![]() |
- III Madem arkandan ağlamamı bile çok gördün bana Al bu taşlar senin olsun o halde Ve bundan böyle bütün davullar vursun, telleri kopsun sazların Boşluğa bağırsınlar, birlikte; Kan kusacağız. Kan kusacağız. Madem dünya bunca zalim Madem yakışmıyor kalbimize. Bütün davullar gümlesin Boşluktan gelen, boşluğu dolduranı Boşluğa böğüreni Vursunnnn. Bak! nasıl kan kusuyor külde uyuyan Dünya görsün. IV Her kezim ben Küle ne öğretebilirse hayat Onu öğretti bana da. Ben külün içinde çok uyumuşum. Ben külün içinde çok uyudum. Ben külün içinde çok uyudum. II İçerde tıkanan çığlık dışarıda inliyor Sabaha karşı Uyku kabul etmiyor beni Dışardan bir yerden Uzuuuuunnnnuzun Bir inilti kopuyor. İçimde zulmün duvarları. Uykuuuuuuuu Alsana beni koynuna. Kalktığımda, Banyoya seyirttiğimde gözümden sesler boşanıyor. İçerde, Sonra bu sessizce akan yaşlar senin, diyor. içimin duvarlarında Bu taşlar oturuyor, Çıkaramadığım bir ses var, benden onu çıkarıyor, Taşın sessizliğinde; Kalın, ilkel, boşluğa doğru, gecenin kovuğundan Dışşşşarı doğğğruuuu: Seni bu yalan dünyaya saldım sonunda Acıyor çoooooookkkkkkkkkkkkkk, VI Ben seni hep sevgilim ben seni hep Yüzünden geçen dalgalardan okudum. Ellerine sevgi okudum gözlerine şefkat okudum Annen seni inkar etmişti Aldım etime dokudum. V Yanmamı bekleme benden Ben ne çok yandım, biliyorsun. Yanamam ben yanamam Yanamam küllerim uçuyor. Rüyamda sapladığın jiletler etimde Kanamıyor acımıyor. Acımıyor Bu dünya buz, bu buzzzzzzzzzzzzzzzzda Hiçbir şey acımıyor. Bunlar yalan, Yalan söylediklerim Yalan söylediklerin Bunlar ancak dünyaya yakışıyor. Küldüm ben zaten Küldüm zaten küldüm zaaaateeeen Kalmışsa eğer Külün içinde şimdi insanım uyanıyor. Dünya görsün şimdi. Bembeyazzzz dünyaaaaaaaaaaaa Yoluna baş koyup buzzzdaaaaaaa Kan kusanı. I Tek tek dururken onlar Öbürü henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor : O ikisi yan yana, alt alta geldiklerinde Dünya böylece daha geniş oluyor Biri ötekine ateş sunuyor Ve eski kitaptan çıkıp başka bir anlam oldukları gibi oluşlarını da beraberlerinde taşıyarak Çoook eski bir kitapta, ısınsın diye Masalı tetikliyor ama yine de olduklarının ötesine taşan bir başka masal oluyor Öbürü, henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor : Büyü böylece büyü oluyor Öbürü henüz yanına gelmemiş olanı çağırıyor : Masal mıydılar, soruyor… Maaaasssssssaaaaallllllllllllllll… VII Dünya ne ki sevgilim, Benim sana yaptığım kubbe yanında? Düşsün, olsun, bırak, İçinde yıldızlar patlıyor. Kolaydır inanmak kadar inanmamak da. İster sal kendini dünyaya, ister kal yanımda Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni Yoluna baş koymak diyoruz Biz barbarlar buna. VIII Kırdım, evet, o yalan mekânı kırdım Çıksın diye ortaya Çırrrrrrrıııllçıpplaaaaaaak : Sen benim yuvamsın Yuvanım ben senin. IX Beni bilmediğim bir dünyaya attı... Bir cümlem yok, darrrrğğmadaaaaaaanıım, bundan. Bir düşümüz vardı, "birlikte yaşamak" koymuştuk adını, Çok acıyor, belki bundan. Aşkî bir cümle mi bekliyorsun benden. Beklemeeeeeeee. Mutfakta reçel yapan iki kadın. Kırmızı biberleri filan. Rüzgâr alan biraz tepe bir yer. Bakınca, iki yandan Uffffffffffffuk filan. Dünya yuvarlak değil de hafif elipsmiş gibi. Kaldı ki iki kadın, dünyanın yuvarlağını Zaten anlamayan. Böyle. Kendime inandığım gibi inanmıştım ona da. Aşk olanın ötesinde bir aşktan söz etmek, aaaaaaah Bir inançtı desem. Bu kadar dağılmam kendimi şimdi Bu dünyaya fırlatılmış gibi Hissetmem, bundan. Ne söylememi bekliyorsun Hava aldıkça sızlayan bir diş var içimde. Susmam bundan, Konuşmam bundan. Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata. İnsan olmuştum ilk o zaman. Ya da bozmuşlardı ben yenidoğandan. Kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım, Ölünmüyordu, hatırladım. Ölünmüyoooooorrrrrrrrrrrdu. XI Acı çekerken de adil ol, diyor bana. Adil ol. Sen değil misin inanan Hayatın büyük bir kader olduğuna, Kaderi yönlendirmek bile o büyük kaderin İçindedir Filllllllllllan. O yüzden şimdi adil ol. Sus. Söyleme böyle şeyler! adil ol. İnanmıyorsun değil mi? Beni bilmediğim bir dünyaya attı, Diyyyyyyyorum. Diyorum ki, Sözde kalır her şey. sözzzzzzzzde kalıyor. Bir de bana adil ol, diyorsun. X Ey duymayan insanı, Ey hayat dedikleri büyük kusur. Ey kimselere değişmediğim Ayrılığın neden bunca ağır? Hani adalet? Bir kasım' dan öteki kasıma Bir yanım kör bir yanım sağır. XIII Darmadağınım. Darmadağğğnıııımmmm ve Hepsi burada; aprın çor tigin haşim, kadı burhaneddin Hepsi burada, kör, topal, haşin Bağğğğrrrrıyorlar : Bırak soğusun, Bırrrak soğusssuuun Bırak soğusun parçaların Tekrar bitiştiğinde Başka bir şey olacaksın XV Ben başka bir şey olmak istememmm İstemedim başka şey. Sabırla sevgilim sabırla Acılarımız eşitlensin bu şehirde Diye diye. Bu şehirde etten geçip kalbe erişene Dek sabırla. tek, sabırla. Kaç kişi var bu şehirde Ruhunu sana kubbe, Kubbeeeeeeeeeeeeeeeee Etmiş! XIV Büyük keder içerirmiş, gördüm, anladım Etten geçip aşka varanın sevgisi. Bunun yanında sevgilim bunun yanında Etin ihaneti, kısaca Hiçbir şeydir. XII Şimdi bir masaldan bir peri Sessizce dinlesin beni, Alsın yorgun başımı Alsın cümlemi Usulca kalbine koysun. Benim cümle taşıyacak halim Yooooooğğğğğğğ. XXXI Katlanan, insanın birbirine yapışan yaralarından Bir yuva inşa etmektir aşk da, varla yok arasından Ve ahşabı kemiren de ahşaba dahildir, Değil dışarıdan. Beyhude insanın yuva arayışı ama Yine de yuva arar insan. Dışarısı sevgilim, dışarısı senin Kendini sürekli kaçak kılacağın yollardan başka nedir? Yollar ki hep gider, hep yatay. Ah ben bu kubbe fikrine o yüzden Takılmışım; kubbe ki yüzseksen derece bir şey, Büyük bir arzuyla mümkün. Gayretin bildiğimiz ve unuttuğumuz anlamıyla örülen. XVI İn ordan, in ordan İnnnnnnnnn, diyor bana Zamanın ensesinden. Ay adaletten söz eden zalim Şimdi bi dur, düşün : Ev ki, en büyük mahremiyetti Kimdi vuran, kimi, en mahreminden? XVIII En acısını sevgilim en acısını Tadayım istedin : En acısı buydu. XVII Omurgamı aldın benim. Omurgamı aldın. Omurgamı aldın. Omurgamı. Niye?! XIX Varla yok arasındayım Varla yok arasındayım Hep, varla yok arasındaydım. Zaten. Ben bilmedim ki Niye teyelliyim, niye? Varla yok arasında Varla yok arasında Elimde bir kırık testi Elimde bir kırık testi Nereye bırakayım! XX Gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine. Bilemem, belki bu yüzden Ben sana yanlış bir yerden edilmiş Bir büyük yemin gibiydim. Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve Yine de döneyim döneyim istedim. XXI Ah benim sesimle Söylesem de, inanmazlar Benzemiyor çünkü bir dile. Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm Döndüğüm bu sema sensin. dönnnnnnnnn Düğüm. Sen benim kara ömrüme vuran Suyumu harelendiren sevincimdin. XXXV Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin. Titreme daha fazla kalbim. Bağışla kendini artık onu da Bırak gitsin. Bırak gitsin. O senin en ezel gününden kaderin Sen onu nasılsa bin kere daha Seveceksin. XXII Günler öylece kendi kendine Geçsin diye Bir camın arkasında durdum Bana dokunmasın hiçbir şey Hiçbir şey yarama merhem olmasın İyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye Bir camın arkasında durup Akan hayata ve zaman baktım. Bilirdim, biliyordum, biliyorum, Bittiğinde, geçtiğinde, Azaldığında sızı, iyileştiğimde, O saman tadıyla karıştığında; Her şey daha acı olacak. XXXIII Ne sanıyorsun? Ne sanıyorsun? Benim olan artık senin de kaderin : Dağbaşı, Oradaki yaralı ıssızlık. XXIII Biz iyileşmeyiz diyor ilhan Biz iyileşmeyiz bunu bil, diyor. Biliyordum : ağırdı Biliyordum : çok ağrıdı Biliyordum : adım adım... Ben seninle sevgilim Mutsuz ama bahtiyardım. XXIV Bir masal Bir taş Ağırlığında olabilir mi? Olurmuş meğer. Birlikte bir masala inanmak istedim Ben seninle, sadece bu. Sen beni tek Tek Tek Bıraktın. Benim artık taş taşıyacak, Taş kaldıracak, taş atacak Halim mi var! XXV Evet kara bir ömür bu benimki. Kara bir toprak. Gerçekle değil, Hakikatle değil, Kalbimin aklıyla kurduğum Kara bir ömür. Yalnız değilim, biliyorum Binlercesi var, Onbinlercesi vardı. Kara bir ömürle buradan geçen. Sen bundan böyle Gerçeğin yan yana getirilmiş Yamalarıyla yaşayacaksın. Ben çoktan çıvdırılmış bir şeydim Sevgilim. XXVII Gözlerimde Bir çita oturuyor birazdan deppppp Parrrrrrrrrrrrrrrrrr. İçimdeki çilekeş fujiyi tırmanıyor sana Eski bir mektuptan gözlerime yağma Dünyanın bütün neonları yanıyor sönüyor Ve bir fotoğraf iki jiletle paramparça. Bir su aygırı kadar yaralıyım dünyadan Anlıyor musun? İçimde uzağa bakan bir zürafa var Hayat orda burda her yerde kaynıyor. Birazdan öleceğim, içeceğim su nerde? XXX Kar şiddetle rüzgârla büyük bir kırgınlıkla Vardı gece yarısı dağlarına. Gelemem artık yanına. Ben kaybettiğime ağlayayım sen kaybettiğine ağla XXVIII Ömrümü adadımdı. Elimden aldığın ve parçaladığın şey bu! Adaletin adını neden anmıyorsun burada da? O yüzden büyük yaram O yüzden büyük öfkem O yüzden dinmiyor İçimde hepsi, hınca hınç. Hıncahıııııııııııınnnnnç. XXVI O kadar uzun yol geldik ki seninle Şimdi, sen ayrı ben ayrı olan o yolu Nasıl yürüyeceğiz? (Biz seninle yoldayken Yanımızdan ovalar, ağaçlar; titreşen rüzgârlar akmıştı. Bir yolumuz olduğunu, Yol kazalarını, yol yorgunluğunu o zamanlar biliyor muyduk?) XXXII Ömrü gurbette geçenler gibiydim senin yanında Duymadın mı, çok söyledim? O uzun gurbette, Ben senin "adalet" diye diye nasıl unufak olduğunu Gördüm. Göre göre, duya duya, Yine de bigâne olarak her şeye. Bilmedin ki; ben senin gurbetinde delirmemek için Kalbimin aklıyla ördüğüm bir yıldızlı kubbede Yaşadım. Tecellinin içinde ecel durur sevgilim, görmedin mi? Adaletin içinde bir zalim oturur. XXIX Sonra, çoook sonra, bu parçaların sonunda Sen beni kızını çok seven Bir anne olarak hatırla. Ben ki hiç kavuşamamıştım sana. XXXXII Ve huzurla, içerde bir yumuşak ışık Dışarda dağların etrafını saran kızıllık vardı. Durmak için dünyanın dışında iyi bir sebep Ve bir ana enstrüman; İncecik bir müzikle piyanonun tuşlarına vuran. Yüzünde yeryüzünü gördüğüme duyduğum bir şükran. Her şeyin sertliğini gömen ve uyutan bir kış, Sen ki, de ki grand teton' a kar yağdı. O karın ortasında önümüzden bir nehir Karla karışık akardı. Sarartma beni Sarartma beniiiiiiiiiiiiiiiiiii.. Sarartma. XXXXIII Fazla insansın sen sevgilim fazla insan Bir barbarım ben oysa, bir hayvan Dilim bağışlamaktan söz eder benim Seninki adalet ve intikam. Söylemeye gerek var mı sevgilim Söylemeye gerek var mı şimdi Yetiştirdiğim en iyi nişancı vurdu beni Klimanjaronun karları sevgilim Klimanjaronun karları İnnnniiiiiyor aşağı. XXXIV Birini seviyorsan onu öldürme! demek kolay Oysa her âşık önce kendine sonra yanındakine cellat. Ve aşkta ölümün bir anlamı vardır, görklü kılınan Bozulsun diye im Her ateş önce yanını yoklar sevgilim. Bundan böyle ne vakit bir yangından artakalan İsle kararmış bir şair Gölgesi görsen Başıboş, duran, susan, içinden yanan : Ya da bir kızkardeş, ağlayan kekliğine, Uzak ve göğsüne klarnet sesiyle dolaşan. XXXVI Bunca zaman sonra, neden ona dokunmadığımı Neden çekmediğimi silahlarımı kınından Planı biteni kalbime koyup kendimi çektiğimi Soruyorsan... Ona dokunmadıysam, Dokunmadıysam tek bir sebepledir... Bir barbar ancak eşitine dokunur. XXXVII Akan sokaklarda yan yatmış otlara benziyorum Rüzgârla yana savrulan dallara. Aşk için ihanetle vuran aşk Aşkmola? Ah ciğerimin köşesi, kavrula kavrula Kopuyor gönülbağım, sen bağla. XXXXI Bir nefeslik can kalsaydı sana üflerdim canımdan Diyecekler; çok yüksekti ondaki zindan Görmeli, eline almalı, sıvazlamıydın, öğretemeden Yazgına kanat ol kol ol diyemeden ayrı düştüysem senden. Buna yanarım çok, en çok buna yanarım inan. Onaramazdım kırdığım yerleri Onaramazdın kırdığın yerleri Son bir nefesle sana sarıldımdı. En acısı buydu. En acısı buydu. XXXIX Aşk iki kişi arasında asla eşitlenmeyendir. Ben bir divan şairi değilim ki sevgilim Sana bercesteler düzeyim Yine de giderayak, gözlerine, ellerine, ayaklarına Tutulmuşluğumu herkes bilsin isterim. Ben bu çıldırmış vaktin, ben bu yılan zamanının Paramparça edilmiş şairiyim.ne diyeyim! Yine de içimde, çooook eskiden kalma bir Ya leyl...ya leyyylllllllllle bir çöl gecesine ismini bırakayım. XXXVIII Bir dalda iki kiraz gibi Aşk ile öfke arasında Yanayana, Dursun bu aşk. aşk, mola! Ey yaban! Ayaklanacağım Ayaklanacağım! Dizlerimin bağını bağla. XXXX Sözde kalır sevgilim Sözde kalır bütün sözler Aşk çünkü, aşk çünkü kendine bir yol, bir ideoloji ister. Bilirim, çöl rüzgârında çalıdır bazı yaşlar. Sen sevgilim ilerde, Biraz daha ilerde Bir tarihe başlayacaksın, orası işte Benim tarihimle başlar. Ve say, geriye doğru, tek tek Sende kalsın şimdi al bu taşlar. . b i r h a n k e s k i n . -TaşParçaları- |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ağzımdan dökülen cümleler;
giz. |
- - - - - [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ben sana en ücra köşeleri açtım içimdeki, seni yaraladıktan acıttıktan sonra.. Anlarsın zannettim, her şeyin bir nedeni olduğuna inanmamı, insanlara değer vermeden kırmamı, parçalamamı, öldürmemi anlarsın zannettim, beni nasıl öldürdüklerini sana anlattığımda cinayetimin öfkesi seni de sarar zannettim.. Beni nasıl lime lime ettiklerini, acımadan nasıl deştiklerini anlattığımda vahşeti onaylamaz zannettim yüreğin.. Yaralardan bahsetmiyorum sana ben, parça parça kesilen etlerimden, kandan, hançerin bir deriyi tam sırtında nasıl yırttığından bahsediyorum.. Kanayan yerlerime tuzu gözlerinden düşürüp basmadılar bile, elleriyle tuzları bastılar bu yüzden acım öyle derin, öyle içten hâlâ.. Beni nasıl kandırdıklarından, beni nasıl bu noktaya getirip bıraktıklarından bahsettim sana günlerce gecelerce, dizlerinde, omzunda bunun izleri var.. Ama olmadı, anlattığımda yüreğin biraz sızlasa da sabah uyandığında her şeyi unutmuştun -hepiniz unutursunuz nedenleri zaten-, ben hâlâ suçluydum, katildim, kötüydüm.. Oysa içimdeki öfke dinmiyor, acım geçmiyor öldürdükçe, bana yaptıklarını onlara yaptıkça duruluyorum, sakinleşiyorum. Hepsi bu. Evet ben beni öldürenleri bu hâle getiremedim, belki şimdilik masum olanlardan aldım öcümü ki bu yüzden suçlarsın sen hep beni, ama hiçbiri, hiçbirimiz masum değiliz aslında, bıraksam tekrar izin versem yine öldürürlerdi onlarda. Ben öldürülmeden, öldürüyorum. not: kendi cinayetimin acısı,sızısı,öfkesi,sevgisi,yarası hiç ama hiç azalmadı. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin üzgün, kara, ayaklanmaya hazır ben yaralar kuşanıp katılırım onlara onlara katılırım yedek mermi ve şarkılar alarak seni alırım sonra her bir yanım çağıldar bir oyuna kalkarız sıkılmış yumruklarla yazarız duvarlara fırtınalı yazılar... İ.Özel |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bedenindeki yara izimi, kalbindeki hançerimin izini, seni çok sevdiğim sabahları, delirip terk ettiğim geceleri, seni ağlattığım geceleri, beni terkettiğin akşamüstlerini yastıklarındaki çığlıklarını/çığlıklarımı nasıl unutursun nasıl ilgilendirmez nasıl olduğum seni! Beni sen nasıl unutursun.. ben, giz.. giz’im ben, o şarkıları şiirleri sesinin titreyişini nasıl unutursun.. Büyüttüğüm ve büyüdüğüm bir çocuktun sen, adam oldun(!) ve gittin. bu senin olsun; Fazla insansın sen sevgilim fazla insan |
Cevap: Jean Seberg ~ Alıntı:
|
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Mesela vivaldi sizi asla öldürmez. Hüzünlendirir, huzur verir, düşündürür ama asla öldürmez. Beethoven da öyledir çok istisnai durumlarda çok üzebilir. Ancak Mozart öyle değildir. O isterse sizi öldürebilir, intihar ettirebilir, delirtebilir, süründürür, acıdan geberip yeter dersiniz bunu Mozart çok rahat yapabilir. Bu yüzden tipik bir insan olarak bende Mozart ı daha çok ve bir ayrı severim diğerlerinden. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Her yara tende bir iz için, hatırlanması yasak bir giz için kabuk bağlar. |
Cevap: Jean Seberg ~ Alıntı:
“Ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terk edebildiğin bir erkegi sevmenin ne demek oldugunu bilemezsiniz'' diyor yagmuR |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kendi kötülüğümü istiyorum .kendimi kendime kırdırıyorum .uzun soluklar alıp vermeyi başaramadığım için kısa kısa yaşıyorum .kendi kötülüğümü istiyorum ! '' bazı kadınlar kırmızı sever '' - eskiyorum .jartiyerli iki bacak arasında tüketiyorsun bizi yada çoğaltıyorsun .eskiyoruz tek bildiğim bu .seninle ben ,seninle o ,seninle diğerleri ne kadar çoğaldık . biz yalnızlığı elinden alınmış iki zavallıyız ve sen bir kaç kadının intihar sebebi farkındamısın ? .kalabalıklar ağzımı ağzından söküyorlar . '' bazı kadınlar siyah çorap giymemeli '' şimdi sizin için bir şarkı seçeyim müzik kutusundan.yada bir koku gecenin gündüze taşıdığı bir koku .bir kaç tane umut dolu sözcük armağan edeyim saçlarınıza sabah olduğunda odasında ilk kez otuz bir çekerken yakalanan çocuk kadar utanın beni ondan ,onu benden ayrı diyarlara attığınıza .dün gece herkes öldürüldü bu kentte .siz nefes almaya devam edin aldırmayın .her zaman bir yangın merdiveni vardır nasılsa ! '' bazı kadınlar sadece çok iyi sever '' - kan göğsü geçer gider bana beni öldüreceğini söyle der gibi baktı kadın . sayfa 55 ..titriyorum sensiz yatışlarımda .terin bile soğuk .titriyorum . '' bazı kadınlar çok güzel ölür '' ........ göğsümde bir ağrıyla uyandım sabah birileri içimi boşaltmış .birileri içime yalnızca iki kelime bırakmış . adın ve soyadın . soyadın ve adın . içim . '' bazı kadınlar '' kedi sever ve canı sürekli yeşil erik ister !kendi kötülüğümü istiyorum .kendimi kendime kırdırıyorum .uzun soluklar alıp vermeyi başaramadığım için kısa kısa yaşıyorum .kendi kötülüğümü istiyorum ! '' bazı kadınlar kırmızı sever '' - eskiyorum .jartiyerli iki bacak arasında tüketiyorsun bizi yada çoğaltıyorsun .eskiyoruz tek bildiğim bu .seninle ben ,seninle o ,seninle diğerleri ne kadar çoğaldık . biz yalnızlığı elinden alınmış iki zavallıyız ve sen bir kaç kadının intihar sebebi farkındamısın ? .kalabalıklar ağzımı ağzından söküyorlar . '' bazı kadınlar siyah çorap giymemeli '' şimdi sizin için bir şarkı seçeyim müzik kutusundan.yada bir koku gecenin gündüze taşıdığı bir koku .bir kaç tane umut dolu sözcük armağan edeyim saçlarınıza sabah olduğunda odasında ilk kez otuz bir çekerken yakalanan çocuk kadar utanın beni ondan ,onu benden ayrı diyarlara attığınıza .dün gece herkes öldürüldü bu kentte .siz nefes almaya devam edin aldırmayın .her zaman bir yangın merdiveni vardır nasılsa ! '' bazı kadınlar sadece çok iyi sever '' - kan göğsü geçer gider bana beni öldüreceğini söyle der gibi baktı kadın . sayfa 55 ..titriyorum sensiz yatışlarımda .terin bile soğuk .titriyorum . '' bazı kadınlar çok güzel ölür '' göğsümde bir ağrıyla uyandım sabah birileri içimi boşaltmış .birileri içime yalnızca iki kelime bırakmış . adın ve soyadın . soyadın ve adın . içim . '' bazı kadınlar '' kedi sever ve canı sürekli yeşil erik ister ! dilem kuşaklı. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bazı kadınlar vardır ayağını burkup çatık kaşlarıyla sayfa sayfa emzirdikleri hayatı kusarlar |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Seni bu sabah içimden azad ettim, çoktan gitmiştin belki yanımdan ama bu sabaha karşı o sert kahveyle biraz uykusuzlukla seni sisli gökyüzüne bıraktım, sana en yakın olabildiğim şehirde. Çok değil bundan bir ay önce burasının planını yapıyorduk, hayatımda en güvendiğim insanlardan biriydin. ben pek güvenemem bilirsin, tanırız insanları. -birkezbilesormadınyargıladınveastın- bu konuya girmeyeceğim şimdi, gereği yok artık. ben senin kadar kolay vazgeçemedim senden bilirsin her seferinde sen direnirken ben ağlak bir hâlde dön diye uğraşırdım, çünkü olmadığında akciğerlerim bunu yadırgıyor düzgün nefes alamıyorum. kocaman bir parça eksik kalıyor, ve ben o boşlukta ne yapacağımı şaşırıyordum. hayatımda birinin bana kurabileceği en ucuz ve en yaralayıcı cümleyi kurdun. neyse oralara girmeyeceğim, yine aynı oldu aslında tüm yaşananlara, birbirimizi öldürmeye yüz tutmuşluğumuza rağmen ben hala umarım bir şekilde bunu da atlatırız, belki döner gibi şeyler söylüyordum, bugün sabaha karşı bu cümleleri de bıraktım peşinden ben o gökyüzüne. içimde ne kin var ne nefret, bir zamanlar çok sevmiştim seni cümlesi açıklıyor artık benim lûgatımda seni, hepsi bu. Çok mutlu ve huzurlu olmanı can-ı gönülden dilerim, ben bu sabah senin için ağlamayı bıraktım gökyüzüne, uzağımda açık denizdi o, yürüdü gitti.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Jean Seberg ~ Alıntı:
|
Cevap: Jean Seberg ~ Alıntı:
“Ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terk edebildiğin bir erkegi sevmenin ne demek oldugunu bilemezsiniz'' ben de bir boyle bir erkegi sevmenin ne demek oldugunu bilemezsiniz .) sevdigim birin, tarif ettim kısacası. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Yeni başlayan bir gün yardımcı olmuyor |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Oldurmaya yetemeyişi hallerin can çekişi der susarım. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ baş parmaklarımın kenarlarını işaret parmaklarımın tırnaklarıyla yoluyorum, etimi, bazen kanıyorda. bazen bunu sadece baş parmaklarıma yapmıyorum. .giz. 15/01/2012 |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Önce kendini sevmelisin, diyordu tüm kişisel gelişim kitplarında ve kutsal kitaplarda. Önce kendini sevmelisin ki tüm dünyayı hayatı insanları sevebilesin, diyordu tüm kitaplar ve çok sevdiğim insanlar. Birini sevmek çok kolaydı, onun iyi yanlarını kötülerine tercih etmek çok kolaydı, görmezden gelmek, kabullenmek çok kolaydı, çünkü bir insan asla bir diğerinin içindeki kaosa erişemiyor. O yüzdende görüneni, yüzeysel hissedileni sevmek çok kolaydı. Ama kendini sevmek çok zor. İçindeki her şeye rağmen, tüm geçmişe rağmen düşüncelerine rağmen kendini sevmek çok zor. Hep çocukluğumuza dönmek istememiz bundan aslında, zaman hiçbirimizi düşlediğimiz insan yapmadı bu yüzden kendimiz aklımızda hep uyuşmayan oldu, kimimiz farketti kimimiz farketmedi, farkedenlerin kimi kabullendi kimi artık aramızda yoklar. Kendini sevmek çok zor, birilerinin sevgisine inanmıyorken bunu yapmak çok daha zor. Bazen aslında ya bu insan beni çok seviyor yoksa böyle böyle yapmazdı falan diyoruz ya hani o bir iluzyon sanırım. Bence bir insanı hayatında en çok anne ve babası sever yani ailesi. Sevebilir yani herkes gider onlar kalır, hep onlar destektir sizi kırmaktan üzmekten çekinirler, hep mutlu olun hep en iyisine sahip olun isterler. İşte bir insanı ailesi sevmiyorsa, başka insanların sevmesine imkan yok. Bazen aileniz sizi kötü bir insan olduğunuz için sevmezler, ama bazen kötü bir insan olmasanızda sevmezler. Mesela çocukken bile sevmeyebilirler, önemsemeyebilirler. Kendilerince, kendi hayatlarını etkileyen nedenleri vardır elbette ama sonuç size patlar, olabilir yani. Sizi etkileyen her kararda söz hakkınız olacak diye bir kaide yok. İşte o sevgisizlik, çok sonra sizi dengesiz, ilişkilerini yürütemeyen, dünyada kalmaya katlanamayan, bir şekilde gitmeyi planlayan, ve hiçbir şeyi gerçekleştiremeyen bir insan yapabilir. Aslında sevgisizlik değil bu, şevkat sanırım. Sevgiyle duyulan şevkat, insanın bu dünyada ihtiyacı olan tek duygudur bence ve sahtesi en yaygın olan duygudur. Birini sevebilirsiniz, önemseyebilirsiniz, saygı duyabilirsiniz ama şevkat bambaşka birşeydir tamamen karşınızdaki tabanlı bir şeydir. Ona şevkat duyduğunuzda alacağınız kararların, yapacağınız davranışların sizin cephenize olan etkilerini görmezsiniz karşınızdakinin iyiliği, mutluluğu vs önemlidir. Bir insanın kendinden geçerek bir başka insanı sevebildiğinin göstergesidir şevkat.. Şevkat olmadığı zaman her şey biraz sahte, her şey biraz yavan bu dünyada. Sahtesi bile bizi dünyada tutmaya yetiyor, oysa gitmek düşlerindeyken aklımız. Ben gideceğim biliyorum, gitmeliyim artık biliyorum. .giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Seni yaprakların gölgeli yalnızlığına bırakıyorum. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ ”O” da gidince her şey anlamını yitirdi, sadece kitaplar ve yazarlar kaldı. Çünkü gerçek insanların hepsi düş kırıklığı yaratır. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Resimde bir tek kedimiz eksik.. her şey ne kadarda bize dair. hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar... |
Kuşlar ~ Sana kuşlar topladım, göç etme diye..[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Yazılıp silinen mesajlar, atılıp silinen postlar, twitler, yazılar, durumlar, güncellemeler,İyi geceler var birde usûlen söylenen. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir süredir yoktum bir kaç cümle bırakmak istedim. Güzel bir yazdı, sıcak akşamlarda samimi dostlarla geçirilen keyifli zamanlardı Güneşi karşıladığımız gecelerimiz, birkaç damla süzüşlerimiz, şen kahkahalarımız vardı bu yaz. Yaz sonu biraz stresli bir dönemdi, malum ösym tercihleri istedi yaptık, bekledik, bekledik, çok bekledik biraz ve sonunda açıkladı kendi sıralamamın 85bin altı bir bölüme yerleştim bence haksızlık ve şanssızlıktı yaşadığım ancak teselliyi yıllardır istediğim aklımda yer eden bölüm olmasında buldum. Üstelik yıllardır uzak yaşadığım memleketimi kazandım. Mersinde felsefe okumaya çalışan bir insanım bundan böyle. Babamın nefes aldığı şehre geldim.. Mesela Ay'a aynı açıdan bakıyoruz artık :) Mersin bir hayli serin büyüdüğüm şehre benzemiyor elbet havası burada çok fazla nem var ve ben bazen gerçekten zor nefes alıyorum. Saçlarımı amelié gibi kestirdim uçları hafif dalgalıdır hep zaten birde koyu bir kırmızıya bıraktım rengini. Sanırım denilen doğru kadınlar kendilerini değiştirmeye saçlarından başlıyor hep. 5 kilo verdim azimli bir diyet kurbanıyım şu günlerde. Birde sigarayı çoğalttım günde bir paket bitiriyorum genelde, bu hiç hoş olmadı. Burası benim son şansım kendimi toparlamam için düzenimi kurmam için her şeye sahibim şu an. Biraz evimden bahsedeyim; öğrenci evi gibi bir siteye taşındım evim 2+1 bir oda tek kişilik bir oda 2 kişilik salon, mutfak ve banyo ortak ben tek kişilik odada kalıyorum diğer odaya henüz 3. kişi gelmedi şimdilik evde iki kişiyiz 11. katta oturuyorum balkonumdan biraz eğilirsem denizi görebiliyorum eğilmezsem şehrin ışıklarını. Bu defa yemek yapmayı öğrenmeye karar verdim mesela çok güzel meyhane pilavı yapıyorum artık malum rakının yanında güzel gider. Mersin'e gelirken en üzüldüğüm şey Gece'yi Bilecik'te bırakmış olmam, burada evcil hayvan yasak ve annem geceden ayrılmak istemedi. Daha 12 gündür buradayım ama çok özledim yakışıklı oğlumu ben, ona dün bir sürü ödül kurabiyesiyle oyuncak aldım bugün annemle gönderdim :) Evet birde o var, bugün annemi yolcu ettim tek başıma kaldım artık. Yarın sabah 8:30da ilk dersim var heyecanlı değilim ama biraz merak ediyorum elbet, felsefeyle ilgilenmeyi, üzerine kitaplar okumayı yıllardır çok seviyorum ama Türkiyedeki örgün eğitim sistemiyle nasıl olacak, sevebilecek miyim yoksa sadece felsefe tarihi öğrenip gönderilecek miyim henüz bir fikrim yok. Malum burası benim memleketim olunca geldiğimden beri çok fazla akraba ziyareti gerçekleşti ve hep aynı soru ' Peki kızım bitirince ne olacaksın?' Ben şimdilik bitirince okulu dedemin bıraktığı mersinin gülnar ilçesine bağlı kücücük bir köyündeki önünde badem ağaçları ve kocaman bir dut ağacı olan o eve yerleşmeyi düşünüyorum. Umarım ilerleyen yıllarda egoma yenilip toplum içinde kalmak zorunda kalmam. İnziva, nietzschenin dediği gibi gerçekten bir zümrüt hayal. Her neyse artık kalkıp saçlarımı kurutup uyuyayım, sabah zor kalkıyorum yoksa :) |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] seni yine yeniden gormek,okumak inanılmaz guzel..tebrik ederim yerleştiğin bolumde dilerim mutlu olursun.) okulu bitirince ne olacaksın diyenleri fazla önemseme bence ..hayallerimiz ile pek ortusmuyor zira : ) bu paylaşımını okudugumda içindeki enerjiyi ,sanki taa buradan hissettim..''gitme '' fikrinin itici gücü sana çok iyi gelmiş..(bence) bazı seylerin guzelliği bilinmezliğinde sanırım. hayatımızdaki en buyuk engeller,kendi kendimizin kendimize koydugu engeller..umarım boylesi engellerin olmaz.. içindeki kuş olma(ya da kuş gibi özgür olma) isteği hiç dinmesin..kocaman opuyorum;s9 |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Canımm.. Foruma girer girmez gözlerim ilk seni aramıştı bırakmadığını gördüğümde çok sevinmiştim güzel yorumların ve dileklerin için çok teşekkür ederim artık hepimiz için iyi zamanlar diliyorum. Bir adım atmaya çalışıyorum umarım tökezlemem bu defa :) |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Konuşmam artık, ağır sözler söylemem. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ yuvarlanarak geçtim buradan: |
Cevap: Düş'{üş}ler ~
|
Cevap: Düş'{üş}ler ~ “Bulanık çıkmış fotoğraflar gibiydim, |
Aze'm. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Gökyüzü senindir, tenha sokaklar benim. Martılar düşüyor gökyüzünden denizlere, ütopyaları cehennemleri oluyor birden, denizsiz yaşayamazken denizde ölüyorlar. Çığlıkları sitem aslında, bu yüzden böyle acı böyle gerçek martı çığlıkları. Denizi seviyorlar, çığlık çığlığa sesleniyorlar O'na ama biliyorlar düştüklerinde, bir olduklarında öleceklerini. Martıları sevdikleri öldürüyor. Ölümlerin en acısı.. Kediler öyle mi ama, kediyi kolay kolay hiçbir şey öldürmez. Çok sevse de bir şeyleri kendinden parçalar koyamaz kediler sevdikleri şeylere bu yüzden karşılarındakiler isteseler de en fazla üzerler kedileri öldüremezler. Kedileri çok üzerler. Kedilerin lanetidir belki de bu, sonsuz hüzün... Ölseler kurtulurlardı belki. Kedi her gördüğü kötülükte kendinden pay vermiştir mutlaka, bu yüzden martılar gibi çığlıkla bağırmaz acısında haksızlığa uğramamıştır. Çünkü ihanet değil, nankörlük değildir gördüğü. Kendi ekmiştir hep hüzünlerini ve ne derler bilirsin ektiğini biçersin.. Bir kedi nasıl öğrenir sevmeyi, şefkâti, kendini adamayı.. Bir martı nasıl vazgeçer sevdasından ? Bir insan nasıl gider, ardına bakmadan? ... Bir defasında bana, 'Bana kötü hiçbir şey yapmıyorsun ama kendine çok kötü şeyler yapıyorsun ve ben seni evladım gibi, kardeşim gibi seviyorum bu yüzden yüreğim ta derinden acıyor ben bu acıya dayanamıyorum, bunu görmeye katlanamıyorum bu yüzden gitmek istiyorum.' demiştin, o gün anladım ben ömrüme nasıl ince ince işlediğimi ruhunu. Bu yüzden onca zamandan, onca pervasız sözden sonra şimdi bir aradayız. Kendimedir zararım, kime ne? derdim, dememeyi öğretiyorsun bana, kediliğime martılık katıyorsun işte bu yüzden iyiki varsın, bu yüzden iyiki teğellemişsin acılarını acılarıma. Çığlık atmayı öğrenmek güzel, insanın acısı azalıyor sanki yüreğinden sesiyle birlikte uçup gidecekmiş gibi geliyor sitemleri. Birde bahsetmek istediğim bir şey var, ömrümce Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektupları her okuduğumda çok beğendim ama hiç samimi bulmazdım çünkü kafka ve milena çok uzaklardı yalnızca kelimeleri buluşurdu en mahremlerini açsalarda birbirlerine bir kaç kısa görüşmeden ibaretti yanyana gelmişlikleri hep kağıtlarda, bekleyişlerde, kelimelerde kalmıştı sevgileri, birbirlerini tanıyışları. Bizim de seninle bir araya gelişlerimiz kısa, nadir oldu yakınımıza düşemedik sık sık ama tanıyorum seni, belki annenden sonra en iyi ben biliyorum yüreğini, kezâ benimkisini de sen. Şimdi Kafka'nın 'Odandaki dolap olsam kendimi kapının önüne atardım Milena kıskançlığımdan, orada olamayışımın doğurduğu hüzün ve öfkeyle' demesini anlıyorum.. Okurken ağlarsın bilirim, başım bir kez daha omzuna düşmeden düşürme damlalarını lütfen. giz. |
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Anneannem doksanındaydı o zaman en çok Neşet Ertaş’ı dinlemeyi severdi, hiç rakı içmemişti, hiç aşk acısı çekmemişti ondördünde evlendirilen 10 çocuklu bir yörük kadınıydı anneannem, toprak ne demek emek ne demek yoksulluk ne demek iyi bilirdi. Ve doksanındaydı, namazında niyazında bir kadındı. Ne zaman neşet ertaş çalsa, ağlardı. Bizde kaldığı bir yaz o zaman 87sindeydi sanırım bana o bağlama çalan adamı bir çalıver yavrum derdi, ismini sorsan ‘bağlama çalan adam’ derdi, -chpye de hep altıok derdi- neyse, anneannemin incecik yaşları vardı kırışmış pamuk yüzünden akardı ne zaman dinlese, onu öyle gördüğümde bir zaman; Insanın öz toprağındaki kadınlar nasıl ağlamışsalar o sesleri unutmuyor ruhu..bunu yazmıştım. Sonra, ne zaman bir aşk acısı doğsa yüreğimde rakı sofralarına konuk olurdu Neşet Ertaş, ‘yazımı kışa çevirdin’ olurdu tüm eski sevgililer. Ve ben hayattan bu kadar memnunsuzken; hayat ‘ah yalan dünya’ olurdu. Neşet Ertaş’ı ne zaman dinlesem yanaklarımdan inen yaşlar olurdu. İnsan olan yanlarımıza en güzel o dokunurdu. Yani demem o ki, benim için Neşet Ertaş biraz anneannem, biraz yiten aşklarım, sitemlerim ve gözyaşlarımdı. Hoşça kal Neşet baba, biz bu yalan dünyada biraz daha arabesk biraz daha yetim kalacağız senden sonra. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...];
|
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ şehir onu tanımazlıktan geldi uykuluydu haydarpaşa asfalt kaldırımlar genzinden geçti tam düşecekken sular çekildi derin kuyulardan |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Fırsatım olsaydı ona hayal aleminde zaman kavramı olmadığını anlatabilirdim. Lakin her şey o kadar gerçekti ki. Şiir kadar gerçekti mesela; hiç tanımadığım kadar gerçekti, okul falan kadar, sabah kadar, başka bir kadının varlığı kadar, içimde patlayan fişekler kadar, gülümseyen fotoğrafı kadar, nerede olduğunu bile bilmediğim biri ve kim olduğunu dahi, ama gerçekti, fazla mı hayalciydim ben ona göre değil miydim, bilemiyordum o sıra, çok gerçekti; ödemem gereken faturalar kadar, bastıramadığım hayranlığım kadar, dillendiremediğim hislerim kadar, nasıl peyda olduğunu bir türlü çözemediğim hislerim kadar, fazla mı gerçekti bana göre değil miydi? Çok mu farklıydık, bir olamaz mıydık, aynı şarkıda içip ağlayamaz mıydık misal, başka bir kadın ne kadar vardı? Neden vardı? Tanıyacağım en iyi adamdı, çok şey öğreniyordum ondan haberi bile olmuyordu, haberi olmuyordu daha birçok şeyden söylemiyordum, tanıyacağım en iyi adamdı zira; aldatmazdı, kandırmazdı, bırakmazdı, söylesem beni sevmezdi, biliyordum, o kadar iyiydi ki; bile bile sevmeye yeltensem, benimle artık konuşmazdı. Beni tek annem anlardı. Eğer anlatabilseydim, annem beni ilk kez anlardı. Kızardı. Zamanında kendine çok kızmıştı çünkü hatırlıyorum, bir adama çok kızmıştı, tanıdığı en iyi adamdı, “izin vermemişlerdi”, onlar da farklılardı. Bizimle aynılardı. Her neyse. Kafasının içindeki dipsiz kuyuya gözüm kapalı inmek istiyordum, hiç etmediğim kadar merak ediyordum; nelere gülmüştü, nelere ağlamıştı doğduğundan beri, nasıl sarhoş olurdu, neler okurdu, nelerin bahsi açılsın istemezdi, neler değişebilirdi benimle birlikte, neleri değiştirebilirdi bende? Götürmek istediğim bir yer vardı onu, sevecekti biliyorum, belki beni de severdi, neden olmasın belki çok severdi. Allah aşkına, o kahvaltı her sabah hazır olurdu zaten, niçin hayalime ortak olmuyordu? Bana gelirdi bir gün belki, neden olmasın, belki hep kalırdı. Biliyorum, tanıyacağım en iyi adamdı. Ebru Vatansever. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ üzerine akşamın kapandığı gölüm ben bir kez hatıra ettim aşkı, bir daha etmem. seyrek salkımım bağda güz geçmiş üstünden ve tenha. Birhan Keskin. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ yeni hükümetlere ihtiyacımız yok yeni devrimlere ihtiyacımız yok yeni kadınlara ihtiyacımız yok yeni yollara ihtiyacımız yok şefkate ihtiyacımız var. müşfik davranmıyoruz birbirimize. müşfik davranmıyoruz. korkuyoruz. nefretin gücü simgelediğini sanıyoruz. cezalandırmanın sevgi olduğunu. daha az sahte bir eğitim bize gereken daha az kural daha az polis ve daha iyi öğretmenler. bir odada bir başına acı çeken öpülmemiş dokunulmamış bir başına bitki sulayan olsa da çalmayacak bir telefondan yoksun insanın dehşetini unutuyoruz. müşfik davranmıyoruz birbirimize müşfik davranmıyoruz birbirimize müşfik davranmıyoruz birbirimize Charles Bukowski. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Hep ama hep aynı şeyi yaptım, sevgi aradım, sevgi istedim. Tatminsiz, doyumsuz, isterik bir şekilde, en çok sevgiye ihtiyaç duydum... Kanat Güner / Eroin Güncesi |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:29. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk