah çorap giymemeli ''


şimdi sizin için bir şarkı seçeyim müzik kutusundan.yada bir koku gecenin gündüze taşıdığı bir koku .bir kaç tane umut dolu sözcük armağan edeyim saçlarınıza sabah olduğunda odasında ilk kez otuz bir çekerken yakalanan çocuk kadar utanın beni ondan ,onu benden ayrı diyarlara attığınıza .dün gece herkes öldürüldü bu kentte .siz nefes almaya devam edin aldırmayın .her zaman bir yangın merdiveni vardır nasılsa !


'' bazı kadınlar sadece çok iyi sever ''


- kan göğsü geçer gider

bana beni öldüreceğini söyle der gibi baktı kadın .
sayfa 55 ..titriyorum sensiz yatışlarımda .terin bile soğuk .titriyorum .

'' bazı kadınlar çok güzel ölür ''


........ göğsümde bir ağrıyla uyandım sabah birileri içimi boşaltmış .birileri içime yalnızca iki kelime bırakmış .

adın ve soyadın .
soyadın ve adın .
içim .

'' bazı kadınlar ''

kedi sever ve canı sürekli yeşil erik ister !kendi kötülüğümü istiyorum .kendimi kendime kırdırıyorum .uzun soluklar alıp vermeyi başaramadığım için kısa kısa yaşıyorum .kendi kötülüğümü istiyorum !

'' bazı kadınlar kırmızı sever ''


- eskiyorum .jartiyerli iki bacak arasında tüketiyorsun bizi yada çoğaltıyorsun .eskiyoruz tek bildiğim bu .seninle ben ,seninle o ,seninle diğerleri ne kadar çoğaldık . biz yalnızlığı elinden alınmış iki zavallıyız ve sen bir kaç kadının intihar sebebi farkındamısın ? .kalabalıklar ağzımı ağzından söküyorlar .


'' bazı kadınlar siyah çorap giymemeli ''


şimdi sizin için bir şarkı seçeyim müzik kutusundan.yada bir koku gecenin gündüze taşıdığı bir koku .bir kaç tane umut dolu sözcük armağan edeyim saçlarınıza sabah olduğunda odasında ilk kez otuz bir çekerken yakalanan çocuk kadar utanın beni ondan ,onu benden ayrı diyarlara attığınıza .dün gece herkes öldürüldü bu kentte .siz nefes almaya devam edin aldırmayın .her zaman bir yangın merdiveni vardır nasılsa !


'' bazı kadınlar sadece çok iyi sever ''


- kan göğsü geçer gider

bana beni öldüreceğini söyle der gibi baktı kadın .
sayfa 55 ..titriyorum sensiz yatışlarımda .terin bile soğuk .titriyorum .

'' bazı kadınlar çok güzel ölür ''


göğsümde bir ağrıyla uyandım sabah birileri içimi boşaltmış .birileri içime yalnızca iki kelime bırakmış .

adın ve soyadın .
soyadın ve adın .
içim .

'' bazı kadınlar ''

kedi sever ve canı sürekli yeşil erik ister !


dilem kuşaklı.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
düşüşler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık