IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28 Eylül 2006, 11:54   #31
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




The Lord of the Rings Online: Shadows of Angmar


Dolabıma resimlerini astığım binlerce klişeden en göze çarpanı şüphesiz Anduril'in tüm resimlerin arasında sıyrılmasıdır. İşte budur Yüzüklerin Efendisi'nin özelliği. Ona özel yer ayrılır hep. Her ne kadar diğer klişeler yerinde mutlu olsa da Anduril'e yer vermeyi hepsi çok ister.

Uzun süredir beklenen, ilk Yüzüklerin Efendisi Online oyunu olacak olan LOTR: Shadows of Angmar ile ilk bilgiler internet ortamında boy göstermeye başladı. Aynı zamanda ilk defa J.R.R Tolkien'ın bir eserinin online oyuna aktarılması söz konusu. Yapımcıların verdiği bilgiler dışında, bazı fanatikler tarafından ortaya atılan iddialar ve istekler de internet üzerinde dolaşıyor. Öncelikle yapımcılar, Yüzüklerin Efendisi'ne laik bir oyun hazırladıklarını söylüyorlar. (tabi bu söz oyuncuları tatmin edecek gibi gözükmüyor, daha önce birçok kez böyle durumlarda hüsran yaşadılar) Oynayanları gerçekten o dünyada yaşayan biri gibi hissetmesi için her şeyin olacağı iddia ediliyor. 2006 yılında çıkacak olan oyun, ortam ve hikâye olarak kitapları temel alacak. Firmanın yaptığı açıklamaya göre, sadece üçlemenin telif hakları alındığı için şimdilik sadece bu zamanda devam edecek oyun. Ancak ileride genişleme paketleriyle, diğer hikâyelerde geçen zaman dilimlerini oynama şansımız olacağı dedikoduları etrafta dolaşıyor.

Oyun Yüzüklerin Efendisi olduğundan konusu da 3. çağın kitaplarda bahsedilen kısımlarında geçiyor. Maalesef Yüzük Kardeşliği'nden karakterleri yönetme gibi bir yetimiz yok. Fakat bu karakterler sizin oyun gidişatınıza göre oyunun bazı kısımlarında ortaya çıkıyor. Hatta bazı yerlerde sizlere özel görevler vererek, diğer binlerce online oyuncuların kaderlerini ve oyun gidişatını etkileyebiliyorlar; nasıl mı?



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yapımcılar Tolkien'in yarattığı dünyada yaşadığınızı hissetmek için ellerinden geldiğince kitaba bağlı olmaya çalışıyor. Az önce bahsettiğimiz konu da bundan ibaret. Dakika detayı adını verdikleri bir sistem sayesinde, doğru zamanda doğru yerde olursanız, önemli olayları görme şansınız olacak. Ancak bunlara müdahale edilemeyecek. Sosyal yaşamın çok gelişmiş olacağı gelen bilgiler arasında. Orta Dünya'nın bu tehlikeli zamanlarında hayatta kalmak için herkesin birbirinin yardımına ihtiyacı var. Bu yüzden görevleri yapmak için diğer oyunculardan yardım almak gerekebilecek. Bazı görevler ise oyunda 'Kardeşlik' adı verilen özel gruplarla çözülecek. Saat ve zaman birimi olarak Tolkien'in kitaplarda kullandığı sistem temel alınacak. Özellikle kitapta geçen mesafeler ise oyunda aynen bulunacak. Örneğin Eriador'un batısından doğusuna yaklaşık 6 saatte varacağımız açıklandı. Shadows of Angmar'da skill (yetenek) sistemi ile oynamamız beklenirken, daha önce diğer LOTR oyunlarında kullanılmış olan deneyim puanlarıyla kademe atlama sistemi oyunda yer alacak.

Kısa Kısa

Tüm bilgilerimizi derleyip oyundan kısa başlıklar halinde bahsedelim.

Orta Dünyadasınız!

J.R.R Tolkien'in yarattığı ünlü karakterler olan Gandalf veya diğer Karakterlerle tanışma şansını yakalayın. Nazgul'un gizemli hanelerini keşfedin ve Orta Dünya adına Karanlık Lord Sauron'un güçlerine karşı harp edin. Cadı Kral, Troller, Nazgul gibi öldürücü düşmanlarla savaşın.

Angmar'ın Gölgesini yok edin!

Kardeşliğe katılın ve Sauron'un güçlerine karşı savaşın. Nazgul'un ve Cadı Kral'ın kuzeydeki baskısını alaşağı edin. Shire halkını koruyun.

Kazanın!

Orta dünyayı keşfederken Tolkien'ın gizemli bilgilerine ve özel yarattıklarına sahip olun. Ve karakterinizi bu güçlerle donatın. Size görevleri tamamlayarak karakterinizin gücünün doruk noktasına ulaşmasını sağlayın.

Irk ve sınıf dışında karakterinizin dış görünüşüne de karar verin, renk paletini kullanarak derisini bile karar verdiğiniz oyunda, göz rengi, saç stili ya da bunlar dışında kazandığınız veya kendi yaptığınız özel Dwarf kalkanları, özel elf zırhlarını eski çağın kültürüyle yaratın.

Savaşın!

Yüzlerce saat süren oyun süresi içinde Orta Dünya'daki en büyük düşmanlarla savaşın. Ve kademenizi geliştirin. Kardeşliğinizle birlikte el birliğiyle Ork'lara, Balrog'lara ve diğer düşmanlara karşı koyun. Kardeşlik içinde araştırmalar ve savaş sonucundaki tecrübelerinizle puanınızı arttırın ve seviye atlayın. Ya da ölümcül kombolar ve hareketler öğrenin. Bunun dışında oyunda yer alan diğer oyuncularla da savaşın. Ve onurunuzu üst seviyede tutun.

Sadece Harp mi? Tabii ki hayır...

Bahsettiğimiz bilgiler böyle ama bir dünyada yaşadığımız için bazı sosyal gereksinimlerimiz de var. Sadece harp edip etrafta berserk olamayacağımız gibi, ara sıra ihtiyaçlarımızı gidermemiz gerekiyor. Diğer oyuncularla bağlantı kurup arkadaşlık güçlerinizi arttırabilirsiniz. Ya da onların güvenini kazanıp sizlere yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz. Ya da ara sıra Sıçrayan Midilli'ye gidip sıcak ortamda ilişki kurabilir, İçki molası verebilirsiniz. Diğer online karakterlerle sohbet imkânı da cabası.

Sonuç

Büyük bir sorumluluk içinde olan oyun yapımcıları acaba oyun severleri tatmin edecek bir oyun sunacak mı önümüze? Bekleyip göreceğiz demekten başka bir şey demek gelmiyor içimizden. Oyunumuz çıkana kadar, oyunla kalın. İyi eğlenceler.


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 28 Eylül 2006, 11:55   #32
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




The Sims 2: Open For Business

Her şey 1995 yılında Will Wright'ın başında birden parlayan bir ampül ile meydana geldi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bir yaşam simülasyonu yaratma amacıyla yola çıkan Will Wright ve arkadaşları bu oyunu tasarlayarak bir ilk yaratmak istiyorlardı.

Birkaç yıl sonra oyunları raflardaki yerlerini aldı. Ondan önce çıkmış olan SimCity serisinin gölgesinde kalmayı kenara bırakın, SimCity serisini kendi gölgesi altında bırakmıştı. Herkesten oyuna talep vardı. Çünkü bir ilkti! Türünün tek örneğiydi. Fakat nedense o zamanlar seçici biri olmama rağmen önyargımdan kurtulamamış ve oyunu bırakın yüklemeyi, nasıl bir oyun olduğu hakkında bir bilgim yokken bile nefret etmeyi başarmıştım. Çünkü sıkı bir SimCity oyuncusu olarak yaşam simülasyonunun çok aptalca geleceğini düşünüyordum. Gel zaman git zaman oyun piyasası (en azından benim gibi seçici bir oyuncu için) durgunlaştı. Bir gün gittiğim bir arkadaşımda Sims'e tanık oldum. Adeta mükemmel bir oyundu. Neden daha önce fark etmemiştim ki? Hemen arkadaşımdan CD'sini alıp yükledim ve oyuna başladım. Ama bu heyecan kısa sürdü. Bilgisayarım göçünce oyun silindi ve bende CD'si olmadığı için artık oynayamıyordum. Daha sonra bir arkadaşımda oyunun CD'sinin olduğunu öğrendim. Ondan tekrar yüklemiştim ama o zamana kadar birçok yeni ek paket çıkmıştı. Tek başına oyun bir anlam ifade etmiyordu. Toplamda 7-8 kadar çıkan ek paketlere yetişmek tam bir kabustu!

İlerleyen zamanlarda Sims artık iyice gözümden düşse de The Sims 2'nin çıkacağı haberini aldım ve hemen araştırmalara başladım. Oyun gerçekten güzele benziyordu. 3 boyutlu bir Sims herkesin hayali gibiydi. Daha sonra oyun çıkınca deneyip bir kanıya vardım. Yine mükemmel bir oyun, yine bitmek bilmeyen masa başı saatleri
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Ardından çıkan ek paketleri okul hayatım dolayısıyla fazla takip edemesem de onları da denemeyi ihmal etmedim. Fakat fazla bir değişiklik yok gibiydi oyunda. Sims'deki ek paketlerdeki yenilik havası yoktu. Ama şimdi bizi bekleyen çok daha büyük bir ek paket var. Open For Business!

Biliyorum bir izlenim yazısı için fazla uzun bir giriş oldu ama bu Sims geçmişimden bahsetmesem, içimde bir ukte olarak kalacağı kesindi. Yine de oyundan bahsetmeye başlayarak yazıma giriş yapıyorum.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Üniversite oldular, gece hayatının parıltısında kayboldular. Ama hep bir unuttukları vardı. Hayattaki en önemli adım. İş hayatı! Bu temayı işlemek The Sims 2 için büyük bir sorumluluk olacağa benziyor ama daha önce oyuncuları hiç hayal kırıklığına uğratmamış olan EA Games bu seferki oyununda da aynısını tekrarlayacak gibi...

Çalışabileceğimiz dallar "serbest meslek" altında tanımladığımız işlerden oluşuyor. Bunları örneklemek gerekirse "butik, restoran işletmeciliği, güzellik salonu, elektronik dükkanı vs." gibi örnekler verebiliriz. Bunun dışında artık birer patron olduğumuz için, iş ve ticaret için en ince ayrıntıları düşünmemiz gerekmekte. Söylemek istediğim şey ise şu, "Bir patron işinin en iyisini ister ve bunun için her türlü fedakarlığı yapar!" Yani patron olmanız için illa ki işçilere eziyet edip bir kalantor olmak değil de, yoğun geçen bir günün ardından ocağın üzerindeki kalıntıları bizzat temizlemek gibi gayretler göstermelisiniz. Ama bunu yapmanız sizin otoritenizi elinizden bırakmanız anlamına gelmez. Kaytaran, işini doğru dürüst yapmayan ya da emirlerinizi uygulamayan işçileri derhal kovabilir, ya da sözünün eri, her işi vaktinde yapan ve kusursuz çalışan işçilere prim dağıtabilirsiniz.

Tabii normal hayatımızdaki gibi birden büyük şirketlere sahip olmanız mantıklı değil. Mesela dev bir restorana sahip olmanız için bu işe minik bir büfede çalışarak başlamalısınız. Gittikçe büyüyecek ve işinizin en iyisi olabileceksiniz. Tabi bunun dışında her branşı barındıran iş yerleri de olacak. Aynı anda Restoran olup hem de çicekçilik ya da butik hizmeti verebilirsiniz. Ya da tüm branşları kapsayan dev bir şirket kurabilirsiniz. Bütün bunlar yine sizin elinizde.

Mükemmel bir patron olmak için yegane yol, ticareti her türlü düşünebilmenizdir. İşçilerin elbiselerinden, duvarların rengine kadar her şeyi belirli bir harmoni içerisinde yapmalısınız. Çalışanlarınızın elbiselerini belirleyebilme özelliği de getirilmiş olan pakette, ürünleri tanıtmak amaçlı olarak, bir işçinizi özel olarak görevlendirip promotör olarak çalışmasını sağlayabilirsiniz.

Müşterilerinizi düşünün! Onların yerine kendinizi koymalısınız. Her ürünü fiyatlandırırken akıllıca seçimler yapmalı, aşırıya kaçmamalısınız. Yani 15 Simoleon değerindeki bir ürünü 30 Simoleon ya da 5 Simoleon olarak belirlerseniz, her iki durumda da aç kalırsınız
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
E tabi elemanlı çalışmadan önce, her şeye sıfırdan, kendiniz olarak başlamalısınız. Yeteneklerinizi geliştirerek Yemek yapmayı öğrenmeye başlamalı ve böylece Yiyecek-İçecek sektörüne adımızı atmalısınız. Ya da çiçekçi olmak için bahçenizde çiçekler için ayrılmış bir bölümünüz olmalı.

Artık 125 yeni ticaret objesi ile zekanızı birleştireceksiniz. Evet! Open For Business tam 125 eşya ile geliyor. Bunları kullanmalı ve işinize kolaylık sağlamalısınız.

Sonuç

The Sims serisi bu sefer size ticaret ve para kazanma heyecanını yaşamanızı sağlayacak. The Sims 2'nin yeni ek paketi yola çıkmışken siz de kendinizi bu oyun için hazırlayın. İyi eğlenceler...

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 11:57   #33
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




2006 Fifa World Cup


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
FIFA serisi. Evet... Uzun zaman boyunca futbol adına hem kült nitelikte yapımlar çıkarmış, hem de rakiplerine göre vasatın altında bir performans ile sahaya çıkmış olsa da, bir futbol sever için FIFA serisinin yeri ayrıdır.

Son zamanlardaki, özellikle son 3-4 yıldır çıkan FIFA serisi oyunları, oyuncuların tasvip etmediği türdendi. FIFA'nın en yakın ve en güçlü rakibi olan PES serisi, oyunculara gerek daha gerçekçi bir oynanış, gerek ise kapsamlı bir oyun kalıbı sunuyordu. Oyuncular her zaman PES'e yönelmeye başlamış, çıkan FIFA oyunlarına ise bir önyargı ile bakıyordu. Artık EA Sports, bu sorunu anlamış olacak ki, yeni çıkarttığı oyunda birçok şeyin üzerinde fazlasıyla durmuş.

24 Nisan'da; PlayStation, PlayStation 2, PSP, GameCube, Nintendo DS, GameBoy Advance, Xbox, Xbox 360 ve PC için çıkacak olan oyun için gerçekten oynamayan kalmayacak gibi gözüküyor. Elde ayakta ne tür konsol var ise hepsi için çıkacak olan oyunun büyük bir patlama yaratacak olması muhtemel.

Gelelim oyunun kendisine. Çıkması 1 aydan az bir süre kalmasına rağmen elimize ulaşan ve EA Sports'un sitesinden yayınladığı bilgilere göre yeni oyun mod'ları ve değişikliklerinden haberdarız. Bunlardan biraz bahsedelim.

Öncelikle diğer turnuva oyunlarından da aşina olduğumuz bir değişiklik yenilenmiş. Artık sadece elemeleri kazanmış olan takımları değil de, 2006 Dünya Kupası için elemelere katılmış her takım oyunda yer almakta. Oyunda ise varolan takım sayısı 127. Bu takımların arasında A Milli Futbol takımımız da var elbette. Kupayı her ne kadar gerçek olarak kaldıramayacak olsak da, en azından masa başında büyük bir şevk ile kaldırabiliriz
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bunun yanında artık oyuncuların üstünde çokça durduğu bir özellik var. Özel futbolcu hareketleri. Bunun üzerinde EA epey çalışmış olmalı ki 100'e yakın oyuncunun kendilerine ait özel hareketleri oyunda mevcut.

Bunun dışında yenilenmiş birçok şey daha var. Yeni mod'lar da eklenmiş. Global Challenge ve World Cup Olmak üzere 2 mod üzerine kurulu bir oyun. Bu oyun mod'larından da bahsedelim biraz.

World Cup Mod'u

Oyunun adını taşıyan 2006 Dünya Kupası'nı oynadığımız bölümde, Afrika, Asya, Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika ülkelerinden oluşan toplam 127 takımı yönetebileceğiz. Bu olanakların dışında gerçeğiyle birebir olarak tasarlanmış olan 12 stadyum var. Bu stadyumları Almanya'da oynanacak olan kupadan biliyoruz. Hepsi Almanya'da bulunan stadyumlar:

FIFA World Cup Stadium,Hamburg
FIFA World Cup Stadium Hanover Olympiastadion , Berlin
FIFA World Cup Stadium Gelsenkirchen
FIFA World Cup Stadium Dortmund Zentralstadion, Leipzig
FIFA World Cup Stadium Cologne
FIFA World Cup Stadium Frankfurt Fritz-Walter-Stadion, Kaiserslautern Frankenstadion, Nuremberg Gottlieb-Daimler-Stadion, Stuttgart
FIFA World Cup Stadium Munich

Stadyumlarından oluşuyor. Söylediğim gibi gerçekleriyle birebir aynı özelliklere sahipler ve tüm özellikleri yansıtılmış bir şekilde karşımıza çıkacaklar.

Maç esnasında gerçek oynanan maçları aratmayacak, tribünlerin gerçekçiliği, magazinler ve maçlara dair haberler oyunda yer alacak. Bu nedenle maçları gözünüz kırpmadan izleyecek ve oynayacaksınız.

Yeni getirilen çoklu oyuncu sistemiyle aynı anda maçların finallerini oynayabileceksiniz. En fazla 8 kişiyle oynanabilir olan sistemde, her kişi kendi seçtiği takımıyla elemelere gelecek ve bir diğer arkadaşıyla eşleşecek. Bu akıllıca sistemin oyuncular tarafından çok tutulacağa benziyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Global Challenge Mod'u

Oyunda yer alan bu bölümde ise eski Dünya Kupalarına ait maçlar ve 40 adet yeni senaryo var. Bu maçlar ve senaryolar ile birlikte sadece 2006 Dünya Kupası'nın heyecanını değil, geçmişte varolan, ama oyuna aktarılamayan Dünya Kupalarını oynama şansımız olacak. Bu bölümün oyunculara iyi bir deneyim yaşatacağı şimdiden belli.

Geliştirilmiş penaltı sisteminde artık kalecinin kontrolü geliştirilmiş durumda. Kendi kalecinizi rasgele tuşlara basıp yönlendirmeyle değil de, geliştirilmiş bir sistem ile yönlendireceksiniz. Bunun dışında karşı takımın kalecisi de, gerçekteki gibi bir performans sergileyecek ve kolay olan penaltı atışlarına zorlaştıracak.

Sonuç

Çıkmasına sayılı günler kala sizler için derlediğimiz bilgiler, aklınızı aydınlattıysa ne mutlu. Ama oyun çıkana kadar biraz sabretmek gerekiyor. Bu değişikleri elbette hepimiz tadacağız. Ama eğer yok, ben Dünya Kupası zamanı gelmeden oynamam diyorsanız, raflardan uzak durun lütfen
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 11:58   #34
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




The Godfather


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Şimdi sizlere, "Tarihte en beğendiğiniz seri filmi hangisi?" diye sorsam, eminim ki aranızdan "Baba (The Godfather)" diyenler olacaktır. Özellikle Al Pacino ve Marlon Brando hayranı olan çok kişi vardır aramızda. Bir de sizlere ikinci bir soruyu "Peki en sevdiğiniz oyun hangisidir?" diye yönlendirsem, buna da "Mafia" ve "GTA" diyenleriniz yine hatırı sayılır sayıda olacaktır. Sebebi bu tür bir gangster hayatının bizlere çok çekici gelmesi ve bizim bu hayatı merak etmemizdir. İşte Electronic Arts bunları bildiği için bizleri yine zayıf noktamızdan yakalıyor ve "The Godfather" oyunu yapmaya karar veriyor. The Godfather da Mafia ve GTA'ya benzeyen bir oyun ve bu sebepten dolayı yazı içinde benim karşılaştırmalarım olacak.

The Godfather, 1944–1955 arasında New York'ta geçiyor. New York'un en köklü ailelerinden Corleone ailesi sınırlarını genişletip daha fazla saygı ve gelir istiyor. Ancak New York'ta onlardan başka 4 büyük aile daha var ve çatışmalar bu 4 büyük aile arasında. Biz ise tam bu cehennemin ortasında, yani Corleone ailesinde bir "çırak" olarak göreve başlıyoruz.

İTALYAMERİKAN

Oyuna başlamak için bir karakter yaratacağız. Söylendiğine göre oyundaki karakterimizin yüzünü gayet ayrıntılı bir şekilde şekillendirebilecekmişiz (Tiger Woods PGA Tour oyunundan alınmış). Tabi karakterimizin yüzünü şekillendirirken biraz daha gerçekçi olması için İtalyan–Amerikan bir yüz yaratmak çok daha mantıklı olacak çünkü ilerledikçe önümüze çıkan videolarda hep bu karakterimiz görünecek.

Corleone ailesi tahmin ettiğiniz gibi oyunda adına çalışacağımız aile. Bizi pis işlerinde çalıştırmak için para ödüyorlar. İlk başlarda yapacağımız işler mahallemizdeki bakkal, kasap, berber, manav gibi küçük esnafa "koruma" önermek. Tabii ki her şeyin bir bedeli olacak. Bu esnaf arasında karşı çıkanlar direnenler olacak elbette ve işte bizim işimiz bu direnen kısma biraz "dokunmak". The Godfather'da önümüze gelen herkesi ya da direnen her esnafı öldürmek her zaman mantıklı olan seçenek değil. Oyunu GTA'dan ayıran ve gerçekçilik katan bir unsur bu.

Dediğim gibi oyunda ortalığı kan gölüne çevirmek her zaman mantıklı olan seçim değil. Örneğin bize sürekli pay veren bir dükkanın sahibini öldürmek size büyük saygı kaybettirebilir. Tabii size bağlı olmayan ve size pay vermeyen iş yerlerinin sahiplerini de öldürmek yerine ikna yoluna başvurmalısınız. Doğrudan kafasına bir kurşun sıkmaktansa topuğuna sıkılacak bir kurşun size çok şey kazandırabilir (ne güzel akıl veriyorum :P). Oyunda bu ikna konusunda çok çalışma yapılmış, yani demek istediğim, karşımızdaki insanı gerçekten "eşek sudan gelinceye kadar" "ikna" edebiliyoruz. Mesela karşınızdaki manav size pay vermek istemiyor mu? Kolayı var çekin kenara, silahın kabzasıyla vurun kafasına, kaldırın yerden yumruklayın, bir daha kaldırın yapıştırın duvara, bir de diz yerleştirin müsait bir yerine, bir daha kaldırın vurun kafasını kasaya, üstüne bir de burnuna kafayı vurunca bakın bakalım bir daha yapabiliyor mu (yani farz edin ki ölmedi
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
)?

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Oyunda bu kadar ayrıntılı ikna yolları var dedik, e tabii ki silahlar da var. Klasik "Tommy Gun" oyuna konulmuş, bunun yanında shotgunlar ve tabancalar mevcut. Silahlarda ikna yollarımız var. Örneğin bir dükkan sahibi size karşı çıkarsa kafası yerine dizine ateş etmeyi deneyin. Daha karlı olursunuz. Ama bunlar benim tercihlerimdi. Daha az şiddet kullanarak da bazen dükkan sahiplerini ikna edebiliyoruz. Oyunda her şey interaktif, örneğin bir beysbol sopası alıp dükkanı yerle bir edebiliriz. Camları kırar, kasayı parçalarız. Sonra yine döversiniz ne de olsa, şimdilik fazla korkmasın
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
.

İlerledikçe görevlerimiz de daha hassas ve önemli hale geliyor. Artık kendi sahamızı genişletmek üzerine hareket edeceğiz ve bunun tek yolu diğer ailelerin alanlarına tecavüzle oluyor. Onların da elinin armut toplamayacağını var sayarsak bizi çok hareketli "mafya" çatışmaları bekliyor. Oyunda diğer mafyaların dükkanlarını ele geçirebileceğiz, onların mal kamyonlarını çalabilecek ve depolarını yerle bir edebileceğiz. Tabii onlar da bizimkileri ele geçirmek isteyecek ve üzerimize adam salacak. Ama yılmak yok, arkamızda Corleone ailesi var. Yavaş yavaş aileleri çürüteceğiz ve sonunda merkezlerini çökertince kaldı 3 tane aile. Tabii oyun çizgisel gitmiyor. Söylenene göre eğer yeteri kadar saygı kazanabilir ve kendimiz güvenirsek kendi ailemizi kurabileceğiz (tabi Don Corleone'nin karşısına dikilmek biraz cesaret ister.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 11:59   #35
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




CAPISCI?


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Oyunda GTA'da olduğu gibi saygı seviyesi var ve bu açıkça göze çarpıyor. Saygı seviyeniz artmaya başlayınca yolda insanlar size selam verir hale gelecek ve bu gerçekten gururunuzu okşayacak. Saygı üç özellikle doğru orantılı; iş bitirme becerisi, fiziksel kuvvet ve zeka. Ayrıca oyunda başka özellikler de var, mesela diğer mafyalardan elemanları öldürdükçe size karşı kinleri artıyor ve peşinize daha fazla adam takılıyor. Siz ne kadar öldürürseniz o kadar adam. Eğer "Bana ne kardeşim delikanlı adam düşünmez öyle şeyleri" derseniz, durum vahim. Onun için mümkün olduğunca "berserk" takılmak yerine az ve öz adam öldürmek mantıklısı. GTA'dan ayıran bir özellik de bu.

Oyunda polisler de var tabii ki ve onlarla ilişkilerinizi iyi tutmanız şart. Eğer fazla sayıda masum insanı öldürür ya da etrafınızdakilere gereksiz şiddet uygularsanız (gerekli şiddet var gibi oldu
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
polis sizi daha dikkatli izlemeye başlıyor. Fakat polisle ilişkilerinizi iyi tutmayı başarabilirseniz zamanı geldiğinde size arka çıktıkları bile olacaktır. Tabii polisleri kontrol altında tutmanın bir diğer yolu da onları "yağlamak". Oyunda polislere rüşvet verip bölgemizden uzak tutabileceğiz. Rüşveti kabul etmeyenlere ise kimin patron olduğunu yine kaba kuvvetle öğreteceğiz. Ne de olsa arkamızda Don Corleone var... Yani kısaca oyunda önemli olan görevleri bitirmeniz değil, görevleri nasıl bitirdiğiniz.

Oynanış bakımından The Godfather filme bağlı gibi görünse de aslında tamamen serbest bir gidişat sunuyor oyun. 3 boyutlu kocaman bir dünyada özgürüz. Yani filmden alıntı bazı sahnelerin içinde tabii ki olacağız ama oyunun gidişatını belirlemek bizim elimizde olacak. Grafik olarak şahsen beni pek etkilediği söyleyemem ama söylenene göre hiçbir yükleme ekranı olmadan bütün dükkanlara evlere girebilecekmişiz. Eğer bu kadar ayrıntılı bir şehrimiz varsa grafiğin pek de önemi yok değil mi? İnsan fizikleri oldukça gerçekçi özellikle "ikna" ettiğimiz bir insanın kıvranması güzel bir görüntü değil mi (yok canım psikopat falan değilim
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
.

DON CORLEONE


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Oyun mümkün olduğunca Mario Puzo'nun formatına uygun kalarak fakat oyunculara serbest bir oynanış sunarak yapılmış. Oyunun yapımcıları The Godfather'ın çizgisel olmayan oynanışı, seçim serbestliği ve sonuçları ile öne çıkacağını söylüyor. Özellikle saygı sisteminde çevrenin tepkisi görülmeye değer olacak. Yani saygı seviyenize göre insanlar vücut dili ile size saygılarını gösterebilecek. Tabii herkes ile ilişkiye girebilecek, konuşabileceksiniz.

Buraya kadar bahsetmedim sanırım merak etmişsinizdir; oyunda Michael, yani Al Pacino ne yazık ki yok. Ama filmden Sonny Corleone (James Caan), Tom Hagen (Robert Duvall) dahil yaklaşık 20 kişi görüntü ve sesleri ile oyuna destekte bulunmuş. Ayrıca Don Vito Corleone de (Marlon Brando) film seslerinden alıntı ile seslendirilmiş.

Bu kadar beğenilen ve ciddi hayran kitlesi olan bir filmin oyununu yapmak her yiğidin harcı değildir. Buna cesaret edebilecek ve altından kalkabilecek bir firma varsa o da Electonic Arts'dır. Tabii oyun çıkmadan böyle bir yargıya varmam ne kadar doğru bilemiyorum ama "EA yaparsa tam yapar" diye aklımdan geçiyor. GTA: SA ile tavana vuran TPS tarzı kocaman şehir oyunları (aklıma bu isim geldi), sanırım The Godfather ile bir üst seviyeye çıkacak. The Godfather filmin hayranlarını memnun etmeye yönelik filmden oyuncular ve sesler içeriyor, ayrıca filmdeki bazı olayların da birebir içinde olabileceğiz. Ama tahminice The Godfather'ın hayran kitlesi sadece filmin hayranlarından oluşmayacak. Oyun bomba gibi geliyor ve sezonunun en iyi oyunlarından biri olacak gibi görünüyor.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 12:01   #36
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




Star Wars: Jedi Academy Knights of the Force

Bilen bilir. Jedi Academy Star Wars hayranları için çok önemli bir oyundur. TPS olarak oynadığımız ve ışın kılıcı kullanabildiğim bir SW oyunundan daha iyi ne olabilir ki?

Evet, aslında şunu söyleyeyim ki bunu hepimizle birlikte KotF'un yapımcısı Osman Günyaz da düşünmüş. Ama hem düşünmüş, hem de icraata geçip oyunun daha çekici kılınması için ufak değişikliklere başlamış. Bir tesadüf eseri oyundaki skinlerin hangi dizinde olduğunu bulmuş ve bunun üzerine o skinlerin üzerinde ufak oynamalar yaparak custom sayılmasa da, kendine özgür Itemlar veya Karakter yüzleri yapmaya başlamış. Sonra her bulduğu şeyi değiştirmeye başlamış ve ortaya giderek büyüyen dev bir yapım çıkmış.

1 Yıldan fazla bir süredir üzerinde çalışılan bu modun gereğinden fazla uzamasının nedeni, SW efsanesinin her geçen gün büyümesi ve yapımcısı Osman Günyaz, nam-ı diğer Tim'in, oyunda SW ile ilgili neredeyse tüm detayları barındırmak istemesinden oluşmuş olabilir. Her zaman çıkış tarihi ertelenen mod için Star Wars hayranları sabırsızlanıyor. Öncelikle sadece ufak bir mod olarak düşünülmüş olan KotF, daha sonra büyüyerek 6 Star Wars filmini kapsayan dev bir oyuna dönüştü. Bir yandan modu yaparken, bir yandan da yaptıkları ve yenilikleri hakkında bilgiler sunan Tim, aynı zamanda birçok ekran görüntüsü ve video yayınladı.

Oyuna gelelim diyoruz çünkü bu mod öyle kapsamlı ki adeta yeni bir oyun sunuyor önümüze. İlk olarak menüyü açtığımızda (ki henüz açmış değiliz, bize verilen bilgiler doğrultusunda hareket ederekten) filmlerden tanıdık simalar göze çarpıyor. Daha önceki menülerdeki müzikler eski trilojiye ait eserler iken, şimdi Imperial March ve Anakin Dark Deeds olarak yapılandırılmış. Tamamen yeni bir senaryo kısmı getirilen oyunda öncelikle hangi bölümün hangi sahnesini oynamak istediğimiz seçiyoruz. Daha sonra ise bu sahnelerdeki rol dağılımına göre seçimimizi yapıp oyuna dalıyoruz. Bunu örneklemek gerekirse Episode 6'dan tanışa geldiğimiz Final Duel sahnesini oynayacağız. Bu sahnede seçebileceğimiz 3 kişi var. Vader – Luke ve Emperror. Vader olarak seçtiğimizde, Luke Emperror'a saldırdıktan sonraki düelloyu yaşıyoruz. Luke'u seçersek, bu sefer Vader'ı yönetmek yerine Luke'u yönetmeye başlıyoruz. Emperror'da ise Luke'u kıvılcımlarımızla kızartıyoruz.

Ayrıca Tim'in oyuna bir çok yeni eklenti eklediğini unutmayalım. Bu da zaten mod'un neden geciktiğini ve zorlandığını burada anlayabiliriz. Oyunu her yönden geliştirme konusunda sadece kendisi tekil olarak çalıştığından, her işe yetişmesinin zor olduğunu fanlara ifade etmiş durumda. Şimdiye kadar yaklaşık 50.000 satır kod yazmış olan Tim, bu gibi zahmetlerin yanında oyunda var olmayan ögeleride mümkün kılmış. Bunlardan en göze çarpacak olanı ise 4 kollu olarak oyunda var olan General Grievous karakteri. Ayrıca Droideka olarak da oyunda yer alabileceğiz. Yani Tim'in her Star Wars sever gibi hayal gücünün sınırlarını zorladığını anlıyoruz. Ayrıca uzay savaşları da oyuna dahil edilmiş. Her ne kadar konsept olarak uzayda çarpışmak amaçlı bölümler olmasa da, düşman bölgedeki bayrağı kendi komuta gemimize taşıyoruz ve böylece puan topluyoruz.

Oyunda artık Sand People, Weequay ve Wookiee gibi ırkların mensuplarına ait silahlar eklenmiş. Balta, kılıç gibi bu silahlar, karşıdaki kişiye zarar veriyor ve kan dökmeye yarıyor. Ayrıca oyunda yer almayan kan, oyuna eklenmiş.

Oyunun yapımına başlandığında henüz 5 film olan SW serisi, 6. çekilen, serinin 3. Filminin de çıkmasıyla, planlarda bazı değişikliklere yol açtı. Öncelikle sadece Episode 3'ün sonundaki Anakin vs. Obi-Wan duel'inin barınması gerekirken, Tim'in filmdeki neredeyse tüm duelleri oyuna aktarması bekleniyor.

Eee! Tabi zaten her şeyin oyunu çıktı, bir Star Wars serisinin adam akıllı oyunu çıkmadı diyenler için biçilmiş kaftan bu mod. Fakat bu mod’da da imkansızlıklar boy gösteriyor. Örneğin Episode 2 filminin tamamını oyuna aktarmak zor olacağından sadece aksiyon içeren sahneler dahil edilmiş durumda. Bu olay diğer 5 film içinde geçerli. Karakter seçiminden bahsetmiştik, öyleyse devam edelim. Düellonun ortasından sıkıldık Anakin olmaktan, Obi-Wan'a geçeyim derseniz bunu bir çırpıda halledebilirsiniz. Menüye eklenmiş bir özellikten, karakterinizi ve ışın kılıcınızı seçip karşı taraf olarak oyuna devam edebilirsiniz.

Işın kılıcı demişken, oyunda neredeyse tüm karakterlere ait detaylı ışın kılıcı kabzaları mevcut. Bu sayı 100'ün üzerinde bir rakama ulaşıyor. İmparatorun koruması Royal Guardların kabzasından tutun da, diğer kılıçların yarısından daha kısa olan üstat Yoda'nın kılıcını seçebiliyoruz. Hem de istediğimiz karaktere... Bu nedenle ortaya değişik ve bir o kadar da ilginç kombinasyonlar çıkabiliyor.

Oyuna getirilmiş bir özellik de kamera açısı, bu özellik sayesinde kamera açılarını dilediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Bunun ile ilgili yayınlanan bir video gmrüntülerinde bunun nasıl bir şey olduğunu anlayacaksınız.

Single Player modundaki karakter seçimine büyük özellikler getirilmiş. Seçtiğiniz karakterin tüm bilgileri Türkçe olarak dahi yer alıyor. Bunun yanı sıra kullanabileceği silahlar ve varsa Force Powerları var. Mesela Episode 6'da Emperor'u seçmek istediğinizde ışın kullanamıyor, sadece Force Lighting'i kullanarak işinizi görüyorsunuz. Ya da bir Klon askerinin eline ışın kılıcı veremiyorsunuz. Bu da Tim'in oyuna kattığı güzel bir ayrıntı. Zira multiplayerda elinde ışın kılıçlı stormtrooperlar pek hoş bir görüntü çizmiyordu. Bunun yanında multiplayerda mavi grup, kırmızı grup saçmalığına son verilmiş. Filmlere göre belirlenmiş olan karakterler, otomatik olarak iyi veya kötü tarafa atılıyor. Bu özellik de oyunu rahatlatan bir ayrıntı.

Oyunun her yapılmış yeni bölümü için ayrıca yeni ara videolar hazırlanmış durumda. Bu da oyunun modu için ne kadar emek harcandığı gözler önüne seriyor. Oyunun hangi bölümündeysek onun ile ilgili bir sinematik bizi bekliyor.

Oyunun 6 dil olarak yayınlanacağı belirlenmiş durumda. Sadece Tim'in değil, diğer birçok yabancı SW sever, bu yapımda Tim'e destek oluyor. Bu 6 dil'in arasında Türkçe de var tabii ki. Menüdeki tuşlara kadar her şey Türkçe olmuş durumda.

Tim'in modu ne zaman çıkaracağı konusunda kesin bir bilgimiz yok ama oyunun %98'lik bir kısmının bittiğini söyleyebiliriz. O zamana kadar herkese sabır diliyorum. İyi eğlenceler.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 12:03   #37
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




Star Wars: Battlefront II

İlk Tie Fighter çıktığında Star Wars fanatikleri için müthiş bir deneyim olmuştu, Lord Vader'ın komutasında bir asker olmak ve onunla omuz omuza savaşmak Star Wars fanatiklerinin hep istediği bir şeydi. Tie Fighter çok güzel bir oyundu fakat kara savaşı yoktu, uzun bir süre X-wing serileri çıktı fakat onda da kara savaşına değinilmemişti. Bir süre sonra SW sevenler kendi aralarında fikirler üretmeye başladılar; hem hava hem kara savaşı sunan Battlefield türü bir Star Wars oyunu yapılsa nasıl olurdu? Lucas Arts bunun üzerine SW
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
attlefront'u duyurdu. Oyun SW (bundan sonra kısaca SW diyeceğim) fanatikleri tarafından çok beklenen oyun çıktığında herkes bayıldı, kimi oyunun tek düzeliğini çok eleştirdi, fakat oyun uzunca bir süre çok tutuldu. Buna rağmen Battlefront'ta eksiklikler vardı; öncelikle hava savaşları Tie Fighter'deki atmosferi veremiyordu, oyun daha çok kara savaşına yoğunlaşmıştı. Şimdi ise Battlefront II bu tarz açıkları kapatmak için geliyor, hem de ne geliş!

Zekiyim, zekisin, zekiler


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Öncelikle ilk oyunun vasatın altındaki yapay zekasını ele alalım, önünüze atlayan ve bombadan kaçmaya programlanmış yapay zeka bu sefer geliştiriliyor, özellikle yeni bir düşman yapay zekası kodlanacakmış, bu sayede düşmanlar sizin gibi saklanacak, siper alacak yani hayatlarını korumak için ellerinden geleni yapacaklar. İmparatorluk askerleri daha çok araç kullanacakları gibi, isyancıların askerleri daha çok tuzak kurmaya yönelik saldırılar yapacaklar. Oyunda düşman birlikleri takım olarak veya tek olarak dolaşacak, yani bir Yavin ormanında siz saklanırken beşli bir stormtrooper grubu tarafından tuzağa düşürülmek olasılığı olacak. Açıkçası geçen oyunda bütün askerlerin tek takılması beni sıkmıştı, her ne kadar takip komutları olsa da o asker sizi bir süre takip edip sonra peşinizi bırakıyordu, aslında askerlerde SW: Republic Commando'daki takım anlayışı olabilirse mükemmel olur, tabii ki bu çok düşük bir olasılık.

This is Gold Leader do you copy Lightwing?

İlk oyundaki hava savaşlarının hiçbir SW hayranını tatmin etmediği bir gerçek, insanlar Tie Fighter'larla it dalaşı yapmayı beklerken, daha monoton bir gemi kontrolüyle karşılaştık, bu ben dahil çoğu SW hayranını üzdü. Fakat yeni oyunda kesinlikle gemilerin kontrolü ve hava savaşları daha güzel olacak, öncelikle yapımcıların sitelerinde belirttikleri gibi oyunda sonunda rahatça it dalaşlarına girebileceğiz. Ayrıca savaş mekanları muazzam bir şekilde geliştirilmiş, artık uzayda savaşırken bir ana geminin içine girip içeriyi tarumar edip, tam patlama anında alevlerin arasından çıkabileceğiz! (tabi çıkamamak da var) Oyunda bu sefer veteran ve rookie pilot ayrımı olacak. Yani bir anlamda bazı pilotlar çok üstün bir kabiliyete sahip olacakken bazıları ise daha toy olacaklar. Açıkçası bu benim aklıma yatmadı, zaten forumlarda konuşulan bir şey bu, tam olarak açıklığa kavuşamadı maalesef.

I'm a Jedi, like my father before me

Artık Jedi'lar sadece bize yardım eden karakterler değil aynı zamanda oynanabilir karakterler olarak önümüzdeler! Açıkçası savaş meydanında bir jedi olarak fırtına gibi esmek mükemmel olacak gibi. Clone Wars çizgi filminin 2. sezonunu izledikten sonra bu isteğim daha bir arttı açıkçası. Peki jedi olarak sadece ışın kılıcı mı sallayacağız? Tabii ki force kullanabileceğiz. Önümüze gelen trooper mangalarına lightning attığınızı düşünsenize...

Jedi olmak gerçekten de güzel olacak gibi, fakat bunun tersi olacak mı? Yani sith olabilecek miyiz? Forumlarda çoğu oyuncu Vader'ı kontrol edip edemeyeceğimizi merak ediyor, umarım edebiliriz.

Yeni mekanlar, eski anılar...

Oyunda yeni savaş alanları olduğu gibi eskileri de olduğu gibi duruyor, mesela oyuna meşhur Mustafar gezegeni eklenecek ve bunun gibi sürüsüyle gezegen olacak. SW
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
F 2'nin sitesinde 16 tane yeni savaş alanından bahsediyor ki bu hiç de az bir rakam değil, en azından bu savaş alanlarının devasa olduğunu düşünürsek, azımsanmaması gerekiyor. Bunun yanında Kamino, Genosis gibi eski mekanlar olduğu gibi duracaklar. Yaklaşık 30 tane savaş alanı yer alıyor eskilerle beraber.

Yeni mekanlar, eski grafikler... ve multiplayer!

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bunca yeniliğe karşın oyuna yeni bir grafik motoru kodlamamaları tepemi attırdı, oyunun ekran görüntülerine bakılırsa eski motora optimizasyon yapılmış sadece. Makyajlamak dışında keşke yeni bir grafik motoru kullansaydınız diyesim geliyor, hatta dedim bile. Fakat bunca yeniliğin dışında grafikler o kadar da göze batmıyor. Zaten Battlefront, online olarak tadı çıkan bir oyun olduğundan grafiklerin zorlamaması bizler için daha hayırlı. Oyunun multiplayer modu PS2 için 24 kişi, X-Box için 32 kişi, ve PC için 64 kişi. Zaten genelinde PC için yapılmış bir oyun olduğundan PC'cilere kıyak geçmeleri oldukça normal. Açıkçası 24 kişiyi PS2 kaldırabilir fakat 32 kişiyi X-Box nasıl kaldıracak şüphelerim var. Konsol online oyunculuğu çok gelişmediği için ülkemizde konsoldan bu oyunu oynayacak arkadaşlarımız gayet az olacaktır. Bunun doğal nedenleri server kapasitesi, host gücü vs...

Bluewing Signing Off

Oyunu merakla bekleyen bir Star Wars hayranı olarak, gerçekten ilkinden çok daha iyi olmasını bekliyorum. Açıkçası biraz endişeli değilim desem yalan olur, ilk oyun o kadar güzeldi ki saatlerce başından kalkamamıştım, ikinci oyunda yenilikleri doğru olarak oturtabilirse, gene haftalarımızı yiyecek bir Star Wars oyunu bizleri bekliyor demektir. TrGamer olarak elimize daha fazla bilgi geçtiğinde yayınlamayacağız, saklayacağız kendimize. O yüzden bizden ayrılmayın. (!?)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 12:05   #38
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




Pro Evolution Soccer 6

Çift ekran sayesinde iki kez PES edeceksiniz!

Klasik bir Temmuz günü, hava sıcak. Dışarı çıkmak bir hayal. "Köpeklerinizi bile dışarıya çıkarmayın!" diyorlar TV’de. Neredeyse oynanmamış oyun, didik didik edilmemiş albüm, kitap, dergi kalmamış elimde. Eve tıkılmış kalmışım. Ama bir dergi var elimde, onu unutmuşum. Çok uzaklardan, İngiltere'den gelen Nintendo Offical Magazine. Poşetini açtığım gibi hızlıca göz atıyorum dergiye. Zira dergi DVD'sinde E3'ten bir sürü video var. Hepsini izlemem, analiz etmem gerekiyor. Derginin sayfalarını karıştırımaya başlıyorum. Aniden küçük bir makale takılıyor gözüme, daha önce hiç bir yerde duyurulmayan bilgilerin ve oyunların yer aldığı. Duyurulan bir bomba var. Hepimizin yaşamını alt üst eden, efsanevileşmiş futbol oyunu; Pro Evolution Soccer 6. Hem de Nintendo DS için...

Konami strikes back!

Nintendo konsolları kullanıcıların içinde bir burukluk vardır hep. Nintendo 64'e çıkan ISS 98'den beri, Konami hiçbir Nintendo konsoluna futbol oyunu yapmamıştır. Bu da Nintendo kullancılarının diğer platform sahiplerina gıpta ile bakmasına sebep olmuştur. Ancak hasret bitiyor gibi, Nintendo DS'e çıkacak PES6, Wii'ye duyurulan ve isimi belli olmayan Konami'nin yapımcılığını üstlendiği futbol oyunu tüm Nintendo'cuların özlemini giderecek.

PES6 ve grafikleri hakkında konuşa durulsun, Nintendo DS için piyasaya çıkacak olan PES6 çok farklı olacak. Bu farklılık, PES6'nın bir el konsoluna çıkacak olması ile sınırlı değil, oyunun oynanışı, grafikleri, işleyişi tümü ile değişecek. Daha önce PSP için piyasaya çıkan PES5'in hâli sizin de bildiğiniz üzere içler acısıydı. Master League, spiker ve birçok şey oyundan çıkarılmıştı. Nintendo DS'de de bunun başımıza gelmesinden korkarken, oyunun prodüktörü Shingo Takatsuka Nintendo DS'de hiçbir eksikliğin olmayacağını ve tüm modların oyuna dahil olacağını açıkladı. Dolayısı ile kariyer modu, birçok oyun içi efekt PES6'da bulunacak. Fakat bunun götürüsü de grafiklerin biraz basite indirgenmesi olmuş. Ne yalan söyleyeyim oyunun grafiklerini görünce, aklıma PlayStation 1'de Winning Eleven oynadığım günler geldi.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Hedef: Futbol

PES6'nın, DS'de tamamen farklı olacağını söylemiştim. Oynanış tümü ile değişmiş. DS'in çift ekranı sayesinde PES serisinde zaten basit olan oynanış daha da basit olmuş. Alt ekrana stylus ile hükmedip, maç esnasında taktik ve oyuncu değişikliklerini yapabiliyorsunuz. PES6 Nintendo DS'in Wi-Fi bağlantısını kullanarak, multiplayer oyuna izin veriyor. Tüm DS ve PES6 sahipleri ile karşılaşabileceksiniz. Fakat, Japonya'dan bir PES üstadı ile kapışarak, bozguna uğramak ne kadar zevkli olacaktır, bilinmez.

Nintendo'cuların çektiği özlem, 2006'nın Ekim ayında bitmiş ve Pro Evo 6 Nintendo DS’lerimize gelmiş olacak ve futbola tekrar doyacağız. Dünya kupası da daha henüz bitmiş olduğuna göre, size önerim; Ekim ayına kadar son bir kez
tatil yapmanız. Çünkü PES6 gecelerimizi, gündüz etmeye yeniden geliyor...


 
Alıntı ile Cevapla

Alt 28 Eylül 2006, 12:07   #39
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




Huxley

Nasıl anlatsam, nerden başlasam bu yazıya da sizde bu büyük yazarla aynı ada sahip oyunu beklemeniz için merak uyandırsam... Derken bu oyunun aslında hiç de böyle süslemelere ve zoraki allayıp pullamalara ihtiyacı olmadığını fark ettim. Aldous Huxley. Bu adı daha önce kitaplarını okumuş olanlar hemen zeki bir gülümsemeyle anımsayacaktır. Bu isim de sizde bir etki bırakmadıysa o zaman "A Brave New World" yani "Cesur Yeni Dünya" demem yeterli herhalde. Ama yine de sizin benim gibi bir bilimkurgu sever olmama ihtimalinizi göz önünde bulundurarak size bu büyük yazarın distopyası hakkında bir iki kelam edeyim:

"Cesur Yeni Dünya, gelecekte bilim ve teknolojinin hat safhalarda olduğu ve özelikle biyoloji ve psikoloji alanlarında doruk noktasına ulaştığı bir dünyayı konu alıyor. Bu dünyada düşüncelerinden ve duygularından yoksun kalmış insanoğlu, köleleşmekten zevk alan, tepkisiz kalarak zevk duygularına tutsak edilmiş bir halde bulunuyor. Baskıcı ve halkı tek tipleştirme amacına ulaşmış bir evren devleti tarafından, doğacak çocukların zeka seviyeleri bile kontrol altında tutularak gelecekteki insan nüfusunun niteliksel planlaması yapılıyor..."

Tabii bu anlattıklarım hemen içinizi karartmasın çünkü bu oyunda bunların hiçbiriyle karşılaşmayacaksınız. Oyunun konusu daha çok yaşanan muazzam bir yıkım sonrası evrenin dönüşmüş olduğu hali konu alıyor, dolayısıyla Cesur Yeni Dünya'da asla içinde bulunamayacak olduğunuz aksiyon temaları bu oyunda sizi bekliyor olacak.


Huxley, WEBZEN Inc.'in H-Studio adlı biriminin yapmış olduğu bir Devasa Online FPS Oyunu(MMOFPS) ve insanların mutasyona uğrayarak Sapiens ve Alternatives olarak ikiye ayrılmış olarak bulunduğu, bir kıyamet sonrası evreni konu alıyor. Lunarites adlı yeni bir enerji kaynağını elde etme amacıyla taraflar çetin bir hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kalıyor. Soylarını devamı için savaşmak durumunda kalan Sapiens ve Alternatives ırklar çatışmasını sona erdirmek, evrenin kontrolünü ve kaynak yönetimini ele geçirmek için her şeyi göze almış durumda bulunuyorlar.
İsterseniz oyunun evreninin içinde bulunduğu duruma biraz değinelim. Yakın gelecekte dünya nükleer bombalarla kasıp kavrulurken yıkıcı depremler, çok büyük hasarlara neden olan dev okyanus dalgaları ve elim iklim değişiklikleri ile kaosa sürüklenen dünyada, kıtalar ayrılmak durumunda kalmış ve insanlık hazin kaderine razı olmuştur. Bu iç parçalayan yıkımların nihayetinde huzura kavuşacaklarını düşleyen kimseler ise ortaya çıkan korkunç mutantlar ile insan ırkının arasında başlayan harbin kurbanı olmak zorunda kalmışlardır. Böylece dünyanın düzeni bozulmuş insan ırkı dünyanın hakimi olma konumunu korumak için mücadele vermek durumuna düşmüştür. Aynı zamanda dünya üzerinde ırkçılık ve zulüm baş göstermiş; bu da asilerin ayaklanmalarına ve toprakların Sapienler ve Alternativeler olarak ikiye bölünmesine sebebiyet vermiştir. Savaşın tam göbeğinde, Lunarites olarak adlandırılmış bir enerji kaynağı Huxley adlı başarılı bir bilim adamı tarafından icat edilmiştir. Belki de dünyanın yeni kurtarıcısı bu bilge şahsiyet olacaktır.

İki taraf da bu çok ehemmiyetli kaynağı sahiplenmek ve kendi varlıklarını sürdürebilmek adına acımasız bir muharebeye razı olmuşlardır. İki tarafın da amacı mutlak surette galibiyettir elbet.

FPS'nin kıran kırana aksiyon içeren yapısının yanında Huxley bize bir MMORPG'nin tüm özgürlük ve eğlence imkanlarını sunacakmış gibi gözüküyor. Oyuncuların birbiriyle her an iletişim halinde olabileceği ve PVP(player vs. player) olarak birbirlerine karşı veya birbirleriyle omuz omuza çarpışabileceği dev bir sanal online şehir hayal edin. Bu saydıklarımın hepsi bizi oyunda bekleyen olanaklardan birkaçı sadece. Huxley dünyasında her bireyin yapmış olduğu eylem yalnız kendisine değil aynı zamanda ırkına ve takımına da etki edecek. Bunlar arbededen tutun da başkalarına davranışlarınıza kadar çevreyle olan bütün etkileşimlerinizin, karakterinizin tüm ırkının hayatta kalma mücadelesine etki edeceği anlamına geliyor.
Huxley'de olan bir başka yenilik ise geleneksel death match FPS oynanışını yıkan temalar getirmesi. Bunlardan biri de savunduğunuz üssünüzün ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak düşmanlarınıza karşı yeni savunma taktikleri yaratmak durumunda kalmanız. Bu tümceme hemen "yahu ne savunması işte vuracam ölecek" diye yanıtlar verebilme olasılığınız olduğundan dediklerimi biraz daha açayım. Huxley'de sunucular milyonlarca oyuncunun aynı anda karşılıklı olarak birbiriyle çarpışmasına imkan verecek, bu da oyunculara seri ve muazzam boyutlara ulaşabilen çarpışmalar içerisinde bulunma imkanı tanıyacak. Bu nedenden dolayı da oyuncular zafere ulaşmak için işbirliği yapmak ve de çeşitli savunma ve saldırı stratejileri hazırlamak durumunda kalacaklar. Çeşitli multiplayer modları barındıracak oyunda bir diğer özellik ise, her modun kendine has özellikler ve savaş teknikleri içermesi.

Huxley'nin onu diğerlerinden ayıran en önemli farkı ise kuşkusuz yapay zekası olacak. Oyunda düşmanlarınız sizi zor durumda bırakacak derecede kayda değer bir zeka örneği sergileyecekler. Huxley'de görevler de oyuncuları dünyanın kaderi üzerine kurulmuş çeşitli komploları ve bunların doğurduğu çatışmaları anlamaya ve sonlandırmaya yöneltecek. Her görev daimi olarak güncel tutulacak ve böylece bizlerin oyunu her oynadığımızda story mod'u ilk kez oynuyormuş hissine kapılmamızı sağlayacaklar.(Eeee ekmek aslanın ağzında tabii...)

Oyunumuzda bir diğer ilgi çekici şey de karakterler, çünkü Huxley'de karakterler devamlı olarak gelişecek. Bu RPG'den tanıdığımız ancak FPS'de alışık olmadığımız bir durum. Aynı zamanda oyuncular dünya dışı silahlar ele geçirme ve böylece kendilerini diğerlerinden farklı bir konuma getirme imkanına sahip olacaklar. Bu özellik de oyunda karakterlerin yeni yetenekler ve tarzlar geliştirerek diğer karakterleri onlara karşı yeni oynanışlar ve taktikler geliştirmek zorunda bırakmalarını sağlayacak. Oyun ilerledikçe bu olgular kendini daha hissedilir bir biçimde gösterecek.

Huxley yapımcılarım söylemlerine bakılırsa gerçekten çok ilgi çekici bir yapım olarak geliyor. En önemlisi de böyle bir Devasa Online Oyunu'nun aynı zamanda bir konsola Xbox360'a da çıkıyor olması. Tabi bir online oyunda FPS'yi joystickle oynamak sizi ne denli tatmin edecek bilemem. Çünkü FPS oynamak aslında çok eğlenceli olmasına karşın, karşınızda yüksek çözünürlüklü lazer fare kullanan bir rakibiniz olduğunda oyundan alacağınız zevk azalacaktır. Yani X360 ve PC oyuncularını aynı sunucuya bağlamayı düşünüyorlarsa ki öyle görünüyor bu konsol sever arkadaşlar için bir sıkıntı yaratabilir. Ancak Microsoft'un klavye-fare ikilisi satmayı planlayıp planlamadığı hakkında güncel bir bilgim olmadığı için oyun çıktığı zamanlarda konsolcuların gamepadlerine mahkum kalıp kalmayacakları hakkında bir şey söyleyemiyorum. Edindiğim bilgilere göre oyunda Alternativeler Eska adlı, Sapienler ise Nostalonia adlı bir kentte toplanmışlar. Bir de üçüncü olarak melez bir ırk söz konusu ki bu ırk iki toplum tarafından dışlanmış; ancak bu ırkı seçebilme imkanımız bulunmuyor maalesef. Huxley'de yeni nesil oyunlarda çok popüler olan, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz Unreal 3 motoru kullanılmış. Bu nedenle PC dünyası için apayrı bir sorun barındırıyor oyun. Screenshotlarınızdan gördüğünüz üzere oyun çok kaliteli grafiklerle geliyor bu da sistemlerimize ne denli yüklenileceğinin habercisi. Online oyunlardaki bellek sıkıntılarını bir kenara bıraksak dahi sağlam bir bağlantı ve grafiksel işlem gücü gerektirecek bu oyunu oynamak hepimizin harcı olmayacak maalesef. Ancak "Gülü seven dikenine katlanır." atasözümüzün de manası bir kez daha kendini belli ediyor bu durumda. Yine de donanımsal handikapları bırakıp yazılımsal olarak oyunu ele almaya devam edersek böylesine çok şey vadeden bir devasa çok oyunculu online FPS’nin yapımcılarının oyunun konusunu da gayet güzel düşündüklerini söylemeden edemeyeceğim. Zaten böyle bir teknoloji harikasına yakışmayacak denli bir konunun oyunun karizmasını zedeleyeceğini iyi düşünmüş olan Webzen elinden geleni ardına koymamış. Özellikle bir ara reklamları da çıkan "İşte malı pazarlamak istiyorsanız ya bir yıldızla anlaşın ya da yıldızınızı kendiniz yaratın" olayını oyuna da uygulamışlar. Ünlü bir bilimkurgu romanı yazarının ismini bir oyuna vermişler ve en azından oyun yazarlarının ve bilimkurgu severlerin dikkatlerini bir şekilde üzerilerine çekmeye nail olmuşlar. Tabi bu girişimleri için onları eleştirmek acımasızca olur çünkü World of Warcraft gibi piyasayı elinde tutan ve milyonları peşinden sürükleyen bir rakipleri var. Bu rakibe karşı savaş vermek için de ellerindeki tüm kozları kullanmaktan başka şansları yok.

Bu tip oyunların müptelası olanların zaten bu tipte birkaç oyun için çıkan her haberi takip ettiklerini tahmin edebiliyorum. Ama türe aşina olmayanlar için bile ilgi çekici bir yapım olacağa benziyor Huxley. Cesur Yeni Dünya'daki gibi olmasa da, oyunumuz da ilgi çekici bir distopya ve bu dünyanın geleceğini şekillendirmek sizin elinizde. Bu oyun türüne göre devrimsel özellikler barındıracak ve birçok oyunseverin aynı anda buluşmasına imkan sağlayabilecek. Oyunculara sadece "vur öldür" amacından çok yardımlaşma ve strateji üretme zorunluluğunu getireceğini iddia ediyor yapımcılar. Gerçekten çok etkileyici. Eğer siz de Huxley'den benim gibi etkilendiyseniz ona bir şans verin. Ne dersiniz sizce Huxley 2007'nin en başarılı MMORPG'si olabilecek mi? Bence bekleyelim ve görelim... Herkese oyun dolu saatler diliyorum.

ALINTI

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Eylül 2006, 11:19   #40
inFerno
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: -[ Oyun Tanıtımları ]-




Devil May Cry 3: Special Edition

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
PC kullanıcıları tarafından PS 2'nin en kıskanılan oyunlarından biri kuşkusuz DMC'dir. Geçtiğimiz sene CAPCOM hem RE4 hem de DMC 3'ü PC için piyasaya süreceğini açıkladığında çok sevinmiş ve şaşırmıştım. Çünkü DMC PS2 için büyük bir kozdu. Serinin ilk oyununu gördüğümde keşke PC için de çıksa da biz de oynayabilsek diye iç geçiriyordum. İlk olarak neden daha birincisi çıkmadan üçüncü oyunu oynuyoruz diyebilirsiniz. Bunu iki nedeni olabilir. Birincisini serinin ilk oyunun teknik açıdan artık çok eski olması ve PC'ye çıkmasının gereksiz olması olarak gösterebiliriz. İkinci neden ise konuyu okuduğunuzda neden 3. oyundan başlandığını anlayabilirsiniz. Tabii bunlar benim düşüncem. Sonuç olarak uzun bekleyişimiz sonu erdi ve DMC3 PC barında.

DMC1'de Dante binlerce yıl önce şeytanla savaşıp insanlığı kurtaran bir yarı-şeytan, yarı-şövalye Sparta'nın oğlu idi. Devil May Cry isimli bir ofisi var anlaşılacağı gibi, şeytan avcılığı yapıyor. Ayrıca Dante'nin de şeytani güçleri var. Bu güçlerini tabii ki yarı şeytan olmasına borçlu. Bir gün ofisindeyken bir kadın gelip babası tarafından hüküm giydirilen Maldur isimli bir şeytanın hapisten kurtulduğunu haber verir. Dante de onu durdurmak için yola çıkar. DMC 2 ilk oyundan sonrasını işliyordu ama onu karıştırmaya gerek yok. DMC 3'te ise Dante'nin Devil May Cry ofisini açtığı ilk yıllara götürüyor bizi. Şeytani güçlerini kazanmadan çok, çok önceye. DMC 3'ün konusu tamamen Dante'nin günümüzdeki halini nasıl aldığını anlatıyor. Dante ofisini açmaya hazırlanırken Arkham adında bir adamdan gelip kötü kardeşi Vergil'in Dante'ye bir mesajı olduğunu söylüyor ve Dante masasını fırlatıyor, ve oyunumuz başlamış oluyor.

Konu gayet net. DMC serinin öncesine gidiyor ve Dante'nin nasıl bu işlere bulaştığını bize gösteriyor. Günümüzde izlenen seri halini almış pek çok film başlangıçtan öncesine (bkz. Batman Begins) gider. Demek ki yaratıcılık kalmayınca böyle bir yola gidiliyor. Neyse, eleştirilerimize son verip incelemeye devam edelim.

Dante ofisinden sakin bir şekilde otururken aniden birçok yaratığın saldırısına uğruyor. Aldığı darbelere aldırmadan müzik kutusuna gidip şarkısını seçiyor ve kılıcını alıp düşmanlara dalmaya başlıyor ve burada kontrol bize geçiyor. Oyun şu ana kadar oynadığınız belki de en tempolu oyun. Ara demolar hariç dinlenme şansınız hemen, hemen yok gibi. Bazı mekanlarda birkaç dakika kadar bir şey yapmadan dolaştığınız oluyor ama çok nadir. Onun dışında oyun sizi hiç boş bırakmıyor. Sürekli yaratık biçmekle uğraşıyorsunuz. Ama bu belli bir zaman sonra sıkar diyeceksiniz. Fakat hiç de öyle değil. Yapabileceğiniz sayısız kombolar ile her seferinde değişik bir ölüm şekli yaşatabiliyorsunuz yaratıklara. Mesela kılıçla başladınız vurmaya ve alttan darbeyle havaya fırlattığınız yaratığı, tabancayla vurmaya devam edebiliyorsunuz. Burada anlatırken pek bir şey anlaşılmıyor, oynayıp görmeniz lazım.

Dante öyle hareketler yapıyor ki MATRIX filmindeki hareketler solda sıfır kalır. Ayrıca durumlara göre söylediği laflar, yaratıklarla dalga geçmesi gayet hoş. Dante çok "cool" bir tip. Genç olmasının da verdiği umursamazlık halleri çok iyi yansıtılmış oyuna. Ne var ki, elemanın yaptığı hareketler bir süre sonra göze hoş görünmekten çok itici gelmeye başlıyor. Düşünsenize Dante'ye biri roket sallıyor, Dante de roketin üstüne binip sörf yapıp geri gönderiyor. Tamam oyunlarda her zaman abartı olu ama bu kadarı biraz fazla. Bu sadece ufak bir örnek, daha nelerle karşılaşacaksınız.

Şimdi de Dante'nin kullanabildiği ve zamanla geliştirdiği yeteneklere değinelim.

Trickstar: Bu yetenek sayesinde Dante daha hızlı hareket edebiliyor ve saldırılardan kaçıp karşı saldırı için hazırlanabiliyor.

Swordmaster: Kılıç kullanmadaki ustalığınızı ve verdiğiniz hasarı yükselten bir stil.

Gunslinger: Bu sefer de ateşli silahlarla ilgili çeşitli özellikler kazanıyorsunuz.

Royalguard: Bu stil ise savunma ağırlıklı. Dante sabit halde guard durumuna geçiyor ve saldırıları savuşturabiliyor.

Quicksilver: Zamanı yavaşlatabildiğimiz bir stil. Ama sadece düşmanlar için zaman yavaşlıyor.

Doppelganger: Gölgenizi çağırıp iki kişi olarak saldırabiliyorsunuz. Tabii ki verdiğiniz hasar ikiye katlanıyor.

Dante ile birlikte yaratıklar üzerinde birbirinden değişik silahları deneme şansı bulacaksınız bunlara da kısaca bir bakış atalım:

Rebellion: Standart kılıcımız. Oyunun ilk bölümleri için gayet yeterli.

Cerberus: Üç saplı nunchaku. Çok seri ve buz elementi gücü ile daha etkili.

Agni&Ruda: Ateş ve su elementlerini kullanan çift kılıç.

Nevan: Balta veya elektro gitar arası bir silah. Yakın mesafede pek bir kimse duramıyor karşısında.

Beawolf: El ve ayaklarınıza taktığınız pençelerle yakın dövüş hareketlerini düşmanlarınızın üstünde deniyorsunuz. Sanıldığının aksine çok etkili.

Ateşli silahlar da şöyle...

Ebony & Ivory: Oyundaki başlangıç silahımız. Çift tabanca. Yaratıklara saydırmak çok zevkli.

Shotgun: Aksiyon oyunlarının olmazsa olmazlarından. Pompalı çok etkili olmasına rağmen oyunun temposuna pek ayak uyduramadığı için pek tercih edilmiyor.

Artemis: Enerji şarjı ile çalışan silah.

Spiral: Çok etkili bir silah. Kullanırken ayaklarınızın yerde olması gerekiyor.

Kalina Ann: Bu ise oyunumuzun roket atarı.

Itemleri de açıklayıp bu bölümü sona erdirelim.

Vital Star S: Gücünüzün bir kısmını doldurur.
Vital Star: L: Gücünüzü tamamen doldurur.
Devil Star: Büyü gücümüzü dolduruyor.

Holy Water: Düşmanlara yüksek hasarlar vermenizi sağlıyor.

Blue Orb: Dante'nin yaşam kapasitesini arttırıyor.

Purple Orb: Büyü kapasitesini arttırıyor.

Gold Orb: En kıymetli item. Öldüğünüz zaman öldüğünüzde baştan oynamak yerine kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.

Red Orb: Düşmanlarınızı öldürdüğünüzde, etraftaki nesneleri parçalayarak veya orb kristallerini kırarak elde edebiliyorsunuz. Bunlarla silahınıza yeni özellikler eklenir ve daha güçlü hale gelmelerini sağlar.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
oyun, tanitimlari


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kitap Tanıtımları.. Lee Kültür ve Sanat 381 16 Şubat 2021 18:55
Kule Tanıtımları Ecrin Online Oyunlar 0 14 Aralık 2013 04:44
Dergi Tanıtımları Nigar Kültür ve Sanat 3 25 Aralık 2011 15:51
Receiver Tanıtımları (Goldmaster):. CyberNeaT Uydu Alıcı Cihazları 13 25 Aralık 2005 21:41