IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   IF Günlük (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/)
-   -   Hepimiz birden sevinemeyiz. (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/387879-hepimiz-birden-sevinemeyiz.html)

esekherif 03 Mart 2012 17:53

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Votka bardagini bir dikiste bosaltip bir sigara yaktim. Sonra battaniyeyi son kez elime alip kestim!
Kestim, kestim ve kestim, ne oldugu anlasilamayacak kadar küçük parçalara kestim onu... parçalari bulasik kabina koydum, kabi pencerenin yanina yerlestirdim dumani üflemesi için vantilatörü çalistirdim. Kap alev aldiginda ben mutfaga gidip bir votka daha koydum. Döndügümde kirmizi ve güzel yaniyordu,
eski Bostan cadilari gibi, Hirosima gibi, ask gibi, bütün asklarin içinde bir ask gibi, ve çok kötü hissettim kendimi. Ikinci bardagi da içtim, hiçbir sey hissetmedim desem yalan olmaz. Bir tane daha koymak için mutfaga gittim, biçagi da yanimda götürmüstüm. Biçagi lavaboya firlatip sisenin kapagini açtim.
Lavabodaki biçaga baktim yine. Yan tarafinda kan izi vardi.
Bukowski

Melodram 05 Mart 2012 09:07

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Sabahın köründe uyanıyor olmak çok zordur eminim, bir de sabahın köründe hâlâ uyanık olmak var, o da zor bir hayli. Gözlerin yanmasını engellemek için hiçbir yöntemim yok, bu daha zor. Bu saatte uyanıp, midemin ne kadar boş olduğunu fark edip, kahvaltı yapacak gücü kendimde bulamamam korkunç. Bir şeyler içerek bedeni sağlamlaştırabilim düşüncesi de yıpratır hep anneleri. Bazı şeyler gerçekten zor, şaka değil.
Mesela, sevdiğin bir insanı yok saymak çok zor.
Sanki hiç yaşanmamış gibi düşünmeye kendini inandırmak çok zor.
Kabullenemediğin için bazı şeyleri, hiç tanışmamış gibi davranmak çok zor.
Şaka değil, bazen gerçekten nefes almak bile çok zor. Her şeyi geçersin de, durup dururken neden bulanır ki bir mide, aklına geldiğinde.
Bu saatte neyin kafasını yaşadığım çok net, saatler 04:30'u gösteriyordu, Parisienne Walkways vardı kulaklarımda, hafif.
Uyunmuyor arkadaş, u-yun-mu-yor.
Sabah 07:30, merhaba güneş, merhaba kuşlar.
Sanki güneş çok ısıtıyor gibi, neden ötüyor bu kıçı kırık kuşlar?
Soğuk işte, başka bir tarifi de yok.
Gözlerim ağırlaşıyor, gözlerim fenalaşıyor, gözlerim ciddileşiyor.
Bir gün kapanacaklarını bildiğim için mi inat ediyorum akıp giden zamana?
Bir zamanlar Emre Aydın diyordu ki:
'' Uyku hapları, yalan dolan gülümsemeler. ''
Bu haplar işime yarar mı benim?
- Koy kafayı uyu kızım ya, ne derdin var?
+ Erkan Oğur'a eşlik edesim geliyor burada işte, derdim çoktur hangisine yanayım!
Çok hareketli bir gün olacağını biliyorum, bile bile gözüme uyku girmedi. Yapacak bir şey yok, hayat hiç adil değil.
Birileri mışıl mışıl uyuyor ve ben onların kâbusu olmak istiyorum.
Uyanın lan!

'' Milyarlarca insan, gözkapaklarının üzerinde milyonlarca kilometre taşıyor. ''

İncecik gözkapaklarımızın suçu nedir ki? Şişen gözlere çay tedavisi şart.
Şu an bütün yaşamımın kuralları alt üst oldu.
Uyumamak, uyuyamamak, sabahın köründe cin gibi olmak ama ağırlaşan kapaklara karşı koyamamak var bir yandan.
Ve ben sabahları asla çay içmem.
Şimdi gidip çay demleyeceğim, gözlerim için!
Erken kalkan şaka maka cidden yol alıyormuş. Upuzun bir gün olması çok ürkütücü geliyor bana.
Bir gün uyuyabilirsem ve eğer uyanırsam karşımdaki duvara şunu asmalılar.

'' Günaydın sol yanım ''

Ahududu reçeli ekşimsidir, minik tanecikleri de kıtır kıtırdır.
Sendrom başlasın.

VenceRemoS 05 Mart 2012 09:12

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Emekçiye, alınterini katık yapanlara günaydın.
Şairlere bahçedeki saksıdaki çiçeklere günaydın.
Sevenlere sevilenlere ayrılanlara terkedenlere günaydın.
Günaydın yokolmuşluğum,günaydın sahte varoluşlar.
Günaydın güzel insanlar,günaydın aydınlıktaki karanlıklar.
Günaydın güzellikler,günaydın sahtelikler.
Gönlü sevgi dolu dostlara günaydın.
Dostluğu dost gibi bilenlere günaydın.
Günaydın güzelliği sevgi ile yoğuran insanlar.




GüzeL Gider Sanırım ! =)


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

esekherif 06 Mart 2012 00:17

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Oradaydık hepimiz,müheyya bekliyorduk
salaştı mukadderat,bozulmuş bir nışandı
gebe rüzgar,ihanete uğramış deniz,kerrat cetveli
dünyaya sokunmuştuk,dünya hamdı
külsüzdü ocak,tellal çarşısız
ağzımız noksandı.
Rımbaud`nun haberi yoktu Menelik`ten
Nijinski delirmişti
Mahler`in beş yaşındaki kızı ölmemisti daha
nehre Haşim annesiyle karanlık geceler
bazı çıkardı
zonklardı öpülmek için kavlamış dudaklarımız
bekliyorduk;alnımızın çatında
hepimizin bir çarpı.

Kopmamış birer çığlık diyesilerdi bıze
verilmemiş birer söz
daha hıç çıkılmamış
birer iskeleydi bedenlerimiz
alnımız birer sayıltı
azalarımız yerli yerine çakılmamıştı
bir çift göz,bır yumruk yürek arasında
darma dumandık
küşümle kapanırdı yüzümüz
çünkü kazınmıştı oraya yekten
başkalarına ait bir çarpı.

Yaşamak çarpısı derlerdi buna,yaşamak çarpıntısı.
Ne acelemiz vardı? Kime kavuşacaktık?
Yokuşu göze almak mı? Niçin?
Bir geçit
nereye açılmak için gerekti bize?
Susmak bilmiyordu tepemizde ses,saklı ve açık:
Tamamla çabuk! Çabuk bitir! Hadisene!
Sese bühtan etmedi aramızdan hiçbiri
değil mi ki hepimizin
işaretli ve yarım
dünyaya sarkık.

İsmet Özel

Luis 06 Mart 2012 00:18

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
şarap dırbişön vs..

Çalıkuşu 06 Mart 2012 00:22

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Ezelde harekete geçen eşya ebediyete sevgiyle yürüyecektir. Göklerde, yerlerde ve ikisi arasında ne varsa sevgiyle vardır.
Gökler sevgiyle dönerler,yıldızlar sevgi sayesinde yerlerinde durabilirler. Tıpkı kalbimizdeki sevgi yıldızları gibi...
Bu yüzden dış yerine içi,suret yerine ruhu sevmek gerekir.
Hayat ancak sevgiyle tatlıdır ve sevgilisiz dünyada hayat sürmek beyhudedir.

İskender Pala

esekherif 06 Mart 2012 00:28

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Yaşlı ve tombul kadınlar
keşkeleri emzirerek
büyütüyorlar
dilinde ucuz şarabın tadı
şakağında paslı çivi

Melodram 06 Mart 2012 00:37

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Sarhoş şaraptan bıktı, şarap kadehten taştı!

VenceRemoS 07 Mart 2012 08:15

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
Bu YazdıkLarınızdan Dolayı Sabahın Köründe İlham Almaya Çalışıyorum ! Lakin Aç Karınla Sigara İçemediğim İçin Biraz canım Sıkılıyor KahvaLtı Da Etmedim Henüz ! Moralim Düşük..


Etrafıma Çember Oluşturun Size Bir Hikaye AnLatacağım ÇoçukLar !

Bu Hikaye Bir AsLan Ve Zebra'nın Hikayesidir,
BiLge İnsanLar Geçmişten Günümüze Yeni NesiLLere Aktarmıştır Vede ben Sizin BiLge Dedeniz Olarak SizLere AnLatacağım Vede Siz İlerde Kendi ÇoçukLarınıza TorunLarınıza Aktaracaksınız Böylece Sürüp Gidecek Olan Bir Hikaye,AsLına Bakarsanız Bizim Yaşam FeLsefemizi AnLatıyor,Her AnLatışımım da KızıLderiLiLere Olan Aşkımı TazeLiyorum, Ama Yaşlı Ve Bodur Bir İhtiyardan Ne BekLersiniz !

Bir Viski Alayım Lütfen.. Şerefenize DostLarım AsLan Ve Zebra'nın Şerefine !

Akın..


Dipnot ; Hikayeyi Dinlemek İsterseniz Müsait Bir Zamanda AnLatırım..

Melodram 07 Mart 2012 14:50

Cevap: Kalem, kağıt ve ben.
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Daha iyi açıklanamazdı.

'' Sen yağmurları sevdiğinde; ben vazgeçmiş olacağım.
Bu şehir ismimizi bildiğinde; ben gitmiş olacağım.
Al elimi koy kalbine, seni son kez duyacağım.
Tanrı bizi sorduğunda; ben sessiz kalacağım.. ''

Sessizliğimi son kez bozup, en çok da kendimden vazgeçip gidesim var.



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:12.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk